hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > HANİF MÜSLÜMANLIK > Kuran Merkezli ve Allah odaklı iman!

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 19. September 2008, 11:53 PM   #1
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart Iman; inandık demek midir?

Selamun Aleykum! Değerli Kardeşlerim!

İman; inandık demek midir? sorusunun anlaşılabilmesi için yapılmış bir çalışmayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Konumuzun iyi anlaşılması için mutlaka iman ve amel ilişkisine de değinmek gerekiyor. Bu konunun hakikatinin bilinmemesi nedeniyle toplumda amelsiz insanlardan geçilmez oldu.

Ameli olmadığı halde müslümanlığı kimse elden bırakmıyor. Bu konu herkes tarafından doğru, dürüst öğrenilmelidir ki, kimin gerçek kimin sahte müslüman olduğu anlaşılsın.

İman, Dil Bilimcilerine göre “Kesb/çalışma ve ihtiyar/özgür iradeyle seçim ile kalpte hasıl olan tasdik” demektir. Yani iman, kelime anlamı olarak “verilen haberi kabul ve itiraf ederek, haber sahibini yalanlamamak”tır.

Dini terim olarak ise iman, sadece tasdik olmayıp, “Hz. Peygamberin Allah tarafından getirdiği ve dinden olduğu zaruri ve kesin olarak bilinen haber ve hükümleri kendi irade ve ihtiyariyle tasdik ederek bunları kabul ve itiraf etmektir.”

Bizim üzerinde duracağımız nokta, bu tasdik, kabul ve itirafın nasıl olacağıdır.

Kalben kabul ve itiraf yeter mi?

Sadece dil ile kabul ve itiraf yeter mi?

Yoksa hem kalben hem de dil ile kabul ve itiraf mı gerekir?

Ya da bu ikisiyle birlikte pratikte de uygulamaları olması mı lazım?

Bu noktalarda geçmişte İslâm bilginleri arasında bir çok tartışmalar olmuş ve bu husus ile ilgili, bir çoğu ifrat ve tefrit ölçülerinde Kerrâmiye, Havâriç, Mu’tezile, Selef/Muhaddisün gibi mezhepler/ekoller ortaya çıkmıştır.

Bunlardan kimisi ameli olmayan bir müslümana çekinmeden kâfir demiş, (Halbuki amelinin olmamasının imansızlıktan başka bir sebebi olabilir.)

Kimisi de ameli olmayan bütün müslümanları cennetle müjdelemiştir. Böylece günahkarlığı cesaretlendirmiştir.

Bu geniş mevzu İlm-i Kelam kitaplarında duradursun. Biz iman-amel ilişkisini zoraki yorumlara tevessül etmeden, temel kaynağımız Kur’ân’dan görelim.

Konuyla ilgili Yüce Rabbimizin açık beyanlarına dikkat edelim:

Kur’ân’a baktığımızda Allahü Teâla, İman etmeyi mutlaka bir fiille beraber zikreder. Kur’ân’ın tanımladığı müminler aksiyon halindedirler.

Mü’minün suresi âyet 1-11:

“Kesinlikle, inananlar kurtulmuşlardır.
Onlar ki, namazlarında huşuludurlar,
Ve boş şeylerden yüz çevirirler,
Ve iffetlerini korurlar,
-Eşleri veya ellerinin sahip olduğu kölelere karşı ayrı, çünkü bundan dolayı kınanamazlar,
Oysa, bunun ötesine gitmek isteyenler, işte onlar, sınırları aşanlardır.-
Ve onlar, emanetlerine ve sözleşmelerine bağlılık gösterirler, ve namazlarını korurlar:
İşte onlar varislerdir,
Temelli kalacakları Firdevs cennetine varis olurlar.”

Allahü Teâla elli civarında âyette “İman edenler ve salih amel işleyenler” şeklinde bir ifadeyle iman ile sâlih ameli yani iman ile davranışı birbirine yapıştırmış, bir daha tefrik edilmeyecek bir şekilde birbirine bağlamıştır.

Bahsedilen iman ve sâlih amel aynı şey gibidir. Hatta o kadar ki mesela Mâide suresinin 44, 45, ve 47. âyetlerinde;
Allah’ın indirdiğiyle hükmetmeyenler. “kâfirler”, “zâlimler” ve “fâsıklar” olarak değerlendirilmiştir.

Devam edecek. Allah dilerse.
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 19. September 2008, 11:53 PM   #2
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Gerçek Müminlerin nitelikleri sayılırken de:


Enfal suresi âyet 2-4:

“Gerçekte inananlar, o kimselerdir ki, Allah anıldığında, kalpleri ürperir. Ve âyetleri onlara okunduğunda, bu, onların inançlarını artırır. Ve Rab’lerine güvenirler.
Onlar, namazı kılarlar ve kendilerine verdiklerimizden bağışlarlar,
İşte gerçek inananlar onlardır. Onlara Rab’leri katında mertebeler, bağışlama ve güzel bir pay vardır.”

Tevbe suresi âyet 111:

“Evet, Allah, İnananların canlarını ve mallarını Cennet karşılığında satın almıştır: Onlar, Allah yolunda savaşırlar; sonra öldürürler ve öldürülürler. Bu, Allah’ın Tevrat, İncil ve Kur’ân’daki gerçek bir sözüdür. Ve sözünü, Allah’tan daha çok tutan kim vardır? Öyleyse, yaptığınız alışverişle sevinin. Büyük başarı, işte budur!”

Saff suresi âyet 10,11:

“Ey inananlar! Sizi, can yakıcı bir cezadan kurtaracak, kazançlı bir alış-verişi göstereyim mi size?
Allah’a ve Elçi’sine inanacaksınız; Allah yolunda canlarınızla, mallarınızla savaşacaksınız; -bilseniz, bu, sizin için daha iyidir.-”

İbrahim suresi âyet 24, 25:

“Allah’ın Güzel Söz’e (imana) nasıl örnek verdiğini görmedin mi? O, kökü sağlam, dalları gökte, güzel bir ağaca benzer;
o, Rabb’inin izniyle, her an ürün verir. Allah, insanlar için örnekler vurur/verir. Belki ders alırlar.”

Ve Fürkan suresi âyet 63-77. âyetlerde nitelenen (Yeryüzünde kibirlenmeden yürümeyi, geceleri secde ve kıyam etmeyi; duada bulunmayı, malı harcarken savurgan ve cimri olmayıp orta bir yol tutmayı, haksız yere adam öldürmemeyi, zina etmemeyi, yalana tanıklık etmemeyi, boş lakırdıya kulak asmamayı, okunan âyetlere duyarlı olmayı ..) özellikleri de göz önüne alınız.


Bütün bu âyetler imanın amelden bağımsız, soyut bir şey olmadığının altını çizmektedir.

Allah yolunda mücadele, iyiliği emir, kötülükten nehy, namaz, oruç infak, tevbe vb. kulluk görevleri iman ile aynı kefede tartılmaktadır.

Allah insan için iki yol bulunduğunu bildirir. İman edenlerin Allah yolunda, etmeyenlerin ise Tağut yolunda mücadele vereceklerini açıklar. Müminlerle fâsıkları bir tutmayacağını bildiren Rabbimiz, imanı yüceltmiş ve kalplerimize hoş göstermiş küfür, fısk ve isyandan nefret ettirmiştir.

Bakara suresi âyet 214:
“Yoksa, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenin benzeri, sizin de başınıza gelmeden, Cennet’e gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı, onlara öylesine dokunmuş ve öylesine sarsılmışlardı ki, Rasül ve onunla birlikte inananlar, “Allah’ın yardımı ne zaman?” demişlerdi. Gözünüzü açın şüphesiz ki Allah’ın yardımı çok yakındır.”

Al-i Imran suresi âyet 142:
“Yoksa Allah, içinizden savaşanları ayırt etmeden ve sabredenleri ortaya çıkarmadan Cennet’e gireceğinizi mi sandınız.”

Tevbe suresi âyet 16:
“Allah, içinizden savaşanları, Allah’tan, Elçi’sinden ve inananlardan başka dost/yardımcı edinmeyenleri ortaya çıkarmadan bırakılacağınızı mı sandınız? Ve Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”

Yunus suresi âyet 62, 63:
“Uyanın! Allah’ın Yakınlarına kesinlikle kaygı yok onlar üzülmeyecekler de.
Onlar, inanan ve takvâlı davranan kimselerdir.”

A’raf suresi âyet 156:
“Ve bu dünyada da, öteki dünyada da bizim için bir iyilik yaz. Kuşkusuz biz sana tevbe etmiş olarak geldik. –Ve Allah buyurdu: Cezama dilediğim kimseyi çarpıtırım, rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır. Onu takvâlı olanlara, zekat verenlere, âyetlerimize inananlara yazacağım.”

Bakara suresi âyet 103:
“Evet, ve eğer inansalardı ve takvâlı olsalardı, Allah’tan bir ödül daha iyi olacaktı. Keşke bilselerdi!”

Maide suresi âyet 93:
“İnanan ve iyi işler yapanlara, tatmış olduklarından dolayı bir sorumluluk yoktur. Yeter ki takvâlı davransın, inansın, iyi işler yapsın, sonra takvâlı davranıp inansın ve sonra takvâlı davranıp iyilik yapsınlar. Ve Allah iyilik yapanları sever.”

Ankebut suresi âyet 1-7:
“Elif, Lâm, Mim.
İnsanlar, sınanmadan, yalnızca “inanıyoruz” demeleriyle bırakılacaklarını mı sanıyorlar?
Oysa biz, hiç kuşkusuz, bunlardan öncekileri de sınamıştık. Öyleyse Allah, elbette gerçeği söyleyenleri bilir ve hiç kuşkusuz yalancıları da bilir.
Yoksa kötülük yapanlar, bizden kaçabileceklerini mi sanıyorlar? Karar verdikleri şey, ne kötüdür!
Kim Allah’a kavuşmayı umuyorsa, evet, Allah’ın belirlediği zaman yoldadır. O duyandır, bilendir.
Ve kim savaşırsa, ancak kendisi için savaşır. Evet, Allah, gerçekten dünyalara karşı zengindir.
Ve inanan ve iyi işler yapanlara gelince, onların kötülüklerini, elbette sileceğiz ve onlara yaptıklarının daha güzeli ile karşılık vereceğiz.”

Hucurat suresi âyet 14-16:
“Bedeviler, “inandık” dediler. De ki: “İnanmadınız, ama ‘teslim olduk’ deyin; inanç henüz kalplerinize girmedi. Eğer Allah’a ve Elçisi’ne boyun eğerseniz, O, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez.” Gerçekten Allah, bağışlayıcıdır, merhametlidir!
İnananlar, ancak, Allah’a ve Elçisi’ne inanırlar, sonra da kuşku duymazlar; bunlarla birlikte, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla savaşmış kimselerdir. Doğru olanlar, işte bunlardır.
De ki: “Siz dininizi mi Allah’a öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerde olanları da, yerde olanları da bilir.” Ve Allah, her şeyi bilir!

Âyetleri gördünüz. İnsanlar, kesinlikle, “inandık” demekle kurtulamayacaklardır.

Çünkü iman aynı zamanda yaşamaktır. Yaşanmayacak bir kuru imanın bir anlamı ve önemi olmaz.

İslâm’dan başka bir din arayanların, buldukları dinlerinin kabul edilmeyeceğini hatırlatan Rabbimiz,
“Biz iman ettik” diyen bedevilerin imanlarını yüzlerine çarpmaktadır.

“Hayır siz henüz iman etmediniz, iman henüz kalplerinize yerleşmedi”

buyuruyor. Zira eğer ki siz gerçekte iman etmiş olsaydınız, Allah yolunda canınızla, malınızla mücadele edersiniz, ama siz “eslemna” diyebilirsiniz diyor.

Yani tabiri caizse, “kafa kağıdınızda Müslüman yazdırmanızda bir sakınca yok. Kimliğinizi tespit etme babından, Mecusi, Hıristiyan, Yahudi, Zerdüşt vs. bir toplumdan olmayıp, Medine’deki Müslüman toplumdan olduğunuzu söylüyorsunuz ki bu doğrudur. Ama size gerçek anlamda mümin denemez” buyuruyor, Rabbimiz.

Açıkça, bize, “ya bu deveyi güdersiniz ya da bu diyardan gidersiniz” deniliyor.


Ahzab suresi âyet 36:
“Allah ve Rasülü bir işte hüküm verdiklerinde, hiç bir mü’min erkeğe ve mümin kadına işlerine kendi isteklerine göre belirleme hakkı yoktur. Allah’a ve rasülüne isyan eden, açık bir sapıklığa batıp gitmiş demektir.


Kur’ân’ın üzerinde durduğu mesele, inandığımız doğruların hayatımızda uygulanmasıdır. İman ile ameli birbirinden ayırıp ayrı ayrı kategoride değerlendirmek Kur’ân’a göre uygun değildir.

Kur’ân bizden iş, davranış istiyor. İnandığımızı yaşamamızı istiyor. Mesela Kurân: “Mümin şuna denir” derken, şu şu işleri işleyenler ancak iman etmiş sayılır” demek istiyor.

Âyetlerde gördüğünüz gibi cennet salt inanmışlara değil, imanla birlikte salih amel işleyenlere; takvâ sahiplerine, sâlihlere, muhsinlere, ebrâra vadediliyor.

İnandığı halde (mazeretsiz) amel işlemeyen insanlar kâfir mi, değil mi tartışması yerine onların mümin olup olmadıklarının cevabı araştırılmalıdır.

Her ne kadar “amel imandan bir cüzdür” deyimi doğru değilse bile kesinlikle “amel imanın bir gereğidir, icabıdır, dışa vurumudur.”
KAynak:İşte Kur'an (Hakkı Yılmaz)

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 9. October 2008, 12:17 AM   #3
msp1955
Banned
 
Üyelik tarihi: Oct 2008
Mesajlar: 27
Tesekkür: 1
2 Mesajina 2 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
msp1955 is on a distinguished road
Standart

Ne güzel şeyler yazmışsın.
İman sadece inandım demek değildir.
1-Dil
2-Kalp
3-Fiil,yani icraat birleşmelidir.Biri eksikse iman olmaz.
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.

__________
Alıntı:
dost1 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Gerçek Müminlerin nitelikleri sayılırken de:


Enfal suresi âyet 2-4:

“Gerçekte inananlar, o kimselerdir ki, Allah anıldığında, kalpleri ürperir. Ve âyetleri onlara okunduğunda, bu, onların inançlarını artırır. Ve Rab’lerine güvenirler.
Onlar, namazı kılarlar ve kendilerine verdiklerimizden bağışlarlar,
İşte gerçek inananlar onlardır. Onlara Rab’leri katında mertebeler, bağışlama ve güzel bir pay vardır.”

Tevbe suresi âyet 111:

“Evet, Allah, İnananların canlarını ve mallarını Cennet karşılığında satın almıştır: Onlar, Allah yolunda savaşırlar; sonra öldürürler ve öldürülürler. Bu, Allah’ın Tevrat, İncil ve Kur’ân’daki gerçek bir sözüdür. Ve sözünü, Allah’tan daha çok tutan kim vardır? Öyleyse, yaptığınız alışverişle sevinin. Büyük başarı, işte budur!”

Saff suresi âyet 10,11:

“Ey inananlar! Sizi, can yakıcı bir cezadan kurtaracak, kazançlı bir alış-verişi göstereyim mi size?
Allah’a ve Elçi’sine inanacaksınız; Allah yolunda canlarınızla, mallarınızla savaşacaksınız; -bilseniz, bu, sizin için daha iyidir.-”

İbrahim suresi âyet 24, 25:

“Allah’ın Güzel Söz’e (imana) nasıl örnek verdiğini görmedin mi? O, kökü sağlam, dalları gökte, güzel bir ağaca benzer;
o, Rabb’inin izniyle, her an ürün verir. Allah, insanlar için örnekler vurur/verir. Belki ders alırlar.”

Ve Fürkan suresi âyet 63-77. âyetlerde nitelenen (Yeryüzünde kibirlenmeden yürümeyi, geceleri secde ve kıyam etmeyi; duada bulunmayı, malı harcarken savurgan ve cimri olmayıp orta bir yol tutmayı, haksız yere adam öldürmemeyi, zina etmemeyi, yalana tanıklık etmemeyi, boş lakırdıya kulak asmamayı, okunan âyetlere duyarlı olmayı ..) özellikleri de göz önüne alınız.


Bütün bu âyetler imanın amelden bağımsız, soyut bir şey olmadığının altını çizmektedir.

Allah yolunda mücadele, iyiliği emir, kötülükten nehy, namaz, oruç infak, tevbe vb. kulluk görevleri iman ile aynı kefede tartılmaktadır.

Allah insan için iki yol bulunduğunu bildirir. İman edenlerin Allah yolunda, etmeyenlerin ise Tağut yolunda mücadele vereceklerini açıklar. Müminlerle fâsıkları bir tutmayacağını bildiren Rabbimiz, imanı yüceltmiş ve kalplerimize hoş göstermiş küfür, fısk ve isyandan nefret ettirmiştir.

Bakara suresi âyet 214:
“Yoksa, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenin benzeri, sizin de başınıza gelmeden, Cennet’e gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı, onlara öylesine dokunmuş ve öylesine sarsılmışlardı ki, Rasül ve onunla birlikte inananlar, “Allah’ın yardımı ne zaman?” demişlerdi. Gözünüzü açın şüphesiz ki Allah’ın yardımı çok yakındır.”

Al-i Imran suresi âyet 142:
“Yoksa Allah, içinizden savaşanları ayırt etmeden ve sabredenleri ortaya çıkarmadan Cennet’e gireceğinizi mi sandınız.”

Tevbe suresi âyet 16:
“Allah, içinizden savaşanları, Allah’tan, Elçi’sinden ve inananlardan başka dost/yardımcı edinmeyenleri ortaya çıkarmadan bırakılacağınızı mı sandınız? Ve Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”

Yunus suresi âyet 62, 63:
“Uyanın! Allah’ın Yakınlarına kesinlikle kaygı yok onlar üzülmeyecekler de.
Onlar, inanan ve takvâlı davranan kimselerdir.”

A’raf suresi âyet 156:
“Ve bu dünyada da, öteki dünyada da bizim için bir iyilik yaz. Kuşkusuz biz sana tevbe etmiş olarak geldik. –Ve Allah buyurdu: Cezama dilediğim kimseyi çarpıtırım, rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır. Onu takvâlı olanlara, zekat verenlere, âyetlerimize inananlara yazacağım.”

Bakara suresi âyet 103:
“Evet, ve eğer inansalardı ve takvâlı olsalardı, Allah’tan bir ödül daha iyi olacaktı. Keşke bilselerdi!”

Maide suresi âyet 93:
“İnanan ve iyi işler yapanlara, tatmış olduklarından dolayı bir sorumluluk yoktur. Yeter ki takvâlı davransın, inansın, iyi işler yapsın, sonra takvâlı davranıp inansın ve sonra takvâlı davranıp iyilik yapsınlar. Ve Allah iyilik yapanları sever.”

Ankebut suresi âyet 1-7:
“Elif, Lâm, Mim.
İnsanlar, sınanmadan, yalnızca “inanıyoruz” demeleriyle bırakılacaklarını mı sanıyorlar?
Oysa biz, hiç kuşkusuz, bunlardan öncekileri de sınamıştık. Öyleyse Allah, elbette gerçeği söyleyenleri bilir ve hiç kuşkusuz yalancıları da bilir.
Yoksa kötülük yapanlar, bizden kaçabileceklerini mi sanıyorlar? Karar verdikleri şey, ne kötüdür!
Kim Allah’a kavuşmayı umuyorsa, evet, Allah’ın belirlediği zaman yoldadır. O duyandır, bilendir.
Ve kim savaşırsa, ancak kendisi için savaşır. Evet, Allah, gerçekten dünyalara karşı zengindir.
Ve inanan ve iyi işler yapanlara gelince, onların kötülüklerini, elbette sileceğiz ve onlara yaptıklarının daha güzeli ile karşılık vereceğiz.”

Hucurat suresi âyet 14-16:
“Bedeviler, “inandık” dediler. De ki: “İnanmadınız, ama ‘teslim olduk’ deyin; inanç henüz kalplerinize girmedi. Eğer Allah’a ve Elçisi’ne boyun eğerseniz, O, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez.” Gerçekten Allah, bağışlayıcıdır, merhametlidir!
İnananlar, ancak, Allah’a ve Elçisi’ne inanırlar, sonra da kuşku duymazlar; bunlarla birlikte, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla savaşmış kimselerdir. Doğru olanlar, işte bunlardır.
De ki: “Siz dininizi mi Allah’a öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerde olanları da, yerde olanları da bilir.” Ve Allah, her şeyi bilir!

Âyetleri gördünüz. İnsanlar, kesinlikle, “inandık” demekle kurtulamayacaklardır.

Çünkü iman aynı zamanda yaşamaktır. Yaşanmayacak bir kuru imanın bir anlamı ve önemi olmaz.

İslâm’dan başka bir din arayanların, buldukları dinlerinin kabul edilmeyeceğini hatırlatan Rabbimiz,
“Biz iman ettik” diyen bedevilerin imanlarını yüzlerine çarpmaktadır.

“Hayır siz henüz iman etmediniz, iman henüz kalplerinize yerleşmedi”

buyuruyor. Zira eğer ki siz gerçekte iman etmiş olsaydınız, Allah yolunda canınızla, malınızla mücadele edersiniz, ama siz “eslemna” diyebilirsiniz diyor.

Yani tabiri caizse, “kafa kağıdınızda Müslüman yazdırmanızda bir sakınca yok. Kimliğinizi tespit etme babından, Mecusi, Hıristiyan, Yahudi, Zerdüşt vs. bir toplumdan olmayıp, Medine’deki Müslüman toplumdan olduğunuzu söylüyorsunuz ki bu doğrudur. Ama size gerçek anlamda mümin denemez” buyuruyor, Rabbimiz.

Açıkça, bize, “ya bu deveyi güdersiniz ya da bu diyardan gidersiniz” deniliyor.


Ahzab suresi âyet 36:
“Allah ve Rasülü bir işte hüküm verdiklerinde, hiç bir mü’min erkeğe ve mümin kadına işlerine kendi isteklerine göre belirleme hakkı yoktur. Allah’a ve rasülüne isyan eden, açık bir sapıklığa batıp gitmiş demektir.


Kur’ân’ın üzerinde durduğu mesele, inandığımız doğruların hayatımızda uygulanmasıdır. İman ile ameli birbirinden ayırıp ayrı ayrı kategoride değerlendirmek Kur’ân’a göre uygun değildir.

Kur’ân bizden iş, davranış istiyor. İnandığımızı yaşamamızı istiyor. Mesela Kurân: “Mümin şuna denir” derken, şu şu işleri işleyenler ancak iman etmiş sayılır” demek istiyor.

Âyetlerde gördüğünüz gibi cennet salt inanmışlara değil, imanla birlikte salih amel işleyenlere; takvâ sahiplerine, sâlihlere, muhsinlere, ebrâra vadediliyor.

İnandığı halde (mazeretsiz) amel işlemeyen insanlar kâfir mi, değil mi tartışması yerine onların mümin olup olmadıklarının cevabı araştırılmalıdır.

Her ne kadar “amel imandan bir cüzdür” deyimi doğru değilse bile kesinlikle “amel imanın bir gereğidir, icabıdır, dışa vurumudur.”
KAynak:İşte Kur'an (Hakkı Yılmaz)

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
İman sadece inandım demek değildir.
1-Dil
2-Kalp
3-Fiil,yani icraat birleşmelidir.Biri eksikse iman olmaz.
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.[/
msp1955 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 9. October 2008, 05:21 AM   #4
ÖmerFurkan
Site Yöneticisi
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 450
Tesekkür: 33
85 Mesajina 163 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
ÖmerFurkan will become famous soon enoughÖmerFurkan will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
msp1955 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ne güzel şeyler yazmışsın.
İman sadece inandım demek değildir.
1-Dil
2-Kalp
3-Fiil,yani icraat birleşmelidir.Biri eksikse iman olmaz.
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
__________

İman sadece inandım demek değildir.
1-Dil
2-Kalp
3-Fiil,yani icraat birleşmelidir.Biri eksikse iman olmaz.
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.[/

önce selam demeyi öğrenin foruma böyle bir başlangıç yapsanız çok daha iyi olurdu.Kuran okumadığınız belli olduğu için sizinle bu forumda asla tartışmaya girilmeyecektir.Sizin bildiğiniz doğru ise bildiğiniz yolda devam edin.İnsanlara ders vermeyin.Alıntı yaptığınız ve eleştirdiğiniz dost1 45 yıllık Kuran okuyucu ve uygulayıcısı önce sorun siz kimsiniz bilginiz nedir diye..Lütfen yazdığım hususlara dikkat edin.Selamla hoşgeldiniz.
ÖmerFurkan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12. January 2009, 09:59 AM   #5
hasyetullah
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2009
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 77
Tesekkür: 13
24 Mesajina 33 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
hasyetullah will become famous soon enoughhasyetullah will become famous soon enough
Standart

kardeşim bu msp1955 in banının açılmasını rica ediyorum resulün tebliği 23 sene boyunca durmadan devam etmiş ne ezalar görmüş ne sıkıntılar çekmiş üzerine hayvan pisliği atılmış ebter denilmiş mecnun denilmiş şair kahin denilmiş ama o bu durum karşısında tebliğ ilkesinde yılmamış Allahın desteiği ile ölene denk islamı anlatmıştır bu kardeşimizi bu forumda yazar halde göremezmiyiz

ayette der ki

28/77: ... Allah'ın sana güzel davrandığı gibi, sen de gü zel davran...
16/90: ... Allah, iyi ve güzel davranmayı...emreder...

o kadar günahkarız ki bazı günahlarımız bile bile işlediklerimiz ki o günahlar küfürdür nankörlükdür ama buna rağmen bie gene güzel davranıyor Allah ve bizden sana güzel davrandığım gibi sende güzel davran diyor bize düşen ayeti anlamak fiile geçirmektir

41/34: Güzellikle çirkinlik, iyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel tavırla sav. O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sımsıcak bir dost gibi oluvermiştir.
11/114: ... Güzellikler çirkinlikleri silip süpürür. İşte bu Allah'ı ananlara bir öğüttür.

peygamberde bizim gibi inancına inanmayanlara ban atsaydı sanırsam müslüman kalmazdı bu sözümün doğruluğu ayetlede sabittir

Allah'tan bir rahmet sayesindedir ki, sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba-saba, katı yürekli olsaydın senin çevrenden kesinlikle dağılır giderlerdi. O halde bağışla onları, af dile onlar için; iş ve yönetim konusunda da onlarla şûraya git. Bir kez azmettin mi de artık Allah'a güvenip dayan. Allah, tevekkül edenleri sever. (ÂLİ IMRÂN suresi 159. ayet)


msp1955 kardeşim sende lütfen kelimelerin seçici ol yaw yazın her zaman lekim diniküm veliye din üzerine olsun herkesin inancı kendinedir onun kafirliğinde bunun müşrikliğinden sana sual yok o zaman neden kafir müşrik gibi sözleri öne atıp vahiy ışığında yürümekden kendimizi alıkoyuyoruz

selam ve esenlik ile kalınız

istermisin msp1955 banı kaldırılsın bana atılsın
hasyetullah isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12. January 2009, 10:08 AM   #6
hasyetullah
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2009
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 77
Tesekkür: 13
24 Mesajina 33 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
hasyetullah will become famous soon enoughhasyetullah will become famous soon enough
Standart

sevgili hocam Allah razı olsun çok güzel bir konuya değinmişsiniz

bu inançda takva olmazsa olmazdır dostlar

Yunus suresi âyet 62, 63:
“Uyanın! Allah’ın Yakınlarına kesinlikle kaygı yok onlar üzülmeyecekler de.
Onlar, inanan ve takvâlı davranan kimselerdir.”

A’raf suresi âyet 156:
“Ve bu dünyada da, öteki dünyada da bizim için bir iyilik yaz. Kuşkusuz biz sana tevbe etmiş olarak geldik. –Ve Allah buyurdu: Cezama dilediğim kimseyi çarpıtırım, rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır. Onu takvâlı olanlara, zekat verenlere, âyetlerimize inananlara yazacağım.”

Bakara suresi âyet 103:
“Evet, ve eğer inansalardı ve takvâlı olsalardı, Allah’tan bir ödül daha iyi olacaktı. Keşke bilselerdi!”

Maide suresi âyet 93:
“İnanan ve iyi işler yapanlara, tatmış olduklarından dolayı bir sorumluluk yoktur. Yeter ki takvâlı davransın, inansın, iyi işler yapsın, sonra takvâlı davranıp inansın ve sonra takvâlı davranıp iyilik yapsınlar. Ve Allah iyilik yapanları sever.”

yeterki takvalı davransın inansın iyi işler kelimesinin orjinali salihat işlemektir salihat işlemek ise ıslah kökünden türemiş olup bozuk olan bir şeyi düzeltmektir mesela namaz kılmayan birine namazı anlatarak onu kılar hale getirmke salihat işlemektir sadaka vermeyene sadakanın güzelliklerini anlatarak sadaka verir hale getirmek kuranın arapçasını meali beraberiyle okuyup mesajı anlamayan ve hayata geçirmeyen brini kuran okuyan anlayan ve anladığını hayata tatbike den biri haline getirmeyi Allahu teala salihat demiştir bu kişilere muslih demiştir kuranda

inançda tek başına yeterli değil inanırken inancıın seni takvaya çıkarıp çıkarmadığınıda gözetlemelisin ne mutlu seni çıkarıyorsa
hasyetullah isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12. January 2009, 10:08 AM   #7
ÖmerFurkan
Site Yöneticisi
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 450
Tesekkür: 33
85 Mesajina 163 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
ÖmerFurkan will become famous soon enoughÖmerFurkan will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
hasyetullah Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
kardeşim bu msp1955 in banının açılmasını rica ediyorum resulün tebliği 23 sene boyunca durmadan devam etmiş ne ezalar görmüş ne sıkıntılar çekmiş üzerine hayvan pisliği atılmış ebter denilmiş mecnun denilmiş şair kahin denilmiş ama o bu durum karşısında tebliğ ilkesinde yılmamış Allahın desteiği ile ölene denk islamı anlatmıştır bu kardeşimizi bu forumda yazar halde göremezmiyiz

ayette der ki

28/77: ... Allah'ın sana güzel davrandığı gibi, sen de gü zel davran...
16/90: ... Allah, iyi ve güzel davranmayı...emreder...

o kadar günahkarız ki bazı günahlarımız bile bile işlediklerimiz ki o günahlar küfürdür nankörlükdür ama buna rağmen bie gene güzel davranıyor Allah ve bizden sana güzel davrandığım gibi sende güzel davran diyor bize düşen ayeti anlamak fiile geçirmektir

41/34: Güzellikle çirkinlik, iyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel tavırla sav. O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sımsıcak bir dost gibi oluvermiştir.
11/114: ... Güzellikler çirkinlikleri silip süpürür. İşte bu Allah'ı ananlara bir öğüttür.

peygamberde bizim gibi inancına inanmayanlara ban atsaydı sanırsam müslüman kalmazdı bu sözümün doğruluğu ayetlede sabittir

Allah'tan bir rahmet sayesindedir ki, sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba-saba, katı yürekli olsaydın senin çevrenden kesinlikle dağılır giderlerdi. O halde bağışla onları, af dile onlar için; iş ve yönetim konusunda da onlarla şûraya git. Bir kez azmettin mi de artık Allah'a güvenip dayan. Allah, tevekkül edenleri sever. (ÂLİ IMRÂN suresi 159. ayet)


msp1955 kardeşim sende lütfen kelimelerin seçici ol yaw yazın her zaman lekim diniküm veliye din üzerine olsun herkesin inancı kendinedir onun kafirliğinde bunun müşrikliğinden sana sual yok o zaman neden kafir müşrik gibi sözleri öne atıp vahiy ışığında yürümekden kendimizi alıkoyuyoruz

selam ve esenlik ile kalınız

istermisin msp1955 banı kaldırılsın bana atılsın


msp çok zorladı sevgili dostum .. siz rahat olun...3 kez banı açılıp kapatıldı değişen bir şey yok...saygılar
ÖmerFurkan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 13. January 2009, 11:46 AM   #8
Toslunba
Uzman Üye
 
Toslunba - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 217
Tesekkür: 90
69 Mesajina 159 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
Toslunba is on a distinguished road
Standart

Değerli haşyetullah... Yaşadığımız ülkenin kuralları vardır.Üzerine bindiğimiz dalı kesmeye yönelik davranışlar hoş karşılanamaz.Toplumumuzda bozgunculuğa ve fitne yayılmasına göz yumamayız.Msp ye gerekli uyarıları fazlaca yaptık fakat o bir türlü dinlemek istemedi ve bizim yaşadığımız ülkenin devletin kanunlarına gösterdiğimiz titizlikten dolayı islamla alakasız olduğumuz görüşünü dayattı,üstelik hiçbir görüşüne hiçbir delil getiremeden sloganlar üzerinden yaptı.Bozgunculuğa ve fitneye geçit vermenin adı ne demokrasidir nede İslami bir tutumdur.Biz söyleriz alan alır,heryerde düşük meblalara Kuranı Kerim satılırken,ülkenin dört bir tarafı ilahiyat fakülteleri ile dolu iken,devletin bütçesinin en büyük payı Diyanete aitken kendisi dışında kimseyi islam üzere görmeyen Kurandan bir haber bir vatandaş kendi görüşlerini yada putlarının görüşlerini islam diye yutturmaya kalkıyorsa bize ondan delil istemek düşer.Delil getiremiyorsa bilirizki bozguncudur.Amaç kafaları bulandırmasına müsade etmemek değildir.Zaten bir Hanifi etkileyecek görüş derinliği ve bilgiden yoksundur.Amaç forum kirliliğini engellemek ve duruşumuzu herkeze belli etmektir.

Sayın Dost1 hocamın güzide görüşlerine beni çok etkileyen bir ayetide eklemek isterim..

Enam
(158) Onlar ancak kendilerine meleklerin gelmesini veya Rabbi'nin gelmesini ya da Rabbinin bazı âyetlerinin gelmesini mi gözlüyorlar? Rabbi'nin âyetlerinden bazısı geldiği gün, daha önce iman etmemiş veya imanında bir hayır kazanmamış olan bir kimseye imanı fayda vermez. De ki: "Siz bekleyin. Şüphesiz biz de bekliyoruz."
Toslunba isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 16. February 2009, 12:12 PM   #9
cerezci
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 20
Tesekkür: 0
2 Mesajina 4 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
cerezci will become famous soon enoughcerezci will become famous soon enough
Standart

polemiklere gerek yok .iman eden salih amel işleyen diyor kuran .allahın kanunları tek kanatlı kuş misali değildir.bu din kemale erdirilmiş bir dindir. her örnekten bir örnek verdik hiçbir eksik bırakmadık der.selametle
cerezci isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
demek, iman, inandık, midir


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:13 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam