18. September 2012, 09:01 PM | #1 |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.020
Tesekkür: 3.570
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 |
Mutaffifîn sûresi
MEKKE DÖNEMİ
Necm: 396 1-3Yazıklar olsun, insanlardan kendilerine bir şey aldıkları zaman tam ölçen, kendileri ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik ölçen hilebazlara! 4-6Onlar, büyük bir gün için; insanların âlemlerin Rabbi için ayakta dikilecekleri gün için tekrar diriltileceklerini bilmiyorlar mı? 7-13Kesinlikle onların düşündüğü gibi değil! Şüphesiz, “din-iman tanımayıp kötülüğe batanlar”ın kaydı, kesinlikle, Siccin'dedir. –Ve “Siccin”in ne olduğunu sana ne bildirdi? -O, rakamlanmış/ yazılmış bir kayıttır! O gün, yalanlayanların; karşılık gününü yalanlayanların vay haline! Ve karşılık gününü, kendisine âyetlerimiz okunduğu zaman, “Eskilerin masalları” demiş olan tüm sınırları aşan günahkârlardan başkası yalanlamaz.– 14Kesinlikle onların düşündüğü gibi değil! Onların kazandıkları, kalpleri üzerine pas olmuştur. 15Kesinlikle onların düşündüğü gibi değil! Şüphesiz onlar, o gün Rablerinden kesinlikle perdelenmişlerdir. 16Sonra onlar, hiç şüphesiz cehenneme girecekler. 17Sonra da: “İşte bu, kendisini yalanlayıp durduğunuz şeydir” denilir. 18-21Kesinlikle onların düşündüğü gibi değil! “Ebrar”ın/iyi adamların kaydı, kesinlikle Illıyyin'dedir. –Illıyyin'in ne olduğunu sana ne bildirdi? Yaklaştırılmışların tanık olduğu rakamlanmış/ yazılmış bir kayıttır!– 22-28Şüphesiz ki “Ebrar/iyi adamlar”, elbette, Naim'in içindedirler, tahtlar üzerinde beklenti içindedirler. Yüzlerinde nimetin aydınlığını görürsün. Onlar, mühürlü saf bir içkiden sulanırlar. Ki onun mühürü/ neticesi misktir. Karışımı Tesnim'dendir. Yaklaştırılmışların içecekleri bir pınardandır. –Artık yarışanlar, işte bunda yarışmalıdırlar.– (86/83, Mutaffifîn/1-28) Necm: 397 29Şüphesiz suç işleyen o kimseler, inanan kimselerden bir kısmına/ elçilere gülüyorlardı. 30Onlara uğradıkları zaman da birbirlerine kaş-göz işareti yapıyorlardı. 31Kendi yakınlarına döndükleri zaman da zevklenenler olarak dönüyorlardı. 32Ve mü’minlerin bir kısmını/elçileri gördükleri zaman; “Şüphesiz işte bunlar, kesinlikle sapıklardır” diyorlardı. 33Hâlbuki mü’minlerin bir kısmı/ elçiler, bu suç işleyenlerin üzerine bekçi olarak gönderilmemişlerdi/ elçi yapılmamışlardı.328 34-36İşte bugün de inanmış kimseler, koltuklar üzerinde “Kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden bu kimseler işleyip durduklarının cezasını buldular mı?” diye bakarak, kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenlere gülecek. (86/83, Mutaffifîn/29-36) Dip not: 328 33. âyet, Mealci ve Tefsirciler tarafından, “Oysa onlar mü’minler üzerine bekçi olarak gönderilmemişlerdi” şeklinde anlaşılmıştır. Bu anlam, âyetin teknik yapısına uymaz. Ayrıca, Resmi Mushaf: Nisâ/80; İsrâ/54; Şûrâ/48; En‘âm/104, 107; Hûd/86; A‘râf/60-61, Yâ-Sîn/47; Mülk/9, 29 ve Zuhruf/47'nin yol gösterimi ile, bekçi olarak gönderilmeyen/elçi yapılmayan, sapıklıkla itham edilen ve çalışmalarına gülünen mü’minlerin bir kısmı olan kişiler, yani Allah'ın elçileridir.
__________________
Halil Ay |
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Bilgi (19. September 2012) |
Bookmarks |
Etiketler |
mutaffifîn, suresi |
|
|