19. October 2015, 07:57 PM | #41 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Husnu Mahalinin bir yazisindan alintilanmistir...
Uzun süredir hep Suriye ile ilgili yazılar yazıyorum. Zaman buldukça ‘Arap Baharı’nın beşinci yılında bölgedeki durumu toparlayan bir kitap yazıyorum. Kitabın yarısı Tunus, Mısır, Libya, Yemen ve biraz Irak ile ilgili. Geri kalan yarısı Suriye. Suriye direnmeseydi bugün başta Türkiye olmak üzere bu coğrafya çok karanlık bir konumda olurdu. Ama karşı güçler asla yenilgiyi kabul etmiyor. Örneğin Suudi Arabistan. Adamlar müttefik Körfez ülkelerinin orduları ile birlikte beş aydır Yemen’i* bombalıyor. En az 10 bin* kişi öldü, binlercesi yaralandı ve ülke yıkıldı. Kimse çıkıp, “Yahu siz manyak mısınız ne derdiniz var bu gariban ülkeyle?” demiyor. Meğer nüfusun yüzde 15’ini oluşturan Şii Husiler ülkeyi ele geçireceklermiş. Esad için de aynı şeyi demişlerdi: Nüfusun yüzde 10'unu oluşturan Aleviler Suriye’yi yönetiyor'. Beş yıl sonra durumun böyle olmadığı anlaşıldı. En az yüzde doksanı Sünni olan ordu, sivil savunma birlikleri ve devletin tüm kurumlarında görev alan insanlar ülkelerine ve ‘Alevi Esad’a sahip çıktı. Yemen’de de aynı şey olacak. ABD destekli ruh hastası Suudi yönetimin ordusu mutlaka yenilecektir. Irkçı, faşist ve gaddar İsrail ordusunun yenileceği gibi. Taş atan çocuklara ateş ediyorlar. Haham Başları askerlere 'Yakaladığınız Filistinliler’in kafalarını yere vurarak parçalayın' diyor. IŞİD, Nusra ve benzerlerine “Alevi ve Şii'leri kesin” diyen yüzlerce ‘Sünni’ din adamlarından farkları yok. Hepsi de Irak’ı işgal ederken “Bu bir Haçlı Seferi’dir' diyen Amerikancı Bush’un çömezleri. Mısırlı kız çocuğun mektubuna herkesi ağlattı ama son iki haftada öldürülen 44 Filistinli çocuk için kimse ağlamıyor. Tıpkı Ankara’da IŞİD saldırısında hunharca öldürülen 102 insanımıza ağlamadıkları gibi. Vicdan sorunu. Çiftte standart. Yani vicdansızlık. Suriye, Irak, Libya, Yemen ve Mısır’da her gün yüzlerce insan ölüyor. Ama kimin umurunda. Hepsi bir hayal uğruna. ....... |
kuman Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | dost1 (19. October 2015) |
19. October 2015, 08:01 PM | #42 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Evet bolgemizde hergun yuzlerce kisi oluyor.
Binlerce kisi evlerini birakip kaciyor. Denizde bogulanlar, dilenci olanlar, ikinci , ucuncu yada metres olanlar. El acanlar, caresizler... Tum bolge manzarasi bu. Peki ya Sebeb ? |
kuman Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | dost1 (19. October 2015) |
21. October 2015, 11:59 AM | #43 |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Suriyelilerden nefret ediyorum.
İster Irkçı deyin. İster vicdansız deyin. Umurumda bile değil. Benim ülkemi de berbat ettikleri için hem sebebiyet verenlerden hem de onlardan tiksiniyorum. Neden mi? Okuyun... Suriyelilerin yoğun yaşadığı mahalleye gittim. Eğer Suriyelilerle diyalog kurmaya çalışırsanız bir çoğunun bizim zaten dilimizi bildiğini bilmeyenlerin ise bu üç sene içerisinde öğrendiğini anlarsınız. Onlarla savaşı değil savaştan öncesini konuşmak istiyordum. Çünkü kafamı karıştıran sorular uyutmuyordu beni. Öncelikle belirteyim şuan dilencilik yapıyor diye, çocuklarıyla sokaklarda yaşıyor diye dönüp bakmadığımız insanlar bizlere çok benziyor. Benim konuştuklarımın arasında muhasebeci, gemi mühendisi, bilgisayar programcısı vardı. Ama bize hep sokakta yaşayan işsiz güçsüz insanlar gibi geliyorlar değil mi? Tek soru sordum; Savaş çıkmadan önceki bir seneyi anlatır mısınız? "Biz savaşın bu kadar şiddetli yaşanacağını düşünmüyorduk. Evimizi havan bombası düştüğü geceye kadar. Suriye'nin en iyi kentlerinden birinde yaşıyorduk. Benim bir giyim mağazam, lüks bir arabam büyük bir evim vardı. Ülkede hemen her gün bir çatışma ve patlama haberi alıyorduk ama zaten bize bir şey olmaz diyerek ses çıkarmıyorduk. Her şey o kadar hızlı oldu ki hiç bir şey anlamadık. Bir gece uyandık ve kendimizi şehirden kaçarken bulduk. Yanımıza hiç bir şey alamadık. Ben bir kaç gün sonra olaylar durulur geri dönerim diye düşünüyordum üç yıldır burada yaşıyorum. Zaten ülke ikiye bölünmüştü, Esad'ı sevenler ve nefret edenler diye ama herkes öldü Esad hala yaşıyor. Bizim oturduğumuz yere saldırı olduğu gece benim evimi yakmaya çalışan komşumdu. O gece elinde silahla sağa sola saldırıyordu. Çıldırmış gibi zafer sloganları atıyordu. Sonra onu da İstanbul'da gördüm, tek ayağı yoktu, dileniyordu. Bu savaş benim savaşım değil, bana saldıranların da değil. Bu savaşın sahibi biz değiliz. Savaşı biz çıkarmadık ama bizim sessizliğimiz büyüttü. Bize bir şey olmaz dedik sustuk, şimdi soğukta yatacak yer arıyoruz." diye anlattılar. Yukarıda ki öykü size şimdilik tanıdık gelmeyebilir ama bizim yaşayacağımız sonda acaba böylemi olacak? Bu gün zulme susarak huzur arayanların da evlerine girecek bu savaş.
__________________
"Hayat bugündür. Emin olduğun tek hayat. Onu en iyi şekilde yaşa." |
21. October 2015, 05:03 PM | #44 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Sayin bart,
Tam da benim soyledigim bu. Bu insanlar 5-6 sene once gayet duzgun yasiyorlardi simdi cok kotu sartlarda.... Bolgenin durumu bu. Bu durum bizi ilgilendiriyor cunku bizde bu bolgede yasiyoruz. Ortak bir cografya ortak bir kultur ortak bir din ortak cok yanimiz var. Bu yuzden BOLGEMIZI SAVUNMAMIZ VE HERHANGI BIR EMPERYAL GUCU BURAYA SOKMAMAMIZ GEREKIYOR. Yoksa bizim de sonumuz aynen bu sekilde olur. Rus yada Amerikan buraya bizi degil kendi cikarina aykiri bir olaya mudahale icin gelir. Bu Kemal varya bu M. Kemal buyuk hemde cok buyuk oldugunu anlamaktan baska birsey dusunemiyorum Ayrica; Avrupa ya giden insanlar orada yasayanlarin ne kadar nazik kibar ve yardim sever olduklarini anlattiklarinda devrim donuyor ancak sabirla dinleyip Avrupa insani dedikleri insanin aslinda sadece somurgeci olduklarini aslinda bu insanlarin sadece mmaddiyata dayali bir toplum oldugunu anlatinca da "Evet bu acidan bakarsan haklisin" sozlerinden artik gina geldi.. Ya hep beraber olup yok olacagiz yada bolgemizle beraber kalkinacagiz, insanlasacagiz. Sahsen baska bir yol olmadigini dusunuyorum... |
kuman Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi: | dost1 (25. October 2015), galipyetkin (21. October 2015) |
24. October 2015, 02:01 PM | #45 |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Sen bölgeni savunsan emperyal güçleri sokmasan kaç yazar. Hain içimizde.
http://gercekbizde.com/haber.asp?gun...memur-alinacak Al bak. Şeytan diyor. Al silahı bulduğun Suriyeli piçi öldür.
__________________
"Hayat bugündür. Emin olduğun tek hayat. Onu en iyi şekilde yaşa." |
28. October 2015, 08:42 PM | #46 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
4-5 sene önceydi, bir camii hocasına sordum Hz. Muhammed Arap mı ? konuştuğu dilden bahsetmiyorum önemli değil zaten arap yada değil. çünkü İbrahim Arap değildir.
Ancak bana camii hocası Arap dedi ki katılmam mümkün değil ki İbrahim peygamber Arap değildir. Neyse biraz önce Din Bilim ve Darwinizm adında you tube ta bir video izledim Allah bizi bu İlahiyat fakültesinde yetişen insanlarsan korusun... |
7. November 2015, 03:45 PM | #47 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Gazeteden alınmıştır;
........ Bakan Zeybekci’nin yanıtı üzerine ikinci sorumuz şöyle oldu:’’Yeni modelden söz etmişken, Sayın Ali Babacan’ın ‘elden gelen öğün olmaz o da vaktinde bulunmaz’ sözünden hareketle soruyorum, dışarından gelecek sermayeye muhtaç olmadığımız bir model görebilecek miyiz?’’. Bakan Zeybekci “Onlar yerli malı haftasına döner. Türkiye büyümek zorunda. Ne yapıp edip büyümek zorunda’’ dedi. Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Teknoloji hammadde ve enerji eksikliklerini, sağlam ve istikrarlı bir şekilde gidermeliyiz. ‘Elden gelen’ derken, biz iç tasarruf yapamıyoruz. Şimdi yaptığımız tasraruf, yüzde 16-17. Türkiye her yıl 1.7 milyon vatandaşına iş üretmek zorunda. Ortalama olarak yüzde 5’in üzerinde büyümek zorunda olan bir ülke ne yapsa ne etse kendi iç tasarruflarıyla buna yetişemez. Doğrudan yabancı sermaye girişinden ziyade biz Türkiye’ye yatırımcı getirmeliyiz. Yeni zengin Türkler yaratmamız gerekiyor.’’ Yeni zengin Türk ler nasıl yaratılacak ? fikri olan var mı? |
7. November 2015, 04:40 PM | #48 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
İşte çarpıklık burada, bu görüşte ortaya çıkıyor: "Yeni zengin Türk'ler nasıl yaratılacak".
Ama olması gereken "yaratılacak olan/ bda/ibadet" edecek olan herkesin fayda sağlayabileceği imkân ve olanakları sağlamak. Konu insanı patrona değil; yaptığı karşılığında kendisini kendisine, kendi vicdanı ile karşı karşıya bırakarak sorumluluk ve kişilik yüklenerek kendisini kendine, ve toplumuna bağlamak ve çevresine iş olanaklarına sahip ise onları şağlamak veya yaratmak.. Tabii ki bence. İsterseniz "Bakara-177" yi bi okuyun, bir daha okuyun". Saygılarımla Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (7. November 2015 Saat 06:07 PM ) değiştirilmiştir. |
7. November 2015, 06:13 PM | #49 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Alıntı:
Yeni zengin yaratabilmek için servet transferi yapılması gerekiyor. bunu yapabilmenin yegane yolu devletin kişilere iş vermesi... böylece olması gereken yada olmasa da olur işler sayesinde vergi ödeyen insanların ödediği vergiler bir yada bir kaç kişiyi zengin yada daha zengin yapabiliyor. Örneğin devlet kurumlarının bir çoğu kiralık plazalarda işlerini yürütüyor, devletin makam arabalarının pek çoğu hatta tamamına yakını kiralık. Devlet ölü fiyatına özelleştirme yaparak zengini daha zengin ediyor. 25 yaşında kuyumcu olan insanlar 40 yaşlarda milyarder olabiliyor... Bir sürü örnek var gazetelerde hergün çıkan. Sorduğum buydu. He eğer zengin yaratmada farklı yol bilen varsa buyursun söylesin. |
|
15. November 2015, 10:57 AM | #50 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Degisik bir papa;
Vatikan’da din adamlarının yaptığı yolsuzluk ve savurganlıkların belgelerinin ortaya çıkması Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francis’i isyan ettirdi. Göreve geldiğinden beri mütevazı bir yaşam sürmeye özen gösteren Papa, devlet bütçesinden aldıkları binlerce Euro’yu kendi çıkarları için kullandıkları ortaya çıkan Katolik din adamlarına sert tepki gösterdi. “İnançlı biri, yoksulluktan ya da evsizlerden bahsediyorsa, bir firavun gibi lüks içinde bir hayat yaşayamaz” diyen Papa, “İnsanların aç gözlülüğü, dayanışma yoksunluğu ve bencilliği yüzünden fakirlik ortaya çıktı. Hz. İsa da dünyaya evsiz olarak geldi ve fakir bir hayat sürdü. Kilise de fakir olmalı. Kilise’de de böyleleri var, başkalarına hizmet edip, başkalarını düşüneceklerine Kilise’den faydalanıyorlar: yükselme heveslileri, para düşkünleri. Böyle kaç tane rahip, piskopos gördük” ifadelerini kullandı. Bir onceki papa istifa etmisti. Katolik dumyasi kendini yeniliyor mu acaba |
Bookmarks |
Etiketler |
bilinci, toplum |
|
|