8. September 2012, 01:39 PM | #1 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 817
Tesekkür: 0
157 Mesajina 225 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Lâ tahlikû: ZIRHINIZI cikarmayin??? (2:196)
Merhaba.
Bir aciklamaya göre* halka ve tuhlikû kelimeleri ayni kökten olup "halka"dan kasit zirhli giysidir cünkü zirhli giysi metal halkalardan olusur. Bkz: http://www.museumreplicas.com/p-57-m...blackened.aspx Buna göre ayette söylenen: Hac ve umreyi Allah icin tam yapin. Eger egellenirseniz kolayiniza gelen bir hayvani bagislayin. O bagis yerine varincaya kadar zirh basliginizi cikarmayin. Hasta olanlariniz ya da basindan yara alanlariniz oruç, sadaka ya da bagis yoluyla fidye versinler. Güvene kavuştuğunuzda hac icin umreden yararlanmak isteyenleriniz kolayina gelen bir hayvani bagislasinlar. Bunu bulamayanlar üc gün hac yerinde yedi gün de döndüklerinde, toplam on gün, oruc tutsunlar. Ailesi Mescidil Haram'da oturmayanlar icindir bu. Allah'tan korkun ve bilin ki, Allah'in azabi cetindir. Ne dersiniz? Sevgi ile, Hasan Akcay _________________________________ *http://free-minds.org/forum/index.php?topic=9604247.0 Konu Hasan Akçay tarafından (9. September 2012 Saat 09:28 AM ) değiştirilmiştir. |
9. September 2012, 07:27 AM | #2 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 817
Tesekkür: 0
157 Mesajina 225 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Fetih 27'de de MUHALLIKIYNE RUÛSEKUM ifadesi var.
Hemen ardindan mukassiriyn deniyor. Anilan aciklamaya göre burada mukassiriyn namazdan eksilterek demek. Cünkü bu kelime tipki Nisâ 101'deki taksurû gibi "kasara"nin bir türevi olup salâttan bir rekat eksiltmeyi dile getirir: Kafirlerin size saldiracagindan endiseliyseniz salâttan eksiltmeniz günah degildir -en taksurû mines salâti in HIFTUM... Bütün bunlardan anlasilan, ayetlerdeki hacc ibadetinin arka planinda savas ortami var; o yüzden inananlar zirhlarini giymis, silahlari hazir... teyakkuz halindeler; yoksullara bagisladiklari hayvanlar yerlerine varincaya kadar baslarindan zirhlarini cikarmayacak ve salâttan bir rekat eksiltecekler. Sevgi ile, Hasan Akcay Konu Hasan Akçay tarafından (9. September 2012 Saat 08:04 AM ) değiştirilmiştir. |
9. September 2012, 08:14 AM | #3 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2012
Mesajlar: 304
Tesekkür: 0
59 Mesajina 91 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
selam
Anilan aciklamaya göre burada mukassiriyn namazdan eksilterek demek. Cünkü bu kelime tipki Nisâ 101'deki taksurû gibi "kasara"nin bir türevi olup salâttan bir rekat eksiltmeyi dile getirir: Kafirlerin size saldiracagindan endiseliyseniz salâttan eksiltmeniz günah degildir -en taksurû mines salâti in HIFTUM... o sureyi/ayetleri yeniden gözden geçirin hocam, nereden eksiltme...salat ve rekat yan yana durmuyor... |
10. September 2012, 03:50 AM | #4 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 817
Tesekkür: 0
157 Mesajina 225 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Fers hocam, o ayetleri elimden geldigince inceledim; kaldi ki bilhassa sayin Abdurrahman Özlük'le uzun uzun müzakere ettik.
Görüsüm aynen sürüyor: Orada sözü edilen, "salât"in kiyamli-secdeli bir uygulamasidir. Uygulamadaki miktara ister rekat deyin ister baska bir ad verin bütünden bir o kadar eksilterek varabilirsiniz. Benim anladigim, en taksurû mines salâti... iste odur. Siz farkli anliyorsunuz. Neden olmasin! Ama aciklayin lütfen. Kanitlarinizi getirin. Ikna edici bulursam yanlistan döner, size tesekkür ederim. * Hacca trasin sonradan mi eklendigi Bakara 196 ve Fetih 27'de Yüce Allah'in Ibrahim nebiye mi ya da Muhammed nebiye mi seslendiginden anlasilabilir. Fetih 27'de Yüce Allah'in Muhammed nebiye seslendigi kesin. Cünkü o ayet-i kerime Muhammed nebinin güven icinde Mescidil Harâm'a ulasacagi hakkindaki bir düs ile ilgili. Bakara 196'ya gelince... Burada muhatabin Muhammed nebi oldugu tipki Fetih 27 gibi bu ayet-i kerimenin de bir savas ortamindan söz etmesinden anlasiliyor. Hz Ibrahim hac buyrugunu aldigi esnada savas yoktu cünkü Islam Devletine savas acan bir Mekke Müsrik Devleti yoktu. Konumuzla ilgili tarihin en saglam kaynagi Kur'ân'dir. Onu da bilelim. Örnegin Kasas 27'den ögreniyoruz ki haccin iki anlamindan biri "büyük pazar"dir = panayir. Cogulu HICEC. Mekke'nin dolayisiyla Kureysin geleneksel ekmek teknesi. Ikinci anlamina gelince... HAC dört tane olmazsa olmaza sahip bir ibadettir: 1.Arafat'ta tefekkür ve tövbe yoluyla arinmak, 2.Bu arinma icin Mes'aril Harâm'da Allah'a sükretmek, 3.Kabe yönünde yoksullara hayvan bagislamak 4.Ibrahim nebinin mescidi (Allah'in evlerinin ilki) olan Kabe'yi tavaf ederek o monoteist nebiyi anmak. Özetle, Ibrahim nebi devrinde ticarî hac anlamindaki Mekke panayirlari ile dinî hac es zamanliydi. Dinî hac icin Mekke'ye gelen inanirlar elbet ticarî hac da yaparak Kureysin ekmek teknesini daha bir bereketli hale getiriyordu. Kureys kazanmaktan mutluydu. Kureysin şirke sapmasi ve "Rabbimiz Allah!" diyenlere hayat hakki tanimamasi cok cok cok sonraki bir gelisme. müsriklerin Mescidil Harâm'a yaklasmalari ve dolaysisiyla Mekke'nin ticarî hac anlamindaki panayirlari uzun süren bir din savasindan sonra yasak edildi (Tevbe 28). Ibrahim nebi devrinde Mekke Müsrik Devleti yoktu; dolaysiyla ayetlerin arka planindaki o savas ta yoktu. Anilan ayetlerde Yüce Allah Muhammed nebiye sesleniyor; Ibrahim nebiye degil. Konu Hasan Akçay tarafından (10. September 2012 Saat 03:53 AM ) değiştirilmiştir. |
10. September 2012, 06:46 AM | #5 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 764
Tesekkür: 191
507 Mesajina 1.128 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 |
Alıntı:
ŞİMDİ BİR SORU SORALIM; 10 dk 12 rekat namazı kısaltın. 10k 6 rekat 10dk 2 rekat nazmazı kısaltın. 10dk 1 rekat 10dk 2 rekat namazı kısaltın; 5dk. 2 rekat 10 dk. 1 rekat namazı kısaltın 5dk. 1 rekat ... Salat: kuran eğitimi ve okunmasıdır. Bu okunan kuran kısaltılabilir. Müzakere edilen konular kısaltılabilir. Zira Nisa suresinde ki ayeti bir inceleyelim; “ Namazla” ile ilgili olarak sıklıkla verilen 62/10 ve 4/103 ayetleri çevirmenlerin Kuran’ın sözcüklerini nasıl bozduklarına, nasıl kendi amaçlarına göre değiştirdiklerine iyi bir örnektir. Kuran, günümüzde uygulandığı şekliyle bir sadece namazdan bahsetmediği gibi, bu uygulamaya referans olarak verilen ayetin vurguladığı önemli bir gerçek gözlerden saklanmaktadır. Burada gözden kaçan ince ve önemli bir nokta var. 62/9′da geçen “SALAT” ifadesini bilinen namaza bağlamaya engel 62/10 ayetinde bir ifade var. 62/10 fe iza kudiyetis-salat… Sevgili çevirmenlerimizin üç kağıdı burada da işlemeye devam ediyor. “Kudiye” (QDY) ifadesini “bitirmek” olarak çeviriyorlar. Siz çevirmenlerin bu ifadesine güvenerek 62/9′u namaza bağlayabilirsiniz. Ancak “QDY” ifadesine biraz göz atarsak durumda değişme söz konusu olacaktır. QDY ifadesi bir şeyi “karara bağlamak” yani “yargıda bulunmak”,”yargıya bağlamak” anlamında kullanılıyor. 2/117 Gökleri ve yeri yoktan var edendir. Bir işe karar verirse (QDY), ona sadece “Ol,” der ve olur. 33/36 Allah ve elçisi bir işi karara bağladığı (QDY) zaman, hiçbir inanan erkek ve kadın o işte seçim hakkına sahip değildir. Kim ALLAH’a ve elçisine isyan ederse açık bir biçimde sapmış olur. 34/14 Böylece onun (Süleymanın) ölümüne karar verdiğimiz (QDY) zaman, ölümünü, onlara, asasını yemekte olan bir ağaç kurdundan başkası haber vermedi. Artık o, yere yıkılıp-düşünce, açıkca ortaya çıktı ki, şayet cinler gaybı bilmiş olsalardı böylesine aşağılanıcı bir azab içinde kalıp-yaşamazlardı. 4/65 Hayır öyle değil; Rabbine andolsun, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem kılıp sonra senin karara bağladığına (QDY), içlerinde hiç bir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, iman etmiş olmazlar. 6/2 O ki sizi balçıktan yarattı ve sonra bir yaşam süresini karara bağladı (QDY). Belirlenmiş bir sürede O’nun katındadır. Siz ise hala kuşku duyuyorsunuz. 12/68 Babalarının kendilerine emrettiği yerlerden girdiler. Bu, onları ALLAH’ın hiç bir takdirinden kurtaramazdı; ancak Yakup bu kararında (QDY) özel bir nedene sahipti. O, kendisine öğrettiğimiz belli bir bilgiye sahipti; fakat halkın çoğu bilmez. Diğer ayetleri aşağıdaki ekte bulabilirsiniz. QDY ifadesine baktıktan sonra 62/10 başındaki “kudiyetis-salat” ifadesini yerine yazabiliriz. SALAT Ayetler ışığında bir hüküm verdiğinizde, bir karara vardığınızda, Karara bağlandığında, yargıya bağlandığında… Ayette “ikame” yüklemi kullanılmamaktadır. Oysa “salat” sözcüğü bildiğiniz üzere sıklıkla “ikame” yüklemi ile birlikte kullanılmıştır. 62/10′da ikame değil QDY yargıya bağlanma anlatıldığına göre bilinen namaz olarak düşünülemez. Peki, bu ayetler ne anlatıyor? Bunun için Kuran’ın yedekleme sistemine baş vurabiliriz. Kuran’da hemen her ayetin bir veya bir kaç yedeği olduğunu düşünürsek bu ayetin benzer yedeklerine bakınabiliriz. KADAYTUMUS-SALAT ifadesi 4/103 ayetinde de geçmektedir. “Salatı ikame”yi namaz kılma şeklinde bozan çevirmenlerimizin kendi sözlüklerine göre 62/10′da ikame’ye dönüştürdükleri “kudiye” ifadesi ne ilginçtir ki 4/103′te birlikte bulunmakta… Yani “ikame” ile “kudiye” ifadesinin aynı şeyi kastettiğini sıklıkla söyleyenlerin tökezlediği ayet… 4/103 Salatı karara bağladığınızda (kudiyetis-salat), Allah’ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin. Artık ‘gönülden kabullenirseniz, (itminan, tatmin olursanız) salatı yerine getirin (akimus-salat). Çünkü salat, mü’minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır. Yine ayetin devamından hareketle bağlantılı yedek ayetlerden biri de 2/200 ayetidir. 2/200 Fe iza kadaytüm menasikeküm fezkürullahe ke zikriküm abeküm…. 2/200 Gerekli ibadetlerinizi((ibrahim tarafından öğretilen salat, hac,) bir karara vardığınızda yine Allah’ı anın.Tıpkı atalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla.İnsanlardan bazısı şöyle der: “Ey Rabbimiz, bize dünyada ver.” Böylesi için ahirette bir nasip yoktur. Metni bozmayı alışkanlık haline getiren çevirmenlerimiz bu ayette de bekleneni yapmışlar. Ayet “bitirilen ibadetlerden” bahsetmemektedir. Yargıya bağlanmış kanunlar, kurallar, törelerden bahsetmektedir. Çevirmenlerimiz burada hem QDY sözcüğünü hem de NSK sözcüğünü “ibadetler” olarak bozmuşlardır. (NSK ifadesinin geçtiği ayetleri de aşağıdaki ekte bulabilirsiniz.) 62/10 ayeti 2/200 ve 4/103 ile birlikte düşünüldüğünde açıkça görülecektirki toplantı gününün amacı bir “desteği karara bağlamaktır. Bu destek , iş gücü, kelime gücü, para gücü anlamda da olur” QDY sözcüğü geçen ayetler: 2/117, 2/200, 3/47, 4/65, 4/103, 6/2, 12/68, 15/66, 17/4, 17/23, 19/35, 28/15, 28/28, 28/29, 28/44, 33/23, 33/36, 33/37, 33/37, 34/14, 39/42, 40/68, 41/12, 8/42, 8/44, 10/93, 20/72, 22/29, 27/78, 40/20, 40/20, 43/77, 45/17, 80/23, 10/71, 20/72, 2/210, 6/8, 6/58, 10/11, 10/19, 10/47, 10/54, 11/44, 11/110, 12/41, 14/22, 19/39, 39/69, 39/75, 40/78, 41/45, 42/14, 42/21, 46/29, 62/10, 6/60, 20/114, 35/36, 20/72, 19/21, 19/71, 69/27 NSK sözcüğü geçen ayetler: 2/196, 6/162, 22/67, 2/128, 2/200, 22/34 Konu pramid tarafından (10. September 2012 Saat 06:49 AM ) değiştirilmiştir. |
|
10. September 2012, 09:01 AM | #6 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 817
Tesekkür: 0
157 Mesajina 225 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Salat: kuran eğitimi ve okunmasıdır. Bu okunan kuran kısaltılabilir. Müzakere edilen konular kısaltılabilir.
SALÂT kelimesi bir cok ayette geciyor. Bazilarinda Kur'ân egitimi anlamina da gelir ama biz Nisâ 101-103'ten söz ediyoruz. Oradaki salât egitim anlamina gelemez. Cünkü o salâti kafirlerin bir saldirisla sizin üzerinize cullanacagi bir anda yapiyorsunuz. Allah sizi uyarmis: Kafirler sizin silah ve esyanizdan uzak bir âninizi kolluyor; bir saldirisla üzerinize cullanacaklar. Önlem alin. Askerler o salâti eda ederken önlem olarak silahlarini yanlarinda tutuyorlar; bir bölük, salât ederken baska bir bölük düsmani gözetliyor. Askerleriniz, bir bakima idam mangasinin önündeki mahkum gibi, bastan ayaga duygu kesilmistir. Komutan olarak siz öyle bir ruh halindeki askerlerinize Kur'ân egitimi ya da her hangi bir seyin egitimini vermeye kalkarsaniz onlar sizi bakislariyla öldürürler. Verdiginiz egitimi dinlemezler; alinlarina silah dayayip dinlemeye zorlarsaniz anlattiklariniz bir kulaklarindan girer ötekinden cikar. Asker kökenliyim. Buna benzer ortamlarda bulundum. Izin verin bu kadarcik bilgi birikimim olsun. Düsmanin bir saldirisla üzerinize cullanacagi bir anda askerlerine egitim vermeye kalkan komutanin aklindan zoru var demektir. O akil hastasi, cephe gerisine yollanir. "Egitim delisi misin nesin; ille egitim vereceksen git orada ver!" denir. Cephedir orasi. Can pazari. Orda silahlar susunca yemek yenip namaz kilinabilir ama asla egitim verilmez. Muhammed nebi ideal bir komutandi (33:21). Bunu bilirdi. Ayrica, o salât KIYAM ve SECDE ile yapiliyor. Egitim kiyamda durup secdeye kapanilarak yapilmaz. O eda edilen kiyamli-secdeli (sekilsel) salâttir: namaz. Sevgi ile, Hasan Akcay Konu Hasan Akçay tarafından (10. September 2012 Saat 09:40 AM ) değiştirilmiştir. |
10. September 2012, 09:21 AM | #7 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 764
Tesekkür: 191
507 Mesajina 1.128 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 |
hasan kardeşim nusuk ve menasik kavramlarını bana bir anlatsana...
Alıntı:
|
|
10. September 2012, 09:31 AM | #8 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 817
Tesekkür: 0
157 Mesajina 225 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Kardesim,
Cuma günündeki "salât"tan kasit eger egitimse, namaz degilse kıyama, secdeye gerek yok yani cuma salâtini namaz degil de egitim sayan akla göre mecvcut uygulama yanlistir. Bakara 196'nin benim yapmaya calistigim cevirisindeki "nusuk"a gelince, "Dogru ceviri ille budur!" diyemem. Yardim eder misiniz. Ordaki nusuk kelimesinin Türkce karsiligi ne olmali? Konu Hasan Akçay tarafından (10. September 2012 Saat 09:41 AM ) değiştirilmiştir. |
10. September 2012, 10:55 AM | #9 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 764
Tesekkür: 191
507 Mesajina 1.128 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 |
"Nüsük", gümüşün eritilip kalıba dökülmesi, gübreleme anlamındadır. Gümüşten kalıba dökülen her parçaya "nesîke" denir. Bu kelimenin müfredi olan, "en-nesike" Arap dilinde Allah rızası için boğazlamak, kurban etmek ve ibadet et*mek" manalarını ifade etmektedir. Bu lafzın aslı "temizle*mek ve yıkamak" manasında olan "el-ğasl" den alınmıştır.
Nusuk/menâsikkelimesinin Arapçada toprağı ıslah için gübrelemek (nusuku’l-ard), yeni yağmur yağıp yeşillenmiş toprak (ardun nâsike), bir adamın alıştığı yer (en-Neseki) kelimelerinden da anlaşılacağı gibi “gübrelemek, alışmak” gibi anlamları da vardır. Nefsini günah kirlerinden temizleyip ibadete veren kişiye de "nâsik" adı verilir. Bunun sebebi de, sanki ibadet yapan kişi, bu ibadetiyle, günahlarını ve manevi kirlerini temizlemiş olmaktadır. Bakara 128 Ey Rabbimiz! İkimizi sana teslim olmuş kimseler eyle. Soyumuzdan da sana teslim olan bir ümmet çıkar. Bize ibadet yer ve yöntemlerimizi (MENASİK) göster ve tevbemizi kabul et. Şüphesiz sen her zaman tevbeleri kabul edensin ve rahmet sahibisin." Hac / 67Biz her ümmete bir ibadet tarzı (MENSEK) kıldık, onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler. Öyleyse, (din) iş(in)de seninle çekişmesinler. Sen Rabbine çağır. Şüphesiz sen dosdoğru bir hidayet üzerindesin. Hac / 34Biz her ümmet için bir 'MENSEK' kıldık, O'nun kendilerine rızık olarak verdiği nimetler üzerine Allah'ın adını ansınlar diye. İşte sizin ilahınız bir tek ilahtır, artık yalnızca O'na teslim olun. Sen alçak gönüllü olanlara müjde ver. (Fatiha suresinde “nimet verdiklerinin yoluna ilet” deriz) En’âm / 162De ki: "Benim salatım, nusukum(NUSUK), yaşamam ve ölümüm hep alemlerin Rabbi olan Allah içindir." (Salat ile nusuk’un bu ayette tamamen ayrılmış olduğunu görürüz) Bakara / 200İbadet tarzlarınızı(MENASİK) tam olarak yerine getirdikten (karara bağladığınızda) sonra Allah'ı, önceden atalarınızı andığınız gibi hatta ondan daha fazla anın. İnsanların içinde: "Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver" diyen vardır ki, onun ahirette bir payı yoktur. |
10. September 2012, 01:22 PM | #10 | |
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Aug 2012
Bulunduğu yer: http://fb.com/zinedov
Mesajlar: 71
Tesekkür: 46
28 Mesajina 56 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Alıntı:
Eğitim öğretim salattır(kapsamındadır) FAKAT Salat yalnızca eğitim ve öğretim değildir. İSLAM(barış ve esenlik) tesisi amacıyla ilgili herhangi bir konuyu karara bağlamak için yapılan her türlü toplantı ve eyleme de salat denir. Ya da önceden verilmiş bir kararın hutbe gibi Bir DEVLET duyurusu esnasında duyurulması İÇİN TOPLANILMASI da salat kapsamındadır. Bu kararları duyup gerekçelerini anlayan insanlar SECDE etmiş olurlar. Tıpkı bir şehre girerken o şehrin kendine has yasalarına "secde ederek" girmek gibi. Ayrıca eğitimde de ikna olmak anlamında secde olabilir. Çünkü yere kapanmak secde değildir. Kuran'da yere kapanmayı ifade eden tamamen farklı bir kelime var zaten ve yere kapanmanın ifade edilmesinin gerektiği yerlerde hep bu kelimeyle ifade edilmiştir. Örnek İsra 109. Ayetlerde savaş anı yoktur, normal bir günde peygambere suikast amaçlı baskın tehlikesi vardır. Dikkat ederseniz orada yazanların emredildiği tek zaman peygamberin onların arasında bulunduğu zamandır. Salatta olanların yanında silah olması da bu yüzden. İkiye bölünmelerinin sebebi ise hepsinin bir arada bulunmalarının hepsi için hayati tehlike oluşturabilmesidir.
__________________
www.facebook.com/zinedov Konu Zinedov tarafından (10. September 2012 Saat 07:53 PM ) değiştirilmiştir. |
|
Bookmarks |
Etiketler |
cikarmayin, tahlikû, zirhinizi |
|
|