15. January 2013, 05:44 PM | #31 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Bay Aorskaya.
Benim için ''sizi dikkate almak en azından zaman kaybı olur'' demişsiniz. Hay Allah razı olsun; siz beni dikkate almayın zaten. Ama ben sizi dikkate alacağım; çünkü ''üstün geleceğim, yalnıızca benim görüşlerim'' iddiası ile her yazıya ve yazana saldırarak yalan yalnış yazıyor ve kafaları bulandırıyorsunuz. İtirazınız olmayan tek bir kişi veya yazı yok. Sizinki haricinde her yazı sizin tarafınızdan vetolu. Meselâ diyorsunuz ki: ''Kuranda zina edenlere 100 sopa yerine 100..... ne vardır? Şimdi bari bunu delillerinizle açıklarmısınız? Size göre 100 sopa yoksa ne vardır? ''Yokluk'' iddiasına karşı yokluğun ispati istenmez. Var diyen, var olduğunu iddia ettiğinin varlığını ispat etmelidir. Biz o ayetin nasıl anlaşılması gerektiğini şimdilik Sayın Hasan Akçay üzerinden açıkladık ve dedik ki ''sopa yok''. Ayette ''sopa'' diye bir ibare yok. Var diyen sizsiniz; sopayı ispat edin. Sopa yoksa ne vardır? diye sormanız illa ki dayak atma tutkunuzu mu gösteriyor? Adamlar sopa demiş....; olmamış, misbak demiş...; olmamış, yüz saman çöpü demiş...; olmamış, olmamış da olmamış. Sizin dayak atma, pardon haklı eziyetinizin aracı ne? Saygılarımla. Galip Yetkin. |
15. January 2013, 10:56 PM | #32 | |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Alıntı:
|
|
16. January 2013, 05:50 AM | #33 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Alıntı:
Bundan sonra bir bilgi sahibi olmadan evvel ön yarilarda biraz tedbirli olmam lazim geldigini bana ögretmis oluyorsunuz. Allah sizlerden razi olsun, uyarilarinizdan dolayi. Selam ve dua ile. |
|
16. January 2013, 06:36 AM | #34 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Kur'ân-ı Kerim » 24 / NÛR - 2
الزَّانِيَةُ وَالزَّانِي فَاجْلِدُوا كُلَّ وَاحِدٍ مِّنْهُمَا مِئَةَ جَلْدَةٍ وَلَا تَأْخُذْكُم بِهِمَا رَأْفَةٌ فِي دِينِ اللَّهِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَلْيَشْهَدْ عَذَابَهُمَا طَائِفَةٌ مِّنَ الْمُؤْمِنِينَ Ez zâniyetu vez zânî feclidû kulle vâhıdin min humâ miete celdetin ve lâ te’huzkum bi himâ ra’fetun fî dînillâhi in kuntum tu’minûne billâhi vel yevmil âhır(âhırı), vel yeşhed azâbehumâ tâifetun minel mu’minîn(mu’minîne). Yukarıdaki ayette kim ''sopa, değnek, kırbaç'' kelimesini ve ''vurmak'' fiilini gösterebilir? Gösteremez. Çünkü yok. Allah yazmamış. Allah yazmadıysa kimse de yazamaz. Ama bizim müslümanlardan da müslüman olanlar Allah'ın eksik bıraktığını zannederek ayeti tamamlamaya kalkarlar, Kur'an'ı elleriyle yazarlar. Kendilerini buna yetkin görürler ve bu yazdıklarını da Allah'ın isteğidir diye dayatırlar. Evet bari sopanın cinsini, vuruş şiddetini ve de vücutta vurulacak yeri de bildirin bari. 100 sopa yiyen bir kişi ne olur biliyor musunuz? Pirzola olur, pirzola. Ve nedense zinadan dolayı bu güne kadar bir erkek ceza almamıştır da zavallı kadıncağızlar sanki bu eylem tek başına yapılıyormuş gibi hep tek başına cezalandırılırlar. Recm cezasını kafalarından atamayan vahabi görüşlülerden başka ne beklenir ki. Zina yapıyor diye İsa Peygamber'in önüne atilan bir kadını, Peygamber'in ''ilk taşı suçu olmayan atsın'' diyerek koruma altına aldığı da unutulmamalıdır. Sayın Hasan Akçay'ın yazısına niye itibar edilmez ve buna rağmen bir eleştiri de getirilmez? Bu yönde bir de şurada açıklamalar var. Lütfen tıklayın: http://www.hanifler.com/showthread.p...1515#post11515 Bakın başka bir bir link vereceğim. Lütfen bari kendisini yeterli görenler eleştiri getirsin lütfen. Ve de özellikle bayan üyelerimiz, lütfen. Tıklayın: http://www.teblig.net/index.php?topic=5869.0 Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (10. May 2016 Saat 09:08 PM ) değiştirilmiştir. |
16. January 2013, 07:22 AM | #35 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Sayın merdem.
Olgunluk ve anlayış içeren ki zaten sizden bu beklenir, yazınız için teşekkürler. İnşallah Allah hepimizden razı olur. Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (10. May 2016 Saat 09:11 PM ) değiştirilmiştir. |
16. January 2013, 08:31 AM | #36 | |||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Alıntı:
Önce şu şartlanmalarınızdan gerçekten kurtularak tarafları anlamaya çalışın... Artık becerin şunu kardeşim yahu! Sizin yazınızı da benim yazdığımı da aşağıya tekrar alıntılayarak yazıyorum. O yazıya dikkat ederseniz, sizin her durumda dikkate alınmayacağınızı değil, Allah'ın ayetlerini; önem verdiğiniz bir yazarın kitabınıdaki kelimeleri okurken dahi dikkat ettiğiniz kadar dikkat etmeden, adeta alaycı bir tavırla açıklamaya çalışmanız halinde dikkate alınmayacağınızı söylediğimi görünüz. Ayrıca, gerçekten de itiraz etmediğim yazılar burada çok azdır. Ama, bunu benim itiraz alışkanlığıma yorumlamak yerine, buradaki kardeşlerimizin güya akıllılık yapmak adına, kurandan basitçe anlaşılacak hükümleri bile, "yok o mecazdı, o semboldü, bu simgeydi, aslında o şunu anlatmak ister, yok şu ceza olmaz, çağdaş değil, ilkel...vb." gibi zorlama yorumlarla açıklamaya çalışılmasına itiraz edildiğini neden anlamak istemezsiniz. Ben hanifler forumu olan ve gerçekten kuran kaynaklı akıl yürütülmesi gereken bir forumda; salt akıl yürütülme adına; 1- kuranda namaz olmadığını, onun "namaste" adında putperest ibadeti olduğunu, 2- Kuranda melek yada şeytan şeklinde ayrı bir varlık olmadığını, onun insanın iyi ve kötü özellikleri olduğunu (bazılarınca da rabbin melekesi olduğu), 3- abdest gibi namazın ön şartı olan bir uygulamayı, basit bir temizlik olarak anlamak gerektiğini ve yeni banyo yapan birinin tuvaletten gelse bile ellerini yıkamasının yeterli olacağını, 4-Kuranda bireysel suçlar için belirlenen kısas cezalarının, eşya yada hayvanlar için belirlendiğini, iddia eden görüşlerle karşılaştım. Daha fazla saymama gerek yoktur. Bunlar üzerinden de itirazlarım ve cevaplarım oldu. Siz şimdi bunlara yaptığım itirazları anlamak yerine, her yazıya itiraz ediyorsun diye anlamak isteyecekseniz size bir şey dememe gerek kalmaz. Ama, son olarak, "olmayan bir şeyin ispatı istenmez" diyerek, sanki beni iddia etmediğiniz bir şeyin ispatını isteyen kimse konumunda gördüğünüzü yada göstermek istediğinizi sizin ve benim yazdıklarımı aşağıya alarak bir kere daha göstereyim. Aşağıdaki alıntıdaki yazınıza iyi bakınız sevgili galip kardeşim... Ayette 100 var ama sopa yok diyen siz değilmisiniz? 100 varsa, bu 100 nedir diyen ben, size karşı olmayan, söylemediğiniz bir şeyin ispatınımı istemiş oluyorum? Siz eğer; "ayette 100 de yok sopada yok" dermiş olsaydınız ve ben sizden bunun ispatını isteseydim siz haklı olurdunuz. Ama, 100 ün varlığını kabul eden size, bu 100 ün ne olduğunu soran birine, yokluğun ispatını isteyen kimse gibi yaklaşmanız, ya algı problemini gösterir, yada bilinçli olarak; konu hakkında görüş belirtmek yerine kişisel olarak aşağı çekmek anlayışını gösterir. O halde bunlara gerek varmı? Evet sevgili galip, 100 ün varlığını kabul eden siz, 100 ile neyin kastedildiğini lütfen söyleyebilirmisiniz? Yoksa, sizin beni eziyet etme yanlısı olmakla suçladığınız imanız gibi ben de sizi, suçluları bile cezalandırmaya kıyamayan vicdanlı ama rabbin takdirine ters düşen biri olarakmı göreyim. Artık, gereksiz alınganlıkları, kaprisleri bırakalım da dini gerçekten öğrenmeye ve yaşamaya çalışmak üzere, yazarları serbest bırakalım değilmi? Saygılarımla, aorskaya Alıntı:
Alıntı:
Konu aorskaya tarafından (16. January 2013 Saat 08:39 AM ) değiştirilmiştir. |
|||
16. January 2013, 09:12 AM | #37 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Alıntı:
Şu kısacık yazınızda, nasıl hatalar yaptığınızı şimdi kısaca anlatmaya çalışayım ama, siz de lütfen şahsileştirmeden anlamaya çalışın artık. Beni hatalı görürseniz, siz de benim gibi yazımı alıntılayarak hatalarımı gösterin... Siz, yazınızda sayın Akçay'ın zina cezasının örneğin tv. den teşhiri gibi bir durumla uygulanmasının gerektiğini yeterli görüp, 100 sopa olmasını ve bunu savunanları da eziyetten zevk alanlar sınıflamasına sokuyorsunuz. Şimdi size soralım; 1- Zina cezası kısmında zaten toplum önüne çıkarma tv.deki gibi afişe edilmek demek değilmidir. Size göre böyle olması gerekiyorsa, rabbimiz neden sadece "zina yaptıkları nedeniyle toplum önüne çıkarın" demekle yetinmemiştir. Dikkat edin zaten toplum önüne çıkarılma vardır, ve fakat acıma tutmadan uygulanması istenen bir 100 celde vardır... şimdi siz bu 100 celde içinde; "100 sopa vuracak kadar yüzün kızartılacak şekilde utandırılması" gerektiğini iddia edeceksiniz. Peki bu durumda adama sormazlarmı? Kardeşim; bu zina edenler zaten utanması olmayan kimseler ise ne olacak? -ki utanması olsa zaten zina yapmaz! Peki siz hangi hakla, rabbimizin acıma tutmasın dediği 100 celde uygulamasını ortadan kaldırmaya çalışıyorsunuz? Sizin modern, çağdaş düşüncelerinizmi kabul edemiyor? Aklınızca modern toplumda bu size ilkel, kişiliğinize yakışmayan bir durummu geliyor. Ben sizden 100 ile kastedilenin size göre ne oduğunu sormuştum. Siz soruya cevabınızı verir yada vermezsiniz ama benden 100 celdeyi açıklamamı istemeniz üzerine şimdi açıklamaya çalışıyorum. Eğer 100 celde denmeseydi, cezanın uygulama alanı insanlara bırkaılmış olurdu ve ceza belirleyicileri ile uygulayıcılarda farklı cezalar uygularlardı. Bazıları kafalarına göre; zanilerin gözüne, kulağına, ağzına, burnuna, diline, dişine, kafasına, karnına, ciğerine, kalbine ve hatta cinsellik organına ceza uygulamaya kalkabilirdi. İşte bu nedenle deri/celde belirlenmiş olmalıdır. Yoksa; celde uygulaması zaten toplum önünde yapılacağından, sadece toplum önüne çıkarmak ayetle emredilenin amacına ters düşer. Yine toplum önüne çıkartılıp, güya 100 vurulmuş gibi yüzü kızaracak kadar (bu nasıl becerilebilir oda ayrı bir tartışma konusu olur ama şimdi yeri değil) utandırmaya çalışmak da zanileri için için güldürebilir. Bu nedenle sayın Akçay da siz de zina cezası ile açıklamanızda yanlış düşünmektesiniz. Ayrıca, günümüz anlayışına göre "şimdi sopamı kaldı yahu, bu teknolojik ilerleme çağında sopamı olurmuş, diye komik durumlara düşüldüğü de düşünülmesin" 2- Pratikte sadece kadınların cezalandırılmasına ilişkin eleştiriniz haklı olsa bile, pratikteki yanlışlar, hükümde belirtilen ve istenen cezanın yanlış olmasını doğurmaz. Bu ayrıma dikkat edelim. 3- Bize indirilen kuran size yetmiyormu da şimdi de incildeki hikayelere başvuruyorsunuz kardeşim? Peki incildeki gibi, eğer gerçekten zina edenler, hiç bir ceza uygulanmadan serbest bırakılabilseydi, o zaman o toplumda zina etmeyen neden kalacaktıki? Siz, bunu kabul etmekle İsa peygamberi zinaya göz yuman bir anlayışa mahkum ettiğinizi göremiyormusunuz? Saygılarımla, aorskaya Konu aorskaya tarafından (16. January 2013 Saat 09:35 AM ) değiştirilmiştir. |
|
16. January 2013, 12:54 PM | #38 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Bay Aorskaya.
Hala daha dediğim dedik modundasınız. Bakın bey, ayetin orijinal Arapça'sını da türkçe transkripsiyonunu da yazdım. Bana bunların üzerinde ''sopa'' veya bu mânâya gelecek bir kelime ile ''vurmak'' veya bu fiili belirtecek bir ifade gösterin dedik. Cübbeliyi geride bırakan ifadelerle bu yönde cevap yok. Çünkü ayette bu kelimeler yok. Yok ama siz anlatımlarınızda bunları var kabul ederek bir şeyler anlatıyorsunuz; yok olan üzerinde tezler yazıp, zanlarınızı ayete yüklemeye kalkıyorsunuz, ayetlere müdahele ile bozuyorsunuz. Sopa ile vurmak ayette varmış gibi hüküm kurup olmayanı ayete sokuşturup dinde yeni hüküm oluşturuyorsunuz. İsa Peygamber'in zaniyeyi linçten kurtarmak üzere koruması altına almasını da sanki zina suçundan affetmiş gibi göstermeniz de cabası. Bir Peygamberin yaptığından bile sana ne diyebiliyorsan ben ne diyeyim? İşte ifadeniz: ''Bize indirilen kuran size yetmiyormu da şimdi de incildeki hikayelere başvuruyorsunuz kardeşim?'' Polis bile şüphelileri linçten kurtarmak için koruma altına alır, bu vazifesidir de af değildir. Demişsiniz ki:Peki siz hangi hakla, rabbimizin acıma tutmasın dediği "100 celde" uygulamasını ortadan kaldırmaya çalışıyorsunuz? Şimdi ben size soruyorum: Siz kim oluyor da, hangi hak ve yetki ile, rabbimizin acıma tutmasın dediği "100 celde" uygulamasını, "100 sopa vurma" uygulamasına çeviriyorsunuz? Demişsiniz ki:''Pratikte sadece kadınların cezalandırılmasına ilişkin eleştiriniz haklı olsa bile, pratikteki yanlışlar, hükümde belirtilen ve istenen cezanın yanlış olmasını doğurmaz. Bu ayrıma dikkat edelim.'' Kardeşim aslolan sonuçlardır. Sen insanları döverek öldür,sonra da kalk ''pratikteki yalnışlar cezanın yalnış olmasını doğurmaz'' de. Sen Allah'ın ''Af ola yanlış olmuş'' dediğini duydun mu''. Eğer yalnış varsa o insandan yani senin gibilerin ayetleri bozup yanlış uygulamasındaki hatalarından doğar Toplumsal ceza sizin anladığınız kadar değildir. Utandırdık, yarabbi şükür dedi ve bitti değildir. Bu Hayat boyu utanç duyacağı bir cilt kızarmasıdır. Toplumsal dışlamadır. İnsanların yüzüne bakamamaktır. Öldürmediğini varsayalım; bir kereliğine 100 sopa yemek mi daha etkilidir, hayat boyu toplumdan dışlanma mı? Vakarlılar/müslümanlar azaldıkça toplumdan dışlanma tabii olarak yüzsüzlüğe dönüşür. Saygılarımla. Galip Yetkin Konu galipyetkin tarafından (10. May 2016 Saat 09:21 PM ) değiştirilmiştir. |
16. January 2013, 03:02 PM | #39 | |||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Alıntı:
Sizin, bilindik galip bey olarak kalmaya devam edeceğiniz anlaşılıyor. Çünkü; her şeye rağmen size kardeşim diye yazdıkça, siz bay, bey şeklinde ötekileştirmeye devam etmektesiniz. Bu nedenle şahsi nitelemelere tekrar girmeyeceğim. Konuya dönecek olursak; Sizin yazınızı ve kendi cevabımı alıntılayıp, "size göre 100 celde ne ifade ediyor?" diye sorduğum soruyu bile cevaplayamayışınıza bakmadan, bir de ayette sopa nerede geçiyor diye sormakta sakınca görmemişsiniz! Bu tavrınız aynen, kuranda geçen "hımar" kelimesini, kuranda "hımaru-res" geçmiyor, yani başörtüsü geçmiyor diye baş örtüsü olmadığını anlatmaya çalışanların durumuna düşürüyor. Bay Galip Yetkin, önce celde deyimi üzerinde kısa bir tanımlama yaparak giriş yapıyorum. Celde; "derisine dokunmak, vurmak, kırbaç ve benzeri şeylerle vurmak" anlamına gelen "celd" kökünden türetilmiştir. Bir fıkıh terimi olarak ta; kırbaç veya değnekle uygulan bir tür cezayı ifade etmek için kullanılmıştır. şimdi, sizin ayrıca sopa kelimesini aramanız ne kadar tutarlıdır? Kaldıki, sopa deyince siz her durumda, vurunca öldüren türden bir aracı anlıyor oluşunuzda ayrı bir handikap olmaktadır. Sopa, her durumda eşek için kullanılan sopa gibi olmak zorundamıdır. Siz, hiç ilkokuldayken elinize vurulan cetvel gibi yada ince yaş ağaç dalı gibi bir şey bilmezmisiniz? Yada örneğin atların hareketlenmesi veya hızlanması için arabacıların kullandığı kamçı, kırbaç gibi bir şey bilmezmisiniz? İşte bu kırbaç şeklindeki yaş yaş ve ince ağaç dalı gibi bir araçla, sadece cilde/deriye acı verecek, ama başka organlara zarar vermeyecek şekilde, ele, ayağa, popoya vb. yerlere 100 vuruş yapılması insanı öldürürmü? Buralara yapılan vuruşlar yüzünden; el, ayak kemikleri kırılırmı? Ama, siz sopa arar ve sopayıda kafanızda ölümcül bir araç olarak tasavvur ederseniz böyle anlamsız tepkiler verirsiniz. şimdi de kısaca yazınızdaki bazı kısımların başka konularıda ilgilendirmesi yüzünden özel cevaplandırılması gerektiğini düşünerek alıntıyla cevaplayacağım. Alıntı:
2- Ben, "peygamberin yaptığından bana ne yada sana ne" demiyorum, çarpıtmayın! Siz, peygamberin böyle yaptığını, incildeki bir hikayeye dayandırıp, doğru kabul ediyorsunuz. Halbuki, insanlarca bozulan bu incildeki ifadeye %100 doğru kabul edilerek güvenilemeyecekken siz nasıl güvenebiliyorsunuz diyorum. Gerçekten de siz, incildeki bu durumu nasıl doğru kabul edebiliyorsunuz? Bunu anlatabilirmisiniz? 3- İsa peygamber, polis gibi zaniyi korumuşsa, peki sonra zaniye hangi cezayı uygulamıştır. Buyurun bunu yazın! Ama, ceza olmadığını göreceksiniz. O halde, Polis gibi korumadığını, aksine hikayede tamda dediğim gibi zaninin ceza almasının önüne geçilmesi nedeniyle, adeta korunarak teşvik edildiği gibi bir anlatım vardır. Eğer, İsa'nın af etmediğini biliyorsanız, zaniye verdiği cezayı da yazınız. Alıntı:
Peki gerçek zalim kim oluyor bu durumda. hayat boyu bir suça ceza verilirmi yahu? Siz kısas denen bir şeyi bilmezmisiniz? Kişi, bir kere de cezasını çeker ve isterse o toplumda cezasını çeken biri olarak normal bir yaşam sürebilir. Siz, ömür boyu ceza öngörerek, kişinin hayatınıda mahvettiğinizi, bu yolla da zinayı önlemek değil, aksine bundan böyle hep zina ederek yaşamaya mecbur ettiğinizi görebiliyormusunuz? Toplumdan dışlanan bu zanilerin, başka bir zina toplumu oluşturacağını göremiyormusunuz? Zinanın önlenmesinde 100 celde daha etkindir, çünkü kişi cezasını çektiğini ve adaletin yerini bulduğunu düşünerek, bir daha yaparsa yine aynı cezayı alacağını bilir ve göze alması zor olur. Ama, bir suça hayat boyu ceza alan biri, artık tekrar zina etmelerinde alacağı ceza olmayacağından, yada durumunu değiştirmeyeceğinden zina yapmaya devam edecektir. Şimdi, farkı görebilirsiniz inşallah... selamlarımla, aorskaya Konu aorskaya tarafından (16. January 2013 Saat 03:05 PM ) değiştirilmiştir. |
|||
16. January 2013, 05:43 PM | #40 | |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Alıntı:
Allahın merhamet ve bağışlayıcılığının vücut bulduğu bir elçinin, ne denli insan, vicdan ve sevgi merkezli olduğunu daha iyi idrak eder oluyorum... Yüreğine sağlık Galip abi... |
|
bartsimpson Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | galipyetkin (16. January 2013) |
Bookmarks |
Etiketler |
ilişkiler, sapık |
|
|