4. November 2012, 01:01 AM | #21 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 |
.....
Konu hiiic tarafından (27. February 2017 Saat 09:31 PM ) değiştirilmiştir. Sebep: düzeltme, yanlış uslup, özür |
4. November 2012, 01:17 AM | #22 | ||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Alıntı:
Alıntı:
Ben aynı şekilde sana, "hadi bakalım, salat namaz demek değildir" diyen ayeti kurandan göster dersem apışır kalırsın herhalde değilmi? Sonrada, bunun üzerine, Nahl 105 Allah'ın ayetlerine inanmayanlar, ancak yalan uydurur. İşte onlar, yalancıların kendileridir. ayeti ile (aslında hatalı olarak istediğim cevabı vermediğinden) seni yalancılıkla itham etsem doğrumu olur. Sen, bu şekilde yenik düşsen bile, gerçek değişirmi? Rabbim her şeyi görmüyormu, o kandırılabilirmi? Tabiki bu durum geröekten iman edenler için dikkate alınması gereken durumlardır. Bu tür, düşüncesizce ve hırsla anlamsız isteklerde bulunan ve bunlar olmayınca çirkin şekilde itham eden yazılar yazmaktan vazgeç artık. selamlar... aorskaya Konu aorskaya tarafından (4. November 2012 Saat 01:22 AM ) değiştirilmiştir. |
||
4. November 2012, 01:24 AM | #23 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 |
Alıntı:
|
|
4. November 2012, 01:40 AM | #24 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
|
11. November 2012, 02:44 AM | #25 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Alıntı:
Müzemmil 4. ve 5. ayetlerde abdesti nasıl buluyorsun? Bu surede, buraya kadar olan kısımda namazla ilgili bir hüküm varmıdır da bunları söylüyorsun? Abdest, sadece namazla ilgili olan bir ön şart değilmidir? “Maddi pisliklerden elbiseni/bedenini temizle ve arındır. .....(BU KADAR BASIT! suya da lüzum kalmadi )” Şimdi, bu söze dayanarak, elbisesi temiz, kendi yeni banyo yapmış birisi hatta "suya gerek kalmadı" dediğine göre banyoda yapmamış fakat banyo yapmasını gerektirmeyecek durumda olan birisi, bu şekliyle namaz kılabilir! diye kabul etmemizmi gerekir? Peki kuranda tarif edilen diğer abdest fazlalıkmı olmaktadır? Not: Müzemmil 4.ayetteki elbise diye çevirilenin de giysi olmadığını, kendi bedeni de olmadığını ayetleri en baştan iyice incelerseniz görürsünüz. Ayetler arasındaki ilişkiyi iyi yorumlamadığınızdan bu şekilde ilgisiz sonuçlar bulabiliyorsunuz. Yukarıdaki soruyu cevapladığınızda, müzemmil ile ilgili söylediklerimi detaylandıracağım... selamlar, aorskaya Konu aorskaya tarafından (11. November 2012 Saat 11:03 AM ) değiştirilmiştir. |
|
11. November 2012, 05:54 PM | #26 | |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.020
Tesekkür: 3.570
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 |
Selamun Aleykum! Değerli Sevginur Kardeşim!
Alıntı:
Bugünkü kılınan namaz salat değildir. Bugünkü “namaz “ diye bilinen kelime Kur’an’daki “tazarrulu dua” dır. Müslümanlara “farz “ diye nitelenen “yapılması gereken” anlamındadır. Salat, yapılması gerekendir/farzdır... İsra;78: Ekımıs Salate lidülukiş Şemsi ila ğasekılleyli ve Kur'ânel fecr* inne Kur'ânel fecri kâne meşhuda İsra;79: Ve minelleyli fetehecced bihi nafileten leke, asa en yeb'aseke Rabbüke Mekamen Mahmuda Güneşin dülûkundan [batmasından, kaybolmasından] gecenin kararmasına kadar salâtı ikâme et [zihinsel ve mâlî desteği oluştur ve ayakta tut] ve sabah Kur’ân'ını da. Çünkü sabah Kur’ân'ı görülecek şeydir. Ve geceden de. Ayrıca, sana özgü bir fazlalık olarak sen, onu [gece salâtını] teheccüd et [uyanıp ikâme et]! Rabbinin, seni güzel bir makama ulaştıracağı umulur. Hud;114: Ve ekımıs Salate tarafeyin nehari ve zülefen minel leyl* innel hasenati yüzhibnes seyyiat* zâlike zikra liz zakiriyn Ve gündüzün iki tarafında ve gecenin yakın saatlerinde salâtı ikâme et [zihnî ve mâlî desteği oluştur ve ayakta tut]; çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, ibret alanlara bir öğüttür. Bakara;238: Hafizu ales Salevati ves Salatil Vüsta ve kumu Lillahi kanitiyn; Bakara;239: Fein hıftüm fericalen ev rükbana* feiza emintüm fezkürullahe kema allemeküm ma lem tekünu ta'lemun; Salâtları ve en hayırlı salâtı muhafaza edin [elbirlik koruyun]. Ve Allah için sürekli saygıda durarak kalkın [işe koyulun; eğitim-öğretim ve sosyal yardım kurumunu işletin]. Ama, eğer korktuysanız, o zaman yaya veya binekli olarak giderken muhafaza edin. Sonra da güvene erdiğinizde bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi Allah'ı hemen zikredin. Bakara;2-4:İşte bu kitap; kendisinde kuşku yoktur, gaybda iman eden, salâtı ikâme eden, kendilerini rızklandırdığımız şeylerden infak eden, sana indirilene ve senden önce indirilene iman eden muttakiler –ki bunlar, âhirete de kesinlikle inanırlar– için bir kılavuzdur. Mü’minûn;9:Ve onlar [mü’minler], salâtlarını koruyan kimselerdir. Fâtır;18:Ve yük çeken bir kimse, başkasının yükünü yüklenmez. Eğer ağır yüklü bir kimse, onun yüklenilmesine çağırsa da ondan hiç bir şey yüklenilmeyecek; bir akrabası olsa bile. Şüphesiz sen ancak Rabblerine karşı gaybda haşyet duyan ve salâtı ikâme edenleri uyarırsın. Her kim arınırsa ancak kendisi için arınır. Dönüş de yalnızca Allah'adır. Fâtır;29-30:Hiç şüphesiz şu, Allah'ın kitabını okuyan, salâtı ikâme eden ve kendilerini rızklandırdığımız şeylerden gizli ve açık olarak veren kimseler, O [Allah], mükâfatlarını kendilerine tastamam versin ve lütfundan kendilerine artırsın diye, kesinlikle batma ihtimali olmayan bir ticareti umarlar. Hiç şüphesiz O, çok bağışlayıcı ve karşılık vericidir. Nisâ;162:Fakat onlardan ilimde derinleşmiş olanlar ve iman edenler, sana indirilene ve senden önce indirilenlere iman ederler. Onlar, salâtı ikâme eden, zekâtı veren, Allah'a ve âhiret gününe iman edenlerdir. İşte onlar, Bizim büyük bir mükâfât vereceklerimizdir. Bakara;177:Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz birr değildir. Ama birr, Allah'a, Âhiret Günü'ne/Son Gün'e, meleklere, Kitab'a, peygamberlere inanmak; malını akrabalara, yetimlere, miskinlere, yolcuya ve dilenenlere ve boyunduruktakilere [kölelere], Allah sevgisi için vermek ve salâtı ikâme etmek, zekâtı vermektir. Ve sözleştiklerinde, sözlerini tastamam yerine getirenler, sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabredenler, işte onlar sadık olanlardır. Ve işte onlar takvâlı olanların ta kendileridir. Nûr;56:Ve rahmet olunmanız için salâtı ikâme edin, zekâtı verin ve o Elçi'ye itaat edin. Namaz/tazarrulu dua yapılması gerekendir/farzdır. Dua edilirken önce Allah üstün vasıflarıyla anılıp O'na hamd edilmeli, sonra kişisel istekler dile getirilmelidir. Fâtiha sûresi'nde öğretilen dua buna en güzel örnektir. Dua, hudû ve huşû içinde, umarak, korkarak ve ürpererek yapılmalıdır. Bu kuralın en iyi uygulanma zamanlarının, günlük gailelerden uzak bulunulan gece ve seher vakitleri olduğu kanaatindeyiz. Toplu olarak dua etmenin de hudû ve huşû duygularını canlandırması bakımından etkili olacağını düşünüyoruz. Rabbinize alçala alçala ve gizlice/açıkça göstererek dua edin. Kesinlikle O, haddi aşanları sevmez (A‘râf/55) emri, namaz adıyla meşhurlaşan niyaz şeklini ifade etmektedir. Bir kere daha ifade edelim ki, Kur’ân'daki namaz, işte bu âyetle emredilmiştir. Daha önce de defalarca zikrettiğimiz üzere “salât” sözcüklerinin malum namaz ile alakası yoktur. “namaz” sözcüğünün Farsça'daki “eğilerek saygı ile dua etmek” anlamı Arapça'da ve Kur’ân'da بالتّضرّع الدّعاء [ed-du‘au bi't-tezarru‘=alçala alçala; sürekli alçalarak yakarma] şeklinde ifade edilir. Nitekim bu ritüelin ana hatları, Rasûlullah'tan bize intikal etmiştir. Ne var ki, bunların bazıları, anlam ve kavram olarak mecrasından çıkarılmıştır. Âyetten anlaşıldığına göre namazda [Rabbimizin huzurunda dua anında] sürekli bir alçalma sergilenmelidir. Şöyle ki: Kul; • Saygılı bir şekilde durarak, • Ta’zim ve tekbir ile [Allah'ı büyükleyerek, Allah'ın her şeyden daha yüce olduğunu ifade ederek], • Bel bükerek, • Yere kapanarak, • Oturup boyun bükerek Allah'a yakaracaktır. Bu sürekli alçalış şekli, bizzat Rasûlullah'tan bize intikal etmiş bulunmaktadır. Nitekim günümüzde kılınan namazın şekli böyledir. Nisâ;134:Ve Allah'ın fazlından isteyin. Şüphesiz Allah her şeyi en iyi bilendir. Kim dünya sevabını istiyor idiyse; bilsin ki dünya ve âhiret sevabı yalnızca Allah katındadır. Ve Allah çok iyi işiten ve çok iyi görendir. A‘râf;29:De ki: “Rabbim adaleti emretti. Her mescidde yüzünüzü O'na doğrultun ve dini yalnız Kendisine has kılarak O'na yalvarın. İlkin sizi yarattığı gibi O'na döneceksiniz.” A‘râf;55-56:Rabbinize alçala alçala ve gizlice/ açıkça göstererek dua edin; namaz kılın. Kesinlikle O, sınırı aşanları sevmez. Ve düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. O'na, ürpererek ve rahmetini umarak dua edin. Kesinlikle Allah'ın rahmeti, iyileştirenlere güzelleştirenlere çok yakındır. A‘râf;180:Ve en güzel isimler Allah'ındır. Öyleyse O'nu onlarla çağırın. O'nun isimlerinde eğriliğe sapanları da terk edin. Onlar yapmakta olduklarının karşılığını yakında görecekler. A‘râf;205:Ve her zaman kendi içinden, korkarak ve alçala alçala, yüksek olmayan bir sesle Rabbini an ve umursamazlardan olma! Bakara;186:Ve kullarım, sana Benden sordukları zaman; biliniz ki şüphesiz Ben çok yakınımdır. Bana dua edince, duacının duasına cevap veririm. O halde reşit olmaları için onlar da Bana karşılık versinler ve Bana inansınlar. Mü’min;60:Ve sizin Rabbiniz, “Bana yalvarın, dua edin ki size karşılık vereyim. Şüphesiz Bana ibadet etmekten büyüklenen kimseler yakında horlanmış olarak cehenneme gireceklerdir” dedi. Allah’a kul olduğunu belirtmek için “LA İLAHE İLLA ALLAH” diyerek kulluğunu yalnız Ona has kılmak isteyenin ALLAHINA YAKARMAMASI özellikle bunu TAZARRUAN YAPMAMASI düşünülebilir mi? ALLAHA ANCAK MÜSTAĞNİLER/ YAKARMAZLAR. Alak;6: Kella, innel'İnsane leyatğa; Alak;:7: En reahüstağna; Alak;8:İnne ila Rabbikerrüca'; Alak;6,8: Hayır… Hayır… Dönüş Rabbine olmasına rağmen insan, kendini yeterli gördüğünde (zengin olduğuna inandığında), kesinlikle azar (tuğyan eder). Kaynak:İşte Kur'an ALLAHA KUL OLDUĞUNU BELİRTEN KİŞİ ACZ İÇERİSİNDE FAKİRLİĞİNİN/İHTİYAÇ SAHİBİ OLMANIN İDRAKİ İÇERİSİNDE AZİZ OLAN ALLAHINA YÖNELİR ONUN KARŞISINDA FAKİRDİR MÜSTAĞNİ DEĞİLDİR. RABBİ OLAN ALLAH’IN “Üd'u Rabbeküm tedarruan ve hufyeten, inneHu la yuhıbbul mu'tediyn” EMRİNE UYAR VE ed-du‘au bi't-tezarru‘=ALÇALA ALÇALA; SÜREKLİ ALÇALARAK YAKARMASINI SÜRDÜRÜR. Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz. __________________
__________________
Halil Ay |
|
12. November 2012, 12:11 AM | #27 | |||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Selamun aleyküm,
Sayın dost1, yazınız üzerine bazı sorularım olacaktır. Uygun olduğunuzda cevaplamanızı rica ederim. Alıntı:
2- Namaza, tazarrulu dua demişsiniz. Bu namaz nedir? Sorusunun cevabıdır. Ama aynı zamanda bu deyim, yada bu deyimi karşılayan başka kelime kuranda geçmez. (yada ben bulamadım diyelim) Siz, namazı hangi ayetlerde “tazarrulu dua” veya başka (salattan başka) kelimeden buluyorsunuz? 3- İkinci sorudaki deyim yada namazı işaret eden (salattan) başka kelime kuranda yoksa, salatta bildiğimiz namazla ilgilenmiyorsa (ki bu sizin iddianızdır) bildiğimiz namaz size göre kuranda yokmudur? Diğer bir anlatımla, bildiğimiz namaz dinin emri değilmidir? 4- “Salat yapılması gereken farzdır” diyerek, farzın ne demek olduğunu açıklayarak cümleyi bitirmişsiniz. Bu cümlede, sadece salata farzdır deyip, sizin deyiminizle “tazarrulu dua”ya farzdır demediğinize göre, o farz değimlidir? Kişinin isteğine bırakılmıştır? Alıntı:
2- Zihinsel destek bir bakıma kabul edilebilir görülse de mali destek için neden vakitler belirlensin, üstelik neden gündüzün iki ucu ve geceye yakın zamanlar olsun? 3- Mali destek (infak hükümlerinden de delillendirilmeye çalışılırsa) zaman kısıtlamasından bağımsız olarak; gerek ve imkan bulunan her durumda yapılması gerekli değilmidir? 4- Mali destek için, zihinsel eğitim için herkesin ayakta ve rahat toplanabilecek olduğu zamanlar daha uygun değimlidir? Bütün bunlardan, bu ayetlerin; sizin “tazarrulu dua” diye tanımladığınız (ve benimde tanım olarak katıldığım) namazı anlattığı görülmezmi? Alıntı:
2- Bulunulan yerde olabilecek tehlikeden korkuluyorsa, yaya veya binekle hareket halindeyken, “eğitim-öğretim kurumu” nasıl çalıştırılabilir? Bir an için yaya veya binek üzerinde hareketle, bu kurum çalıştırılmaya kalkılsa, diğer kişi yada kişilerinde yaya veya binekli olarak hareket etmeleri gerektiğinden, bu başarılabilirmi, yada verimli olabilirmi? 3- Bu açıkladığım durumlar gösteriyorki, bunlar zihinsel, mali destek yada eğitim-öğretim değildir. Çünkü; bunların imkansızlığına yada verimsizliğine karşılık, bildiğimiz namaz pekala mümkün olmakta ve başarıyla yerine getirilebilinmektedir. Saygılarımla… aorskaya Konu aorskaya tarafından (12. November 2012 Saat 12:15 AM ) değiştirilmiştir. |
|||
12. November 2012, 01:11 PM | #28 |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.020
Tesekkür: 3.570
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 |
Selamun Aleykum! Değerli Aorskaya Kardeşim!
YAzımdaki ayetleri ve önemli yerleri koyulaştırdım. Yeniden okuyacak olursanız sorularınıza cevap bulacağınızı göreceksiniz inşaAllah. Yine de sorunuz olursa seve seve cevaplarım inşaAllah. Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay |
12. November 2012, 01:22 PM | #29 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Alıntı:
Koyulaştırmadan da yazdıklarınızdan anladıklarıma göre size sorular sormuştum. Düşünceniz için teşekkür ederim. Aynı sorularımı tekrar sorduğumu varsayarak, hemen olmasa da uygun olduğunuz bir zamanda maddeler altında cevaplarsanız, hem ben, hem de yazıları okuyan kardeşlerim için daha iyi olacaktır. saygı ve selamlarımla, aorskaya |
|
12. November 2012, 01:27 PM | #30 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 817
Tesekkür: 0
157 Mesajina 225 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Merhaba.
Benim aklima baska sorular da geliyor: Örnegin -Inananlarin askerleri "salât"i cephede KIYAM edip "secde"ye vararak yerine getirirler (Nisâ 101-103). -Eger salât egitim-ögretim ve sosyal yardim ise KIYAM ve SECDE bunun neresinde? -Allah sizi uyariyor: kafirler sizin silah ve esyanizdan uzak bir âninizi kollamaktadir; bir saldirisla üzerinize cullanacaklar. Böyle bir andaki ruh haliniz egitim-ögretim ve sosyal yardim calismasini kaldirir mi? -En taksurû min es-salât, o salâttan eksiltmeniz de gerekiyor. Yani vakit yok. O dar vakitte neyin "egitim-ögretim ve sosyal yardim"ini gerceklestireceksiniz? Cevap: Kurân'in egitim-ögretimini... Iyi güzel de askerleriniz can derdinde siz "Sana kadinlarin aybasi halini soruyorlar" diye baslayan bir "egitim-ögretim"in derdindesiniz... O askerlerin oracikta sizi bakislariyla öldürmeyeceginden emin misiniz? Arti, "Kurân'i tane tane oku; acele etme!" diyen Allah onaylar mi bu yaptiginizi? Sevgi ile, Hasan Akcay Konu Hasan Akçay tarafından (12. November 2012 Saat 01:29 PM ) değiştirilmiştir. |
Hasan Akçay Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | bartsimpson (13. November 2012) |
Bookmarks |
Etiketler |
abdest, abdesti, ayrılır, bozar, gereklidir, için, kaça, nedir, neler |
|
|