24. December 2010, 09:38 PM | #11 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 297
Tesekkür: 328
166 Mesajina 472 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Çoook teşekkür ederim hiiiç kardeşim\abim...
Şimdi bu yazdığının üzerine,bu forumdaki 2 vakit veya 3 vakit veya 5 vakit namaz kılan kardeşlerimizin yorumlarını merak ediyorum.Bende sizim düşündüğünüz gibi düşünüyorum artık. Ama içim içimide yemiyor değil.!!! Alışkanlıkları terketmek kolay değil...Ama terk ettim.. selamlar... |
24. December 2010, 11:41 PM | #12 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 |
En’âm 52
Rablerinin rızasını isteyerek sabah akşam O'na yalvaranları kovma! Onların hesabından sana bir sorumluluk; senin hesabından da onlara herhangi bir sorumluluk yoktur ki onları kovup ta zalimlerden olasın! namazdan kastınız aşağıdaki ayetlerin konusuysa, Allahın izin verdiği ölçüde bunları her fırsatta yapmaya çalışıyoruz. burada asıl amaç, duanın 2-3 yada 5 gibi vakitlere sığrıdılamayacağı, onun gönlün çoştuğu yada ihtiyaç duyduğu her an yapılabileceği gerçeğidir. zaten fıtrata uygun mantıklı yoluda onun ritüel değil, gönüle göre yapılabilirliğidir. Kıldığımız namazın bir hakikati, kişiden kişiye değişebilecek ve kalıba sokulamayacak bir durumu var, bu gün dincilerce kalıba ve standarta sokulmaya çalışılan şey, dini ve duayı, niyazı ve rabbe yakarışı, içi boş ritüelleştirmekten farksızıdır. oysaki duayla ilgili kesin hükümler verilmiştir, bu gün atalarımızdan kalan uydurmalar, kuran dışı hatalardan başka birşey değildir. kişinin tazarrulu niyazı hiç kalıba sokulir mi? o istenen her an ve istenen her şekilde yapılır, sınırı ve saygıyı aşmamak şartıyla. İşte rabbin öğütlediği, takva sahipleri için kesin emir niteliğindeki asıl gerçekler. lütfen okuyalım. lütfen hepsini tane tane okuyalım, aralardan seçtim, benim için şimdilik özel olanları aldım. A’râf 55 Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin. Bilesiniz ki O, haddi aşanları sevmez. A’râf 205 Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle sabah akşam Rabbini an. Gafillerden olma Enbiyâ 90 Biz onun da duasını kabul ettik ve ona Yahya'yı verdik; eşini de kendisi için (çocuk doğurmaya) elverişli kıldık. Onlar (bütün bu peygamberler), hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı; onlar, bize karşı derin saygı içindeydiler. Furkân 77 (Resulüm!) De ki: (Kulluk ve) yalvarmanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin? (Ey inkarcılar! Size Resul'ün bildirdiklerini) kesinkes yalan saydınız; onun için azap yakanızı bırakmayacaktır! Secde 16 Korkuyla ve umutla Rablerine yalvarmak üzere (ibadet ettikleri için), vücutları yataklardan uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar. Âl-i İmrân 191 Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler: ) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabındankoru ! Mü’min 60 Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir. Nisâ 103 Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah'ı anın. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır. bunlar, şekilsel namaz hususndaki asıl farzlar, geri kalan; -subhaneke? tahiyyat? salli barik? kuran ayeti bile değiller, nerden geliyo? -2 rekat 3 rekat? nerden geliyor kim farz etmiş? -zamanı kim biçmiş? ezanı kim farz temiş? -çöl turizminin en canlı bölgesi hiltondan manzaralı kabeye dönmeyi kim emretmiş? karşımıza aynı zamanda hiltonu alırsak namaz sakıt olmaz mı? -sedcade, tespik, kippa, sarık, yerine göre takunda ne alaka? anlaşılıyor ki birileri Alllahtan daha çok bildiği için (töbe töbe) kuranın eksik bıraktığı yerleri düzeltmiş, anlaşılıyorki kurana patch yama geliştirmişler,,, kuran 1.3 hizmetinizdedir kimler mi yaptııııı???? incili tevratı değiştirenler yaptııııııı, neden yaptı nasıl yaptı bunlar zaten belli... siz size vahy olanı uygulayın, içinize sıkıntı olan saçmalıklarI tErk edin, bu sizi hem özgür hem mutlu hemde doğru yolda kılar... bilmedikleriniz için rabbe yakarın, o dUaları işitir... zaten onun emri gereği, baNa cevap vermeyen şey benim tanrım olamaz, duama cevap vErmeyeni beni işitmeyeni nasıl rab kabul ederim. Konu hiiic tarafından (25. December 2010 Saat 12:15 AM ) değiştirilmiştir. Sebep: fazlada bişey değiştirmedim, çok hatalı yazıyorum, cahil adam silgiyi çok kullanırmış, cahillik başa bela |
25. December 2010, 07:44 AM | #13 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 240
Tesekkür: 141
173 Mesajina 603 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Bendeniz SALATI "ONLİNE" olmak manasına alıyorum
Yani, her iş ve oluşta Sahibine Bağlı kalmak Yani, 24 saatı SALAT ÜZRE geçirmek Yani, Yaradanı, bir ana, zamana, dakikaya, yöne, mekana sıkıştırmamak, Yani, Bir ömür Sahibini şah damarında duyumsamak. Böyle olunca kişinin 24 saati ibadet olmaktadır |
25. December 2010, 11:09 AM | #14 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 |
Zuhruf 36
Kim Rahman'ı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz. evet, katılıyorum... kelimenin eş anlamı 24 saat online olmak, ancak Halil beyin FİTNE başlıklı yazısından sonra işin gerçeğini daha iyi anlar oldum. neden 24 saat bu geçeği göz önünde tutamadığımı, o kıvama gelmek için ne kadar fitnelenmem ve belalanmam gerektiğini anladım. fitneler vardır, evlatlarımız, mallarımız, işimiz gücümüz gibi fitneler bizi aldatmak, rabbin bizi her an izlediği ve imtahan ettiği gerçeğini maskelemek için fitneler vardır.. ne yazıkki o fitnelere bende kanıyorum, rabbim affetsin, ama sonra neler oluyor? 2 şey oluyor -ya rabbim bizi bırakıyor ve sapıklıkların yoluna düşüyor şeytanın adımlarını izliyoruz. -ya da rabbim bizi belalandırıyor da tekrar iyilerin, sadıkların yoluna koyuyor Münâfikûn 9 Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır. Cin 17 Bu hususta kendilerini denememiz için , Kim Rabbinin zikrinden yüz çevirirse, (Rabbin) onu gitgide artan çetin bir azaba uğratır. tabi bu belalar da her kula değil; o'nun dilediklerine Kehf 28 Sabah akşam Rablerine, O'nun rızasını dileyerek dua edenlerle birlikte candan sebat et. Dünya hayatının süsünü isteyerek gözlerini onlardan çevirme. Kalbini bizi anmaktan gafil kıldığımız, kötü arzularına uymuş ve işi gücü aşırılık olan kimseye boyun eğme. Enbiyâ 42 De ki: Allah'a karşı sizi gece gündüz kim koruyacak? Buna rağmen onlar Rablerini anmaktan yüz çevirirler. Zümer 22 Allah kimin gönlünü İslam'a açmışsa o, Rabbinden bir nur üzerinde değil midir? Allah'ı anmak hususunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık bir sapıklık içindedirler. Necm 29 Onun için sen bizi anmaktan yüz çeviren ve dünya hayatından başka bir şey istemeyen kimselere yüz verme. Necm 61 Ve siz gaflet içinde oyalanmaktasınız! ama diğer yola, nimet verilenlerin yoluna gidenler ise bir takım belalardan sonra rabbin izniyle uyanabiliyorlar. Ra’d 28 Bunlar, iman edenler ve gönülleri Allah'ın zikriyle sükunete erenlerdir. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur. |
25. December 2010, 07:57 PM | #15 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 297
Tesekkür: 328
166 Mesajina 472 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Hiiiç kardeşim , emekleriniz için teşekkür ederim
Şimdi bu düşüncemizden yola çıkarsak, peygamberimiz inde şekilsel olarak yapılan namazı,hiç kılmamış olması lazım yaşadığı müddetçe. Sizce peygamberimiz ömrü hayatında hiç namaz kılmamış olabilirmi ? sevgiler. |
25. December 2010, 11:11 PM | #16 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 |
Âl-i İmrân 44
(Resulüm!) Bunlar, bizim sana vahiy yoluyla bildirmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. İçlerinden hangisi Meryem'i himayesine alacak diye kur'a çekmek üzere kalemlerini atarlarken sen onların yanında değildin; onlar (bu yüzden) çekişirken de yanlarında değildin. Bilmiyorum bizzat gözlerimle görmedim, ama bana sağlam kaynaktan vahyolunan sabit kurana bakıyorum, çünkü peygamberimiz sadece vahyi ilan etti, yemesi içmesi yada farklı ilgi alanları olması gayet normal, sonuçta oda bir insan, ancak güzel ve örnek ahlaklı, peygamberlik özelliklerine uygun takvalı bir insan. farklı bir kitap yazmadı, zaten yazsada bu güncellenebilir yada kusurlanabilir bir kitap olurdu.. Kuran ise Allahın vahyidir, insan kelamından farklıdır. o sadece vahye uyar, kafasından bir namaz yada ritüel oluşturmaz, eğer kuranda yazmıyorsa, Allah ona bildirmemişse peygamberimiz nasıl bilebilir? yukarıdaki ayeti de tekrar okuyalım... Hûd 49 (Resulüm!) İşte bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bundan önce onları ne sen biliyordun ne de kavmin. O halde sabret. Çünkü iyi sonuç (sabredip) sakınanlarındır. Yûsuf 3 (Ey Muhammed!) Biz, sana bu Kur'an'ı vahyetmekle geçmiş milletlerin haberlerini sana en güzel bir şekilde anlatıyoruz. Gerçek şu ki, sen bundan önce (bu haberleri) elbette bilmeyenlerden idin. Ona bu gün kılınan namaz vahyolunmamışken o kafasından bir ritüele mi uyacak? hemde putperest kaynaklı ritüellere? halbuki onların hevalarına uymak tamamen yasaklanmışken. Yûnus 109 (Resulüm!) Sen, sana vahyolunana uy ve Allah hükmedinceye kadar sabret. O hakimlerin en hayırlısıdır. Peygambere namaz emrolunurken, ve nasıl kılınacağı kuranda açıklanırken o kafasına göre farklı bir ritüel mi oluşturacaktı? o sadece vahye uyar, orda yazmayanlar vahy değildir, ve vahy haricindeki her söz her bilgi kusurlanabilir. Allah böyle yaratmıştır, insan sözleri kusurlanabilir. vahy asla, onda bir çelişkide bulamazsın. İsrâ 73 Müşrikler, sana vahyettiğimizden başka bir şeyi yalan yere bize isnat etmen için seni, nerdeyse, sana vahyettiğimizden saptıracaklar ve ancak o takdirde seni candan dost kabul edeceklerdi. bu ayeti peygamberin sağlığında yapamadılar, ama ölümünden sonra zamanla geliştirdiler. Ayette yazmayanı dine soktular, hem vahyin değerini düşürdüler hemde onu tahrif ettiler bozdular. ---- unutmadan şunu da eklemek gerekli, peygamberimiz böyle bir ibadeti yapmış olsa bile, vahy de yazanmı önemlidir, yoksa Allah hidayet vermedikçe hidayete eremeyenin çelişkili hareketleri mi? Peygamberi peygamber yapan vahy dir, kurandır, o ona nasip edilmeseydi dünyada mUhammet diye birisini tanımıyor olurduk, zaten de tanımıyoruz... İsrâ 86 Hakikaten, biz dilersek sana vahyettiğimizi ortadan kaldırırız; sonra bu durumda sen de bize karşı hiçbir koruyucu bulamazsın. Tâ-Hâ 13 Ben seni seçtim. Şimdi vahyedilene kulak ver. Eğer ebedi yaşayan bir peygamber gerekiyorsa ve isteniyorsa, peygamber yol gösterici demekse, gerçek peygamber Allahtır. Yol gösterici de odur, hidayet verende odur, mürşite odur, hoca da odur, öğretmen de odur, yemek veren de odur, geri kalan hepsi ve herkes teferruattır... Enbiyâ 25 Senden önce hiçbir resul göndermedik ki ona: "Benden başka İlah yoktur; şu halde bana kulluk edin" diye vahyetmiş olmayalım. Önemli olan peygamberin değil, Allahın sünnetidir, önemli olan peygamberin değil, Allahın emir ve istekleridir. Zaten peygamberimiz dahi böyle bir vahyin kendisine geleceğinden bi haberdi, kendisine biçilen insan üstülüktende uzaktır. hataları da oldu kusurlarıda. Bunu gereksiz büyütmek, yersiz inançlar edinmekten daha sapık ne olabilir. Kasas 86 Sen, bu Kitab'ın sana vahyolunacağını ummuyordun. (Bu) ancak Rabbinden bir rahmet (olarak gelmiş) tir. O halde sakın kafirlere arka çıkma! Allahın ayeti dururken, peygamberin kısıtlı bilgisiyle yorumladığından ne olur? belki kendi aklınca bu kılınan namaza benzer hareketlerle rabbine yalvardı, zaten bizde ona ihtiyaç duyduğumuzda gönlümüzün ezikliği bedenimize yansımıyor mu? Şûrâ 52 İşte böylece sana da emrimizle Kur'an'ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin. şimdi birileri fitne amacıyla peygambere uyun ayetlerini hatta yukarıdaki ayeti kullanıyor, ağızlarını eğip büküyorlar, peygambere uyun demek vahye uyun demektir, peygamberin getirdiği vahye uyun demektir, aşağıdaki ayette gayet te açık ve nettir. Zuhruf 43 Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen, dosdoğru yoldasın. vahye uymayan bir peygamber doğru yolda olabilir mi? vahyi emretmeyenin emrine uyulabilir mi? En’âm 50 De ki: Ben size, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım. De ki: Kör ile gören hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz? A’râf 62 Size Rabbimin vahyettiklerini duyuruyorum, size öğüt veriyorum ve ben sizin bilmediklerinizi Allah'tan (gelen vahiy ile) biliyorum. A’râf 68 Size Rabbimin vahyettiklerini duyuruyorum ve ben sizin için güvenilir bir öğütçüyüm. Kısaca peygamberin tüm öğütü vahyle bildirilmiştir, onun dışında birşey bilgidmişsede bunlar kişisel görüşleridir, zamana, mekana ve şartlara göre değişir, zaten bu günkü hadislerde uydurma değilmi? ebu hureyrenin (hadis uydurmaktan sürgün yemiş, pek parlak biyografisi olmayan muaviye yalakası arabın) sözlerine inanıpta hak yoldan mı sapacağım? ayetleri bırakıp hadislerde nur mu arıyacağım? peygamber ne yapmış ne yapmamış, ne söylemiş merak eden kurana bakmalı, eğer sağlama en yakın kaynak arıyorsa günümüzün bilimsel arkeolojik ve tarihsel çalışmaları buharinin çalışmalarından daha değerli daha gerçeğe yakın. Yûnus 15 Onlara ayetlerimiz açık açık okunduğu zaman (öldükten sonra) bize kavuşmayı beklemeyenler: Ya bundan başka bir Kur'an getir veya bunu değiştir! dediler. De ki: Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben, bana vahyolunandan başkasına uymam. Çünkü Rabbime isyan edersem elbette büyük günün azabından korkarım. ---------------------------------------------------- tüm bunlara ek olarak, piramid kardeşimin bir soru sorulunca rasul ne yapardı??????? yazısını okumanızı tavsiye ediyorum. Allah razı olsun. Dinin kaynağı peygamberimiz yada diğer peygamberler değildir, onlar yüksek ahlaka ve erdemlere sahip temiz insanlar olabilirler ama onları yaratan, onları seçen ve onları birbiri ardınca ahirette aksi idda edilmemesi gibi bir sebeple bu şekilde göndereb ve siz bu yazıyı okurken sizi gözetleyen rab, bize bildirdiği adıyla "Allah" asıl dinin kaynağıdır. Bütün sorulara o cevap vermiştir, peygamberler değil... Lütfen çekinmeyin aklınızdan geçeni sorun, paylaşın, tartışın. En önemlisi, tüm soruları ve cevapları yaratan Allaha bol bol yardıma çağırın, dua edin. Benim yazılarımda dahil sadece kişisel tecrübelerimden edindiklerimdir, En doğrusunu Allah bilir. Konu hiiic tarafından (25. December 2010 Saat 11:47 PM ) değiştirilmiştir. Sebep: Keşke hayatta böyle olsa, hatalarımızı bir edite tıklayarak silebilsek düzeltebilsek, pişman olunca editlesek, ahirettede yok |
25. December 2010, 11:39 PM | #17 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 |
Şimdi ben size soruyorum,,, peygamberimiz bugün kıldığımız namazı kılmışmıdır? böyle bir cami yaptırmışmıdır? mescitlerde (cami değil MESCİT) Allahın adının yanına kendi ismini yazdırmışmıdır? bu şekilde imam müezzin v.s. tutmuşmudur? kamet getirmişmidir? tesbik çekmişmidir? Kabede namaz kılmak dururken neden farklı bir yere mescit yapılmıştır?
Eğer getirmişse bunu hangi kaynağa ve bilgiye dayanarak söylüyorsunuz? Eğer aklınızdan birkaç kaynak geçtiyse, bu kaynakların kaçı vahye yada bilimsel çalışmalara (onlarda Allahın ayetleridir) dayanıyor. Bu kaynakların hristiyanların inandığı bu günkü tevrat-incil ve eklerinden farkı nedir? Sizce kılmış mıdır? Yoksa önceki konularda bahsettiğimiz zikir, dua ve yakarışları mı yapmıştır? Cevabı sizin vicdanınız verecek, ben Ya sadece bir tebliğciyim Ya da sadece fısıldayan bir şeytanım. Benim sözlerime dahi doğal olarak güvenemiyecekseniz, asıl doğru cevabı alabileceğiniz mutlak güç ve hüküm sahibi, en ince ayrıntıyı, gizliyide açığıda bilen, bu yazıyı dahi okurken üzerinize titiz bir gözetleyici olan kaynak kimdir. Bakara 186 Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulalar. Konu hiiic tarafından (25. December 2010 Saat 11:45 PM ) değiştirilmiştir. |
26. December 2010, 07:53 AM | #18 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 240
Tesekkür: 141
173 Mesajina 603 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Şuna adım gibi eminim
Eğer 200 bin liralık devasa minareleriniz varsa Ve hemen gölgesindeki gecekonduda hem de bir kıbrıs gazisi açlıktan ölmüşse (olay burada vuku buldu) Böyle bir camide Elçi asla namaz kılmamıştır/kılmayıda emretmemiştir. Bize, son nebinin taştan putları yıkmak için geldiği öğretilmişti değil mi? Peki, habire trilyonlar yutan bu taş yapıların putlardan farkı ne? Taş yapılar görkemlendikçe insanların küçülmesinin manası ne? |
26. December 2010, 10:23 AM | #19 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 297
Tesekkür: 328
166 Mesajina 472 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Çok teşekkür ederim bilgi paylaşımlarınız için
Maide 6 : Ey inananlar, namaza kalktığınız zaman yıkayın yüzlerinizi ve dirseklerinizle beraber ellerinizi ve başınızın bir kısmını meshedip ayaklarınızı topuklarınızla beraber ve cünüpseniz iyice yıkanıp arının. Hastaysanız, yahut seferdeyseniz, yahut içinizden biri ayak yolundan geldiyse, yahut da kadınlara temas etmişseniz su bulamadığınız takdirde temiz toprakla teyemmüm edin de toprakla yüzünüzü, ellerinizi meshedin. Allah, sizi güce koşmayı istemez, fakat şükredesiniz diye tertemiz olmanızı ve size verdiği nimeti tamamlamayı diler. Nisa 43 : Ey inananlar, namaza yaklaşmayın ne söylediğinizi bilmeyecek kadar sarhoşken ve yolda değilseniz yıkanıncaya dek cünüpken. Hastaysanız, yahut yolculuktaysanız, yahut biriniz ayakyolundan gelirse, yahut da kadınlara dokunursanız, su bulamadığınız takdirde temiz toprakla teyemmüm edin, toprağı, yüzünüze ve ellerinize sürün. Şüphe yok ki Allah, bağışlayıcıdır, suçları örter. * Bu 2 ayet bizlere ne diyor sizce ? selamlar,sevgiler... |
26. December 2010, 12:25 PM | #20 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 |
Gayet açık bence,
-Hayatta çeşitli eğitim ve hizmet amaçlarıyla bir araya geliyor toplanıyoruz. Bu zamanlarda eğer tuvaletten çıkmışsak elimiz veya uzvuğlarımız kirli olabilir. Çok şükür eskisi gibi kumun aralarında tuvalet yapmıyoruz, şimdiki evlerimizdeki tuvalete yatak bile atılıp uyunur son derece hijyenik ama 1400 yıl önce arabistanda ve dünyanın pekçok yerinde böyle bir tuvalet hijyeni ve imkanı bulmak neredeyse imkansızdı. Neyse konuya dönelim. Eğer tuvaletten geliyorsak uzvuğlarımızı yıkamamız gerekli yoksa pekçok hastalığa pisliğe davet açmış oluruz. Tokalaşmak bile imkansız. ek olarak, ne dediğimizi bilemeyecek kadar sarhoş olup, üniversitede bir ders girmek mümkün mü? yada kızılay kan merkezinde gönüllü çalışmak, hatta bırakın bunu soskakta Allah rızası için çöpleri toplamak bile mümkünmü? Bu da salat'a yaklaşmayı engelleyen bir faktör. Yada aklımıza şehvetli şeyler geldi, cinsel yönden dürtüklendik ve kendimizi toplayamıyoruz... Bu şekilde hizmet edebilmek mümkün mü? bu şekilde eğitim bile alınmaz çünkü kafa başka yerde, bu işin giderilmesi gerekiyor yoksa zararı var. İşte bunlar sınırlardır, yani alt sınırlar. Amaç temizlenmektir, ama su bulamamışsan ne yapacaksın? ıslak mendile ben kefilim. temiz topraktan kasıt temiz bir parça lüzumsuz eşyadır, bu günkü peçeteler, ıslak mendiller v.s. de aynı işi görürler sorun yoktur. amaç suyla temizleyemediğin yeri gidermek... Yani eğitim ve hizmete engel olan faktörleri tekrar sayıyoruz, bunlar gidreilmeden değil salat, kahvede tavla bile oynanmaz -Tuvaletten sonra dışkıyla kontamine olup kirlendikten sonra -aklınıza kadınlar takılmış ve kendinizi toplayamaz haldeyken -küm kütük sarhoş ve ağzından çıkanı kulağı duymayan zır sahroşken -daha gözden kaçırdığım varsa affola siz ekleyin. ;ama fiziken temizlenmeniz gerekiyor ki baktınız hiiiii!!, su yok, belediye kesmiş suları,, yada hastasınız takatiniz yok, yada yoldasınız duramıyorsunuz yada yolda vaha, çeşme v.s. de yok, yaptınız bir ağacın dibine mesela o zaman ne olacak? temiz bir parça gereksiz önemsiz bir şey bulacaksınız, toprak, yaprak, aman ısırgana dikkat, en iyisi peçete, ıslak mendil v.s. Maide 6; ...Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez; fakat sizi tertemiz kılmak ve size (ihsan ettiği) nimetini tamamlamak ister; umulur ki şükredersiniz. Ayrıca sayılan ayetlere ek olarak şu da var ama nedense kimse bu konuda bir ritüel yapmıyor, yada gözden (!) mi kaçıyor nedense.. Tamam abdest namaza başlarken önemki gösteriliyorda Araf 31 i nereye koyacağız? Ey Adem oğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin; yeyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez. Amaaaa olurmu hiç öyle şey, haram haram bunlar hep haram, güzel giyinmekte haram ya hani, hırpani giyinceksin sakal bi avuç olacak, kafada sarık olacak, sırtta yün hırka olacak derviş olacaksın, hiç güzel giyinmek olur mu??? Olur!, hemen peşindeki ayete bakalım Araf32 De ki: Allah'ın kulları için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kıldı? De ki: Onlar, dünya hayatında, özellikle kıyamet gününde müminlerindir. İşte bilen bir topluluk için ayetleri böyle açıklıyoruz. İşte o abdeste saçınızı mesh edin diyen bölümde bana göre budur,,, saçınızı başınızıda temizlenirken tarayın şekil verin demektir, belki sıçramış varsa onuda giderin demektir. Bunlar asgari alt sınırlardır, Peki neden bu işi bu millet bu kadar uzatıyor? farklı anlamlar yüklüyor hatta çoğu kişiye olmadığı halde abdest vesvesesi olarak psikolojik sıkıntı çektiriyorlar.. Araf 29 Onlar bir kötülük yaptıkları zaman: "Babalarımızı bu yolda bulduk. Allah da bize bunu emretti" derler. De ki: Allah kötülüğü emretmez. Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz? Yani hem atalarına uyuyorlar, hemde bu ataların yolunuda Allah emretti diyorlar,,, 1000 yıl önceki cahilleri alim edip, sen onlardan daha mı iyi bileceksin diyorlar,,, o bin yıl önceki alimler bugün dünyaya gelse çocuklarla bile oturup konuşamaz, zaten ilk otobana çıkınca hayatını kaybeder, hatta uçağı görüncede tapmaya başlar ) Onarın imanına göre (mucize görmedikçe inanmayan inanca göre) bunlara bi tane uçak uçursan yada televizyondan 2 film seyrettirsen bunlar sana taparlar... Bilimi ilimi sallayan yok nasıl olsa,, alimmiş (!) biz alimden çok mu bilcez,, onlar alim olsalardı Kuranın üzerine laf yazmazlardı,, zaten yazmayan ve onu korumaya çalışan pek az da olsa alimlerimizde vardı. ------------------------------------------- siz ne diyorsunuz? aynı konu abdest başlığında da tartışılmıştı Konu hiiic tarafından (26. December 2010 Saat 12:51 PM ) değiştirilmiştir. |
Bookmarks |
Etiketler |
kuran, satan, tezgahında, şeytan |
|
|