hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > TEMİZLİK VE İBADET > İbadet > Namaz

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 11. August 2010, 01:00 AM   #31
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Miralay
Rabbimin böyle bir emri olsaydı diğer feraiz gibi; dolaylı anlatmayıp, doğrudan emrederdi ve nasıl yapacağımızı apaçık tarif ederdi.
Tevbe 115 - Doğru yola ilettikten sonra, sakınacakları şeyleri kendilerine apaçık bildirmedikçe, Allah bir toplumu saptıracak değildir. Şüphesiz Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Barış (11. August 2010), Miralay (11. August 2010)
Alt 11. August 2010, 04:59 AM   #32
Altimuray
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart

Hic kardeş, sen salatı anladıktan sonra nasıl ikame etmeye başladın?
  Alıntı ile Cevapla
Alt 11. August 2010, 05:04 AM   #33
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Altimuray Hic kardeş, sen salatı anladıktan sonra nasıl ikame etmeye başladın?
Sevgli Altimuray, bu konuda Barış kardeşimin yorumu yolunuzu aydınlatacaktır.


Alıntı:
Barış Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selam,

Kurandaki SALATI İKAME ETMEK kavramının üzerindeki örtünün kalkması şart.

Salatla ilgili ve rükunun secdenin ayrı ayrı geçtiği yüzlerce ayet var.

Okuyan kişinin akılna gelen resim belli:Namaz kılan bir kişi veya topluluk.

Bu şekilde okumayla o alemlere rahmet ayetlerin hikmeti uçup gidiyor.

Kuranda bu kadar üzerinde durulan bir kavramın unutulması ise hemen akla şu ayeti getirmiyor mu dostlar:

Sonra onların ardından half [kötü bir nesil] geldi ki,salâtı kaybettiler [hayatlarından çıkarıp attılar]. Ve şehvetlerine uydular. Bundan dolayı tevbe eden ve iman eden ve sâlihi işleyenler hariç onlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır. İşte bunlar [tevbe eden, iman eden ve sâlihi işleyenler] cennete; Rahman'ın kullarına görmedikleri hâlde vaadettiği Adn cennetlerine girecekler ve hiçbir şeyce haksızlığa uğratılmayacaklardır. Şüphesiz O'nun vaadi mutlaka yerini bulacaktır. (Meryem/59-61)

Biz salatı hem yazılı olduğu ayetlerdeki anlam kaymalarıyla kavramsal olarak, hem de toplum yaşantımızın genelindeki hal ve seçimlerimizle yaşayış olarak kaybettik.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
Barış (11. August 2010), dreamworld (7. February 2013), merdem (7. February 2013), Miralay (11. August 2010)
Alt 11. August 2010, 08:08 AM   #34
Ali Rıza Borazan
Uzman Üye
 
Ali Rıza Borazan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 399
Tesekkür: 59
244 Mesajina 485 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
Ali Rıza Borazan will become famous soon enoughAli Rıza Borazan will become famous soon enough
Standart

KUR'ANDA TARİF EDİLEN NAMAZ
4/43-Ey iman edenler, sarhoş iken, ne dediğinizi bilinceye ve cünüp iken de -yolculukta olmanız hariç gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz ayakyolundan (hacet yerinden) gelmişseniz yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprakla teyemmüm edin, (hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz, Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
Bazı kuran okuyucu kardeşlerimizin, Kuran yeterlidir, kuranda her örnekten bir örnek verilmiştir. Ve de hiç bir noksanlık yoktur ayetleri karşısında kuranı biz anlayamayız kuranı ancak peygamber efendimiz açıklar veya yaşar biz ondan öğreniriz diyenlere karşı kuranda şekillenmiş namaz yoktur deyip karşılık vermişlerdir.
Kuran Namazı iki kısma ayırmıştır. Birincisi şekillenmiş olan günde beş vakit tarif edilen sembol olarak kılınan namaz. Diğeri de. Bu namazın haline uygun olarak yaşanan hayattır. İlk ayet örneğinde vermiş olduğum namaz kuranda yaşadığın hayat namazını Allah ile beraber olup İstişare yapıp ve her vakit arasında yaşadığın hayatın hesabını vermektir. Nasıl sicili bozulmuş bir kişinin emniyet güçleri tarafından gözlem altında tutulmasa da her gün gelip ben buradayım sizin sandığınız gibi ben suç işlemiyorum deyip de günün belirli saatlerinde imza atıyorsa namaz da aynen öyledir.
Allah Kendisini veli olarak kabullendiği kullarını en güzel bilendir. Onların nasıl bir yapıya sahip olduklarını en güzel bir şekilde bilmektedir. Bu Sebeple günde beş vakit diğer dünya işlerinin yanında Allah ile zorunlu bir durum olması dışında kendisiyle kullarının bir araya gelmesini istemektedir. Bu anlatış ve anlayış ilk etapta okuyucuları hayrete düşürebilir. Ama kurandan okumak koşulu ile Allah namaza davet etmektedir. Bildiğiniz gibi şura suresinde Allahın vahiyle konuştuklarından birisi de gönderilmiş olan peygamberlere indirileni okudukları zaman konuşmuş oluyorlardı
42/51- Kendisiyle Allah'ın konuşması, bir beşer için olacak (şey) değildir; ancak bir vahy ile ya da perde arkasından veya bir elçi gönderip Kendi izniyle dilediğine vahyetmesi (durumu) başka. Gerçekten O, Yüce olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
“veya bir elçi gönderip Kendi izniyle dilediğine vahyetmesi (durumu) başka. “ Ayette geçen bu ifade Allahın insanlarla elçi aracılığı ile konuşması oluyor Yani iman eden bir müslüman namazda olsun diğer zamanlarda olsun kuranı veya diğer peygamberlere gelen kitapları orijinal haliyle okuduğu zaman Allah ile konuşuyor demektir. Zaten müslümanlar namazlarında kuranı okudukları zaman yaşayacak oldukları kuralları hayatı Allah ile konuşup pratik hayatta nerde ne yapılması gerektiği şeyler konuşulmaktadır.
Namaz insanların iman edenleri disiplin altına alarak nefislerinin ona yapacakları kötülüklere karşı korumak için, onu zırhlarla korumak içindir. Bilindiği gibi
İblis devamlı pusuda insanın zayıf anını beklemektedir. Ne zaman zayıf bir anını buldu hemen fırlayarak. Yılanların avını yakalamak için saldırdığı gibi insanın üzerine saldırarak avını yakalamaktadır. İşte Hazreti Yusuf peygamberin söylediği çok doğrudur.
12/ 53- "(Yine de) Ben nefsimi temize çıkaramam. Çünkü gerçekten nefis, -Rabbimin kendisini esirgediği dışında- var gücüyle kötülüğü emredendir. Şüphesiz, benim Rabbim, bağışlayandır, esirgeyendir." Elbette takva iktidarını kendisinde kuranlar nefsin iblisin şerrinden Allaha sığınarak korunurlar. Bu bir başka ifadeyle Vücudun bağışıklık sistemi zayıfladığı zaman dışardan gelen mikroplar vücudu kontrol altına alarak onu ölüme doğru götürmesi gibidir. İşte Namaz insanlara Dünya hayatında nerde hangi konumda nasıl davranıp yaşayacaklarına ait çizmiş olduğu hayat projesi ile diğer tehlikelere kötülüklere karşı korumaktadır. Namaz bir başka deyişle insanların iman edenleri hayata karşı eğiterek onları yaşanan hayatı kolaylaştırmaktadır hantal bir hayattan kurtarmaktadır. Canlı dinamik psikolojik olarak güçlü bir konuma getirerek yaşanan hayatın anlamlı olduğunu kendisine kanıtlamaktadır.
Yine bir taraftan namaz. Bazı İnsanların nefislerine zor gelip de o amelleri işleyenlere kolaylaştırmaktadır.
2/ 110- Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin; önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz, onu Allah Katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı görendir. Bu ifadeyle insanların tekrar dönüp de yapmış oldukları yanlış davranışların düzeltme imkânı olmadığı gün gelmezden önce eğiterek dünyada onları büyük hesap gününe karşı hazırlamaktadır. Bir başka deyişle kimsenin kimseye fayda veremeyeceği herkesin hesabını kendisinin göreceği güne karşı hazırlamaktadır.
2/ 48- Ve hiç kimsenin, hiç kimse adına bir şey ödemeyeceği, hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği, hiç kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği bir günden sakının.
Namaz kişilerin her attığı adımın doğru mu yanlış mı olduğunu takip edendir. Yani onun suflörüdür yanlış yaptığı zaman hemen uyarır. Çünkü Aynı insan hem yanlışın hem de doğrunun yanında olamaz ya iman eder hakkın yanında olur ya da iman etmez şeytanın yanında olur.
33/ 4- Allah, bir adamın kendi (göğüs) boşluğu içinde iki kalp kılmadı ve kendilerini annelerinize benzeterek yemin konusu yaptığınız (zıharda bulunduğunuz) eşlerinizi sizin anneleriniz yapmadı, evlatlıklarınızı da sizin (öz) çocuklarınız saymadı. Bu, sizin (yalnızca) ağzınızla söylemenizdir. Allah ise, hakkı söyler ve (doğru olan) yola yöneltip-iletir.
Namaz kıldığının şuurunda olanlar, insanları ve kainatı yaratan Allaha namaz kılıyorlarsa. Onun yarattıklarından herhangi birini sevgi ve ibadet yönüyle Allaha denk veya Allahın üzerinde bir konuma yerleştiremez. Ona duyduğu sevgiyi saygıyı ve ihtiramı yaratıklardan hiç birine veremez onun dengine veya üstünde bir sevgi veya saygı gösteremez.
Bu sevgi ve saygı bazılarında öyle boyutlara ulaşıyor ki, Bazıları peygamberleri Allahtan daha çok seviyor bazıları. Âlimlerinden daha çok seviyorlar. Bakınız kuran Hıristiyan olanlarda bunun örneğini verirken
5/ 116- Allah: "Ey Meryem oğlu İsa, insanlara, beni ve annemi Allah'ı bırakarak iki İlah edinin, diye sen mi söyledin?" dediğinde: "Seni tenzih ederim, hakkım olmayan bir sözü söylemek bana yakışmaz. Eğer bunu söyledimse mutlaka Sen onu bilmişsindir. Sen bende olanı bilirsin, ama ben Sende olanı bilmem. Gerçekten, görünmeyenleri (gaybleri) bilen Sensin Sen."
İyi niyetler sadece yeterli olmuyor. Peygamberler Allahın kulu ve elçisidir tutarda insan Allahın yarattığını Allahın konumuna koyarsa zulüm yapmış kelimeleri yerinden oynatmış Allahın hakkına tecavüz ederek şirk koşmuştur. İşte Allah’ın en çok celallendiği konu kendisinin karşısına hakkı olmadığı halde ilah edindikleri bir put dikmiştir.

19-Çok sorulan sorulardan birisi de Kuranda Namazın tarifi ve vakitleri yok. Bunu nereden öğreneceğiz.?
Namaz Kuranda kişilerin yaşadığı hayatın ve dinin adıdır. İki kısımda ele alınır. Birincisi kuranın orta namaz diye bahsettiği Allah’ın tarif ettiği şekildeki, yaşanan hayat namazı, Hayat namazını Kılmayan kişilerin günün belirlenmiş vakitlerindeki kılınması emredilen namazını kılmasının bir anlamı yoktur. İşte tarif edilen kurandaki hayat namazı.
2/177- Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve ahdileştiklerinde ahitlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve muttaki olanlar da bunlardır.
İşte Kuran bir kişinin söylediklerinin samimi olup olmadığını, yaşadığı hayatla sorgulanması gerektiğini söylüyor. Eğer Kişi Kendisinin Allah’a ve Allah’tan gönderilmiş olan peygamberler ve kitaplara inanıyorsa, bunu hayatıyla buluşturması gerekmektedir. Yani inancını yaşaması gerekmektedir. İşte asır suresinde dikkat çekilen konu da budur.
103/1- Asra Andolsun;103/2- Gerçekten insan, ziyandadır.103/3- Ancak iman edip Salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka.
Allah İman eden ve Salih amel işleyenler için bir yol belirlemiş, o yol Kur’anın tarif ettiği yoldur. Ölçü odur terazi odur mizan odur. İnsanlar neleri ne kadar yapabilmişse o kurana uygunluk derecesine göre değere tabi tutulacaktır. İşte hayat namazı budur. İkinci olarak kılınan namaz da yaşanan hayatın Allah’a ait olduğunu belirlemek amacıyla Allah’ın insanlardan istediği benim tespit edebildiğim kadarıyla Peygamber için Altı, Diğer Müslümanlar için de beş vakit şekillenmiş olan namaz vardır. Daha önce de bahsettiğim gibi bu şekillenmiş olan namazın Allah Katında hüsnü kabul görmesi için düzgün, Allah’ın emir ve yasaklarına uyulan bir hayatın oluşu neticesinde kılınması gerekir. İşte Maun suresinde namazları kabul olunmayacak kişilerin tanımını Şöyle yapmaktadır.
107/1 Dini Yalanlayanı gördün mü.?2-işte yetimi itip kakan3- Yoksulu doyurmayı teşvik etmeyen odur.4- Namaz kılanların vay haline,5-Ki Onlar namazlarında yanılgıdadırlar.6- ve ufacık bir yardımı da engellemektedirler.”İşte bu tip insanların Allah katında kılmış oldukları namazlar kabul olmayacaktır.
Önce Namaz Allah’a Kulluk Yapmayı kabul edenlerin başta peygamberler olmak üzere günün tarif edilen belirli vakitlerinde Allah’a Ait yaşanan Hayatın İnsanın kendi kendisi ile hesaplaşarak. Allah’a Bilgi verilmesidir. Yani Yaşanan hayatın o bölümü ile ilgili diliminde yapmış olduğu yanlışlıklardan dolayı özür dileyerek kendisinin, Allah’tan af ve mağfiret dileyerek, doğru yolda yürüyebilmesi için dua etmesidir. Dikkat edildiği zaman insanlar, çok yanılgıda, çok aceleci çok unutkandır. Çünkü Onu Doğru Yoldan engelleyen ve devamlı yanlışa götürmenin hesaplarını yapan iblis ve şeytanla imtihan edilmektedir.
Önce Kuranda Namazın kaç rekât olduğunu ve namazın kime ve kimin adına kılınması gerektiğini yakalamaya çalıştıktan sonra hangi vakitlerde kılınması gerektiğini bulmaya çalışalım inşallah.
ALLH’IN KURAN DA TANIMLADIĞI NAMAZ SAVAŞ ANINDA BİR REKÂT NORMAL ZAMANLAR DA İKİ REKATTIR.
4/101100- Allah yolunda hicret eden, yeryüzünde barınacak çok yer de bulur, genişlik (ve bolluk) da. Allah'a ve Resûlü’ne hicret etmek üzere evinden çıkan, sonra kendisine ölüm gelen kişinin ecri şüphesiz Allah'a düşmüştür. Allah, bağışlayıcıdır, esirgeyicidir.
4/101- Yeryüzünde adım attığınızda (yolculuğa ya da savaşa çıktığınızda), kâfirlerin size bir kötülük yapmalarından korkarsanız, namazı kısaltmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Şüphesiz kâfirler, sizin apaçık düşmanlarınızdır.
4/102- İçlerinde olup onlara namazı kıldırdığında, onlardan bir grup, seninle birlikte dursun ve silahlarını (yanlarına) alsın; böylece onlar secde ettiklerinde, arkalarınızda olsunlar. Namazlarını kılmayan diğer grup gelip seninle namaz kılsınlar, onlar da 'korunma araçlarını' ve silahlarını alsınlar. Küfredenler, size apansız bir baskın yapabilmek için, sizin silahlarınızdan ve emtianız (erzak ve mühimmatınız)dan ayrılmış olmanızı isterler. Yağmur dolayısıyla bir güçlüğünüz varsa veya hastaysanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir sorumluluk yoktur. Korunma tedbirlerinizi alın. Şüphesiz, Allah kâfirler için aşağılatıcı bir azap hazırlamıştır.
4/103- Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin. Artık 'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kılın. Çünkü namaz, mü'minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.”
Şimdi ben burada ki anladığımı, okuyucularla paylaşmak isterken benim söylediğim doğru deyip dayatmak istemiyorum. Eleştiri mutlaka olacaktır. Onları da saygı ile karşıladığımı belirtmek isterim.
Allah Kuran da Ayette belirtildiği gibi bir korku ve savaş namazından bahsetmektedir. Kuran bir konuyu işlerken bir hikâye bir masal gibi anlatmamıştır. Daha öncede verdiğim örnekteki gibi dağın içerisindeki madenleri nasıl inceleme ve tahlil yaparak, ayrıştırıp, ayrı ayrı ortaya çıkıyorsa, kurandaki ayetlerin kastettikleri manalarda kuran içerisine serpiştirilmiş vaziyettedir. Onun yorumunu kuranın bütününde aramak lazımdır.
Nisa suresinin yüz ikinci ayetinde, Allah resulüne savaş anında kılınan kısaltılmış bir namazın tatbikatını yaptırıyor. Ve nöbetleşe kılınan namazdan bahsediyor. “ Sen içlerinde olup, onlara namazını kıldırdığında, onlardan bir gurup seninle birlikte namaza dursun. Silahlarını (yanlarına) alsın böylece onlar secde ettiklerinde, arkalarınızda olsunlar,” İşte buraya kadar peygamberin önderliğinde bir gurup Müslümanın kılmış oldukları namaz anlatılmıştır. Secde ifadesi de kuranın diğer ayetlerinde söz edilmektedir. Kılınan peygamberin dışındaki Müslümanların namazı bir rekât olmaktadır. Ayete devam edelim, Namazlarını kılmayan diğer gurup seninle birlikte namaz kılsınlar” işte burada ikinci gurubun da kıldığı namaz da bir rekâttır. Bu ayetin orijinalinde yok ama birinci gurupta kılınan namazın rekât sayısı ikinci gurupta da verilmeye gerek yoktur. Peygamber iki tane guruba ayrı ayrı birer rekât kıldırmasından dolayı kendisi iki rekât diğer Müslüman cemaatlerde birer rekât kılmış oluyorlar. Bu Hem onlardan peygamberin farklılığını izah ederken hem de bir önderin her konuda önce taşın altına elini koyan kendisi olmalı ki kendisini takip edenlere o yaşam zor gelmesin. Onunla ilgili bir ayet örneği nakledelim.
17/79- Gecenin bir kısmında kalk, sana ait nafile olarak onunla (Kur'an'la) namaz kıl. Umulur ki Rabbin seni övülmüş bir makama ulaştırır” İşte bu namaz. Diğer Müslümanların kılmak zorunda olmadığı namazdır.
Yine namazların rekâtları ile ilgili ayeti incelemeye devam edelim. Asıl ayette önemli olan ve verilmek istenen mesaj” onlar da 'korunma araçlarını' ve silahlarını alsınlar. Küfredenler, size apansız bir baskın yapabilmek için, sizin silahlarınızdan ve emtianız (erzak ve mühimmatınız)dan ayrılmış olmanızı isterler. Kâfirlerin Allah Müslümanların boşluk anını yakalamak için fırsat kolladıklarını onlar hep birden eğer namaz kılarlarsa fırsatı ganimet olarak bilirler ve sizi yenilgiye uğratarak kendi dinlerine çekerler. Veya sizi eziyete uğratırlar uyarısında bulunmaktadır. Allah Kendisine inanan ve kul olanlara öyle bir yaşam biçimi öğütlemektedir ki. Normal anda kılınan namazı iki rekât savaş anında kılınan namazı da bir rekâta düşürerek Müslümanların diğer vakitlerini boş durmaksızın eşyanın dilini çözerek küfrün karşısında güçlü onurlu ve dik duruşu göstererek Allah’ın dinini yeryüzüne duyurulmasını istemektedir.
8/60- Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve besili atlar hazırlayın. Bununla, Allah'ın düşmanı ve sizin düşmanınızı ve bunların dışında sizin bilmeyip Allah'ın bildiği diğer (düşmanları) korkutup-caydırasınız. Allah yolunda her ne infak ederseniz, size 'eksiksiz olarak ödenir' ve siz haksızlığa uğratılmazsınız.” Görüldüğü gibi Namaz esas olarak Allah adına yaşadığının ibadet ve kulluğu Kime yaptığını sembolize etmektir. Yoksa Allah’ın insanların namazına ihtiyacı yoktur. İnsanların namaz kılmaya ihtiyacı vardır. Namaz insanları gerçekten farkında olarak eğer kılınıyorsa kötülüklerden alı koyar.
29/45- Sana Kitap'tan vahyedileni oku ve namazı dosdoğru kıl. Gerçekten namaz, çirkin utanmazlıklar (fahşa)dan ve kötülüklerden alıkoyar. Allah'ı zikretmek ise muhakkak en büyük (ibadet)tür. Allah, yaptıklarınızı bilir.”
Bakınız namaz normal şartlar altında veya güvenliğin oluştuğu zamanlarda tam olarak kılınması gerektiğini emretmektedir.
4/103- Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin. Artık 'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kılın. Çünkü namaz, mü'minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır”
Daha önce bahsettiğimiz gibi savaş anında veya kâfirlerin kötülük yapma korkusuyla namazın kısaltılması gerektiği vurgulanırken, acaba kısaltılma dört rekâttan bir rekâta mı kısaltılıyor. Yoksa iki rekâttan bir rekâta mı kısaltılıyor.? Dikkat edildiği gibi orada peygamber namazı korku anında iki rekât kılıyor. Çünkü bölükler halinde iki cemaat oluşuyor. Diğerleri ise birer rekât kılıyorlar. Ben bu konuda normal şartlar altında namazın iki rekât kılınması, ayetin anlattığına göre daha uygun olur kanaatindeyim. Çünkü şu Anda aramızda peygamber yok. Ama ben dört rekât olarak anlayanlara da saygım vardır. Yanlışlıklarından dolayı insanlar bütün cehtlerini gösterdikleri zaman sorumlu tutulmayacaklardır. O zaman şu çelişki ortaya çıkmaktadır. Kuran hiçbir zaman şu namazı iki şu vakit namazları dört şu vakit namazı da üç rekât kılacaksınız diye bir emir vermemiştir. Doğru olanı, ya hepsi ikidir ya hepsi üçtür, ya da hepsi dörttür. Farklı farklı rekat sayısı olmaz.
Ama bir gerçek vardır ki, Cuma namazı genelde ittifak halinde, bütün imamlarda veya alimlerde iki rekat olduğu bize mütevatir olarak gelmiştir. Cuma namazının islâmın emirlerinin sansür uygulanmadan kılındığı yerde, öğle namazının yerine geçtiği halde öğle namazı dört rekat Cuma namazı ise iki rekat kılınması çelişki oluşturmaktadır. Yani Cuma namazı iki rekâtsa öğle namazı da iki rekat olmalıdır. Öyleyse diğer namazlar da ikişer rekattır. Diyebiliriz Dört kılanlara da neden dört kılıyorsunuz diye yadırgamam. Ama Allah’a ait olan ibadet ve kulluğu saptırarak namaz kılış şeklini bir de başka birilerinin adını kullanarak kılınırsa bu insanları şirke götürür kanaatindeyim Allah korusun.
NAMAZLARIN FARZI SÜNNETİ OLMAZ
Namazların farzı ve sünneti olmaz. Peygamberler örnek olarak, namazları Allah’a kılarlar. Diğer Müslüman olanlar da Peygamberin kuranda tarif ettiği gibi, kıldığı namazı, örnek olarak onlar da Allah’a kılarlar. Allah’ın emri vardır, Allah’ın yasakladığı vardır. Peygamberler kendiliğinden bir hüküm koyamaz bir emir veremez onun yaptıkları ve konuştukları kurandandır. Eğer namazın sünneti diye bir namaz kılınıyorsa bu Allah’a şirk olur. Kuranda iki çeşit namaz vardır. Birincisi peygamber ve diğer Müslümanların Allah’ın emrettiği vakitleri belirlenmiş olan namaz, diğeri de peygamberlerin farklı olarak kıldığı nafile namazdır.
17/79- Gecenin bir kısmında kalk, sana ait nafile olarak onunla (Kur'an'la) namaz kıl. Umulur ki Rabbin seni övülmüş bir makama ulaştırır.” Diğer Müslümanlar da kılarlarsa onlarda nafile olarak kılarlar.
Eğer peygamber Sünnet namazı kılıyor idiyse, namaza niyet ederken ne diye niyet ederdi? Niyet ettim öyle namazımın sünnetimi kılmaya mı derdi. Bu anlayış yanlıştır. İşte Yahudilerin ve Hıristiyanların Kendi peygamberlerini ilahlaştırması bu anlamda idi.
9/30/Yahudiler: "Üzeyir Allah'ın oğludur" dediler; Hıristiyanlar da: "Mesih Allah'ın oğludur" dediler. Bu, onların ağızlarıyla söylemeleridir; onlar, bundan önceki inkar edenlerin sözlerini taklit ediyorlar. Allah onları kahretsin; nasıl da çevriliyorlar?
9/31- Onlar, Allah'ı bırakıp bilginlerini ve rahiplerini rabler (ilahlar) edindiler ve Meryem oğlu Mesih'i de. Oysa onlar, tek olan bir İlah'a ibadet etmekten başka bir şeyle emir olunmadılar. O'ndan başka İlah yoktur. O, bunların şirk koştukları şeylerden Yücedir.
Görüldüğü gibi Rab edinmek ilah edinmek demek, Ona olan sevgiyi övgüyü, ihtiramı Allah’a olan sevgi ve ihtiramın önüne geçirmek demektir. Soruyorum size öğle namazı on rekâttır diyorlar. Dördü ilk sünnet dördü farz ikisi de sünneti müekkede diyorlar. Yani dört rekat Allah’a altı rekat peygambere kılınıyor bu çarpık bir paylaştırma değil mi.?
6/136- O'nun üretip-türettiği ekin ve hayvanlardan Allah için bir pay ayırdılar, sonra kendi zanlarınca: "Bu Allah'ındır, bu da ortaklarımızındır" dediler. Kendi ortakları için olan (pay), Allah tarafına geçmez, ama Allah'a ait olan kendi ortaklarının tarafına (payına) geçer. Ne kötü hüküm veriyorlar?
6/137- Yine bunun gibi onların ortakları, müşriklerden çoğuna çocuklarını öldürmeyi süslü gösterdiler. Hem onları helake düşürmek, hem kendi aleyhlerinde dinlerini karmakarışık kılmak için. Allah dileseydi bunu yapmazlardı; sen onları ve düzmekte oldukları iftiraları bırak.
6/138- Ve kendi zanlarınca dediler ki: "Bu hayvanlar ve ekinler dokunulmazdır. Onları bizim dilediklerimiz dışında başkası yiyemez. (Şu) Hayvanların da sırtları haram kılınmıştır." Öyle hayvanlar vardır ki, -O'na iftira etmek suretiyle- üzerlerinde Allah'ın ismini anmazlar. Yalan yere iftira düzmekte olduklarından dolayı O, cezalarını verecektir.
6/139- Bir de dediler ki: "Bu hayvanların karınlarında olan, yalnızca bizim erkeklerimize aittir, eşlerimize ise haramdır. Eğer o, ölü doğarsa onlar da bunda ortaktırlar." Allah, (bu) düzmelerinin cezasını verecektir. Şüphesiz O, hüküm sahibi olandır, bilendir.
6/140- Çocuklarını hiçbir bilgiye dayanmaksızın akılsızca öldürenler ile Allah'a karşı yalan yere iftira düzüp Allah'ın kendilerine rızkı olarak verdiklerini haram kılanlar elbette hüsrana uğramışlardır. Onlar, gerçekten şaşırıp sapmışlardır ve doğru yolu bulamamışlardır.
Bu Ayetlere baktığımız ve incelediğimiz zaman da Hıristiyan ve Yahudilerin kendi peygamberlerini, ilahlaştırmasıyla, müslümanım diyenlerin peygamberini ilahlaştırması arasında ne fark vardır.? Bunları inşallah ilerde detayı ile inceleyeceğiz.
Öyleyse Namazın sünneti diye namaza niyet edilmez. Peygamberde namazı Allah’a kılar. Diğer iman edenler de peygamberin kıldığı gibi Allah’a namazı hangi vakide ait kılacaksa o vakidin ismini anarak Allah için namaz kılmaya diye niyet eder iki rekât kılar ve yeryüzünde rızkını arayarak. Eşyanın esrarını çözer durmadan çalışır küfre karşı yenik düşmemenin yollarını arar.
4/103- Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin. Artık 'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kılın. Çünkü namaz, müminler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.
Namazda, Dönülmesi gereken yön, hangi namazı kılacaksa o namaza niyet Kıyam , kıraat, Rüku, sücut yani secde vardır. Kıraat kurandan kolay geleni okumaktır. Diğer namazda yapılanlar teferruattır. Ellerinin bağlı mı olacağı salgın mı olacağı oturduğu zaman ne kadar oturacağı bunlar namazın aslı ile alakası olmayan şeylerdir kişilerin tercihidir.
KURANDA BAHSEDİLEN NAMAZ VAKİTLERİ
Kuranda her örnekten bir örnek verdik hiçbir eksik bırakmadık derken Allah nasıl namazın rekatlarını belirtmişse namazın vakitlerini de belirlemiştir. Bu vakitleri Ayetlerden örnekler vererek açıklamaya çalışalım.
SABAH NAMAZI.: 50/39- Öyleyse sen, onların dediklerine karşılık sabret ve Rabbini güneşin doğuşundan önce ve batışından önce Hamd ile tespih et.
Sabah namazı, gecenin bitişi ile başlar, ve güneşin doğuşuna kadar devam eder Gecenin bitişini de kuran başka bir ayette şöyle izah eder.
2/187- Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar, sizin örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz. Allah, gerçekten sizin, nefislerinize ihanet etmekte olduğunuzu bildi, tövbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Artık onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazdıklarını dileyin. Fecir vakti, sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yiyin, için, sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescitlerde itikafta olduğunuz zamanlarda onlara (kadınlarınıza) yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır, (sakın) onlara yanaşmayın. İşte Allah, insanlara ayetlerini böylece açıklar; umulur ki sakınırlar
Ayette izah edildiği gibi, Oruç tutmaya başlanılan an gece ile gündüzün birbirinden ayırt edildiği, beyaz iplikle siyah iplik ifadesiyle, sanatsal bir üslupla anlatılan bölümdür. Bunun saatini bu konunun uzmanlarına bırakalım. Demek ki sabah namazı beyaz iplikle siyah ipliğin biri birinden ayrıldığı zamandan başlayıp, Güneş doğuncaya kadar bölümüdür.
ÖĞLE NAMAZI: 24/58- Ey iman edenler, sağ ellerinizin malik olduğu ile sizden olup da henüz erginlik çağına ermemiş olan (çocuk)lar, (odalarınıza girmek için şu) üç vakitte izin istesinler: Sabah namazından önce, öğleyin üstünüzü çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra. (Bu) Üçü sizin için mahrem (vakitleri)dir. Bunların dışında size de, onlara da bir sakınca yoktur; onlar yanınızda dolaşabilirler, birbirinizin yanında olabilirsiniz. İşte Allah, size ayetleri böyle açıklamaktadır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
20/130- Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini Hamd ile tespih et (yücelt). Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tesbihte bulun ki hoşnut olabilesin.
24/58 De bahsedilen açık olarak öğle diye bahsetmektedir. 20/130 da ise gündüzün uçlarında diye bahsedilen öğle namazıdır. Aslında bu ayette akşam namazı hariç bütün vakitleri kapsamaktadır. Güneşin doğuşundan önce kılınan sabah, batışından önce kılınan ikindi, gecenin bir bölümü yatsı namazıdır.30/18
İKİNDİ NAMAZI.:Yine Aynı ayeti örnek olarak verebiliriz, 20/.130- Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini Hamd ile tespih et (yücelt). Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tespihte bulun ki hoşnut olabilesin.
AKŞAM NAMAZI: 30/17- Öyleyse akşama girdiğiniz vakit de, sabaha erdiğiniz vakit de Allah'ı tesbih edip (yüceltin).
30/18- Hamd O'nundur; göklerde ve yerde, günün sonunda ve öğleye erdiğiniz vakit de.”
YATSI NAMAZI:50/40- Gecenin bir bölümünde ve secdelerin arkasından da O'nu tesbih et.
20/130- Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt). Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tesbihte bulun ki hoşnut olabilesin.”
SADECE PEYGAMBERE HAS NAFİLE NAMAZI.:17/79- Gecenin bir kısmında kalk, sana aid nafile olarak onunla (Kur'an'la) namaz kıl. Umulur ki Rabbin seni övülmüş bir makama ulaştırır.”
İşte kurandan verdiğim ayet örnekleri bunlardır. İsterseniz namaz vakitleriyle ilgili karmaşık olarak ayetleri vereyim hangi ayette hangi namaz vardır onun kararını siz verin.
17/78- Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namazı kıl, fecir vakti (namazda okunan) Kur'an'ı, işte o, şahid olunandır.
17/79- Gecenin bir kısmında kalk, sana aid nafile olarak onunla (Kur'an'la) namaz kıl. Umulur ki Rabbin seni övülmüş bir makama ulaştırır
24/58- Ey iman edenler, sağ ellerinizin malik olduğu ile sizden olup da henüz erginlik çağına ermemiş olan (çocuk)lar, (odalarınıza girmek için şu) üç vakitte izin istesinler: Sabah namazından önce, öğleyin üstünüzü çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra. (Bu) Üçü sizin için mahrem (vakitleri)dir. Bunların dışında size de, onlara da bir sakınca yoktur; onlar yanınızda dolaşabilirler, birbirinizin yanında olabilirsiniz. İşte Allah, size ayetleri böyle açıklamaktadır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.”
30/17- Öyleyse akşama girdiğiniz vakit de, sabaha erdiğiniz vakit de Allah'ı tesbih edip (yüceltin).
30/18- Hamd O'nundur; göklerde ve yerde, günün sonunda ve öğleye erdiğiniz vakit de.
50/”39- Öyleyse sen, onların dediklerine karşılık sabret ve Rabbini güneşin doğuşundan önce ve batışından önce hamd ile tesbih et.
50/40- Gecenin bir bölümünde ve secdelerin arkasından da O'nu tesbih et.
Gönderen Ali Rıza Borazan zaman: 01:13 0 yorum
Gönderen Ali Rıza Borazan zaman: 09:04
2 yorum:

Emrullah dedi ki...

Selam

Hocam bloğunuzla yeni karşılaştım. samimiyetiniz beni şaşırttı. ben bu düşüncelere sahip olan kişilerin kalmadığını ve tek başıma olduğumu sanmaya başlamıştım.

Okuma yeteneğimi genelde Kur'an-ı Kerim için harcamaya çalışıyorum fakat fırsat buldukça bloğunuzu takip etmeye çalışacağım inşaAllah.
Ali Rıza Borazan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Ali Rıza Borazan Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (11. August 2010)
Alt 27. November 2010, 06:50 PM   #35
medeni0001
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 14
Tesekkür: 0
12 Mesajina 29 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
medeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud of
Standart

Peygamber Kimdir ve Peygamberin Vazifeleri Nelerdir?:1-Allah'ın vahyini insanlara tebliğ etmektir.2-Kur'andaki Allah'ın hukukunu insanlara tebliğ etmektir.3-Kur'andaki tevhidi akideyi insanlara tebliğ etmektir.4-Kurana uygun ahlakı insanlara göstermektir.Peygamber Kim değildir?1-Peygamber Kur'anın üstüne yeni bir kitap ve yeni bir akide getiren insan değildir.2-Kur'ana rağmen yeni bir hukuk sistemi getiren insan değildir.3-Kur'ana aykırı sözler sarfeden insan değildir.4-Kur'anda belirtilmemiş ibadetler türeten insan değildir.O halde hadis kitabı diye hadis literatüründe peygamberin sıfat ve özelliklerine uygun düşmeyen hayali bir peygamber türetildiğine göre bu peygamber Hz.Muhammed değildir.Bu olsa olsa sapkınların türettikleri sahte bir peygamberdir.Lütfen sahte peygamberlere ve onun yardakçılarına tabi olmayın.Kur'ana tabi olun
Kur'anda hiçbir kelime ilgisiz ve yersiz kullanılmamıştır.peygamberde insanlara güzel ahlak örneği olmak ve Allah'ın Vahyini(tevhidini,akidesini ve hukukunu) tebliğ için vazifelendirilmiştir.yoksa ritüel bir ibadet biçiminin örneklerini göstermek için gönderilmemiştir.Allah'ında zaten insanların ibadetleri de dahil olmak üzere Onun hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.zaten haniflerinde bir ibadet biçimi vardı ve kendilerine göre ibadet edip dua ediyorlardı,yeni bir ibadet biçimine ihtiyaç bile yoktu.peygamberimizden sonra bu ritüel bir ibadet olan namaz,uydurma hadislerle oluşturulmuş,emeviler tarafından desteklenmiş ve icad edilmiş bir askeri ibadet şeklidir.askeri diyorum çünkü askeri bir disiplin şeklinde yapılmaktadır ki,Cenabı Allah kullarını kendi askerleri olarak değil,abd olarak yani kul olarak görmüştür.ha aslında bu uyduruk namaz emevilerin işine çok iyi geldi,çünkü insanlar boş durdukları zaman düşünmeye,Kur'anı incelemeye ve gereklerini yerine getirmeye zaman bulabilirlerdi,bunlar ise onların iktidarlarını tehlikeye sokabilirdi,onların robot veya asker olması gerekiyordu,onun içinde uydurma hadislerle askeri bir ibadet şekli uydurdular.oda namazdı.zaten gerçek imanlı bir mümin bilirki Allah,abes bir işle meşgul olmaz ve abes bir şeyi emretmez,Allah,tarifini yapmadığı bir ibadeti niye emretsinki.bazı yerlerde ruku kelimesi,bazı yerlerde secde kelimesi geçmiş,ancak bunları ardarda şu şekillerde yapacaksın diye ayrı bir vahiy ve emir olmadığına göre bu uydurulmuş namazla bu secdelerin aslında bir ilgisi de yoktur.Bunların hepsi Allah'a tazim ve hürmeti içeren veya halka faydalı işleri ifade eden kelimelerden başka bir şey değildir.Allah sizin şeklinize kılık kıyafetinize değil,takvanıza yani güzel ahlakınıza değer verir ayeti de buna en güzel kanıttır.
medeni0001 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
medeni0001 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
mert25 (17. May 2015), Miralay (27. November 2010)
Alt 28. November 2010, 06:32 PM   #36
medeni0001
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 14
Tesekkür: 0
12 Mesajina 29 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
medeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud of
Standart

http://www.wikiled.com adlı siteye göre
سجد
Kelimesinin Anlamları
aşırı saygı,ayağına kapanmış,bitkin,diz çökmek,el pençe divan durmak,halsiz,halsiz bırakmak,ibadet,ibadet etmek,ilahlaştırma,perişan,perişan etmek,secde,secde etmek,taparcasına sevmek,tapınmak,tapmak,yere serilmiş,yere sermek,yere yatırmak,yormak,yüzükoyun yatmış
medeni0001 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
medeni0001 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (28. November 2010)
Alt 28. November 2010, 06:46 PM   #37
medeni0001
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 14
Tesekkür: 0
12 Mesajina 29 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
medeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud of
Standart

http://www.wikiled.com adlı siteye göre
''gym'' قيم
Kelimesinin Anlamları:
önemli,bekçi,değer,değerli,dikkate değer,emanetçi,faydalı,gardiyan,hapishane müdürü,kapıcı,kıymetli,kodaman,koruyucu,layik,muha fız,mutemet,müdür,mütevelli,rektör,saygıdeğer,sayg ın kişi,sorumlu kimse,vasi,veli,yakışır,yediemin,önemli kimse

Konu medeni0001 tarafından (28. November 2010 Saat 06:47 PM ) değiştirilmiştir. Sebep: harf düzeltme
medeni0001 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
medeni0001 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (28. November 2010)
Alt 28. November 2010, 07:12 PM   #38
medeni0001
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 14
Tesekkür: 0
12 Mesajina 29 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
medeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud of
Standart

http://www.wikiled.com adlı sözlük sitesine göre
قرأ ''gre''
Kelimesinin Anlamları:
anlamak,anlamına gelmek,aydın,bilgili,eğitimini görmek,okuluna gitmek,okumak,okumuş,okunan,okunmak,sökmek,yorumla mak,çözmek
medeni0001 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
medeni0001 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (28. November 2010)
Alt 28. November 2010, 07:16 PM   #39
medeni0001
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 14
Tesekkür: 0
12 Mesajina 29 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
medeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud ofmedeni0001 has much to be proud of
Standart

http://www.wikiled.com adlı sözlük sitesine göre
صلاة
''salat'' Kelimesinin Anlamları:
dua,rica,fayda,askerlik,ayin,bağlılık,bakımını yapmak,bildiri,destek birliği,dilekçe,dini tören,dinsel tören,duacı,dualar etme,düşkünlük,faaliyet,fedakârlık,görev,hizmet,hi zmet vermek,hizmetçilik,ibadet,ibadet eden kimse,işleme,kulluk,memuriyet,müşteriye bakmak,namaz,sadakât,servis,servis atışı,servis takımı,tamir
etmek,tamirhane,tebliğ,uşaklık,yalvarma,yardım etmek,çiftleştirmek,özveri,üvez ağacı
medeni0001 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 25. July 2012, 11:22 PM   #40
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Miralay Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Yine namazla ilgili kafamda oluşan sorulara karşılık; hanif bir arkadaşımızın bana göndermiş olduğu bir cevap mailini sizlerle paylaşmak istedim. Umarım faydalı olur.

1- abdest: yüz ve dirseklere kadar kolların yıkanması, başın ve
ayakların mesh edilmesi. abdesti yalnızca tuvalete gidip gelmek bozar.
Abdestin sırası da farzdır. Yıkanmak abdest yerine geçmez. Ayrıca bu
abdest ritüeli tekrardan yerine getirilmelidir.

2- vakit: sabah (fecr) (sabahın alacalı olduğu vakit yani takvimlerde
belirtilen imsak ve güneş arasındaki zaman) öğle (vusta): öğle vakti
güneşin tepede olduğu vakitten akşam karanlığı çökmeye başlayıncaya
kadar olan vakit. (yani öğle namazı vaktinden akşam namazı vakti
girinceye kadar ki hilal) akşam (işa) (akşamın alacalı olduğu vakit,
yani takvimlerdeki akşam vakti ile yatsı vakti arasında kalan süre)
tabi bu takvimlerde yazan süreler milimetrik olmasa gerek. Şahsen ne
astronomi ilmim ne de konuyla alakalı alet teçhizat kaynaklarımız kafi
olmadığından diyanetin belirlemiş olduğu süreler en sağlam
görünüyor...

3- amaç: ALLAH'la randevulaşmak. Kuran okumak, rabbi tespih etmek, o
gün işlenmiş günahlardan ötürü tövbe ve istiğfar etmek ve de gerek
dünya namına gerekse ahiret namına dua da bulunmak.

4- kıble: Kabe’ye yönelinmeli, olağanüstü koşullarda kıble
bulunamıyorsa doğu da batıda ALLAH'ındır diyerek göz ardı edilebilir.
Ancak buradan milimetrik bir kıble arayışı içinde kılı kırk yarmamızın
zaruri olmadığı ortaya çıkıyor.

5- ses tonu: ne bağırılmalı ne de fısıldanmalı. Ağızdan çıkan sesin en
azından kulak tarafından duyulması sağlanmalı. Cemaatle kılınan
namazlarda ise rüku ve secde bölümleri de dahil olmak üzere imam hep
yüksek sesle olmalı cemaat ise susmalı.

6- tekbir: Tüm komutlar tekbirle verilmelidir. Ancak iftitah
tekbirinde elleri kulağa yahut başka yerlere götürmek vs söz konusu
bile değildir. Sadece dil ile ve biraz da yüksek bir tonla ALLAHu
ekber denilmelidir.

7- kıyam: eller bağlanmadan ayakta durularak Kuran okunmalıdır.
Kuran’ın hepsi ALLAH kelamı olduğundan ötürü her bölüm, her ayet sıra
vs önemli olmaksızın okunabilir. Namazda okunmayacak süre yoktur.
Kitap ele alınarak da okunabilir. Kitabın anahtarı olan fatiha illaki
ibadet olan tilavetlerde kilidi açmalıdır. Beraberinde mealde terennüm
edilebilir.

8- rükû: kıraat bölümü bitince tekbir getirilip rükuya gidilir. Belli
bir süre tesbihat yapılıp tekbir komutuyla direk secdeye gidilir.
(burada altın husus rükûdan doğrulup yani tekrardan kıyama gidilip
tekbir edilmesi değil direkman secdeye gidilmesidir. Çünkü namazın
sırası da farzdır. Ve o da her rekat için kıyam, rüku ve secdedir.
Kuran’da hep bu sıralamayla gelir. (semi ALLAHu limen hamide vs gibi
uygulamalar da otomatikmen devre dışı kalır.

9- secde: alınlarda secde izi kalacak sürede dua edilmelidir. elbette
secde ederek yakınlaş emri doğrultusunda talebin (duanın) en uygun
olduğu an secdedir. uzunca hem dünya hem de ahret için dua etmek en
makbul şey olsa gerek. Secde deki en kritik husus iki secde değil tek
bir secdenin olmasıdır. Secde edip oturmak sonra da tekrar secde etmek
namazı bozar. Çünkü namazda oturmak diye bir şey söz konusu bile
değildir.

10- birinci rekatı tamamladık. Normal şartlarda namaz 2 rekât
olduğundan aynı hareketler bir kez daha yapılıp namaz tamamlanır.

11. namazın tamamlanması: secdeden sonra tekbir komutuyla namaz biter.
(oturmak, tahiyyat, selam vs gibi olguların namazla ilgisi yoktur.
secde bittiği anda namaz bitmiştir.)

12- namazın ardından, oturarak, yan yatarak, ayakta durarak yani her
koşul ve pozisyonda ALLAH'ı tesbih etmemiz (yüceltmemiz) gereklidir.

13- savaş durumunda namaz bir rekâttır. Seferilikde namazı kısaltmak
diye bir şey söz konusu değildir.

14- herhangi bir korkunun hasıl olduğu durumlarda yürüyerek,
gizlenerek yahut binit üstünde namaz kılınmalıdır. Bu tarz namazlarda
kıble de dahil olmak üzere hiçbir şekilsel şart yoktur. Sadece kıraat,
dua ve tesbih yapılarak namaz göz ucuyla da olsa eda edilir.

15- cuma namazı: bizzat meşru otoritenin (imamın) yahut ondan yetki
almış vekillerin cuma günü öğle namazı vaktinde kıldırdığı cemaatle
kılınan normal namazın aynısıdır. kadın erkek her Müslüman’a farzdır.
adı konmuş vakit süresince ticaret yapmak, çalışmak, eğlenmek vs
haramdır.

16- namazın kazası yoktur. bitkisel hayatta bile olunsa namaz asla
terk edilmemelidir.

17- kıraat bölümü müstesna herkes en iyi bildiği dilde rabbine
yakarmalıdır. Kuran’ın haricinde anlamadığımız sözleri rabbe sunmak
saygısızlıktır.

18- namazda ALLAH'ın huzurunda olununduğunun bilinmesi yani huşu
esastır. Kişinin sahip olduğu kültürde saygısızlık olarak kabul edilen
ve sözüm ona belli muteberliğe sahip (vali, başbakan, müdür, patron
vs) insanların yanında yapamadığı hareketleri (sakız çiğnemek, şeker
yemek, geğirmek, yellenmek, sigara içmek saçma sapan vücut hareketleri
yapmak, konuşmak, gülmek, kıkırdamak, üçüncü şahıs ve durumlarla
muhatap olmak vs) ALLAH'ın huzurunda yapması saygısızlıktır.
(farkındaysanız haram, günah yahut namazı bozar demedim ))

19- İslam’da tesettür esastır. kadın erkeğin (mahrem olmayan) beraber
namaz kılmaları, yahut kadınların erkeğin önünde olmaları caiz
değildir. Dolayısıyla erkeklere kadınların imam olması da...

20- Namaza özgü herhangi bir kılık kıyafet yoktur. Ancak Müslüman
tırışkadan insanlarla buluşurken gösterdiği kılık kıyafet, temizlik vs
gibi hassasiyetlerin binlerce katını rable buluştuğu zaman
sergilemelidir.

21- teheccüd: gece kalkıp kuran okumaktır (gecenin üçte birinden fazla
üçte ikisinden az) (kuran’la hücceti tamamlamak) yani gece namazı diye
bir şey söz konusu değildir.

22- her sabah özel kuran okumak farzdır.

23- kadına ayrı namaz erkeğe ayrı ritüeller diye bir şey söz konusu
bile değildir. Mezheplerin uydurmasıdır. Kadın ve erkek aynı şekilde
namaz kılmalıdır. Peygamberin sünnetini takip ediyorum diyenlerin
kadın peygamber olmadan kadına ayrı namaz icat etmeleri gülünç değil
de nedir?

Sonuç olarak namaz Kuran’ın en temel emirlerinden birisidir. Özrü,
telafisi ve kazası yoktur. Kuran’a göre ancak namaz kılanlar dinde
kardeşimizdir, gene yalnızca namaz kılanları uyarabiliriz. Namaza
üşene üşene kalkanlar münafıktırlar. Hiç kılmayanların varın hükmünü
siz düşünün. Evin reisi olan babaların, ailelerine namazı emretmeleri
gerekirse cebren de olsa her vakitte onların başlarında olarak
kıldırmaları farzdır.

Namaz kılmayan bir insan zahiren Müslüman’ım dese de İslamlığı yoktur.
Beynel menzileteyn durumundadır. Kendisine kız verilmez, eşse nikah
altında tutulmaz, vela hukukundan beridir. Ve beradır. Kendisiyle
velayete dayalı her türlü hukuk rafa kaldırılır beri olunulur…

Tabi ki namazı Müslüman gibi kılmak olmazsa olmazdır. Hanif bir
Müslüman’ın Sünni gibi yahut Şii gibi namaz kılması ya da onların
arkasında kılması düşünülemez. Eğer Kuran’da anlatılan namaz kendisine
ulaşmışsa ALLAH’tan değil de kullardan korkarak Sünni gibi kılması
yahut utanarak saklanarak gizleyerek namaz kılması münafıklığının en
çarpıcı alametidir. İsterse keçe gibi üstüne çullansınlar isterse
çetelerini üzerimize salsınlar…

Not: kuran deyip mezhepleşmeyi haklı olarak şiddetle eleştirenlerin,
her kişiye özel kişi adedince farklı namaz uygulamasına sahip
olmalarının İslam’la uzaktan yakından alakası yoktur.

Bu vahim durumun arkasında herkesin öyle ya da böyle geçmişinden,
çevresinden ön kabullerinden şöyle ya da böyle pek çok şeyi farklı
dozlarda namaza bulaştırmalarından ve de bilgi eksikliklerinden
kaynaklanmaktadır.

Hayatında hiç namaz görmemiş hatta ıssız bir adada yaşamış hay’a bile
ayakta dur, dizlerine eğil, ve alın üstü kapan bu arada da kuran oku
rabbi tespih et , dua et ve bunları da günde üç defa ve her vakitte
iki kere yap dersen yapar. Ama işin içine farklı yanlış bilgiler ve
önyargılar girince işin içinden çıkılmaz gibi gözüküyor.

Mağara adamı ne iki secde yapar, ne de rükudan sonra tekrar kalkma
arzusu gösterir. Ne de elini nerede bağlayacağı spekülasyonlarına
girer.

Hamdolsun biz 2007 yılından beri bu şekilde namaz kılıyoruz. Ve ALLAHa
çok şükür ki dünyanın pek çok farklı bölgesinden (Pakistan, mısır,
Suriye, Lübnan, Cezayir, Malezya) tanıştığımız hanif Müslümanların da
bu şekilde namaz kılmaları bizi hakkın yolunun tek olduğu ve eğer
sistematik bir çalışma yapılınca namaz gibi en kritik konuda bile hiç
tanımadan %100’e yakın bir mutabakat sağlanıyorsa her konuda tek
İslam’a ulaşmamızın içten bile olmadığını müjdeliyor.

Selam,saygı,dua ve muhabbetlerimle
Okuduğum yüzlerce yazı binlerce form sonucunda olay budur şükür namaz olayını bu şekilde anlatan kardeşimize ve buna vasıta olana

bu bağlamda bir konu daha aydınlatılabilirse sevineceğim ve şükredeceğim okuduklarımdan anladığım kadarı ile salat namazı içinde barındıran ve günün belirli vakitlerinde (bu vakitler namaz vakitleri mi?) farz kılınan bir eyemler bütünü ama günümüzde biz sadece namaz kılarak bu farziyeti yerine getiriyoruz yani salat eylemi eksik kalıyor.

acaba namaz ritüelini anlatan bu güzel mail gibi bir maili de salat için o değerli hanif arkadaştan almamız mümkün mü acaba
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
bartsimpson Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (30. July 2012)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
bir, ile, ilgili, kaç, namaz, soru


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:47 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam