hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > NÜZUL SIRASINA GÖRE NECM NECM KUR'AN'IN TÜRKÇE MEALİ Hakkı YILMAZ > NÜZUL SIRASINA GÖRE NECM NECM KUR'AN'IN TÜRKÇE SESLİ MEALİ

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 4. May 2025, 03:13 PM   #1
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 779
Tesekkür: 191
521 Mesajina 1.144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart Tebbet ve Buruç Suresi Analizi

Kur'an'da yer alan kısa surelerden biridir ve Ebu Leheb'in kötü tutumunu eleştiren bir metindir. Bu suredeki kelimeler, doğrudan Ebu Leheb ve karısının kötü karakterlerini ve karşı duruşlarını ortaya koymaktadır. Bu suredeki kelimelerin, Kur'an'daki genel kullanım şekilleriyle nasıl bir ilişki içerisinde olduğunu incelemek, kelimelerin anlam derinliklerini daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.



Tebbet Suresi kelimeleri;



---



1. "Tebbet" (تبّت) ve "Tebb" (تبّ)



"Tebbet" kelimesi, "helak olma", "yıkılma", "kötüleşme" anlamlarına gelir. Bu kelime, "dua" veya "beddua" anlamında kullanılabilir ve özellikle kötü bir sonun başlangıcı anlamına gelir. Kur'an'daki diğer kullanımlarla karşılaştırıldığında, bu kelime özellikle şirk veya kötülükle özdeşleşen figürlerin sona ermesi için kullanılır. Örneğin, Fatır Suresi (35:43)'te Allah’ın, zulüm ve kötülük yapanların sonunun nasıl olacağına dair uyarılar vardır.



Ebu Leheb’in helak olması, onun bir yöneticilik sorumluluğunu yerine getirmediği ve sürekli olarak Peygamber’e karşı çıktığı anlamına gelir. Bu kelime, sadece Ebu Leheb için değil, aynı zamanda her türlü sapkınlık ve kötülük için de geçerlidir. Bu bağlamda, "tebbet", kişinin kötülüğünün hem fiziksel hem de manevi yıkımına işaret eder.



2. "Mâl" (مال) ve "Keseb" (كسب)



"Mâl" kelimesi, zenginlik, servet veya mal anlamına gelir ve Kur'an'da çoğu zaman insanların mal biriktirme, servet elde etme veya bunları kötüye kullanma ile ilgili eleştirilerde bulunur. Tahrim Suresi (66:6)’da, kişilerin servetlerini kötüye kullanmalarına dair eleştiriler bulunur. Burada ise Ebu Leheb'in malının, onun kötülüklerini ortadan kaldırmaya veya onu kurtarmaya yetmeyeceği vurgulanır. Yani mal, onun sonsuz yıkımını engellemeyecek, çünkü Ebu Leheb’in durumu ahlaki bir çöküşten kaynaklanmaktadır.



"Keseb" kelimesi ise, "kazanmak" anlamına gelir. Burada, Ebu Leheb'in sahip olduğu kazançların, onun ruhsal ve manevi durumunu düzeltmeyeceği vurgulanır. O, kazandığı her şeyin ona bir fayda sağlamayacağını bilmektedir. Kur'an’da kazanmanın anlamı her zaman maddi kazançla sınırlı değildir, aynı zamanda ahlaki ve manevi kazanımlar da önemlidir. Ebu Leheb, her ne kadar mal kazanmış olsa da, manevi anlamda hiçbir kazancı yoktur.



3. "Nâr" (نار) ve "Lehab" (لهب)



"Nâr" kelimesi, ateş anlamına gelir ve genellikle cehennem ateşiyle ilişkilendirilir. Kur'an'da ateş, kötülük ve inkârla özdeşleşmiştir. Bakara Suresi (2:24)'te, ateş, inanmayanların sonunu simgeler. Bu ayetle, Tebbet Suresi'ndeki "nâr" kelimesi, Ebu Leheb’in sonunun cehennem ateşi olduğuna işaret eder.



"Lehab" kelimesi ise, ateşin alevi, parlaması anlamına gelir. Bu kelime, alevli ateşi simgeler ve genellikle kötülüğün ve azabın büyüklüğünü ifade eder. Al-Mulk Suresi (67:6)’da, cehennem azabının şiddeti bu tür kelimelerle anlatılır.



4. "Hammâlatal Hatâb" (حمّالة الحطب)



Bu ifade, "odun taşıyan" veya "odun yükü taşıyan" anlamına gelir. Ebu Leheb'in karısının, cehennemlik olacağına dair bir sembolizm içerir. Bu ifadede, kadının sürekli olarak kötülük ve zulüm taşıdığına, toplumda karışıklık yaratan ve insanlar arasındaki barışı bozan bir figür olarak tasvir edildiğine işaret edilir. Kur'an’daki Ahzab Suresi (33:30)'da benzer şekilde, kadınlar için "daha fazla sorumluluk" yüklenmesi gerektiği anlatılmaktadır, ancak burada "hammâlatal hatâb", kadının ahlaki ve manevi sorumsuzluğunu simgeler.



5. "Mesad" (مسد)



"Mesad" kelimesi, "bükülmüş ip" anlamına gelir. Bu kelime, bir şeyi sımsıkı tutmak veya bağlamakla ilgilidir. Ebu Leheb’in karısının cehennem ateşine doğru yol alırken, bir ip gibi sıkıca ona bağlı olduğuna işaret eder. Bu kelime, Furkan Suresi (25:21)'de de, zorlayıcı ve sıkı bağlarla bir yere ulaşma ile ilgili benzer anlamlarda kullanılır.





---

Buruç Suresi 1–9. Ayetler hem sembolik hem tarihî açıdan güçlü mesajlar içerir. Bu ayetlerde, göksel düzenle ilahi adaletin ilişkisi kurulmakta ve tarihsel bir kıssa üzerinden zulüm ile direniş teması işlenmektedir.



---



Buruç Suresi 1–9. Ayetler:



1. Ves-semâ’i zâtil-burûc.

“Burçlarla dolu göğe andolsun.”





2. Vel-yevmi’l-mev‘ûd.

“Ve vaat edilmiş güne.”





3. Ve şâhidin ve meşhûd.

“Ve şahide ve şahit olunana.”





4. Kutila ashâbu’l-uhdûd.

“Uhdûd (hendek) sahipleri öldürüldü.”





5. En-nâri zâti’l-veḳûd.

“Alevli ateşi tutuşturmuşlardı.”





6. İzh hum ‘aleyhâ ḳu‘ûd.

“Hani onlar, onun (ateşin) başında oturuyorlardı.”





7. Ve hum ‘alâ mâ yef‘elûne bi’l-mu’minîne şuhûd.

“Ve müminlere yaptıklarına şahitlik ediyorlardı.”





8. Ve mâ neqemû minhum illâ en yu’minû billâhi’l-‘azîzi’l-hamîd.

“Onlara kin beslemelerinin tek nedeni, Aziz ve Hamîd olan Allah’a iman etmeleriydi.”





9. Elleżî lehu mulku’s-semâvâti ve’l-ard, ve’llâhu ‘alâ kulli şey’in şehîd.

“Ki göklerin ve yerin hükümranlığı O’na aittir. Allah her şeye şahittir.”









---



Yorumsal Tahlil:



1–3. Ayetler: Kozmik Tanıklık ve İlahi Adaletin Gelişi



İlk üç ayet, göğe, vaat edilmiş güne, tanıklık eden ve edilen her şeye yeminle başlar. Bu yeminler, hem evrenin düzenine hem de ilahi adaletin mutlak geleceğine işaret eder:



“Burçlarla dolu gök”, yıldızların ve düzenin sahibi olan Allah’ın kudretini ve gözetimini simgeler.



“Vaat edilmiş gün”, ahiretteki hesap günüdür: zulmün karşılık bulacağı zaman.



“Şahit” ve “şahit olunan”, hem dünya hayatında hem de ahirette herkesin eylemlerinin kayıt altında olduğunu ve hesabının görüleceğini vurgular.





Bu yapı, bir mahkeme sahnesi gibi kurgulanmıştır: gök mahkeme salonu, kıyamet hesap günü, insanlar şahit ve sanık rollerindedir.





---



4–7. Ayetler: Ashâb-ı Uhdûd – Ateşle Zulüm



Ashâb-ı Uhdûd, müminleri sırf inançlarından dolayı derin hendeklere atarak yakmaya çalışan bir zulüm sistemidir.



“Ateşi tutuşturanlar”, aktif olarak zulmü uygulayanlardır.



“Ateşin başında oturanlar” ve “yaptıklarına şahitlik edenler”, zulme katılan ya da sessiz kalan toplum kesimini işaret eder.





Bu anlatımda zulüm sadece fiziksel şiddet değil, aynı zamanda seyirci kalmak ya da destek olmakla da tanımlanır.





---



8–9. Ayetler: Zulmün Gerekçesi ve İlahi Egemenlik



Ayet 8’de, mazlumların tek suçunun “Aziz ve Hamîd olan Allah’a iman etmek” olduğu belirtilir.

Bu, inanç özgürlüğüne saldırının doğrudan şirk ve zorbalıkla ilişkili olduğunu gösterir.



Ayet 9, inananların bağlı olduğu Allah’ın göklerin ve yerin mutlak sahibi olduğunu bildirir.

Bu, zalimlerin elindeki geçici gücün asla mutlak olmadığını ve ilahi adaletin kaçınılmaz şekilde geleceğini beyan eder.







---







Buruç Suresi, zulme karşı direnmenin kutsallığını, Ebu Leheb’e benzer tüm figürlerin de er ya da geç ilahi adaletle karşılaşacağını ilan eder. Ebu Leheb’in “alevli ateşe gireceği” ifadesi (Tebbet 111:3), Ashâb-ı Uhdûd’un yaktığı ateşe karşı bir ilahi kısas gibi okunabilir.





---



Sonuç:



Tebbet Suresi’ndeki kelimeler, genellikle insanın kötü eylemleri ve bunların sonuçları hakkında derin bir anlatım sunar. Kur'an'daki diğer kelime kullanımlarıyla karşılaştırıldığında, bu suredeki ifadeler, ahlaki çöküş, kötü yönetim ve inkârın sonunda gelen yıkımı simgeler. Ebu Leheb’in ve karısının örneği, sadece bireysel bir helak değil, aynı zamanda toplumun ve insanlığın kötü örneklerden nasıl zarar görebileceğine dair bir uyarıdır.



https://dersvekuran.blogspot.com/202...alizi.html?m=1
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
pramid Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (4. May 2025)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
analizi, buruç, suresi, tebbet


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:37 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam