hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > TANIŞMA ALANI > Kendinizi Tanıtın

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 6. March 2024, 04:27 AM   #11
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
154 Mesajina 222 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Duruşmalar başladı.

Tutuklu olduğumuz yer nasıl kendi sınıflarımız, kendi koğuşlarımız idiyse
duruşmaların yapıldığı yer de kendi spor salonumuzdu.

Ki aynı zamanda
sahneli, balkonlu konser salonuydu. Saniye Can'ı hatırlıyorum,
sazını tüfek gibi omuzuna alıp yürümüştü bu sahnede.

Şimdi orayı duruşma kürsüsü yapmışlar. Bayraklar, TSK forsu ve bilindik
ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR yazısı... Göreceğiz temele ne yapacaklar.

Sahnenin orta yerinde yargıç kürsüsü bulunuyor.
Yargıçlara göre sağ uç savcılara ait,
sol ise avukatlara. Ama avukatlar sahnenin dışında.

Duruşmaları bazan gazeteciler de izledi. Ve balkonda subaylar. Akrabalarımız
izleyebilir miydi? Sanmıyorum. Hiç bir arkadaşım akrabam geldi demedi. Babam
mektubunda geleyim mi diye sordu. Gelme dedim, görüştürmezler. 1500 sanık,
1500 akraba... Mümkün mü?

Sandalyeler salona o kadar sık yerleştirilmiş ki
öğrenciler omuz omuza oturuyor.
İçeriye sığmayan beşyüz kadar öğrenci de
dışardaki sandalyelerde.

Duruşma yargıcı: Yüzbaşı Mehmet Karaaslan. Bilgili, enerjik,
anlayışlı, dürüst bir hukukçu. Çok güçlü bir belleği var.
Biz ifade verirken "Ama senin daha önceki ifaden farklı"
deyiveriyor. Çelişkiyi gideremezsek gülümsüyor, "Biraz
garip olmuyor mu? Öyle oluyor."

Başkan: Tuğgeneral Nihat Günaşan. Kolay gülen, kolay ağlayan
biri. Takma dişleri var ama yaşından genç görünüyor.
Olaya bizzat karışmış, o yüzden ön yargılı. Hukuktan ancak
bir asker ne kadar anlarsa o kadar anlıyor.

Üye: Kurmay albay Haydar Topçak. Başkana kıyasla
daha ciddi bir insan. Halden anlıyor gibi. Hazırlık sorgulaması
yapılırken okul komutanıyla birlikte olmuş. Yani komutanın
yapıp ettiklerini biliyor. Saçı dökülmüş ama dinç, çakır gözlü
bir asker. Hukuk öğrenimi gördüğünü önce sakladı, sonra
bir avukatın ısrarlı soruları üzerine "Hukuk tahsilim var" dedi.
Peki, komutanın hukuksuz işlerine neden engel olmadı?

Konu Hasan Akçay tarafından (7. March 2024 Saat 10:23 AM ) değiştirilmiştir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 6. March 2024, 04:42 AM   #12
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
154 Mesajina 222 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

İfadeler numara sırasına göre alındı. Önce
mikrofonda biraz heyecanlı, biraz tutuk idik
ama kısa zamanda alıştık.

Yargıcın nerdeyse her öğrenciye sorduğu
sorular (Y: yargıç, S: sanık)

Y: Okul kapısında yabancı şahıs görmedin mi?
S: Gördüm ama tabur komutanımız da orada olduğu için bi kötülük yapacakları aklıma gelmedi.

Y: Neden yabancı subaylara itaat ettin?
S: Çünkü onlar bizi tabur komutanımızın gözü önünde alıp götürdüler. Yeni tayin edilmişler diye düşündüm.

Y: Harb Okuluna tayin edilen subaylar gece mi gelir?
S: Sıra dışı bir geceydi, sıra dışı tayinler olabilir.

Y: Genel Kurmaydan size neden ateş edilir?
S: Onu ben de anlamadım efendim.
Y: Yaaa... Biraz garip olmuyor mu, öyle oluyor.

Y: Radyoevinde sabaha kadar ne yaptın?
S: Nöbet tuttum efendim.
Y: Ne nöbeti?
S: Sivilleri içeriye sokmadım, yağmaya engel oldum...

Y: O kadar er ve inzibat var. Neden onlar değil de sen? Bak sınavların da varmış.
S: Efendim bize nöbet tutacaksın dediler tuttuk. Askerlikte erden mareşale herkes nöbet tutar.
Y: Askerlik kaç alıyorsun sen?
S: 100 efendim (gülüşmeler).

Y: Peki. Sabaha kadar sizi hiç uyaran olmadı mı hükümete karşı hareket ediyorsunuz diye?
S: Hayır.
Y: Kültürlü bir harbiyeli olarak durumu kendin sezemedin mi?
S: Kuşkulanacak bi durum yoktu.

Y: Neden radyoevine gittin? (İpini koparan oraya gitmiş)
S:Arkadaşlar hep oraya gidiyordu, ben de gittim.

Y: Aşağıda bastırılmış bir darbe belirtisi gördün mü?
S: Hayır.
Y: Neden dönmedin öyleyse?
S: Bir görev verilmişti. Bizi görevi verenlerin geri çekmesi gerekirdi.

Konu Hasan Akçay tarafından (7. March 2024 Saat 07:28 AM ) değiştirilmiştir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 7. March 2024, 03:05 AM   #13
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
154 Mesajina 222 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Arkadaşların çokça söylediği sözler:

- Bir darbe girişimi olmuş, bastırılmış. Biz nöbet tutmaya gidiyoruz dendi.
- Alarm dolayısıyla uyandım.
- Tabur komutanımız okulun kapısındaydı.
- Genel kurmayın önünde ateş yedik.
- Orda birisi "Yanlışlık oldu, gelenler harbiyeliymiş. Ateş keees" diye bağırdı.
- Elimizi kolumuzu sallaya sallaya geçtik.
- Orduevinin önündeki subaylar "Harbiyeliler, uyanık olun. Rüzgar nereye eserse oraya yelken açın" diyordu.

Ve karşı saldırıya geçtik.

- Neden kendi komutanlarımız bizi aramadı?
- Bizimle hareket eden erler mahkemeye verilmedi. Bizim suçumuz harbiyeli olmak mı?
- Uçaklar hem bildiri bırakıyor hem ateş ediyordu. Bildiriler oltanın ucundaki zokaydı.
- Harb okulu binasına sabotaj yapılsa, örneğin bomba konsaydı da biz ölseydik suçlu biz mi olacaktık?
- Darbeciler neden rahatça okula girebildi? Okul kapısında neden nöbetçi yoktu? Başbakanın "Durum
vahimdir, üç güne kadar vahim şeyler olabilir" dediği bir zamanda okul neden yol geçen hanı gibiydi?

- Darbeci Turgut Alpagut'u hademe sandım.
- Talât Aydemir'i iki tomsonlu arasında görünce tutuklanmış sandım.

Ve kahkahalar... Güldüğümüz şeyler de kendi sözlerimizdi:

- Yürüye yürüye radyoevine yürüdüm.
- Ananos mananos duymadım.
- Anons duymadım, çok karanlıktı.
- Bi cemseye bindim, şey... reoya, sonra cipten indim.
- Sınıfta ders çalışıyordum, alarm dolayısıyla uyandım.
- Sayın savcıya bize ağabeylik ettiği için müteşekkirim (yağcııı).
- Merdivenin üstünde apartman vardı.
- Hani okulun kapısında duvar gibi direkler (sütun sütun).
- Ne var ne yok, kim kimi yiyor diye merak ettim.
- Uçaklar bomba gibi bişeyler atıyordu (yok armut atacaktı).
- Üsteğmen "Valla ben yeni evlendim. Beni bu işe karıştırma" dedi.
- Alarm vaaar, fasulye kazanı patladııı feryatlarıyla uyandım.
- Ben köşede doksan derece gibi duruyordum (?!)
- O menfur gecede ben de koruda uyudum.
- Kurmay albayla kucaklaştık. O ağladı, ben ağladım.
- Radyoevinin yanındaki Kız Tekniğe gittim, zaten hep giderdim.
- Belki bida gelemem diye radyoevinde son bi tur attım.
...

Konu Hasan Akçay tarafından (8. March 2024 Saat 05:48 PM ) değiştirilmiştir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Hasan Akçay Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (7. March 2024)
Alt 8. March 2024, 05:23 AM   #14
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
154 Mesajina 222 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Gülüşmelerimizden zannederim yargıç da hoşnuttu. Çünkü o sıcakta
nerdeyse kucak kucağa oturmanın zorluğunu takdir ediyordu. Çok kere
kendisi de espri yapardı.

Sanık: Efendim, üniformamı giyememiştim. Picamamın etekleri sarkıyordu.
Yargıç: Toplasaydın eteklerini.

Sanık: Bir eve gittim. Kapıyı tıkladım. Tanrı misafiriyim, açın dedim. Açtılar.
Yargıç: Elbet açarlar, elinde silah vardı.

Yargıç savcıyı her fırsatta bozardı. Bir keresinde savcı Genel
Kurmayın orda kaç silah ateş etmiştir, tanığa sorulmasını istedi.

Yargıç: Bilir mi o! Yine de sordu, saydın mı kaç mermi atılmış?

Bir keresinde yargıcın dalgınlığına geldi, savcının tanığa soruları
bitmeden öğrencilerin soru sormasına izin verdi. Sorular bitti. Savcı
bir daha izin istedi.

Yargıç: Herkes sırasını bilsin canım. Senin sıran geçti.
Savcı: Ama efendim biz bitirmeden sanıkların sorularına geçildi.
Yargıç: Hah bu kere haklısın.

Çalışma saati bittiği halde duruşmaya son verilmedi. Öğrenciler sabırsızlandı,
salondan "gereği düşünüldü" sesleri gelmeye başladı. Nihayet yargıç "gereği
düşünüldü" dedi. Ve aynı anda bütün salon: gereği düşünüldü. "Yaşa!" diyen-
ler, avuçları havada alkışlamaya hazırlananlar vardı.

Yargıç: Uzatırım haaa.

Konu Hasan Akçay tarafından (8. March 2024 Saat 09:02 AM ) değiştirilmiştir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 8. March 2024, 08:58 AM   #15
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
154 Mesajina 222 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Bizim böyle gülüşmemize ifrit olan biri de varmış: okul komutanı. Bizi
yemekhanede topladı, gözlerinden ateş saça saça şu konuşmayı yaptı:

Avluda yürürken bir subaydan herif diye söz eden olmuş. Had-
dine mi düşmüş. Eğer bir subayıma her hangi biriniz saygısızlık ederse
hepinizi teker teker cezalandırırım.

Mahkeme salonu tiyatro değildir. Sizin 21 Mayıstaki davranışınız da
övünülecek, gülüp geçilecek bir şey değil. Gülün gülün siz burda,
millet te size gülüyor. Sizin ar damarınız çatlamış. Yaptığınız ahlaksız-
lıktır.

Bari mert olun. Yok kız arkadaşımı görmeye Kız Tekniğe gittimmiş,
yok üşüdüm de radyoevine girdimmiş... Erkek olun. Bir insan erkekse
erkektir, her zaman doğruyu söyler.

Bu kadar.


Bundan sonra sayın generale erkek general dedik. Erkek general
geliyor dendi mi kaçacak delik arardık. Kaçamazsak kediye yakalanmış fare
misali felaketimizi beklerdik. Örneğin sınıfta ceketsiz durmaya izin verilmiş
olduğu halde her hangi birimiz ceketsiz olduğu için tecrid cezası alabilirdi.

Konu Hasan Akçay tarafından (8. March 2024 Saat 09:05 AM ) değiştirilmiştir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 9. March 2024, 03:11 AM   #16
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
154 Mesajina 222 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Benim suçum büyük. O gece soğukkanlı bir şekilde deponun
kapısını kırmışım, mermi sandığı taşımışım, arkadaşlara mermi dağıtmışım.
Bunu Bircan Sevgör ilk ifadesinde söylemiş. "Yanımda Hasan vardı" demiş.
Hangi Hasan? Savcı bölüğün fotoğraflarını Bircan'ın önüne koymuş, beni
göstermiş, "Bu mu?" Bircan "Evet" deyivermiş.

Bircan sonra bana geldi. Yanıldım, özür dilerim dedi. Mahkemede
düzeltirim. Ama ifade verirken heyecanlandı, şaşırdı, hatasını düzeltmeyi
unuttu.

İfade sırası Hasan Şenarbay'a geldi. Hasan mermi sandığı taşıdığını
söyledi. Söz aldım. "Efendim, Hasan mermi sandığı taşıdığını söylüyor.
Bircan'ın tutanaktaki hatası düzeltilsin."

Yargıç Hasan Şenerbay'a sordu: sen mermi sandığı taşıdın mı? Hasan
bu kere "Hayır, taşımadım" dedi. Yargıç "Neyse..." dedi, "zaten esasa
taalluk etmez bu."

Avukatlar benim bu çıkışımı hoş görmediler. "Birbirinizi suçlamayın
Hasan Akçay gibi" diye bir kağıt gönderdiler. Kağıt elden ele dolaştı.

İfade sırası başka bir arkadaşa geldi. Arkadaş: Tarım Bakanlığının
yakınındaki kavşakta Önder Aydınlı* "Biz kemalistler!" diye bağırıyordu...
Haydaaa. Yine söz aldım:

Efendim ben de ordaydım, olmadı öyle bir şey. Arkadaş: Hasan Akçay'ın
bulunduğu yer kavşağa uzaktır. Onun için duymamıştır, ben duydum.

Offf.

__________________________________________________ _____
*Önder Aydınlı darbeci subaylarla birlikte Mamak'taki "1 Numaralı Mah-
keme"de yargılanıyordu, iddianameye göre elebaşıydı.

Konu Hasan Akçay tarafından (10. March 2024 Saat 12:46 AM ) değiştirilmiştir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10. March 2024, 01:56 AM   #17
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
154 Mesajina 222 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Tecriddeki bir öğrenci itirafname gibi bir rapor yazmış ve bu, tecrid-
deki herkese imzalatılmış ama ötekiler raporda ne var bilmiyordum
diyorlar.

Her birinin savunması şöyle:

Raporu yazanı tanımıyorum. Beni sabahın karanlığında kaldırdılar,
bir odaya götürdüler. Önüme boş bir kağıt koydular, "İmzala!" dedi-
ler. Baskı zoruyla imzaladım.

Savcı: Suçlananlar neden 1459 öğrencinin her hangi biri değil de
özellikle bunlardır?

Savcının bu sorusu elbet önemliydi ama yargıç rapora savcı kadar
önem vermiyordu, sanki ört bas etmek ister gibiydi. Raporu yazdı-
ran yarbay duruşmada tanıklık ederken "Efendim raporu yazan öğ-
renciyi tanıyorum. Az önce burdaydı" dedi.

Yargıç "Kimdir o? Gelsin buraya!" demedi.

Ve onun kim olduğunu hepimiz biliyorduk. Yarbay tanık kürsüsü-
ne yürürken onun nasıl saklandığını gördük ("o" beraat etti).

*

Bana yöneltilen suçlardan biri de o gece nasıl teslim olduğumla
ilgiliydi. Ben ve yanımdakiler "teslim olduk, teslim alınmadık" di-
yorduk. Savcının iddiasına göre ise müsademe (silahlı çatışma)
sonucu teslim alınmışız. Bir çete gibi, vuruşa vuruşa.

Duruşmada bizim gruptan biri ifade verirken sürekli soruluyordu:
Kimle müsademe ettiniz? Savcı, Erdoğan hakkında iddiasını daha
da ileri götürdü:

Erdoğan Gülsoy bu grubun başıymış. Elimizde delil var.

Erdoğan sersemledi: vallahi efendim yok öyle bir şey... Garibim
ha bire sağa sola bakıyordu.

Yargıç bana da sordu: Siz çarpışarak mı teslim oldunuz?
"Hayır efendim!"
Tanıklar gelir de öyle oldu derlerse mahcub olmak var ama.

Kontrolumu kaybettiğimi hatırlıyorum: Efendim, eğer yalan
dolanla olacaksa ben ceza almaya da razıyım.
Yargıç: Orası bizi ilgilendirir. Yalan mı değil mi biz biliriz.
Kendimi toparladım: Evet efendim, baş üstüne komutanım.

Konu Hasan Akçay tarafından (12. March 2024 Saat 03:36 AM ) değiştirilmiştir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10. March 2024, 04:54 AM   #18
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
154 Mesajina 222 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Tanık olarak Muhafız Alayından alayın komutanı geldi, kur alb İsmail
Hakkı Bayındırlı. Yargıç sordu:

Size gelen bütün öğrencilerle ilgili olarak müsademe sonucu teslim
alındılar deniyor. Müsademe sonucu mu teslim alındılar?

Tanık: Onu ben bilemem, onları getirenler bilir. Ben müsademeden
söz eden bir liste imzalamadım. Ayrıca, bu bir serlevhadır (başlık).
Serlevha diye herşey yazılabilir (?!)

Bütün arkadaşlar listenin bize dayak atan yüzbaşı tarafından hazır-
landığını düşünüyor. Erdoğan'ın açıklaması şöyle:

Yüzbaşı Muhafız Alayının adlî subayı. Önce müsademe başlıklı liste-
yi hazırladı, imza için alay komutanına sundu, komutan imzalamadı.
Bunun üzerine yalnızca "teslim alınanlar" yazan listeyi hazırladı. Ko-
mutan imzaladı. Yüzbaşı imzasız listeyi imzalıya iğneledi, ikisini de
yolladı.

Bu arkadan vuruculuk o yüzbaşının karakterine çok uyar diyorduk.
Tanıklık etmeye gelsin, soracağım:

"Nerelisin?"

Nereli olursa olsun "senin kanın bozuk" diyeceğim. Eğer son iste-
ğim sorulursa o yüzbaşıya dayak atmak istiyorum diyeceğim.

*

Anlatacaklarım bu kadarla kalsın. Gına getirtmeden burada bıra-
kayım.

Konu Hasan Akçay tarafından (12. March 2024 Saat 03:39 AM ) değiştirilmiştir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
iki, mahkeme, numaralı


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:43 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam