![]() |
|
![]() |
#1 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Ben "zina"ya da sizlerin baktığı gibi de bakmıyorum.
Sizlerin zina diye nitelendirdiğiniz de erkeğin koca sıfatı olmadan kadının da karı sıfatı olmadan cinsel yönden karı koca münasebetinde bulunmasıdır. Sizler zinayı özelleştiriyor, yalnızca kadınla erkek arasındaki gayrı meşru ilişki ile sınırlandırıyor, esası gözlerden kaçırıyorsunuz. Benim bakış açım ise genel. Bana göre ise hakkı olmadan bir seviyeye gelmek, gasp etmek,menfaatlenmek; mesela öğretmen olmadan öğretmenlik, doktor olmadan doktorluk yapmak gibi, gökten zembille inmek gibi, başına devlet kuşu konmak gibi, çıraklık yapmadan ustabaşı olmak gibi. Yalnızca biri evli olsa bile kadın ile erkek arasındaki gayrimeşru ilişkiye de zina denmesinin sebebi de bu, kocası olmadan kocalık-karısı olmadan karılık. Yani bu da genelin içinde. Kitap'ı biraz da İslam esasları dahilinde yani "kenz" yönünden(bir Müslümanın birikmiş parası veya ziyneti nasıl olur ki), biraz da Kuranca yani "mecaz" yönünden okumak gerek. Eğer ziynetleri var ise bir bakıcı tutuversin kendine, veya "ölünceye kadar bakma vaadi sözleşmesi" yaparak hayat sonuna kadar kendine baktırsın veya evlatlık alsın. Ama olmaz illaki "kavaid" oturan/yatalak olacakmış ve koca bekleyecekmiş Kim ne yapsın? "Nisa" illa ki kadınmış!.... Niye "iş", "emek verilen ve menfaatlenen faaliyet" olmasın? Hani bir ayette geçiyordu. "Kadınlar sizin tarlalarınız..."diye(kadın kelimesine illa apış arasından değil de çalışma hayatı, emek/iş güç olarak baksanız, bütün dişileri, seksen yaşındaki kadınları da cinsel meta olarak görmeyeceksiniz.). Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (19. October 2017 Saat 01:18 PM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | bartsimpson (11. November 2015) |
![]() |
#2 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Aslinda sorun şu galiba, kur ana nereden baktigimizla ilgili.
Eger Kur an i bireysel olarak algiliyorsak evet Hasan bey dogru soyluyor. Ancak Kur an bireyi degil ve toplumu ilgilendiriyorsa Galip bey hakli. Sorun Kur an a nasil baktigimizla ilgili. Kur an zina konusunda sadece iki kisinin birbiri ole olan iliskisini mi inceler yoksa toplumu ilgilendiren ve her bireyi ilgilendirenle mi? Soru şu Zina utandirici bir faaliyet ve zararli bir faaliyet mi ? Cevap evet ise tum utandirici ve toplumu ilgilendiren olaylarin buyuk cogunlugu ZINA dir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Sayın Kuman.
Konu benim haklılığım veya haksızlığım veya bir başkasının haklılığı veya haksızlığı değil. Aslolan daha güzeli(doğruyu da içerir) önümüze geldiğinde ona uymaktır. Bizim bu sitedeki çabalarımız da güzele daha güzele ve de daha daha güzele ulaşabilmek ve bu yönde bir dayanağı olan doğru bulduklarımızı ve bunlar üzerinde düşüncelerimizi iletmek. Uzunca bir zamandır bu sitede biz bir sıralama üzerinde durmaktayız: Kitap-Kur'an- Zikr. Ve demekteyiz ki Kur'an Kitab'ın içindedir. Kitap ceviz ise Kur'an cevizin içidir. Yani mânâ bakımından Kitap başkadır, Kur'an başkadır. Kur'an'a ulaşabilmek için Kitap üzerinde "tedebbür etmek" gerekir/arka planını araştırmak, sorgulamak lazımdır. Bu hususlar 4/82., 13/39., 38/29., 47/24., 56/77-78-79., ve 39/23. ayetlerde belirtilmiştir. Ayetleri sonraki sayfaya yazdım. Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (25. August 2017 Saat 11:57 AM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
İşte ayetler: Tedebbür ifadelerine dikkat edin
4/NİSÂ-82: E fe lâ yetedebberünel kur’ân(kur’âne).Ve lev kâne min indi gayrillâhi le vecedû fîhihtilâfen kesîrâ(kesîran). Onlar hâlâ Kur'ân'ı tedebbür etmezler (düşünmezler) mi? Ve eğer Allah'tan başkasının katından olsaydı, onun içinde mutlaka pekçok ihtilâf/çelişki bulurlardı. 38/SÂD-29: Kitâbun enzelnâhu ileyke mubârekun li yeddebberû âyâtihî ve li yetezekkere ûlul elbâb(elbâbi). Bu Mübarek Kitabı sana indirdik, âyetleri ile tedbir alsınlar ve ulûl’elbab tezekkür etsin diye. 47/MUHAMMED-24: E fe lâ yetedebberünel kur’âne em alâ kulûbin akfâluhâ. Bu Mübarek Kitabı sana indirdik, âyetleri ile tedbir alsınlar ve ulûl’elbab tezekkür etsin diye. **************** 56/VÂKIA-77: İnnehu le kur’ânun kerîm(kerîmun). Muhakkak ki O, gerçekten Kerim olan Kur’ân’dır (Kur’ân-ı Kerim’dir). 56/VÂKIA-78: Fî kitâbin meknûn(meknûnin). Mahfuz (korunmuş) olan sayfalardadır (Levhi Mahfuz’dadır). 56/VÂKIA-79: Lâ yemessuhû illel mutahherûn(mutahherûne). O’na, kendini temizlemiş olanlardan (maddî ve manevî arınanlardan) başkası dokunamaz/erişemez. 56/Vakıa-77,78,79'u birleştirelim :"Muhakkak ki O, gerçekten Kerim olan Kur'an'dır; ezberlenerek korunmuş olan sayfalardadır ve O'na kendini temizlemiş olanlardan başkası dokunamaz/erişemez". 39/Zümer-23: Allâhu nezzele ahsenel hadîsi kitâben muteşâbihen mesâniye takşaırru minhu culûdullezîne yahşevne rabbehum, summe telînu culûduhum ve kulûbuhum ilâ zikrillâhi, zâlike hudallâhi yehdî bihî men yeşâu, ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min hâd(hâdin). Allah sözün/hadisin en güzelini BİRBİRİNE BENZER, İÇ İÇE, İKİLİ MÂNÂLAR ifade eden BİR KİTAP halinde indirmiştir. ......... Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (19. October 2017 Saat 01:01 PM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
galipyetkin Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi: | bartsimpson (11. November 2015), beyazasi (14. October 2015) |
![]() |
#5 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 825
Tesekkür: 0
166 Mesajina 234 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Yani sag ellerinizin malik olduklari size para ödeyecek ya da parayla satin aldiklari koyun, keçi, deve gibi mal VERECEK. Iyi ama Allah "Onlara mal VERiN!" diyor, siz "Onlardan mal ALIN!" Hangisi dogru bunlarin? |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 825
Tesekkür: 0
166 Mesajina 234 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Ikincisi
muhsanlasmak = bagimsizlasmak-evlenmek tanimi anlamca DARALTILMIS görünüyor. Bir insanin muhsanlasmasi aslinda iffetini korumasidir. Bu ise uygun biriyle evlenmek suretiyle olabilecegi gibi uygunsuz biriyle evlenmemek suretiyle de olur. "Ve lâ tukrihû feteyâtikum alel bigâ, genç kizlarinizi isyana zorlamayin"i anlami DARALTMADAN buna göre okumak gerekir. Yani? Yani genç kizlarinizi istemedikleri erkeklerle evlenmeye zorlamayin, yoksa size isyan eder, öf derler. Anaya babaya öf denmez (17:23). Bir genç kizi sevdigi erkekten koparip sevmedigi bir erkege zorla nikahlarsaniz o nikah geçersiz olur ve o evlilik iliskisi zinadir. Dolayisiyla istemedigi erkekle evlenmeye siddetle itiraz eden bi kiz aslinda zinaya itiraz etmektedir, o itiraz genç kizin muhsanlasma istegini kanitlar. Konu Hasan Akçay tarafından (4. June 2016 Saat 07:46 AM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 825
Tesekkür: 0
166 Mesajina 234 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Ve
FETEYÂTiKUM öncelikle SiZiN genç kizlarinizdir, kendi biyilojik kizlariniz, öz evladiniz. Basit hayatin geçici menfaatlerini elde edeceksiniz diye kendi öz kizlarinizi sevmedikleri erkeklerle evlenmeye zorlamayacaksiniz. Örnegin is ortaklarinizin ogullariyla. Yoksa sevmedikleri erkeklerle evlenmek zorunda birakildiktan sonra da esleriyle yatmayi reddetmek suretiyle "isyan"larini sürdürürler. |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 825
Tesekkür: 0
166 Mesajina 234 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
HALHAL
Yedi köyün yigitleri Agalari ve beyleri Bos yere durmus, beklerler Yaralidir yürekleri Gitti gelmez Nazo gelin Yavru ceylan gibi kaçar SEKE SEKE çaydan geçer Nazo gelin ayagina takar halhal Videoda 1:30 https://www.youtube.com/watch?v=e3zTIygUI1I |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Oct 2016
Mesajlar: 208
Tesekkür: 25
34 Mesajina 37 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 19 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Slm.
Nur31 de "Çocuklardan AVRET yerlerini tanımayan hariç,ZİNETlerini göstermesinler". Burada avret ve zinet arasında bir bağ var. Fakat ayet şöyle değil; "Çocuklardan ZİNETLERİ tanımayan hariç zinetlerini göstermesinler."......veya "Çocuklardan avret yerlerini tanımayan hariç AVRETLERİNİ göstermesinler." 1.Zahir="dış yüz"değil mi? Ayette bu kelimenin geçtiği yerlere dikkat edin. O zaman ayetin manası; "çocuklardan avreti zahirinden anlamayanlar hariç zinetlerini belli etmesinler"(bu kelimeye dikkat) Avret=cinselliği uyandıran kısımlar Zinet=avret yerleri Yübdine Zinetehünne=avret kısımlarının(dar pantolon tişörtle)ZAHİR edilmesi(belli edilmesi) 2.Ayaklarını vurarak dikkat çekme ve başkalarının dikkatlice bakmasını sağlama. (kırıtarak yürüyerek vücut hatlarıyla dikkat çekme) 3.Göğüslerin üzerini örtmek(şal,pardüse, biraz geniş elbise veya kot pantolonun üzerine giyilen uzun tişört veya etek) 4.Bazı kısımlar ister istemez (nur31)"Kendiliğinden zahir olacak(belli olacak)."tabi ki. 5."Gözlerini sakınsınlar" ve "füruçlarını korusunlar" arka arkaya geliyor. Yani dar elbiselerle hatlarını sergilemek= furucunu korumamak. Bu kişilerin furuç yerlerine dikkatlice bakmak.=gözlerini sakınmamak. 6.ahzab59da "Örtülerini üzerine örtsünler "diyor.Sonraki kısım bu örtünün ne derece kapatacağı ile ilgili olabilir mi "tanınmak" ve "eziyet görmemek".Hem tanıyacaklar senin kim olduğunu(kara çarşafa girmeyeksin)hem de eziyet görmeyeceksin(dar elbiselerle köy meydanında gezip adını çıkarmamaya ve iftiralara dedikodulara uğramamaya dikkat edeceksin)Zaten ayette böyle yapmanız daha yakındır diyor.Burda bir öneri var sanki.Böyle yapmazsan sen eziyet çekersin. Gibi Bu şekilde düşünüyorum.Özellikle "tanınmaması ve eziyet görmemesi" arasında "ve"edatı değil "fe"edatı son tezimi çürütebilir.Anlamı "tanınması böylece eziyet görmemesi için" de olabilir. (yazılarımda arapça bilenler cevaplasın derken "yalnız onlar cevaplasın" falan demek istemedim. Yanlış anlamayın.sadece ben de merak ediyorum doğru mu düşünüyorum diye ve destek istiyorum.Benim arapçam yeterli olmayabilir. diye) Konu yolcu42 tarafından (25. August 2017 Saat 06:17 AM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 825
Tesekkür: 0
166 Mesajina 234 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Kadın ayaklarını yere vurunca
nesine dikkat çekiyor, hal hal denen ziynetine mi... ya da vucuduna mi? |
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
nur, suresi |
|
|