hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > Hanifler Forum'a Hoşgeldiniz > Öneri - istek

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 14. May 2013, 01:11 AM   #1
merdem
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
merdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Araştıran Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selamun aleyküm değerli kardeşlerim,
Gene kuranda geçen bir terim olarak büyü yü tartışmaya açmak istedim.Büyü denilince insanların aklına neler geliyor?

27:13 - Bu şekilde âyetlerimiz onların gözleri önüne serilince, "Bu apaçık bir sihirdir" dediler.
28:36 - Musa onlara apaçık âyetlerimizi getirince, "Bu, olsa olsa uydurulmuş bir sihirdir. Biz önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik" dediler.
34:43 - Karşılarında açık deliller halinde âyetlerimiz okunduğu zaman o zalimler: "Bu, başka değil, sırf sizi atalarınızın taptığı tanrılardan men etmek isteyen bir adam." dediler. Ve: "Bu (Kur'ân), başka bir şey değil, sırf uydurulmuş bir iftira" dediler. O kâfirler, hak kendilerine geldiği zaman: "Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değil." dediler.
46:7 - Bizim âyetlerimiz kendilerine apaçık okunduğu zaman inkâr edenler kendilerine gelen hak kitap için: "Bu apaçık bir büyüdür." dediler.
74:24 - "Bu, dedi, başka değil öğretilegelen bir sihirdir."

Anladığım Ayetlerden görüldüğü üzere sihir-büyü etkileyici söz,akla,mantığa uygun çürütülmesi imkansız sözler olarak karşımıza çıkıyor ve açık delilller,hak,Allahın ayetlerinden inkar edenler hep aynı tutumu göstererek bunlar bizi etkliyor diyor ve işin içinden çıkamıyorlar bizi kandırıyosun(büyülüyorsun)yaptığında sihir-büyü diyorlar.

Günümüze baktığımız zaman ayetlerin anlamını bilmeden arapça okunması,makamlı okunması,tekrar tekrar okunması,şu kadar tekrar yapılırsa şu etki olur,şurdan şu ayetin şu tesiri vardır.Arapça dan okunursa anlamını bilmesekde şu sevap vardır denmesi,Muskalar yazılması,tılsımlar hazırlanması vs vs.. örnekler uzatılabilir.Bu gibi inanışların islami-kurani değeri varmıdır!?

Değerli katkılarınızı,düşüncelerinizi,eleştirileriniz bekliyorum
Selam ve dua ile...


Ve Aleykum Selam, Degerli Arastiran Kardesim,

Gercekten günümüze kadar süregelen ( maalesef daha coook uzun sürecek olan ) önemli bir konuya temasta bulunmussun.

Zamaninda kendilerine Allah'in Elcileri Ayetlerle geldiklerinde bu türde cevaplar verilmis ve düpedüz karsi gelinmistir.

Buna benzer cevaplar halen günümüzde devam etmektedir, ama bu cevaplar kafirlerden degil, ne yazik ki müslümanim diyenlerdendir.

-Ayet var diyorsun ama hadis var kardesim....
-Sen falan alimden/eski alimlerden daha mi iyi bileceksin...


Tarih tekerrürden ibarettir denir ya, iste ispati, en eski tarih senaryolari halen sahnelerimizde günümüzün en yaygin seklinde en ciddiye alinmasi gereken konular bir komödi olarak oynaniyor.

Son Elci adina uydurulan sözler/eylemler/hadisler maalesef Yüce Allah'in bizzat tarafindan korunulacagi teminat verilen Kur'an ayetlerine tercih edilmektedir.

Hangi sihrin hangi büyünün tesiri altinda kalarak böyle davrandigini bilmeyen bu insanciklarin hali ne olacaktir? Hesaplarin görülecegi günde: Rabbimiz! Biz sana sirk kosanlardan degildik! Bu sözler anlayacagimiz gibi sadece müsriklerin agzindan degildir.

Keske bunu anlayabilselerdi.

Selam ve dua ile.
merdem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
merdem Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
dost1 (14. May 2013), Miralay (15. May 2013)
Alt 14. May 2013, 06:34 PM   #2
Araştıran
Uzman Üye
 
Araştıran - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 192
Tesekkür: 83
41 Mesajina 74 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
Araştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud of
Standart

Ne yazıkki bartsimpson kardeşimin verdiği örneğe katılamayacağım.Verdiği örnekle her ne kadar birşeyler anlatmaya çalıştıysada cemyılmaz ın şu teşbihi "uçuyor olsa peygamberliğini ilan ederdi" sözü buram buram küfr kokuyor.Böyle örnek olamaz bir yanlışa daha beteriyle örnek veriyosun.Hiç bir peygamber böyle iddiada bulunamaz ki kardeşim zaten dolayısıyla böyle örnekde olmaz!Bu şu demektir insanların kafasında hala peygamberlerin doğaüstü güçleri olduğu inancıdır ki bu tamamiyle yanlış!Hee diyeceksiniz ki Allah dilerse olmazmı?Tabiki fakat Allahın süregelen sünnetinde bir değişiklik bulamazsın.Yani Yeryüzünde dolaşan melekler olsaydı elçi olarak melek,İnsanlar olduğuna görede yeryüzüne Bizim gibi etden,kemikden insan gönderdi Rabbim.

Büyüden bahsetmemin sebebi ise Milletin kafasındaki Herhangibir işi ters gittiğinde birisinin ona büyü yaptığı inancı.İşte bu inanç insanı yiyen bitiren,böyle birşey yok diyincede karşısındakinin kuranı gösterip bak burda büyü var,sen inkarmı ediyorsun,edersen kafir olursun demesi ve böylecede kişinin içindeki o vesveseyi,paranoyayı artıran tarzda inanışlar!

Asıl sorun insanın Büyü-sihir kelimelerine ne anlamlar yüklediği.Eğer bu terimleri hala Harry potter ın filmlerindeki gibi anlarsan,yada hollywood un şeytan çıkarma filmlerindeki gibi algılarsan kendi kendine en büyük zararı verirsin.Bir şeyin büyü olması için ortada söz olmalı,bu söz karşındaki tarafından anlaşılmalı ve dinleyen kişi o sözden etkilenmesi,inanması gerekir.İşte burda kafir olup olmama konusunda çok ince bir ayrım var.Çünkü biliyoruzki Kuran da çok etkileyici,muhteşem,mükemmel hadislerden(ahsenel hadis) oluşuyor.Fakat rabbim insana körü körüne inanma diyor ve:
1-diğer ayetlerle karşılaştır-çelişki bulamazsın
2-bir ayet diğerini açıklayıcı
3-İçindeki bir kelimenin anlamınıda bir bütün içinde ayetler,sureler topluluğunda açıklıyor.
burda +maddeler sıralanabilir...

Eğer ki diğer söylenen sözler içinde aynı yaklaşımları izlersek yani sorgulayarak yaklaşırsak göreceğizki sana söylenen o büyülü söz bir bakmışsın sende hiçbir etki bırakmamış

İnşallah anlattıklarımı,düşüncelerimi ifade edebilmişimdir.

Selam ve dua ile...

Edit:Örneğin bir cinci hocaya ve medyuma gittin oda dediki sana büyü yapılmış,sende inandın hehh işte sana büyü yapıldı kim tarafından o cinci hoca yada medyum tarafından.(Bu sadece büyünün başlangıcı daha fazla dinlersen onu büyünün etkisi o kadar büyük olur
__________________
Karşılarında okunup duran Kitab'ı sana indirmemiz yetmedi mi onlara? Şüphesiz bunda iman edecek bir kavim için elbette bir rahmet ve ilahi bir ihtar vardır..ANKEBÛT - 51

Konu Araştıran tarafından (14. May 2013 Saat 06:48 PM ) değiştirilmiştir. Sebep: ek:
Araştıran isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Araştıran Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
dost1 (14. May 2013), Miralay (15. May 2013)
Alt 17. May 2013, 12:57 AM   #3
Barış
Uzman Üye
 
Barış - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 785
Tesekkür: 1.340
366 Mesajina 989 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
Barış is on a distinguished road
Standart

Konuyla alakalı bir yazıyı paylaşmak istedim.


BÜYÜ

"Büyü" olarak çevrilen kelimenin Kur’an’daki aslı “Sihir”dir.

Öncelikle Araf Suresi’ndeki Musa-Firavun kıssasının bir bölümüne bakalım:

Sihirbazlar şöyle dediler: "Ey Mûsa! Sen mi hünerini ortaya atacaksın yoksa biz mi hünerlerimizi sergileyelim?" (Araf, 115)

"Siz sergileyin." dedi. Hünerlerini ortaya atınca, halkın gözlerini büyülediler, onları dehşete düşürdüler. Çok büyük bir büyü sergilediler. (Araf, 116)

Büyücüler değnekleri havada oynatarak hünerlerini sergilemişlerdir (Taha, 66). Normal şartlarda değnekler havada oynamaz. Ancak sihirbazlar gerçeği çarpıtmak için bir takım hileler kullanarak (Taha, 69), belki kimyasal karışımlarla, belki halkın göremeyeceği iplerle değnekleri havada oynatmışlardır. Bu hilelerden haberi olmayan halk üzerinde etki yaratmışlar ve Firavun da bu sayede hükümranlığını perçinlemiştir. Ancak Musa asası ile gerçeği ortaya koyduğunda, sihirbazlar bunun hile ile yapılamayacağını anlamış, bunun gerçek olduğunu görmüş böylelikle secde etmişlerdir (Bakınız, Musa ve İsa Kıssalarındaki Mucizeler makalesi).

Biz de Mûsa'ya şöyle vahyettik: "Hadi at asanı!" Bir de ne görsünler, asa, onların ortaya getirdikleri şeyleri yalayıp yutuyor. (Araf, 117)

Böylece hak ortaya çıktı, onların yapıp ettikleri, işe yaramaz hale geldi. (Araf, 118)

Büyü/Sihir, gerçeği olduğundan farklı göstermek, gerçeği çarpıtmak demektir. Gerçeği çarpıtmada iki ana unsur söz konusudur:

1.Gerçeğin çarpıtılmasında hile kullanılması:

…Onların sanayi olarak ürettikleri sadece bir büyücünün hilesidir. Büyücü ise nereye gitse iflah etmez. (Taha, 69)

2.Kast unsuru: Büyü tasarlanarak kast ile yapılır.

Gerçeği olduğundan farklı göstermek isteyen kişi/büyücü çeşitli hileler kullanarak gerçeği çarpıtmakta bu yolla karşı taraf üzerinde etki yaratarak onu aldatmakta ve bu sayede kendi amacına ulaşmaya çalışmaktadır.

Gerçek ortaya konduğunda küfre sapanlar/gerçeğin üzerini örtenler bu bir büyüdür/gerçeğin çarpıtılmış halidir derler:

Hani, Allah şöyle demişti: "Ey Meryem'in oğlu İsa! Senin ve annenin üzerindeki nimetimi hatırla. Seni Ruhulkudüs'le desteklemiştim, beşikte iken ve erginlik çağında insanlarla konuşuyordun. Sana Kitap'ı, hikmeti, Tevrat'ı, İncil'i öğretmiştim. Benim iznimle çamurdan kuş görünümünde bir şey yaratıyor, içine üflüyordun da o benim iznimle kuş oluyordu. Doğuştan körü, abraşı benim iznimle iyileştiriyordun. Benim iznimle ölüleri çıkarıyordun. İsrailoğullarını senden uzak tutmuştum. Hani, sen onlara açık-seçik ayetleri getirdiğinde, küfre sapanları şöyle deyivermişti: "Açık bir büyüden başka bir şey değil bu." (Maide, 110)

Eğer biz sana parşömen üzerine yazılı bir kitap göndermiş olsaydık, onlar da ona elleriyle dokunmuş olsalardı, o küfre batmışlar, hiç kuşkusuz şöyle deyivereceklerdi: "Bu, apaçık bir büyüden başka şey değildir." (Enam, 7)

O, odur ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmıştır. O'nun arşı da su üzerinde idi. Böyle yapması, iş ve davranış yönünden hanginizin daha güzel olduğunu belirlemek için sizi denemeye yöneliktir. Sen, "Kuşkusuz, sizler ölümden sonra diriltileceksiniz!" dediğinde, küfre batanlar hemen ve kesinlikle şöyle derler: "Bu apaçık bir büyüden başka şey değildir." (Hud, 7)

Gerçek, katımızdan onlara geldiğinde şöyle demişlerdi: "Hiç kuşkusuz, bu, apaçık bir büyüdür." (Yunus, 76)

Mûsa dedi ki: "Gerçek size ulaştığında böyle mi konuşuyorsunuz? Büyü müdür bu? Büyücülerin kurtuluşu yoktur." (Yunus, 77)

Fakat hak, katımızdan kendilerine geldiğinde şöyle dediler: "Mûsa'ya verilenin aynısı buna da verilseydi ya!" Bunlar daha önce Mûsa'ya verileni inkâr etmemişler miydi? Şöyle demişlerdi: "Birbirini destekleyen iki büyü/sırt sırta iki büyücü." Ve dediler: "Biz bunların ikisine de inanmıyoruz." (Kasas, 48)

Ne var ki, hak kendilerine geldiğinde şöyle dediler: "Bu bir büyü, biz bunu inkâr ediyoruz!" (Zuhruf, 30)

Herşeyi ayan-beyan gösteren ayetlerimiz onlara okunduğunda, kendilerine gelmiş olan hakkı inkâr edenler şöyle derler: "Açık bir büyüdür bu!" (Ahkaf, 7)

Ayetlerimiz açık-seçik kanıtlar halinde karşılarında okununca şöyle derler: "Bu adam, atalarınızın kulluk/ibadet etmekte olduklarından sizi vazgeçirmek isteyen biriden başkası değil." Şunu da söylerler: "Bu, düzenlenmiş bir yalandan/iftiradan başka şey değildir." Hakkı inkâr edenler, o kendilerine geldiğinde şöyle demişlerdir: "Açık bir büyüden başka şey değil bu!" (Sebe, 43)

Bunun ardından Musa onlara açık-seçik ayetlerimizi getirdiğinde onlar şöyle dediler: "Uydurulmuş bir büyüden bakası değil bu. İlk atalarımız arasında bunu hiç duymadık." (Kasas, 36)

Meryem oğlu İsa'nın da şöyle dediğini hatırla: "Ey İsrailoğulları! Ben size Allah'ın elçisiyim. Benden önce Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmet adında bir elçiyi müjdeleyici olarak gönderildim." Fakat İsa'nın müjdelediği elçi onlara apaçık deliller getirdiğinde: "Bu, katıksız bir büyüdür!" dediler. (Saff, 6)

Büyü, çok daha geniş bir kavram olan küfür kavramı içinde yer alır. Küfür, kasıt olmaksızın cahillikle de olabileceği halde büyü de kasıt vardır.

Günümüzde de kelimelerin anlamları kaydırılarak ya da kötü, yanlış ve çirkin olanın üstü güzel kelimelerle örtülerek gerçek çarpıtılmakta ve bir büyü sergilenmektedir. (Bu sihir televizyon, internet, gazete, dergi gibi kitle iletişim araçları yardımıyla bir düzen kurarak/hile ile gerçekleştirilmektedir.) Bir-iki örnek verelim:

Mesela, “Demokrasi” kelimesi. Bu kelimeye öylesine olumlu anlamlar yüklenmiş ki, kelime öylesine arındırılmış, aklanmış ve kelimeye öylesine kutsallık atfedilmiş ki, “Demokrasi” deyince akanlar sular duruyor. Bu kelimeyi söyleyip arkasından istediğiniz kadar gerçeğin üzerini örtebilirsiniz. Tüm zalimliklerinizi, bozgunculuklarınızı bu kelimenin arkasına gizleyebilirsiniz. İnsanlar bu kelimeyi duyunca büyüleniyorlar. Sanki her kapıyı açan bir anahtar, her derde deva bir ilaç gibi.

“Barış” kelimesi. Özellikle son 10 yılda ünlendi bu kelime. Amerika “barış getireceğiz” söylemiyle yollara düştü ve milyonlarca çocuğu, kadını, erkeği, sivili katletti. Binlerce kişiye işkence edildi, binlerce kadının ırzına geçildi. Sadece bir kelimenin arkasına, bir tek “barış” kelimesinin arkasına bunca ölüm, zulüm, işkence, tecavüz sığdı. “Barış” kelimesi ile milyonları büyülediler. Ve bu zulme sessiz kalan milyonlarca insan, sadece susarak zulme ortak oldu.

“Çözüm Süreci” kelimesi. Bu kelime bu yıl ortaya atıldı. Ve bu kelimenin arkasına sığınılarak, ırkçılık yapıldı, ülke Türk-Kürt diye ikiye bölündü etnik kamplara ayrıldı.

Aklı başında her insan iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, güzeli çirkinden ayırt edebildiği için zalim, tüm pisliklerini güzel kelimelerin arkasına gizledi. Bu kelimeler süslü püslü bir zarf olarak halka sunuldu. Ancak zarfın içinde bozgunculuk ve zulüm vardı. Cahiller de YAPILANLARA değil, bu kelimelere bakarak büyülendi ve zulme ortak oldu. Gerçeği görmek istiyorsak kelimelere değil, YAPILANLARA BAKMALIYIZ.

Tekrarlayacak olursak, hile yaparak gerçeği olduğundan farklı göstermek, gerçeği çarpıtmak büyüdür/sihirdir. Büyü yapanda gerçeği çarpıtma ve karşı tarafa tesir etme iradesi/kast mevcuttur.


NOT: Halk arasında büyü olarak bilinen ve çeşitli materyaller kullanılarak bir kişiyi etkileme amacı güden şeyin Kur’an’daki büyü ile bir ilgisi yoktur. Bu, uydurulmuş bir saçmalıktır.

Ş.Can Evin (Kuran Dini sitesinden alınmıştır.)
__________________
Kimse kimsenin yargıcı değil, olmamalı da zaten..Herkes kendi üzerinde gözetmen ve yargıç olsun..Kendimizi rahatsız edelim, dünyamız değişsin...Belki o zaman huzuru bulmuş benliğimiz başkalarına kendiliğinden ışık saçar../Elif.

Konu Barış tarafından (17. May 2013 Saat 12:59 AM ) değiştirilmiştir.
Barış isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Barış Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 5 Kisi:
Araştıran (17. May 2013), bartsimpson (17. May 2013), dost1 (17. May 2013), gul (17. May 2013), merdem (19. May 2013)
Alt 17. May 2013, 12:54 PM   #4
Araştıran
Uzman Üye
 
Araştıran - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 192
Tesekkür: 83
41 Mesajina 74 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
Araştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud of
Standart

Selamun aleyküm Barış kardeşim
Garip çok garip

27:13 - Bu şekilde âyetlerimiz onların gözleri önüne serilince, "Bu apaçık bir sihirdir" dediler.
28:36 - Musa onlara apaçık âyetlerimizi getirince, "Bu, olsa olsa uydurulmuş bir sihirdir. Biz önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik" dediler.
34:43 - Karşılarında açık deliller halinde âyetlerimiz okunduğu zaman o zalimler: "Bu, başka değil, sırf sizi atalarınızın taptığı tanrılardan men etmek isteyen bir adam." dediler. Ve: "Bu (Kur'ân), başka bir şey değil, sırf uydurulmuş bir iftira" dediler. O kâfirler, hak kendilerine geldiği zaman: "Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değil." dediler.
46:7 - Bizim âyetlerimiz kendilerine apaçık okunduğu zaman inkâr edenler kendilerine gelen hak kitap için: "Bu apaçık bir büyüdür." dediler.
74:24 - "Bu, dedi, başka değil öğretilegelen bir sihirdir."

Ayetlerden anlaşıldığı gibi kafirlere hakikat gelince onu büyü(gerçeğin çarptırılması) gibi görüyorlar,o halde Allahın saptırması böylemi oluyor.Yani Kafire hakikati her yönden doğadaki ayetlerden,Allahın yazılı ayetlerinden de anlatsan o tüm bunları büyü olarak görecek.

Subhanallah

"Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi hakikatten (bir daha) saptırma ve bize rahmetini bağışla: Sensin (hakiki) Lütuf Sahibi."
__________________
Karşılarında okunup duran Kitab'ı sana indirmemiz yetmedi mi onlara? Şüphesiz bunda iman edecek bir kavim için elbette bir rahmet ve ilahi bir ihtar vardır..ANKEBÛT - 51
Araştıran isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Araştıran Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Barış (17. May 2013)
Alt 17. May 2013, 05:21 PM   #5
Barış
Uzman Üye
 
Barış - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 785
Tesekkür: 1.340
366 Mesajina 989 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
Barış is on a distinguished road
Standart

Sanırım kendilerini gerçeğe kapatan insanlar bunlar. O kadar kilitlemişler ki akıllarını, gözleri var ama görmüyorlar, kulakları var ama işitmiyorlar.
__________________
Kimse kimsenin yargıcı değil, olmamalı da zaten..Herkes kendi üzerinde gözetmen ve yargıç olsun..Kendimizi rahatsız edelim, dünyamız değişsin...Belki o zaman huzuru bulmuş benliğimiz başkalarına kendiliğinden ışık saçar../Elif.
Barış isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Barış Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
dost1 (17. May 2013), merdem (19. May 2013)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
büyüsihirhokuspokus, mudur, nedir


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:57 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam