hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > TASAVVUF > Tasavvuf Araştırmaları

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 11. December 2012, 09:16 AM   #11
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hakim kararı verdi... Bu böyle bilene.

Bu insanlar ve eserleri artık onların putlarıdır ve sizler onların erotik hikayelerini alay konusu yaparak putlarına sövmekten beter ediyorsunuz. Sonrada çıkmış burada bilgiçlik yapıp sen şöyle demeliydin diyorsunuz. Haddinizi aşmayın LÜTFEN.

Allah'tan başkasını ilâh edinip (onlara) tapanlara sövmeyin, sonra onlar da bilgisizce sınırı aşıp Allah'a söverler. Her ümmete amelini böylece süslemişizdir. (Hepsinin de) dönüşü Rablarınadır; o zaman neler işlediklerini onlara bir bir haber verecektir. ENAM 108

Sövmekten beter ettiğinizin farkına varın lütfen. Kuranın bir üslübu vardır ve öğrenin.

İşte onlar, Allah'ın kalplerinde olanı bildiği kişilerdir. Artık onlardan yüz çevir, onlara vaaz et (nasihat et) ve onlara kendileri hakkında belagatli (güzel) söz söyle. NİSA 63

Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Tecessüs etmeyin (birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın). Kiminiz de kiminizin gıybetini yapıp arkasından çekiştirmesin.Sizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte, bundan iğrenip-tiksindiniz. Allah'tan korkup-sakının. Hiç şüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, çok esirgeyendir.

Tecessüsü ibaresini Kurandan öğrenin lütfen.

Ayetleri tedebbür etmeden ve işitmeden işitmiş gibi hareket etmeyin lütfen. Yaptığınız hatalar Hanif müslümanlara zarar veriyor. Ve siz hala şuurunda değilsiniz. Üslübunuz Kuran olsun. Bende aorskaya hafif bir sertlik bulacaksınız.
Şu yazdığın yazılarını bir kere daha ama, gerçekten hanif müslüman isen hakka riayet ederek oku, anlamaya çalış.

Sen, geçmişte; bırak bu şekilde, küfür dolu yazıları , benim ayetler üzerinden yazdığım yazılar için bile hakaret etmekte sakınca görmeyen durumlarını unutmuş gibisin.

Sana, sahtekarlık yapıyorsun desem, yine gerçek niyetini bilmediğimden haksızlık yapmış olabilirm.

Ama, sen tutarsız davranıyorsun. Daha önce, gelenekçi/rivayetçi kimseleri yerden yere vuran sen, şimdi ne oluyorda, haklı olarak zehirli fikirleri burada ifşa eden kardeşimizi yanlış bulup, bunu destekleyen bana, akıl vermeye kalkıyorsun.

Ben artık, bu medcezir şeklindeki anlayışınızla ilgilenmiyorum. "Gavs" doğru yapmaktadır, pis fikirler ortaya konmalıdır, bunun sahipleri kimlerse, onların hesaplarını rabbim görecektir.

Ancak, fikirlerinin ortaya çıkarılmasıyla, onların ne denli aşırıya gidebilen kimseler olduğunun gösterilmesi, onları alim-ulema kabul ederek, onların söylediklerini doğru kabul eden kimselere biraz düşünme imkanı vermesi açısından önemlidir.


Burada da seninle aynı görüşte olamıyoruz.

Ama, bu dediklerine, müslümanlara yaklaşımlarında daha çok uymanı bekleyen, hatta defalarca üslup konusunda tarafımdan ikaz edilmene rağmen ısrarla şahsi sataşmalara devam eden senin bundan böyle değiştiğine mi inanmak gerekir acaba!

Bekleyip görelim inşallah...

selam,
aorskaya

Konu aorskaya tarafından (11. December 2012 Saat 09:22 AM ) değiştirilmiştir.
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11. December 2012, 09:22 AM   #12
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 764
Tesekkür: 191
507 Mesajina 1.128 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

Ayetler ortada, dileyen güzel bir öğütle tebliğ yapar,

Dileyen de erotik hikayeler ile putlara tapanlara sövmekten beter ederek.

Hangisinin fayda vereceğini bilin bakalım.

Kibir bitirir insanı arkadaşlar,

Bir kişi uyarırsa yanlış anlamasından, çok kişi uyarırsa kişinin ayar bozukluğundandır.

Bir çok kişinin uslüp uyarısı umarım aorskayaya fayda verir.


Her lafa söz söylemek değildir sanat,
Doğru yerde doğru sözü söylemektir.

Kendini ifade için bir çok yerde dolaşmak değildir ilim,
Dini anlatmak için kendini feda etmektir.

Konu pramid tarafından (11. December 2012 Saat 09:25 AM ) değiştirilmiştir.
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11. December 2012, 09:31 AM   #13
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ayetler ortada, dileyen güzel bir öğütle tebliğ yapar,

Dileyen de erotik hikayeler ile putlara tapanlara sövmekten beter ederek.

Hangisinin fayda vereceğini bilin bakalım.

Kibir bitirir insanı arkadaşlar,

Bir kişi uyarırsa yanlış anlamasından, çok kişi uyarırsa kişinin ayar bozukluğundandır.

Bir çok kişinin uslüp uyarısı umarım birilerine fayda verir.
"Çokluk doğru olsaydı, hepimizin hristiyan olması gerekirdi herhalde!"

Onun için bana, çokluk görüşünden bahsetme, sana psikoloji anlatmayalım!

Sövmekten beter nasıl oluyormuş yahu? Sen ayeti bile, kendi şahsi galibiyetlerine heba ettiğinin farkındamısın gerçekten?

Ayet, imansızların rab edindiklerine, ilah edindiklerine küfür etmeyin der. Burada gavs kardeşim yada ben onların ilah edindiklerine küfürmü etmişizdir. Yoksa, sadece fikirlerini yazmış ve bu yazmayı da savunan taraftamıyız?

Ayeti dikkatle anla önce! "İlaha küfür etmeyin var, onların sapık yazılarını, fikirlerini ifşa etmeyin, görmezden gelin, sineye çekin denmiyor"

Bunları yapmak ayete ters değilken, sen ayetin aksine birde küfürden beter buluyorsan, sen biraz dinlen, ara ver, kafan karışmış diyebilirim.

Kötü fikri ifşa etmek, insanları düşecekleri, yaklaşacakları zararlı fikirleri göstermek, küfürden beter olmuş öylemi?

Senin burada bazı şahıslara alerjinmi var piramid? Bunlara olan önyargın, onların doğru yaptıklarına da "kaka" demenimi gerekli kılıyor kafanda dostum, bunu iyi düşün...

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11. December 2012, 11:40 AM   #14
seckin
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 74
Tesekkür: 11
12 Mesajina 17 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
seckin has much to be proud ofseckin has much to be proud ofseckin has much to be proud ofseckin has much to be proud ofseckin has much to be proud ofseckin has much to be proud ofseckin has much to be proud ofseckin has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Bizler öyle çok ayetler ile meşgul olup dini sadece ayetler ile anlatmalıyız ki, birileri utanıp ayetlere bakabilsin.
Kişilerin kirli çamaşırlarını araştırmak yerine, doğru olanları haykırmak gerekir. Öyle çok haykırılmalı ki mesnevi denen kafa karışıklıklarını bastırmalı ve ayetleri odak yapmalıyız.

Kişi kötülemekle iş olmaz. Yaklaşımınız yapıcı olmalı; kırıcı olmamalı.
seckin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11. December 2012, 11:57 AM   #15
gavs
Katılımcı Üye
 
gavs - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 52
Tesekkür: 5
15 Mesajina 23 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
gavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud of
Standart

slm arkadaşlar!
Allahın rahmeti üzerinize olsun..Hiç bir zaman ,bir insanı karalamak gibi bir düşüncem olmamıştır.Özellikle son beş yılda dinime bakışım çok değişti.Eski ,kabullenmeci kült bir düşüncenin altından daha çok sorgulayan ve araştıran bir din anlayışı yeşerdi.Hiç şüphesiz internetin çok büyük etikisi oldu.Her zaman bulunduğum cemaatlerde bazen gizli gizli tartıştığımız fakat asla net bir cevab vermekten çekindiğimiz meselelerin ,internet aracılığıyla önümüze dökülmüş olması inanın bende çok büyük bir rahatlamaya neden oldu diye bilirim.Artık anlamıştım milletinde benim gibi sorunlar yaşadığını...
Artık o dokununlamayan ,hatasız görülen islam büyükleri ve eserleri gerektiğinde çok rafhatlıkla eleştrilebiliyor yanlışları ortaya konabiliyordu..
Daima aklımı kurcalayan o saçma, hadis denen sözlerden,kerametlerden,tasavvufun peygamberleride aşan menkıbelerinden,imam diye nitelenen ulemaya atfedilen yok 500 000 hadis ezberlemiş ,yok 10 000 cilt kitabı hıfzetmiş ,,gibi palavrala çok rahat uydurma Diyebiliyordum....Herşeyin kuran çerçevesin değerlendirilmesi gerektiğini anlamış,yafta etiketlerin bir şey ifade edemiyeceğini görmüştüm..
en son nur cemaatine gidiyordum..Said nursi gerçeği diye hazırlanmış belgeselde risaleinur'a yapılan eleştirileri gündeme getirdiğimde yer yerinden oynamıştı diyebilirim..Fakat eleştrilere hiç bir mantıklı cevab yoktu! onun o iman kurtarıcı kimliği,ve çektiği zulumler ,adeta bir destan vari şekilde anlatılarak konu kapatılmaya çalışılıyordu..Çok tartışmalar oldu!! ebced cifir hesabıyla ayetlerin gerçek manasından saptırılarak çıkarılan anlamlardan tutunda,said nursini neden cuma namazına gitmediğine kadar bir sürü tartışma....Fakat çok fazla bir şey değişmedi..Küfre girmekle suçlansamda çok umurumda değildi.Burslarımı kestim ,cemaatten ayrıldım..Hatta onlara,açtığınız okullar ,yaptığınız misyon faliyetleri çok iyi takdire şayan,fakat hakkı söylemek,yanlışdan dönmeyi bilmek lazım ,risalei nur rehberliğinde bu dava boşdur dedimsede olmadı..
Benden daha çok takva gördüğüm arkadaşların ,kuran yerine hala daha risale peşine koşmaları beni çok şaşırtmıştı...
Diğer cemaatlere bağlı arkadaşlarda aynı sorun vardı.yücelik vasfını arkasına saklanmış ,hikmet ve himmet dağıtan hocaları , efendi babaları nasıl eleştrilebilinirki?Çunku onlar vehbi ilim sahibiymişler,onlar allahın veli kullarıymış ,biz ehliyyet sahibi değilmişiz gibi açıklamalarla ,adeta bir koyun sürüsüne dönüşütürülmüş ancak şartlı reflexe cavab veren bir cemaat..İşte alın size müslüman??????????????
Öyle cemaat mensubları ki,aleni küfür ,şirk ifadelere bile amenna!!!!! diyebiliyor..Hakkı söyleyen eğitimli bir ilahıyatcıya acımadan ,iftira ve yalanlarla yerden yere vururken,tabii olduğu basit bir mahelle hocasının dediklerini kayıtsız şartsız kabul eden,küfür şirk ifadelerini göremeyen bir cemaat........
Günümüzde hala daha,din değimiz olgu kuranı kerimden ziyade ,islam adına uydurulmuş ,kurallarını hacı,hoca şeyherin belirediği bu facit daire durmaktadır..Çünkü neden?
İslam adına yanlışlar ortaya konamadığı için...........Mutlaka yanlışlar ortaya konmalıdır....


CENABI HAKKIN ,DAHA ÖNCESİNDE KAVİMLERİN DÜŞTÜĞÜ HATLARI BİZE BİLDİRMESİ GİBİ,BİZDE KENDİ YANLIŞIMIZI ortaya koymalıyız......
__________________
Enam sur. 116: Yeryüzündeki insanların çoğunluğunauyarsan, seni Allahyolundan saptırırlar. Sadece sanıya uyarlar onlar ve sadece saçmalarlar.
gavs isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
gavs Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
aorskaya (11. December 2012), dost1 (11. December 2012)
Alt 11. December 2012, 12:07 PM   #16
gavs
Katılımcı Üye
 
gavs - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 52
Tesekkür: 5
15 Mesajina 23 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
gavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud of
Standart

Alıntı:
seckin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kişilerin kirli çamaşırlarını araştırmak yerine, doğru olanları haykırmak gerekir. Öyle çok haykırılmalı ki mesnevi denen kafa karışıklıklarını bastırmalı ve ayetleri odak yapmalıyız.

Kişi kötülemekle iş olmaz. Yaklaşımınız yapıcı olmalı; kırıcı olmamalı.
BİZ KÜMSENİN KİRLİ ÇAMAŞIRLARINI ARAŞTIRIP ORTAYA DÖKMÜYORUZ..BU ZATEN İSLAMDA SUÇTUR..h.Z ÖMER İÇKİ İTİĞİ BİLİDİRİLEN BİR SAHABENİN EVİNE BASKIN YAPILMASINI YASAKLAMIŞTIR..
BURADA ANLATILAN,ONLARIN BİZZAT İNSANLARA SUNMAKTAN MAHZUR GÖRMEDİKLERİ ESERLERİDİR...
__________________
Enam sur. 116: Yeryüzündeki insanların çoğunluğunauyarsan, seni Allahyolundan saptırırlar. Sadece sanıya uyarlar onlar ve sadece saçmalarlar.
gavs isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
gavs Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
aorskaya (11. December 2012), dost1 (11. December 2012)
Alt 11. December 2012, 12:49 PM   #17
gavs
Katılımcı Üye
 
gavs - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 52
Tesekkür: 5
15 Mesajina 23 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
gavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud of
Standart

Tasavvufçu Cuma Hutbesini Çırılçıplak Okuyor:


Tasavvuf saçmalıklarının kahini eş-Şa'rani insanlara bunu müjdeliyor ve ona çağrı için mücadele veriyor. Bir fuhuş veya bir ahlaksızlık işliyen her tasavvufçunun adını andıkça eş-Şarani'nin "Allah ondan razı olsun" demesi ve ona dua etmesi ise bir başka garabet! Bakınız, eş-Şarani avreti açmanın ve dinin hükmünü çiğnemenin bir keramet olduğunu insanlara nasıl sunuyor:
"Bunlardan biri de eş-Şeyh İbrahim el-Aryan'dır. Minbere çıkıyor ve halka çırılçıplak konuşma yapıyordu. es-Sultan, Dimyat, Babullok, Beynessûrayn, Camiu Tolon, el-hamdü lillahi rabbilalemin, diyordu ve insanlar bunlardan çok çok şeyler öğreniyordu." (1)
Veli dediği tımarhane kaçkını bir delinin topluluk karşısına çırılçıplak çıkması ve sarhoş saçmalıkları gibi laflar etmesi ruhani rahmetin kutsal feyizleri midir ey tasavvufçular ve ey akıl sahipleri?! Şairler gibi derin hayallere ve sembolistler gibi kapalı dünyalara dalın ve gözünüzü alabildiğine geniş ufuklara dikin ve tasavvur edin ki namaz kılmaya gelen topluluğun huzuruna çırılçıplak çıkarak feyizler saçan bir velinin manzarasını kavrayabilesiniz!
Kutsallaştırılan şu insana bakınız; cuma günü minberin son basamağına çıkıyor ve insanların bütün dikkatleri üzerinde toplanıp zihinlerini üzerinde teksif ettikleri, yapacağı öğüdü can kulağıyla dinleyip bütün kalpleriyle kendisine yöneldikleri anda, evet dinleyicilerin bütün duygularıyla ona yönelip ağzından dökülecek nasihatları yakalıyabilmek için dikkat kesildikleri anda bir lütuf ve nimet olarak pantolon ve donunu indiriyor ve cemaate bir porno ziyafeti çekiyor! Yanlış anlamadınız, kutsallaştırılan bu adam, minberi üzerinde, camide ve cuma günü halkın karşısında onlara Allah'ı hatırlatacak ve irşad edecek şeyler söyliyeceğini beklerken, yukarıda sıraladığımız saçmalıkları söylüyor, avretini onlara gösteriyor ve Babullok (Lok kapısı) kabilinden incilerini döküyor!
Ebed meçhullerini ve ezel çizgilerini hayalinde canlandırmaya çalışan, bazan dalarak müstahile vehimden vücut kazandıran sınırsız hayalin müstahili tasavvur etmekten daha çetin gördüğü şu putperest manzarayı gözönüne getirin ve tasavvuf afyonunun insanı ne ölçüde uyuşturabileceğini tasavvur ediniz. Tasavvuru bile tüyler ürperten bu senaryoyu tasavvuf kahinlerinden eş-Şa'rani tasavvufi bir hakikat olarak kabul etmekte, ona inanmakta, ilahi bir zafermiş gibi insanlara müjdelemekte, irtikâp eden şeytana da Allah'tan bol bol hoşnutluk ve rıza talep etmektedir. Ama bunu çok görmemek lazımdır. Ne de olsa tasavvufçudur!
Kur'ân-ı Kerîm bize insanoğlunun avretini açma günahından dolayı cezalandırıldığını bildirmektedir. Yüce Allah buyuruyor: "Ey Âdem oğulları! Şeytan ana babanız (Adem ile Havva'yı) avret yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de şaşırtıp bir belaya düşürmesin..." (1)


Suçsuzu Mahçup Eden Tasavvufçu!
eş-Şa'rani el-Aryan isimli şeyhini temcid etmeğe devam ediyor ve şöyle diyor: "Büyüklerin yanında yelleniyor ve bu falanın yellenmesidir, deyip yemin ediyordu. Böylece o büyük kişi bundan mahçup oluyordu." (2)
İnsanın dilini yutması veya bunlara inanan kişileri gördüğü yerde yüzüne tükürmesi geliyor! Tasavvur ediniz, tasavvufçular keramet ve velayet olarak bir edepsizin yellenmelerini ve bununla suçsuz haysiyetli insanları toplum huzurunda rezil ve mahçup etmesini kutupluk ve ermişliğin bir ifadesi olarak sayıyor ve dinde kemalin timsali kabul ediyor. Bok böceğinin bile bu kadar şeytanca düşünemediği, belki de tiksindiği bu rezaleti tasavvufçular keramet olarak sayıyor ve onunla iftihar ediyor. Üstelik el-Aryan suçunu başkasının üzerine atmakla yetinmiyor, yalan yemini de helal sayarak Allah'a yemin ediyor ve doğruluğunu ispata çalışıyor.
Büyük insanların meclisinde bu edepsizliği işliyen, hatasını veya kasdiliğini geçiştirmeye çalışacağı yerde suçunu başkasının üzerine atan ve bunun için Allah adına yemin eden bir edepsizi tasavvufçuların nasıl kutsallaştırdığını görüyorsunuz değil mi?
Bir de el-İbriz kitabının sahibi Abdulaziz ed-Debbağ'dan size biraz keramet nakledelim.


Avretini Açan Tasavvufçu Mükafat Görüyor!

ed-Debbağ anlatıyor: Veli olmıyanların avreti açılacak olursa melekler ondan nefret ederler. Manevi avret de müstehçen sözler ve edep dışı şeylerle olur. Ama velinin avreti açılacak olursa melekler ondan nefret etmez. Çünkü bunu sahih bir amaç için yapmakta ve daha önemli bir şey için avretini örtmeyi terketmektedir." (1)
Gördüğünüz gibi, eş-Şarani bunu el-Arayan'a mahsus bir keramet sayarken, ed-Debbağ avreti açmanın tasavvufta velilik için bir dostur olduğunu söylemektedir.
Bir de Gümüşhanevi'yi dinliyelim? Tasarruf sahibi veli çeşitlerinden söz ederek şöyle demektedir: "Ra9hmanilere üçtür. Bunlar vahiy anında çıplak otururlar, vahyi işitirler ve onu anlarlar." (2)
Tasavvufçuların veli dedikleri kişilerin vahiy aldıklarını nasıl iftira ettiğini görüyorsunuz. Kimdir bu veliler? diye sormanıza gerek yok. Çünkü çıplaklar kampında soyunan serseriler olduğunu kendisi tasrih ediyor. Günahın edepsizliğe ve ahlaksızlığa alet ettiği, haramı ifade etmesi için vasıta yaptığı çıplak veliler!
Şeyh efendiye sesleniyorum; iffet ve namuslarınızı kirleten, avret yerlerinizi teşhir eden şu kutupları tedip etmek için ilim ve makamınızdan bir birliği görevlendiriniz. Edepsizce açılan bu avretleri ve işlenen cinayetleri örtmeğe çağıran ve edepsizliği insanlara din olarak sunulmasına karşı çıkanları savcılığa şikayet edeceğinize, bunların örtülmesi için şikayet etmeniz daha iyi olmaz mı?



Düştüğümüz garabbetten örneklerdir bunlar....
__________________
Enam sur. 116: Yeryüzündeki insanların çoğunluğunauyarsan, seni Allahyolundan saptırırlar. Sadece sanıya uyarlar onlar ve sadece saçmalarlar.
gavs isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
gavs Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
aorskaya (11. December 2012), dost1 (11. December 2012)
Alt 11. December 2012, 01:01 PM   #18
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
seckin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kişilerin kirli çamaşırlarını araştırmak yerine, doğru olanları haykırmak gerekir. Öyle çok haykırılmalı ki mesnevi denen kafa karışıklıklarını bastırmalı ve ayetleri odak yapmalıyız.

Kişi kötülemekle iş olmaz. Yaklaşımınız yapıcı olmalı; kırıcı olmamalı.
Kirli çamaşırlarını araştırmak yerine doğruları ortaya koymak gerekir demekle ne anlatmak istiyorsunuz?

Bunların kirli çamaşırlarının araştırılmasına bile gerek bırakmadan, kendilerinin fütursuzca ortalığa attıklarını, toplamaya, saklamaya bile gerek duymadıklarını göremiyormusunuz?

Bu pisliklerin tasavvuf adı altında din diye sunulmasına müslümanlar gözmü yummalıdır? Bumudur sizin müslüman anlayışınız?

Bir kardeşimiz, bunların yanlış, pis yönlerini kendilerinden delillerle ortaya koymuştur. Buyur kardeşim, sen de bunların temiz yerlerini, doğrularını yazıver!

Başkasından beklediğinizi siz yapın, size engel olanmı var?

Ayrıca, sizler; bu pis şeylerin din diye sunulmasından rahatsız olmuyormusunuz, bunların bilinmesi sizi rahatsızmı ediyor?

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (11. December 2012)
Alt 11. December 2012, 03:12 PM   #19
gavs
Katılımcı Üye
 
gavs - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 52
Tesekkür: 5
15 Mesajina 23 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
gavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud of
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hakim kararı verdi... Bu böyle bilene.

Bu insanlar ve eserleri artık onların putlarıdır ve sizler onların erotik hikayelerini alay konusu yaparak putlarına sövmekten beter ediyorsunuz. Sonrada çıkmış burada bilgiçlik yapıp sen şöyle demeliydin diyorsunuz. Haddinizi aşmayın LÜTFEN.

Allah'tan başkasını ilâh edinip (onlara) tapanlara sövmeyin, sonra onlar da bilgisizce sınırı aşıp Allah'a söverler. Her ümmete amelini böylece süslemişizdir. (Hepsinin de) dönüşü Rablarınadır; o zaman neler işlediklerini onlara bir bir haber verecektir. ENAM 108

Sövmekten beter ettiğinizin farkına varın lütfen. Kuranın bir üslübu vardır ve öğrenin.

İşte onlar, Allah'ın kalplerinde olanı bildiği kişilerdir. Artık onlardan yüz çevir, onlara vaaz et (nasihat et) ve onlara kendileri hakkında belagatli (güzel) söz söyle. NİSA 63

Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Tecessüs etmeyin (birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın). Kiminiz de kiminizin gıybetini yapıp arkasından çekiştirmesin.Sizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte, bundan iğrenip-tiksindiniz. Allah'tan korkup-sakının. Hiç şüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, çok esirgeyendir.

Tecessüsü ibaresini Kurandan öğrenin lütfen.

Ayetleri tedebbür etmeden ve işitmeden işitmiş gibi hareket etmeyin lütfen. Yaptığınız hatalar Hanif müslümanlara zarar veriyor. Ve siz hala şuurunda değilsiniz. Üslübunuz Kuran olsun. Bende aorskaya hafif bir sertlik bulacaksınız.
Enam 108 ayeti yanlış yorumluyorsun..Ayettten çıkarılan mana tüm dinlere saygılı olmamız gerekliği vurgulanmak.Alay edilmmemesi ,hakaret edilmemesi vurgulanmaktadır..
Fakat burada tartışılan ortaya konan,ayni dini paylaşan yani müslümanım diyen gurubun inanç farkının nekadar habis bir hal aldığıdır..İslam camiası adına ,içimizde küfür şirk akidesini savunan gurublara eleştri yapmamakmı lazım?onların küfre bulanmış fikirlerine ,gerektiğinde yüzlerine vurmamakmı lazım?
Ebu bekir halife olduğu zaman yemen halkı "biz müslümanız ,fakat zekat vermeyiz" dediğinde ,neden anlayış göstermeyip savaş ilan etti acaba..?
resulu ekrem diğer dinlere (yahudilere ve hristiyanlara..) sadece tebliğ vazifesini yapıp dinleriy bırakın alay etmeyi ,ulvilğe yukseltirken ,acaba müslüamanım deyip kurana ters inanşların yeşermesine neden hiç tolerans göstermemiştir.?

Başka bir islami sitede bir tartışmada ,hadislerin ayetleri nesh edebiliceğinden bahsedilebiliyor..Ne yapalım onları kendi hallerinemi bırakalım?düşüncelerini eleştirmiyelemmi?

Peki sorarım size, emri bil maruf vennehyi anilmunker nerede kaldı acaba?
__________________
Enam sur. 116: Yeryüzündeki insanların çoğunluğunauyarsan, seni Allahyolundan saptırırlar. Sadece sanıya uyarlar onlar ve sadece saçmalarlar.
gavs isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
gavs Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (11. December 2012)
Alt 12. December 2012, 07:58 AM   #20
gavs
Katılımcı Üye
 
gavs - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 52
Tesekkür: 5
15 Mesajina 23 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
gavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud ofgavs has much to be proud of
Standart

2.BÖLÜM
cİLT 3.4MEKTUBAT..... İMAMIMI RABBANİDEKİ SAPIK İTİKATLAR

1. Tasavvuf dinine bağlı iki batıl mezhep, biri diğerine karışmasın tavsiyesi (S.924)

Sofiyenin pek çoğu, oilhassa son gelenler itikad ederler ki: Mümkin Vacib Taâlâ'nın aynıdır. Mümkinin sıfatını ve fiillerini dahi Yüce Zat'ın fiillerinin ve sıfatının ayni sanırlar. Onların bu gö-rüşü, bir şiirle şöyle dile gelir:
Komşu, arkadaş, yolcular hepten o;
Fakir kisvesinde sultan tamam o..
Celvet farkında, halvet ceminde o;
VALLAH hepsi o, billah hepsi de o..
Bu büyükler, vücudda her nekadar şirkten çekinip halâs yolunu bulmuşlar; .ikilikten dahi kaçmışlar ise de, lâkin vücud olmayanı vücud olarak bulmuşlardır. Noksanları dahi, kemalât olarak itikat etmişlerdir. Bunun için de şöyle demişlerdir:^
— Zatî olarak, ne noksan vardır ne de şer olan bir şey.. Eğer var ise., o da nisbî ve izafîdir. Meselâ: öldürücü zehir insana nisbetle serdir ve kötüdür; zira onu hayattan eder. Ama bu, içinde zehir bulunan hayvana göre hayat suyu ve faydalı tiryaktır.
Bu işte, onların uyduğu şey, dayandıkları yol keşif ve müşahe-/ dedir. Kaldı ki bunlar, gayb âleminden kendilerine ne zahir olduysa../ onu buldular..
—ALLAHım, eşyanın hakikatlarını bize olduğu gibi göster.
Biz, burada önce Şeyh Muhyiddin b. Arabi'nin tuttuğu yolu öncelikle beyan edeceğiz. ALLAH sırrının kudsiyetini artırsın.
O, sofiyenin mütaahhirin sınıfına dahil olanların (son gelenlerin) imamı olup bu meselede onların iktida ettikleridir.
Bundan sonra, bize zahir olup inkişaf eden bu babdaki hususları yazacağız. Ta ki, iki mezhep arasındaki fark, tam bir şekilde hasıl olsun, İnceliğinden ötürü biri diğerine karışmasın..
Şeyh Muhyiddin b. Arabî ve ona tabi olanlar şöyle dediler:
— Vacib Taâlâ'nın isimleri ve sıfatı, o Vacib Sübhan'ın aynen zatıdır. Bu isimlerin ve sıfatların dahi bazısı bazısının aynıdır. Mese-la: İlim ve kudreti ele alalım. Bunların her ikisi de, Yüce Hakkın aynen zatı olduğu gibi, her biri dahi diğerinin aynıdır. Bu makamda taaddüd ve tekessürün ismi ve resmi asla olmayacağı gibi, araların da bir ayırd etme ve açıklık dâhi (temayüz ve tebayün) kesin olarak olmaz.

2. Muhyiddin-i Arabi’nin batıl inancı (S.926-927)

İşte.. anlatılan durumlar dolayısı ile, zaruri olarak ittihat hükmü verip:
Hemen hepsi o.
Dediler..
— Yine tasavvur etmişlerdir ki, ayan-ı sabite suretleri dahi,
o ayanın aynı olarak vücudun zahir aynasında aksetmektedir ki; bu -dahi onun benzeri gibi değildir.
İşte.. anlatılan durumlar dolayısı ile zarurî olarak ittihad hükmü verip: —Hemen hepsi o.. Dediler..
İşte.. vahdet-i vücud mertebesinde; icmal yollu Muhyiddin b. Arabi'nin yolu budur.
Bu ilim ve benzerlerini Muhyiddin b. Arabî sanır ki: Hatem-i velayete mahsustur. Bunun için der ki:
— Hatem'ün-nübüvvet, bu ilimleri hatem'ül-velâyetten alır.
Füsus'un sarihleri dahi, bu cümlenin tevilini (yorumunu) yapar-ken, birçok zorlamalara girmişlerdir. —
Hülâsa.. Şeyh Muhyiddin b. Arabi'den evvel, bu gibi ilim ve sırları, bu taifeden hiç kimse dile getirmemiştir. Bu sözü, bu şekilde hiç
biri beyan etmemiştir
Her nekadar onlardan, sekrin galebesi halinde, tevhidi ve ittihadı anlatan kelimeler zuhur edip:
--Enel Hak..(Hak ben)
- Sübhanî ma a'zame şanî.. (Sübhanım şanım nekadar yüce..) Demişler ise de, lâkin ittihad yüzünü açıp tevhid menşeini bulamamışlardır. Böylece Şeyh Muhyiddin b. Arabî bu taifenin müta-kaddimlerinin burhanı, müteahhirlerinin ise hücceti oldu.

3. İmam-ı Rabbani’nin müceddid anlayışı ve sapıklığı (S.942)

Bir mısra:
Gül bahçeme bak, kıyasla baharımı..

Aynel-yakin ve Hakkal-yakin babında ne diyebilirim ki?. Onu söylesem bile, kim anlar ve kim idrâk eder?. Zira bu türlü marifetler, velayet kapsamı dışındadır. Zira velayet erbabı, bunları idrâkten aciz durumdadırlar; tıpkı zahir uleması gibi.. Onu kavramaktan yana kusurludurlar.
Bu ilimler, nübüvvet nurlarının kandilinden alınmıştır. Onun sahibine saiât, selâm ve tahiyyet.. îkinci binin yenilenmesi ile buna tazelik ve canlılık hâsıl olmuştur; bütün güzelliği ile, zuhura gelmiştir. Bu ilimlerin ve maarifin sahibi, bu binin müceddididir. Ki bu, ona bakanlara gizli bir mana değildir. Bilhassa, zata, sıfata ve ef'ale dair ilim ve maarifinde..
O ilim ve maarif; haller, vecidler, tecelliyat ve zuhurat libasına girmiştir. Bu dikkat sonunda, elbette bileceklerdir ki: Bu maarif ve ilimler; ulemanın ilimleri, evliyanın da maarifi ötesindedir. Hatta, onların ilimleri, bu ilimlere nisbetle kabuk kalır. Bu maarif dahi, o kabuğun özüdür.
Hidayet eden Sübhan ALLAH'tır.
Bilesin ki,
Her yüz başında bir müceddid gelip geçti. Ne var ki, yüz senele rin başında gelen müceddid ile, bin senenin başında gelen müceddk değildir. Bunların arasındaki fark, bin ile yüz arasındaki fark gibi dir. Hatta daha da fazla..
Müceddid o zattır ki: O müddet içinde ümmete her ne gibi feyz varidatı gelirse onun vasıtası ile gelir, İsterse o vaktin kutuplan, ev tadı, ebdali ve nücebası bulunsun.

4. Beyazıd-ı Bestami’ni ‘Sübhan Hak, Adem’in çamurunu ezelde yoğurduğu zaman, o çamura su kattım yalanı (S.1002)

Ayrıca Reşahat'ta anlatılan, Bayezid-i Bistami'nin şu cümlesin-den soruyorsun:
— Sübhan Hak, Âdem'in çamurunu ezelde yoğurduğu zaman, o çamura su kattım.
Ve., bunun tevilini soruyorsun..
Bilesinki,
Melâike-i kiramın, Âdem a.s. peygâmberin çamuru hizmetinde dahli vardır. Aynı şekilde, caiz olur ki, anlatılan ruhun dahi bu hiz-mette dahli ola ve su atılma hizmeti ona bırakıla.. Bu manaya dahi bu unsura bağlı hayatından veya kemale erdikten sonra da, ken-disi muttali kılınmış ola.. (Yani: Bavezid...)

5. Peygamberimizden, Hz. Hatice’ye gelen hitap iddiası (S.1003)

Reşehat'ta anlatılan şu cümleyi de sormuşsun:
- Hace Alaâeddin Attar'm (Ks.) Mevlâna Nizameddin Hamuştan (Ks.) tarafa gönlü incinmiş. Bunun üzerine istemiş ki: Ondaki bağlılığı ala.. Böyle olunca, o vakitte, Mevlâna, Resulüllah Selamun Aleykum. efen-\
Resulüllah Selamun Aleykum. efendimizden, Hazret-i Hace'ye şu hitap gelmiş:
— Nizameddin bizdendir; hiç kimsenin onda tasarrufa gücü yetmez.
Bu Bitabın bir başka yerinde ise, şöyle anlatılmaktadır:
— Mevlâna yaşlandıktan sonra; Hace Ahrar, ondaki intisabı almıştır. Bunun üzerine Mevlâna demiş ki:
— Hace, bizi yaşlı bulunca, her neki toplayıp cem ettim, nail oldum; onların hepsini aldı. işin sonulda beni müflis bıraktı.
Durum anlatıldığı gibi olunca, Resulüllah Selamun Aleykum. efendimizin:
- O bizdendir; hiç kimsenin onda tasarrufa gücü yetmez. Buyurduğu bir kimse üzerinde Hace Ahrar nasıl tasarruf edebiliyor?. dinimizin ruhaniyetine iltica etmiş.

6. Muhyiddin-i Arabi Kabe’yi tavafı sırasında ruhları cisimlenmiş bir topluluk gördüm ve konuştum yalanı (S.1127)

O mektupta yazdığına göre, Muhyiddin b. Arabî Fütuhat-ı Mek-kiyesinde, Resulüllah Selamun Aleykum. efendimizden rivayet edilen şöyle bir ha---'
dis-i şerif yazmıştır:
— «ALLAH-ü Taalâ, yüz bin Adem yaratmıştır.»
Bundan sonra, misal âleminden bazı müşahedelerinden şöyle an-
latmaktadır:
— Kâbe-i Muazzama'nın tavafı sırasında bir topluluk zuhur etti. Onlar da Beyti tavaf ediyorlardı; ama ben onları tanıyamadım. Tavaf esnasında iki beyt söylediler ki, onların biri şudur:
Tavaf ettik tavafınız gibi yıllarca;
Bu mukaddes Beyti ki, hep birden topluca..
Bu beyti dinledikten sonra, hatırıma şöyle geldi: Bunlar misal âlemîndendir. Bunun üzerine, onlardan biri benim tarafıma yaklaşıp baktı ve şöyle dedi:
— Ben, senine ecdadın cümlesindenim.. Bunun üzerine şöyle sordum:
-~ Vefatın üzerinden kaç sene geçti?. Şu cevabı verdi:
— Kırk bin seneden daha fazla..
Onun bu cevabına hayret ederek şöyle dedim:
— Eb'ül-beşer Âdem'in yaratılmasından bu yana, henüz yedi bin sene bile tamam olmadı; nasıl olur?.
Muhyiddin b. Arabî Hz. bundan sonra şöyle devam ediyor:
— O vakit, hatıra geldi ki; anlatılan hadis-i şerif bu kavli teyid etmektedir..

7. Ebu Hanife adına uydurulan ve şeytanca bir fetva (S.1159)

İmam-ı Azam, ulemadan bir topluluk ile oturuyordu. Bir şahıs geldi ve şöyle dedi:
— Haksız yere babasını öldürüp başını koparan, onun kafa tasında şarab içtikten sonra anası ile de zina eden fasık bir mümin için ne dersiniz?. Bu kimse, mümin midir? yoksa kâfir mi?.
Ulemadan her biri tek tek konuştu. Amma doğru olmayan bir şekilde.. Hepsi de yanıldılar.. Bu arada İmam-ı Azam şöyle dedi:
- O kimse mümindir. Bu büyük günahları işlemek, onu imandan çıkarmaz.
İmam-ı Azam'ın bu sözü, ulemâya ağır geldi. Kendisine dil uzatıp sataştılar. Ne var ki, İmam-ı Azam'ın sözü doğru olduğundan sonunda hepsi de kabul edip o sözün gerçek olduğunu itiraf ettiler.

8. Abdulkadir Geylani mirac ile ilgili ALLAH’a , Rasulune , kitabına, dört halifeye iftirası (S.1160-1161)

.Şeyh Abdülkadir Geylânî ALLAH sırrının kudsiyetini artırsın., da-hi GUNYE adlı kitabında, Resulüllah Selamun Aleykum. efendimizden naklederek şöyle dedi:
— «Semaya çıkarıldığım zaman, Sübhan ALLAH'tan diledim ki: Benden sonra, Ali b. Ebi Talib'i halife kıla.. Bunun üzerine, melekler şöyle dedi:
— ALLAH'ın dilediği olur; senden sonra halife Ebu Bekir'dir..»
Hazret-i Ali'nin r.a. dahi şöyle dediğini Hazret-i Şeyh anlattı:
— Resulüllah Selamun Aleykum. efendimiz, dünyadan ayrılmadan evvel, , benden şu yolda söz aldı
— «Benden sonra Ebu Bekir halife olur; sonra Ömer, sonra Osman, ondan sonra da sen olacaksın..» .


Mektubat-ı Rabbani, Cilt 3-4, Çile Yay.Türdav Ofset, İst.1980, 3. Baskı, Çev.Abdülkadir Akçiçek
__________________
Enam sur. 116: Yeryüzündeki insanların çoğunluğunauyarsan, seni Allahyolundan saptırırlar. Sadece sanıya uyarlar onlar ve sadece saçmalarlar.
gavs isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
gavs Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (12. December 2012)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
akideleri, büyüklerinin, eserlerindeki, kendi, küfür, tasavvuf, şirk


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:54 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam