4. August 2010, 09:07 PM | #1 |
Yeni Üye
Üyelik tarihi: Aug 2010
Mesajlar: 6
Tesekkür: 1
5 Mesajina 9 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0 |
Namaz ile ilgili bir kaç soru...
Selam herkese,
yaklaşık 8 aydır Kuran odaklı İslam hakkında kendimce bilgilenmeye ve uygulamaya çalışıyorum. Daha önce okuduğum yazılar ve konuştuğum insanlar doğrultusunda Salat-ul vusta'nın orta namaz, yani sabah ve akşam namazı arasında gün içerisinde kılınan bir namaz olarak biliyordum. Ancak Hakkı Yılmaz'ın görüşlerine göre Cuma namazı. 'Ve gecenin ilk vakitlerinde de kıl' ayetin son bölümü yani, aslında akşam namazının tam vaktini tanımlayan bir söz olduğuna dair hemfikir kişiler buldum. Bir alman Kuran odaklı İslam sitelerinde okudum. Bu konuda beni aydınlatırsanız çok sevinirim. Ayrıca burada Salât'ın geleneksel olarak öğrendiğimiz Namaz olmadığını, fakat Namaz'ın bunun bir parçası olduğunu anladım. Çevremizdeki insanlara destek de bunun bir parçası. Zihinsel yönünü anladım ama mali yönü tam olarak anlamakta zorluk çekiyorum. Zekat değil ama öyle gibi bir şey mi acaba? Kurana göre Salât Namaz ve çevremizdeki insanlara yardım (maddi ve manevi) mıdır yoksa daha kapsamlımıdır? Hakkı beyin bir çok makalesini okudum ama bazen anlamakta zorluk çekebiliyorum, dini konularda daha çok Almanca yazı okuduğum için olsa gerek. Bu konuda da yardımcı olursanız sevinirim. Şimdiden çok teşekkürler, Allah'ın barışı ve merhameti üzerinize olsun, Furkan... |
4. August 2010, 11:28 PM | #2 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 |
Selam kardeşim.
Bende salat'ın ne olduğunu sonradan bu siteden öğrendim, daha önce geleneksel uydurma bakış açısına sahiptim, sitede bu konuda bolca çalışma mevcut ancak acizane şunu göstermek isterim.. Kuranda Namaz yazan yerlere, Zihni ve Mali İmar diye okuduğunuzda ayetler gayet tutarlı bir anlam kazanıyor.. Örneğin ; MA'UN SURESİ 1. Gördün mü, o hesap ve ceza gününü yalanlayanı! 2,3. İşte o, yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi özendirmeyen kimsedir. 4. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, 5. Onlar namazlarını ciddiye almazlar. 6. Onlar (namazlarıyla) gösteriş yaparlar. 7. Ufacık bir yardıma bile engel olurlar. Dİyanet İşleri Meali... --------------------- Bu surede göreceğiniz gibi namaz = Salattır. Zaten Salatın tersinin ne olduğu sure içerisinde anlatılıyor, yani salatı gösteriş için yapanların yada yapmayanların hali surede belli, yoksulu yedirmeyi teşfik etmeyen ve yetimi itip kakan (tersi; işte mali imar)... Bu sadece mali imarın bir yönü, esaslı baktığınızda sosyal yardım amaçlı tüm kurumlar mali imar kapsamına giriyor, buna asker, polis, hastahane, postahane, aş evler, yetimhaneler, bakım evleri, okullar, eğitim kuruluşları hepsi dahil... Ancak bazıları bunları gösteriş amacıyla yapıyorlar, etrafınıza bakınız, gösteriş amacıyla sosyal yardım yapan şirketlere bakınız, amaçları ya vergiden kaçırmak yada halka şirin gözükmek, onlar aslında yetimi doyurmayı teşvik etmiyorlar, onlar sadece mal biriktiriyorlar ve bu geçici hayatın acı sonuyla karşılaşacak ve yaptıkları herşeyden hesaba çekilecekler. Biriktirdiği mallar ise kendilerine derin bir iç acısı olacak. O mallarda pek çok ihitiyaç sahibinin hakkı vardı, bunu göremediler. ----------------------- Salatı asıl dinin merkez emrini çok iyi anlamalıyız, Allah saçma sapan hareketleri emretmedi, zaten onlar ıslık çalıp el çırpmaktan ileri değil, kimseye bir faydası olmadığı gibi onlar bir iyilik de değil. DÜşünün hangimizin salatı mükafatlandırılmaya yada boşa çıkarılmaya daha uygundur? Bu suredeki gibi diğer surelerdede namaz ve sure arasında anlam bozukluğunu farketmeniz lazım, namaz kılmakla yoksulu yedirmek arasındaki bağlantı da neyin nesi? Allah konuyu bir an dağıtıp sonra tekrar mı topluyor? HAYIR salat (namaz) bize şimdiye kadar öğrettikleri saçmalıktır, şimdiye kadar ki öğrendiklerimiz Kuranda hem yoktur hem de uydurma rivayetlere dayanmaktadır. Aksi taktirde müsülüman olup bu kadar sefiilik çekmek mümkün değil, geleneksel din anlayışı islamın önündeki en büyük problemdir ve ne yazıkki hala kimi otoriteler tarafından halkı ve insanları güdmek amacıyla kullanılıyor... Konu hiiic tarafından (5. August 2010 Saat 11:09 AM ) değiştirilmiştir. |
4. August 2010, 11:40 PM | #3 | |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 450
Tesekkür: 33
85 Mesajina 163 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 |
Alıntı:
Benim anladığım.. Destek için elinden geleni yap..Linke tıkla ve dikkatlice oku. SALAT VE NAMAZ Dahası YARATICININ huzuruna geldiğinde A’RAF 55.Rabbinize; boyun bükerek, gizlice/ürpererek yakarın. O, haddi aşanları/azmışları sevmez. Bu olmadan gerisi yalan Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir. (Ali-imran Suresi, 92) |
|
5. August 2010, 05:26 AM | #4 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 |
Selamünaleyküm
Değerli kardeşlerim; namaz (salat) konusunda gerek bu sitede, gerekse diğer hanif kardeşlerimizin sitesinde çok değerli açıklamalar yapılmıştır. Salat çok anlam ifade eden bir eylemdir. Salat derken sadece rüku,secde...vb.gibi fiziksel hareketleri anlamayacağımız gibi; sadece sosyal yardım,dayanışma veya sadece Kur'an okuma olarak ta anlayamayız. Kapsamı çok geniş olan bir eylemler bütünüdür. "Ben salat'tan sadece sosyal yardımlaşma olarak anlarım" diyerek, rabbimizin huzuruna çıkmamayı bahane edemeyiz. Veya tam aksini düşünemeyiz. Rabbimizin huzuruna çıkarken mali ve sosyal yardımı da yadsımamak gerekir. Zaten madem cemaatle namaz teşvik ediliyorsa, demek ki bu işin bir de sosyal boyutu da var. Ben çoğu yerde "salat" ile "salaH" (sonu "HA" ile biten) ı birbirine yakın bulurum. Bence asıl olan "salat" bildiğimiz "namaz", "salah" ise, hepimizin bildiği "ISLAH" yani sosyal yardımlaşma olayıdır. Yani "SALİHAT" işlemektir. Kur'an'ın 100 den fazla yerinde geçen "salat" içerisinde önemli bir şube olan "Kıyam", "rüku","secde" hareketlerini içeren ve bizlere farz kılınmış hareketler bütününü bir tarafa atmamız da doğru değildir. |
Miralay Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | aorskaya (6. February 2013) |
5. August 2010, 06:22 AM | #5 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 |
Yine namazla ilgili kafamda oluşan sorulara karşılık; hanif bir arkadaşımızın bana göndermiş olduğu bir cevap mailini sizlerle paylaşmak istedim. Umarım faydalı olur.
1- abdest: yüz ve dirseklere kadar kolların yıkanması, başın ve ayakların mesh edilmesi. abdesti yalnızca tuvalete gidip gelmek bozar. Abdestin sırası da farzdır. Yıkanmak abdest yerine geçmez. Ayrıca bu abdest ritüeli tekrardan yerine getirilmelidir. 2- vakit: sabah (fecr) (sabahın alacalı olduğu vakit yani takvimlerde belirtilen imsak ve güneş arasındaki zaman) öğle (vusta): öğle vakti güneşin tepede olduğu vakitten akşam karanlığı çökmeye başlayıncaya kadar olan vakit. (yani öğle namazı vaktinden akşam namazı vakti girinceye kadar ki hilal) akşam (işa) (akşamın alacalı olduğu vakit, yani takvimlerdeki akşam vakti ile yatsı vakti arasında kalan süre) tabi bu takvimlerde yazan süreler milimetrik olmasa gerek. Şahsen ne astronomi ilmim ne de konuyla alakalı alet teçhizat kaynaklarımız kafi olmadığından diyanetin belirlemiş olduğu süreler en sağlam görünüyor... 3- amaç: ALLAH'la randevulaşmak. Kuran okumak, rabbi tespih etmek, o gün işlenmiş günahlardan ötürü tövbe ve istiğfar etmek ve de gerek dünya namına gerekse ahiret namına dua da bulunmak. 4- kıble: Kabe’ye yönelinmeli, olağanüstü koşullarda kıble bulunamıyorsa doğu da batıda ALLAH'ındır diyerek göz ardı edilebilir. Ancak buradan milimetrik bir kıble arayışı içinde kılı kırk yarmamızın zaruri olmadığı ortaya çıkıyor. 5- ses tonu: ne bağırılmalı ne de fısıldanmalı. Ağızdan çıkan sesin en azından kulak tarafından duyulması sağlanmalı. Cemaatle kılınan namazlarda ise rüku ve secde bölümleri de dahil olmak üzere imam hep yüksek sesle olmalı cemaat ise susmalı. 6- tekbir: Tüm komutlar tekbirle verilmelidir. Ancak iftitah tekbirinde elleri kulağa yahut başka yerlere götürmek vs söz konusu bile değildir. Sadece dil ile ve biraz da yüksek bir tonla ALLAHu ekber denilmelidir. 7- kıyam: eller bağlanmadan ayakta durularak Kuran okunmalıdır. Kuran’ın hepsi ALLAH kelamı olduğundan ötürü her bölüm, her ayet sıra vs önemli olmaksızın okunabilir. Namazda okunmayacak süre yoktur. Kitap ele alınarak da okunabilir. Kitabın anahtarı olan fatiha illaki ibadet olan tilavetlerde kilidi açmalıdır. Beraberinde mealde terennüm edilebilir. 8- rükû: kıraat bölümü bitince tekbir getirilip rükuya gidilir. Belli bir süre tesbihat yapılıp tekbir komutuyla direk secdeye gidilir. (burada altın husus rükûdan doğrulup yani tekrardan kıyama gidilip tekbir edilmesi değil direkman secdeye gidilmesidir. Çünkü namazın sırası da farzdır. Ve o da her rekat için kıyam, rüku ve secdedir. Kuran’da hep bu sıralamayla gelir. (semi ALLAHu limen hamide vs gibi uygulamalar da otomatikmen devre dışı kalır. 9- secde: alınlarda secde izi kalacak sürede dua edilmelidir. elbette secde ederek yakınlaş emri doğrultusunda talebin (duanın) en uygun olduğu an secdedir. uzunca hem dünya hem de ahret için dua etmek en makbul şey olsa gerek. Secde deki en kritik husus iki secde değil tek bir secdenin olmasıdır. Secde edip oturmak sonra da tekrar secde etmek namazı bozar. Çünkü namazda oturmak diye bir şey söz konusu bile değildir. 10- birinci rekatı tamamladık. Normal şartlarda namaz 2 rekât olduğundan aynı hareketler bir kez daha yapılıp namaz tamamlanır. 11. namazın tamamlanması: secdeden sonra tekbir komutuyla namaz biter. (oturmak, tahiyyat, selam vs gibi olguların namazla ilgisi yoktur. secde bittiği anda namaz bitmiştir.) 12- namazın ardından, oturarak, yan yatarak, ayakta durarak yani her koşul ve pozisyonda ALLAH'ı tesbih etmemiz (yüceltmemiz) gereklidir. 13- savaş durumunda namaz bir rekâttır. Seferilikde namazı kısaltmak diye bir şey söz konusu değildir. 14- herhangi bir korkunun hasıl olduğu durumlarda yürüyerek, gizlenerek yahut binit üstünde namaz kılınmalıdır. Bu tarz namazlarda kıble de dahil olmak üzere hiçbir şekilsel şart yoktur. Sadece kıraat, dua ve tesbih yapılarak namaz göz ucuyla da olsa eda edilir. 15- cuma namazı: bizzat meşru otoritenin (imamın) yahut ondan yetki almış vekillerin cuma günü öğle namazı vaktinde kıldırdığı cemaatle kılınan normal namazın aynısıdır. kadın erkek her Müslüman’a farzdır. adı konmuş vakit süresince ticaret yapmak, çalışmak, eğlenmek vs haramdır. 16- namazın kazası yoktur. bitkisel hayatta bile olunsa namaz asla terk edilmemelidir. 17- kıraat bölümü müstesna herkes en iyi bildiği dilde rabbine yakarmalıdır. Kuran’ın haricinde anlamadığımız sözleri rabbe sunmak saygısızlıktır. 18- namazda ALLAH'ın huzurunda olununduğunun bilinmesi yani huşu esastır. Kişinin sahip olduğu kültürde saygısızlık olarak kabul edilen ve sözüm ona belli muteberliğe sahip (vali, başbakan, müdür, patron vs) insanların yanında yapamadığı hareketleri (sakız çiğnemek, şeker yemek, geğirmek, yellenmek, sigara içmek saçma sapan vücut hareketleri yapmak, konuşmak, gülmek, kıkırdamak, üçüncü şahıs ve durumlarla muhatap olmak vs) ALLAH'ın huzurunda yapması saygısızlıktır. (farkındaysanız haram, günah yahut namazı bozar demedim )) 19- İslam’da tesettür esastır. kadın erkeğin (mahrem olmayan) beraber namaz kılmaları, yahut kadınların erkeğin önünde olmaları caiz değildir. Dolayısıyla erkeklere kadınların imam olması da... 20- Namaza özgü herhangi bir kılık kıyafet yoktur. Ancak Müslüman tırışkadan insanlarla buluşurken gösterdiği kılık kıyafet, temizlik vs gibi hassasiyetlerin binlerce katını rable buluştuğu zaman sergilemelidir. 21- teheccüd: gece kalkıp kuran okumaktır (gecenin üçte birinden fazla üçte ikisinden az) (kuran’la hücceti tamamlamak) yani gece namazı diye bir şey söz konusu değildir. 22- her sabah özel kuran okumak farzdır. 23- kadına ayrı namaz erkeğe ayrı ritüeller diye bir şey söz konusu bile değildir. Mezheplerin uydurmasıdır. Kadın ve erkek aynı şekilde namaz kılmalıdır. Peygamberin sünnetini takip ediyorum diyenlerin kadın peygamber olmadan kadına ayrı namaz icat etmeleri gülünç değil de nedir? Sonuç olarak namaz Kuran’ın en temel emirlerinden birisidir. Özrü, telafisi ve kazası yoktur. Kuran’a göre ancak namaz kılanlar dinde kardeşimizdir, gene yalnızca namaz kılanları uyarabiliriz. Namaza üşene üşene kalkanlar münafıktırlar. Hiç kılmayanların varın hükmünü siz düşünün. Evin reisi olan babaların, ailelerine namazı emretmeleri gerekirse cebren de olsa her vakitte onların başlarında olarak kıldırmaları farzdır. Namaz kılmayan bir insan zahiren Müslüman’ım dese de İslamlığı yoktur. Beynel menzileteyn durumundadır. Kendisine kız verilmez, eşse nikah altında tutulmaz, vela hukukundan beridir. Ve beradır. Kendisiyle velayete dayalı her türlü hukuk rafa kaldırılır beri olunulur… Tabi ki namazı Müslüman gibi kılmak olmazsa olmazdır. Hanif bir Müslüman’ın Sünni gibi yahut Şii gibi namaz kılması ya da onların arkasında kılması düşünülemez. Eğer Kuran’da anlatılan namaz kendisine ulaşmışsa ALLAH’tan değil de kullardan korkarak Sünni gibi kılması yahut utanarak saklanarak gizleyerek namaz kılması münafıklığının en çarpıcı alametidir. İsterse keçe gibi üstüne çullansınlar isterse çetelerini üzerimize salsınlar… Not: kuran deyip mezhepleşmeyi haklı olarak şiddetle eleştirenlerin, her kişiye özel kişi adedince farklı namaz uygulamasına sahip olmalarının İslam’la uzaktan yakından alakası yoktur. Bu vahim durumun arkasında herkesin öyle ya da böyle geçmişinden, çevresinden ön kabullerinden şöyle ya da böyle pek çok şeyi farklı dozlarda namaza bulaştırmalarından ve de bilgi eksikliklerinden kaynaklanmaktadır. Hayatında hiç namaz görmemiş hatta ıssız bir adada yaşamış hay’a bile ayakta dur, dizlerine eğil, ve alın üstü kapan bu arada da kuran oku rabbi tespih et , dua et ve bunları da günde üç defa ve her vakitte iki kere yap dersen yapar. Ama işin içine farklı yanlış bilgiler ve önyargılar girince işin içinden çıkılmaz gibi gözüküyor. Mağara adamı ne iki secde yapar, ne de rükudan sonra tekrar kalkma arzusu gösterir. Ne de elini nerede bağlayacağı spekülasyonlarına girer. Hamdolsun biz 2007 yılından beri bu şekilde namaz kılıyoruz. Ve ALLAHa çok şükür ki dünyanın pek çok farklı bölgesinden (Pakistan, mısır, Suriye, Lübnan, Cezayir, Malezya) tanıştığımız hanif Müslümanların da bu şekilde namaz kılmaları bizi hakkın yolunun tek olduğu ve eğer sistematik bir çalışma yapılınca namaz gibi en kritik konuda bile hiç tanımadan %100’e yakın bir mutabakat sağlanıyorsa her konuda tek İslam’a ulaşmamızın içten bile olmadığını müjdeliyor. Selam,saygı,dua ve muhabbetlerimle |
Miralay Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi: | bartsimpson (25. July 2012), merdem (7. February 2013), murarslan (1. November 2010), SORUİŞARETİ (11. August 2018) |
5. August 2010, 07:47 AM | #6 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 399
Tesekkür: 59
244 Mesajina 485 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Miralay kardeşimi tebrik ediyorum olayı kökünden kavramış. Allah razı olsun işte bu kadar.
|
Ali Rıza Borazan Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (5. August 2010) |
5. August 2010, 07:51 AM | #7 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 |
Allah razı olsun Ali Rıza abi
Amacımız acizane Kur'an'ı araştırıp, en doğruyu (Rabbimin muradı vechiyle) bularak; sıratı mustakim üzere bulunabilmektir. Şu işlerimi bir düzene koyayım da sizinle şöyle doyasıya bir sohbet etmek ihtiyacındayım. Selam,saygı,dua ve muhabbetlerimle. |
5. August 2010, 09:34 AM | #8 | |||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 |
Alıntı:
Alıntı:
Bitkiler ve ağaçlar secde ederler. Evet bitkiler bile secde etmeyi ihmal etmemişken biz nasıl ihmal edebiliriz ki? Siz kaç tane secde eden bitki gördünüz? Ben secdenin ne olduğunu öğrendikten sonra sayısız secde eden bitki ve hayvan gördüm, hatta kıyam edenler v.s. aralarında mevcut. Keşke bunu daha iyi öğrenebilseydim. Alıntı:
Neml 24 Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş. Bunun için doğru yolu bulamıyorlar. Fussilet 37 Gece ve gündüz, güneş ve ay O'nun ayetlerindendir. Eğer Allah'a ibadet etmek istiyorsanız, güneşe de aya da secde etmeyin. Onları yaratan Allah'a secde edin! Ayrıca Bakara 177 İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, ??????'yı (yaparlar), zekat verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakiler ancak onlardır! -------------------------------------------- Lütffen yukarıdaki ayetteki namaz kelimesinin üzerini kapatıp oraya gelmesi gereken fiili, ALlahın emrini düşünün? acaba anlam bütünlüğü ve ayetin tutarlılığı için orada bahsettiği ???? sizce ne olabilir? lütfen... -------------------------------------------- Bir sonraki mesajınızda yazanlar gerçekten bu mesajı kimden aldınız bilmiyorum ama bu şekilde namaz kılmayı kimden öğrendiğini biliyorum. Sevgili Miralay kardeşim, eğer bu bahsettiğin şeyi Allah emrettiyse bakın yahudiler bunu islamdan önceden beri yapıyorlar. İşte size anlattığınız namazın videosu. TIKLAYINIZ 1 TIKLAYINıZ 2 Daha başka ne diyebilirim ki. Ben sadece tebliğ edebilirim. İslamiyet tüm saçmalıkları yıkmak için geldi. Allah yaratıcılık vasfı taşıyana tapınmamayı ve anlamsız açma hareketler yapmayı yasaklamıştır. Bilemiyorum acaba ben mi yanlış düşünüyorum? Bu arada ???? lı olan bölge de namazı kılarlar (Salatı ikame ederler) yazıyor... Konu hiiic tarafından (5. August 2010 Saat 09:57 AM ) değiştirilmiştir. |
|||
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi: | 40tr40 (5. February 2013), SORUİŞARETİ (11. August 2018) |
5. August 2010, 10:58 AM | #9 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 |
Selam hiiiç kardeşim.
Seni muhabbetle kucaklarım. Güzel kardeşim öncelikli olarak yazdıklarım seninkilere cevap olarak yazılmış değildi ama, fikirlerin benim için önemlidir. Ben Furkan03 kardeşimiz bir soru sormuş; onu cevaplamak adına yazmıştım ya neyse Tabii ki her anımızda, her halukarda Allah'ın huzurunda olduğumuzun bilincinde olmalıyız. Bizim ağaçlardan,çiçeklerden,güneşten,aydan neyimiz eksik ki, ruku etmeyelim,secde etmeyelim. Bunlar bize daha çok yakışır; öyle değil mi? Daha sonraki astığım yazının bana gelen bir mailden alıntı yaptığımı acaba söylemeyi mi unuttum diye düşündüm kendi kendime. Tabii ki o yazılanlara imzamı da atarım. Kabulümdür. Bir tek kıble olayına katılmıyorum. Çünkü Kur'an'da yönümüzü mescid-i haram'a döndürmemiz emrinde ben "NAMAZLARINIZDA" veya "NAMAZ KILARKEN" diye bir emirle karşılaşmadığımdan dolayı namazda kıblenin farziyetine şüpheyle bakmaktayım hala. Rükunun "tevazu", secdenin "teslim olmak" anlamına geldiğinin ben de farkındayım. Lakin daha önce de belirttiğim gibi, "Salat","rüku","secde" gibi sözcüklerin sadece tek anlamı olduğuna katılmıyorum. Tabii ki rüku ederken en tevazulu halimizi takınırken, Rabbimizin karşısında da namaz eylemindeki gibi eğilmemizin (doğu-batı farketmez. Heryer Allah'a çıkar); Secde ederken tam bir teslimiyetle rabbimize fiili secde etmemizin de ne zorluğu ya da ne sakıncası olabilir ki. Rabbimizin huzurunda ruku edip eğilmeyeceğiz de kimin önünde eğileceğiz. Yine rabbimizden başka fiili de olsa kime secde edeceğiz. Benim Kur'an'dan anladığım 100 ün üzerinde geçen,"salat","rüku","secde" ifadeleri konularına göre değişik anlamlar yüklenmişler. Bunun fiilisi de var,mecazisi de... Maddi olanı da var, mana olanı da... Sevgili hiiiç kardeşim Allah'a emanet olmanı rabbulaleminden niyaz ediyorum. Selam ve dualarımla Konu Miralay tarafından (5. August 2010 Saat 11:32 AM ) değiştirilmiştir. |
5. August 2010, 11:39 AM | #10 |
Yeni Üye
Üyelik tarihi: Aug 2010
Mesajlar: 6
Tesekkür: 1
5 Mesajina 9 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0 |
Selam,
öncelikle yardımcı olduğunuz için çok teşekkür ederim, Allah hepinizden razı olsun. Milanay kardeşimizin eklediği yazıdaki bir konuya değinmek istiyorum. Rukudan sonra kalkma, iki kere secde etme, namazın sonunda oturmak ve selam vermek gibi şeylerin namazda aslında yeri olmadığı, ki hak veriyorum doğrudur, ama ben şahsen bunların yapılmasında da bir sakınca görmüyorum, yanlışsam düzeltin. Namaz bence kişişel yoruma açık olmalı, herkes dilediği gibi içinden geldiği gibi kılmalı. Ben mesela namazın sonunda otururken Allahın tevhidine şahitlik ettikten sonra kendimce dua eder ve af dilerim, içimden ne geliyorsa onu söylerim. Tekrardan Allah razı olsun yardımlarınız için, Allahın barışı ve merhameti üzerinize olsun... |
Bookmarks |
Etiketler |
bir, ile, ilgili, kaç, namaz, soru |
|
|