hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > HANİF MÜSLÜMANLIK > Kuran Merkezli ve Allah odaklı iman!

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 1. February 2011, 04:35 PM   #1
brkelit
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2011
Mesajlar: 19
Tesekkür: 0
19 Mesajina 48 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
brkelit has much to be proud ofbrkelit has much to be proud ofbrkelit has much to be proud ofbrkelit has much to be proud ofbrkelit has much to be proud ofbrkelit has much to be proud ofbrkelit has much to be proud ofbrkelit has much to be proud of
Standart Hanif: Mümin her vakit allah'ı anar derin derin düşünür

Rahman, Rahim olan Allah'ın adıyla



H-n-f"

Hanefu":HER türlü ŞİRK'TENDalaletten, sapıklıktan ayrılıp istikamete, doğru yola meyletmek, yönelmek

**HANİF: MÜMİN HER VAKİT ALLAH'I ANAR DERİN DERİN DÜŞÜNÜR:



"Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru !( ÂL-İ İMRÂN : 191)





Gerçek inananlar,Allah'ı sıkça anar ve O'nun ismini tek başına anmaktan mutluluk duyar. Kendileri ve çevrelerindeki her şey ve her olay onlara ALLAH'ı hatırlatır. Bak 13:28; 23:84-89; 33:42; 39:45.









ÂL-İ İMRÂN: 192. "Rabbimiz, sen kimi ateşe sokarsan elbette onu rezil etmişsindir. Zalimlere yardım eden olmaz.

"Davetçiyi İşittik ve İnandık"







ÂL-İ İMRÂN: 193. "Rabbimiz, biz, 'Rabbinize inanın' diye imana çağıran bir davetçiyi işittik ve inandık. Rabbimiz, günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve iyi kişiler olarak canımızı al.







ÂL-İ İMRÂN :194. "Rabbimiz, elçilerin yoluyla bize söz verdiğin şeyi ver, diriliş gününde bizi rezil etme. Sen sözünden hiç caymazsın."







Rabb Cevap Veriyor

195. Rab'leri onlara cevap verdi: "Ben, sizden hiçbir çalışanın yaptığını ödülsüz bırakmam, ister erkek olsun, ister kadın olsun; hepiniz eşitsiniz. Göç edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda işkence ve hakarete uğrayanlar, vuruşanlar, öldürülenler... Onların kötülüklerini örteceğim ve onları içlerinde ırmaklar akan bahçelere yerleştireceğim. ALLAH'tan bir karşılık olarak... En güzel karşılık ALLAH'ın yanındadır.









***KUR'AN DA HANİF:





Dediler ki: «Yahudi veya Hıristiyan olun ki hidayete eresiniz.» De ki: «Hayır, (biz) Hanif (muvahhid) olan İbrahim'in dini (üzereyiz) ; o müşriklerden değildi.(Bakara:135)İbrahim ne Yehudi idi ne Nasrânî ve lâkin müslim bir hanif (lekesiz bir muvahhid) idi ve müşriklerden olmamıştı (Ali imran:67)De ki: Allah doğru buyurmuştur. O halde Hanif olarak İbrahim'in dinine uyun. O, müşriklerden değildi. (Ali imran:95)İyilik yaparak kendini Allah'a teslim eden ve hanif (tevhidi) olan İbrahim'in dinine uyandan daha güzel din'li kimdir? Allah, İbrahim'i dost edinmiştir. (Nisa:125)Ben hanîf olarak, yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah'a çevirdim ve ben müşriklerden değilim. (Enam:79)De ki: «Rabbim gerçekten beni doğru bir yola iletti, dimdik duran bir dine, İbrahim'in hanif (muvahhid) dinine... O müşriklerden değildi.» (Enam:161)«Ve (bana) hanîf (Allah’ın birliğini tanıyıcı) olarak yüzünü dine çevir; sakın müşriklerden olma, diye (emredildi).» (Yunus:105)Muhakkak ki İbrahim başlı başına bir ümmet idi, tek bir hanîf olarak Allaha itaat için kıyam etmişti ve hiç bir zaman müşriklerden olmadı (Nahl:120)Sonra sana vahyettik: «Hanif (muvahhid) olan İbrahim'in dinine uy. O müşriklerden değildi.» (Nahl:123)Allah için, ona şirk koşmayan hanîfler olun, her kim Allaha şirk koşarsa öyle olur ki sanki Semadan düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor, veya rüzgâr onu ocara bir yere sürüklüyordur (Hac:31)Sen yüzünü hanîf olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah'ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler. (Rum:30)Oysa onlar, dini yalnızca O'na halis kılan hanifler (Allah'ı birleyenler) olarak sadece Allah'a kulluk etmek, salat etmek ve zekâtı vermekten başkasıyla emrolunmadılar. İşte en doğru (dimdik ve sapasağlam olan) din budur. (Beyyine:5)



**HANİF OLAN KUR'ANA YÖNELİR!





Ve Kur'an'dan mü'minler için bir şifa, bir rahmet olan şeyi indiririz. Zalimler için ise, noksandan başka bir şey arttırmaz.[İsra.82] De ki: Andolsun, bu Kur'an'ın bir benzerini ortaya koymak üzere insü cin bir araya gelseler, birbirlerine destek de olsalar, onun benzerini ortaya getiremezler.[İsra.88]

Hem onlar sana her hangi bir mesel ile gelmezler ki mutlak biz sana hakkı ve tefsirin daha güzelini getirmiş olmıyalım (Furkan:33)And olsun ki, Biz bu Kuran'da insanlara türlü türlü misali gösterip açıkladık. İnsanın en çok yaptığı iş tartışmadır. (Kehf:54)Biz bu Kur'an'da her türlü örneği verdik, öyleyken onların çoğu kâfirlikte direndi. (İsra:89)Öyleyse Allah tarafından, o geri çevirilmesi mümkün olmayan gün gelmeden önce, sen yüzünü, özünü dürüst bir şekilde dosdoğru dine yönelt. O gün insanlar zümre zümre ayrılacaklardır. (Rum:43)Hayır: kim özü muhsin olarak yüzünü tertemiz Allaha teslim ederse işte onun rabbinin indinde ecri vardır onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun olacak değillerdir (Bakara:112)Ve din itibariyle daha güzel kimdir o kimseden ki, muhsin olduğu halde yüzünü Allah Teâlâ'ya teslim etmiş, ve Hanîf olarak İbrahim'in milletine tâbi olmuştur. Allah Teâlâ da İbrahim'i bir dost edinmiştir.(Nisa:125)Ve Allah ile beraber başka bir ilaha tapma. O'ndan başka ilah yoktur. O'nun yüzünden (zâtından) başka her şey helak olucudur. Hüküm O'nundur ve siz O'na döndürüleceksiniz. (Kasas:88)----- Size azap gelip çatmadan önce, Rabbinize dönün ve O’na teslim olun, O’na itaat edin. Yoksa yardım göremezsiniz.(Zümer.54)«Size ansızın, farkına varmadan azap gelmeden önce Rabbinizden size indirilen en güzel söze, Kuran'a uyun.».(Zümer.55)Rabbinizden size indirilene (Kur'an'a) uyun. O'nu bırakıp da başka dostların peşlerinden gitmeyin. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz! (Araf:3)Kendi nefsini aşağılık kılandan başka, İbrahim'in dininden kim yüz çevirir? Andolsun, biz onu dünyada seçtik, gerçekten ahirette de o salihlerdendir.(Bakara.130)







**HZ. MUHAMMED VE HADİS YAZIMI



İbn-i Said-il-Kudri'nin naklettiği hadis şöyledir:"Kuran 'dan başka, benden bir şey yazmayın. Kim Kuran 'dan başka bir şey yazmışsa derhal yok etsin." Bu söz, peygamberimizin vefatından tam 30 yıl sonra yazılmıştır ve Peygamberimizin hiçbir zaman hadis yazdırmadığının kanıtıdır.-İbn Hanbal'ın naklettiği hadis: Zayid İbn Tabit (Peygamberimizin en yakın vahiy yazarlarından) Halife Muaviye 'yi ziyaret etti (Peygamberimizin vefatından yaklaşık 30 yıl sonra) ve ona peygamberimizin başından geçen bir olayı anlattı. Mueviye hikayeyi beğendi ve birine yazması emrini verdi. Zayid: "Allah'ın Resûlü söylediklerinin yazılmasına HİÇBİR ZAMAN izin vermedi" dedi.-"Müsnad" adlı kitabında İbn Hanbal Abdullah İbn Ömer'in rivayet ettiği bir hadisi şöyle yazar:"Allah'ın Resûlü bir gün sanki (yakında) aramızdan ayrılacakmış gibi geldi ve şöyle söyledi: "Öldüğümde, Allah'ın kitabına sarılın. Neye haram diyorsa onu haram kabul edin, helal kabul ettiklerini siz de helal kabul edin."-"Takyid El-İlm" kitabında Ebu Said El-Hudri şöyle yazar: "Allah' ın Resûlü'nden hadis yazmak için izin istedim ama reddetti."





**KISACA HADİS TARİHİ



Hadisler, Peygamber tarafından kendilerine herhangi bir yasak getirilip getirilmediği konusunda bile birbirleriyle çelişki halindedir. Bazı hadisler de yukarıdakilerin aksine Peygamberimizin, sahabelere her söylediğini yazmaları için emrettiğini bile yazar. Bu dedikoduların Peygamberimizin vefatından yaklaşık 240 YIL sonra zuhur etmesi ilk verdiğimiz hadisleri doğrulamaktadır. Peygamberimizin öğüdünü dinleyen 4 Halife de hadis yazımına karşı çıkmış Kuran'dan başka kaynak olmaması için mücadele vermişlerdir. Ebubekir, Hz. Muhammed ile geçirdiği uzun dostluk sonunda 500 kadar hadis toplamış daha sonra bunları yakmıştı. Ebubekir, Peygamberimizin vefatından sonra halkı toplamış ve onlara şöyle demiştir: "Sizler Allah' ın elçisinden farklı hadisler naklediyorsunuz. Bu durumda sizden sonrakiler daha büyük anlaşmazlıklara düşecektir. Allah'ın elçisinden hiçbir hadis nakletmeyin. Sizden hadis nakletmenizi isteyenlere deyiniz ki: İşte Allah' ın Kitabı aramızda, onun helalini helal kılın, haramını haram görün."

Aynı şekilde Hz. Ömer de hadis yazmaya karşı çıkmış, başka şehirdeki sahabelere mektup yazarak elinde bulundurdukları hadisleri yok etmelerini istemiştir.2 Ömer halktan ellerinde bulunan hadisleri getirmelerini istedi ve şöyle dedi: "Kitap Ehli'nin Mişna'sı gibi Müslümanların Mişna'sıdır bunlar."Hz. Osman çok hadis nakletmelerinden dolayı Ebu Hureyre'yi Devş dağlarına göndermekle, Kab'ı Kırede dağlarına sürgün etmekle tehdit etmiştir.







**KAÇ TANE HADİS?





Hz. Muhammed'e isnat edilen hadislerin sayısı yüz binleri bulmaktadır. Şimdi kim kaç tane hadis toplamış ve kaçını reddetmiş bakalım:1. Malik İbn-i Hanbal, "Müsnad" adlı eserinde 40.000 tane hadis topladı. Bu hadisleri bulduğu 700.000 hadisten seçti. Diğer bir deyişle kalan 660.000 hadisi yalan veya uydurma olduğu için kabul etmedi.2. Buhari topladığı 600.000 hadisten 7275 tanesini sahih olarak kabul etti; 592.725 hadisi onaylamadı. Bu da neredeyse topladığının %99 demek. Seçimlerini yaparken sahih diye onayladığı hadislerin Kuranla çelişip çelişmediğine hiç bakmadığı gibi, kişisel kavgalarını da ön planda tuttu.3. Müslim 300.000 hadis topladı ve bunların sadece 4000 tanesini onayladı ve 260.000'i reddetti. Bu da toplanan hadislerin yine %99una tekabül etmektedir. Bu istatistikler İslam'a arka kapıdan ne kadar yozlaşma girdiğinin kanıtıdır. Hem Rasule isnat hem seçiyorlar hem iftira ediyorlar. Bu hadis uydurukcuları kendilerini peygamberden daha yetkili göstermiyorlarmı sizce üstelik birilerinin tağutu putu yedek rasulu de oluyorlardı. konsil kurmuş bu Allah ve Rasul düşmanları Kur’an-ın anlaşılmasını önlemek muratları değilde nadir? Ayet onları açık eder.



**Hadis ve Sünnet:



Peygamber Düşmanlarının Uydurması

Kuran'ın Benzeri Bir Hadis Yoktur



H-d-s



Bir fiil olsun ya da SÖZ olsun,(gerçekleştirildiği yada söylendiği)vakti yakın olan bir şeye “HADİSUN” denir. Bak> (Kehf:70)(Talak:1)

Uyanıkken yada uyurken, insana işitme veya kulak, yada bir vahiy vasıtasıyla ulaşan her söze “HADİSUN” denir.Bak:> (Tahrim:3) (Gaşiye:1) (Yusuf:101)(Tur:34) (Necm:59) (Nisa:78) (Enam:68) (Casiye:6) (Nisa:78)“İnkâr eden kafirler: Bu Kur'an'ı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın. Umulur ki bastırırsınız, dediler. (Fussilet:26)

Gerçek şu ki, dinlerini parça parça edip grup grup cemaatlere ayrılanlar var ya;senin onlarla (ve yaptıklarıyla) hiç bir ilişkin yoktur. onların işi yanlızca Allah'a kalmıştır! sonra O yapmış olduklarını kendilerine haber verilecektir.(Enam:159)







**KUR'AN'DA "NEBİ" VE "RASULUN" SINIRLARI

İLGİYAT BAĞI AYETLER BÜTÜNÜ: NEBİ, VE RASULLER VAHYE/KUR'ANA UYDULAR. VE GAYBIDA BİLMEZLER ONLARDA BİRER BEŞERDİLER.





De ki: «Ben size «Allah'ın hazineleri benim yanımdadır.» demiyorum; gaybı da bilmem, size «Ben meleğim.» de demiyorum; ben ancak bana verilen vahye uyarım.» De ki: «Kör ile gören bir olur mu? Artık biraz düşünmez misiniz? (Enam:50)De ki; «Sizin Allah dışında yalvardığınız ilâhlara tapmak bana yasaklandı.» De ki; «Ben sizin keyfi arzularınıza uymam; uyarsam sapıtmış, doğru yolda gidenlerden olmamış olurum.»(Enam:56)Onlara bir ayet getirmediğin zaman, «Sen bir tane yapsaydın ya» derler. De ki: «Ben ancak Rabbim tarafından bana vahyolunana uyarım. Bu Kitap inanan millete Rabbinizden açık belgeler, yol gösterme ve rahmettir.» (Araf:203)De ki: «Ben Rasullerden bir türedi değilim, bana ve size ne yapılacağını da bilemiyorum. Ben, yalnızca bana vahyedilmekte olana uymaktayım ve ben, apaçık bir uyarıcı-korkutucudan başkası değilim.» (Ahkaf:9)Ayetlerimiz onlara açık açık okununca, bizimle karşılaşmayı ummayanlar, «Bundan başka bir Kuran getir veya bunu değiştir» dediler. De ki: «Onu kendiliğimden değiştiremem, ben ancak, bana vahyolunana uyarım. Ben Rabbime karşı gelirsem, büyük günün azabına uğramaktan korkarım.» "De ki: Eğer Allah dileseydi onu size okumazdım, Allah da onu size bildirmezdi. Ben bundan önce bir ömür boyu içinizde durmuştum. Hâla akıl erdiremiyor musunuz?(Yunus:15-16)Ben, size: Allah'ın hazineleri yanımdadır, demiyorum. Gaybı da bilmem. Meleğim de demiyorum. Hor gördüklerinize Allah iyilik vermeyecektir de demiyorum. İçlerinde olanı en iyi bilen Allah'tır. Yoksa ben de zalimlerden olurum..(Hud:31)De ki: «Ben Rabbim'den bir belgeye dayanmaktayım, halbuki siz onu yalanladınız; acele istediğiniz de elimde değildir. Hüküm ancak Allah'ındır. O, hükmedenlerin en iyisi olarak gerçeği anlatır.» (Enam:56)Sana vahyedilene uy; Allah hükmünü verene kadar sabret. O, hüküm verenlerin en iyisidir. (Yunus:109)Putperestlerin: «Ona bir hazine indirilmeli veya yanında bir melek gelmeli değil miydi?» demelerinden senin kalbin daralır ve belki de sana vahyolunanın bir kısmını terkedecek olursun. Sen ancak bir uyarıcısın, Allah her şeye vekildir..(Hud:12)De ki: «Ben de ancak sizin gibi bir insanım; ancak bana tanrınızın tek bir Tanrı olduğu vahyolunuyor. Rabbine kavuşmayı uman kimse yararlı iş işleşin ve Rabbine kullukta hiç ortak koşmasın.» (Kehf:110)«Ben seni seçtim; artık vahyolunanları dinle.» (Taha:13)De ki: «Bana ancak ilahınızın bir tek ilah olduğu vahyolunuyor. şimdi siz müslüman oluyor musunuz?» (Enbiya:108)Sana Rabbinden vahyolunana uy; şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (Ahzab:2)Ben ancak apaçık bir uyarıcı olduğum için bana vahyolunuyor.(Sad:70)Onlara söyle: «Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana, tanrınızın tek bir Tanrı olduğu vahyolunuyor. Artık O'na yönelin, O'ndan bağışlanma dileyin; vay ortak koşanlara!» (Fussilet:6)Onun konuşması ancak, bildirilen bir vahy iledir. (Necm:4)Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen, dosdoğru yoldasın. (Zuhruf:43)Rabbinin Kitap'ından sana vahyolunanı oku; O'nun sözlerini değiştirecek yoktur. O'ndan başka bir sığınılacak da bulamazsın.(Kehf:27)Rabbinden sana vahyedilene uy. O'ndan başka ilâh yoktur. Ortak koşanlardan da yüz çevir.(Enam:106)







***KUR'AN'DA VAHY ve" RASULUN" KONUMU KURANDAN AYETLERLE





Gerçek hükümdar olan Allah; yücedir. Kur'an sana vahyedilirken; vahiy bitmezden önce unutmamak için acele tekrar edip durma ve: Rabbım, ilmimi artır, de.(Taha:114)De ki: «Ben de sizin gibi ancak bir beşerim Ancak şu farkla ki bana «sizin ilahınız tek İlahtır» diye vahyediliyor. Artık kim Rabbine âhirette kavuşacağını umuyorsa, makbul ve güzel işler işlesin ve sakın Rabbine ibadetinde hiç bir şeyi O’na ortak koşmasın.»(Kehf:110)De ki: Ben de ancak sizin gibi bir beşerim. Yalnız bana tanrınızın tek bir tanrı olduğu vahyediliyor. Artık O'na yönelin ve O'ndan mağfiret dileyin. Müşriklerin vay haline.(Fussilet:6)

NEBİYYİNE: Nuh'a, ondan sonra gelen nebilere/peygamberlere vahyettiğimiz, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettiğimiz gibi şüphesiz sana da vahyettik. Davud'a da Zebur verdik. (Nisa:163)De ki: «Ben size «Allah'ın hazineleri benim yanımdadır.» demiyorum; gaybı da bilmem, size «Ben meleğim.» de demiyorum; ben ancak bana verilen vahye uyarım.» De ki: «Kör ile gören bir olur mu? Artık biraz düşünmez misiniz?(Enam:50)Allah'a karşı yalan uyduran, yahut kendisine hiçbir şey vahyolunmadığı halde: «bana vahyedildi» diyen ve: «Allah'ın indirdiği gibi bir kitap da ben indireceğim» diye iddiada bulunandan daha zalim kim olabilir? O zalimlerin halini ölüm şiddeti içindeyken bir görsen! Melekler onlara ellerini uzatırlar ve:» Ruhunuzu teslim edin. Bugün, Allah'a karşı haksız şeyler söylediğinizden ve O'nun âyetlerine karşı böbürlenmenizden dolayı alçaltıcı bir azapla cezalandıralacaksınız» derler.(En am:93)Rabbinden sana vahyedilene uy. O'ndan başka ilah yoktur. Ve müşriklerden yüz çevir.(En'am:106)De ki: Bana vahyolunanlar içinde bu haram dediklerinizi yiyecek bir adama haram kılınmış bir şey bulmuyorum, meğer ki şunlar olsun: Ölü yahud dökülen kan yahud hınzir eti ki o şübhesiz bir pistir yahud Allahtan başkasının ismi anılmış sarîh bir fisk, ki bunlarda da her kim muztarr olursa diğer bir muztarra tecâvüz etmediği ve zaruret mıkdârını aşmadığı takdirde şüphe yok ki Allah gafurdur rahîmdir(En'am:145)Sen onlara bir ayet sunmadığın zaman kendin bir ayet uydursaydın ya» derler. De ki; «Ben ancak Rabbim tarafından bana indirilen vahye uyuyorum. Bu Kur'an'daki ayetler müminler topluluğu için uyarıcı kanıtlar,. doğru yol kılavuzu ve rahmettir.»(Araf:203)Böyle iken ayetlerimiz birer açık delil olarak karşılarında okunduğu zaman Bize kavuşmayı arzu etmeyenler: «Bundan başka bir Kur'an getir veya bunu değiştir!» dediler. De ki: «Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir! Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Rabbime isyan edersem şüphesiz büyük bir günün azabından korkarım.»(Yunus:15)Ve sana ne vahy olunuyorsa ona tâbi' ol ve sabret ta ki Allah, hukmünü versin, hâkimlerin en hayırlısı odur (Yunus:109)

Belki de sen; ona bir hazine indirilmeli veya yakında bir melek gelmeli değil miydi? demelerinden ötürü sana vahyolunanların bir kısmını terkedecek olursun. Sen, ancak bir uyarıcısın. Ve Allah; her şeye Vekil'dir.(Hud:12)İşte böyle; sana vahyettiğimizi okuman için, seni de onlardan önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete gönderdik. Onlar; Rahman'ı inkar ederler. De ki: O benim Rabbımdır. O'ndan başka ilah yoktur. Yalnız O'na tevekkül ederim. Dönüşüm de O'nadır.(Rad:30)Rabbin bal arısına: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan kendine evler (kovanlar) edin. Sonra meyvelerin her birinden ye ve Rabbinin sana kolaylaştırdığı yaylım yollarına gir, diye ilham etti. Onların karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Elbette bunda düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır. (Nahl:68)Sonra sana vahyettik: «Hanif (muvahhid) olan İbrahim'in dinine uy. O müşriklerden değildi.» (Nahl:123)Bunlar, Rabbinin sana hikmet olarak vahyettiği şeylerdir. Rabbin ile beraber başka ilahlar kılma, yoksa yerilmiş, kovulmuş olarak cehenneme bırakılırsın.(İsra:39)Rabbının kitabından sana vahyolunanı oku. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O'ndan başka bir sığınak da bulamazsın.(Kehf:27)Biz senden önce de, ancak kendilerine vahiy gönderdiğimiz birtakım erkekleri peygamber gönderdik. Şayet bilmiyorsanız, bunu bilenlere sorunuz.(Enbiya:7)Senden evvel hiç bir Resul göndermedik ki ona şöyle vahyetmiş olmıyalım: hakikat bu: benden başka ilâh yoktur, onun için hep bana ıbadet edin.(Enbiya:25)De ki: «Ben Sizi sadece vahiyle uyarıyorum. Fakat belli ki sağırlar ikaz edildikleri zaman bu çağrıyı duyamazlar.».(Enbiya:45)De ki: «Bana yalnız ve yalnız şu gerçek vahyolunuyor Sizin ilahınız tek İlahtır. Hâla mı O’na teslim olmayacaksınız?».».(Enbiya:108)Kitap'tan sana vahyolunanı oku; SALAT ET; muhakkak ki SALAT hayasızlıktan ve fenalıktan alıkor; Allah'ı anmak en büyük şeydir! Allah Yaptıklarınızı bilir.(Ankebut:45)Sana Rabbin tarafından vahyedilen kitaba uy; şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.(Ahzab:2)De ki: «Eğer ben sapacak olsam, artık kendi nefsim aleyhine sapmış olurum; eğer hidayeti bulacak olsam, bu da Rabbimin bana vahyetmekte olduğu (Kur'an) sayesindedir. Hiç şüphe yok O, işitendir, yakın olandır. (Sebe:50)Bana sadece vahyolunuyor; doğrusu ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.»(Sad:70)Şehirlerin anasını ve onun çevresinde bulunanları uyarman ve hakkında hiç bir şüphe bulunmayan o toplanma günüyle korkutman için, sana böyle arabça bir Kur'an vahyettik. Bir fırka cennette, bir fırka da çılgın alevli cehennemdedir.(Şura:7)O: «Dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin» diye dinden Nuh'a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğmizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya da vasiyet ettiğimizi sizin için de teşri' etti (bir şeriat kıldı) . Senin kendilerini çağırmakta olduğu şey, müşrikler üzerine ağır geldi. Allah, dilediğini buna seçer ve içten kendisine yöneleni hidayete eriştirir.(Şura:13)Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasından konuşur, yahut bir elçi gönderip izniyle ona dilediğini vahyeder. O yücedir, hakîmdir.(Şura:51)İşte böylece Biz; sana da emrimizden bir ruh vahyettik. Sen kitab nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat Biz; onu, kullarımızdan dilediğimizi hidayete eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen, dosdoğru bir yolu göstermektesin. (Şura:52)Sen; sana vahyolunana sarıl. Muhakkak ki sen, dosdoğru bir yol üzerindesin.(Zuhruf:43)De ki: Ben, rasullerden bir ilk değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım. Ve ben, ancak apaçık bir uyarıcıyım.(Ahkaf:9)Onun konuşması ancak, bildirilen bir vahy iledir (Necm:4)





ATALAR DİNİNE TABİ OLMAYI BİRAKMAK TEVHİDDİR O DİN ÜZERE KALMAK ŞİRKDİR





Hakkı batıldan, Tevhid'i Şirk'ten ayıracak bir anlayış melekesi; bu bilmeyi, anlamayı, secmeyi gerektirir. Bu gün gelenekten yana atalar/ve babalar/ yedek ilahlar, putları ve tağutlar dini kapitalist saltanatcılarla Dini Allah'a özgüleyenlerin bir mucadelesi öncedende vardı şimdide. Onlara vahye tabi olun dediğimizde başlıyorlar ölmüş atalarının isimlerini tesbih etmeye anmaya. Alim şöyle dedi imam şöyle buyurdu. sen daha iyimi biliyorsun benim kabirdeki 1450 yıllarındaki sahabem daha iyi biliyor gibi savunmalara giriyorlar. onların durumunu özetliyen ayetler Mezheplere,/ ölmüşleri, AtalarıMuhadislere,/Ölmüşleri, kabirdekilerAlimlerine, kutsanan, tabi olunan tağutları yedek Rab/ilahlarıLiderlerine, biat edilen bağlanılan ALlah'a ortak kılınan ilahları,Masum gördüklerine( sahabeye) tapan müşrikleri ileri sürdükleri bahane ve geçersiz batıl gerekçeleri açıklayan; İLGİYAT BAĞI ayeteler:**Onlara: «Allah'ın indirdiğine uyun» denilince, «Hayır, atalarımızı yapar bulduğumuz şeye uyarız» derler; ya ataları bir şey akledemeyen ve doğru olmayan kimseler idiyseler? (Bakara:170)Onlara «Allah'ın indirdiğine uyun» dendiğinde: Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız, derler. Ya şeytan, onları alevli ateşin azabına çağırıyor idiyse! (Lokman:21)Onlara, «Gelin Allah'ın indirdiği Kitap'a ve peygambere uyun» dendiğinde, «Atalarımızı üzerinde bulduğumuz yol bize yeter» derler; ya ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolda olmayan kimseler idiyseler? (Maide:104)Hayır; «Doğrusu Biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izlerinden gitmekteyiz» derler. (Zuhruf:22)«Hayır ama, babalarımızı da bu şekilde ibadet ederken bulduk» demişlerdi. (Şuara:74)Senden önce, herhangi bir şehre gönderdiğimiz uyarıcıya, şımarık varlıklıları sadece: «Doğrusu babalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izlerini izlemekteyiz» dediler.(Zuhruf:23)Dediler ki: «Biz babalarımızı bunlara ibadet ediciler bulduk.» (Enbiya:53)Onlar dediler ki: Babalarımızı üzerinde bulduğumuz (dinden) bizi döndüresin ve yeryüzünde ululuk sizin ikinizin olsun diye mi bize geldin? Halbuki biz size inanacak değiliz. (Yunus:78)Onlar bir fenalık yaptıkları zaman, «Babalarımızı bu yolda bulduk, Allah da bize bunu emretti» derler. De ki: «Allah fenalığı emretmez. Bilmediğiniz şeyi Allah'a karşı mı söylüyorsunuz?» (Araf.28)Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir. (Yasin:6)







**İNSANLARIN ÇOĞUNUN BİLMEDİĞİ DOSDOĞRU DİN FITRAT DİNİ OLAN HANİFLİKDİR:





1- O halde yüzünü bir hanif olarak dine tut, 2-Allah' ın insanları kendisi üzerine yarattığı fıtratına.3-Allah'ın yaratışında değişme yoktur,4-dosdoğru sabit din odur.5-Fakat insanların çoğu bilmezler. (Rum :30)





***YALNIZ O



De ki, "Dini yalnız ALLAH'a has kılarak O'na tapmakla emredildim.(Zümer:11)

De ki, "Dinimi yalnız ALLAH'a has kılarak O'na tapıyorum.Zumer:14) • İslam dininin biricik kaynağı olan Kuran'ı terkeden Müslümanlar(!), Dini Yalnız Tanrı'ya hasredeceklerine, onu, Tanrı + Peygamber + sahabe + tabiin + mezhep müctehitleri + mezhepte müctehitler + eski alimler + ve daha sonra gelen alimciklerden ve şeyhlerden oluşan bir anonim şirketin ortaya koyduğu bir beşerî din haline dönüştürdüler.





Rasul der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'an'ı büsbütün terkettiler.(Furkan:30)

Öyle ise sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen doğru bir yol üzeresin. (ZUHRUF: 43)

ve bu (vahiy ) şüphesiz senin ve halkın için bir şeref ve itibar (kaynağı) olacaktır ama zamanı gelince hepiniz (ona karşı tutumunuzdan dolayı) hesaba çekileceksiniz. ZUHRUF: 44)



" Uyan! Allah dostlarına ne korku vardır, ne de onlar mahzun olurlar!(Yunus:62)Tüm batıl inançların atılması için zihnin tamamen boşaltılmasını (Bkz.Muzemmil:1-10) zihninde inanç adına hiç bir şeyin kalmamasını Kur'an istiyor. Dolayısıyla kişi kendini böylece Kur'an'an açmış oluyor.

Kendini Kur'an'a açan kişiye aynı ölçüde KUR'AN açılıyor.

Eğer buna rağmen hala anlamıyorum/anlayamıyorum diyorsa, batıl inançtan bir kalıntı olup olmadığına dair kendini sorgulamasında fayda vardır.Size de, Allah'ı bırakıp tapmakta olduğunuz şeylere de yuh olsun! Siz akıllanmaz mısınız? (Enbiya:67)Siz ve Allah'tan başka taptıklarınız, cehennemin yakıtısınız; oraya gireceksiniz. (Enbiya:98)
brkelit isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
brkelit Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (7. February 2011)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
allahı, anar, derin, düşünür, hanif, mümin, vakit


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:03 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam