12. December 2014, 01:44 AM | #21 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 819
Tesekkür: 0
160 Mesajina 228 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Ben
"Nisâ 101'deki salât, cephede yapilan egitim ögretim"dir iddiasini elestirdim. Baska baska iddialarla ilgilenmedim, sizinle ilgilenmedim. |
12. December 2014, 08:58 PM | #22 |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.023
Tesekkür: 3.573
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 |
Selamun aleyküm, değerli Hasan Akçay kardeşim.
Hakkı Yılmaz'ın sözkonusu açıklamaları aşağıdaki gibidir: "101. Ve yeryüzünde sefere çıktığınız zaman, kâfir kimselerin sizi fitnelendirmesinden [size bir kötülük yapacağından] korkarsanız salâttan kısaltmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Şüphesiz kâfirler sizin için apaçık düşmandırlar. 102. Ve sen onların içinde bulunup da onlar için salât ikâme ettiğin zaman [eğitim-öğretim verdiğin zaman] içlerinden bir kısmı seninle beraber dikilsinler [eğitime katılsınlar]. Silâhlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar boyun eğdiklerine [ikna olduklarında] arka tarafınıza geçsinler. Sonra salâta katılmamış [eğitim-öğretim almamış] diğer bir kısmı gelsin seninle beraber salât etsinler [eğitim, öğretim yapsınlar] ve tedbirlerini ve silâhlarını alsınlar. Kâfirler, silâhlarınızdan ve eşyanızdan gâfil olsanız da size ani bir baskın yapsınlar isterler. Eğer size yağmurdan bir eziyet erişir veya hasta olursanız silâhlarınızı bırakmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Tedbirinizi de alın. Şüphesiz Allah, kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. 103. Sonra salâtı tamamlayınca, artık Allah'ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükûnet bulduğunuzda/güvene erdiğinizde, salâtı ikâme edin. Hiç şüphesiz salât, mü’minler üzerine vakti belirlenmiş bir yazgıdır. Bu âyet grubunda, İslâm dininin temel unsurlarından biri olan salâtın önemine dikkat çekilmiş; sefer ve cephede bile terkedilmemesi gereken bir yükümlülük olduğu ifade edilmiştir. Bu âyetlerden anlaşıldığına göre salât, savaş şartlarında bile ihmal edilemez, ancak kısa tutulur. Bu âyetteki salât, “namaz” değil, “salâtın eğitim ve öğretime yönelik olan zihinsel boyutu”dur. İslâm'ın temel öğelerinden olan salât'ın esnekleştirilmesinden, tüm ilkelerin şartlara göre esnekleştirilebileceği sonucu çıkar. Korku hâlinde salât'ın icrası, Bakara sûresi'nde de beyân edilmişti: Salâtları ve en hayırlı salâtı muhafaza edin [el birlik koruyun]. Ve Allah için sürekli saygıda durarak kalkın [işe koyulun/eğitim-öğretim ve sosyal yardım kurumunu işletin]. Ama, eğer korktuysanız, o zaman yaya veya binekli olarak giderken muhafaza edin. Sonra da güvene erdiğinizde bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi Allah'ı hemen zikredin. (Bakara/238-239) Daha evvel açıkladığımız gibi salât, “namaz” değildir. Bu paragrafta, cephede, korku hâlinde salâtın eğitim-öğretim boyutunun nasıl uygulanacağı açıklanmaktadır." Bu açıklamanın yazınız ile ilgili bağlantısını kuramadım. Bu yazıdan algım;Sefer halinde olup da saldırı ihtimalı bulunanların salatı kısaltmaları ama asla ihmal etmemeleri ile ilgili bir bildirimin olduğudur. Cephe sözcüğü ön,alın anlamlarındadır. Savaş ihtimalı olan bir topluluk ile savaşan topluluk farklı kavramlardır. Böylesi savaş ihtimalı olan durumlarda yapılması gerekenler; içinde bulunulan ortamın gerektirdiği derslerin yapılmasından başka ne olabilir? Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay |
13. December 2014, 03:02 AM | #23 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 819
Tesekkür: 0
160 Mesajina 228 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Bu açıklamanın yazınız ile ilgili bağlantısını kuramadım.
Bu açiklama, sayin Hakki Yilmaz'in sizin yukariya alintiladiginiz tefsiridir. Lütfen bakar misiniz, orada "savas sartlari"nda yerine getirilen salât üzerinde duruluyor. Savas sartlari = savas ortami. Savas var ortada. O bi gerçek. Bi daha: ihtimal degil gerçek. Cephe sözcüğü ön, alın anlamlarındadır. Neyin "ön"ü, neyin "aln"i? Sayin Hakki Yilmaz'in sözünü ettigi sey örnegin bi evin önü degil efendim, bi insanin alni degil. Açik ve net. Tefsirdeki cephe "savas alani"dir; can alinip can verilen yer. Bi daha: ihtimal degil gerçek. Ihtimal ise fiilî "çatisma"dir. O yok. Ama o da basladi baslayacak. Ta öylesine yakin bi ihtimal. Say ki o cephedeki müminler sizsiniz. Endise içindesiniz (HIFTUM), biliyorsunuz. Çünkü Allah bos konusmaz; uyari Allah'dan: silahlariniz salât esnasinda dahi yaninizda olacak. http://wikiislam.net/wiki/uploads/f/...-destroyed.jpg Tipki bi deprem alani gibi. O, gerçek. Ama şu anda deprem yok. O, ihtimal. O ortamda örnegin yemek yiyebilir, su içebilir, fotograftakiler gibi namaz kilabilirsiniz ama egitim ögretim yapamazsiniz. AKIL var izan var. Konu Hasan Akçay tarafından (13. December 2014 Saat 06:53 AM ) değiştirilmiştir. |
14. December 2014, 04:10 AM | #24 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 819
Tesekkür: 0
160 Mesajina 228 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Sayin Hakki Yilmaz
قام fiiline Nisâ 102-103'ün çevirilerinde keyfî anlamlar yüklemis. واذا كنت فيهم فاقمت لهم الصلاة فلتقم طائفة منهم معك فاذا قضيتم الصلاة فاذكروا الله قيام ا وقعودا وعلي جنوبكم onlar için salât ikâme ettiğin zaman [eğitim-öğretim verdiğin zaman] içlerinden bir kısmı seninle beraber dikilsinler [eğitime katılsınlar]. salâtı tamamlayınca, artık Allah'ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Allah'in sözlerine parantez hileleriyle yapilan bu müdahaleler yapilmazsa çeviri şöyle olabilir: onlar için salâta dikeldigin zaman onlarin bir bölümü seninle dikelsinler salâti tamamladiginizda dikelerek, oturarak, yan uzanarak Allah'i anin. * فاذا سجدوا فليكونوا من ورائكم Buradaki سجد fiiline de parantez içi bi müdahaleyle şu keyfî anlam verilmis: Bunlar boyun eğdiklerinde [ikna olduklarında] arka tarafınıza geçsinler. Müdahalesiz çeviri şöyle olabilir: Bunlar secde edince arkaniza geçsinler. * Sonuç olarak egitim ögretim cephe denen can pazarinda olmaz; egitim ögretim "kıyam"li "secde"li olmaz. http://www.samanyoluhaber.com/foto-g...-molasi/13462/ Bu ayetlerde tarif edilen, şekilsel salâttir. Kıyamli, secdeli. Kisacasi namaz. Konu Hasan Akçay tarafından (14. December 2014 Saat 07:43 AM ) değiştirilmiştir. |
14. December 2014, 09:55 PM | #25 |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.023
Tesekkür: 3.573
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 |
Selamun aleyküm,
Lütfen! Bu başlıktaki Salat ve namaz bölümünü okur musunuz? Lütfen! Aşağıdaki konuşmaları izler misiniz? Buraya tıklanıldığında gelecek olan Kur'an ve İslam adlı TV proğramının SALAT ve NAMAZ bölümlerinden 45-51 Üzerine tıklayarak izleyebilirsiniz.
__________________
Halil Ay |
15. December 2014, 02:20 AM | #26 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 819
Tesekkür: 0
160 Mesajina 228 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Kusura bakmayin kardesim, okumam.
Çünkü "Filan makaleyi okuyun, feşmekan kitabi hatmedin" dendiginde müzakereden kaçilmis, müzakere yokusa sürülerek sona erdirilmis oluyor. Varsa bi söyleyeceginiz burda söyleyin. * Nisâ 101-103'te "salât"in cephe denen can pazarindaki "kıyam"li "secde"li uygulamasi var. Sayin Hakki Yilmaz istedigi kadar buna egitim ögretim desin hangi egitimciye sorsaniz size verecegi cevap şudur: Can pazarinda ögretim olmaz, kıyamli secdeli egitim olmaz. Sayin Hakki Yilmaz gibi siz de olur diyorsaniz sözün sonuna geldik demektir. Müzakere biter. Konu Hasan Akçay tarafından (15. December 2014 Saat 02:32 AM ) değiştirilmiştir. |
15. December 2014, 05:12 AM | #27 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 819
Tesekkür: 0
160 Mesajina 228 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Tevbe 122:
Inananlarin hepsinin birden savasa çikmalari dogru degildir. Onlarin her kesiminden bir grubun dinde derin bilgiler edinmek ve sefere çikan topluluk geri döndügünde, korunmaları ümidiyle onları uyarmak için arkada kalmaları gerekmez mi? (Çeviren: Y N Öztürk) |
15. December 2014, 02:15 PM | #28 |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.023
Tesekkür: 3.573
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 |
Selamun aleyküm,
Değerli Hasan Akçay kardeşim. Yazınızın altına ilgili başlıklara gönderme yapmamdaki kastım, müzakerenin kesilmesi için değil, okuyucuların müzakereye ön hazırlık yaparak kavramlar hakkında bilgi sahibi olabilmeleri içindir. Sanırım sorun;"salat,secde ve ikame" sözcüklerine yüklenen anlamlardan kaynaklanıyor. Akla gelebilecek sorular; salat sözcüğünün Arap dilindeki karşılığını Farsça olan namaz sözcüğü karşılıyor mu karşılamıyor mu? Bu gün icra edilen namaz Kur'an'da belirtilen salat mıdır değil midir? Bu sorulara verebileceğim cevaplar karşılamadığı ve namazın salat olmadığı şeklindedir. Aksi durumda Allah ve meleklerin Nebi ve kullar için namaz kıldıkları,kuşların namaz kıldıkları anlaşılır ki, bundan Allah'a sığınırım. Ahzab;43:Huvelleziy yusalliy aleyküm ve melaiketüHu li yuhriceküm minez zulümati ilenNur ve kâne bil mu’miniyne Rahıyma. Ahzab;56:İnnAllahe ve MelaiketeHu yusallune alen Nebîyy ya eyyühelleziyne amenu sallu aleyhi ve sellimu tesliyma. Nur;41: Elem tera ennAllahe yüsebbihu leHu men fiysSemavati vel Ardı vet tayru saffat küllün kad alime salatehu ve tesbiyhah* vAllahu Aliymun bima yef'alun Secde sözcüğü bugün icra edilen namazdaki yere kapanıp kapanmama mıdır? Secde sözcüğü bugün icra edilen namazdaki yere kapanma değildir. Lisanul Arapda secde:“secde” sözcüğünün vaz’ı (ilk ortaya çıkışı), “devenin sahibini üstüne çıkarması için boynunu kösmesi, (eğmesi)” ve “meyve yüklü hurma dallarının, sahibinin rahat uzanıp toplamasına elverişli olarak eğilmesi” anlamındadır. Daha sonra da sözcük; “ülke krallarının bastırdıkları para üstündeki kabartma resimlere tebaanın baş eğerek bağlılık göstermesi” anlamında kullanılmıştır. (Lisan ül Arab; c:4, s:497) şeklinde açıklanmıştır. Buradan algıladığım;secde Allah için olduğunda Allah'a boyun eğilecek ve onun otoritesi dışına çıkılmayacak ki, Secde 15,Meryem 58,İsra 107 de buna çok güzel vurgu yapılarak yere kapanma anlamındaki harru sözcüğü ile birlikte kullanılmıştır. Secde;15: İnnema yu'minu bi ayatinelleziyne iza zükkiru biha harru sücceden ve sebbehu bi Hamdi Rabbihim ve hüm la yestekbirun Meryem;58: Ülaikelleziyne en'amAllahu aleyhim minen Nebîyyiyne min zürriyyeti Ademe ve mimmen hamelna mea Nuh ve min zürriyyeti İbrahiyme ve İsraiyle ve mimmen hedeyna vectebeyna iza tütla aleyhim ayaturRahmani harru sücceden ve bükiyya İsra;107: Kul aminu bihi ev la tu'minu innelleziyne utül ılme min kablihi iza yütla aleyhim yehırrune lil ezkani sücceda Kaf-vav-mim kök harflerinden türeyen ikâm sözcüğü de “oturmak” fiilinin karşıtı olan qıyâm sözcüğünün if‘âl babından mastarıdır ve lügatlerde bu kalıbın anlamı; “ayağa kaldırmak, dikmek, ayakta tutmak” olarak belirtilmiştir. Sefere çıkmış olanlar salatı yine terketmeyecekler ve önlemlerini alarak salatlarını yapacaklardır. Bu salat da İsra 78 de belirtildiği gibi salatın bilgilendirme şeklinde ikame edilmesi olacaktır. Kusursuzluk sadece Allah' a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay |
15. December 2014, 06:17 PM | #29 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 819
Tesekkür: 0
160 Mesajina 228 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Müzakerenin kesilmesini istemediginiz için tesekkür ederim ama üzerinde durulan konuyu dagitmis görünüyorsunuz.
Konu Ahzâb 43'teki, Ahzâb 56'daki, Nûr 41'deki SALÂT degil efendim. Konu Nisâ 101-103'teki "salât"tir ki 1.cephede yerine getirilmekte, 2.KIYAM ve SECDE ile yapilmaktadir. KIYAM Nisâ 102'deki "kiyam"dir ve, sizin de açikladiginiz gibi, "ayakta durmak"tir ki zaten 103'te bu anlama geliyor. SECDE ise fiilen "yere kapanmak"tir. Kelime mecazen teslimiyet ve itaat anlamina da gelir ama aslolan fiildir çünkü mecaz oradan kaynaklaniyor. Kaldi ki "فاذا سجدوا"nün, sayin Hakki Yilmaz'in öne sürdügü gibi Bunlar boyun eğdiklerine [ikna olduklarında] anlamina gelmesi için, cephede egitim ögretim yoluyla bi buyrugun veriliyor olmasi gerekir ama öyle bi buyruk yok çünkü cephede egitim ve ögretim imkani yok. Bi daha: 1. Bi tür can pazari olan cephede egitim ögretim olmaz, 2. Egitim ögretim bilgi aktarilarak ve o bilgi tartisilarak... yapilir; KIYAM ve SECDE ile yapilmaz. Nisâ 101-103'teki SALÂT "namaz"dir. NAMAZ kelimesinin Farsça olmasi hiç bi seyi degistirmez. Önemli olan, bir kelimenin hangi dile ait oldugu degil ne anlama geldigidir. (Isrâ 110) Konu Hasan Akçay tarafından (16. December 2014 Saat 06:23 AM ) değiştirilmiştir. |
16. December 2014, 09:37 PM | #30 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 192
Tesekkür: 83
41 Mesajina 74 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
@Hasan Akçay size sorularım olacak bir kaç tane.Savaşta eğitim-öğretim olamaz diyorsunuz peki Briefing tarzı birşeydemi olamaz?Secde kelimesinin pratikte yere kapanmak anlamına geldiğini nerden çıkardınız?Peki yanlış hatırlamıyorsam yusuf 100. ayette harru succeden ifadesi geçer,bu ayet de bize yere kapanmak ve boyun eğmek-teslimiyet göstermek arasında fark olduğunun bir delili değilmidir?Yani bu ayetten çıkardığımız bakınız harru-yere kapanmak succeden-teslimiyet göstermek bunların ikisi ayrı anlamlar.Ben lügat bilgini değilim ama Hakkı bey birşey söylüyor sürekli bakın diyor en önemli iki lügat(Tacul arus,lisanül arab) da salat ın anlamı desteklemektir.Dua-namaz anlamını ısfahanlı ragıp bile geçiştirmiştir diyor.Bu salatın namaz anlaşılması gerektiğine kesinlikle inanıyorsanız biraz daha detaylı ve ispatlı açıklarsanız sevinirim.Müslamanlar kanıt üstüne konuşmalı ve çok büyük bir kısımda kanıt üzerine iman etmeli diyor ve kapatıyorum.
__________________
Karşılarında okunup duran Kitab'ı sana indirmemiz yetmedi mi onlara? Şüphesiz bunda iman edecek bir kavim için elbette bir rahmet ve ilahi bir ihtar vardır..ANKEBÛT - 51 |
Bookmarks |
Etiketler |
nisa, suresi |
|
|