20. November 2012, 11:02 PM | #11 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Selam;
Evrim; evrende evreler halinde gerçekleşen, birbirini takip eden olguların oluşumlarını tamamlayarak sonraki aşamaya geçmesidir, sonraki aşamaya geçemeyen olgular bekletilir taki oluşumlarını tamamlayıncaya kadar, başarısız olanların seleksiyona uğrar, yokolur veya geriler. Yaratıcı yarattıklarında tekrar yaratarak değişim, dönüşüm, evrim yaptırarak yaratmaya devam etmektedir, bunu görebilmek, anlayabilmek için bilimin her dalında ilerlemek gerekir, biz toplum olarak uyusakda ileri giden, araştıran Allahın yarattığı ayetleri inceleyen toplumlar var. Evrim yok demek, evrimi inkar etmek aslında yaratıcı yapacağını yaptı herşeyi sabitledi, yaratmayı durdurdu gibi algılamaktır. Yaratıcının yaratmaya devam ettiğini bugünkü bilim anlamıştır, bizim algılayamayışımız bizim noksanlığımızdır, aklımızı işletemediğimizdendir, Allahın yarattığı ayetleri okuyamadığımızdandır, bu bizim anlayışımızın daha henüz o seviyeye ulaşmadığını gösterir. İlmeden Yaratıcının yücelik sıfatlarını, Allahın yarattığı ayetleri yine insanlığa bahşettiği akılla okuyarak öğrenir, ilerler, düşünce dünyasında evrimini ilerletir, insanlığa bir adım daha yaklaşır, Allah ayetlerini okuyanları mükafatlandırır. Biz istediğimiz kadar evrim yok diyelim, atı alan üsküdarı geçmiş. Bilim insanlığı öldürmez, bilakis geliştirir, ilerletir. İnsanlığı öldüren, gerileten, hatta yokeden; hayal, istek arzuların yansımları, hırs, şehvet, ölümsüz olma isteğidir. |
mustafabey Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | aRaYaN (21. November 2012) |
21. November 2012, 12:43 AM | #12 | |||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
|
|||
21. November 2012, 01:38 AM | #13 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Alıntı:
Sadece evrim teorisi, sonuçları itibariyle ve gerekçeleri itibarıyla yanlış bulunmuş... 1- Siz, bu durumu anlayarakmı bunu yazdınız, yoksa evrim ve yaratma yok diye anladığınız içinmi böyle yazdınız? 2- Evrim teorisini doğru buluyor olabilirmisiniz? selamlar, aorskaya |
|
21. November 2012, 10:16 AM | #14 | ||||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Selam Aorskaya Kardeşim;
Alıntı:
“Evrim teorisi” adı üstünde teori olmuş, gerekçelerinin veya sonuçlarının yanlış olduğuna kim hükmetmiş, eğer senin ulaştığın bir sonuçsa bu senin kişisel görüşündür, evrim teorisini çürütmez, gerçekliğini ortadan kaldırmaz. Evrim teorisi inanılacak bir şey değildir, akıl işletilerek anlaşılacak, ilmederek ulaşılacak bir olgudur. Bilim adamlarının birçok veriyi toplayarak gözlemlediği, ortaya çıkardığı, deneylerle ulaştığı sonuçlardır. Benim yazdığım yazıda anlaşılmıyorsa tekrar bir tercüme edeyim; bilim adamlarının ulaştığı “evrim teorisi”nin zamanımızda ulaşılan bu konuda doğruya en yakın olan açıklama olduğunu düşünüyorum. Alıntı:
Ayrıca, bizim toplum olarak bilime uzak olduğumuz, Allahın yarattığı ayetleri okumayarak bir bakıma görmezden geldiğimiz, bununda bize cahillik olarak ortaya çıktığı vede heralanda bilimde ilerleyen toplumlara göre (Allahın yarattığı ayetleri inceleyenlere göre) geride kaldığımız, düşüncede evrim geçiremediğimiz tespitleri yapılabilir. Ayrıca senin yazdığın yazılarda; Alıntı:
Alıntı:
Senin ulaştığın bu görüş bizim toplumda karşılık bulan bir görüştür ki, bu bilime toplum olarak ne kadar değer verdiğimizin(yani vermediğimizin) bir göstergesidir. Allah yarattığı ayetleri okuyanları mükafatlandırır. Bizler(toplum) bu yaratılan ayetleri okumadığımız için mükafat almadığımız gün gibi ortadadır. Hem bu yaratılan ayetleri görmezden geldiğimiz için diğer toplumlara göre cahil kalıyoruz, buda yaşamda heralanda kendini gösteriyor. Bu yüzden heralanda ki yapılaşmamız bozuk, bu zihniyetle insanlığa ilerleyemeyiz. |
||||
21. November 2012, 08:27 PM | #15 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Alıntı:
Bana evrim teorisinin inançla ilgisi olmayıp, bilimle ilgisi olduğunu (bilmediğimi bilerek!) açıkladığın için teşekkür ederim! Siz, bilimle ilgili her uğraşı, takdir edilesi, faydalı uğraş ve sonuçlarını da faydalı göremeye devam etme mantıksal karmaşasından kurtulamadıkça, evrim teorisinin islama uygun olduğunu kabul etmeniz de normal oluyor. İnsanları yok etmek için, en uygun silah üretimine yönelik bilimsel çabalar da size göre kurana uygundur belki de değilmi? Müslümanlar, böyle bir düşünceyle, bilimsel buluşlara yanaşmadıkları için geri kalmışlar, bilimle uğraşan bu kimseler ise, rabbimizin ayetlerini yaşamışlardır değilmi? Şimdi de, "evrim teorisini doğru bulması bir yana, islama uygun bulan bir mantıkla" karşılaşıyorum. Peki, kısaca evrim teorisinin gerekçelerini ve sonuçlarını yazarak kurana nasıl uygun olduğunu da gösterebilirmisin? selamlar, aorskaya Konu aorskaya tarafından (21. November 2012 Saat 08:58 PM ) değiştirilmiştir. |
|
22. November 2012, 02:16 PM | #16 | ||||||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Selam Aorskaya Kardesim;
Bana yöneltiğin soruların cevaplarını genel olarak yazdığım önceki yazılarda açıkladım. Alıntı:
Sorularının cevabı genel olarak; Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Son olarak sorduğun; Alıntı:
Alıntı:
İslam aklı, mantığı, düşünceyi ön plana çıkarır. “hiç düşünmezmisiniz”, ” akletmezmisiniz”, “akıl sahipleri için ibretler vardır” gibi ifadelerle akla, düşünceye, idrak ve muhakemeye ne kadar önem verdiğini bildirir. Ayrıca; Casiye 2: Kitap(el kitâbi), azîz ve hakîm olan Allah tarafından indirilmiştir. Casiye 3: Muhakkak ki mü'minler için göklerde ve yerde mutlaka âyetler( âyâtin) vardır. İki türlü ayet vardır 1- Allahın yarattığı ayetler; herşey 2- Allahın indirdiği ayetler; kitap, kelam Casiye 4: Sizin yaratılışınızda ve türetip yaydığı bütün canlılarda da kesin bilgiyle inanan bir topluluk için ayetler (âyâtun) vardır. Casiye 5: Gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, Allah'ın gökten rızık indirip onunla ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde, rüzgarları yönlendirmesinde akıl eden bir topluluk için ayetler (âyâtun) vardır. Casiye 6: İşte bunlar, Allah’ın âyetleridir(âyâtu allâhi). Onları sana gerçek olarak okuyoruz. Artık Allah’tan ve O’nun âyetlerinden(ve âyâti-hi) sonra hangi söze(hadîsin) inanacaklar? Casiye 7: Bütün yalancı günahkârların vay haline. Casiye 8: Kendisine Allah’ın âyetlerinin(âyâti allâhi) okunduğunu işitir de, sonra büyüklük taslayarak sanki onları hiç duymamış gibi direnir. İşte onu elem dolu bir azap ile müjdele! Casiye 9: Âyetlerimizden(min âyâti-nâ) bir şey öğrenince onu alaya alır. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır! Okuyabilen için bilimin konusu olan o kadar çok ayet var ki; biz Müslüman geçinen toplumlarda o ayetleri okuyanlar çok az. Ayetleri okumaya uzağız. Casiye 8 ve 9 a bakarsak bizim gibi toplumlara atıf var. Allahın yarattığı ayetleride okumaya çalışanlara karşı (bilim adamları) nasıl tavır sergilediğimizden, onların çalışmalarını reddettiğimizden bahsediyor. Onların çabalayarak ortaya çıkardıkları bilgileri sanki biliyormuşcasına büyüklük taslayarak hiçbir incelememiz bu konularda çabamız olmasada, onları alaya alarak duymamış gibi davrandığımızdan bahsetmekte. Ne diyor “Onlar için alçaltıcı bir azap vardır!”, insanlıktan nasip almamak, insanlıktan uzaklaşmak, akıldan, düşünceden uzaklaşmak insana verilen en büyük azaplardandır. Bunun da yaşamda her alanda etkileri olacaktır. Etkilerini hissetmiyormusun? Allahın yarattığı bu ayetleri okumaya bir tanım yaparsak; doğayı incelemek, evrimi, yaratılış kanunlarını araştırmak, maddenin kimyasını araştırmak, evreni keşfetmeye çalışmak, yaratılan kanunları, mikroskopik canlıları, DNA’yı, atomu, molekülleri, elektronları, insanın duygularını, hayvan içgüdülerini, marsı, ayı, denizi, atmosferi ….. kısacası pozitif bilim olarak nitelenen her türlü ilimle uğraşmak, öğrenmek, bu konuda deneyler yapmak, içinde bulunduğumuz dünyayı, maddi alemi keşfetmek Allahın yarattığı ayetlerini okumaya çalışmaktır. Edison veya başkaları Allahın ayetlerini okuyup, lambayı icat etmeselerdi, biz geceleri karanlıkta kalırdık. İşin bu tekniki gelişme boyutu olsada Allahın yarattığı ayetlerle meşgul olmak, bu ayetleri okumak en büyük ibadetlerdendir. Ayrıca evrimi yanlışlayacak bilgi, belge ve araştırmaların varsa bunları bu konularda sözsahibi olan uzaman bilim insanları ile paylaşmanı tavsiye ederim. |
||||||
22. November 2012, 03:41 PM | #17 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Alıntı:
Eğer bilim adamı, bilimle ulaştığı sonuc; yaratana çıktığında bunu da gizlemeden, reddetmeden söyleyebiliyorsa buna saygı duyulur. Ancak, tek başına bunlar bile ibadet demek için yeterli değildir. Bulduğu sonuçla ilgili olarak, yaratanı ilgili görmekle birlikte, onu bilmeye, tanımaya çalışıp, yaratış sebeplerini de öğrenmeye çalışmadıkça, taraflı davranışı nedeniyle buluşunu kabul etmekten başka o kimseyle ilgili yapılacak bir şey kalmaz. 2- Edison, senin bu dediğine göre, mümin biri olmalı ve cennetlik olmalıdır herhalde değilmi? Peki cennetlikmidir? Cennet için, bütün insanlara fayda sağlayacak bir keşif yeterlimidir? Yoksa "LA İLAHE" yi anlayıp, bunun bilimsel kanıtlarını da hem kabul edip, "İLLA ALLAH" olduğunu görüp, hemde bilimsel platformlarda dillendirmesi gerekli değilmidir? 3- Evrim teorisini islami bulan sana sorduğum soruların cevabını alamamışsamda, 3. maddede yazdıkların başka şey söylemeye gerek bırakmıyor: Siz, evrim teorisini destekleyen şahsi bilginiz, deneyleriniz olmadığı halde, onu islama uygun buluşunuzu buraya yazabilirken sorun olmuyor, ama ben islama uygun değildir deyince, bunu evrimle ilgilenenlerle görüşmemi öneriyorsunuz! Neyseki, ben ilgili teoride şahsen kendime göre mantıksız bulduğum kısımları ve yine bu teoriyi yanlışlayan başka bilim adamlarının sonuçlarını da kendileriyle gündem konusu yapmıştım. Ama, tıkansalarda, Allah'ı reddedebilmek adına, onu doğru kabul etmekten vazgeçmediklerini belirterek yazımı bitireyim... Teşekkür ederim, selamlarımla... aorskaya |
|
22. November 2012, 11:49 PM | #18 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Selamlar;
Yaratıcı insanoğluna yarattığı ayetleri okuması, incelemesi, bilgi sahibi olabilmesi için Kulağı, Gözü, ve Ağzı vermiştir. Bu kaynaklardan alınan uyarılarla aklın oluşumu ve gelişimi devam etmektedir. Binlerce yıldır insanoğlu gördüğü, duyduğu, konuştuğu yaşamını etkileyen canlı(yaratılan) ayetlerle ilişkisi, tabiatla mücadelesi insanoğlunun beynini geliştirmiş, bir düzeye çıkarmıştır. Şuan insanlığın sahip olduğu bu bilgi birikimi yaratılan ayetlerin okunmasıyla alakalıdır. Bu yaratılan ayetlerin okunması işi BİLİM adı altında yürütülmektedir. İnsanoğlunun kavradığı olgu ve oluşumlar arttıkça, yaratılan ayetlerdeki kanunlar çözüldükçe elde edilen bilgiler insanoğlunun yaşamını kökten etkilemektedir. İnsanoğlunun anlayışında heralanda bir evrim yaşanmaktadır. İnsanoğlunun bilgi birikimi arttıkça, yaratılan ayetlerle haşir neşir olundukça insanlar ilahi kavramlara yaklaşmaktadırlar. Bilim insanlardaki cahilliği kaldırmakta ve ortaya koyduğu bilgiler itibariyle Allaha yaklaştırmaktadır. Onun içindir ki, bilim adamlarının kişisel görüşleri değil bilim adına ortaya koydukları bilgiler, keşifler ve değerler bizim için önem arz etmektedir. Her bilim dalının ortaya koyduğu, ürettiği bilgiler değerlidir, şuan bize önemsiz gibi görülen bilgilerin yığını bir süre sonra insanlığa belki başka kapılar pencereler açacak, Allaha yaklaştıracaktır. İnsanoğlunun dini esaslı bir şekilde anlayabilmesi için gelişmiş bir akla ihtiyacı vardır. Bilimde insanoğlunun aklını geliştirmektedir. İnsanoğluna evrim geçirtmektedir. "Bilimsel teori, bir olgunun, sürekli olarak doğrulanmış gözlem ve deneyler baz alınarak yapılan bir açıklamasıdır." Teori düzeyine çıkmış açıklamaları, belki binlerce bilim adamı çok uzun zamanlar boyunca gözlemlemiş, üzerinde düşünmüş, deneyler yapmış belli sonuçlara ulaşmış teori düzeyinde kabul edilmiştir. Teori düzeyinde kabul edilmiş bir açıklamayı(evrim teorisini) benim zanna dayalı olarak ret etmem pek akıllıca, mantıklı bir davranış olmaz. O kadar bilim adamının çalışmarını, gözlemlerini geçerli bir bilgiye sahip olmadan kabul etmemek, yukarıda açıkladığım gibi casiye 8-9 ayetlerde bahsedilen duruma düşmüş gibi oluruz. Casiye 4: Sizin yaratılışınızda ve türetip yaydığı bütün canlılarda da kesin bilgiyle inanan bir topluluk için ayetler (âyâtun) vardır. Casiye 8: Kendisine Allah’ın âyetlerinin(âyâti allâhi) okunduğunu işitir de, sonra büyüklük taslayarak sanki onları hiç duymamış gibi direnir. İşte onu elem dolu bir azap ile müjdele! Casiye 9: Âyetlerimizden(min âyâti-nâ) bir şey öğrenince onu alaya alır. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır! Onun için prensip olarak işi bilenlere, uzmanlara, bilim adamlarına güvenmek gerekir. Teoriyi zanna dayalı olarak yanlışlamak demek, binlerce kişiyi bu konuda çalışmış olan bilim adamlarının emeklerini hiçe saymak demek olur. Günümüzün doğrusu olarak kabul etmek gerekir. Aorskaya kardeşim Edison olayına gelince, şöyle bir benzetme yapalım; Genel anlayışımıza göre; zengin olan, hali vakti olan kurban keser. Kurban kesildiği zaman eti 3 kısma ayrılır, biri kendi ailemiz, biri eşe dosta, biri fakir fukaraya. Burda hayvanı almak için kendi kazancımızı kullandık, birinin yetiştirdiği hayvanı alarak kestik ve dağıttık. Yendi bitti. Edison ve ismini bilmediğimiz ilmen zengin olan bilim adamlarıda, yaşamlarını ilme adayarak Allahın yarattığı ayetleri okudular, bir bilgi birikimi sahibi oldular ve elde ettikleri bu birikimle elektiriği veya lambayı icat ettiler. Bunu insanlığa sundular. Şimdi burda zenginlik ne?, kurban ne?, kurbanı kesen kim?, kurbanın eti ne?, bu eti yiyen kimler? Şimdi benzetiyoruz ya; Edison ve arkadaşlarının kestiği kurbanın etini hala biz yiyoruz dahada kimler yiyecek kimler… açıkcası böylesine insanlığa hizmet etmiş, karşılığında yaşamında bir şey görmemiş, ilmeden insanların cennete mi yoksa cehenneme gideceğini Allah bilir. Eğer cehenneme gideceklerse biz şimdiden girmeyi garantiledik cehennemi, buda bir getiridir. Ben ilmen ileri giden insanların Allahı reddeceğini hiç sanmıyorum! İnsanların sözleri değil icraatleri önemli, dilin kemiği yok. |
23. November 2012, 11:22 PM | #19 | |||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Alıntı:
Sen ise bana bilimi, teoriyi ve bunlara harcanan emek ve zamanın öneminden bahsediyor, bilimi anlatmaya çalışıyorsun. Bilimin önemini reddedenmi var sevgili kardeşim. Bilim, islamında aradığı, öğütlediği bir şeydir ve bu yüzden bilim islama aykırı olmaz. Ancak, bilim adamı objektif değerlere sahip olduğu zaman bilim adamı olur. Bilime itiraz yoktur, bilim adamının tanımına itiraz vardır. Bilimle uğraşan herkes bilim adamı demek değildir. Bilim adamı bulduğu her sonucu, tarafsız bir şekilde ilan edebilirse bilim adamı olur. İşte, bilim deney, gözlem, araştırma vb. sonucu bazı şeylerin ilgisini Allah ile ilişkili bulmuşsa, bilim adamıda bunu kabul etmek ve açıklamak zorunda olur. Kendisi kabul etmese dahi, bilimin ilişkisini açıklaması gerekir. Ama, kendi nefsini ilah kabul edenler, gerçek ve tek ilah olan Allah'ı kabul edemedikleri için, onun varlığını gösteren buluşları da onsuz açıklamaya çalışırlar. Evrim teorisi de bunlardan biridir. Alıntı:
Zanna göre hareket insanı yanlışa düşürebilir. Bu nedenle sadece zanna dayalı olarak reddetme... 2- Ancak, ne kadar çok emek harcanırsa harcansın, ne kadar çok kimse meşgul olursa olsun, sonuçları doğru şekilde açıklanmayan, bir bilgi, ilmi bir değer taşımaz. Bilim, bu bilginin tüm ilişkilerini ortaya koymalıdır. 3- Zanna göre, evrim teorisini reddetmeyen sen, yine zanna dayalı olarak teoriyi kabul etmekle kendinle çeliştiğini görebilirmisin? Red için elinde bir delilin yoksa, kabul için elinde delilin nedir? Her durumda, senin elinde zandan başka bir şey yok! O halde sen zanna dayalı reddetmeyi mantıksızlık bulurken, zanna dayalı kabulü nasıl mantıklı bulabiliyorsun? En azından, reddetmesen dahi, kabul de etmemen yani "nötr" olman gerekirdi.(değilmi?) (benim akli ve yine teoriyi yanlışlayan başka ilmi delillerle kendilerine itirazlarımı daha önce açıkladığım için zanla hareket etmediğim görülür.) Alıntı:
Sadece; "RABBİN ADINI ANMADAN KESİLENLERİN HARAM OLDUĞUNU" söyleyerek, edison ve benzerlerinin, LA İLAHE yi bulup, anlayıp, kabul edip, sonra da her şeyin İLLA ALLAH la ilgisi olduğunu kabul edip, gösteremedikçe; onların icatları da, eti yiyenlerin gıda olarak fayda görmesine karşın, kurban kesenlerin, kabul edilmeyen kurbana dönüştüğünü bilmeniz gerekir. Şimdi, bu durumda Edison kurban kesmemiş, insanlara et dağıtmıştır. İnsanlar, eti yiyerek fayda sağlamışlardır. Ama, Edison kurban iyiliğinde değere kavuşamamıştır. 2- açıkcası böylesine insanlığa hizmet etmiş, karşılığında yaşamında bir şey görmemiş, ilmeden insanların cennete mi yoksa cehenneme gideceğini Allah bilir. demişsin. Hayır kardeşim, herşeyden önce elbette rabbimiz bilir ama, kimlerin cennete gideceğinden değilde, cennete gidemeyeceği bilgisinden hareketle, Cehenneme girecekleri bilebiliriz. (Rabbimizin şefaat durumu ayrıdır) "LA İLAHE İLLA ALLAH" kavramını bilip, kabul edemeyen ve akıl özürü bulunmayan herkes EBEDİ CEHENNEME gidecektir. Rabbim bunu müslümanlığın ilk ve temel şartı olarak bildirmiş olup, buna iman etmeyen kimselerin müslüman olması söz konusu olmayacağından, müslüman olmayuanlarında gidecekleri yer belli olduğundan, sen de bilirsin, ben de bilirim. Gördüğün gibi, cennete gidecekleri de, kesin cehenneme gidecekleri de rabbimizin kelamından bilebiliyoruz. Yeterki, onu "kovulmuş şeytandan rabbimize sığınarak" anlamaya çalışalım. O zaman bize neler anlattığını daha iyi görür, daha iyi kavrar ve daha doğru kararlar verebiliriz. selamlarımla... aorskaya Konu aorskaya tarafından (23. November 2012 Saat 11:24 PM ) değiştirilmiştir. |
|||
24. November 2012, 01:52 PM | #20 | |||||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Selamlar;
Alıntı:
Bilim adamlarının ulaştıkları verileri, sonuçları Allahın varlığı ile ilişkilendirmek, Allahın varlığını ispat etmek gibi bir görevleri yoktur, eğer bilimin bu işle uğraştını düşünüyorsan bilim nedir? Ne değildir? Bir araştırmanı tavsiye ederim. Eğer bilim adamı senin dediğin şekilde bulduğu sonuçları, verileri Allah’la ilişkilendirirse bu kendi kişisel görüşü olur, objektif olmaz, ama bilimle uğraşmayan bizler bu sonuçları Allahın gücü kudreti, yaratma sıfatları olarak yorumlayabiliriz. Yukarıda yazımda belirtiğim gibi; Alıntı:
“Bilim veya ilim, fiziki ve doğal evrenin yapısının ve davranışlarının birtakım yöntemler (deney, düşünce ve/veya gözlemler) aracılığıyla sistematik bir şekilde incelenmesini de kapsayan entelektüel ve pratik çalışmalar bütünü.” Yani senin bahsettiğin gibi Bilimsel olarak ortaya konan verilerde bilim adamlarının işte bu Allahı işaret ediyor demek gibi, bu verilerle Allahın varlığını ispatladık gibi bir açıklaması olamaz, bunu dediğim gibi biz yapabiliriz, bilim yapmaz çünkü bilim OBJEKTİF olmalıdır. Ayrıca “bilimsel teori” yi nedir ne değildir anlaşılamamış; Bir açıklamanın “bilimsel teori” olabilmesi için bilim otoritelerin, kamuoyunun onayını alması gerekir, bu onaylanmada el kaldırıp kabul veya ret şeklinde bir onaylama değildir. Bu konuda bir çok araştırma yapıldığı, bir çok makale yazıldığı, deneylerle ispatlandığı durumdur ve bu konuda bir çok bilim adamının emeği geçmiş, bizzat sahada çalışmışlardır. Yoksa bizim gibi bir yerlerden okuyup, kendi kafasına göre mantık yürütüp yapılanlar Allahı işaret ediyormu deyip zanla kabul veya ret etmemişlerdir. Senin veya benim yada bu konuda uzman yetkin olamayan kimselerin görüşü ZAN’dır, bilimsel bir geçerliliği yoktur. Ayrıca senin başkasının görüşlerini okuman senin veya o görüşlerini okuduklarını ZAN’dan kurtarmaz, o görüşlerini okudukların buldukları sonuçları bilimsel olarak ispatlasınlar ve var olan bilimsel teoriyi değiştirsinler, ozaman bizde senin o görüşlerini beğendiğin kişilerin açıklamasını bilimsel teori diye bilir kabul ederiz, sahada çalışma yapmadan uzaktan, birilerinin yazılarını okuyup elde edilen zanni bilgilerle ortaya konan açıklama bilimsel teori olmaz, o kişi bilim adamı olsa dahi kişisel görüşü olur, ZAN’dır. Alıntı:
Bilimin kendisi objektif olmalıdır, bilim adamının kişisel görüşleri olabilir, görüşlerini bilimsel olarak açıklayamıyorsa, ispatlayamıyorsa kendi HİPOTEZİ olarak kalır, bilim kamuoyunca kabul edilmez. Ancak bizim gibi bilimden anlamayanlar bu görüşleri birşey zannederiz. Bir kişinin bilim insanı olması için belli eğitimlerden geçmiş olması, kendine ait bir dalda uzmanlaşması(doktorasını yapması), bilimsel kabul edilen makalelerinin olması, sahada çalıyor olması gerekir. Her bilim adamınında bir şey icat etmesi, bir problemi tek başına çözmesi gerekmez, bir bilimsel sorunu çözmeye çalışan ekibin bir parçası olabilir. Bunu açıkladım gerçi, bilimin Allah ile bir ilişki kurma görevi yok, dini kavram olarak bir açıklama getirirsek bilim Allahın yarattığı ayetleri (Varlıklar Alemi) inceliyor. Bilimin ortaya koyduğu veriler bizim cahilliğimizi ortadan kaldırıyor, insanlığı geliştiriyor, beyine evrim geçirtiyor böylece sonuç itibariyle dini daha iyi anlıyoruz, yani bilim bu yüzden Allaha yaklaştırıyor bizi, bilim bir araçtır. Aorskaya kardeşim toplumumuzda genel olarak bir kavram karmaşası var, kelimleri tam olarak anlayamıyoruz, buda bizim eğitim sisteminin ezbere dayanmasından kaynaklanıyor, düşünce yolları kapalı, geniş bir perspektifle düşünen, soyut kavrama yeteneğine sahip insanlar yetiştirilmiyor.Taklit ile tok olan hakikatte açtır. Ezber bizim düşünce yollarımızı açan değil, düşünmeyi engelleyen unsurdur. Düşünmek demek başkalarının kelimelerini, görüşlerini tekrar etmek değildir. Düşünmek; her ne üstünde düşünüyorsan onun özünü kavrayabilmektir, buda soyut düşünce yeteneğinin gelişmesine bağlıdır. Dini anlayabilmek içinde soyut düşünceye ihtiyaç vardır. Dinde ve toplumun genel anlayışında yeralan kurallar, KATI kurallardır. Katı kurallar düşünemeyenler için, ezberlediğinin peşinden gidenler için, kelimelerin peşinden gidenler için, özünü kavrayamayanlar için tutunacakları bir yol olarak, düşünebilmelerine imkan tanımak, aklı idame etmek için genelleştirilmiş verilerdir. Onun için işi bilenler, uzmanların ortaya koydukları veriler,ilmin sonuçları islamidir. Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? Alıntı:
Bu açıklamalar ışığında ben akla dayalı olarak hipotezlerin değil teorilerin zamanın doğrusu olduğunu kabul ediyorum. Senin yaptığın hipotezleri ölçüt alman, aklın değil Zannın peşinden gitmektir. Eğer böyle olmadığını düşünüyorsan şu tanımları araştır; BİLİM, BİLİMSEL TEORİ,HİPOTEZ, OBJEKTİF, ayrıca akla dayalı olarak kabul edilmesini istediğin evrimi açıklayan veya evrimin olmadığını ispatlayan TEORİ’ler varsa bende kabul edeyim, ama hipotez getirme bu konuda. Tekrar düşün; hipotezi kabul etmek mi yoksa teoriyi kabul etmek mi aklın peşinden gitmektir, hangisi ilmi delile dayanıyor? Bu konuda cevabını hemen yazma, araştırma yapmanı öneriyorum, yoksa aynı konuları tekrar etmiş oluyor, sonunu getiremediğimiz için evre geçiremiyoruz, bir üst düşünceye, geniş bakış açısına ulaşamıyoruz. Alıntı:
Ayrıca kurbanın 3 e bölünmesine ilişkin kuranda kanıt arıyorsan; Hacc suresi 36 incelemeni tavsiye ediyorum. HACC; 36- Bedeneleri (gövdeli hayvanları), sizin için Allah'ın şiarlarından (nişanelerinden, işaretlerinden) kıldık. Onda sizin için hayır vardır. saf halinde duranların üzerine Allah'ın İsmi'ni anın (zikredin). Yanları üzerine düşünce, artık ondan yeyin ve isteyeni de kanaat edeni (istemeyeni) de doyurun. İşte böylece onu, size musahhar kıldık (boyun eğdirdik). Umulur ki, böylece siz şükredersiniz. 37-Elbette onların ne etleri, ne de kanları Allah'a ulaşmaz. Ancak O'na sizin takvanız ulaşacaktır. İşte böylece size, onu boyun eğdirdi (musahhar kıldı) ki; sizi hidayete erdirdiği şey üzerine (doğru yolu göstermesi sebebiyle) Allah'ı yüceltmeniz (tekbir) için. Ve güzel davrananları (muhsinleri) müjdele! 1; ondan yiyin ; aileniz 2; kanaat edeni (istemeyeni) de doyurun; eve gelen eş dost 3; isteyeni doyurun ; ihtiyacı olan fakir fukara Demekki, kuranda varmış bilerek yapılıyormuş. |
|||||
Bookmarks |
Etiketler |
bilimi, çok, daha, kullanmak, İçin, İnsan, öldürmek |
|
|