hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Şirk ve Müşrikler

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 17. September 2011, 10:07 AM   #61
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Elçilerden gayri hiçbir birey, topluma din adına bir baskıda bulunamaz.
Elçiye baskı serbest mi?

Sizere şu ayetleri paylaşmak isterim;

Bakara 256
Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tağutu reddedip Allah'a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir.


Gâşiye
21. O halde (Resulüm), öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt vericisin.
22. Onların üzerinde bir zorba değilsin.


Yani Kuran gereği fikrinize katılmıyorum. Allah peygambere dahi din konusunda zorlamayı emretmedi kimseye de emretmez. Allah apaçık şekilde laik yönetimi emretmiştir.

bu gün laikliği beğenmeyip şeriat yaygarası yapanlar vaktiyle putperestlerin yaptığı gibi kendi inancını insanlara dayatmak zorlamak isteyen kimselerdir.
-evlerin giriş çıkışları kabeye döner.
-namaz kılmayan öldürülür atılır
-tespik çekmeyene dayak atılır
v.s. Yaşasın şeriat


Din gerçekten Akıl sahibi kişilerin işi;

Bakara 269
Allah hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilirse, ona pek çok hayır verilmiş demektir. Ancak akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 17. September 2011, 11:06 AM   #62
hayrullahmeral
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 6
Tesekkür: 3
5 Mesajina 8 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
hayrullahmeral has much to be proud ofhayrullahmeral has much to be proud ofhayrullahmeral has much to be proud ofhayrullahmeral has much to be proud ofhayrullahmeral has much to be proud ofhayrullahmeral has much to be proud ofhayrullahmeral has much to be proud ofhayrullahmeral has much to be proud of
Standart

Merhaba,

Din diye bir sey zaten yoktur, insan icadidir.

O sebeple laiklik kavrami da kuranda bosa cikar.

Bakiniz nsail ki, muslumanlik adina uydurulan hurafeler kuran ile karsilastirildiginda havada kaliyor ise, laiklik, demokrasi gibi kendi doneminde hakli sebepler ile ortaya cikan kavramlar da gunumuzde kurana allah katinda tek din olan islamin yasandigi durumda havada kalir, siritir.

soyle bir ornek vereyim:

Sahillerimizde denize girme ozgurlugu.

Kimi kadinlar mayo ve bikini ile baska erkeklerin oldugu ortamlarda denize girmekten rahatsiz olmazken; kimi kadinlar rahatsiz olur. Bu tamamen insani durumdur.

Din adina ille de butun kadinlari hasama icine hapsedip, onlari deniz ve gunesten mahrum birakmak yanlis oldugu gibi; ille de butun kadinlari laiklik, medeniyet vs kavramlari ile tek tip insan modeli ile soyunmaya mecbur birakan anlayis da yanlistir.

Benim kurandan, islam dan anladigim sudur:

Sahillerde uc ayri bolgeler olusturulur:

1. Sadece kadinlar icin
2. Sadece erkekler icin
3. Erkek, kadin karisik

Bu sekilde dileyen istedigi yerde rahatca denizin nimetlerinden faydalanirken, hasema sektorunun de canina okumus olur.

Selamlar
__________________
facebook : Kocaeli Bağımsız Düşünce
hayrullahmeral isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hayrullahmeral Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
bartsimpson (21. August 2012)
Alt 17. September 2011, 11:25 AM   #63
Fazıl's
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 37
Tesekkür: 3
16 Mesajina 23 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
Fazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud of
Standart

Evet, elçilere baskı serbest. Elçiler toplumuna baskı yapabilir. Hatta onlarla savaşabilir, canlarını dahi alabilir. Ve Hayrullah'ın şu ilk cümlesi: Din diye bir sey zaten yoktur, insan icadidir. Tamamıyla katıldığım bir cümle.
Fazıl's isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 17. September 2011, 03:15 PM   #64
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.020
Tesekkür: 3.570
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Hayrullahmeral Kardeşim!

Alıntı:
hayrullahmeral Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Merhaba,

Din diye bir sey zaten yoktur, insan icadidir.
İnsanın yaşadığı her yerde "Din" diye birşey her zaman varolmuştur ve var olmaya da devam edecektir. Ancak bu dinlerin kimisi insan kaynaklı, kimisi de Allah kaynaklı olacaktır.

Değerli Kardeşim!

“الدّين Din” sözcüğü üzerinde hem Arap-İslâm âlimleri hem de Mac Donald, A. Jeffery, L. Gadret gibi oryantalistler ciddî araştırmalar yapmışlar, İbranice`de ve Eski Farsça`da bu sözcüğe yazılış ve okunuş olarak benzeyen sözcükler bulmuşlardır. İbni Menzur`un Lisan-ül Arab ve Zebidî`nin Tac-ül Arus adlı eserlerinde, örnekleriyle açıkladıklarına göre “دين din” sözcüğü “د dal”, “ ى ye” ve “ن nün” harflerinden meydana gelmiştir. “دين Deyn” sözcüğü de aynı harflerden meydana gelmiştir. Üstelik “Deyn” sözcüğünde “ ى y” harfi, cezim hâliyle bir mastar veznini korurken “دين din” sözcüğündeki “ى y” harfi harekesini kaybederek harf-i med (uzatma harfi) durumuna dönüşmüş ve böylece “دين din” sözcüğü isimleşmiştir. Bu durum, “din” sözcüğünün “deyn” sözcüğünden türediğini göstermektedir.

