hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > TEMİZLİK VE İBADET > İbadet > Oruç

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 26. November 2013, 02:55 PM   #111
khaos
Uzman Üye
 
khaos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2012
Bulunduğu yer: earth
Mesajlar: 433
Tesekkür: 229
167 Mesajina 302 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
khaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud of
Standart

hasan bey,
teşekkür ederim zahmet edip sorularıma cevap vermişsiniz.ama
ben bu yazdıklarınızı bilmiyormuyum? elbetteki biliyorum.
sizin geçiştirdiğiniz o hacerülesved taşına bir yılda on milyonlarca insan yüz sürüyor.sizin basitçe geçiştirdiğiniz bu olaya milyarın üstündeki insan kutsiyet adlediyor.siz sadece bir müslüman olarak ben kendimden sorumluyum başkası beni ilgilendirmez diyorsanız o başka.çünkü verdiğiniz cevaptan onu anlıyorum.
sorularımın bir bütünlük içinde değerlendirilmesini rica ediyorum.konunun bence hem tarihsel hem sosyolojik hemde dini açıdan irdelenmesi lazım.
kardeşim açıkça söylüyorum bu pagan inançlarının (bu ritüellerin hepsinin putperestlerde olduğunuda varsayarsak) hepsi neden müslümanlar tarafından uygulanıyor?
__________________
(FOR RAVEN)
khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 26. November 2013, 09:06 PM   #112
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

buna birde ilave bir efsane yamamışlar.

neymiş halife ali o taşa demiş ki "vallahi muhammedin sana yüz sürdüğünü görmesem seni bi dakika orada tutmam"

khaos sana katılıyorum "tarihsel, sosyolojik ve dinsel açıdan irdelenmeli"

irdelenmesi, olmayan hükümlerin konacağı anlamına gelmez.

hem belki irdelense idi kafamız biraz b...ktan çıkardı.

hem sonra var olan hükümlerin yanına "toplum ve insanlık yararına olduktan sonra" ilaveler yapmanın ve prensipler oluşturmanın ne zararı olur.

misal,

yalan günah ve yasak, ama bir ailenin dağılmasını önlemek veya bir canı kurtarmak için yalan söylemek???

alkol, uyuşturucu? tıpta kullanımı hayat kurtarıyor.

domuz eti ve domuz, insan dnasına en yakın hayvan tıpta ve organ nakillerinde kullanılıyor

liste uzar gider.

Not : misaller, irdelemenin ve düşünmenin nedenselliğine atıf içindir.

sizi bilmem ama söz konusu insan ve insanlık menfaati ise ben kuranda hüküm olmasa da karşı çıkılacağına inanmıyorum.

her icada ve bilimsel buluşa şeytan işi diyen yobazlar nereden türedi acaba???
__________________
"Hayat bugündür. Emin olduğun tek hayat. Onu en iyi şekilde yaşa."
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
bartsimpson Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
khaos (27. November 2013)
Alt 26. November 2013, 11:34 PM   #113
mustafabey
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
mustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud of
Standart

Alıntı:
khaos Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
hacerül esved taşına verilen bu önem nedir? el yüz sürmeler öpmeler.o taşın islamiyetten öncede orda olduğunu varsayarsak taştan tahtadan diye kırılıp atılan putlar gibi sonuçta buda aynı materyalden değil mi? bir taş... sonra tavaf olayı... putperestlerde aynı ritüeli uygulamıyorlarmıydı.yani aradaki tek fark şu anda sadece orada put olmaması.ayrıca safa ve mervede islamiyetten önce putlar ve tapınak yokmuydu? ve tabi aynı putperestlerdeki gibi hacdan sonra kurban kesme.merak ediyorum neden putperestlere ait tüm ritüeller müslümanlarada geçmiş? anlayan beri gelsin.

Selam khaos kardeşim;

Toplumun genel anlayışında bir ilerleme sağlanması, düşünce bazında bir kademe ilerleme sağlanması için bile çok uzun zaman ve tecrübeler yaşanması gerekiyor.

İnsanın beyninin gelişmesi, bazı şeyleri algılayacak düzeye gelmesi, toplumun genelinin bu seviyeye yükselmesi, düşünsel olarak evrim geçirmesi sancılı oluyor.

Bu bir şeyi kabul etme, inanma veya inanmama meselesi değil, insan beyninin akıl seviyesinin anlatılan olayı, olguyu anlayacak, kabul edecek, benimseyecek olgunluğa ulaşması ile alakalı olan bir durum olduğunu düşünüyorum.

Peygamberin halini düşünün; peygamberlik vasfını kazandığında belli bir bilgi birikimine sahip dini anlamış , insanlara tebliğ edecek ama karşısındaki insanlara bildiklerini nasıl izah edecek, akıl seviyesi ve düşünme kabiliyetleri yetersiz olan insanlara bir şeyi anlatmak ve onları anlayacağı seviyeye konuyu indirgeyerek insanların anlamasını sağlamak çok zor bir iş, karşısında bir kişi, iki kişi değil binlerce yüzbinlerce insan var, anlatsa zaten algılayamayacaklar.

Anladığım kadarıyla topluma gelen resuller toplumun eski din algısını çok iyi biliyorlar ve eski harabe dini onarmakla işe başlıyorlar, eski din anlayışının şekilleri ritüelleri bir ölçüde kalıyor ama içerik değiştiriliyor. Mesala namazın içerisinde kurandan sureler okunması sağlanarak, kuranın öğretilmesi insanların hatırında kalmasının sağlanması gibi.

Eski pagan dinler ve putperest dediğimiz dinler olmasa semavi dinler ortaya çıkamazdı, işin bu yönüde var, hepsi Allahın işi. Bir süreç zarfında insanlık oluşuyor, Adem yaratılıyor, dini anlayış gelişiyor.

Yapılan binlerce yanlış uygulama bir doğruyu ortaya çıkarmak için geçen süredir. Aradan 1500 yıl geçti ama hala toplum olarak haccın, kabenin, hacerül esved taşının, kurbanın, zemzemin ne olduğunu anlayamadık. Onlar birer sembol, aslı nedir ulaşamadık, yanlış anlamalar devam ettirilen anlaşılmayan uygulamalar belli bir sürenin sonunda elbette ki işin doğrusunu ortaya çıkaracaktır.

Şimdi bu semboller Allahın mı sembolü yoksa resullerin bıraktığı semboller mi onu dahi anlayamadık.

İnsan eliyle yapılan hiçbir şey Allahın sembolü olamaz. İnsan eliyle yapılanlar din adı altında bırakılanlar resullerin sembolleridir.

Allahın konuşması yaratmasıdır, bizim okumamız olmadığı için Allah bize şah damarımızdan yakın olmasına rağmen anlayamıyoruz. Resullerin bizden farkı onların okumasının olması.

Mesela Allahın evi denilen yer neresi Kabe mi?, kabe Allah yapımı olan bir şeymi yoksa insan eliyle yapılan bir şey mi? Tabiki insan yapımı, resullerin bıraktığı semboldür. Allahın gerçekte evi sembolü, ona ibadet edilen yer, onun hatırlandığı hac edilen, temiz tutulması gereken Allahın yarattığı yer neresi? Biz bu işleri nerde yapıyoruz kendi BEDENimizde, arabistana seyahat turistik bir gezidir, aslını yapmak için ise uzağa değil kendimize bakmamız gerekiyor. Kara örtülü Kabe, aydınlanması gereken yer neresi?
mustafabey isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 27. November 2013, 07:03 PM   #114
khaos
Uzman Üye
 
khaos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2012
Bulunduğu yer: earth
Mesajlar: 433
Tesekkür: 229
167 Mesajina 302 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
khaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud of
Standart

Alıntı:
bartsimpson Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
buna birde ilave bir efsane yamamışlar.

neymiş halife ali o taşa demiş ki "vallahi muhammedin sana yüz sürdüğünü görmesem seni bi dakika orada tutmam"

khaos sana katılıyorum "tarihsel, sosyolojik ve dinsel açıdan irdelenmeli"

irdelenmesi, olmayan hükümlerin konacağı anlamına gelmez.

hem belki irdelense idi kafamız biraz b...ktan çıkardı.

hem sonra var olan hükümlerin yanına "toplum ve insanlık yararına olduktan sonra" ilaveler yapmanın ve prensipler oluşturmanın ne zararı olur.

misal,

yalan günah ve yasak, ama bir ailenin dağılmasını önlemek veya bir canı kurtarmak için yalan söylemek???

alkol, uyuşturucu? tıpta kullanımı hayat kurtarıyor.

domuz eti ve domuz, insan dnasına en yakın hayvan tıpta ve organ nakillerinde kullanılıyor

liste uzar gider.

Not : misaller, irdelemenin ve düşünmenin nedenselliğine atıf içindir.

sizi bilmem ama söz konusu insan ve insanlık menfaati ise ben kuranda hüküm olmasa da karşı çıkılacağına inanmıyorum.

her icada ve bilimsel buluşa şeytan işi diyen yobazlar nereden türedi acaba???
bart,

bazen aklımdan geçenleri okuyormuşsun hissine kapılıyorum
__________________
(FOR RAVEN)
khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
khaos Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
bartsimpson (27. November 2013)
Alt 27. November 2013, 07:11 PM   #115
khaos
Uzman Üye
 
khaos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2012
Bulunduğu yer: earth
Mesajlar: 433
Tesekkür: 229
167 Mesajina 302 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
khaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud ofkhaos has much to be proud of
Standart

Alıntı:
mustafabey Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selam khaos kardeşim;

Toplumun genel anlayışında bir ilerleme sağlanması, düşünce bazında bir kademe ilerleme sağlanması için bile çok uzun zaman ve tecrübeler yaşanması gerekiyor.

İnsanın beyninin gelişmesi, bazı şeyleri algılayacak düzeye gelmesi, toplumun genelinin bu seviyeye yükselmesi, düşünsel olarak evrim geçirmesi sancılı oluyor.

Bu bir şeyi kabul etme, inanma veya inanmama meselesi değil, insan beyninin akıl seviyesinin anlatılan olayı, olguyu anlayacak, kabul edecek, benimseyecek olgunluğa ulaşması ile alakalı olan bir durum olduğunu düşünüyorum.

Peygamberin halini düşünün; peygamberlik vasfını kazandığında belli bir bilgi birikimine sahip dini anlamış , insanlara tebliğ edecek ama karşısındaki insanlara bildiklerini nasıl izah edecek, akıl seviyesi ve düşünme kabiliyetleri yetersiz olan insanlara bir şeyi anlatmak ve onları anlayacağı seviyeye konuyu indirgeyerek insanların anlamasını sağlamak çok zor bir iş, karşısında bir kişi, iki kişi değil binlerce yüzbinlerce insan var, anlatsa zaten algılayamayacaklar.

Anladığım kadarıyla topluma gelen resuller toplumun eski din algısını çok iyi biliyorlar ve eski harabe dini onarmakla işe başlıyorlar, eski din anlayışının şekilleri ritüelleri bir ölçüde kalıyor ama içerik değiştiriliyor. Mesala namazın içerisinde kurandan sureler okunması sağlanarak, kuranın öğretilmesi insanların hatırında kalmasının sağlanması gibi.

Eski pagan dinler ve putperest dediğimiz dinler olmasa semavi dinler ortaya çıkamazdı, işin bu yönüde var, hepsi Allahın işi. Bir süreç zarfında insanlık oluşuyor, Adem yaratılıyor, dini anlayış gelişiyor.

Yapılan binlerce yanlış uygulama bir doğruyu ortaya çıkarmak için geçen süredir. Aradan 1500 yıl geçti ama hala toplum olarak haccın, kabenin, hacerül esved taşının, kurbanın, zemzemin ne olduğunu anlayamadık. Onlar birer sembol, aslı nedir ulaşamadık, yanlış anlamalar devam ettirilen anlaşılmayan uygulamalar belli bir sürenin sonunda elbette ki işin doğrusunu ortaya çıkaracaktır.

Şimdi bu semboller Allahın mı sembolü yoksa resullerin bıraktığı semboller mi onu dahi anlayamadık.

İnsan eliyle yapılan hiçbir şey Allahın sembolü olamaz. İnsan eliyle yapılanlar din adı altında bırakılanlar resullerin sembolleridir.

Allahın konuşması yaratmasıdır, bizim okumamız olmadığı için Allah bize şah damarımızdan yakın olmasına rağmen anlayamıyoruz. Resullerin bizden farkı onların okumasının olması.

Mesela Allahın evi denilen yer neresi Kabe mi?, kabe Allah yapımı olan bir şeymi yoksa insan eliyle yapılan bir şey mi? Tabiki insan yapımı, resullerin bıraktığı semboldür. Allahın gerçekte evi sembolü, ona ibadet edilen yer, onun hatırlandığı hac edilen, temiz tutulması gereken Allahın yarattığı yer neresi? Biz bu işleri nerde yapıyoruz kendi BEDENimizde, arabistana seyahat turistik bir gezidir, aslını yapmak için ise uzağa değil kendimize bakmamız gerekiyor. Kara örtülü Kabe, aydınlanması gereken yer neresi?

mustafa bey kardeşim,
yazınızı okudum herkesin düşünemeyeceği farklı bir bakış açısı getirmişsiniz.Ve olayı farklı yerden çok güzel yakalamışsınız.ama sanırım aynı zamanda büyük bir tartışmanın da fitilini ateşleyeceksiniz.özür diliyorum yorumunuzla ilgili uzun uza diye sorularımı vakit darlığı yüzünden sonraya saklıyorum.ama yazdıklarınızın ışığında aklıma hemen şu ayet geldi

İSRÂ - 81
Ve de ki: "Hak geldi bâtıl yıkılıp gitti. Bâtıl, yok olmaya zaten mahkûmdu."

peki yazdıklarınıza bakarak söylüyorum bu ayeti ne yapacaz.
__________________
(FOR RAVEN)
khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 27. November 2013, 10:25 PM   #116
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

Alıntı:
mustafabey Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Peygamberin halini düşünün; peygamberlik vasfını kazandığında belli bir bilgi birikimine sahip dini anlamış , insanlara tebliğ edecek ama karşısındaki insanlara bildiklerini nasıl izah edecek, akıl seviyesi ve düşünme kabiliyetleri yetersiz olan insanlara bir şeyi anlatmak ve onları anlayacağı seviyeye konuyu indirgeyerek insanların anlamasını sağlamak çok zor bir iş, karşısında bir kişi, iki kişi değil binlerce yüzbinlerce insan var, anlatsa zaten algılayamayacaklar.
Ben de ilavede bulunayım...

Nisa (84) Artık Allah yolunda savaş! sen ancak kendinden sorumlusun! Mü'minleri de savaşa teşvik et. Umulur ki Allah inkar edenlerin gücünü kırar. Allah'ın gücü daha üstündür, cezası daha şiddetlidir.

Rad (7) İnkâr edenler, "Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!" diyorlar. sen ancak bir uyarıcısın. Her kavim için de bir yol gösteren vardır.

Fatır (23) sen ancak bir uyarıcısın.

Fatır (18) Hiçbir günahkâr başka bir günahkârın yükünü yüklenmez. Günah yükü ağır olan kimse, günahını yüklenmeye çağırırsa, ondan hiçbir şey yüklenilmez, çağırdığı kimse yakını da olsa. sen ancak, görmedikleri halde Rablerinden için için korkanları ve namaz kılanları uyarırsın. Kim arınırsa ancak kendisi için arınmış olur. Dönüş ancak Allah'adır.

Yasin (11) sen ancak Zikr'e (Kur'an'a) uyanı ve görmediği halde Rahmân'dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükafatla müjdele.

Gaşiye (21) Artık sen öğüt ver! sen ancak bir öğüt vericisin.

Allah kullarının kendisini arayarak ve araştırarak bulmasını istiyor.
Özgür iradeye, düşünceye ve irdelemeye hele hele akıl yürütmeye peygamber bile müdahale edemiyor.

Neymiş ??? Arayan belasını da... mevlasını da...
__________________
"Hayat bugündür. Emin olduğun tek hayat. Onu en iyi şekilde yaşa."

Konu bartsimpson tarafından (27. November 2013 Saat 10:28 PM ) değiştirilmiştir.
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 30. November 2013, 09:21 AM   #117
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Her zaman yazdım.
İnsan için Allah'tan başka kutsal yoktur!
Ama eğer "madde aleminde" bir kutsala ihtiyaç gösteriyorsan, Allah "o"na da işaret etmiştir. "O kutsalı", Sâd Suresi-71'den itibaren okuyalım:

'Hani Rab'bin meleklere şöyle demişti:" Ben çamurdan bir insan -halife- yaratmaktayım.
Onu kıvama erdirip içine ruhumdan üfürdüğümde, önünde "SECDE" ederek eğilin.
O meleklerin hepsi toptan secde ettiler.
İblis müstesna; benlik tasladı ve hakikat bilgisini inkâr edenlerden oldu.
Allah dedi "Ey iblis İKİ ELİMLE yarattığıma SECDE ETMEKTEN seni alıkoyan neydi? Benliğin mi engel oldu, büyüklük mü tasladın, yoksa yücelenenlerden mi oldun!?'
..................

İnsanın yaratılışındaki anlatımda, eğer maddi dünyada bir kutsal arıyorsan Allah aradığını sana gösteriyor: İnsan. Sen, ben, komşu teyze, Amazonlardaki yerli, eskimo ......

Şu halde, insan yapısı kilise, havra, cami, mescidi'l haram yakıştırması yapılan kâbe, mezarlık vs.'ye "kutsal payesi" takarsan, senin değerlerin beni bağlamaz.

Allah'ın yarattığında " iki elimle" diye ihtimam gösterdiği, özel yaratık kutsallık taşır, ve bu özelliklerinden dolayı Allah "birbirinize hürmet edin, büyüklenmeyin, secde edin, bunu yapmazsanız, kendinizden başkalarını şeytanın gördüğü gibi küçük görür de yaşam hakkı tanımazsınız. Yani ekonomik ve sosyal yönden birbirinizi kollayın, kollektif bir yaşam yaşayın diyor. Dikkat edin Kitab'ın konusu da ideal ve idealist insandır.
Bakara-90:"- Gerçeği örtenler için rezil edici bir azap vardır."

Gerçek ne?
Yeryüzünde en kutsal olan insan.
Bunu gizleyip ve bu vargıyı genişletip şahsi menfaatler için hakikat bilgisinin gizleyip 'kâbe' denilen, maddi ve manevi kaprislerinin yapısına/binasına kutsallık kulpu takmak, etrafında -üzerine sihri filan bulaşsın diye- turlamak boş işlerden olup "Beyt- ehli" kişi olmaktan çıkıp "bina-ehli" kişi yani "maddeci olmak" demektir(mescid kelimesi yapıyı değil, toplumu ifade eder, aynen 'meclis kararı' dediğimizde "meclis"in ifade ettiği mânâ olan 'toplum' gibi).
"Mescidi'l haram" da 'kâbe' denilen insanın elinin ve beyninin yapısı yapı değil; ekonomik ve sosyal yönden bir birlerine secde ve rükû ederek yaşanan hayattır, toplumdur ki bu toplumun meydana getirdiği olguya "Beyt", ve bu olgu içinde yaşayanlara "Beyt Ehli" denilir. İbrahim Peygamber zamanında kurulmuş beyte "Beyt-i Atiyk" bundan sonra kurulmuş olanlara mesela Musa Beytlerine (savmalara) "Beyt-i Atik", İsa Peygamber'inkiler de "manastır" olup Mekke'dekine ise "mescidi'l haram" denilir. Mekke'de bina olgusu yoktur, açık hava mescidleridir-salavattır, sosyal ve ekonomik hayatlarını kolektif sürdürenler, mescidi'l-haram istikametinde/dışa kapalı/'bekkede' ve ortak bir yaşam yönünde birbirlerine secde ve rukû ederek yaşayanlardır. Bu özelliklerinden dolayı da kutsallıkları filan yoktur; sosyolojik yapılardır. Emperyalist-kapitalistlerin hışmından/sömürüsünden kurtulmak için Kitap'ta belirtilen ekonomik ve sosyal yaşamı yaşadıklarından dolayı, bu yaşam 'hac esnasında' tetkik edilip öğrenilip bundan böyle yaşanacak hayatta tatbik edilir.

Bu yaşam biçimi Allah'ın İlkelerinden biri olup müslümanlar tarafından uygulansın diye Nuh Peygamber'den Muhammed Peygamber'e kadar empoze edilmiş, dinin ana kurallarından biridir. Bu yaşam tarzı "Bakara:219-Muminun:4,5-Nahl:71(salat-ı ikâme, zekat'ı ita)" ile formüle edilmiş olup Allah'ın öğüdü, nasihati filan değil, Müslüman olmak isteyenlere Allah'ın sözüdür; ilkesidir, dinin kaidesidir. Müslüman olmuş olanlar bunları biliyordu çünkü Peygamber inzal olan ayetleri Mekke ve Medine'de açıyor, yeni bir mescid/ıoplum kuruyor, Mekke'nin fethinden itibaren yeni anlayışta yeni bir nesil yetiştiriyordu/hac yaptırıyordu/ruhsal ve düşünsel bir halden başka bir hale geçiş yapılıyordu. Yani 'hacc yapma'nın amacının ve nasıl olduğu Mekke fethedilene kadar müslümanlar biliyordu. Kur'an'ı Peygamber'den öğrenen, ezberleyen, yaşayan müslüman Mekke'ye gidip de hacc mı yaparmış?

İhtiyaç/kavâm prensibine göre yaşayan bir Müslüman hacca gidiş-geliş ve oradaki masrafları nasıl karşılar? Ancak hırsızlık yaparsa ki o zaman da mürted olur.
Bazı dostlar Haccı, İbrahim Peygamber'e dayandırıyorlarsa da Bakara-125'ten itibaren bakıldığında böyle olmadığı fark edilir. Bilhassa Bakara-129 iyi tetkik edilmeli. Daha din tamamlanmamış ve bu nedenle de İbrahim Peygamber bunun için "Resul" göndermesini Allah'tan talep etmektedir.
Din/Kitap Muhammed Peygamber zamanında tamamlandı ve hac yöntemi de yani Müslümanlığa evrimleşme de onun zamanında bir metot olarak ortaya kondu. İbrahim Peygamber zamanında sanki "hac" varmış düşüncesini vermek için ayetteki "lit taifine" yani 'kalebent, gemi tayfası' gibi ayrılınması imkansız fakat gönüllü hizmeti benimseme ifadelerini, "tavaf edecekler" diye değiştirmişlerdir.

Bakara-90'ı yazmıştık. Şimdi de Bakara 159'u ve Bakara-175,176 yı da hatırlayalım.
Bakara-159: "-Kitapta apaçık bildirdiklerimizden sonra kim ki o işaret ve hidayet vesilelerini gizlerse, işte Allah onlara lanet eder."

Bakara-175: "-İşte bunlar Allah Esma'sına imana karşılık dalâleti , mağfiret/bağışlanma yerine azabı satın almışlardır. Bunlar ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar!?"

Bakara-176: "-Bundan dolayı ki Allah ilmindeki hakkı, kitap olarak inzal etmiştir. Kitapta ihtilaf edenler, ayrılığa düşenler, bu gerçeğe karşı çıkanlar kesinlikle de o doğrulardan çok uzağa düşmüşlerdir."

Sıhhi durumum müsaade ettikçe devam edeceğim.

Saygılarımla.
Galip Yetkin

Konu galipyetkin tarafından (8. June 2021 Saat 09:14 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
bartsimpson (30. November 2013)
Alt 1. December 2013, 12:35 AM   #118
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Bazı dostlar Haccı, İbrahim Peygamber'e dayandırıyorlarsa da Bakara-125'ten itibaren bakıldığında böyle olmadığı fark edilir. Bilhassa Bakara-129 iyi tetkik edilmeli. Daha din tamamlanmamış ve bu nedenle de İbrahim Peygamber bunun için "Resul" göndermesini Allah'tan talep etmektedir.

Özür dilerim, bu bilgi yanlis. Ibrahim nebinin resûl talep etmesinin nedeni kendi döneminde dinin tamamlanmamis olmasi degil.

Dogrusu, Ibrahim nebi
rabbine
Ibrahim'in zürriyetinden Allah'a teslim olan bir millet (2:128)
ve onlara Allah'in ayetlerini okuyan bir resûl (2:129)
çikarmasini niyaz ediyor. Zürriyetinden yani gelecekte.

*

Yüce Allah'in
dinî hacci duyurma görevini
Ibrahim nebiye verdigi ise
Kur'ânî gerçektir.

Lütfen Hac 26, 27, 28, 29'a bakiniz.

________________________________

*Bakara

128: Rabbenâ vec’alnâ muslimeyni leke ve min zurriyyetinâ ummeten muslimeten leke
129: Rabbenâ veb’as fîhim resûlen minhum yetlû aleyhim âyâtike

Konu Hasan Akçay tarafından (1. December 2013 Saat 02:53 PM ) değiştirilmiştir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 1. December 2013, 07:46 AM   #119
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Özür dilerim, bu bilgi yanlış.

Hayır Sayın Akçay.

Bu bilgi de doğru.

"Yeryüzündeki denizler mürekkep, ağaçlar kaleme dönüşse" dahi, Kitab'ın içeriğinin/Allah'ın meramının tam olarak açıklanmasının olanaksızlığını yansıtan ilginç bir ifade.

Söylediğiniz doğrudur; ama benim söylediğim de doğrudur. Peygamberlik imtiyaz değil, sorumluluk ve "seçilme" dolayısı ile kişiseldir.

Peygamber soyundan gelmek, değil peygamberlik, seyitlik-mehdilik vs.. gibi imtiyaz da getirmez. Bakara-104'e gidişin basamaklarından bir ayet. Bu yönleri "Enfal Suresi" açıklamalarımda ifade etmiştim.

Sayın Hasan Akçay.

Tabiidir ki İbrahim peygamber de yeni düzeninin tanınmasını ister ki çoğalsınlar, ezilmesinler, yok olmasınlar, görev tamamlansın. Fakat asli görevi 'din'i esaslarına oturtmak, tayfaları elinde tutarak geliştirmek.
Kendisine daha anladığımız mânâda "hacc" görevi verilmemiştir

22-Hac:26 ayeti ve 2-Bakara:125 birbirlerini 'açan' ayetlerdir. Bakara-l25 için söylediğimi burada da tekrar edeceğim. Burada da geçen ifade aynı; "tavaf"tan değil "lit taifine vel kaimin"den bahsedilmektedir.

"Tavaf" ise 22-Hac:29 ve 2-Bakara.158'de "yettavvef" (tavaf) olarak geçer ve hitap Muhammed Peygamber'edir.
Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (1. December 2013 Saat 08:16 AM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 2. December 2013, 05:41 AM   #120
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Kafama takılan bir şey ve beni rahatsız eden bir husus var.

Şu:

Bakara 185
Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.

Biz ".... ramazan ayı/onda...." dendiği zaman takvime bağlanmış, içerisinde ay takvimine veya güneş takvimine göre kümelenmiş günleri anlıyoruz.

Fakat biliyoruz ki Arablar takvimi Peygamberimizin vefatından sonra, hicret başlangıç olmak üzere, ay hesabına göre kullanmaya başlamışlar. Takvimden evvel de bir olayı hatırlamak için de evvelki bir meşhur/maaruf/herkesçe bilinen bir başka bir olaya atıf yapmışlardır; ki meselâ "Bedir savaşı", "Fil olayı"... gibi

Bu ayetin inzal edildiği zamanda "Ramazan diye bir ay yoksa orucun zamanlaması nasıl ve neye göre plânlanacaktır.

Sayın Hasan Akçay, senelerdir "21 Temmuz'dan (Sayın Hasan Akçay'ın bir sonraki yazısı ve doğru ikazı ile Haziran olarak değiştirilip, anlaşılmalıdır) sonraki dolunaydan , kaybolmasına kadar geçecek zamanda" deyip durmakta fakat dünyanın elips şekli ve Arabistan'ın konumu, uydu veya uçaklarla dünyayı doğudan-batıya; kuzeyden-güneye turlayabilme imkânı göz önüne alındiğinda, hesabın "Allah hesabı" değil, "Hasan Akçay ve O'nun gibi düşünenlerin hesabı" olduğu anlaşılıyor. Çünkü bu beyefendilerin düşüncelerinde hep "ay" veya "güneş" hareketlerine göre hesap edilip de sınırlandırılmış bir zaman dilimi yer edinmiş. Takvim tanziminin esası budur; fakat:

Acaba "Ramazan" olarak önümüze sürülen şey başka bir şey olamaz mı? Başımıza gelecek bir olay, bir felaket veya bir belâ olamaz mı?.
,
"Ramazan ayı" diye sunulanın esasında "ay/belirli sayıdaki günler küme'si" olmadığı ve "şehr" ifadesi ile de sayı veya günlerinin, saatlerinin ve yıllarının sınırlanmadığı bilakis "eyyamen medudat" olduğu belirtiliyor ki bu ifadenin de bir veya iki elin parmakları sayısı kadar olduğu ifadesi ise uygun olmayıp Yahudiler'in kendi kafalarından uydurdukları "cehennemde kalma" müddetidir ki benim anlayışıma göre bu ifade yani "ramazan ayı" ifadesi, üzerine gitmek ile savaşılmayla alt edilebilecek ve sınırlandırılabilecek/miadlandırılabilecek/iddete bağlanabilecek bir olayı ifade ediyor.

Rahmeti üzerine almış olan ve "salatı ikame ve zekatı ita" diyen Allah aç kalın der mi? Bir de yanında "su da içmeyin" dedirtiyorlar.

Saygılarımla.
Galip Yetkin

Konu galipyetkin tarafından (21. February 2022 Saat 10:45 AM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
ortasında, oruç, yazın


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 07:14 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam