28. April 2012, 04:06 AM | #1 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 820
Tesekkür: 0
160 Mesajina 228 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Isyan etme hakki.
Mümtehine 12'de ISYAN kelimesi var:
Ey nebi! Inanan kadinlar sana gelip örfe uygun islerde sana isyan etmeyeceklerine dair -en lâ... ya'sîneke fî ma'rûfin beyat etmek istediklerinde onlarla beyatlas. 1 Allah'in bu ayette kendisine seslendigi nebi kim; elci mi ya da emîr mi? Kanit? 2.1 Örf beserî deger yargilari midir ya da ilahî hükümler mi? 2.2 Örf ilahî hükümleri gecersiz kilabilir mi; örnegin Allah'in haram saydigi ickiyi, zinayi... helal ilan edebilir mi? 2.3 Örfe aykiri davranan yönetime halkin ISYAN etmesi caiz midir? 2.4 Arap bahari caiz midir? Yöneticileri beyat yoluyla göreve halk getiriyor, görevden halk aliyor. O halde 3 Allah'in dinine göre yönetim alaninda egemenlik halka mi aittir? 4 Halk yönetimi ve ilahî din birbirinden ayri iki egemenlik alani midir yani Allah "Halkin yönetimi laik olsun!" mu diyor? Sevgi ile, Hasan Akcay Konu Hasan Akçay tarafından (28. April 2012 Saat 05:59 AM ) değiştirilmiştir. |
29. April 2012, 07:41 AM | #2 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 820
Tesekkür: 0
160 Mesajina 228 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Sordum:
Allah'in dinine göre yönetim alaninda egemenlik halka mi aittir? Cevap yok. Neden? "Hakimiyet Allah'a aittir!" diye ahkâm kesenler icin citir cerez gibi bir soru iste. Ver cevabini, oturt sorani yerine! Yok öyle laga luga, dostlar. Evini olan sözler etmek zorundayiz. Sunun bunun dini ne der bilemem ama "Allah'in dini"ne göre halkin yönetimi halka aittir cünkü Allah hüküm sahiplerinin adil olmasini emrediyor (Niâ 58); insanlara verdikleri hükümlerin hesabini soracak. Hüküm makaminda olmayana hükmünün hesabi mi sorulur! "Halk yönetimi ve ilahî din birbirinden ayri iki egemenlik alani midir?"a gelince, Allah isterse onu da konusuruz ayetlerin isiginda. Hele bi buyurun! Sevgi ile, Hasan Akcay Konu Hasan Akçay tarafından (29. April 2012 Saat 07:44 AM ) değiştirilmiştir. |
27. May 2012, 11:45 AM | #3 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 820
Tesekkür: 0
160 Mesajina 228 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Devleti tek adamin yönetmesi felaket getirir (Neml 34): Seba melikesi dedi ki, "Krallar girdikleri ülkenin altini üstüne getirirler ve sayilan halkini sayilmaz ederler."
Allah inananlarin davar gibi güdülmesini degil insan gibi yönetime katilmasini ister. Halkin yönetime katilmasi demokrasidir (Bakara 104): Inananlar! "Bizi güt!" demeyin; "Bizi kâle al!" deyin. Islamda ruhban sinifi yok. Allah adina hareket ediyormus gibi yaparak devlet yönetimini ele gecirenler Allah'in öfkesini cekerler (Hadîd 27): Ruhbanligi Biz yazmadik onlarin üzerine, Allah’in hosnutlugu icin kendileri buldular ama onun gereklerini de yapmadilar. (Tevbe 34): Hahamlar ve rahipler halkin malini haksiz yere yerler ve Allah’in yoluna engel olurlar. Allah, inananlarin devlet islerini aralarinda görüsmelerini ister. Bu, demokrasideki bir uygulamadir (Sûrâ 38): Inananlarin yönetimi, isleri aralarinda görüsmeleri suretiyle olur. (Âl-i Imrân 159): Isleri halkinla görüs. HALK, kadin erkek, bütün vatandaslardir. Allah yöneticileri HALKIN göreve getirmesini ve HALKIN görevden almasini ister (Mümtehine 12): Inanan kadinlar örfe uygun islerde sana isyan etmeyeceklerine dair beyat vermeye geldiklerinde onlardan beyat al. BEYAT halkin yönetime verdigi sartli onaydir: Yönetim örfe uyacak. ÖRF ise halkin deger yargilaridir, dolayisiyla halkin iradesi. Yönetim halkin iradesine ters düserse halkin isyan hakki dogar. Isyan etme hakki Allah vergisidir, dolayisiyla Allah’in hükmüdür. Her ilahî hüküm gibi o da kesinlikle yerine gelir (Nisâ 47). Kanit: Arap bahari. Bütün inananlar Allah’a ve elcisine uyarlar (Nisâ 58): Inananlar! Allah’a ve elcisine uyun... Dikkat. Ayette "Allah’a ve elcisine yönetim alaninda uyun!" denmiyor. Cünkü yönetime itiraz, hattâ isyan edilebilir. Ama Allah’a ve elcisine itiraz edilemez. Allah’a itiraz eden, dinden cikar. O halde inananlar Allah’a ve elcisine din alaninda uyacak. Yönetim alaninda egemenlik halka aittir (Nisâ 58): Insanlar arasinda hüküm verirken adil olun. Hükmü hakim verir. Allah burada halka sesleniyor. O halde hükmetme konumunda olan, halktir. Allah hükmeden halkin adil davranmasini istiyor. Yoksa hesap soracak. Halk sorumludur. Bu demektir ki halk egemendir yani yetkili. Cünkü yetkisiz sorumluluk olmaz. Hükmetme yetkisi olmayan insanlar hüküm veremez ki ondan hesaba cekilsinler. Örnegin deliler… hükmetme yetkisine sahip olmadiklari icin sorumlu da degildir. Halk kendi sectigi insanlara uymakla yükümlüdür (Nisâ 59): Sizden olan yöneticilere uyun -ulil emri minkum. Buradaki "minkum"e dikkat, sizden anlamina geliyor. Halk oy verip secerek beyat ettigi icin halktan onlar. Devleti halki temsilen yönetirler. Adil olmaz ya da halkin deger yargilarina ve iradesine aykiri davranirlarsa halk onlari görevden alir. Örnegin isyan ederek. ASIL yetki halktadir. Sevgi ile, Hasan Akcay Konu Hasan Akçay tarafından (27. May 2012 Saat 12:50 PM ) değiştirilmiştir. |
15. August 2012, 09:00 AM | #4 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Alıntı:
Allah'ın selamı üzerinize olsun. Sevgili h.akçay, Yine insan icadı demokrasinin islama uygun model olduğunu, hatta neredeyse islamın arzuladığı model olduğunu söylemektesiniz. Bu konuda başka bir forumda görüşlerinizi eleştiren yazılarım olmuştu. Ama, sizinde bildiğiniz gibi oradaki geleneksel kafadaki yöneticiler yüzünden detaylara girememiştik. şimdi, kısmet olursa; siz tam olarak neyi anlatmaya çalıştığınızı ortaya koyabilirseniz, ben de katıldığım ve katılmadığım kısımları yazımla paylaşırım. 1- Allah'in dinine göre yönetim alaninda egemenlik halka mi aittir? diye güzel bir soruyla davette bulunmanız üzerine; "sadece yönetim alanında değil, her alanda egemenlik rabbimize aittir. İnsanlar sadece, rabbimizin emirlerine uygun olmak şartıyla ve onun sınırlarını belirlediği konularda seçimlik ve yönetimsel haklara sahip olabilirler" diyerek itiraz ediyorum. 2- "Halk yönetimi ve ilahî din birbirinden ayri iki egemenlik alani midir?"a gelince, Allah isterse onu da konusuruz ayetlerin isiginda. Hele bi buyurun! demektesiniz. Sevgili h.akçay, İslamda; halk yönetimi dinden bağımsız bir egemenlik alanına sahip olamaz. Yönetim alanı dinin kapsamında olduğundan, yine dine göre şekillenebilir, dinden bağımsız yapılanma, adına demokrasi yada ne denirse densin olamaz. Şimdi, sizden bu konudaki düşüncelerinizi, hem mantıksal delillerle, hem de kurandan delillerle yazmanızı bekliyorum. Saygılarımla... aorskaya Konu aorskaya tarafından (15. August 2012 Saat 09:05 AM ) değiştirilmiştir. |
|
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | dost1 (15. August 2012) |
15. August 2012, 09:59 AM | #5 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 |
Sayın aorskaya.
Sayın Hasan Akçay'ı düelloya davetinizden uzak olarak bir şey öğrenmek istiyorum: Din kelimesi ile neyi ifade ediyorsunuz? Nedir din? Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (15. August 2012 Saat 04:06 PM ) değiştirilmiştir. |
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | dost1 (15. August 2012) |
15. August 2012, 10:22 AM | #6 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Alıntı:
Sayın g.yetkin, 1- Önce izninizle yazınızda bir düzeltme yapmak istiyorum. Sayın h.akçayı düelloya davet etmem yöneltmeniz yanlış olmuş. Hoş ortada düelleo falan olmayacak ama, düello gibi algılanan bir durum varsa da o sayın akçayın önceki yazısına dayanarak kendisine yöneltilebilir. Ancaki sayın akçay'la bu konuyu kısmen başka bir yerde ele almışsakta, yukarıda kısaca değindiğim sebepler yüzünden yarım kalmıştı. Şimdi burada da aynı konuda yazılarını görünce, onun davetine (size göre düello) uyarak açıklamalarımızı yapmayı önerdim. Sayın akçay, ayrı düştüğümüz konular olsada, takdir ettiğim bir kişidir ve inşallah yazımı görme imkanı bulur. 2- "Din kalimesi ile neyi ifade ediyorsunuz? Nedir din?" diye bir soru sormuşsunuz. Şimdi ben buna nasıl cevap vereceğimi hemen kestiremedim. Yazı üzerinde düşündüm. Böyle bir soruyu niçin sormuştunuz? Benden yansımalar yüzündenmi diye düşünsem, mümkün olmadığını görüyorum. Sizin, geçmiş yazılarınıza göre, sizden durup dururken böyle bir soru çıkmasını da mümkün görmediğimden, bu soruyla muhatap olmaktan dolayı hem üzüldüm, hem de bu soru esnasındaki duygusal halinizi merakla birlikte üzülerek de olsa cevap vermemin gerektiğini düşündüm. Sevgili g.yetkin kardeşim, Bütün insanların hak olan tek dinleri olduğunu, onun da islam olduğunu, islamında zamanımızda "sadece kuran" olduğunu söylemem yeterli olurmu! saygılarımla... aorskaya Konu aorskaya tarafından (15. August 2012 Saat 10:25 AM ) değiştirilmiştir. |
|
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | dost1 (15. August 2012) |
15. August 2012, 11:32 AM | #7 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 |
Sayın aorskaya.
''Şimdi, sizden bu konudaki düşüncelerinizi, hem mantıksal delillerle, hem de kurandan delillerle yazmanızı bekliyorum.'' ifadesini ben ''yarım kalmışı tamamlayalım, hadi buyur delillerinle-silahlarınla çık karşıma bakalım'' olarak anlıyorum. Yanılabilirim; ifade tarzınız bu herhalde. ''Bütün insanların hak olan tek dinleri olduğunu, onun da islam olduğunu, islamında zamanımızda "sadece kuran" olduğunu söylemem yeterli olurmu!'' diye biten soru cümlenizin de nida(!) işareti ile bitirilmesi de mânidar. Dediğim gibi; herhalde uslup meselesi. Ben aradan çekiliyorum. Saygılarımla. Galip Yetkin. |
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | dost1 (15. August 2012) |
15. August 2012, 11:59 AM | #8 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Alıntı:
Dediğim gibi; herhalde uslup meselesi. kısmını; dediğiniz durum üslup değilde, sizden bu şekilde bir soru ile karşılaşmanın yansımaları olarak şaşkınlık, kırgınlık göstergesi diye açıklayayım. Şimdi de siz kırılmadan devam edin lütfen, aradan çekilmek ne demektir! Sizin, değerli görüşlerinizden, katkılarınızdan memnuniyet duyar, faydalanmak isterim. Saygılarımla... aorskaya Konu aorskaya tarafından (15. August 2012 Saat 12:01 PM ) değiştirilmiştir. |
|
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | dost1 (15. August 2012) |
17. August 2012, 01:01 AM | #9 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 820
Tesekkür: 0
160 Mesajina 228 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Merhaba sayin aorskaya. Hos geldiniz.
Yazinizi bugün gördüm. sadece yönetim alanında değil, her alanda egemenlik rabbimize aittir. Müzakereye acilan konuyu "yönetim alani"ndan her alana yaymissiniz. Ama netlik acisindan hic bir alan ne ise her alan o. Lütfen net olur musunuz. Örnegin hela bekciligi alaninda egemenlik kime aittir? Büyük kaca, kücük kaca? Buna karar verme konusunda egemenlik kime aittir? Konuyu ayaga düsürür gibiyim; özür dilerim. Ama buna her alan iddiasini netlestirmek icin mecbur kaldim. Bakin ayni belirsizlik su iddiada da görülüyor: dinden bağımsız yapılanma, adına demokrasi yada ne denirse densin olamaz. Bundan kurtulmamiz icin söyle yapabilir miyiz: 27 Mayis tarihli iletimde görüsümü ayetlere dayanarak aciklamaya calismistim. O aciklamalari bastan itibaren tek tek ele alalim. Örnegin ordaki ilk konu: halkin yönetime katilmasi. Allah inananlarin davar gibi güdülmesini degil insan gibi yönetime katilmasini ister. Halkin yönetime katilmasi demokrasidir (Bakara 104): Inananlar! "Bizi güt!" demeyin; "Bizi kâle al!" deyin. Itiraziniz efendim? Sevgi ile, Hasan Akcay Okuyanlardan ricam: Sayin aorskaya ile konuyu müzakere edersek yazilarimin altina lütfen tesekkür notu düsmeyin. Onun yerine kendi görüsünüzü aciklayin. Aciklamasiz tesekür yan tutmak anlamina gelebilir. Bana ŞIK görünmüyor. Konu Hasan Akçay tarafından (17. August 2012 Saat 01:26 AM ) değiştirilmiştir. |
17. August 2012, 02:50 PM | #10 | |||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Alıntı:
İzninizle; Hemen konuya girmek istiyorum. 1- Evet, sadece yönetim alanında değil, her alanda egemenlik rabbimize aittir. Şeklindeki iddiamı burada da yineliyorum. Çünkü; Rabbimiz yarattıklarının yaşamının nasıl olması gerektiğini belirleyen ve islam denen bir din indirmiştir. İnsanların bütün yaşamları bu dine uygun olmak zorundadır. Kimse, dinin dışında yaşayarak, aynı zamanda kurtuluşa ereceğini düşünmemelidir. “İnsan, başıboş bırakılacağını mı sanıyor?” (KIYAME - 75/36.ayet) sözü, rabbimizin her alanda hakimiyeti olduğunu göstermektedir. 2- Örnegin hela bekciligi alaninda egemenlik kime aittir? Hela bekçiliği, helanın korunması yerine, heladan kazanç sağlamak, yani hela işi yaparak ticari faaliyette bulunmaktır. Peki rabbimizin, ticari faaliyetleri düzenleyen emirleri yokmudur? Elbette vardır ve her tüccar gibi bu kimse de bu emirlere göre işini yapmak zorundadır. Kafasına göre, hükümlere ters hükümler koymamalıdır, aksi halde Müslüman olamaz değilmi! 3- Büyük kaca, kücük kaca? Buna karar verme konusunda egemenlik kime aittir? 11:84 - Medyen'e de kardeşleri Şu'ayb'i gönderdik. Dedi ki: "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka ilâhınız yoktur. Ölçeği de, teraziyi de eksik tutmayın. Ben sizi hayır (bolluk) içinde görüyorum. Bununla beraber yine de sizi kuşatacak bir günün azabından korkuyorum." 11:85 - "Ey kavmim! Ölçerken ve tartarken adaleti yerine getirin. Halkın malına densizlik etmeyin ve yeryüzünde fesatçılık yaparak fenalık etmeyin." 17:35 - Ölçtüğünüz zaman tam ölçün ve doğru terazi ile tartın. Bu hem daha hayırlıdır ve sonuç itibariyle de daha güzeldir. 26:182 - "Ve doğru terazi ile tartın." 55:9 - Tartıyı adaletle yapın, terazide eksiklik yapmayın. Görüldüğü gibi, haksız kazanç sağlamayacak şekilde büyük, küçük ücreti belirlemesi için, rabbimiz yine hakimiyeti bırakmıyor. Örneğin başka alternatifin olmadığı yerlerde, sıkışan insanların bu durumlarını koz olarak kullanıp fahiş fiyat belirleyen işletmeci, kendi nefsini ilah edinmiş olmaktadır. Alıntı:
Bağımsız bir başlık konu bütünlüğü bakımdan daha uygun olur diye düşünüyorum. Alıntı:
Sevgili h.akçay, 1- “[i]Allah inananlarin davar gibi güdülmesini degil insan gibi yönetime katilmasini ister. “ Bu sözünüze aynen katılıyorum. 2- “Halkin yönetime katilmasi demokrasidir” Bu sözünüze ise; “halkın yönetime katılması, insan icadı sistemlerden demokrasiye de uyuyorsa da, demokrasi değildir." diye itiraz ediyorum. Çünkü, demokraside kişiler, kendi serbest düşüncelerine yönetime katılırlarken, islamda ise; islami kuralları gözeterek yönetime katılabilirler. Ayrıca; halkın yönetime katılması, zorlama ile demokrasi kabul edilse dahi, yine de “demokrasinin, halkın yönetime katılmasından ibaret olamayacağını” bilmemiz gerekir. Daha detaylı ve açıklayıcı olmak üzere “Demokrasi ve islam konusunda”, (laiklik ve Müslümanlık konusundaki gibi) bir yazı asacağım. Bu nedenle yukarıda da değindiğim gibi, demokrasi ve islam ilişkilerini o yazı altında sürdürmeyi öneriyorum. Saygılarımla… aorskaya |
|||
Bookmarks |
Etiketler |
etme, hakki, isyan |
|
|