hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Peygamberlere İman > Kuran'da adı geçen Peygamberler

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 29. April 2013, 11:09 PM   #1
Fers
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
Fers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud of
Standart Mesih Meryem Oğlu İsa

bakara/136
kuuluu aamennaa billaahi ve maa unzile ileynaa ve maa unzile ilaa ibraahiime ve ismaaiile ve ishaaka ve ya kuube vel esbaatı ve maa uutiye muusaa ve iisaa ve maa uutiyen nebiyyuune min rabbihim laa nuferriku beyne ehadin minhum.../

"kendileri, ibrahim, ismail, ishak, yakub ve torunları" için "indirilen"...
"musa, isa ve nebiler" için "verilen"...
ibrahim, ismail, ishak, yakub nebi değiller...
İsa ve Musa da nebi değiller...
aralarında fark gözetilmeyenler...

en am/85
ve zekeriyyaa ve yahyaa ve iisaa ve ilyaase, kullun mines saalihiine.../
zekeriya, yahya, isa, ilyas, hepsi salihlerden...

İsa burada "zekeriya, yahya ve ilyas" ile aynı ifade içinde aynı sınıfta, o bir salih..

bu ifadelerde anılan şahıs yalnızca İsa, "Mesih Meryem Oğlu İsa" değil...
Fers isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 29. April 2013, 11:10 PM   #2
Fers
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
Fers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud of
Standart

bakara/87
ve aateynaa iisaabne meryemel beyyinaati ve eyyednaa hu bi ruuhil kudusi.../
ruhul kudus ile desteklenen, beyyineler verilen Meryem oğlu İsa...

beyyineler sahibi Meryem oğlu İsa...

nisa/157
ve kavlihim innaa katelnal mesiiha iisabne meryeme resuulallaahi.../
sözleri, "Allah resulü Mesih Meryemoğlu İsayı biz öldürdük"...

maide/75
melmesiihubnu meryeme illaa resuulun.../
Mesih Meryemoğlu sadece resul...

öldürdük dedikleri Mesih Meryemoğlu/Mesih Meryemoğlu İsa bir resul...
Fers isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 29. April 2013, 11:11 PM   #3
Fers
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
Fers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud of
Standart

maide/17
...in eraade en yuhlikel mesiihabne meryeme ve ummehu ve men fiil ardı cemiian.../
..."Mesih Meryem Oğlunu, annesini ve yeryüzündekilerin hepsinin" helakını dileme...

nisa/171
innemel mesiihu iisebnu meryeme resuulullaahi ve kelimetuhu elkaahaa ilaa meryeme ve ruuhun minhu.../
Mesih Meryem Oğlu İsa sadece Allah ın resulü, Meryem e yerleştirdiği kelime ve ondan ruh...

ali imran/45
iz kaaletil melaaiketu yaa meryemu innallaahe yubeşşiruki bi kelimetin minhu ismuhul mesiihu iisebnu meryeme.../
meleklerin dediği "ey meryem Allah seni ondan bir kelimeyle müjdeliyor, onun adı Mesih Meryemoğlu İsa"...

kelimetin/müennes/dişil
ismuhu/müzekker/eril

Mesih Meryemoğlu İsa olarak tanımlanan yerleştirilen bu "kelime" nedir...
ifadedeki ilk Meryem kimdir, ikinci ifadedeki Meryem ile aynı mıdır...
oğlundan kendisine bahsedilirken "Oğlun Mesih İsa" ifadesi yerine "Mesih Meryemoğlu İsa/üçüncü bir kişilik" olarak sunulmuş...

buradaki şahsın adı İsa değil, Mesih Meryemoğlu İsa...
Fers isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 29. April 2013, 11:12 PM   #4
Fers
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
Fers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud of
Standart

tevbe/30
ve kaaletil yahuudu uzeyrunibnullaahi ve kaaletin nasaarel mesiihubnullaahi.../
yahudiler, üzeyr Allah ın oğlu dediler, nasralar(nasraniler) da mesih Allah ın oğlu dediler...

Üzeyr kimdir, nedir...
Mesih ile ikisi iki ayrı kişilik ve ikisinin de ithamı "Allah ın oğlu" olmaları, ikisinin arasındaki benzerliğin sınırı ne...
buradaki Mesih kimdir, İsa mı yoksa Mesih Meryem Oğlu İsa mı...
aralarında benzerlik var ve bu yüzden aynı ithamda buluşup Kur an a aynı anda konu oldular ise Üzeyr ve annesi üzerinde durululan/mucize gösterilen ikinci bir örnek olarak yer almışlar mıdır...

zuhruf/57
ve lemmaa duribebnu meryeme meselen.../
örneklenen Meryem Oğlu...
zuhruf/59
in huve illaa abdun en amnaa aleyhi ve cealnaahu meselen li benii israaiile.../
nimetlendirilen kul, israiloğullarına misal verilen...

muminun/50
ve cealnebne meryeme ve ummehuu aayeten ve aaveynaahumaa ilaa rabvetin zaati karaarin ve maiinin.../
Meryem Oğluna ve annesine bir mekan tayin ettik/verdik ve ikisini akarsulu yüksek bir tepeye yerleştirdik...

ayetlerdeki ifadelerde geçen şahıs Meryem Oğlu....



tahrim/12
elletii ahsanet fercehaa fe nefahnaa fiihi min ruuhinaa.../ fercehaa/dişi, fiihi/müzekker/eril
enbiya/91
elletii ahsanet fercehaa fe nefahnaa fiihaa min ruuhinaa.../ fercehaa/dişi, fiihaa/müennes/dişil

ayetlerdeki ifadelerde zamir Meryem, biri müzekker diğeri müennes...




Mesih Meryemoğlu İsa bir resul, beyyineler sahibi...
nebi olmayan İsa...
örneklenen Meryem Oğlu...
Fers isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 29. April 2013, 11:43 PM   #5
Fers
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
Fers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud ofFers has much to be proud of
Standart

İsa, Mesih Meryemoğlu İsa veya Meryem Oğlu kim ve bunlardan herhangi birinin babasız olduğunun kesin delili hangi ayet/ayetler...
Meryem kim ve cinsiyeti belirsiz mucizevi doğum yapabilmiş bir varlık olarak görenlerin kesin delili olan ayet/ayetler hangisi...

bitki gibi yetiştirilmiş demek...
müennes veya müzekker ifadeler de ne ola, ne olacak şimdi...

Zekeriya veya Yahya ya mucizevi doğumu gerçekleştirtebilen bu ilmi yaftalayanların delilleri Rab den mi indirildi...
Fers isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 30. April 2013, 01:51 AM   #6
merdem
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
merdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud of
Standart

Hmm... Bu sorularla geldik Kur'an in basina...

Adem

Adam

Adem Peygamber?

Isa

Mesih

Meryemoglu'na kadar daha coook aciklanacak seyler var ortada.

Alaturka mi, türk halk muzigi mi, klasik mi hangi mecazden gitsek acaba?
merdem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 30. April 2013, 08:28 PM   #7
Zinedov
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2012
Bulunduğu yer: http://fb.com/zinedov
Mesajlar: 71
Tesekkür: 46
28 Mesajina 56 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
Zinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud of
Standart

Sayın Fers,


Şu konudaki mesajlarımı okumanızı öneririm:
http://www.hanifler.com/showthread.php?t=302
__________________
www.facebook.com/zinedov
Zinedov isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 5. May 2013, 09:37 AM   #8
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Kuran o’na “Mesih” de der.

Bu anlamı ile kök kavram “Siyahat” olduğu için bunun bu kavramın iki unsurunu İsa üzerinde toplaması gerekir. Bunlardan birisi Oruç ehlidir ki zevkçiliğin, mülk ve cinsel tutkunun karşıtılığ ve düşmanlığıdır. Bu da İnsanların dünyaya şehvetlerini doyurmak için değil, bilakis onları kendi iradeleri ile sınırlayıp itidal seviyesine indirerek bilgeliği öğrensinler, erdemli olmayı ilke edinsinler diyedir. Erdemliler toplumunu oluşturmayı amaç edinsinler diye görev yüklenmiştir. Bunu da öncelikle, kendi yaşamı ile tebliğ edeceği için, böyle bir olgunluğu(Kemaliyeti-Kamilliği) göstermek karakteri ile mücehhez/donanmış olması gerekir. Bu da “Isa” kavramı ile açıklanmıştır. Bu 'isim-fiil' de ”Misyona uygun münasip olan Kamil İnsan” anlamı ile yavaş yavaş resmi bize çizmektedir.

Gelelim Kuran’da geçen “ İsa ibn Meryem'e” kavramına.

Bu kavram bize üç ana mesaj verir:
a) İsa Allah resulü (Elçi) ve onun kuludur.
b) İkinci olarak Meryem’in oğludur. Yani bir kadından doğmuştur. Diğer canlıların doğduğu gibidir. Sancı çekerek doğurulmuştur. Kadının yumurtasındaki kromozonu kendi yapısı ile onu oluşturacak değişime uğratılmıştır. Bu ise Allah için kolaydır. Hiçbir genin bulunmadığı bir ortamda Âdem’i yaratan Allah için kadın yumurtasının kendiliğinden döllenmesini yaratması elbette ki daha kolaydır. Zaten bunun benzeri olmasa da İnsanoğlu bir dokudan "Klonlama" yapma tekniğine ulaşmış olduğundan, bunu anlayıp algılaması daha da kolaylaşmıştır.
c) Üçüncü olarak bu tanımlamanın kavramsal anlamı vardır. O, kendisine hizmet ettirmek için gelen bir ”Efendi, ağa, kral gibi mülk şehveti taşıyan erkek ve kadınlardan değil, "hizmet oğlu"dur. Meryem kavramı Süryanca’da Hizmet ehli, hizmet eden hademe demektir. Erkeğe de kadına da isim olmuştur. Bu tür isimlendirmeler Sami dinlerinde çok yapılmaktadır. Kuran da bunun örneği “İbn sebil”-yol oğlu- olarak kısaca anlam verilen bu isim aslında, İnsanların tümüne mülkün kullanımının karşılıksız sebil olarak sunulmasına taraftar olanlar demektir. Kamuculuktan yana insandır. Araplar'da bir nitelik, bir kimsede çokça bulunursa, o nitelikle tanımlanırlar. Yine Meryem yetim kalmış ve Zekeriya evinde-manastırında- büyümüştür. Bunun için “Meriye-Eme”dir. Eme kadındır. Yani besleme kızdır. Evin kızından ayırmak için bu tanımlama bizim lisanımız da Osmanlıca'dan kalma olarak hâlâ köy kesiminde kullanılmakta, bu nitelikte besleme ve büyütme kızlara büyütüldüğü evin ikinci nesli “Eme” olarak çağırır. Erkekler "emmi"dir.

Öncelikle, Süryanice bir kavram olduğu söylenen “Meryem” isminin anlamında “Hudamat-i amme” (ammeye maişet karşılığında hizmet) unsurları var. Çünkü Allah rızası için iş görmek ancak, farz-vacib kavramının içinde bulunan ve onun tanımı olan maaş karşılığında ammeye hizmettir. Biz buna “Vazife” deriz. Bu kişiye de vazifeli deriz. Zaten farz kavramının etimolojik manalarından en önemlisi de budur. Meryem de manastırda bir vazifeli-rahibe'dir.

"Maaş" ayrı bir gedik edinmeden(Özel gelir yolu), umumi su içme “akarsuyunun” toplumca belirlenmiş, ahit ve misak yapılmış umumi su alma yerinden hakkı olan suyu almak ve açgözlülük yapmayarak bununla yetinmek; gedik edinmemektir. Ferdiyetçi bir fikir ve Liberalist bir sistem taraftarı olmamaktır farz-vacip kavramının sözlük manası. Bu bilinmeden, kavramın ıstılahı anlamı asla bilinemez. İşte Staoculuk da ruh ve anlamını “Vazife” fikrinden almıştır. Vazife ancak kamu ajanlarının yaptığı iştir. Demek ki, günümüz dünyasında herkes haklardan bahseder ve vazife fikrine kimse yanaşmaz. Oysa her hak karşılığında bir görev vardır. Muttakilerde ise, haklardan fedakarlık ederek vazgeçilir, ama görevlerden asla vazgeçilmez. Bunu haşır süresinde geçen “İsâr” kavramından anlamaktayız. Ensar veya kavramsal Nasranî öyle bir dayanışmacıdır ki, eşitlik sisteminde dahi, eşitlik benim hakkım demez, bundan da başkaları lehine vazgeçerek, başkalarını kendisine tercih eder. İşte Vazife (Görev) ve görev anlayışı budur.

Şimdi bunu Staoculuk nedir? Tespit edelim:
“Eski Yunan ve Roma’da VAZİFE kavramını vurgulayan ve insan yaşamında evrendeki düzen ve dinginliğe ulaşılabileceğini savunan felsefe akımı… Epikürosçuluğun tersine, bir dünya vatandaşı olarak insanın toplumsal olaylarda etkin rol oynaması gerektiğini vurgular.”

İ.Ö 300’lü yıllarda Kıbrıslı Zenon tarafından kurup geliştirilen bu felsefenin belli başlı nitelikleri erdem ve erdemsizliğin tanımı ve erdemin tercin edilmesi üzerinedir. Zenun’un Sokrates’in öğretilerinden ve Kynik Diogenes’in yaşam biçiminden etkilendiği söylenir. Hakdin Sosyo ekonomi politiği açısından olaya baktığımız için, bizim açımızdan vurgulanması gereken şeyler, dinde salih amel denilen alandır. Bu alanda zenginliği önemsemeyen bir ahlaki yapısı vardır. Bundan başka, doğal akıl yürütme ile yaşam biçimi saptanmasını vurgulaması önemlidir. Yani "doğru bir dini hayatın, yani onun şeraitinin saptanması akıl yürütme iledir" diye anlam çıkartabiliriz. Bunun için biraz alıntı yapalım:
“Her insan doğal akıl yürütme yeteneği ile iyi yaşama ulaşabilirdi. Değerlerinin doğruluğunun veya yanlışlığının ölçüsü ise, duygusal denge veya dengesizliğidir.
Korku, tutku, üzüntü gibi duygusal çalkantılar erdemsizliğin göstergeleriydi. Çünkü zayıf ve kendi içinde bölünmüş bir zihin gerektirirdi.
Oysa her zaman her iyiye sahip olan erdemli insan dengeli ve dingindi. Sıradan insanları sarsan geçici olaylar, onun erdemini etkilemezdi. Erdemli insan, kendisinden ve başkasının maddi koşullarını iyileştirmek için çalışın, ama bu eylemlerin değeri, dıştan bakıldığında görülen başarısıyla değil, acının erdemliliğiyle ölçülürdü”

Elbette ki burada tanımlanan Hak bir dinin "Vera sahibi" insanının kutsal amacının ne olması gerektiği ve insanın ahlak ve dindeki ölçüsü amaç edinilen şeyini kendisinden ayırmadan, maddi durumların düzeltilmesinde herkesin ihtiyaçlarının sağlamasını amaç edinip, bu yolda gayret göstermesidir. Yine Aristokratik ve liberal-Kapitalist sistemde geçerli olan Hami-mahmi aldatmacası yolunu terk etmesidir. Yani Kuran Bakara suresinin 286. ayetinde belirtilen ve insanın asla başaramayacağı "Isr üzere" ahitleşmedir. Bu ayette geçen “Hamalet” yüklenmektir. Nasıl bir başkasının yükünü ücret karşılığında taşıyan insana hamal denilirse bu kavamın geniş anlamları karşılıklı yardımlaşma yerine, birileri toplumun yükünü sırtına alma bahanesiyle, kendisini ve kendi yumağını büyütüp Meleleşme yolunu tutmasıdır.

Maalesef içi boşaltılmış ve şeraiti batıllaşmış gelenekçi dinciliğin ve Liberal-kapitalizmin ve Aristokrasinin çıkmaz yoludur ki, maişetle arasındaki fark “Ücret karşılığı” olmasıdır. Monark’ın kişisel ücreti, saraylarda lüks içinde yaşamak, müstebit olmak, yani “Yükseğe çıkıp oradan gözetmek”; girişimcinin ücreti, iyice Meleleşerek taşan/artan kısımdan vermek. Oysa Ensariyet ve İsâr ise, kâr ve ücret anlayışını ret edip, vazife anlayışı ile geçimliğini sağlayacak imkânı kendisine veren topluma maaş karşılığında hizmet etmesidir.

“Beni servet ve sermaye sahibi yap, buna izin ver, ben de sana iyilik yapayım” diye sistemleşmek haksızlık sistemleridir. Ensariyet bunu ret eder. Daha en baştan, yani zengin olmadan/kap dolmadan( Meleleşmeden) karşılıklı yardımlaşmaya hazır olmaktır "hayr" olan. İkinci önemli özelliği ise yardımlaşmanın karşılıklı olmasıdır. Herkes veren, herkes alandır. İşte Staoculuk bu sınıfsız toplumu savunmaktır dense yanlış olmaz. Meleleri bulunmayan Mütrefleri olmayan toplumun karşılıklı yardımlaşmasıdır. İşte Staoculuk bu nitelikte bir sistemi savunduğu için Ensariyete ile benzer anlam taşır. Şöyle ki;

“Bu ahlak görüşüyle Stoacılık, antik çağın en etkili felsefe görüşlerinden biri oldu. Çünkü geleneksel ırk, toplumsal konum ve cinsiyet sınırlarını aşarak, ortak bir insanlık ülküsü getirdi. Mutluğun temellerini insanın içinde bularak, bunları bilgelik, cesaret, adalet ve ölçülülük erdemleriyle özdeşleştirerek karşılıklı yardımlaşmanın birleştirdiği bir insanlık öngördü.”

Yardımlaşmanın karşılıklılık ilkesi insanlık ve dinler tarihinde büyük bir devimdir. Selam ona İsa tarafından yeniden tebliğ edilen dinin sosyo ekonomi politiği böyledir. Bu, Kuran ekonomi politiğinin(Hak olan gerçek şeraitinin) esasını oluşturur. Kurtuluş “Yükseğe çıkarak” ve “Öne geçerek” değil, saf oluşturarak aynı yöne (kıbleye) birlikte yönelmektir bu(Fatiha Suresi). Diğer sistemler diyet ödemektir. Serbest yere, çayıra salınıp istediği gibi otlamasına izin verilir(Kapitalizm'in "bırakınız yapsınlar-bırakınız geçsinler prensibi). O sistemlerde çayırları kazıyıp kökünü kurutmasına izin verilen Meleler vardır. Bu melelerin deveden bir kulak(veya deve yükünden bir lokma) vererek borçtan kurtulması esasıdır. (Dolup-taşandan) dolup taştıktan sonra vermek, şeraiti batıl olan dinlerin yöntemidir.” Vela tahmil aleyna ısran kema hameltehü alellezine min kalbine” diye Bakara suresinde, müminin tercih etmemesi gerektiği ihtar edilen sistemdir. İtibar edilmemesi geeken bu sistem "yüzdelik zekât"la ve "vakıf" göz boyamaları ile yardımlaşmanın karşılıklılık ilkesini yok eder;ve bu sistem iştirak halinde mülkte yardımlaşma olarak övülen muttakiler kollektivizminin inkâr etmek, aslında hak şeraite asi olmaktır.

Ensariyet sosyo ekonomi politiği hak din şeriat anlayışında bir devrimdir; dolup taşanla ve tek taraflı olarak inayet etme yerine, kabı doldurup taşırmadan itidal seviyesi üzerinde kalan her kuruşun derhal topluma iadesi ilkesidir. Herkes herkese yardımla mükelleftir. Amaç, birileri zenginleşip toplumda fitne olmasın ve toplum ifsad olmasın, her mahallede bir milyoner değil her mahallede herkes milyoner. Yani önce kendisini kurtarmak, duvarın üzerine çıkmak, öne geçmek gibi hayat görüşü ipe un sermek ve zülmün sebebi olmak değildir. Ne yapılması gerektiği ise müjdedir. Bunun için önce, gözetip korumak için gözetleme kulesi edinmek bahanesiyle halkın üzerine yükselenlerin (Liberal-kapitalist sistemlerin) nasıl bir dalalet olduğu bu kavramlar âlemindeki seyahat’te anlamak, aynı seviyedeki insanların karşılıklı yardımının hem dünya, hem ahiret saadeti için gerekli ve faydalı olduğunu görmek gerekir.

Bu ara saptamadan sonra, İsa misyonunun sosyal siyasi ve ekonomik dini bir sistem olarak ortaya çıkması ve zülmün karşısında durması mânâları ile güçlendirilmiş Kur'an tanımlamalarıyla “Nasrânî” kavramına daha da açıklık getirmemiz gerekmektedir. Onun en iyi tanımı Haşır süresi 9. ayettedir. Özellikleri "yardımlaşma toplumu" demektir. Bu, nefsin cimriliğinde kurtulma ve hayırda yardımlaşmada yarışmadır. Bir başka deyimle “Birr” kavram ve kurumudur. Avrupa birliği gibi şerde yardımlaşma değildir. O kadar ileri bir karşılıklı yardımlaşmadır ki, ihtiyaç içinde iken kendilerini ihmal ederek, diğerlerini tercih etmektir.

İşte, Allah bunun için İsa’ya inanlara değil, ona tâbi olanlara Nasrânî ismini vermiştir. Bunlar Manastır ehlidirler. Kollektivistlerdir. İslâm'da bunlara "Beyt Ehli" denilir. Ne genişleyerek başkalarının sahasına taşarlar, ne de başkalarına kendi sahalarına taşmasına müsaade ederler. Kazanç ve paylaşma sınırları manastır duvarlarından başlar, orada sona erer. Dünyaya açılmanın mahsurunu bilirler. Çünkü o zaman dünya ile eşit paylaşma sorumluğu altına girmiş olurlar. Onun için bu Kuransal kavramların tümü Gerçekte İsa’ya tabi olanların tanımını ortaya koyar. Günümüz Christ’lerinin kahır ekseriyeti bunun tersini yaptıkları, tersini kültür diye ihraç ettikleri, bununla da kalmayıp, dünyayı Antichrist olmaya orduları ile birlikte zorladıkları için, bu politikaları oluşturan odaklar, yürürlüğe koyan siyasiler, propagandasını yapan misyonerler, silahla destekleyen ordular ve onu besleyen uluslar arası ekonomik örgütlenmeler "İsa karşıtlığı" cephesi oluşumlarıdır. Doğru öğreti adalettir. O da öncelikle her kavramı, bulunması gereken yere oturtmaktan başlamaktır. Sonuçta da eşitliktir. Doğru öğreti, doğru fikir ve inancın, doğru inanç da doğru davranışın, doğru davranış da Erdemli yaşamın koşuludur. Serbest yer anlayışını ekonomi politik yapmak antichristliktir. Hele dünyayı buna zorlamak “Deccal’ın damgasını taşımayana hayat hakkı tanımamaktır”. Bu damga ise C.F.R isimli kuruluşun izin verdiği ilkeleridir.

Saygılarımla.
Galip Yetkin
(Adalet ve Rahmet sitesinden)

Konu galipyetkin tarafından (8. May 2013 Saat 04:14 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
merdem (5. May 2013)
Alt 5. May 2013, 11:07 AM   #9
kuman
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22
kuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud of
Standart

Alıntı:
galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
b) İkinci olarak Meryem’in oğludur. Yani bir kadından doğmuştur. Diğer canlıların doğduğu gibidir. Sancı çekerek doğurulmuştur. Kadının yumurtasındaki kromozonu kendi yapısı ile onu oluşturacak değişime uğratılmıştır. Bu ise Allah için kolaydır. Hiçbir genin bulunmadığı bir ortamda Âdem’i yaratan Allah için kadın yumurtasının kendiliğinden döllenmesini yaratması elbette ki daha kolaydır. Zaten bunun benzeri olmasa da İnsanoğlu bir dokudan "Klonlama" yapma tekniğine ulaşmış olduğundan, bunu anlayıp algılaması daha da kolaylaşmıştır.
Kadın yumurtasındaki kromozonu kendi yapısı ile onu oluşturacak değişime uğratılmıştır. Bu ise Allah için kolaydır.

Pazar sabahı şöyle bir düşünce aldı beni, Allah için zor olan bir şey varmıdır ? Mantıken olmaması gerekiyor herşey onun için kolay olması gerekir.

Örneğin Yağmuru tuzlu suya dönüştürmek kolaydır, Atmosferi yok etmek onun için kolaydır herkesi bilinçsiz yapmak onun için kolaydır. Herkesi imanlı yapmakta onun için kolaydır.
Denizi ikiye ayırmak onun için kolaydır, cansız varlıklara ruh üfleyerek aniden canlı hale getirmek onun için kolaydır, ölüleri diriltmek bu dünyada ona kolaydır, bolluk getirmek yada kıtlık gtirmek kolaydır ona, Ayı iki ye ayırmak kolaydır, bir insanı alıp 7 kat arşa çıkarmak ve orda bulunmasını sağlamak onun için kolaydır.
Kolay olan o kadar çok şey varki tek kelime ile söylesek herşey diyebilriz.

Babası olmadan annesinin yumurtasındaki kromozonlarla oynayarak yada başka bir şekilde babasız bir çocuk varetmek ona kolaydır hatta annesiz de bir çocuk var etmek ona kolaydır.
Ne meryeme ihtiyaç vardır ne de bir babaya.

Kurandan anladığım kadarıyla yapmaz.

Peki kim İsanın babası ? Benim sorunum değil,
Peki denizin yarılması ne ? Benim sorunum değil,
Peki miraç ne peki ? Benim sorunum değil,
Peki ölülerin Allahın izni ile diriltmesi ? Benim sorunum değil,

Benim tek bir sorunum var; Kafir olarak can vermemek.

Peki Allah bu kıssalar ile ne demek istiyor bize; Bana her şey kolay yeterki ben isteyim. Demek istiyor olabilir yoksa ne eşsiz üremeden bahsediyor ne de başka bi şeyden.
kuman isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 5. May 2013, 12:38 PM   #10
merdem
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
merdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud of
Standart

Beam me up scotty! mi dersiniz yoksa "hallo hallo yeryüzü, problem var" mi dersiniz, ne derseniz deyin.

Aklinizi kullanirken erkeklik gururunuzu, erkeksiz olmaz düsüncenizi bir kenara birakip olani biteni bir insan olarak düsünmeye gayret edin.

Allah'in sünnetullahina ne uyar ne uymaz, herhalde orasini tayin etmek de bizim üzerimize vazife degildir. Allah'in planlarina ortak degiliz ya.

Söyle bir düsünün, nebi gelmeyecek artik Nebi Muhammed ile peygamberlik devri kapatilmistir. Diyoruz ya peygamberler erkeklerden secilmistir, kesinlikle bu böylemidir degilmidir bunu tartisacak degiliz.

Evet, Allah'in sünnetullahina uyar mi uymaz mi diyorduk. Kim diyebilir asirlar sonra yeni bir nesil gelmeyecegini? Meryem anamizin düzeninde olan bir nesil?

Buyrun, gerisini siz düsünün. Görünüsü 100 de yüz erkek olmayan bir nesil.

1. mâ kaderû allâhe : Allah'ı takdir edemediler
2. hakka : hakkıyla
3. kadri-hi : onun kadri, kudreti
4. inne allâhe : muhakkak Allah
5. le : elbette
6. kaviyyun : kuvvetli, güçlü
7. azîzun : çok yücedir, azîzdir
merdem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
meryem, mesih, oğlu, İsa


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:00 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam