hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > TEMİZLİK VE İBADET > İbadet > Namaz

Konu Kapatılmıştır
 
Seçenekler Stil
Alt 24. December 2009, 01:13 AM   #1
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.015
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart Ezan (duyuru)

EZAN [DUYURU]

Salât ve salâtın ikâmesi izah edildikten sonra, bunlar için mü’minlerin ne zaman bir araya gelecekleri sorusu gündeme gelmektedir. Bugün bu çağrı/duyuru için mektup, telefon, telgraf, gazete, radyo ve televizyon, elektronik posta, sms vs. gibi birçok modern yollar vardır. Ama “ezan”ın yeri başkadır. Ezan, salt bir duyuru değil, aynı zamanda içeriği ile toplumlar için bir öğreti ve uyarı mesajıdır. Bazan, “Türkçe ezan olur mu olmaz mı?” yaygaraları yapıldığından, ezan da toplumdaki ruh ve işlevini yitirdiğinden biz de bu konuyu dile getirme gereği duyduk.

Dinî birçok umdenin yozlaştığı gibi ezan da yozlaştırılmış, aslından saptırılmış, özünü-ruhunu yitirmiştir. Bugün sadece kiliselerin çan sesleri veya sivil savunma sirenleri gibi yalnız bir şeyin vaktini; namaz vaktinin ilanını bildirme durumuna gelmiştir. Aktüel tartışmalarda da böyle olduğu kabulünden yola çıkılıp şu tarzda açıklamalar yapılmaktadır:
Ezan, İslâm'ın değişmez bir simgesidir. Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman varlığının ve kimliğinin bir göstergesidir. Özgün dilinde okunması konusunda onbeş asırlık bir gelenek ve ittifak sözkonusudur. Ezanın asıl amacı, vaktin girdiğini bildirip salâta davet olduğundan, değişik dilleri konuşan müslümanların hepsine bu davetin ulaştırılması, ancak yine hepsinin ortak bilincine hitap etmekle olur ki, bunun yolu da bilinen aslî lafızlarıyla okunmasından geçer.

Durum bu olunca da, ezanı güzel sesli hafızların okuması, bilmem hangi vaktin ezanının hangi musiki makamında okunacağı, kargaşaya da merkezi sistemle son verilebileceği vs. tarzında tartışmalar gündemde yer almaktadır. Bu mantıkla hareket edince mübarek ezanın çandan-sirenden farkı kalmıyor.

Evet bugün ezan, sadece namaz vakitlerini bildiren birtakım kalıp sözcükler yığını olup musikî makamlarıyla icra edilen bir güftedir. Anlamı kaybolmuş, mesajı dikkate alınmaz olmuştur. Okuyan da dinleyen de anlamını bilmemekte, mesajını alamamaktadır. Sadece namaz vakti bildirilmiş olmakta, duyanlar tarafından da namaz vaktinin geldiği anlaşılmaktadır. Gelelim sadede:

Lügatte ezan, “seslenme, duyurma, anons etme” demektir. Kavram olarak ezan, “salâtların ne zaman gerçekleşeceğini, yani Müslümanların bir araya gelmeleri gerektiğini duyurmak için okunan özel ifadeler”dir.

Ezan sözcüğü Kur’ân'da, lügat anlamıyla çeşitli kalıplar halinde yer alır. Kavram olarak ezan sözcüğü yerine nidâ sözcüğü kullanılır: Mâide/58, Cum‘a/9.

Ezan müslümanlara ait özel bir davet şeklidir. Sözleri Rasûlullah ve sahabe-i kiramın ortak kararlarıyla tesbit edilmiştir. Ezan Medîne döneminde uygulanmaya başlamıştır. Medîne'de müslümanlar salât vakitlerini evlerinde beklerler, ezanı duydukları vakit sokağa çıkarlar, “es-Salât, es-Salât!” diye çağrıda bulunurlardı. Müslümanlar çoğalıp etrafa yayılınca herkese duyurabilmek için bir çözüm yolu arandı, istişâreler yapıldı. Farklı teklifler ve görüşler incelendi. Sonunda bugünkü ezan uygulamaya konuldu.

Şiî kaynaklarda ezanın aslında, “hayye ale'l-hayri'l-amel” [haydi hayırlı işe] ibaresinin de bulunduğu, Hz. Ömer'in bunu kaldırdığı iddia edilir. Hz. Bilal, Neccaroğulları'ndan bir kadına ait yüksek bir evin damına çıkıp ilk olarak sabah ezanını okudu. Böylece ezan hicrî II. yılda uygulanmaya başladı. Daha sonra Mescid-i Nebevî'nin arka tarafına ezan okumak için özel bir yer yapıldı.

Müslümanların ezanı, Hırıstiyan ve Mecusilerinki gibi salt ilan ve duyurudan ibaret değildir. Derin bir anlamı, yüce bir mesajı bulunan, mü’minleri Allah'a itaate, bilinçlenmeye, uyanıklığa, takvâya ve İslâmî şahlanışa davet eden ezan, aynı zamanda da bir özgürlük manifestosudur.

Ama bugün, okuyan ne dediğini bilmiyor, duyan da derin manasını ve yüce mesajını anlayamıyor. Sadece öğle, ikindi, akşam vaktinin girdiğini anlamış oluyor. Bu tip ezanın, İslâm'ın hedeflediği ezanla bir ilgisi yoktur. Ezan sadece namaz için toplanma çağrısı değildir. Esasen namaz için çağrıya gerek de yoktur. Aşağıda namaz bahsinde görüleceği üzere namaz, her an yapılabilen bir ibadettir. Dolayısıyla ezan, bir iman duyurusu, bir iman güçlendirme daveti, bir birlik ilanı olup müslümanları tek bir Allah'a, tek bir öndere çağırmak ve salâtı önplana çıkarmak sûretiyle onlara kurtuluşun yolunu göstermektedir. Ezan aynı zamanda bir tebliğdir; müslümanları Allah'a ibadete davet ederken, gayr-i müslimleri de Allah'a teslim olmaya çağırır. Salât, Allah'a kulluğun simgesi, dinin temel direklerindendir.
Unutmamak gerekir ki, ezan sadece dinlenmez, aynı zamanda müezzinle birlikte bilinçli olarak okunur.

Öyleyse ezan, hem salât vakitlerini bildirmeli, hem de kalpleri heyecanlandırıp imanı güçlendirerek kurtuluşa götürmelidir.

EZAN TÜRKÇE OLUR MU? (OKUNUR MU DEĞİL)

Ezanın birebir sözcüklerle tercümesi mümkün olmadığından, tercüme, orijinalindeki ahengi, etkiyi ve derin anlamı yansıtamaz. Ama lafızlar tercüme edilebilir, böylece meram anlatılabilir, mesaj iletilebilir.
Dinleyenler, dinledikleri sözcükleri bilmezler, anlamazlar ve anlayamazlar ise ezandan maksat hâsıl olmaz, kimse etkilenmez. Sadece salât (bugün için namaz) vaktinin girdiği bilinir. Eğer maksat bu olsaydı, bugün modern cihazlarla bu işi yapmak daha kolay ve pratik olurdu. Öyleyse ezanın, orijinalinin yanı sıra tercümesi de verilmelidir. Çağrı iki dilden birlikte yapılarak dinin mesajları kitlelere iletilmelidir.
Arapça'sı Türkçe'si birlikte ezan şöyle okunabilir:
Allahu ekber [Allah, …den daha büyüktür]
Eşhedü enlâ ilâhe illallah [Ben kesinlikle Allah'tan başka ilâh diye bir şey olmadığına şehadet ederim]
Eşhedü enne muhammeden rasûlullah [Ben, kesinlikle Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğuna şehadet ederim]
Hayye ale's-salât [Haydin salâta]
Hayye ale'l-felâh [Haydin kurtulmaya/başarıya/zafere]
Allahu ekber [Allah, …den daha büyüktür]
Lâ ilâhe illallah [Allah'tan başka ilâh diye bir şey yoktur]
Bu önemli mesajlar, senfonik ve armonik özelliklere boğdurtulmadan, hitabet yeteneği olan kimseler; münâdiler, müezzinler tarafından kitlelere iletilmelidir.
Yıllar evvel uygulanmış Türkçe Ezan, dehşet verici hatalarla doluydu. Meselâ, “Tanrı uludur! Tanrı uludur” (bazıları, “ulutur” diye okurlardı).
Ulu olan hangi tanrıdır?

“Allah” özel adının karşılığı Türkçe'de verilemiyor, “tanrı”, ilâh kelimesinin karşılığıdır. O nedenle ezandaki “Allah” sözcüğü aynen korunmak zorundadır.
Ayrıca ekber kelimesi de, “ulu” olarak karşılanamaz.
Ya lâ ilâhe illallah kelime-i tevhidinin anlamına ne demeli: “Tanrıdan başka yoktur tapacak.”
Allah lafzının karşılığının “tanrı” olamayacağını yukarıda söylemiştik.
“Tapacak” ifadesine ne demeli? Bari “Tapılacak” deseydiniz!
“Haydin kurtuluşa!” Ankaralılar, “Haydin Ulus'a, haydin Kızılay'a” (Kurtuluş da, Ulus ve Kızılay gibi Ankara'da birer semt adıdır) diyerek alay ediyorlar. İzmirliler de, “Haydin Basmane'ye, haydin Çankaya'ya!” diyor.

Târihte ezan ile ilgili bazı operasyonlar olmuştur. Ömer, ezandaki hayye ale'l-hayri'l-amel lafzını kaldırtmış, sabah ezanı için es-salâtu hayru'n-mine'n-nevm [Namaz uykudan hayırlıdır] eklemesini yapmıştır. Şiiler de ezan üzerinde farklılıklar oluşturmuşlardır. Onlar, hayye ale'l-hayri'l-amel ifadelerini korurlarken, eşhedü enne aliyyen veliyyullah, eşhedü enne aliyyen huccetullah eklemelerini yapmışlardır.

Ezanın lafızları, değişmez bir nass değildir. Salât için nida etmek, Allah tarafından da tasvip görmüştür: Mâide/58 ve Cum‘a/9. Esas olan, şeklen ve ruhen mesajın ulaştırılmasıdır.
Kaynak:İşte Kur'an(Hakkı Yılmaz)

Devamı
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (22. September 2010)
Konu Kapatılmıştır

Bookmarks

Etiketler
duyuru, ekber, ezan, ilah, islam, muhammed, musalli, salat


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:56 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam