8. December 2016, 11:17 PM | #1 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2016
Mesajlar: 112
Tesekkür: 14
29 Mesajina 34 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 19 |
Yok Artık!
ATATÜRK der ki: Egemenlik Milletindir.
Bununla yönetimsel egemenliği kasteder. HUKUK der ki: Maliki olmadığın şeyi yönetemezsin. Yani; Ülkenin Mülkiyeti/Egemenliği Milletin Olduğu İÇİN (NEDEN)... Yönetimsel Egemenlik de Milletindir (SONUÇ)... Hukuk böyle der... AKLETMEK de, olgular arasında NEDEN-SONUÇ ilişkisini birbirine bağlamak ile mümkündür... Bu durumda ya bugünkü gibi maliki olmadığımız bir ülkenin yönetiminin bize ait olduğunu düşünerek kendimizi kandırırız. Ya da aklın ve hukukun dediğini yaparak ülkenin/toprak, su, orman ve hayvanların mülkiyetini milletçe alarak yönetimde de egemen oluruz. Seçim bizim... http://www.kurandini.net |
Anadolu Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | dost1 (10. December 2016) |
10. December 2016, 07:40 AM | #2 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2016
Mesajlar: 112
Tesekkür: 14
29 Mesajina 34 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 19 |
Atatürk'ün tespitleri Kur'an'a uygundur.
Ancak Kur'an Atatürk'ten 1300 yıl önce gelmiştir ve Kur'an'da Atatürk'ün tespitlerinden çok daha fazlası var. Kaynak Kur'an'dır... Mesele, yurtta Kur'an hükümlerini/hukuksal, sosyolojik ve ekonomik yasaları/hikmeti yerleştirme meselesidir... Akla ve bilime uygun yasalar ortaya konur. Bu yasaları kabul etmenin ya da etmemenin GEREKÇESİ (iman ya da başka bir şey) Allah ile kul arasındadır. Yani kişinin kendine yaptığı zulüm kendini bağlar ve Allah ile kendi arasındadır... Mücadele kişinin kendi dışındakilere yaptığı zulmü bitirme mücadelesidir. Bu zulüm herkese tesir eder ve herkesi bağlar. Onun için de mücadele, akla ve bilime uygun yasaları/hikmeti HAYATA GEÇİRENLER ve GEÇİRMEYENLER arasındadır. Yani Düzelticiler ve Bozguncular arasında... |
Anadolu Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | dost1 (10. December 2016) |
Bookmarks |
Etiketler |
artık, yok |
|
|