hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Kur’an

Konu Kapatılmıştır
 
Seçenekler Stil
Alt 18. February 2011, 03:02 PM   #1
Murat
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 1
Tesekkür: 5
1 Mesajina 2 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
Murat is on a distinguished road
Standart

Selam,

Uzun süredir iş ve internet erişimi sıkıntım sebebiyle üzülerek uzak kaldım.

Hemen konuya girmek istiyorum. Hakkı YILMAZ’ın eserini okumaya başlayışım yeni sayılır.. Henüz okumadığım tarafları mutlaka vardır. Hem eseri ve anlayışı ile ilgili hemde genel kanılarla ilgili benim bazı soru, tesbit, düşünce, merak, fikir, saptama, v.b.lerim var. Adını siz koyun.

Ben namaz vakitleri konusunda şu şekilde düşünüp uyguluyorum. Değerlendirmenizde etken olacaktır. Yanlışsamda düzeltmenizi arz ediyorum.

Sabah namazı (salat-il fecr) (gözün ak ile karayı ayırt etmesiyle, aydınlık ile başlar, güneş daha yokken gözüm aydınlığı fark eder. Doğu tarafına sırtını vermiş dağ yamacında bulunan evimde zaten güneşi ancak başkalarından 3-4 saat sonra görürüm. Ve vakit gündüzün ortasında biter, bitişini gözüm tam tepede duran güneş ile görür. )

Öğle namazı (salat-il vusta) ( tam tepedeki güneşin sarkması (duluk’u bu anlamda alıyorum) ile başlar ve karanlığa kadar sürer. Yine güneşe bakmaz karanlık olmasına bakarım. Zaten batı tarafına sırtını vermiş dağ yamacında bulunan diğer evimde güneş başkalarına göre 3-4 saat önce batmıştır. Ama aydınlık devam eder.

Akşam namazı (salat-il işa) (Kararan hava ile, ak ile karanın ayırt edilememesiyle başlar, gecenin ilk saatleridir. sabah namazına kadar sürer.

Düşüncelerim,


1- Namaz vakitlerini tespit ederken uygulamada güneşin baz alınması yanlış sonuçlar doğuruyor. Çünkü coğrafik koşullar değişiklik gösterir. Dağ yamacında bulunan biri güneşin doğmasını ve batmasını farklı saatlerde görüyorken, ovada yada denizde bulunan kimse çok farklı saatlerde görür. Ben aydınlık ve karanlığı baz alıyorum. Kur'an'da vakit tanımlamalarında en ayrıntılı ve ince tarifi ak ile karanın ayrılması olarak gördüm.

2- Namaz vakitlerinin uzun sürelerde olması gerektiğini düşünüyorum. Yani Sabah ve akşam namazlarının çok kısa 15- 20 dk. Aralıklara sığdırılması bir zorluktur. Bu zorluk katlanılabilir bir zorluk diye düşünülebilir ancak uygulamada bu kadar kısa aralıkların kaçırılması muhtemeldir. Bu konuda düşüncelerinizi duymak isterim.

3- Öğle namazı için duluk’u öğlen güneşin sarkması kabul edip vardır diyenlere destek olacak salat-il vusta ayetinden başka Nur 58’i esas destek olarak düşünüyorum.

Nur, 58. Ey iman etmiş kimseler! Yeminlerinizin sahip olduğu kimseler, sizden erginlik yaşına gelmemiş olanlarınız üç durumda; sabah salâtından önce, öğle vaktinde elbisenizi çıkardığınızda, gece salâtından sonra izin istesinler. Bunlar sizin için üç avrettir [açık ve korumasız üç zamandır].” Bunlar dışında ne size ne de onlara bir günah yoktur. Aranızda dolaşırlar, bazınız bazınız üzerindedir. Allah, âyetleri size işte böyle açığa koyuyor. Allah alîm'dir, hakîm'dir.

Allah bize geceyi dinlenme-istirahat ve gündüzüde iş-güç için için yarattığını lütfu ile rızk arayacağımız zaman olarak söylüyor. İbadetlerimizi yaparken gündüzün bu meşgaleli vaktinde bizden vakit ayırmamızı istememiştir. Namaz vakitleri gündüze başlarken ve gündüz bittiğindedir. Ve tüm bu mantığa uyan ayrı bir vakitte öğlen dinlenme vaktinde namaz istenmiştir. Bu bana çok mantıklı, uygulamaya müsait ve artı olarak hoş geliyor. Öğle vakti namazına delil olarak duluk’u sarkma, bu ayetteki dinlenme vaktini namaz vakti, ve salat-il vusta’yı öğle-orta namazı olarak aldığımızda Öğle namazı mümkün ve doğru gözüküyor. Denilebilir ki Nur 58’de neden öğle namazı vaktinde denmemişte elbiselerinizi çıkardığınızda denmiş. Öğle namazı denseydi tüm öğleden sonrası akşama kadar kast edilmiş olurdu. Ancak istenen bu değil. Öğlende dinlenmek için olan vakit 12:30 olur, 14: 30 olur, değişebilir.. Ne zaman dinlenmeye geçersek o vakit namazımızı kılabiliriz.

4- Gündüzün – günün tarafları – uçları.

Ben gündüzün tarafları olarak anlıyorum. Yani aydınlığın başlamasından öğlen güneşin sarkmasına kadar bir taraf, akşam kararmasına kadar ikinci taraf. İki geniş zaman aralığı, başı belli sonu belli.

Burada gündüzün uçları fikrinde anlayamadığım şeyler var. Gündüzün uçları, yerine gecenin uçları dense aynı şey ifade edilmiş olur muydu? Çok küçük detay ama ilgimi çekiyor.. Ayrıca uç kelimesi. Bana sınırsız geliyor. Kalemin ucunu beyaz açılmış ve kömür kısmı olarak alabiliriz, onunda ucu sadece siyah kömür olan yer diyebiliriz, o ucunda ucunu en uç noktası diyebiliriz, noktanında ucu vardır… Uzayıp gidiyor. Sabah namazı yada akşam namazı-gece namazı – yatsı namazı hangi uçta, hangi zaman diliminde, hangi vakitte, hangi aralıktadır?

5- Hakkı YILMAZ’ın eserini okurken bir şeye takıldım. Nisa 103 ayeti ile ilgili.

Bu ayet, Nisa Suresinin tahlilinde şöyle geçiyor:

103. Sonra salâtı tamamlayınca, artık Allah'ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükûnet bulduğunuzda/güvene erdiğinizde, salâtı ikâme edin. Hiç şüphesiz salât, mü’minler üzerine vakti belirlenmiş bir yazgıdır.
Bu âyet grubunda, İslâm dininin temel unsurlarından biri olan salâtın önemine dikkat çekilmiş; sefer ve cephede bile terkedilmemesi gereken bir yükümlülük olduğu ifade edilmiştir. Bu âyetlerden anlaşıldığına göre salât, savaş şartlarında bile ihmal edilemez, ancak kısa tutulur. Bu âyetteki salât, “namaz” değil, “salâtın eğitim ve öğretime yönelik olan zihinsel boyutu”dur. İslâm'ın temel öğelerinden olan salât'ın esnekleştirilmesinden, tüm ilkelerin şartlara göre esnekleştirilebileceği sonucu çıkar.


İsra 78’in tahlilinde Nisa 103’e atıf yapılırken ise farklı?

78 – Güneşin dülûkundan [batmasından, kaybolmasından] gecenin kararmasına kadar namaz kıl ve sabah Kur’an’ını da. Çünkü sabah Kur’an’ı görülecek şeydir.
79 - Ve geceden de. Ayrıca, sana özgü bir fazlalık olarak sen, onu [gece namazını] teheccüd et [uyanıp gece namazını kıl]! Rabbinin, seni güzel bir makama ulaştıracağı umulur.

NAMAZ KAÇ VAKİTTİR?

Sonra [korku hâlindeki] namazı tamamlayınca, artık Allah’ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükûnet bulduğunuzda/ güvene erdiğinizde, namazı ikame edin. Hiç şüphesiz ki, namaz, müminler üzerine vakti belirlenmiş bir yazgıdır. (Nisa/103)


Ya ben büyük yanılgıya düştüm yada bi terslik var.. Hiç yorum yapmadan sunuyorum.


6- Leyl = gece, işa=akşam diye biliyorum. Ancak bazı çevirilerde salat-il işa’nın gece namazı olarak çevrildiğini gördüm. Hakkı YILMAZ’ın işa ve leyl ile ilgili özel bir yazısı var mı? Okumak isterim.


Şimdilik bu kadar. Dostlar lütfen görüş bildirin, gerçekten çok merak ediyorum. Görüşleriniz çok değerli. Yazıda ve görüşlerde hatalar var ise affola.. Saygı ve selamlarımla..

Rabbimiz ilmimizi artırsın, en doğrusunu “O” bilir.
Murat isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Murat Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
hiiic (19. February 2011), Miralay (19. February 2011)
Alt 19. February 2011, 12:04 AM   #2
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.076
Tesekkür: 3.618
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! değerli Murat Kardeşim!

Buraya bakabilirsiniz.


Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
hiiic (19. February 2011)
Alt 19. February 2011, 03:04 AM   #3
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 27
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Doğru mu anladım?

Güneş doğarken; işe güce başlarken
Güneş tam tepede iken; İşin gücün, ticaret ve diğer ilişkilerin en kızıştığı zaman
Güneş batarken; iş güç bitip, eve çocuklarla güreşmeye giderken

Birde gecenin bir bölümü; Dinlenmek için ayakları uzatmışken

dicem ama bu sefer buralarda ancak zikir ve dua yapılır. Kuran okunur. tespih edilir.

Bu saatlerde mali imar yapılması mantıksız,, salatın zihni yönünden bahsediyor sanırım.
__________________________________________________ ___
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 9. April 2011, 05:43 PM   #4
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 824
Tesekkür: 191
545 Mesajina 1.168 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

salatı iyi anlamak için yüklemlere bakın...
gaza........... (ölüm gaza edilir (hükme bağlanır), aralarında gaza edilir... )
ikame................ (terazi ikame edilir, şehadet ikame edilir, din ikame edilir, emir ikame edilir.)
aslında bu iki fiilin salat dışı kuran kullanımları açıklıyor.......




bu kısa yazı sadece ilgilenenlere fayda verir...İlgisi olmayanlar okur GEÇER
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
pramid Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
hiiic (10. April 2011), Miralay (9. April 2011)
Alt 10. April 2011, 06:13 PM   #5
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 27
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Ben Allaha bir yönelişte bulundum.
bundan böyle aslını, özünü tam ve eksiksiz olarak anlamadığım hiç birşeyin peşine düşmeyeceğim, hiç bir meselenin sonucuna karar vermiyeceğim "O" na teslim edeceğim.

Bilmediğim birşeyden dolayı suçlanmıyacak yada kınanmayacağım. Sorumluluğu kendi üzerime almıyorum, sahibine veriyorum. Kendisi dediği gibi; "iyice açıklanmalı değilmiydi?"
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
Anonymous (10. April 2011), Derin Düşünce (11. April 2011), Miralay (11. April 2011)
Alt 11. April 2011, 08:04 AM   #6
Derin Düşünce
Uzman Üye
 
Derin Düşünce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2011
Bulunduğu yer: Bursa
Mesajlar: 120
Tesekkür: 413
79 Mesajina 268 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
Derin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud of
Standart

Sevgili hiiic, yonelisin dogrudur. Ve cok dikkat ediniz. Örnegin Namazın varlıgına yada yokluguna dair soylemler son yuzyılımızın ceyregine ait yogun soylemlerdir. Elbette Salat kavramı tahrif edilmistir. Velakin bu konuda,-kafalarımız karısık oyuzden toptan namazı kaldıralım- demek ne kadar dogrudur. Ölcümüz Kurandır, elbette onu olcu alıyoruz. Ve Salat kavramı tahrif edilmis diyerek Rab karsısında Tazarru ile egilmekten bizi hic bir sey alıkoymasın. Bu ruhumuza sifadır. Atalarımızın yaptıgı gibi namaz kılmakta bir beis görmüyorum. Kendi istedigim gibide kılıyorum. Örnegin; Vay! cumanın anlamı degistirilmis diyerek cumadanda kendimi soyutlamıyorum. Cunku toplumun dısına cıkmak olur bu. Dısına cıktıgınız topluma neyi teblig edeceksiniz. Degerlerimizin tahrif edilmis oldugu konusunda hemfikiriz. Bize ve alimlerimize dusen bunları tespit etmektir. Alimlerimizde yanılabilirler. Onların yanılgılarını koru korune kabullenmekte kınayageldiklerimize benzemek olur.

Bizler süpheden kacmalıyız. Ama bu kacıs varolanları, kafamız karısık diyerek terketmek olmamalıdır. Bence süpheden kacacak isek; kalbimiz, dusunen aktif beynimiz ve hür vicdanımızla mesela "namaz yoktur diyemiyorsak" varolana devam etmek olmalıdır, varolanı terketmek degil. "Aslını, özünü tam ve eksiksiz olarak anlamadığımız hiç birşeyin peşine düşmeyeceğiz" dogrudur. Peki ya işin aslı ozu bize geldigi gibi ise. Ya buna yakın ise. Ya sadece dimaglarımızın karısıklıgı bizi etkiliyorsa?

Bu aldatmacadır. Bizler kafamızın her karıstırıldıgı mevzuda bir seyleri terkedersek ortada hic bir ekinimiz kalmaz. İngiliz haclı zihniyetinin 1920 lerde, islamı islamla yoketme politikasının urunudur suan yasageldiklerimiz. Aynı zihniyet daha onceleride , taaa Emevilerden bu yana tekerrur etti zaman zaman. Kuran, vicdan ve akıl suzgecinden gecip, nefsani olmadıgına emin oldugunuz herseyi terkedelim yada yapalım. Evet boyle ise yontemlerimiz sıkıntı yok. Acabaya mahal bırakmamalıyız. Toptan silip, dini kurana gore yeniden insa etmek, birikimleri olan bizler icin daha cetin ve tehlikeli. Ancak elimizde tuttuklarımızı zaman icinde eleyerek, uzerinde arastırıp kafa yorarak ve sonunda tam bir kararla, supheye mehil bırakmayacak sekilde var yada yok diyebiliyorsak... ihtilafta kalınan meselelerde, akıllar duru, kalpler mutmain ve vicdanlarımız kararlarımızı tasdik ediyorsa... iste ozaman Allah karsı soyleyebilecegimiz bir sozumuz olur. İnsan kendisine ulasandan mesuldur. Gücüm buna yetti, cabalarım sonucunda ulasabildigim budur Yarabbi diyebiliyormuyuz? Kalbim buna mutmain oldu yarabbi, bende yaptım yada terkettim demenin ferahlıgı, huzuru icinde olmalıyız. Bu geminin yuzdugu denizdeki dalgalar hic bir zaman durulmayacak. Gucumuzun yettiginden, erisebildigimizden, dogrultabildigimizden sorumluyuz.

Muhabbettle
__________________
Rabbim! ilmimizi, anlayışımızı, imanımızi ve sıdk üzere yakinimizi çoğalt! Rabbim! gerçeğe erdirdikten sonra kalplerimizi o gerçekten saptırma; bize indinden rahmet bağışla; kesinlikle sen sonsuz bağışlarda bulunansın. Rabbim! Dünyada ve ahirette sen bizim velimizsin. Bizim canımızi müslüman olarak al ve bizi iyilere kat. Rabbim! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında en iyi sen hükmedersin. Rabbimiz bizi, suan üzerinde bulundugumuzdan daha doğru olana ulaştır.

Konu Derin Düşünce tarafından (11. April 2011 Saat 08:18 AM ) değiştirilmiştir.
Derin Düşünce isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Derin Düşünce Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
Anonymous (15. April 2011), hiiic (11. April 2011), Miralay (11. April 2011)
Alt 11. April 2011, 05:44 PM   #7
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 27
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Bizler süpheden kacmalıyız. Ama bu kacıs varolanları, kafamız karısık diyerek terketmek olmamalıdır. Bence süpheden kacacak isek; kalbimiz, dusunen aktif beynimiz ve hür vicdanımızla mesela "namaz yoktur diyemiyorsak" varolana devam etmek olmalıdır, varolanı terketmek degil. "Aslını, özünü tam ve eksiksiz olarak anlamadığımız hiç birşeyin peşine düşmeyeceğiz" dogrudur. Peki ya işin aslı ozu bize geldigi gibi ise. Ya buna yakın ise. Ya sadece dimaglarımızın karısıklıgı bizi etkiliyorsa?
Bunun cevabını rabbime dünyadayken verdim.

Onun genişçe açıkladığı ve yeterli gördüğü ayetlerinde rastlamadığım bir şeyi ki özellikle bu şey manasız ve batıl içerikler içeriyorsa bunu dine sokmam mümkün değildir.

Açıklamadığı konuları serbest bıraktığı ve daha fazla da sormamamızı emrettiği (bu emirdir FARZDIR) için bana açıklamadığı konularda mütaşabih açıklamalar bekleyemem. Üstelik 2-3 kelimeden çıkarılan uçuk talimatlardan kaçarım. Dediği gibi; bilmediğin şeyin peşine düşme.

Daha fazla sorupta başıma iş çıkarmak istemem. Olsa bile sorumlu değilim. Eğer yanlış biliyorsam ki her zaman böyle bir ihtimal var, herşeyi en iyisiyle bilen yaratıcıdan yardım beklerim. Bizi yakın zamanda başımıza gelecek büyük felaket içinde en kolaya, en kolayından gidenlerin yoluna, nimet verdiklerinin yoluna ulaştırsın, sapıklarınkine değil. Gelecek akıbet için şimdiden heycanlı ve endişeliyim, Allah yardımcımız olsun. Ölüm bile kolay değil, ama yazıldı tadacağız bir kere.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
Anonymous (15. April 2011), aşık74 (11. April 2011), Miralay (12. April 2011)
Alt 12. April 2011, 04:45 PM   #8
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 824
Tesekkür: 191
545 Mesajina 1.168 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

salat vahyin hayata geçirilmesi...onun için mücrim denir...mücrim cürüm işleyen yani bile bile hata eden demek...

bilerek vahyi uygulamayan.. doğru cehenneme
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
pramid Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
Anonymous (15. April 2011), aşık74 (14. April 2011), hiiic (12. April 2011), Miralay (13. April 2011)
Alt 14. April 2011, 09:38 AM   #9
aşık74
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 297
Tesekkür: 328
166 Mesajina 472 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
aşık74 will become famous soon enoughaşık74 will become famous soon enough
Standart

Sâlât'ın kelime Manaları

dua, dua etmek; yalvarma, yakarış; konuşma, söylev, nutuk; övgü, methiye; nimet;meydana getirmek, sebep olmak; yakından takip etmek, izlemek, uymak, bağlı kalmak;irtibata geçmek veya irtibata geçilmek; hayvanın kuyruğunun çıktığı yer, but.
aşık74 isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
aşık74 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Anonymous (15. April 2011)
Alt 14. April 2011, 09:39 AM   #10
aşık74
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 297
Tesekkür: 328
166 Mesajina 472 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
aşık74 will become famous soon enoughaşık74 will become famous soon enough
Standart

NAMAZ KELİMESİ NEREDEN GELİYOR?

Namaz, Urduca ve Farsça'da "dua" anlamına gelir. Kuran inmeden önce "namaz" Pers'teki Zerdüştler (ateşe tapanlar) tarafından da uygulanıyor ve uygulanan bu "namaz" günümüz Müslümanlarının uyguladığı "namaz" ile çok büyük benzerlikler gösteriyordu.

Aşağıdaki alıntı bir zerdüşt sitesinden namazın nasıl kılınacağını anlatıyor. Dikkat ederseniz bu ritüele başlamadan önce aynı şu an Arap dinini izleyenlerin uyguladığı gibi bir çeşit abdest alındığını görürsünüz.

"Zerdüşt namazına başlamadan önce kişi; ellerini, ayaklarını ve yüzünü yıkar, başa takke veya başörtüsü giyip, güneşe doğru dönerek Ashem, Yatha, Kemna Mazda için dua eder.

Bu namaz da ne tesadüftür ki günde tam 5 vakittir! Güneşin doğuşundan öğlen 12:40 'a kadar olan namaza Havan Geh, öğlen 12:40 ile 15:40 arasındakine Rapithavan Geh, 15:40 ile günbatımına kadarki namaza Ujiren Geh, günbatımından 24:40'a kadar süresi olan namaza Aiwisuthrem Geh denirken 24:40'dan güneşin doğuşuna kadar kılınması gereken namaza ise Ushahin Geh denir61. "

Önemli bir nokta daha; İmam Buhari ve diğer hadis toplayanların hepsi o zamanlar zerdüştlüğün yaygın olduğu Pers asıllıdır.!!!!!
aşık74 isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
aşık74 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
Anonymous (15. April 2011), hiiic (15. April 2011), Miralay (14. April 2011)
Konu Kapatılmıştır

Bookmarks

Etiketler
anladığı, anlattığı, arasındaki, fark, hakkı, ile, rabbin, salat, sözünden, yılmaz


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:12 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam