13. January 2016, 05:58 PM | #11 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
"Şayet borçlu bir bunak veya küçük bir çocuk veya söyleyip yazdıramayacak durumda(zayıf akıllı/deli) biri ise" diye tarif edilen, yani hukuki bir işlem yapabilme yetkisi olmayan bir kişiye mahalle bakkalı "sakız" bile satmaktan imtina eder. Ve İslam şeriatı yalnızca reşit ve baliğ olanların hukuki işlem yapabilmelerini dolayısı ile de sorumluluklarını kabul ederken, burada nasıl oluyor da yetkisiz kişilerin sorumlu olması anlatılıyor.
Kur'an'da çelişki yoktur; o halde bir özel durum söz konusu olmalı; "Kitap" bize değişik bir şeyler anlatıyor olmalı. Evet bize göre "mo-ta-mo" yapılan buradaki tercüme doğru olmalı. Fakat kastettiği mâna ve sunuş, tercümedeki mâna değil. Geri planına bakmak gerekiyor ki buna da "tedebbür" denmekte olup bunun ayetlerini ve de kendi anladıklarımızı yukarıda vermiştik. Dolayısı ile gerek meallerde, gerek tercümelerde bu konunun, yani geri plandaki mânanın dillendirilmesi, yanılgıya fırsat vermemek için açıklamasının yapılması gerekir. Yapılmadığı takdirde konular arasında tezat ortaya çıkmaktadır. Saygılarımla. Galip Yetkin Konu galipyetkin tarafından (28. March 2018 Saat 11:28 PM ) değiştirilmiştir. |
14. January 2016, 01:32 AM | #12 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Apr 2012
Bulunduğu yer: earth
Mesajlar: 433
Tesekkür: 229
167 Mesajina 302 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Alıntı:
Bakara 282 de ''sefihan'' sözcüğü geçiyor. Çoğu mealde beyinsiz, aklı olmayan diye tercüme edilmiş. Yine Nisa 5 e de baktığımızda ''es sufehâe'' sözcüğü de sefihler, aklı ermeyenler, malının değerini bilmeyenler olarak tercüme edilmiş. Başka bir sözlükte ise sefian Malını dînin ve aklın uygun görmediği yere harc eden kimse olarak tarif ediliyor. Sefian sözcüğü malını dinin ve aklın uygun görmediği şeylere harcayanlar, malını har vurup harman savuranlar, müflisler manasında kullanılıyor olabilir mi? O zaman bu kişiler hukuken sorumluluk altına girmez mi?
__________________
(FOR RAVEN) |
|
14. January 2016, 05:08 PM | #13 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Sayın khaos.
Biz bu kelimeyi "sefih bir hayat yaşamak" deyişinden har vurup harman savuran, müsrif bir kişinin tanımı için kullanıldığını zannediyoruz. Yani senin söylediğin gibi toplum veya ailesel yaşam gereği itidalli bir yaşamın icaplarını yerine getirmeden gününü gün eden, sorumsuz ve kendisi ve çevresi için zararlı. Böyle kişilerin müsriflikleriyle verecekleri zararlardan hem kendisini, hem toplumu, hem de ailesini korumak için ait olduğu mahkemelerden "hacir altına" alınıp ehliyetlerinin kısıtlanması, hukuki sonuçlar doğurabilecek eylemlerini ancak mahkemelerin denetimi altında vasi vasıtasıyla kullanabilmeleri tedbirlerinin savcılığın girişimi ile yerine getirilmesi sağlanmalıdır. Amme görevidir. Biz buna akılsızlık, beyinsizlik değil, tutkularından kurtulamama hastalığı denmesini tercih ediyoruz. Bu kişilere itimat edilip de bir şey veya iş teslim edilemez. Bu kişiler eylemleri ile bir zarar meydana getirirlerse haksız fiil olup, sorumlulukları vardır ve ceremelerini çekerler. Fakat kelimenin kökenini ve daha hangi mânalara geldiğini tabii ki dost1 bilir. Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (25. January 2016 Saat 11:21 PM ) değiştirilmiştir. |
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | dost1 (15. January 2016) |
19. January 2016, 11:22 AM | #14 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Bakara-104:-"Ey iman edenler! “Raina (bize ahmak- sürü- bilinçten yoksun, ne yaptığını bilmez))” demeyin. Ve “unzurna (bize bak/bizi kaale al, bizim de var olduğumuzu ve düşüncemizin varlığını göz önünde bulundur)” deyin. Ve (Allah’ın hükmünü) dinleyin (işitin). Ve kâfirler için “elîm azap” vardır."
Bakara-282. ayetteki bir erkek şahidin yerini ancak iki kadın şahit tutabilir yönündeki açıklamaların hayatta uygulamaya konulması da kadınları "raina/davar/güdülecekler" yerine, erkeğe nazaran daha değersiz bir konuma koyduğundan yukarıda verdiğimiz Bakara 104. ayete de aykırıdır. Bu durum bu iki ayet ve Talak Suresi arasında sanki bir tezatın varlığını ortaya koyuyor. Dolayısı ile : 1-reşit ve baliğ olmayan bir kişinin şahitlerle borçlandırılması ve, 2-bir erkek yerine iki kadının şahitlik yapabileceği hakkındaki meal/çevrim ifade ve anlatımları ayetlere aykırı. Gereği acilen yapılmalı, insanlar dine aykırı işlemler yapmaya itilmemelidir. Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (23. January 2016 Saat 09:19 AM ) değiştirilmiştir. |
Bookmarks |
Etiketler |
kadının, konusu, kuran, kuranda, şahitliği |
|
|