hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Melekler'e İman > Meleklerin Durumu

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 17. October 2012, 10:30 AM   #1
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 880
Tesekkür: 191
556 Mesajina 1.179 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

Alıntı:
ancak peygambere melek elçi gönderilmeyeceği yoktur.
'Ona bir melek indirilmeli değil miydi!,' diyorlar. Bir melek indirseydik, iş bitirilmiş olurdu. Onlara zaman da verilmezdi. ENAM 8

Eğer melek gelse idi iş bitirilirdi. Allah beşer ile vahy hicap ve rasul ile konuşur. Biz beşerler ile de sadece hicap ve rasul ile konuşmaktadır.
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 17. October 2012, 03:23 PM   #2
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
'Ona bir melek indirilmeli değil miydi!,' diyorlar. Bir melek indirseydik, iş bitirilmiş olurdu. Onlara zaman da verilmezdi. ENAM 8

Eğer melek gelse idi iş bitirilirdi. Allah beşer ile vahy hicap ve rasul ile konuşur. Biz beşerler ile de sadece hicap ve rasul ile konuşmaktadır.
En'am 8.ayeti neden konu bağlamından koparıp, tek başına, bağımsız bir konuyu anlatıyormuş gibi ele alıyorsunki?

Bu ayeti, kendinden önceki ve sonraki ayetlerle topluca okuyup, anlamaya çalışırsan, kafirlerin, müşriklerin iman etmemek için ileri sürdükleri mazeretelere, isteklerine cevaben verildiğini, yoksa tek başına "peygamberlere melek gönderilmediğini söylemediğini" görürsün.

Rabbimiz, insan ve meleklerden elçiler seçiyor. Sana göre melek elçiler kimler için elçi seçiliyor, açıklarmısın?

Şimdi, senin yaptığın gibi, yaparak;

"Ordular, ilk hedefiniz akdenizdir, ileri" cümlesini bağımsız ele alıp, bu cümleye dayanarak Atatürk, savaş ilan etmiştir, iddiamıza delil göstersek doğru yapmış olurmuyuz?

Atatürk, bu cümlesiyle savaşmı başlatmıştı?

Yukarıda yazdığım yazıda, üstteki iddiana da cevap verilmişti. Tekrar, fakat dikkatle okumanı ve enam suresinin ayetlerini topluca değerlendirmeni öneririm.

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 18. October 2012, 05:18 AM   #3
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 880
Tesekkür: 191
556 Mesajina 1.179 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Bu ayeti, kendinden önceki ve sonraki ayetlerle topluca okuyup, anlamaya çalışırsan, kafirlerin, müşriklerin iman etmemek için ileri sürdükleri mazeretelere, isteklerine cevaben verildiğini, yoksa tek başına "peygamberlere melek gönderilmediğini söylemediğini" görürsün.
Günümüz din muhayyilesi de, müşrik akılda olduğu için bu şekilde düşünüyor.Bu nedenle böyle bir durum ortaya çıkıyor.

Nebiyi göğe çıkarmadan (İsra uydurması) inanmıyorlar, melek nebiye gelmedi deyince de (sözde cebrail melekmiş) din aforazları başlıyor. Normaldir, zira bizlerin dini ayrı Muhammedilerin dini ayrı.

O bahsettiğin ayetlerin başı ve sonu günümüze de hitap etmektedir. O ayetler geçmişlerin masalı da değil; günümüze hitap eden meleklerdir.

Kuranda çelişki yoktur.
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 18. October 2012, 06:56 AM   #4
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Nebiyi göğe çıkarmadan (İsra uydurması) inanmıyorlar, melek nebiye gelmedi deyince de (sözde cebrail melekmiş) din aforazları başlıyor. Normaldir, zira bizlerin dini ayrı Muhammedilerin dini ayrı.
Sen ve senin gibi, salt aklını her şeyden üstün görenlerin, yazılanları bile doğru okuma, anlama gereği duymadan, "bizler ve muhammediler" diyerek ayrışmalar yaratması, tam da eleştirdiğim mezhepçilerin ayrışmasından farklı değildir.

Bir tarafta hadis, sünnet adı altında saçma, uyduruk, iftira söz ve davranışlardan oluşan rivayetleri bile kuranın önüne geçiren ve buna din diyenler, diğer tarafta ise kurandaki, "herkesin kolaylıkla anlayacağı hükümleri" olduğu gibi anlamak yerine, ille de başkalarından farklı ve üstün akılda olduklarını göstermek için, o hükümlerin aslında mecaz olduğunu, doğaüstü olayların olamayacağını, melek, şeytan, cin, iblis gibi ayrı yaratılmışların ayrı varlıklar olmayıp, bazen insana bağlı ve onun özellikleri olarak iddia edilirken, bazen de dağ, taş, ova, bayır, kuş, aslan,kaplan, rüzgar, güneş,yağmur gibi şeyler oldukları dillendirilmektedir.

Hatta, bazen de Bizzat rabbimizin özellikleri olan onun gücü, melekesi şeklinde iddialarda bulunulabilinmektedir.

Sizler, aklınızın esiri olmaya devam ediniz. Ama unutmayın, kurandan beslenmeyen akıl, kurallara uymayan oto sürücüsüne benzer. Sizi, gideceğiniz yere götürebilir de, yolunuzu kısaltabilirde...

Defalarca ikaz etmeme rağmen, fikirleri ele alıp yanlışı göstermek yerine, ötekileştirmekten başka bir şey yapmayan senin gibilerin de ayrı bir mezhepçi olduğunu görmeni umut ederim.

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 18. October 2012, 07:11 AM   #5
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

O bahsettiğin ayetlerin başı ve sonu günümüze de hitap etmektedir. O ayetler geçmişlerin masalı da değil; günümüze hitap eden meleklerdir.

Kuranda çelişki yoktur.
Nasıl böyle saçmalamakta ısrarla devam etmekteksin anlaşılır gibi değil. Önce, muhatabının yazdıklarını bile kavrayamadığını, daha onu en ufak bir şekilde bile tanıyamadığını gör.

Ayetler için, bırak geçmiştekilerin masalaı olmadığını kabul etmemeyi, şimdiki sizlerinde (özellikle doğaüstü bulduğunuz olayların sembol niteleme üstün gayretleriniz yüzünden kıssa olmaktan çıkartmanızla) masal yapmaya çalışmasına şiddetle karşı çıkan birine "asılsız bir yöneltme" yaparak, sanki ayetlerin sadece indiği zamanlara ait olduğunu kabul edermiş gibi davranman çok çirkin, çok yaralayıcıdır.

Sana, şimdi evrenselliğin ne ve nasıl olduğunu anlatmama gerek yoktur. Senin gibilerin ilkel, çağdışı bulduğu bir çok uygulamanın, her zaman ve mekanda mutlak uygulanabilir olduğunu bir kaç yazımda örneklememe tanık olman dahi sana, muhatabını anlama, tanıma melekesi kazandırmamışsa, şahsen çok fazla şey anlatmama gerek yoktur.

Bir çok yazımı cevapsız bırakmana rağmen, hemen her sorunu cevaplamaya çalışsam da hep konudan uzak kalmaya, seninle aynı düşünceye gelmedikçe hep şahsi nitemelerle ayrışmaya çalışman, senin de değiştirmek istemediğin karmaşıklıklara sahip olduğunu gösteriyor.

Bütün bunları, böyle bir yerde görmem beni fazlasıyla üzsede, gerçek olduğundan dillendirmem de gerekmektedir.

Hepimizin, yeniden kendini gözden geçirmesi, egolarını bastırmayı ve gerçekten aklını kurandan besleyerek yaşamayı becermesi dileklerimle...

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 18. October 2012, 08:39 AM   #6
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 880
Tesekkür: 191
556 Mesajina 1.179 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Sizler, aklınızın esiri olmaya devam ediniz.
Gurur duydum. Rabbim şahit olsun bu sözüne.

Kuranda akıl ile alakali tahmini 75 ayet geçiyor
2:13 - Onlara: "İnsanların (müslümanların) inandığı gibi inanın." denilince, "Biz de o beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız?" derler. İyi bilin ki, asıl beyinsiz kendileridir fakat bilmezler.

2:44 - İnsanlara iyiliği emreder de kendinizi unutur musunuz? Halbuki kitab (Tevrat)ı okuyorsunuz. Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?

2:73 - İşte bundan dolayı, o sığırın bir parçası ile o ölüye vurun, dedik. Allah ölüleri işte böyle diriltir ve size âyetlerini gösterir, belki aklınızı başınıza toplarsınız.

2:75 - Şimdi bunların, size hemen inanacaklarını ümit mi ediyorsunuz? Halbuki bunlardan bir grup vardı ki, Allah'ın kelâmını işitirlerdi de sonra ona akılları yattığı halde bile bile onu tahrif ederlerdi.

2:76 - Üstelik iman edenlere rastladıklarında inandık derler, birbirleriyle başbaşa kaldıkları zaman, "Rabbinizin huzurunda aleyhinize delil olarak kullansınlar diye mi tutup Allah'ın size açıkladığı gerçekleri onlara da söylüyorsunuz? Hiç aklınız yok mu be?" derlerdi.

2:170 - Onlara: "Allah'ın indirdiğine uyun." dendiği vakit de: "Yok, atalarımızı neyin üzerinde bulduysak ona uyarız." dediler. Ya ataları bir şeye akıl erdiremez ve doğruyu seçemez idiyseler de mi onlara uyacaklar?

2:171 - O kâfirlerin hali, sadece bir çağırma veya bağırmadan başkasını işitmeyerek haykıranın haline benzer; onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, akıl da etmezler.

2:179 - Ey temiz akıl sahipleri! Kısasta sizin için bir hayat vardır. Ümit edilir ki, korunursunuz.

2:197 - Hac, bilinen aylardadır. Her kim o aylarda hacca başlayıp kendisine farz ederse; artık hacda kadına yaklaşmak, günah işlemek ve kavga etmek yoktur. Siz hayırdan ne işlerseniz, Allah onu bilir. Kendinize azık edinin.Şüphesiz ki azıkların en hayırlısı Allah korkusudur. Ey akıl sahipleri! Benden korkun!

2:242 - İşte akıllarınız ersin diye, Allah size âyetlerini böylece açıklıyor.

2:269 - Dilediğine hikmet verir, hikmet verilene ise pek çok hayır verilmiş demektir. Ve bunu ancak üstün akıllılar anlar.

2:282 - Ey iman edenler! Belli bir vade ile karşılıklı borç alış verişinde bulunduğunuz vakit onu yazın. Hem aranızda doğruluğuyla tanınmış yazı bilen biri yazsın. Yazı bilen biri, Allah'ın, kendisine öğrettiği gibi yazmaktan kaçınmasın da yazsın. Bir de hak kendi üzerinde olan adam söyleyip yazdırsın ve herbiri yazarken Rabbi olan Allah'dan korksun da haktan birşey eksiltmesin. Şayet borçlu bir bunak veya küçük bir çocuk veya söyleyip yazdıramıyacak durumda biri ise velisi doğrusunu söyleyip yazdırsın. Erkeklerinizden hazırda olan iki kişiyi şahit de yapın. Şayet iki tane erkek hazırda yoksa, o zaman doğruluğuna güvendiğiniz şahitlerden bir erkekle iki kadın ki, birisi unutunca, öbürü hatırlatsın, şahitler de çağırıldıklarında kaçınmasınlar; siz yazanlar da az olmuş, çok olmuş, onu vadesine kadar yazmaktan usanmayın. Bu, Allah katında adalete daha uygun olduğu gibi; hem şahitlik için daha sağlam, hem şüpheye düşmemeniz için daha elverişlidir. Meğer ki, aranızda hemen devredeceğiniz bir ticaret olsun, o zaman bunu yazmamanızda sizin için bir sakınca yoktur. Alım satım yaptığınız vakit de yine şahit tutun. Ayrıca ne yazan, ne de şahitlik eden bir zarar görmesin. Eğer onlara zarar verirseniz, o işte mutlaka size dokunacak bir günah olur. Üstelik Allah'dan korkun. Allah size ayrıntılarıyla öğretiyor ve Allah her şeyi bilir.

3:7 - Sana bu kitabı indiren O'dur. Bunun âyetlerinden bir kısmı muhkemdir ki, bu âyetler, kitabın anası (aslı) demektir. Diğer bir kısmı da müteşabih âyetlerdir. Kalblerinde kaypaklık olanlar, sırf fitne çıkarmak için, bir de kendi keyflerine göre te'vil yapmak için onun müteşabih olanlarının peşine düşerler. Halbuki onun te'vilini Allah'dan başka kimse bilmez. İlimde uzman olanlar, "Biz buna inandık, hepsi Rabbimiz katındandır." derler. Üstün akıllılardan başkası da derin düşünmez.

3:65 - Ey Kitap ehli! İbrahim hakkında niçin tartışıyorsunuz? Oysa Tevrat da, İncil de ondan sonra indirilmiştir. Siz hiç düşünmüyor musunuz?

3:118 - Ey iman edenler! Kendi dışınızdakilerden sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Kin ve düşmanlıkları ağızlarından taşmaktadır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Düşünürseniz, biz size âyetleri açıkladık.

3:190 - Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için gerçekten açık, ibretli deliller vardır.

4:5 - Allah'ın, sizi başına diktiği mallarınızı aklı ermezlere vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.

5:58 - Namaza çağırdığınız zaman, onu alay ve eğlence konusu yaparlar. Bu onların, akıllarını kullanmayan bir toplum olmalarından dolayıdır.

5:100 - De ki:"Pis olan şeyle temiz olan şey bir olmaz, pis olanın çokluğu hoşuna gitse bile". Ey selim akıl sahipleri Allah'tan korkun ki kurtuluşa eresiniz.

5:103 - Allah, ne "bahîre"yi, ne "sâibe"yi, ne "vesile"yi ve ne de "hâm"ı meşru kılmıştır. Fakat küfredenler, Allah'a yalan iftira etmektedirler. Onların çoğunun akılları ermez.

6:32 - Dünya hayatı, eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise, Allah'tan korkanlar için daha hayırlıdır. Aklınızı kullanmaz mısınız?

6:140 - Bilgisizlik yüzünden beyinsizce çocuklarını öldürenler ve Allah'ın kendilerine verdiği rızkı, Allah'a iftira ederek haram kılanlar muhakkak ki, ziyana uğradılar. Bunlar, doğru yoldan sapmışlardır; hidayete erecek de değillerdir.

6:151 - De ki: Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, sizin de onların da rızkını biz veriyoruz. Kötülüklerin açığına da, gizlisine de yaklaşmayın. Haksız yere Allah'ın haram kıldığı cana kıymayın. Düşünesiniz diye Allah size bunları emretti.

7:66 - Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: "Biz seni bir çılgınlık içinde görüyoruz, ve gerçekten seni yalancılardan sanıyoruz."

7:67 - (Hûd), "Ey kavmim! Bende çılgınlık yok, ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir elçiyim." dedi.

7:169 - Derken kitabı (Tevrat'ı) miras alan bozuk bir nesil bunların yerini aldı. Bize nasıl olsa mağfiret edilecek diyerek, şu alçak dünya malını alıyorlar, yine onun gibi bir mal ve rüşvet gelse onu da alırlar. Allah'a karşı haktan başka bir şey söylemeyeceklerine dair kendilerinden o kitabın hükmü üzere misak alınmamış mıydı? Ve onun içindekileri okuyup öğrenmemişler miydi? Oysa ahiret yurdu Allah'tan korkanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?

8:22 - Çünkü yeryüzünde dolaşan canlıların Allah katında en kötüsü anlamayan ve düşünmeyen sağırlarla dilsizlerdir.

10:16 - De ki, "Eğer Allah dileseydi ben onu size okumazdım. O da onu hiçbir şekilde size bildirmezdi. Bilirsiniz ki, ben sizin içinizde bundan önce yıllarca bulundum. Siz hâlâ aklınızı başınıza toplamayacak mısınız?"

10:42 - İçlerinden seni dinlemeye gelenler de var. Sen, sağırlara, üstelik akılsız da olanlara dinletebilir misin?

10:100 - Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kişinin iman etmesi mümkün değildir. Akıllarını kullanmayanlar üzerine Allah bir uğursuzluk yükler.

11:51 - "Ey kavmim! Bu iş için sizden bir ücret istemiyorum. Benim ecrim ancak beni yaratana aittir. Artık akıllanmayacak mısınız?"

11:78 - Daha önceleri çirkin işler yapmış olan kavmi harıl harıl koşup geldiler. Lut onlara: "Ey kavmim! İşte size kızlarım, onlar sizin için daha temizdirler. Gelin Allah'tan korkun, beni misafirlerime rezil rüsvay etmeyin. İçinizde hiç aklı başında bir adam yok mu?" dedi.

11:87 - Dediler ki; "Ey Şu'ayb, atalarımızın taptıklarını terketmemizi veya mallarımızda dilediğimizi yapmaktan vazgeçmemizi sana namazın mı emrediyor? Oysa ki sen yumuşak huylusun ve aklı başında bir adamsın."

12:2 - Muhakkak ki, biz onu anlayasınız diye Arapça bir kitap olarak indirdik.

12:109 - Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de o memleketlerin halkındandı, onlar da kendilerine vahiy verdiğimiz birtakım erkeklerden başkası değillerdi. Şimdi o yerlerde şöyle bir gezip görmediler mi? Kendilerinden önce gelip geçenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bir baksalar ya!... Elbette ahiret yurdu müttakiler için daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı başınıza toplamayacak mısınız?

12:111 - Gerçekten de onların kıssalarında üstün akıllılar için bir ibret vardır. Bu Kur'ân uydurulmuş herhangi bir söz değildir. Lâkin kendisinden önce gelen kitapların tasdiki her şeyin ayrıntılarıyla açıklayıcısı ve iman edecek bir kavim için hidayet ve rahmettir.

13:4 - Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar vardır. Üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar vardır ki, hepsi bir tek su ile sulanır. Halbuki meyvelerinde birini öbürüne üstün kılıyoruz. Aklı eren bir kavim için bunda muhakkak ibretler vardır.

13:19 - Şimdi Rabbinden sana indirilenin gerçekten hak olduğunu bilen bir kimse, kör olan bir kimse gibi olur mu? Fakat bunu ancak üstün akıllı ve temiz vicdanlı kimseler idrak ederler.

14:52 - Bu Kur'ân, kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek ilâh olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara gönderilmiş bir tebliğdir.

16:12 - Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize O verdi. Bütün yıldızlar da O'nun emrine boyun eğmişlerdir. Şüphesiz ki bunda aklını kullanan bir toplum için ibretler vardır.

16:67 - Hurma ve üzüm ağaçlarının meyvalarından da hem içki, hem de güzel gıdalar edinirsiniz. Şüphesiz ki bunda aklını kullanan kimseler için büyük bir ibret vardır.

21:10 - (Ey Kureyş topluluğu!) And olsun, size öyle bir kitab indirdik ki, bütün şan ve şerefiniz ondadır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?

21:67 - "Size de, Allah'ı bırakıp taptıklarınıza da yazıklar olsun, siz hâlâ akıllanmayacak mısınız?"

22:46 - Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki olanları akledecek kalbleri, işitecek kulakları olsun. Gerçek şudur ki, gözler kör olmaz, fakat asıl göğüslerin içindeki kalpler kör olur.

23:80 - Ve O, yaşatan ve öldürendir; gecenin ve gündüzün değişmesi O'nun eseridir. Hâlâ aklınızı kullanmaz mısınız?

24:61 - A'maya güçlük yoktur; topala güçlük yoktur; hastaya da güçlük yoktur. Sizin için de gerek kendi evlerinizden, gerekse babalarınızın evlerinden, annelerinizin evlerinden, erkek kardeşlerinizin evlerinden, kız kardeşlerinizin evlerinden, amcalarınızın evlerinden halalarınızın evlerinden, dayılarınızın evlerinden, teyzelerinizin evlerinden veya anahtarlarına malik olduğunuz yerlerden, yahut dostlarınızın evlerinden yemenizde bir sakınca yoktur. Toplu halde veya ayrı ayrı yemenizde de bir güçlük ve günah yoktur. Evlere girdiğiniz zaman Allah tarafından mübarek ve güzel bir yaşama dileği olarak kendinize (birbirinize) selam verin. İşte Allah düşünüp anlayasınız diye size âyetlerini böyle açıklar.

25:44 - Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten söz dinleyeceğini yahut akıllanacağını mı sanıyorsun? Gerçekte onlar hayvanlar gibidir, hatta gidişçe daha sapıktırlar.

26:28 - Musa devamla şöyle söyledi: "Şayet aklınızı kullansanız (anlarsınız ki), O, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir."

28:60 - Size verilen şeyler, dünya hayatının geçim vasıtası ve debdebesidir. Allah katında olanlar ise, daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Hâlâ buna aklınız ermeyecek mi?

29:35 - Andolsun ki biz, aklını kullanacak bir kavim için oradan apaçık bir ibret nişanesi bırakmışızdır.

29:43 - İşte biz bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; fakat onları ancak bilenler düşünüp anlayabilir.

29:63 - Andolsun ki onlara, "Gökten su indirip, onunla ölümünün ardındanyeryüzünü canlandıran kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "Allah " derler. De ki: (Öyleyse) hamd de Allah'a mahsustur. Fakat çokları akıllarını kullanmazlar.

30:24 - Yine O'nun âyetlerindendir ki, size hem korku ve hem de umut vermek için şimşeği gösteriyor. Ve gökten bir su indiriyor da onunla yeryüzüne ölümünden sonra hayat veriyor. Şüphesiz ki bunda aklını kullanacak bir kavim için nice ibretler vardır.

30:28 - Allah, size kendinizden bir misâl verdi: Hiç size rızık olarak verdiğimiz şeylerde elleriniz altındaki kölelerinizden ortaklarınız bulunur da onlarla siz eşit olur, aranızda birbirinizi saydığınız gibi, onları da sayar mısınız? İşte biz, düşünecek bir kavim için âyetleri böyle açıklıyoruz.

36:62 - Böyle iken o sizden birçok nesilleri yoldan çıkardı. Ya o zaman düşünmüyor muydunuz?

36:68 - Bununla beraber kimin ömrünü uzatıyorsak, yaratılışta onu (güçve kuvvetini alarak) tersine çeviriyoruz. Hâlâ akıllanmayacaklar mı?

37:47 - Onda ne bir zararlı sonuç vardır, ne de sarhoşluk verir.

37:138 - Ve siz elbette sabahleyin ve geceleyin onlara uğrar ve üzerlerinden geçersiniz. Hâlâ akıl edip düşünmez misiniz?

38:29 - Bu, sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır ki, insanlar onun âyetlerini düşünsünler ve temiz akıl sahipleri ibret alsınlar.

38:43 - Ve ona, bütün ailesini ve beraberlerinde bir mislini daha tarafımızdan bir rahmet olarak bahşettik ki, akıl sahipleri için bir ibret olsun.

39:9 - Yoksa o, gece saatlerinde kalkan, secdeye kapanıp, kıyama durarak daima vazifesini yapan, ahireti hesaba katan ve Rabbinin rahmetini uman kimse gibi olur mu? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak temiz akıl sahibi olanlar anlar.

39:18 - O kullarımı ki, onlar sözü dinlerler, sonra da en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah'ın kendilerine hidayet verdiği kimselerdir. İşte temiz akıllılar da onlardır.

39:21 - Allah'ın gökten bir su indirip de onu bir yoluyla yeryüzündeki menbalara koyduğunu görmedin mi? Sonra onunla türlü renklerde bir ekin çıkarır, sonra onun olgunlaşıp sarardığını görürsün. Sonra da onu bir çöpe çevirir. Elbette bunda temiz akıllılar için bir ihtar vardır.

39:43 - Yoksa Allah'tan başka şefaatçiler mi edindiler? De ki: "Onlar hiçbir şeye güç yetiremezler ve akıl erdiremezlerse de mi (böyle yapacaksınız)?"

40:54 - (Bunu) Aklı başında olanlara bir yol gösterici ve bir hatırlatma olsun diye (böyle yaptık).

40:67 - "Sizi (önce) bir topraktan, sonra bir damla sudan, sonra bir aleka (embriyo)dan yaratan, sonra sizi bir bebek olarak çıkaran, sonra güçlü kuvvetli bir çağa erişmeniz, sonra da ihtiyarlar olmanız için yaşatıp büyüten O'dur. İçinizden kimi de daha önce vefat ettiriliyor. (Bunları Allah) belirli bir süreye ulaşasınız ve aklınızı kullanasınız diye (böyle yapıyor)."

43:3 - Apaçık kitaba andolsun ki biz onu iyice anlayasınız diye Arapça bir Kur'an yaptık.

45:5 - Gece ile gündüzün değişmesinde ve Allah'ın gökten bir rızık sebebi olan yağmuru indirip de onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesinde ve rüzgârları yönlendirmesinde aklını kullanan bir topluluk için nice deliller vardır.

49:4 - (Resülüm!) Sana odaların arkasından bağıranların çokları, aklı ermez kimselerdir.

56:19 - Ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.

57:17 - Biliniz ki Allah yer yüzünü ölümünden sonra diriltir. Belki aklınızı kullanırsınız diye size âyetleri açıkladık.

59:14 - Onlar toplu olarak sizinle savaşamazlar, ancak, müstahkem şehirlerde yahut duvarların ardından (sizinle savaşmak isterler). Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın, oysa onların kalbleri dağınıktır. Böyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan bir topluluktur.

65:10 - Allah onlara şiddetli bir azap hazırlamıştır. O halde ey inanan akl-ı selim sahipleri! Allah'tan korkun, Allah size bir uyarıcı gönderdi.

67:10 - Ve derler ki: "Eğer biz dinleseydik, yahut düşünüp anlasaydık şu çılgın ateşin halkı arasında bulunmazdık!"

89:5 - Nasıl, bunlarda bir akıl sahibi için yemin var değil mi?
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 18. October 2012, 08:57 AM   #7
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Gurur duydum. Rabbim şahit olsun bu sözüne.

Kuranda akıl ile alakali tahmini 75 ayet geçiyor
Buraya ayetleri yazmanla birlikte;

Kuranda geçen aklın, daha doğrusu akıllı olmanın nasıl bir şey olduğunu da kavrayamadığın görülüyor. Akıl, kurandan beslenmezse, o sadece bir yüktür. Sen de bu durumdaki akıl savunmanla, ateistlerle aynı konuma düşmektesin.

Onlarda da akıl var değilmi? Ama, o akıl kurandan beslenmek yerine kuranı reddettiği için akıl değildir.Sahibini vuran bir silahtir.

Bak, sana daha önceki yazımda, aklın gerekliliğini, ama hangi aklın gerekliliğini nasıl yazmışım.

Bunu bile anlamadan, konuyu çarpıtmana artık alışmaya başladım.

Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sizler, aklınızın esiri olmaya devam ediniz. Ama unutmayın, kurandan beslenmeyen akıl, kurallara uymayan oto sürücüsüne benzer. Sizi, gideceğiniz yere götürebilir de, yolunuzu kısaltabilirde...

Defalarca ikaz etmeme rağmen, fikirleri ele alıp yanlışı göstermek yerine, ötekileştirmekten başka bir şey yapmayan senin gibilerin de ayrı bir mezhepçi olduğunu görmeni umut ederim.

selamlar,
aorskaya
Ama unutmayın, kurandan beslenmeyen akıl, kurallara uymayan oto sürücüsüne benzer. Sizi, gideceğiniz yere götürebilir de, yolunuzu kısaltabilirde...

işte, akıl yukarıda da değindiğim gibi kurandan beslenmiyorsa, akıl olmaktan çıkar. Bu notumu yok sayarak, akılı kullananı eleştirdiğim süsü veren yaklaşamınız sizin kendinizi kandırmaktan başka şey olmaz. Devam ederseniz, bu durumda sizi yüceltmez, küçültür.

Akıl, kurandan beslenmiyorsa, pimi çekilerek taşınan bir bombayı taşıyandaki bomba gibidir. Çoğu zaman, sahibinde patlar, sahibini patlatır.

O halde, bombayı düzgün muhafaza etmek, korumak, taşımak ve faydalanmak için kuran güvenliğine sahip olmak gerekir.

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 18. October 2012, 09:00 AM   #8
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 880
Tesekkür: 191
556 Mesajina 1.179 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Ama unutmayın, kurandan beslenmeyen akıl,
Rivayetlerde beslenmediğimiz kesin.

Akıl, gördüğünü onaylamaktır. Sonunu düşünmektir.


Bakara 17
(Medenî 87) Onların (münafıkların) durumu, (karanlık gecede) bir ateş yakan kimse misalidir. O ateş yanıp da etrafını aydınlattığı anda Allah, hemen onların aydınlığını giderir ve onları karanlıklar içinde bırakır; (artık hiçbir şeyi) görmezler.

Âl-i İmrân 23
(Medenî 89) (Resulüm!) Kendilerine Kitap'tan bir pay verilenleri görmez misin ki, aralarında hükmetmesi için Allah'ın Kitab'ına çağırılıyorlar da, sonra içlerinden bir gurup cayarak geri dönüyor.
.
A’râf 179
(Mekkî 39) Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.

A’râf 198
(Mekkî 39) Onları doğru yola çağırmış olsanız işitmezler. Ve onları sana bakar görürsün, oysa onlar görmezler.


Tâ-Hâ 89
(Mekkî 45) O şeyin, kendilerine hiçbir sözle mukabele edemeyeceğini, kendilerine ne bir zarar ne de bir fayda vermek gücünde olmadığını görmezler mi?


Enbiyâ 44
(Mekkî 73) Evet, onları da, atalarını da barındırdık. Nihayet ömür kendilerine (hiç bitmeyecek gibi) uzun geldi. Oysa onlar, bizim gelip (kafirlere ait) araziyi çevresinden eksilteceğimizi görmezler mi? Şu halde, üstün gelen onlar mı?

Hac 18
(Medenî 103) Görmez misin ki, göklerde olanlar ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah'a secde ediyor; birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah kimi hor ve hakir kılarsa, artık onu değerli kılacak bir kimse yoktur. Şüphesiz Allah dilediğini yapar.

Kör gözler melekutu dahi görmüyorlar.

Nûr 41
(Medenî 102) Göklerde ve yerde bulunanlarla dizi dizi kuşların Allah'ı tesbih ettiklerini görmez misin? Her biri kendi duasını ve tesbihini (öğrenmiş) bilmiştir. Allah, onların yapmakta olduklarını hakkıyle bilir.

Nûr 43
(Medenî 102) Görmez misin ki Allah bir takım bulutları (çıkarıp) sürüyor; sonra onları bir araya getirip üstüste yığıyor. İşte görüyorsun ki bunlar arasından yağmur çıkıyor. O, gökten, oradaki dağlardan (dağlar büyüklüğünde bulutlardan) dolu indirir. Artık onu dilediğine isabet ettirir; dilediğinden de onu uzak tutar; (bu bulutların) şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alır!

Yâsîn 77
(Mekkî 41) İnsan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. Bir de bakıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş.

Muhammed 10
(Medenî 95) Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğunu görmezler mi? Allah onları yere batırmıştır. Kafirlere de onların benzeri vardır.

Konu pramid tarafından (18. October 2012 Saat 09:02 AM ) değiştirilmiştir.
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 18. October 2012, 09:15 AM   #9
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Rivayetlerde beslenmediğimiz kesin.

Akıl, gördüğünü onaylamaktır. Sonunu düşünmektir.
Rivayetlerden beslenmesen de bazen onlardan beslenenlerden de kötü durumlar yaratabildiğini göremiyorsun!

Akıl, sadece gördüğünü onaylamak değildir. Ayetlerdeki "görmek" deyimlerinin hepsi de bildiğimiz anlamda "görmek" değildir. Fiziki görmenin yanısıra, algılama, kavralama, akıl yürütme, düşünme, idrak anlamında da kullanıldığı yerler vardır.

Dolayısıyla akıl, kurandaki anlatımları, hiç bir zorlamaya gerek bırakmadan, kolayca anlamaya ve yaşamaya çalışmak olmaktadır.

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 18. October 2012, 09:19 AM   #10
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 880
Tesekkür: 191
556 Mesajina 1.179 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

Peki,

Meleklere atfedilen dişil isimlerini buraya yaz bakalım.Aklını bir görelim. Zorlanmadan ama. Gayet açık bir biçimde.
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
isimlendirilmesi, kavramı, melek


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 06:40 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam