hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > HANİF MÜSLÜMANLIK > Kuran Merkezli ve Allah odaklı iman!

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 16. February 2009, 11:17 AM   #1
cerezci
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 20
Tesekkür: 0
2 Mesajina 4 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
cerezci will become famous soon enoughcerezci will become famous soon enough
Standart beşer anlamıyla hz.isa ölüleri diriltemez

İslam toplumlarında yanlış algılanan ve yanlış anlaşılan olaylardan birisi de hazreti İsa peygamberin ölüleri diriltme ile ilgili olayıdır. Onunla ilgili ayeti buraya naklederek, konu ve kuran bütünlüğü içerisinde akıla ilme ve pratik olan hayata ters düşmeden yorumlamaya çalışalım.
5/110- Allah şöyle diyecek: "Ey Meryem oğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun. Sana Kitap’ı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğrettim. İznimle çamurdan kuş biçiminde (bir şeyi) oluşturuyordun da (yine) iznimle ona üfürdüğünde bir kuş oluveriyordu. Doğuştan kör olanı, alacalıyı iznimle iyileştiriyordun, (yine) Benim iznimle ölüleri (hayata) çıkarıyordun. İsrail oğulları’na apaçık belgelerle geldiğinde onlardan inkara sapanlar, "Şüphesiz bu apaçık bir sihirdir" demişlerdi (de) İsrail oğulları’nı senden geri püskürtmüştüm."
Daha önce kitab’ımda kuranın anlaşılması için bazı bilgilerin bilinmesi gerekir demiştim. Allah peygamber olanların diğer insanlardan farkı. Ayette de geçtiği gibi kutsal ruh ile desteklenmesidir. Yani yanlış yaptıkları zaman düzeltilmesi vahiy edilmesi idi. Onların gelenek ve örflerde anlatıldığı gibi olağan üstü harikulade bir mucize göstermeleri diye bir olay yoktur. Eğer öyle olmuş olsaydı, peygamberler , Allah’tan gelen dini toplumlara anlattıkları zaman. Öldürülmez veya yurtlarından sürülmezlerdi. Mucize göstererek kendisine karşı çıkanların işlerini bitiriverirlerdi. Maalesef öyle olmamış peygamberler. Bulunmuş oldukları toplumlarda. Çile çekmişler.dövülmüşler Sürülmüşler, bazen de öldürülmüşlerdir.
İşte kurandaki Ayetlerin kastettikleri manaları anlayabilmek için, devamlı üzerine basa basa vurgulayarak, ve altını kalın çizgilerle çizerek önemini ısrarla belirtmek istiyorum. Kuran kendi içerisinde çelişmeyen bir kitaptır. Kuranın içerisinde geçen bir ayet kesinlikle kuranda geçen başka ayetlerle çelişmez. Eğer kuranda gerçekten Allah’tan başka ölüleri dirilten birisi olmadığına dair veya ölen dünyaya tekrar geri gelmeyeceğine dair başka bir ayet varsa, buradaki hazreti İsa peygamberin dirilttiği başka manada olan bir ölüdür..
21/95- Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkansız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler.”
Ayete baktığımız zaman ölen yani hayati fonksiyonlarını yitirmiş olan birisinin , dünya hayatına tekrar dönemeyeceğini belirtmektedir. Başta ilk olarak vermiş olduğumuz ayet örneğinde de hazreti İsa peygamberin ölüleri Allah’ın izniyle diriltiyordu ayeti ile çelişmektedir. Eğer hz. İsa peygamberin dirilttiği ölü. O ise . kuranda o zaman çelişki yoktur ayeti ile çelişmektedir.
39/28- Çarpıklığı olmayan Arapça bir Kuran'dır (bu). Umulur ki sakınırlar.
İşte kuranda maide .110 da geçen ölüleri hz. İsa nasıl diriltiyordu.? Bu Ayetin kastettiği manayı kuranla, akıl ile ve pratik hayatla uyuşup uyuşmadığını sorgulamak gerekmektedir. Kuranda geçen kelimeler genelde çift anlamda kullanılmıştır.İşte bu anlayışı yakalayabilirsek, ayetin kastettiği manayı da çözmüş olacağız inşallah.
Ölü kelimesini kuran iki anlamda kullanmıştır. Birincisi vahiylere karşı duyarsız olanlara ölü demektedir. İkincisi ise hayati fonksiyonlarını yitirmiş olanlara ölü kelimesi kullanmaktadır. Şimdi önce kuranda geçen mecazi anlamdaki ölülerin diriltilmesine Ayetlerden örnekler vermeye çalışalım
2/.260- Hani İbrahim: "Rabbim, bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster" demişti. (Allah ona "İnanmıyor musun?" deyince, "Hayır (inandım), ancak kalbimin tatmin olması için" dedi. "Öyleyse, dört kuş tut. Onları kendine alıştır, sonra onları (parçalayıp) her bir parçasını bir dağın üzerine bırak, sonra da onları çağır. Sana koşarak gelirler. Bil ki, şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir."
Buradaki Ölü hz. İbrahim peygamberin dirilttiği,gerçek anlamdaki ölüler değil yine mecazi anlamdaki dirilttiği ölülerdir. Yunus balıklarına mayın arattırılması, köpeklerin depremlerde insan cesedi, aramaları, polis teşkilatlarının köpekleri eroin esrar arama alanında kullanması, güvercinlere mektup taşıttırılması ve daha akıla gelmedik çok örnekler verebiliriz. İşte Zamanımız da, duyarsız olan hayvanların eğitilerek, duyarlı hale getirilmesi ölüleri diriltme anlamında kullanılmıştır. Yine bir örnek daha verelim.
6/122- Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve insanlar içinde yürümesi için kendisine bir nur verdiğimiz kimsenin durumu, karanlıklarda kalıp oradan bir çıkış bulamayanın durumu gibi midir? İşte, kafirlere yapmakta oldukları böyle 'süslü ve çekici' gösterilmiştir. Buradaki ölü Duyarlılığı olmayan fakat peygamber veya elçilerin , onlara vahiyleri anlatmasıyla duyarlı hale gelmesi anlamındaki ölüdür.
İşte bu Ayette de ölü ifadesi mecazi anlamda kullanılmıştır eğer gerçek anlamında kullanılmış olsaydı Dünya hayatında ölenlere tekrar dirilmenin olmayacağı ile ilgili ayete ters düşerdi. Şimdi gerçek anlamında anlatılan ölülerle ilgili kurandan örnekler vermeye çalışalım.
6/93- Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya kendisine hiçbir şey vahiy olunmamışken “Bana da vahiy geldi" diyen ve "Allah'ın indirdiğinin bir benzerini de ben indireceğim" diyenden daha zalim kimdir? Sen bu zalimleri, ölümün 'şiddetli sarsıntıları' sırasında meleklerin ellerini uzatarak onlara: "Canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın, bugün Allah'a karşı haksız olanı söylediğiniz ve O'nun ayetlerinden büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla alçaltıcı bir azapla karşılık göreceksiniz" (dediklerinde) bir görsen...
Burada meleklerin ellerini uzatarak , canlarınızı çıkarın ifadesi, onların gerçek anlamındaki ölüş anını fotoğraflamaktadır. Bir başka ayet örneği verelim.
4/159- Andolsun, Kitap Ehlinden, ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü, o da onların aleyhine şahit olacaktır. “
işte bu ayeti kerimede de hayati fonksiyonlarını yitirme anlamındaki ölümden bahsetmektedir.
Burada Konumuz dışında ama , yanlış algılanan ve yanlış anlaşılan bir meseleyi izah etmek istiyorum. Kuranı kerim kitap ehli diye genelde Yahudi ve Hıristiyanlardan bahsetmektedir. Hazreti İsa peygamberi öldürdüler. Ona böylece zulmettiler. Ama Hazreti İsa peygamber Allah’ın Kulu ve resulü idi. O bir elçi idi o sadece kendisine verilmiş olan tebliğ emanetini yerine getiriyordu. Kabul etmeleri için onlara zorlama ve baskı yapmıyordu. Onların öldürmeleri af edilmez bir davranıştı. İşte Her insan ölüm anında yapmış oldukları iyi veya kötü davranışlar gözlerinin önüne gelecek. Ve gidecek oldukları yeri o anda göreceklerdir. Hazreti İsa’nın Anlatmış olduklarını orada gerçek olarak gördüklerinde her iman etmeyen orada. İman edecek yani hazreti İsa peygamberin dinine girecek ama , o bir şey değiştirmeyecek Çünkü Ölüm anındaki değişme ve tövbe bir şey ifade etmeyecek.
4/18- Tövbe; ne, kötülükleri yapıp-edip de onlardan birine ölüm çatınca: "Ben şimdi gerçekten tövbe ettim" diyenler, ne de kafir olarak ölenler için değil. Böyleler için acı bir azap hazırlamışızdır.
Bir de firavun ile ilgili 10/90- Biz, İsrail oğulları’nı denizden geçirdik; Firavun ve askerleri azgınlıkla ve düşmanlıkla peşlerine düştü. Sular onu boğacak düzeye erişince (Firavun): "İsrail oğulları’nın kendisine inandığı (İlah'tan) başka İlah olmadığına inandım ve ben de Müslümanlardanım" dedi.
Dünyada azgınlaşmış ve kibirlenen ve gururlanan müstekbirlerin hepsi, ölüm anında artık kendilerinin ne olduğunun farkına vararak kendilerini ve kainatı yaratan Allah’a boyun eğmektedirler. Bazı Mezheplerin söylediği gibi son nefesi kelimeyi tevhit olması onu cennete götürmüyor. O yaşamış olduğu hayatta ölüm gelmeden kendileri iman eden ve kendilerini düzeltenler ancak kurtuluştadır. Ya kişi iman ettim dediği zaman imanla Salih amelini birleştirecek. Ya da iman ettim dediği zaman imanını , hayra dönüştürecek bir fırsat bulamadan ölürse o yine kurtuluşa erecektir.tabi ki onun samimi olup olmadığını Allah bilecektir.
6/158- Onlar, kendilerine meleklerin gelmesini mi, ya da Rabbinin gelmesini mi veya Rabbinin bazı ayetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin ayetlerinden bazılarının geleceği gün, daha önce iman etmemişse veya imanıyla bir hayır kazanmamışsa hiç kimseye imanı yarar sağlamaz. De ki: "Bekleyin, Biz de şüphesiz beklemekteyiz."
10/98- Ama (azap geldiği sırada) iman edip imanı kendisine yarar sağlamış -Yunus kavminin dışında- bir ülke olsaydı ya! Onlar iman ettikleri zaman dünya hayatında onlardan aşağılatıcı azabı kaldırdık ve onları belli bir zamana kadar yararlandırdık.
16/106- Kim imanından sonra Allah'a (karşı) inkara sapıp da, -kalbi imanla tatmin bulmuş olduğu halde baskı altında zorlanan hariç- inkara göğüs açarsa, işte onların üstünde Allah'tan bir gazap vardır ve büyük azap onlarındır.
Demek ki Ben müslümanım demek , veya ben iman ettim demek imanla hayatı bütünleştirmeden bir anlam taşımıyor ancak iman etmekle beraber, Allah’ın yasaklamış olduğu bütün şeylerden kaçınmak ve serbest bıraktığı bütün şeylerden de yapmaktır. Burada da bunu saptamış olduk.
Kuran kelimeleri kullanırken, hiçbir kelimeyi hiçbir kelimenin yerine kullanmamıştır. Kuranda geçen her kelime bir yer işgal etmektedir. Ama başka bir ayette, o konu ile materyalleri oluştururken, kendi anlamını bozmadan oraya yerleştirilmiştir.
Ölüyü dirilten Ancak Allah’tır.30/19- O ölüden diriyi çıkarır ve diriden ölüyü çıkarır, ölümünden sonra da yeri diriltir. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız.
Gerçekten kuranı anlamak büyük emek ve gayret ister. Hazreti İsa peygamberin Ölüyü Diriltme olayı ayette geçiyor ya Allah ona bir mucize verdiği anlayışına kapılıp öyle dirildiği anlayışındadırlar. İşte burada Allah peygamberlere böyle ölüleri diriltme olarak mucize vermiş mi.? Bu sorgulanması gerekmektedir.Allah Eğer ölüleri diriltiyorsa, bunu Allah’ın Yarattıkları varlıklardan birisi de diriltiyorsa o zaman Allah’ın yaratma ve diriltme hukuku bir başkası tarafından paylaşılmış olur. Allah’a verilen saygı sevgi ve ihtiram bir başka birileriyle paylaşılmaya doğru gider ki bu tevhidi zedeler. Önce şunu Mutlaka bilmek gerekiyor. Peygamberlerle Allah Arasında Ne fark vardır. İnsanlarla Peygamberler arasında ne fark vardır.?
Peygamberleri Allah Nasıl tarif etmişse bizim o tarifin dışında bir tarif getirmemiz olacak şey değildir. Bakınız Toplumların beyinlerinde tasarladıkları ve hayal ettikleri peygamber fotoğrafını karşılarında göremeyince şöyle itirazda bulunuyorlar.
17/90- Dediler ki: "Bize yerden pınarlar fışkırtmadıkça sana kesinlikle inanmayız
17/."91- "Ya da sana ait hurmalıklardan ve üzümlerden bir bahçe olup aralarından şarıl şarıl akan ırmaklar fışkırtmalısın."
17/92- "Veya öne sürdüğün gibi, gökyüzünü üstümüze parça parça düşürmeli ya da Allah'ı ve melekleri karşımıza (şahid olarak) getirmelisin.
17/93- "Yahut altından bir evin olmalı veya gökyüzüne yükselmelisin. Üzerimize bizim okuyabileceğimiz bir kitap indirinceye kadar senin yükselişine de inanmayız." De ki: "Rabbimi yüceltirim; ben, elçi olan bir beşerden başkası mıyım?"
Görüldüğü gibi iman etmeyen toplumların kendisinin peygamber olduğunu kabullenmeleri için böyle anlatıldığı gibi peygamberden mucize istiyorlar Allah da Burada peygamberi onlara kendi sesinden nasıl tanımlamasını istiyor.?”De Ki Ben Elçi Olan bir beşerden başkası değilim.” İşte Allah’ın tanımladığı peygamber fotoğrafı bu. Hiç kimse tanımlanan bu tarifin dışına çıkamaz çıkarsa da. Doğru değildir.işte o peygamberin yaptıkları ve söyledikleri vahye uygun bir davranış ve vahiy söylemesidir.
53/3- O, hevadan (kendi istek, düşünce ve tutkularına göre) konuşmaz.
53/4- O (söyledikleri), yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir”
Bakınız Yapılan büyük yanlışlardan biri de Peygamberlerin kendi kafalarına göre anladıkları ve algıladıkları cin kavramını buradaki beş duyularla algılanamayan diye tarif ettikleri varlıklara vahiy ulaştırdığını da yıkıp atmaktadır.
17/94- Kendilerine hidayet geldiği zaman, insanları inanmaktan alıkoyan şey, onların: "Allah, elçi olarak bir beşeri mi gönderdi?" demelerinden başkası değildir
17/95- De ki: "Eğer yeryüzünde (insan değil de) tatmin bulmuş yürüyen melekler olsaydı, Biz de onlara gökten elçi olarak elbette melek gönderirdik.
Yani Müşriklerin kendilerine peygamber gelirken kedi içlerinden değil de başka bir yaratık olarak gelmesini tahayyül ediyorlardı Allah Ayetlerde insanlara bir meseleyi açıklayabilmek için kendi içlerinden söylediklerini pratik hayata kendileri gibi yaşayan insanlardan gönderdiğini belirtiyor. Eğer siz insan değil de melek olsaydınız meleklerden peygamber gönderirdik ifadesi hemen toplumlardan toplumlara aktarılan görünmeyen ve beş duyularla algılanamayan ateşten yaratıldığı sanılan cinler akıla gelmektedir.
Öyleyse hemen bu ayetleri çelişkisiz bir şekilde yerine oturtabilmek için cinler de bir insan olan varlıkların değişik versiyonlarındandır.
2/136- Deyin ki: "Biz Allah'a; bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarına indirilene, Musa ve İsa'ya verilen ile peygamberlere Rabbinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz O'na teslim olmuşlarız."
İşte insanlar ve dinler arsında tevhit akidesini oluşturan kuran,bütün peygamberler Allah katından gönderilmiş ve getirdikleri haramlar ve helaller arasında farklılık yoktur peygamber kendilerinden öncekileri tasdik etmiş doğrulamış ve kendisinden sonra gelecekleri de müjdelemiştir. Bu Demek oluyor ki Hazreti İsa peygamberin Anlattığı ve getirdiği dinle Diğer peygamberlerin anlattığı ve getirdiği dinler arasında hiçbir fark yoktur. Bu sebeple Eğer Hazreti İsa Peygamber Allah Tarafından öyle insanları diriltebilecek mucize yetkisi almış olsaydı diğer peygamberlerde de böyle yetkiler olurdu.
Hadisi Kutsi diye anlattıkları yanlış bir anlayış olarak bize kadar gelen bir sözden bahsetmek yerinde olacaktır.Allah Son Peygamber Hazret Muhammed sav. Me “Seni yaratmasaydım seni yaratmasaydım iki cihanı da yaratmazdım” ifadesi kullanılıp durmaktadır. Eğer kainatı ve Ahiret alemini Hazreti Muhammed sav. İçin yaratmış olsaydı önce ona ölüleri diriltme izini çıkarırdı. ona ölüleri diriltme mucize yetkisi vermiyor da kıyamet gününde kendisine ümmet olacak birisine vermesi kuran ile çelişmez mi.? Hem Uhut Harbinde Amcası şehit olurken neden onu engellemedi ve neden öldüğü zaman amcasını diriltemedi soruları nasıl cevaplanacak.İşte Hazreti İbrahim Halktan gelen doğru ve yanlış olan bilgileri sorgulayarak ve gerçek tevhidi yakalamasıyla Allah’ın Övgüsüne layık olmuştur.Hazreti İbrahim evrenin yasası ile gerçek olan Allah’tan gelen dinle çelişmeyeceğinin yasasını koymuştur.
30/30- Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışı için hiçbir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler.
İşte Allah’ın Gönderdiği dinle Allah’ın Yarattığı Kainatın esrarını düşünmek ve gerçek olan Allah’ın yarattığı kainatla Allah’ın Gerçek dinini,Kucaklaştırıp çelişkisiz bir hayatın temellerini atması onun kuranda övgü ile söz edilmesine neden olmuştur.
2/124- Hani Rabbi, İbrahim'i birtakım kelimelerle denemişti. O da (istenenleri) tam olarak yerine getirmişti. (O zaman Allah İbrahim'e): "Seni şüphesiz insanlara imam kılacağım" dedi. (İbrahim) "Ya soyumdan olanlar?" deyince (Allah "Zalimler Benim ahdime erişemez" dedi. “
2/125- Hani Evi (Ka'be’yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin", İbrahim ve İsmail'e de, "Evimi, tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin" diye ahid verdik”
Hazreti İbrahim dini, Hazreti İsmail , Mescidi Haram, Kelimeleri çok Anlamlar ifade etmektedir. Kabe Asıl Olan Hazreti İbrahim dininin yaşandığı bir hayatın sansür uygulanmadan pratize edildiği bir dinin duvarlarla sembolize edilmesidir. Önemli olanı oradaki duvar değil önemli olanı tevhit dinin , Yaşayan Kuranın emirlerinin orada söz ve hakimiyetinin kaybolmasıdır.yerine şirk dininin hakim olarak, tevhit bayrağının indirilerek, iktidarı putçuluğun almasıdır. Bu sebeple kabe tekrar asaletine kavuşuncaya kadar, Orada hac etmekte boşunadır. Senin Allah’ına küfrediyorlar. Sen oraya gidip kabe etrafında dönmekle Günahlardan arınarak piri pak olarak çıktığını sanıyorsun. Böyle kolay Müslümanlık asla olamaz. Oradaki putlar temizlenecek ve hazreti İbrahim ve hazreti Muhammet dinindeki asaletine kavuşturulacak ondan sonra orada hac etmeye hakkın olacak.
ALLAHIN İZNİYLE ÖLÜLERİN DİRİLTİLMESİ İFADESİNİN AÇILINIMI.
Allah izin vermezse insanlardan ve peygamberlerden hiç kimse kimseyi diriltemez hiç kimse kimseyi öldüremez, hiç kimse kimseyi saptıramaz, ve hiç kimse kimseyi de hidayete de getiremez. Allah Kendisi insan istemedikçe, onu saptırmaz, onu hidayete getirmez ve onu bağışlamaz. Zaten bu olaylar kavranabildiği zaman kader olayı da kavranmış olacaktır.
Allah insana iyiye gidecek takvayı, kötüye gidecek fısk ve fücuru, vererek Kitaplar ve peygamberler de gönderip yolu gösteriyor. Takva yolunu seçerek gönderilmiş olan elçiler ve kitaplar yönünde yürüyenleri hidayete erdirdim ifadesi kullanıyor. Fısk ve fücur yolunu seçenleri de saptırdım ifadesi kullanıyor. Bu kişilerin özgür iradeleriyle yollarını, seçmeleriyle ortaya çıkıyor.
4/Eğer Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet kılardı; ancak dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir. Yaptıklarınızdan muhakkak sorumlu tutulacaksınız.
2/Şüphesiz Allah, bir sivrisineği de, ondan üstün olanı da, (herhangi bir şeyi) örnek vermekten çekinmez. Böylece iman edenler, kuşkusuz bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler; inkâr edenler ise, 'Allah, bu örnekle neyi amaçlamış?' derler. (Oysa Allah,) Bununla birçoğunu saptırır, birçoğunu da hidayete erdirir. Ancak O, Faslıklardan başkasını saptırmaz.
Dilediğini hidayete getirmek ve dilediğini saptırmak ifadeleri.Kulum gel seni diliyorum saptırıyorum, kulum gel seni hidayete getiriyorum değil . kişinin kendi özgür iradesine bağlıdır kulun sapıp hidayete ermesi. Allah’ın Kişinin üzerinde özel bir müdahalesi yoktur. Yani Allah kişiye doğru yolda yürüyebilecek bütün materyalleri veriyor. Yanlış yola gidebilecek bütün materyalleri veriyor. Yol seçmeyi kişinin özgür iradesine bırakıyor. Doğru yolda giderse hidayete erdirdim yanlış yola giderse de saptırdım ifadesi kullanıyor. Bu Kuran’ın anlatım sanatıdır. Yoksa Allah’ın birine buğuzu mu varki birini saptırsın, veya birinin ne avantajı var ki hidayete erdirsin. Eğer öyle anlaşılmış olsaydı allahın adalet sıfatına yakışmazdı
Ama Hazreti isanın mecazi anlamda anlatılmak istenen ölüleri allah’ın izniyle diriltmesi vahiylere karşı duyarsız halden vahiylere karşı duyarlı hale gelmesi de Allah onun doğru yolu bulabilecek mataeyalleri vermesiyle ancak mümkün olacaktır. Eğer insanların doğruya gidecek yolları yaratmamış olsaydı hazreti isa nasıl doğru yolda olmayanları doğru yola getirebilecekti. Eğer Hazreti İsa Allahın izni olmadan bunu yapabilecek gücü olmuş olsaydı diğer peygamberlerde hidayete getirmek istediklerini getirebilirdi Hazreti Nuh Oğlunu doğru yola Allah’ın İzni olmadığından getiremedi. Firavun karısını doğru yola girmesini engelleyemedi. Öyleyse kendisi istemedikçe hiç kimse hiç kimseyi ne doğru yola götürebilir. Ne de hidayete erdirebilir.İşte Allah insanısaptırmaz hidayete getirmez ve bağışlamaz da bağışlanmak için adımını atanı hidayete gelmek için yöneleni sapmak için hereket edeni Allah ancak bağışlar hidayete getiriş ve saptırır. Allahınm kimseye garazı yok torpili de yok.(ALINTIDIR.)
cerezci isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 16. February 2009, 12:04 PM   #2
nuh
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 59
Tesekkür: 0
13 Mesajina 16 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
nuh will become famous soon enoughnuh will become famous soon enough
Standart

hac 3. İnsanlardan, bilgisi olmaksızın Allah hakkında tartışmaya giren ve her inatçı şeytana uyan birtakım kimseler vardır isra 48. Baksana; senin için ne türlü benzetmeler yaptılar! Bu yüzden, (öyle bir) saptılar ki, artık (doğru) yolu bulamayacaklardır. 59. Bizi, âyetler (mucizeler) göndermekten alıkoyan tek şey, öncekilerin bu âyetleri yalanlamış olmasıdır. Nitekim Semûd kavmine, açık bir mucize olmak üzere bir dişi deve vermiştik. Onlar ise, (bu deveyi boğazladılar ve) bu yüzden zalim oldular. Oysa biz âyetleri ancak korkutmak için göndeririz. 82. Biz, Kur'an'dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, müminler için şifa ve rahmettir; zalimlerin ise yalnızca ziyanını artırır. 101. Andolsun biz, Musa'ya açık açık dokuz âyet verdik. Haydi İsrailoğullarına sor. Musa onlara geldiğinde Firavun ona, «Ey Musa! dedi, senin büyülenmiş olduğunu sanıyorum107. De ki: Siz ona ister inanın, ister inanmayın; şu bir gerçek ki, bundan önce kendilerine ilim verilen kimselere o (Kur'an) okununca, derhal yüz üstü secdeye kapanırlar meryem 36. (İsa şunu da söyledi Muhakkak ki Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyle ise O'na kulluk ediniz. İşte doğru yol budur. 57. Onu üstün bir makama yücelttik. 62. Orada boş söz değil, hoş söz duyarlar. Ve orada, sabah-akşam kendilerine ait rızıkları vardır. keyh 5. Ne onların , ne de atalarının bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan bu söz ne büyük oldu! Yalandan başka bir şey söylemiyorlar9. Yoksa sen, bizim âyetlerimizden Ashâb-ı Kehf ve Ashâb-ı Rakîm'in durumlarını şaşırtıcı mı buldun? enbiya 18. Bilakis biz, hakkı bâtılın tepesine bindiririz de o, bâtılın işini bitirir. Bir de bakarsınız ki, bâtıl yok olup gitmiştir. (Allah'a) yakıştırdığınız sıfatlardan dolayı yazıklar olsun size! 45. De ki: Ben, sadece, vahiy ile sizi ikaz ediyorum. Fakat, sağır olanlar, ikaz edildikleri zaman bu çağrıyı duymazlar. 54. Doğrusu, siz de, babalarınız da açık bir sapıklık içindesiniz, dedi.106. İşte bunda, kulluk eden bir kavim için bir mesaj vardır
nuh isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 16. February 2009, 12:26 PM   #3
cerezci
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 20
Tesekkür: 0
2 Mesajina 4 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
cerezci will become famous soon enoughcerezci will become famous soon enough
Standart

nuhun gemisi de var kuranda ama o geminin aslın da hiç olmadığını bilen yok.selametle.birilerine bir şeyler yazıyorum ki insanların aceba ilğisini çeker de soru sorarlar mı diye bakacağız. hayırlısı..
cerezci isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 16. February 2009, 02:29 PM   #4
nuh
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 59
Tesekkür: 0
13 Mesajina 16 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
nuh will become famous soon enoughnuh will become famous soon enough
Standart

rum . 7. Onlar, dünya hayatının görünen yüzünü bilirler. Ahiretten ise, onlar tamamen gafildirler10. Sonunda, Allah'ın âyetlerini yalan sayarak ve onları alaya alarak kötülük yapanların âkıbetleri pek fena oldu. 35. Yoksa onlara bir kesin delil indirdik de, o delil, müşrik olmalarını mı söylüyor? 59. İşte bilmeyenlerin (hakkı tanımayanların) kalplerini Allah böylece mühürler furkan 23. Onların yaptıkları her bir işi ele alırız, onu saçılmış zerreler haline getiririz (değersiz kılarız). şuara 4. Biz dilesek, onların üzerine gökten bir mucize indiririz de, ona boyunları eğilip kalır. 117. Nuh: Rabbim! dedi, kavmim beni yalancılıkla suçladı. hud 37. Gözlerimizin önünde ve vahyimiz (emrimiz) uyarınca gemiyi yap ve zulmedenler hakkında bana (bir şey) söyleme! Onlar mutlaka boğulacaklardır! 40. Nihayet emrimiz gelip de sular coşup yükselmeye başlayınca Nuh'a dedik ki: «(Canlı çeşitlerinin) her birinden birer çift ile -(boğulacağına dair) aleyhinde söz geçmiş olanlar dışında- aileni ve iman edenleri gemiye yükle!» Zaten onunla beraber pek azı iman etmişti44. (Nihayet) «Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu) tut!» denildi. Su çekildi; iş bitirildi; (gemi de) Cûdî (dağının) üzerine yerleşti. Ve: «O zalimler topluluğunun canı cehenneme!» denildi.33. (Nuh) dedi ki: «Onu size ancak dilerse Allah getirir. Ve siz (Allah'ı) âciz bırakacak değilsiniz. furkan 37. Nuh kavmine gelince, peygamberleri yalancılıkla itham ettiklerinde onları, suda boğduk ve kendilerini insanlar için bir ibret yaptık. Zalimler için acıklı bir azap hazırladık. nahl 40. Biz, bir şeyin olmasını istediğimiz zaman, ona (söyleyecek) sözümüz sadece «Ol» dememizdir. Hemen oluverir.76. Allah, şu iki kişiyi de misal verir: Onlardan biri dilsizdir, hiçbir şey beceremez ve efendisinin üstüne bir yüktür. Onu nereye gönderse bir hayır getiremez. Şimdi, bu adamla, doğru yolda yürüyerek adaleti emreden kimse eşit olur mu? 78. Siz, hiçbir şey bilmezken Allah, sizi analarınızın karnından çıkardı; şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi 82. (Ey Resûlüm!) Yine de yüz çevirirlerse, artık sana düşen ancak açık bir tebliğden ibar109. Hiç şüphesiz onlar ahirette ziyana uğrayanların ta kendileridir116. Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak «Bu helâldir, şu da haramdır» demeyin, çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz. Kuşkusuz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler120. İbrahim, gerçekten Hakk'a yönelen, Allah'a itaat eden bir önder idi; Allah'a ortak koşanlardan değildi.
nuh isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
nuh Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Ali Rıza Borazan (31. July 2009)
Alt 16. February 2009, 08:10 PM   #5
Toslunba
Uzman Üye
 
Toslunba - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 217
Tesekkür: 90
69 Mesajina 159 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
Toslunba is on a distinguished road
Standart

Cerezci kardeşim, ben sorayım sana.Nuhun gemisi sence gerçekten varmıdır?Gerçekten yoksa nedenleri ve delillerinizi sunarmısınız?
Selametle kalın.
Toslunba isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 17. February 2009, 12:08 AM   #6
Barış
Uzman Üye
 
Barış - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 785
Tesekkür: 1.340
366 Mesajina 989 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
Barış is on a distinguished road
Standart

Selam Çerezci,

İlk iletinin sonunda, alıntıdır yazılı, tüm yazı mı yoksa son kısmı mı alıntı bilemiyorum. Ama şu ifadeler öncelikle dikkatimi çekti:

Alıntı:
Hazreti İsa peygamberi öldürdüler. Ona böylece zulmettiler.

Nisa 157

"Biz, Allah'ın resulü Meryem oğlu İsa Mesih'i öldürdük" demeleri yüzünden. Oysaki onu öldürmediler, onu asmadılar da; sadece o onlara benzer gösterildi. Onun hakkında tartışmaya girenler, onunla ilgili olarak tam bir kuşku içindedirler. Onların, ona ilişkin bir bilgileri yoktur; sadece sanıya uymaktalar. Onu kesinlikle öldürmediler.

Yazıdaki öldürme mecaz anlamda mı yoksa gerçek anlamda mı kullanılmış? Gerçek anlamda kullanılmış ise, Nisa 157 hususundaki düşünceniz nedir?

Ayrıca Nuh'un gemisi ile ilgili yorumlarınızı ben de beklemekteyim.

Esenlikler.
__________________
Kimse kimsenin yargıcı değil, olmamalı da zaten..Herkes kendi üzerinde gözetmen ve yargıç olsun..Kendimizi rahatsız edelim, dünyamız değişsin...Belki o zaman huzuru bulmuş benliğimiz başkalarına kendiliğinden ışık saçar../Elif.
Barış isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 18. February 2009, 02:23 PM   #7
cerezci
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 20
Tesekkür: 0
2 Mesajina 4 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
cerezci will become famous soon enoughcerezci will become famous soon enough
Standart

selm.alkm. kardeşimizin biri sormuş hepsi mi alıntı diye evet kardeş hepsi de alıntı yazının bu yazıyı yazan şahsın yazısını begendim ve benim gibi düşündüğü için yazdım buraya ama benim yazım değil tam metni http://kuranianlamametodu.blogspot.com bu adresten aldım birde siz okuyun ..karşım da ilk defa hanif müslümanları görünce ne kadar memnun olduğumu size anlatamam hepinizden allah razı olsun.... ben artık aramaktan benim gibi insanlar da var mı demekten islami sohbet sitelerinden atılmaktan bitap dişmüştüm..beni ya misyonerlikle yada sapıklıkla suçladılar hiç biri de dinlemedi ama buraya geldim burda da karşım da ben den çok bilğili insan görünce ben sustum desem dogru olur ..hepinizden allah razı olsun..nuhun gemisinin olmaması benim kanım dır kardeş kuranın anlatım felsefesine göre benim çıkardığım yorum dur.ama bu yorumu nerden çıkardın dersen onu delileri getirince sunayım çünkü şimdi yazını okudum ve bunu kaba taslak yazmak istemiyorum.ama memnun oldum sorularına bunu da belitteyim.selametle... delillerle buluşmak üzere...
cerezci isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
cerezci Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
dost1 (12. November 2009), Miralay (6. May 2010)
Alt 18. February 2009, 02:48 PM   #8
nuh
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 59
Tesekkür: 0
13 Mesajina 16 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
nuh will become famous soon enoughnuh will become famous soon enough
Standart

mü min. İnkâr edenler müstesna, hiç kimse Allah'ın âyetleri hakkında tartışmaz. Onların şehirlerde (rahatlıkla) gezip dolaşması seni aldatmasın. 13. Size âyetlerini gösteren, sizin için gökten rızık indiren O'dur. Allah'a yönelenden başkası ibret almaz. şura 3. Azîz ve hakîm olan Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder. 14. Onlar kendilerine ilim geldikten sonra, sadece aralarındaki çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Eğer belli bir süreye kadar Rabbinden bir (erteleme) sözü geçmiş olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilirdi. Onlardan sonra kitaba vâris kılınanlar da onun hakkında derin bir şüphe içindedirler30. Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder.51. Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasından konuşur, yahut bir elçi gönderip izniyle ona dilediğini vahyeder. O yücedir, hakîmdir. zuhruf 5. Siz, haddi aşan kimseler oldunuz diye, sizi Kur'an'la uyarmaktan vaz mı geçelim?36. Kim Rahmân'ı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz 44. Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.48. Onlara gösterdiğimiz her bir âyet (mucize) diğerinden daha büyüktü. Doğru yola dönsünler diye onları azaba uğrattık.68, 69. Ey âyetlerimize inanan ve müslüman olan kullarım! Bugün size korku yoktur. Sizler üzülmeyeceksiniz de.
nuh isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 29. May 2009, 12:54 PM   #9
Ali Rıza Borazan
Uzman Üye
 
Ali Rıza Borazan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 399
Tesekkür: 59
244 Mesajina 485 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
Ali Rıza Borazan will become famous soon enoughAli Rıza Borazan will become famous soon enough
Standart Hazreti İsa peygamber öldü

Alıntı:
Barış Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selam Çerezci,

İlk iletinin sonunda, alıntıdır yazılı, tüm yazı mı yoksa son kısmı mı alıntı bilemiyorum. Ama şu ifadeler öncelikle dikkatimi çekti:




Nisa 157

"Biz, Allah'ın resulü Meryem oğlu İsa Mesih'i öldürdük" demeleri yüzünden. Oysaki onu öldürmediler, onu asmadılar da; sadece o onlara benzer gösterildi. Onun hakkında tartışmaya girenler, onunla ilgili olarak tam bir kuşku içindedirler. Onların, ona ilişkin bir bilgileri yoktur; sadece sanıya uymaktalar. Onu kesinlikle öldürmediler.

Yazıdaki öldürme mecaz anlamda mı yoksa gerçek anlamda mı kullanılmış? Gerçek anlamda kullanılmış ise, Nisa 157 hususundaki düşünceniz nedir?

Ayrıca Nuh'un gemisi ile ilgili yorumlarınızı ben de beklemekteyim.

Esenlikler.
selamün aleyküm Kuranı masaya yatırıp anlamak isteyen bütün kardeşlerimizden allah razı olsun. öncelikle şunu belirtmeliyim ki Kuran Kendi bütünlüğü içerisinde çözülmesi gereken bir kitaptır. dışardan tanımlarla kurande geçen kelimelerin sözlüklerde manalarının verilmesiyle kuran doğru olarak anlşaşılmaz işte ehlikitap ve islam dünyyasının düşmüş olduğu bu yanlışlıklar yüzünden kuran evrensel bir kitap olduğu halde hikaye ve masal kitabı olarak algılanmıştır. Kuran gerçekten Allahın bir mucizesi olan bir kitaptır. içerisinde geçen kelimeleri kendi bütünlüğü içerisinde anlmaya çalışıp kastettiği mana yakalanabilmişse onunla ilgili ayet ve konular ancak doğru bir şekilde anlaşılmaya başlar. yok sa kelime anlaşılmazsa ayetler ve konular hiç anlaşılmaz. kuran üzerinde otuz yıla yakın bir zamandır anlaşılması konusunda çalışmaktayım. bu konular ile ilgili anladıklarımı İnternet sitesinde Kurani Anlamametodu.blogspot .com adlı sayfada anlatmaya çalıştım. sizin de kuran ile ilgili gayretlerinizi biz tv de izledim ve sizi tebrik ediyorum. ve inşallah tanışırız kurandaki müteşabih ayetleri iyiden iyiye tahlil ederiz de doğru anlaşılmasına vesile oluruz inşallah. selam ve sevgiler sunarım.
Ali Rıza Borazan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Ali Rıza Borazan Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
dost1 (12. November 2009), Miralay (6. May 2010)
Alt 29. May 2009, 10:50 PM   #10
Barış
Uzman Üye
 
Barış - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 785
Tesekkür: 1.340
366 Mesajina 989 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
Barış is on a distinguished road
Standart

Selam Ali Rıza Kardeşim,

Hoşgeldiniz. Düşüncelerinizi ve çalışmalarınızı inşallah bizlerle paylaşırsınız ve beraberce düşünme okuma imkanı bulmuş oluruz. Paylaşımlarınızı bekliyoruz.

Biz tv'de program yapan ve tebyin çalışması sitemizde de bulunan Hakkı Yılmaz bey ile ilgili güzel düşüncelerinizi paylaşmaktayım. Sanıyorum ki bir yanlış anlaşılma olmuş. Ben Hakkı Yılmaz değilim. Hakkı Yılmaz bey'in çalışmalarının bulunduğu linki vereyim. Buradan mesaj iletme imkanını bulacağınızı düşünüyorum.

http://www.tebyinulkuran.com/

Selam ile.
__________________
Kimse kimsenin yargıcı değil, olmamalı da zaten..Herkes kendi üzerinde gözetmen ve yargıç olsun..Kendimizi rahatsız edelim, dünyamız değişsin...Belki o zaman huzuru bulmuş benliğimiz başkalarına kendiliğinden ışık saçar../Elif.
Barış isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Barış Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Ali Rıza Borazan (14. June 2009), Toslunba (2. June 2009)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
anlamıyla, beşer, diriltemez, hzisa, ölüleri


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:47 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam