![]() |
![]() |
#51 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Oct 2016
Mesajlar: 208
Tesekkür: 25
34 Mesajina 37 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Hasan bey,
Tevbe36 da ayların sayısı 12 der Bu ne demektir. Ayrıca 10/5 de kasdettiğiniz gibi,güneş ve ay için kullanılan ona menziller takdir etti derken O zamiri,erkektir.güneş için benim bildiğim dişil zamirler kullanılır kuranda. Bu zamir ay için kullanılmıştır muhtemelen. Bu ayeti delil göstermeniz bi tarafa Bu ayet zaten kameri takvimi kasdetmez mi. Güneş takvimini reddetmiyorum tabi ki |
![]() |
![]() |
![]() |
#52 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 814
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
onların belirtme işlevi ise "savm"lanan dolunayın işlevi o dolunayın "savm"lanacağı vakti belirtmektir. O dolunayı o dolunaya tanık olan müminler "savm"layacağına göre vakit dolunay gecesinini sabahıdır. Örnek olarak 5 yılın kavurucu dolunay (Şehru Ramazân) geceleri (https://www.timeanddate.com/calendar...16&country=4): 20 Tem 2016 09 Tem 2017 28 Hazi 2018 17 Tem 2019 05 Tem 2020 Sorunuzu doğru analdığımdan emin değilim, ne istediğinizi lütfen net olarak belirtin. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#53 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 814
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Tevbe 36'da ayların sayısı 12 der Bu ne demektir. Bu, ayların sayısı 12 demektir ve bir durum tesbitidir tıpkı 2:258'deki "Allah güneşi doğudan getirir" gibi. 2:258'deki tesbit nasıl dolunayın ve ylıdızların doğudan gelmediğini göstermezse Tevbe 36'daki tesbit te ayların sayısının 13 olmadığını göstermez; dolunayların sayısı bazan 13'tür. Bir sonraki iletimde bunu görebilirsiniz. Konu Hasan Akçay tarafından (9. August 2018 Saat 12:15 PM ) değiştirilmiştir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#54 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 814
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Yûnus 5:
Allah ayı "inişler"e sahip kıldı ki yılların sayısını bilin kadderehu "menâzil"e li ta'lemû aded es-sinîn Ayın sahip olduğu menâzil yani inişler dolunaydan inerek karanlık aya varan görüntüleridir: şişkinay --> çeyrekay --> son hilal --> karanlık ay. Ve o inişlerden biri doluluk oranı %99.999… olan dolunaydır. Peki, dolunay sayesinde hangi yılların sayısını öğreniriz; sizin bu iletinizde "kamerî takvimi kastetmez mi?" diyerek öne sürdüğünüz gibi kamerî yılların sayısını mı, şemsî yılların sayısını mı? Öteki dolunaylardan daha büyük ve daha parlak görünen bir dolunay var; kavurucu yaz sıcaklarının habercisi olduğu için Araplar ona KAVURUCU DOLUNAY anlamında Şehru Ramazân adını vermişler. Aşağıda kavurucu dolunayın 33 kez ortaya çıktığı tarihleri görüyorsunuz; lütfen inceleyin ve bu 33 sayısı kamerî yılların sayısı mıdır ya da şemsî yılların sayısı mı, karar verin. (https://www.timeanddate.com/calendar...2001&country=4) Dikkat ederseniz bazı tarihlerde dolunayımız bir öncekinden 19 gün GEÇ geliyor çünkü bir önceki "dolunaylar dizisi"nde 13 dolunay var; geç gelmeyi 13ncü dolunay sağlıyor. 13 dolunaylı o 12 "dolunaylar dizisi"ni sizin için numaralandırdım. Tem 05, 2001 Hazi 25, 2002 --- 1 Tem 13, 2003 Tem 02, 2004 Hazi 22, 2005 --- 2 Tem 11, 2006 Hazi 30, 2007 --- 3 Tem 18, 2008 Tem 07, 2009 Hazi 26, 2010 --- 4 Tem 15, 2011 Tem 03, 2012 Hazi 23, 2013 --- 5 Tem 12, 2014 Tem 02, 2015 --- 6 Tem 20, 2016 Tem 09, 2017 Hazi 28, 2018 --- 7 Tem 17, 2019 Tem 05, 2020 Hazi 25, 2021 --- 8 Tem 13, 2022 Tem 02, 2023 Hazi 22, 2024 --- 9 Tem 11, 2025 Hazi 30, 2026 ---10 Tem 18, 2027 Tem 07, 2028 Hazi 26, 2029 ---11 Tem 15, 2030 Tem 03, 2031 Hazi 23, 2032 ---12 Tem 12, 2033 Konu Hasan Akçay tarafından (9. August 2018 Saat 12:10 PM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#55 |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.017
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 ![]() |
![]()
Selamun aleyküm,
İnşikak 18: Vel kameri izâttesak. 1. ve el kameri : ve aya 2. izâ : olduğu zaman 3. ittesaka : gerçek hale döndü, (nuru) tamamlandı 1 - İskender Evrenesoğlu: Ve nuru tamamlandığı (dolunay haline geldiği) zaman Ay’a (kasem ederim). 2 - Diyanet İşleri: Dolunay hâlindeki aya ki, 3 - Abdul Metin Saruhan: Dolunay olmuş aya yemin ederim ki. 4 - Abdulbaki Gölpınarlı: Ve aya, dolunay olunca. 5 - Abdullah Parlıyan: dolunay haline gelen aya da andolsun ki; 6 - Adem Uğur: Dolunay olmuş aya, 7 - Ahmed Hulusi: Dolunay'a ki, 8 - Ahmet Tekin: Düzgün bir dolunay haline geldiği zamandaki aya yemin ederim. 9 - Ahmet Varol: Dolunay haline geldiği zaman aya, 10 - Ali Bulaç: Ondördüne girdiği zaman aya; 11 - Ali Fikri Yavuz: Bedir haline geldiği zaman o Ay’a ki, 12 - Ali Ünal: Ve gittikçe büyüyüp dolunay halini aldığı zaman aya, 13 - Bayraktar Bayraklı: (16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onun topladığı şeylere, dolunay şeklini alan Ay'a yemin ederim ki siz halden hale geçersiniz. 14 - Bekir Sadak: Dolunay halindeki aya and olsun ki: 15 - Celal Yıldırım: Derlenen dolunaya da yemin ederim ; 16 - Cemal Külünkoğlu: (16-19) Hayır (boşuna yaratıldığınızı zannetmeyin)! Yemin ederim akşamın alaca karanlığına, geceye ve gecenin içinde barındırdığına, dolunay hâlindeki aya ki, muhakkak siz bir durumdan diğerine uğratılacaksınız (tabakadan tabakaya bineceksiniz). 17 - Diyanet İşleri (eski): Dolunay halindeki aya and olsun ki: 18 - Diyanet Vakfi: (16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onda basan karanlığa, dolunay olmuş aya yemin ederim ki, halden hale geçersiniz. 19 - Edip Yüksel: Dolunay halindeki aya, 20 - Elmalılı Hamdi Yazır: Ve derlendiği zaman o Aya 21 - Elmalılı (sadeleştirilmiş): ve derlendiğinde (dolunay haline geldiğinde) o aya ki, 22 - Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2): Derlendiği zaman o aya, 23 - Gültekin Onan: Ondördüne girdiği zaman aya; 24 - Harun Yıldırım: Ve aya, dolunay olduğunda; 25 - Hasan Basri Çantay: toplu bir haale geldiği (nuuru tamamlandığı) zaman aya ki, 26 - Hayrat Neşriyat: (16-18) Yemîn ederim o şafağa (akşamın kızıllığına)! Geceye ve (karanlığında)topladığı şeylere! (Nûrunu) topla(yıp dolunay hâline gel)diği zaman, aya! 27 - İbni Kesir: Ve toplu halde geldiğinde aya; 28 - İlyas Yorulmaz: Dolunay haline gelen ay'a yemin olsun ki. 29 - Kadri Çelik: Dolunay halini aldığı zaman aya. 30 - Muhammed Esed: ve dolunay haline gelen ayı: 31 - Mustafa İslamoğlu: ve safha safha dolunay halini alan ayı (şahit tutuyorum ki 32 - Ömer Nasuhi Bilmen: Ve toplandığı vakit kamere, 33 - Ömer Öngüt: Andolsun dolunay haline geldiğinde aya! 34 - Şaban Piriş: Dolunay halindeki Ay’a.. 35 - Sadık Türkmen: Ve dolunay şeklini aldığı zaman Ay’a ki; 36 - Seyyid Kutub: Dolunay halindeki Ay'a andolsun ki, 37 - Suat Yıldırım: Dolunay halini alan ay hakkı için: 38 - Süleyman Ateş: Değirmileşen aya, 39 - Tefhim-ul Kuran: Ondördüne girdiği zaman aya; 40 - Ümit Şimşek: Ve dolunay halindeki Aya: 41 - Yaşar Nuri Öztürk: Toparlandığı zaman Ay'a,
__________________
Halil Ay |
![]() |
![]() |
![]() |
#56 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 814
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Evden, bilgisayardan bir süre uzak olacağım;
iletilerinizi cepten okuyabilirim ama yazma imkanım yok. Allah'a emanet olun. Konu Hasan Akçay tarafından (9. August 2018 Saat 10:59 PM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#57 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 814
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
O dolunayı "savm"layın -فلي"صم"ه- ifadesindeki "savm"lamayı isteyen "aç kal"ma seansı sayıp reddeder; benim buna bi sözüm olmaz, saygı duyarım. Ama 2:185'ten benim anladığım o dolunayda müminlere farkındalık bilinci aşılayan bir okuma indirilmiştir; o dolunayı oruç ile karşılamak bir bakıma "mesajı aldım, farkındayım" demektir. Ben de buna saygı duyulmasını beklerim. İnanış farkları yüzünden insanların birbirini düşman görmesini onaylamıyorum. Konu Hasan Akçay tarafından (10. August 2018 Saat 04:45 AM ) değiştirilmiştir. |
|
![]() |
![]() |
Hasan Akçay Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | bartsimpson (10. August 2018) |
![]() |
#58 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Savm ve siyam ifadelerine bir müddet sonra ben kendi anladığım yönde, kırmadan dökmeden cevap vereceğim.
Daha önce bu sayfalarda iki kere olmak üzere Peygamber İşaya'nın Tevrat'tan alınma "oruc"unu verdim. Sayın Hakkı Yılmaz'ın yazılarında da rastlamıştım. Lütfen dikkatle okuyun. Daha sonraki vereceğim yazıdan da anlayacağınız gibi Kur'an'ın savm ve siyam hakkında bildirdiklerinin anlatımı ile oruç (aç kalma-susuz kalma-sessiz kalma/susma) arasında bir ilgi olmadığı anlaşıldikça açıklamalarım sürecek Buyrun. Tevrat’ta Gerçek Oruç Tevrat – İşaya 58. bölüm Diyorlar ki: ‘Oruç tuttuğumuzu neden görmüyor, Benliğimizi yendiğimizi neden farketmiyorsun?‘ “Bakın, oruç tuttuğunuz gün keyfinize bakıyor, İşçilerinizi eziyorsunuz. Orucunuz kavgayla, çekişmeyle, şiddetli yumruklaşmayla bitiyor. Bugünkü gibi oruç tutmakla sesinizi Yükseklere duyuramazsınız.” İstediğim oruç bu mu sanıyorsunuz? İnsanın benliğini yenmesi gereken gün böyle mi olmalı? Kamış gibi baş eğip çul ve kül üzerine mi oturmalı? Siz buna mı oruç, RAB’bi hoşnut eden gün diyorsunuz? Benim istediğim oruç, Haksız yere zincire, boyunduruğa vurulanları Özgür kılmak, tutsakları salıvermek, her türlü boyunduruğu kırmak değil mi? Yiyeceğinizi açla paylaşmak değil mi? Barınaksız yoksulları evinize alır, çıplak gördüğünüzü giydirir, yakınlarınızdan yardımınızı esirgemezseniz, Işığınız tan gibi ağaracak, Çabucak şifa bulacaksınız. Doğruluğunuz önünüzden gidecek, RAB’bin yüceliği artçınız olacak. O zaman yardım çağrılarınıza RAB yanıt verecek, Feryat ettiğinizde, ‘İşte buradayım’ diyecek. “Eğer boyunduruğa, kaba işaretler yapmaya, Kötücül konuşmalara son verirseniz, Açlar uğruna kendinizi feda eder, yoksulların gereksinimini karşılarsanız, Işığınız karanlıkta parlayacak, Karanlığınız öğlen gibi ışıyacak. *** (Sonsuzluk Kulesi Sitesi Tercümesidir.) Saygılarımla. Galip Yetkin Konu galipyetkin tarafından (10. August 2018 Saat 06:34 PM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#59 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Daha evvel "Kur'anda Oruç-Hakkı Yılmaz" başlıklı, 23.July.2013 tarhli yazımla şöyle yazmışım:
"Benim anladığıma göre "oruç": İslâm'ın getirdiği kural ve kaidelere aykırı düşünce ve eylemlerden hayat boyu uzak kalarak, ihtiyaç fazlasından elinde bulundurduğun başkasının hakkı olanı, elden çıkartıp bir daha onlara, kul hakkı doğurduğundan, yaklaşmayıp uzak kalarak, itidalli yaşamak, kavam içinde kalmaktır, "salat'ı ikâme ve zekâtı ita" içinde kalmak, Bakara177. ayeti yerine getirmektir. Ama oruç diye acemce ifede edilen kelimenin aslı "savm=savma"dır. Musa peygamberin "ibadethane"lerinden biri diye tercüme edilir, ki savunma amaçlı toplumu ifade eder (-Hac 40:savami-) ve "savma" savunmaya dayalı düşmanı/sömürücüleri savma/püskürtme eylemidir." Bu yazdıklarım ile İşaya'nın orucu göz önünde tutularak bir de ana konuyu bozmadan bir parçasını aldığım şu yazı bölümünü okuyun lütfen: "Farsça kökenli bir sözcük olan “Oruç” Kur’anda geçmemektedir. Kişisel olarak Savm veya toplu(m)ca Sıyam çalışmaları programlı bir şekilde yapılır veya diğer aşamalarında katılmak üzere (hasta/seferi iken) yapılamayabilir; ama geleneksel oruç ritüelindeki gibi -güneş ışınlarıyla- bozulabilen bir olgu değildir. *** Evrensel değerlere aykırı hangi konularda zaaf/açık/abartı/tıkanıklık var ise ıslaha, düzeltmeye, reforma, rehabilitasyona yönelik bütün bu programlı çalışmalar gerçekleştirilirken ayetlerde ortak olarak vurgulanan, atlanmaması gereken nokta.. Bizlerin Kur’an = Vicdan = Evrensel Değerler doğrultusunda, yılın sadece bir ayı değil, bir ömür atlamamamız gereken mevzu: Taam’il miskin!.. Türkçesi, çevrendeki, en yakınındaki işsizin, ihtiyaç sahibinin, eğitimini idame ettirecek bir öğrencinin donatılması, iş – aş – ev sahibi edilmesi için seferber olmak. Lütfen hatırlayalım ayeti, ne diyordu? “O miskinin ihtiyacını gidermez, bu karakteriyle dini yalanlayanın vay haline” (Maun-3) “ve alellezıne yütıykunehu fidyetün taamü miskin” (2:184) Diyor ki, Sıyam programı içerisinde Savm çalışması yapan için -pide, tatlı, AVM kuyruğunda beklemek değil-, miskinin ihtiyaçlarının giderilmesi bir sorumluluktur! Niye? Umulur ki korunursunuz! (2:183) İhtiyacını gider, bir eksiğini kapat ki kötüye meyletmesin, ve bu eğilimler toplumda yaygınlık kazanmasın! Umulur ki korunursunuz! (2:183) Takva’ya, Hakk’a ve yansıması Halka karşı sorumluluk bilincimizi geliştirip, Allah’ın koruması altına nasıl gireceğiz ki başka türlü? Mucize mi indirilecek göklerden? Sihirli sopayla mı? Yemekle şişirilmiş bir karınla edilen Arapça istiğfarlarla mı? Yüzlerce yıldır kendimizi değil de orucu tutuyoruz, bu ritüel ile korunuyor muyuz? Etiketi İslam olan ülkelerin durumu ortada değil mi? Yoksa, Allah -haşa- yalan mı söylüyor ayetlerinde ? Umulur ki korunursunuz! (2:183) Ritüel kelimesini, içi – merkezi – ruhu boşaltılmış, çeperinde sadece şeklin, sembolün, gelenekten alınan taklit hareketin kaldığı eylemler anlamında kullanıyorum. Nasıl gireceğiz bu koruma altına da, toplumca bu musibetlerden, belalardan korunabileceğiz ? Kur’an’ın hiç bir ayetinde ekstra bir DEĞER biçmediği aç ve susuz kalma ritüellerini ön plana çıkartarak mı, yoksa merkezdeki “Taam’il miskin” VURGUSU ile mi ? *** SIYAM, iman edenleri “koruma” altına alıyor ve salih amellerle/ıslah edici/reformist eylemlerle Takva sahibi yapıyor. Dolayısıyla SAVM kişisel; SIYAM toplumsal bir takva eğitimidir. Ve III mertebesi vardır – 5:93. Savm – Sıyam – Orucun getirisi: O halde Takva sahiplerinin özelliklerini Kur’an’da tarayarak SAVM ve SIYAM’ın sonuçlarını bir mihenk taşı olarak kullanabilir ve Takva eğitimine mi giriyoruz yoksa aç ve susuzluk yanımıza kâr mı kalıyor bunu tespit edebiliriz! Evet, SAVM’ın nefsimize getirilerini okuyalım.. Veya takva sahipleri için görelim.. I- aşama: -Yakınlarına, yetimlere, miskinlere/işsizlere, yolda kalmışlara, isteyenlere mallarından harcarlar (2:177) -Söz verdikleri zaman sözlerini yerine getirirler (2:177) -Sıkıntı, hastalık ve şiddete maruz kaldığında azmederler (2:177) -Hatalarında bile bile ısrar etmezler (3:17) -Dosdoğru ve sâdıktırlar (2:177) -Allah yolunda canlarıyla ve mallarıyla cihad ederler (9:44) -Öfkelendikleri zaman öfkelerini kontrol eder ve insanları affederler (3:134) II- aşama: -Bereket ve bolluk içerisinde yaşarlar (7:96) -Allah, kurtuluş yollarını ve problemlerin çözümünü ihsan eder. Ummadıkları yerden rızıklanırlar. (65:2-3) -İşleri/yolları kolaylaştırılır (92:5) -Toplumların başlarına karşılık = ceza olarak gelen musibetler, belalardan korunurlar (27:53) -İnsanların hilelerinden korunurlar (3:120) -Fenalık, kötülük dokunmaz (39:61) -Basiret ve Tezekkür ehlidirler (7:201) -Hak ve Batılı ayırt etme gücü, yani furkan verilmiştir (8:29) III- aşama: -Ahirete kesin bilgi/bizatihi tecrübe sahibidirler. (2:5) -Cehennemden uzaklaştırılırlar, o kadar ki cehennemin uğultusunu dahi duymazlar (21:101-102) -Melekler onları güzellikle Vefat ettirir, cennete dahil eder (16:32). -Özgüven hisleri geçici değil, sabitlenmiştir; EMİNLİK MAKAMINdadırlar, cenneti hissederler ve İLK ÖLÜMDEN BAŞKA ÖLÜM TATMAZLAR (44:51-57) -Sekine/tam huzur-sükunet hissi içlerine işlemiştir (48:26). -Allah’ın velisidirler/şah damarı yakınlıklarını hissederler ve içlerinde (geleceğe ait) ne bir korku ne de (geçmişten getirilen) hüzün vardır (10:62-63) -Duaları kabul edilir (5:27) Kalpleri/Şuurları Allah’a dönüktür, Rahman’dan (!) haşyet duyarlar. (50:33) -Takva Kelimesi/öğretisinde sabitlenmişlerdir (48:26). Sonsuzluk Kulesi Sitesinden alıntıdır. Saygılarımla Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (27. March 2019 Saat 02:40 PM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | bartsimpson (11. August 2018) |
![]() |
#60 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Oct 2016
Mesajlar: 208
Tesekkür: 25
34 Mesajina 37 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Yanlışlıkla olması dışında bir müminin bir mümini öldürmeye hakkı olamaz. Yanlışlıkla bir mümini öldüren kimsenin, mümin bir köle azat etmesi ve ölenin ailesine teslim edilecek bir diyet vermesi gereklidir. Meğer ki ölünün ailesi o diyeti bağışlamış ola. (Bu takdirde diyet vermez). Eğer öldürülen mümin olduğu halde, size düşman olan bir toplumdan ise mümin bir köle azat etmek lâzımdır. Eğer kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir toplumdan ise ailesine teslim edilecek bir diyet ve bir mümin köleyi azat etmek gerekir. Bunları bulamayan kimsenin, Allah tarafından tevbesinin kabulü için iki ay peşpeşe oruç tutması lâzımdır. Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.
(Sure No:4 Ayet No :92) Allah, kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz, fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Bunun da keffâreti, ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisinden on fakire yedirmek, yahut onları giydirmek, yahut da bir köle azat etmektir. Bunları bulamıyan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin keffâreti işte budur. Yeminlerinizi koruyun (onlara riayet edin). Allah size âyetlerini açıklıyor; umulur ki şükredersiniz! (Sure No:5 Ayet No :89) Haccı ve umreyi Allah için tam yapın. Eğer (bunlardan) alıkonursanız kolayınıza gelen kurbanı gönderin. Kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Sizden her kim hasta olursa yahut başından bir rahatsızlığı varsa, oruç veya sadaka veya kurban olmak üzere fidye gerekir. (Hac yolculuğu için) emin olduğunuz vakit kim hac günlerine kadar umre ile faydalanmak isterse, kolayına gelen bir kurban kesmek gerekir. Kurban kesmeyen kimse hac günlerinde üç, memleketine döndüğü zaman yedi olmak üzere oruç tutar ki, hepsi tam on gündür. Bu söylenenler, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah´tan korkun. Biliniz ki Allah´ın vereceği ceza ağırdır. (Sure No:2 Ayet No :196) Galip bey,burdaki geçen oruçları nasıl anlamalıyız. |
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
akşama, değil, geceye, kadar, neden |
|
|