“Deyn” sözcüğünün vazı` (ilk) anlamı “borç” demektir. Aslında “din” sözcüğü de başlangıçta “borç” anlamında kullanılmaktaydı. Fakat zaman içersinde insanlar arasındaki alma-verme işlemleri kapsam olarak genişleyince, buna bağlı olarak bu ilişkileri ifade eden sözcüğün de anlamı genişlemiş ve ceza (her şeye bir karşılık verilmesi), hak-hukuk, nizam-intizam, sosyal düzen… gibi kavramlar da “din” sözcüğüyle ifade edilir olmuştur.

Din” sözcüğü, konumuz olan ayette “ceza” anlamındadır. Kısaca “karşılık” demek olan “ceza” sözcüğü, Türkçe`de, sadece kötülüğün karşılığı olarak anlaşılmaktadır. Ama aslında “ جزاء ceza”, iyi ya da kötü, her türlü davranışın karşılığıdır. Fatihadaki yevmiddiyn ayetinde konu edilen ve “ceza” anlamına gelen “din” sözcüğü de; ahirette herkesin iyi ve kötü, yaptıklarının karşılığını görmesini ifade eder.

Din” sözcüğünün Kur`an`da “ceza (karşılık)” anlamında kullanıldığına, Nur; 25, Zariyat; 6, İnfitar; 9, Tin; 7 gibi bir çok ayet örnek olarak gösterilebilir. Saffat suresinin 53. ayetinde ise sözcük yine aynı anlamda ama “مدينون medînûn” şeklinde kullanılmıştır. Ayrıca Kur`an`da geçen tüm “يوم الدّين yevmiddin (din günü)” tamlamalarının anlamı da; İnfitar suresinde detayı verildiği gibi “Karşılık günü”dür.

Aynı kökten gelen ve yüce Allah`ın sıfatı ya da ismi olarak kullanılan (Esma-i Hüsna`dan olan) “الدّيّان ed-Deyyân”; yapılan işlerin karşılığını veren, hesaba çeken, hiçbir ameli karşılıksız bırakmayıp hayra da şerre de karşılık veren demektir.

Din” sözcüğü, daha sonra da istiare yoluyla, mutlak olarak, toplumsal alış-veriş; toplumsal ilişkiler anlamı olan “şeriat / sosyal nizamı belirleyen ilkeler” anlamında kullanılır olmuştur.

دين din” sözcüğü, Mâûn suresinde gördüğümüz “ceza/ karşılık” anlamından ayrı olarak, “toplum nizamı, yaşam kurallarının bütünü, yani şeriat” anlamında kullanılmıştır. Ancak bu sözcük ile kastedilen düzen, sadece Allah`ın koyduğu ilkeleri kapsayan Hakk Düzen`den ibaret olmayıp, insanlar tarafından kurulan düzenleri de kapsamaktadır. Yani “din”, ister Hakk ister batıl olsun, ister Allah ister insanlar tarafından kurulmuş olsun, her türlü toplum nizamı, yaşam kuralları bütünü demektir.

İnsanların kurdukları düzenlere de “din” denmesinin bu ayetten başka Kur`an`daki örnekleri şunlardır: Âl-i Imran; 73, En`âm; 70, A`râf; 51, Yusuf; 76, Mümin; 26.

Bu durumda Mekkelilerin, Mısırlıların oluşturdukları düzenler de, bugünkü toplumlarda oluşmuş kapitalizm, sosyalizm, liberalizm, komünizm gibi ekonomik düzenler de birer din sayılmalıdır.

Kurallarını Allah`ın koyduğu Hakk Din ise Kur`an`da; “Allah`a ait din”, “Ed Din-ül Hanif”, “Ed Din-ü Kayyim”, “Muhlisine lehüddin”, “Ed Din-ül Halis” ve “İslâm” adlarıyla yer almıştır ve örnekleri şunlardır:

Bakara; 132, 193, 217, 256 ; Ankebut; 65; Âl-i Imran; 19, 83; Rum; 30, 43; Nisa; 46, 146; Lokman; 32; Maide; 3, 54, 57 Ahzab; 5; En`âm; 161; Zümer; 2, 3, 11, 14 ; A`râf; 29; Mümin; 14, 65; Enfal; 39, 49, 72; Şûra; 13, 21;Tövbe; 11, 12,29,33,36,122 Fetih; 28; Yunus; 22, 104, 105; Mümtehıne; 8, 9; Yusuf; 40; Saff; 9; Nahl; 52; Beyyine; 5 ; Mâûn; 1; Hacc; 78; Kâfirun; 6; Nur; 2; Nasr; 2

Bu ayetlere dayanarak Kelâm bilginleri “Hakk Din”i şöyle tarif etmişlerdir: “Hakk Din, Yüce Allah`ın, kullarının kendisi vasıtası ile hakka ulaşmaları için peygamberleri aracılığı ile akıl sahibi insanlara tebliğ ettiği, onları dünya ve ahiret mutluluğuna kavuşturan sistem, Allah`ın koyduğu hükümlerdir.

Burada, Hakk Din ile diğer dinler arasındaki çok önemli bir farka dikkat etmek gerekmektedir: Hakk Din dışındaki dinlerde kurallara inanmadan uymak veya kurallar karşısında pasif (edilgen) kalmak mümkün iken, Hakk Din, konulmuş kurallara hem samimiyetle inanmayı hem de bu kuralları can-ı gönülden uygulamayı emretmektedir. Yani Hakk Din`de, iman olmadan yapılan amel “taklit” olarak kınanıp “boşa çıkmış” olarak nitelenmekte, amele dökülmemiş imanın ise “… inandık deyince bırakılacaklarını mı sandılar…” sözleriyle yanında amel olmadan değerlendirmeye alınmayacağı bildirilmektedir.

Hakk Din`de iman ile amelin birbirini tamamlayan ögeler olduğu unutulmamalı ve şu ayetler yardımıyla bu konu sık sık hatırlanmalıdır:

Müminun; 1-11, Hiç kuşku yok, kurtulmuştur müminler salatlarında huşû sahipleridir onlar. Boş ve lüzumsuz sözden yüz çevirmişlerdir onlar. Zekâtı vermek için faaliyettedir onlar. Cinsiyet organlarını/ırzlarını koruyanlardır onlar. Eşleri yahut akitleri aracılığıyla sahip bulundukları müstesnadır. Bu durumda kınanmış değillerdir onlar. Kim bundan ötesini isterse, işte onlar, sınırı aşanlardır. O müminler, emanetlerine, ahitlerine saygı duyup sahip çıkanlardır. Namazlarını korumaya devam ederler onlar. İşte bunlardır mirasçı olanlar; Ki, Firdevs cennetine mirasçı olurlar, onda sonsuza dek kalırlar.

Enfal; 2-4, Hiç şüphesiz mü’minler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperen ve O'nun âyetleri kendilerine okunduğu zaman, imanca güç kazanan ve yalnızca Rabb'lerine tevekkül eden kimseler, salâtı ikâme eden ve Bizim kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden infak eden kimselerdir. İşte bunlar, gerçekten inananların ta kendisidir. Onlara Rabb'leri katında dereceler, bağışlama ve saygın bir rızık vardır.

Tövbe; 16, 111, Allah; içinizden cihat edenleri, Allah'tan, resulünden ve müminlerden başkasını kendisine sırdaş edinmeyenleri belirlemedikçe, bırakılacağınızı mı sandınız? Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.
Allah, müminlerin canlarını ve mallarını, karşılığında kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır. Allah yolunda çarpışırlar da öldürürler, öldürülürler. Allah'ın; Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da kendi üzerine hak olarak yazdığı bir vaattır bu. Ahdine, Allah'tan daha vefalı kim var? Perçinlediğiniz bu antlaşmanızdan ötürü müjdeler olsun size. İşte budur o büyük başarının ta kendisi.

Saff; 10, 11, Ey iman sahipleri! Dikkatlerinizi, sizi korkunç bir azaptan kurtaracak bir ticarete çekeyim mi: Allah'a ve onun resulüne inanır, Allah yolunda mallarınız ve canlarınızla didinirsiniz. İşte bu, sizin için en hayırlısıdır; eğer bilirseniz.

İbrahim; 23-25, İman edip hayra ve barışa yönelik iyi işler yapanlar ise rablerinin izniyle altlarından ırmaklar akan cennetlere sokulmuşlardır. Sürekli kalıcıdırlar orada. Birbirlerine esenlik dilemeleri, "selam" şeklindedir. Görmedin mi Allah nasıl bir örnekleme yaptı: Güzel söz; kökü yerde, dalları gökte olan güzel bir ağaca benzer. O ağaç, Rabbinin izniyle yemişlerini her zaman verir. Allah, insanlara böyle örnekler verir ki, düşünüp ibret alabilsinler.

Furkan; 63-77, Rahman'ın kulları, yeryüzünde böbürlenmeden/rahatsız etmeden yürüyen kişilerdir. Cahiller onlara hitap edince, "selam" derler. Geceleri, Rableri huzurunda secde ederek, ayakta durarak geçirirler. Ve şöyle yakarırlar: "Rabbimiz, cehennem azabını bizden uzak tut. Doğrusu, onun azabı inatçı ve yapışkandır." Ne kötü bir durak yeridir o, ne kötü bir dinlenme yeri! Onlar harcadıkları zaman ne savurganlığa saparlar ne de cimrilik ederler. O ikisi arasında bir dengededir bu.

Bakara; 103, 214, Eğer onlar iman edip sakınsalardı, Allah katından bir sevap elbette daha kıymetli olurdu. Keşke bilebilselerdi. Yoksa siz, sizden önce gelip geçmiş olanların karşılaştıklarının benzeri başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara şiddetler, belalar ve zorluklar gelip çattı; sarsıldılar. Öyle ki, resul ve onunla birlikte inananlar, "Allah'ın yardımı ne zaman?" diye yakarıyordu. Haberiniz olsun ki, Allah'ın yardımı çok yakındır.

Â`l-i Imran; 142, Yoksa siz, Allah içinizden uğraşıp didinenleri seçmeden, sabredenleri seçmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?

Yunus; 62, 63, Gözünüzü açın! Allah'ın velîleri için hiçbir korku yoktur. Tasaya da düşmezler onlar. Onlar inanmış, takvaya sarılmışlardır.

A`râf; 156, Bize hem bu dünyada güzellik yaz hem de ahirette. Dönüp dolaşıp sana geldik." Buyurdu ki: "Azabıma dilediğimi çarptırırım. Rahmetime gelince, o herşeyi çepeçevre kuşatmıştır. Ben onu; sakınıp korunanlara, zekatı verenlere, ayetlerimize inananlara yazacağım."

Maide; 93, İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara; bundan böyle korunup iman ederek iyi işler yaptıkları, sonra takvaya sarılıp imanda kemale erdikleri, sonra bir mertebe daha korunup güzellikler sergiledikleri takdirde, daha önce tatmış olduklarından ötürü hiçbir günah yoktur. Allah, güzel düşünüp güzel davrananları sever.

Ankebut; 1-7, Elif. Lâm. Mîm. İnsanlar, inandık demeleriyle kendi hallerine bırakılacaklarını ve hiçbir imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar! Yemin olsun ki biz, onlardan öncekileri de fitne yoluyla denemişizdir. Allah, özüyle sözü bir olanları elbette bilecektir. Ve O, yalancıları da elbette bilecektir. Yoksa o kötülükleri sergileyenler bizi geçeceklerini mi sandılar! Ne kötü hüküm veriyorlar! Allah'a kavuşmayı umanlara gelince, şu bir gerçek ki, Allah'ın belirlediği vakit mutlaka gelecektir. O, Semî'dir, Alîm'dir. Ve kim didinir, gayret sarfederse hiç kuşkusuz kendi benliği lehine gayret sarfetmiş olur. Gerçek olan şu ki, Allah, âlemlere muhtaç olmaktan uzak, mutlak bir Ganî'dir. İman edip hayra ve barışa yönelik hareketler sergileyenlere gelince, biz onların çirkinliklerini elbette ki örteceğiz. Ve biz onları, yapmakta oldukları işlerin en güzeliyle elbette ödüllendireceğiz.

Hucurat; 14-16, Bedevî Araplar, “İnandık!” dediler. De ki: “Siz inanmadınız, ama ‘eslemnâ’ [sağlamlaştırdık; kendimizi sağlama aldık] deyin; iman henüz kalplerinize girmedi. Ve eğer Allah'a ve Elçisi'ne itaat ederseniz, O, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi size eksiltmez.” Gerçekten Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir! Mü’minler ancak, Allah'a ve O'nun Elçisi'ne iman eden sonra da şüpheye düşmeyen ve malları ve canları ile Allah yolunda cihad eden kimseledir. İşte bunlar sâdıkların ta kendisidir.
De ki: “Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerde olanları da, yerde olanları da bilir.” Ve Allah, her şeyi çok iyi bilir!



Ahzab; 35, 36. Allah şu kişiler için bir affediş ve büyük bir ödül hazırlamıştır: Müslüman erkekler, Müslüman kadınlar, mümin erkekler, mümin kadınlar, itaat eden erkekler, itaat eden kadınlar, özü-sözü doğru erkekler, özü-sözü doğru kadınlar, sabreden erkekler, sabreden kadınlar, Allah korkusuyla ürperen erkekler, Allah korkusuyla ürperen kadınlar, sadaka veren erkekler, sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler, oruç tutan kadınlar, ırz ve iffetlerini koruyan erkekler, ırz ve iffetlerini koruyan kadınlar, Allah'ı çok anan erkekler, Allah'ı çok anan kadınlar. Allah ve resulü bir işte hüküm verdiklerinde, inanmış bir erkekle inanmış bir kadının, işlerini kendi isteklerine göre belirleme hakları yoktur. Allah'a ve resulüne isyan eden, açık bir sapıklığa batıp gitmiş demektir.


Hakk Din ile diğer dinler arasındaki bir diğer fark ise; diğer dinlerde konulan hükümlere uymakla zorunlu kılınan insanın, Hakk Din`de tamamen özgür bırakılmasıdır:

Kehf; 29: Ve de ki: “Hakk Rabbinizdendir. Öyleyse dileyen inansın, dileyen inkâr etsin. …”


Ancak, Hakk Din`de özgür bırakılan insanların, eksilterek veya arttırarak Hakk Din`in bütünlüğünü bozma ya da tamamen değiştirme gibi bir yetkileri olmamasına karşılık, diğer dinleri istedikleri gibi değiştirmeleri mümkündür.

Hakk Din`de dinin birazına inanıp birazına inanmamak, başka dinlerle sentez yapmak suretiyle Hakk Din`i yozlaştırmak; Hakk Din`in dışına çıkmak demektir ve Hakk Din kendisini bozmak isteyenlerle savaşılmasını emretmiştir.

Bakara; 193, Fitne kalmayıncaya ve din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla çarpışın. Eğer çarpışmaktan vazgeçerlerse artık zulme sapanlardan başkasına düşmanlık edilmez.

Maide; 33, Allah ve resulüyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuk yapmaya çalışanların cezası şudur: Öldürülürler yahut asılırlar yahut elleriyle ayakları çaprazlamasına kesilir yahut bulundukları yerden sürülürler. Bu onlar için dünyada bir rezilliktir. Âhirette de onlara büyük bir azap vardır.

Enfal; 39Fitne kalmayıncaya ve din tümüyle Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaş. Vazgeçerlerse kuşkusuz ki Allah, ne yaptıklarını iyice görecektir.


Hakk Din ile yapay dinler, yasama ve yürütme açılarından birbirinden farklıdırlar, ayrıktırlar, birleşemezler, kesişemezler. Zaten birleşmemelidirler ve kesişmemelidirler.

Hakk Din`in Allah tarafından belirlenmiş, siyasî, iktisadî, hukukî ana ilkeleri vardır. Doğal olarak beşerî dinlerin de bu konularda ilkeleri vardır. İşte bu noktada Müsülüman kendi dinini Müslüman olmayan da kendi dinini/ düzenini yaşamalıdır.

Kimse bir diğerininkine, özellikle de Müslüman, Hakk Din dışındaki bir düzene müdahele etmemelidir. Bu da Rabbimizin Bakara suresinin 85. ayetindeki beyanı gereği kâfirliktir. Herkesin mertçe, sonucuna katlanmak kaydıyla Mümin ve kâfir olma özgürlüğü vardır.

Kâfirun suresi, son ayetindeki “Sizin dininiz sadece sizin için, benim dinim de sadece benim içindir” ifadesi ile, Müslümanlar ile kâfirlerin yollarının ayrıldığını net bir şekilde vurgulamaktadır. Bu ifade aynı zamanda, kâfirlerin din konusunda Allah`a iman eden Müslümanlar ile hiçbir zaman uzlaşamayacaklarını ve bu konudan ümit kesilmesi gerektiğini de anlatmaktadır. Bu tavır Kur`an`da bir çok yerde zikredilmiştir (

Yunus; 104, De ki: "Ey insanlar, benim dinimden kuşkuda iseniz, ben sizin Allah'ın berisinden kulluk ettiklerinize kulluk etmeyeceğim. Tam aksine ben, sizin canınızı alacak olan Allah'a kulluk edeceğim. Bana, müminlerden olmam emredildi."

Şuara; 216, Eğer sana isyan ederlerse şöyle de: "Ben, sizin yapmakta olduklarınızdan uzağım."

Sebe; 25-26, De ki: "Bizim işlediğimiz suçlardan siz sorumlu olmayacaksınız; biz de sizin yaptıklarınızdan sorguya çekilmeyeceğiz." De ki: "Rabbimiz hepimizi biraraya toplayacak, sonra da aramızı hak ile ayıracak. O'dur Fettâh, O'dur Alîm."

Zümer; 14,15, De ki: "Ben, dinimi yalnız kendisine özgüleyerek, Allah'a ibadet ediyorum." "Siz O'nun dışında dilediğinize kulluk/ibadet edin." De ki: "Hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini hem de ailelerini hüsrana atanlardır. Dikkat edin! Apaçık hüsranın ta kendisi işte budur."

Mümtehıne; 4 İbrahim'le, beraberinde olanlarda sizin için çok güzel bir örnek vardır. Hani, onlar toplumlarına şöyle demişlerdi: "Biz sizden de Allah dışındaki kulluk ettiklerinizden de uzağız. Sizi tanımıyoruz. Sizinle bizim aramızda, siz Allah'a, yalnız Allah'a inanıncaya kadar, sürekli düşmanlık ve nefret olacaktır." Ancak İbrahim babasına şöyle demişti: "Senin için hep af dileyeceğim ama Allah'tan sana gelecek şeyi geri çevirme gücüm yoktur. Ey Rabbimiz! Yalnız sana güveniyoruz, yalnız sana yöneliyoruz! Dönüş yalnız sanadır!"


Mü'min, Müslüman, kesinlikle tevhidî inanış ve yaşayıştan taviz vermemeli ve kesinlikle de hiçbir batıl dinle senteze girmemelidir. İslâm`ın benzeri olarak ileri sürülen görüşlere itibar etmemelidir. Tüm sistemler daima benzerleri ile yozlaştırılmıştır. Bu akıldan çıkarılmamalıdır. Allah`ın dini ana sütü gibi halis olmalıdır. Müslümanlar her koşul altında saf dini yaşamalıdır.

Alemlerin Rabbı olan Yüce Allah bizleri, Kurallarını koyduğu "Hakk Dîni" -Allah'a ait din, e'd-Dînü'l-Hanif, e'd-Dînü'l-Kayyim, Muhlisine lehü'd-Dîn, E'd-Dînü'l-Hâlis ve İslâm- yaşayan kullarından eylesin.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
hiiic (17. September 2011)
Alt 17. September 2011, 04:23 PM   #65
müslümanlardan
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2010
Mesajlar: 207
Tesekkür: 30
72 Mesajina 144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
müslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud of
Standart

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Laiklik Kurandan bir cüzdür. Siz müslümanlık denince aklınıza cübbeli sakallı adamların yönetimi geldiği için laikliği yadırgıyorsunuz. O dönemde laiklik kavramı olsaydı bu emrolunurdu. Çünkü Allah kesin olarak emretmiştir;

Mümtehine 8
Allah, sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara adil davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah, adaletli olanları sever.


Bu ayet Laik olunması emridir. Aksi halde insanları dinsiz diye dövenleride gördük biz. laiklik olmasa nice insanlar inanışları yüzünden okullara alınmayacak bırakın belki devlet hizmeti bile görmeyecektir.HİİÇTEN ALINTI.....

CEVAB...Sayın hiiç islamda müsamaha vardır ama FİTNE ÇIKARANLARA DEĞİL..Ve bakın mümtehine 8 ayeti alınca ,,,MÜMTEHİNE 4 GÖRMİYECEK KADARDA KÖR OLMAMAK LAZIM......MÜMTEHİNE SÜRESİ..4- İbrahim ve onunla birlikte olanlarda size güzel bir örnek vardır. Hani kendi kavimlerine demişlerdi ki: "Biz, sizlerden ve Allah'ın dışında taptıklarınızdan gerçekten uzağız. Sizi (artık) tanımayıp-inkar ettik. Sizinle aramızda, siz Allah'a bir olarak iman edinceye kadar ebedi bir düşmanlık ve bir kin baş göstermiştir." Ancak İbrahim'in babasına: "Sana bağışlanma dileyeceğim, ama Allah'tan gelecek herhangi bir şeye karşı senin için gücüm yetmez." demesi hariç. "Ey Rabbimiz, biz Sana tevekkül ettik ve 'içten Sana yöneldik.' Dönüş Sanadır."

SAYIN HİİÇ KURANA PARÇACI YAKLAŞINCA SİZİN GİBİ YAFTALAMALARDA YAPILMASI NORMAL,Cübbeli ,züppeliler kendi din anlayışlarında zaten boğulmuşlardır....
.................................................. .................................................. ....

Sizin bahsettiğiniz ütopya hayalden ibaret, dediğiniz gibi birşey yok. DÜnyada bir ton mezhep var hangisinin uygulamasına göre yönetilecek? Kural olarak hangisi uygulanacak? peki laikliği kaldıralım bundan sonra ŞİA mezhebine göre yinetileceğiz var mısınız? sizin böyle yorumlar yapmanızı sizin yine hayatın ve gerçeklerin dışında olup görememenizden kaynaklandığını düşünüyorum.HİİÇTEN ALINTI...

CEVABIM...SAYIN HİİÇ niye illaki bi ayrılığa sebeb olacak bi fırka yönetsin ki KURANIN HÜKMÜ YETERLİ YALNIZ ANAYASA KİTABI KURAN OLSUN BU BANA YETER SİZE DE UYGUN MU HANİ İSLAM HAVARİLİĞİ YAPIYORSUNUZYA LAİKLİKLİĞİNİZLE....BAKIN BENİM BU TÜR mehep,meşrep,fırkalara tavrım şudur...ENAM SÜRESİ...159- Gerçek şu ki, dinlerini parça parça edip kendileri de gruplaşanlar, sen hiçbir şeyde onlardan değilsin. Onların işi ancak Allah'adır. Sonra O, işlemekte olduklarını kendilerine haber verecektir.

.................................................. .................................................. ..

ben bu laftan hiç bişey anlamadım biri şunun mealini yazar mı?
Arkadaşım putlar sadece dikili taşlar değil, halkı sömüren onları zorlayan inançlardır. Kişi kendi putuna tapar zaten şuanda bile herkes bir puta tapıyor. Ama putlar sayesinde statüko yaratmak direk müdehale ile yıkılmalıdır... Siz sanıyorsunuz ki Put a tapanlar rahat duruyorlardı kendi hallerinde puta tapıyorlardı... Eğer öyle olsaydı Allahın emri bellidir, onları kendi haline bırakacaksın dilediklerini yapsınlar.
Ama puta tapanlar rahat durmamış, devlet benm inancıma göre yönetilecek demiş, topluma kendi putunu dikta etmeye çalışmış, pek çok putun varlığı sebebiyle anlaşmaya varıp biraz birisininkine biraz ötesinin putuna tapmışlardır. Peygambere teklif edilende budur. Gel birazda seninkine tapalım demiştir. Kendi insancını kör bir şekilde herkese empoze ettirip boyun eğdirmeye çalışmak (bu günkü laiklik karşıtı kişilerin yaptığı gibi) bir zorba putperest pagan geleneğidir. İslamda böyle bir zorbalık yoktur peygambere sen zorba değilsin diyere yasaklanmıştır, 2 yolda bellidir denmiş ve insanlar serbest bırakılmış yani laik sistem emredilmiştir. Asıl laikliğe karşı çıkıp kendi inancının karşısında insanları boyun eğdirmeye yönettilmeye çalışmak kimin emridir anlaşılıyor sanırrım? Müslümanlar olarak laik olalım, 2 yolda bellidir.
ve Allah Kuranda şuanda sizin yaptığınız gibi kendi fikrini dayattırmaya çalışıp din konusunda savaşanların susturulmasını size karşı savaşmayı emretmiştir. yani şu anda düşünceleriniz islami değil yine çocukluktan kafanıza kazınmış atalar geleneğidir. Putperestlerin yaptığı inanç egemenliği, bir övünüp böbürlenme, benim inancım herkesinkini döver düşüncesidir.
Eğer bu koyu yazıyı dikkatli okuduysanız bilincinizin (duvarınızın) ötesindeki pek çok gerçeği size açıklamış bulunuyorum.HİİÇTEN ALINTI...

CEVABIM...Sayın hiiç abidik gubidik yapmaya gerek yok bu gün türkiyede LAİK OLANLAR HER YIL PUTLARINA BAYRAM YAPIYORLAR ,KIYAMDA DURUYORLAR,dursunlar yalnız ,BİRİLERİDE DURMAK İSTEMEYİNCE NİYE CINGAR KOPARIYOR VE İNSANLARI beşeri hüküm kitaplarıyla yargılıyorlar.ve bide laikliğin ilk [LAİKLİK ADINDA] ÇIKTIĞI andan itibaren ne amaçla çıkmış onuda bu sitede YAYINLADIM...
.................................................. .................................................. ....

Çünkü tarihte islamla yönetilen topluluklarda NAMAZ kılmamanın cezası 3 mezhebe göre ölüm sadece hanefi mezhebine göre müeebbet hapistir. Günümüzde bile namaz kılmayanların dövüldüğü yerler vardır. Bu kafirliktir. Bu Allahın laiklik emrini çiğnemektir. Bu insanlarla din hususunda savaşmaktır. Allah bu yönetimlerin yok edilmesini kendisi emreder. İnsanları dinlerini seçmekte özgür bırakır ve seçenekleri karşısında ne olacağını bildirir. Yoksa siz müslüman değil MÜNAFIK yetiştirirsiniz başka bir işe yaramaz... Bunlar hep gerçektir. Allah tarihten ders alınmasını emreder kendisi de tarihten ders verir.HİİÇTEN ALINTI...

CEVABIM...Sayın hiiç Allah rasulu ve ve en son hz Ali den sonra,islam TOPLULUĞU ADI ALTINDA NE BİR TOPLUM NEDE Bİ DEVLET OLMUŞTUR..Bakın sizin ne kadarda yanlış bi bakış açınız var buda bunun ispatı,çünkü islam toplumudemek İNANCINI,FİKRİNİ,İLKELERİNİ,YAŞANTISININ HER HÜKMÜNÜ KURAN MERKEZLİ ALAN TOPLUM DUR,Böyle bi toplum son peygamber ve daha sonrada h Ali nin döneminden sonrada ALLAHIN HÜKÜM KİTABI KURANIN HÜKMÜNÜN YERYÜZÜNDEN LAİKLER TARAFINDAN KALDIRILIP,YERİNE BEŞERİ HÜKMÜ HİLE VE CEBRİ DAYATMALAR LA İNSANLARA DAYATARAK UYGULAMIŞ OLMALARIYLA Bİ DAHA İSLAM TOPLUMU OLUŞMAMIŞTIR FERD BAZINDA İSLAM YAŞANSADA TOPLUMSAL Bİ İSLAM OLMAMIŞTIR..Bunun için daha sonra gelen toplumlar TIPKI SİZİN GİBİ Allahın hükmüyle hükmetmeyen idarecileri MÜSLÜMAN GÖRÜP ONLARIN FETVALARINADA UYMUŞ OLMALARINDAN dolayı namaz kılmayanı,öldürmüş veya müebbet cezaler vermişlerdir...

Kısacası HİİÇ BEY,islam toplumu Allahın hükmüyle hükmeden toplumdur...

namaz kılmayana ölüm cezası ve uygulaması kaynağı

Siz sanmayın laik yönetime ulaşmayan devletler müslümandı. Pek çoğu kafir ameli yaptı, putperest hukukunu uyguladı. Laiklik bizzat Allahın emridir. Zorbalık ve din dayatmak kesinlikle yasaklanmıştır.

***

Birileri laik yönetimi dikatatör olarak, zorba ve zulümcü olarak değerlendirmişler
Bunu da sizin insafınıza bırakıyorum. Siz daha zorba diktatör görmemişsiniz. Siz daha tarihi görmemişsiniz.
Bu millet en özgür zamanını laik devrinde yaşadı. Zaten elinden alınıyor korkmayın, tekrar sizin istediğiniz gibi Allahın hükümleri ve Allah adına bir halifenin hükümleri gelecek. ABD ve İngilterenin isteğide bu zaten.
-MEB kitaplarından "Atatürk ilkelerine bağlı öğrenci yetiştirmek" ibaresi kaldırıldı.
-Tecavüz edilen kadın mahkemeye çıkmasın evlendirilsin konusu mahkemelerce tartışılıyor (cahiliye dönemi uygulaması) memlektimiz sürekli hızla geriye doğru gidiyor.

Benim size diyeceğim tek söz; siz bu laik sistemi ve huzurunu MUM ile arayacaksınız.. zaten bugünkü bu kıvranmaların sebebini RAHAT BATMASI olarak değerlendiriyorum. ne olduğunu hep beraber göreceğiz. Buyrun devlet islamlaşıyor..


Alın size İslami yönetim... Alın size laiklik karşıtı müslümanları devri..
Videonun son bölümünü mutlaka okuyun da... neden milletimiz Osmanlıya karşı ağzını açamadı anlarsınız... açanların ne hale geldiğini söylemeye gerek yok...

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


Allah Kuranda kendisine RAHAT BATANLARIN halini hep anlattı. Anlamadık... Demek laik sistem zorbalık yapıyor he?
MUM la arayacaklarMUMla

********************
Bir de bu konu 6 sayfadır devam ediyor. Yukarıda gördüğüm çoğu yazıya istinaden çeşitli cevaplar yazıldı çizildi ama yine aynı şey tekrar ediyor. Diğer sayfalara ve yazılara göz atan var mı?

Dinle inançla devlet mi yönetilir? Bu mümkün mü? daha dini inancı tek parça halinde toplayamadık, 80 türlü mezhep çıktı bir araya gelemiyorlar siz devlet yönetimine din sokuyorsunuz. Bunu yapacağınıza önce Faize karşı gelin. Kıssasın gelmesini sağlayın ve adaletten bahsedin. Dini uygulamaları hayata sokmaya gayret edin. Yoksa her insanın aklındaki din anlayışı başkadır. Din ile devlet yönetilmez, çünkü dinde olmayan pek fazla karar gerekir ve bunu konunun uzmanları kendi aralarında demokrasiyle alırlar. Ama ulema fetvasına bakarsanız... neyse Allah her topluma hak ettiği yönetimi verir...

Sülümancılık din midir? mezhepcilik din midir? nurculuk islamda var mıdır? önce bunları hedef alın...
.................................................. ................................................

İŞTE BAKIN SAYIN HİİÇ ,ALIN SİZE İSLAMİ DEVLET VEYA TOPLUM OLARAK GÖRDÜĞÜNÜZ ve bunları örnek vermeniz bile sizin ne kadarda VAHİY İSLAMINI ANLAMAMIŞ OLMANIZDAN KAYNAKLANIYOR SAYIN ÇOOOK LAİK HİİÇ...
müslümanlardan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 17. September 2011, 04:29 PM   #66
müslümanlardan
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2010
Mesajlar: 207
Tesekkür: 30
72 Mesajina 144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
müslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud of
Standart

‎''Allah'ın haramlarını helal; helallerini de haram kılma hususunda alimlere ve yöneticilere itaat etmek, onları Rab edinmek demektir.''

LAİK DÜZENLERDE BÖYLEDİR,BU GÜN BU DÜZENLERDE İÇKİ,KUMAR,FAİZ,ZİNA BAKANLAR KURULUYLA ÇIKARILAN KANUNLARCA SERBESTTİR VE BUNLAR ,LAİKLERE UYAR AMA İSLAMA UYMAZ....
müslümanlardan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 17. September 2011, 05:38 PM   #67
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Alıntı:
LAİK DÜZENLERDE BÖYLEDİR,BU GÜN BU DÜZENLERDE İÇKİ,KUMAR,FAİZ,ZİNA BAKANLAR KURULUYLA ÇIKARILAN KANUNLARCA SERBESTTİR VE BUNLAR ,LAİKLERE UYAR AMA İSLAMA UYMAZ....
Bu saydıklarınız yönetim şekli olmadığı gibi yönetide kullanılan bir enstürüman bile değildir. Siz laiklik diyince aklınıza içki, kumar, faiz, zina geliyorsa kusura bakmayın sizinle anlamadığınız bir terminolojinin münakaşasını yapamam.

Zaten bir üst satırda cevaben yazdıklarınız içerisinde doğru şeyler yazmış olsanız da cevap verdiğiniz konuyla olan bağlantıyı kuramadım.

korkmayın sizin işiniz size benim inancım bana hesabını mahşerde Allah'a vereceğim. Benim inancımdan, laiklikden size zarar gelmedi gelmez de. Dininizi istediğniz gibi (ancak aşırı gidip din hususunda etrafa saldırmadığınız, kendi inancınızı insanlara dayatmaya zorlamaya çalışmadığınız müddetçe) gönlünüzce yaşamakta serbestsiniz. İnsanları kafir ilan etmediğiniz, hegomanya kurmadığınız, mahalle baskısına yeltenmediğiniz sürece inancınızdan yaşayamadığınız birşey var mı? Size selam olsun.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 17. September 2011, 05:48 PM   #68
Fazıl's
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 37
Tesekkür: 3
16 Mesajina 23 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
Fazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud of
Standart

Merhabalar dost 1, din kavramını açıklamışsınız.

Benim görüşüm: Allahtan kullarına bir bilinen çerçevede bir din gelmediğidir. Öyleyse bana göre din nedir? Kuşun kuşça yaşaması onun dinidir, güneşin güneşçe var olması onun dinidir, ağacın ağaçça var olması, rüzgarın rüzgarca esmesi onun dinidir. Öyleyse insanın dinide insanca yaşamasıdır. 1400 yıl evvel yarı vahşi topluma hatırlatılan: insanlıktır.

Bu çerçeveyle baktığınızda, Allah katından insanlara ayrıca nusuklar, ritüeller bildiren bir emir gelmemiştir, gelenlerin tamamı insanlığı hatırlatır mahiyettedir.

Vahiy, insanlığa, insanlığını hatırlatma ise, insanlığı insancaya çeken her söz ve tavır Rahmanidir.
Fazıl's isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 17. September 2011, 05:53 PM   #69
Fazıl's
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 37
Tesekkür: 3
16 Mesajina 23 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
Fazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud of
Standart

Alıntı:
müslümanlardan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
‎''Allah'ın haramlarını helal; helallerini de haram kılma hususunda alimlere ve yöneticilere itaat etmek, onları Rab edinmek demektir.''

LAİK DÜZENLERDE BÖYLEDİR,BU GÜN BU DÜZENLERDE İÇKİ,KUMAR,FAİZ,ZİNA BAKANLAR KURULUYLA ÇIKARILAN KANUNLARCA SERBESTTİR VE BUNLAR ,LAİKLERE UYAR AMA İSLAMA UYMAZ....
Sevgili müslümanlardan nasılsın?

İnsanların başına elçilerden gayri kim Allahın yetkisiyle söz söyleyecek?

Şu veya bu derseniz batarsınız. Bırakın insanlar diledikleri gibi cenneti de cehennemi de seçebilsinler. Sizin adına şeriat dediğiniz, rezillikten başka bir şey getirmez.
Fazıl's isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 17. September 2011, 06:58 PM   #70
müslümanlardan
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2010
Mesajlar: 207
Tesekkür: 30
72 Mesajina 144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
müslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud of
Standart

Değerli FAZIL,S,arkadaşım bakın ben kendi inancımı yaklaşık dokuz yıllık bi araştırmaya dayalı ve bu araştırmamıda ölünceye kadarda devam eden ve bu araştırma temeline dayalı bi VAHİY İSLAMI MÜSLÜMANIYIM [CİN SÜRESİ 14............Müslüman doğruyu araştırıp bulandır.....].

Hayatımın her temelini vahiyden alan,vahiyle düşünen,vahiyle yürüyen ve bu doğrultuda cehd eden birisiyim....

Geleleim sorduğunuza veya nasıl bi cevabı vermemi beklediğniz sorunuza...Bakın kuran bu yönde bize şunu veriyor.

Allahın hükmüne itaat edin,Allahın hükmüyle hükmeden rasule itaat edin ve SİZDEN OLAN EMİR SAHİPLERİNE itaat edin..

şimdi değerli fazl,s arkadaşım HER İNSAN KENDİNE UYANA İTAAT EDER,,veya edmek ister bunun için cehd eder ..

Laikler tabiki laiklere itaat edecektir.Onların işine gelen odur çünkü ve bu tür insanlar..nisa 151,152 iyi baksınlar.[hoşlarına geleni isteyenlerdir]

Bende ALLAHIN RASULLERİNİ KENDİME ÖRNEK ALMAK ZORUNDAYIM MÜSLÜMAN KALMAK İÇİNDE BU OLMASSA OLMAZDIR...VAR MI ARANIZDA, HER HANGİ Bİ RASULUN LAİK OLDUĞUNA DAİR Bİ BİLGİ VERİN LAİK OLALIM....

HİİÇ arkadaşım SELAM OLSUNDAN SONRA ARTIK BİR ŞEY YAZMAYIN TABİKİ BU TAVRINIZI KURANDAN ALIYORSANIZ VE BENİ CAHİLLERDEN SATAŞANLAR GURUBUNDA GÖRÜYORSUNUZ YA....
müslümanlardan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
akidedir, akidesi, laiklik, şeytani


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:34 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam