hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > HANİF MÜSLÜMANLIK > Kuran Merkezli ve Allah odaklı iman!

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 12. February 2011, 12:30 PM   #1
TEBYİN
Uzman Üye
 
TEBYİN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 240
Tesekkür: 141
173 Mesajina 604 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
TEBYİN is on a distinguished road
Standart

Alıntı:
8- Şart edilen şey yapılmalıdır.
Bu, gelenekçi erkeklerin 3 kez
BOŞ OL sözüyle eşini boşadığını sanması
Bu madde ile alakalı olsa gerek
Peki, aynı şart kadın için de geçerli midir?
Yani, kadında istemediğinde erkeğini üç talakla boşayabilir mi?
Yoksa, bu din sadece erkekleri mi ilgilendiriyor
__________________
Yüksek fikirler yüksek dağlara benzer: Görenleri ürpertir!

www.teblig.net
TEBYİN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
TEBYİN Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
hiiic (13. February 2011), Miralay (14. February 2011)
Alt 12. February 2011, 12:51 PM   #2
FEDAKARADAM
Uzman Üye
 
FEDAKARADAM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 418
Tesekkür: 51
95 Mesajina 146 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
FEDAKARADAM has much to be proud ofFEDAKARADAM has much to be proud ofFEDAKARADAM has much to be proud ofFEDAKARADAM has much to be proud ofFEDAKARADAM has much to be proud ofFEDAKARADAM has much to be proud ofFEDAKARADAM has much to be proud ofFEDAKARADAM has much to be proud of
Standart

Alıntı:
TEBYİN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu, gelenekçi erkeklerin 3 kez
BOŞ OL sözüyle eşini boşadığını sanması
Bu madde ile alakalı olsa gerek
Peki, aynı şart kadın için de geçerli midir?
Yani, kadında istemediğinde erkeğini üç talakla boşayabilir mi?
Yoksa, bu din sadece erkekleri mi ilgilendiriyor
Aşağıda ki alıntyla bunun müzakeresini öğrenelim....


BOŞAMA (TALAK)

Islâm'da boşama hakkının erkeğin elinde olması, erkeğin, kadın istediği anda boşayabilmesi demek olacağı, bu yüzden boşanma olaylarının çoğalmasıyla kadınların gadre ugrayacağı iddia edilerek, IsIâm'daki "talak=boşama" müessesesi tenkit edilir.

Konunun Islâmî yönüne değinmeden, diyalektik açıklamasını vermeye çalışalım:

Önemli olan boşama yetkisini kadına ya da erkeğe vermek mi, yoksa boşanma olaylarını olabildiğince azaltarak, bundan doğacak maddî ve manevî zararların maksimum düzeyde önüne geçmek mi? Elbette ikincisi denilecektir. Öyleyse Islâmî olan ve olmayan toplumlar arasında, boşanma olayları konusunda karşılaştırnmalı bir istatistik yapıp, bunun hangisinde daha zararlı boyutlara vardığına bakmak, daha gerçekçi bir yol olmaz mi? Biz hemen şuracıkta, İslam'ın bu öğretisini haksızlık gören batı ülkelerinin en gelişmişi olan Amerika'da, seksenli yıllardaki boşanma oranını söyleyiverelim, yüzde kırk sekiz. Ve hemen ekleyiverelim: Günümüzde olduğu gibi, tarih boyunca İslam'ın hayattan olabildiğince uzaklaştırıldığı dönemlerde bile, Islâm toplumlannda bu oran, bunun yarısına dahi çıkmamıştır. Öyleyse niçin sistemlerin sonuçlarına değil de, prensiplerine bakılıyor?,

Şimdi islâm'a dönelim: Erkeğin daha önce sözünü ettiğimiz konumundan ve tüm malî sorumlulukların onun omuzlarında olduğundan ötürü Islâm'da boşama yetkisi ona verilmiştir. Erkek yerine kadına verilmesi gerektiğini söyleyen zaten olmadığına göre, tek ihtimal, bu hakkı ikisinin beraberce kullanmaları ihtimalı kalıyor. O takdirde:

1- Kadın güçlü olan duygusal davranışların etkisiyle boşanma olayını daha çok gündeme getirecek ve ailenin huzurunu bozacaktır.

2- Iki taraftan da gelebileceği için boşanma isteği en az (çünkü kadın daha duygusaldır) iki katına çıkacak veya karşı tarafın da bunu kabul etmesiyle boşanma olayları da yine en az iki kat daha artacak, (Nitekim Amerika'daki istatistikler bunu gösteriyor) ya da kabul etmemesiyle düşmanlık, sürtüşme ve geçimsizlik daha da çoğalacaktır.

3- Böyleec ya, evleri kendilerine zindan haline getirilen eşler başka ilişkilerle hayat sürdürmeye devam edecekler ve artık birbirlerinin, sevecekleri eşle huzur dolu bir yuva kurmalarına engel olacaklar, ya da bir taraf boşanmada aşırı istekli olan diğer tarafın bu arzusunu istismar edip, ondan ancak çok büyük meblâglar alarak boşanmayı kabul edecek ve diğerini zarara sokacaktır.

4- Bu arada boşanmak isteyen eşlerin ömürleri mahkeme kapılarında geçecek ve herkesin huzurunda birbirinin kirli çamaşırlarını ortaya dökerek, ondan sonraki hayatlarını da lekeleyecek ve karartacaklardır.

Halbuki Islâmî boşama tarzı, özellikle aile hayatının da Islâmî olduğu bir toplumda, hem işleyişi, hem de sonuçları açısından son derece fitrî ve makul görünmektedir:

(1) Bir defa boşama, helâl olmakla beraber, "Allah katında helâlların en çirkinidir" (Ebû Dâvûd, talak 3; ibn Mâce, talak 1 .) ve en son başvurulacak bir çâredir. "Allah sık sık eş değiştiren çeşnici erkeklere ve çeşnici kadınlara lânet eder." (el-Hindî, Kenzu'l-Ummâl IX/661; Suyûtî, e!-Câmi'us-sağîr H. No. 3288 (Taberânî'den)) Yani boşama, büyük ölçüde dinî engelle karşı karşıyadır.

(2) Sünnetin öğrettiği boşama biçimi hiçbir sistemde bulunmayan birleştirici ve yapıcı özellikler taşır:

a) Kadın erkeği âdetli halinde boşayamayacak, âdeti bittikten sonra hiç cinsel ilişkide bulunmadığı temizlik süresinde boşayacaktır. Böylece cinsel ilişkiye acıktığı bir anda onu gözden çıkaramayacak ve boşaması zorlaşacaktır.

b) Islâm'da kadınla erkek birbirine üç bağla bağlı bulunduklarından, birinci boşamada kadının erkekle bütün ilişkileri kesilmeyecek, kadın "iddet" dönemine girecektir. Böylece erkek yalnızlığın tadını birazcık tadacak, karısını arzulayacak ve boşadığı andaki duygularından sıyrılmış olarak düşünme imkânı bulacak ve köklü bir sebep yoksa, yeni bir nikâha bile gerek kalmadan karısına dönecektir. Aynı imkân ikinci boşamasında da tanınacak, üçüncü defa boşaması ise böyle önemli bir kurumu hafife alma anlamı taşıyacağından, artık o kadına dönmesine izin verilmeyecek ve erkek bir bakıma cezalandırılmış olacaktır.

(3) Boşamada sünnete uymaz ve yasaklanan bid'at türü bir boşama ile karısıyla kendi arasındaki bütün bağları bir anda koparırsa, bu boşama da geçerlidir. Ancak erkek bir suç işlemiştir ve cezasını görmelidir. Bir defa yaptığı iş bir günahtır ve manevî sorumluluğu vardır. Karısına artık istese de dönemeyecektir. Onun "iddeti" süresince her türlü nafakasını sağlayacak ve malî bir cezaya çarptırılacaktır. Ve görüldüğü gibi, bu sistemde gadre ugrayan kadın değil, aslında erkektir. Bu yüzden, işin manevî sorumluluğu bir tarafa, bu riskleri göze alamayınca erkek kolay kolay boşama yoluna gidemeyecektir. Bu, işin işleyiş biçimine değil, sonucuna bakmakla kolayca anlaşılabilir.

Diğer yönden boşanmak için ciddi sebepler varsa, kadın-erkek bir sürü engelle karşılaşmadan, mahkemelere düşüp, milletin huzurunda birbirlerini rezil etmeden kolayca ayrılabilecekler ve özledikleri yuvayı kurmak için şanslarını yeniden deneyebileceklerdir.

Boşama uygulaması bu söylediğimiz biçimde olmaz ve kadının hakları çiğnenirse, mahkemeleri yanında bulacak ve "haklı, hakkını alıncaya kadar güçlü" olacaktır.



BOŞAMA YETKİSİNİ KADINA VERMEK


Islâmda boşanma hakkı erkeğe verilmiştir. Kadın ancak mahkeme kararı ile boşanma isteyebilir ve meşru sebepler varsa boşanır.

Ancak erkek kendi iradesi ile kendisinin olan boşama hakkına karısına verebilir ve buna da Islâm hukukunda "tefvîzu't-talâk" adı verilir. Koca talakı karısına nikâh esnasında "tefviz" edebileceği gibi sonradan da edebilir ve bu bir "tevkîl=vekîl kılma" değil, "temlîk=mülküne verme, ona mülk kılma" olur. Çünkü vekil başkası adına çalışan kimsedir. Kendisini boşama yetkisi alan kadın ise, kendisi adına iş göreceğinden vekil olamaz, nikâhına doğrudan sahip olur. Bu durumda:

1. Kadın nikâh esnasında "boşama yetkisine bana vermen şartı ile seninle evlenmeyi kabul ederim" der, koca da kabul ederse koca bu hakkını artık geri alamaz, kadın istediği zaman kendisini boşar ve bu bir "bâin" talâk olur. ,

2. Nikâhtan sonra herhangi bir zaman koca karısına: Kendini boşama konusunda muhayyersin, ya da bu konuda yetki senin elindedir, veya dilersen boşanabilirsin, demesi ve karının da o mecliste bunu kabul etmesi halinde durum yine aynıdır. Cumhur (fıkıhçılar çoğunluğu) karının, kabul ettiğini bildirmeksizin o meclisten kalktıktan sonra artık kabul hakkının kalmayacağını söylerler. Çünkü bu bir "temlik" tir ve gerçekleşebilmesi için o mecliste kabul görmesi gerekir. Ancak bunu söyledikten sonra koca da bundan cayamaz. Çünkü bunda yemin, yani talâkı, karının boşamasına bağlama, ta'lik anlamı vardır. (Merginânî, Hidâye I/244) Ancak Ibn Hümâm, bu ifadelerle boşama yetkisi kendisine verilen kadının, bunu o mecliste de, o meclisin dışında da (yani sonradan da) kabul yetkisi vardır, der: Çünkü Rasûlullah Aişe validemize, böyle bir durum söz konusu olduğunda: "Annene babana sormadan acele karar verme" (Ibn Hümam, Fethu'I-Kadir N/410) diye buyurmuşlardır. Kocanın: "Istediğin zaman kendini boşayabilirsin" gibi bir ifade kullanması halinde karı, kendisini istediği zaman boşayabilir. (Merginânî.)

__________________
Ya İslam'la yükselir, Ya inkarla çürürsün.. Bu yol mezarda bitmiyor, gittiğinde görürsün!...(NECİP FAZIL KISAKÜREK)
FEDAKARADAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12. February 2011, 11:14 PM   #3
Barış
Uzman Üye
 
Barış - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 785
Tesekkür: 1.340
366 Mesajina 989 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
Barış is on a distinguished road
Standart

Alıntı:
Erkek yerine kadına verilmesi gerektiğini söyleyen zaten olmadığına göre...
Her iki tarafa da boşanma hakkı verilmeyecekse, erkek yerine kadına verilmelidir bu hak.

Söyleyen var yani.

Kadına da bu hak verilsin tezini çürütmek için sayılan gerekçelerin hiçbirisi gerçekçi değil, doğru değil. Tamamen erkek bakış açısıyla ve düşüncesizce kaleme alınmış.

Ayrıca bu hak zaten hem kadına hem erkeğe tanınmıştır. Gayet de makuldür bu. islama da aykırı değildir.

Kuran memesinden zehir içilmez.

Halka asırlarca içirilen zehirlerin hesabını vermek ne kadar zordur kimbilir!
__________________
Kimse kimsenin yargıcı değil, olmamalı da zaten..Herkes kendi üzerinde gözetmen ve yargıç olsun..Kendimizi rahatsız edelim, dünyamız değişsin...Belki o zaman huzuru bulmuş benliğimiz başkalarına kendiliğinden ışık saçar../Elif.
Barış isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Barış Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
hiiic (13. February 2011), Miralay (14. February 2011), TEBYİN (13. February 2011)
Alt 13. February 2011, 01:34 AM   #4
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 27
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Kadın hakkı diye birşey yoktur, olamaz!.

Çünkü "hakkı" erkek ismidir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 5 Kisi:
bartsimpson (1. August 2012), Barış (13. February 2011), Miralay (14. February 2011), TEBYİN (13. February 2011), Zinedov (11. August 2012)
Alt 13. February 2011, 09:27 AM   #5
TEBYİN
Uzman Üye
 
TEBYİN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 240
Tesekkür: 141
173 Mesajina 604 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
TEBYİN is on a distinguished road
Standart

Kadını ikinci sınıf görmek hastalığına bir tokat gibi indirilen..
MERYEM ANAMIZA VERİLEN, BABASIZ DOĞUM hakkı,
Sanırım bu gelenekçilere tokat olamıyor
Neyse, onların tokadı mahşerde inecek demektir bu
__________________
Yüksek fikirler yüksek dağlara benzer: Görenleri ürpertir!

www.teblig.net
TEBYİN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
TEBYİN Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
Barış (13. February 2011), hiiic (13. February 2011), Miralay (14. February 2011)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
içilmez, kuran, memesinden, zehir


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:47 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam