hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > AİLE VE AİLE HAYATI > Aile yuvası > Aile

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 21. August 2011, 07:04 PM   #1
Taner
Site Yöneticisi
 
Üyelik tarihi: Jan 2009
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 234
Tesekkür: 60
55 Mesajina 155 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
Taner will become famous soon enoughTaner will become famous soon enough
Standart Nüşüz kavramı

NÜŞÜZ KAVRAMI

Nüşuz Kelimesinin Lügat Anlamı

Arapça bir kelime olan “nüşuz” neşz/neşez lafzının çoğulu olup n-ş-z kökünden türemiştir.133 Bu kelime Arapçada farklı manalarda kullanılmıştır. Lügatta “yerin yüksek kısmı” ( tümsek), “yükseklik”, “yükselmek” gibi manalara elmektedir.134 Nüşuz kelimesine yüklenen diğer manalar asıl itibariyle bu manayla ilintili olmakla beraber birkaç farklı manada kullanılmıştır. Örneğin; oturan bir kişi ayağa kalktığında “neşeze er-raculü” denilir.135 Hz Peygamber(s.a.v)’in Medine ye hicreti sırasında, ashap tarafından veda tepesinde görülmesi, yükselmek manasında n-ş-z fiiliyle ifade edilmiştir. 136 Bir cismin, eşyanın veya maddenin cüzlerinden birisinin diğerlerinden farklı olarak, belli olması dikkat çekmesi anlamında; Bir hadisi şerifte Hz. Peygamber(s.a.v.)’in yanına gelen biri tasvir edilirken, alnı dışarı çıkık olması hasebiyle n-ş-z kelimesiyle ifade edilmiştir.137 Yine Hz. Peygamber(s.a.v.)’in sırtındaki nübüvvet mührü ifade edilirken “bid’atün naşizetün” şeklinde kullanılmıştır. Hastalık veya başka bir sebeple şişen kabaran damara “irgun naşizun” denilmiştir. Korku veya heyecan sebebiyle hızlı atan kalbe “kalbun naşizun” denilmiştir.138 Yine n-ş-z kelimesi büyütmek geliştirmek anlamında kullanılmış, daha çok if’al babında kullanıldığında bu anlamı taşır. Hz. Peygamber(s.a.v.)’in: “süt emzirmekten başka kemikleri geliştiren bir şey yoktur.”139 Hadisinde “enşeze” fiili bu manada kullanılmıştır.


Nüşüzun Istılahi Anlamı ve Bazı Nüşuz Yorumları

Aile Hukukuyla ilgili bir terim olan nüşuz, ıstılahi olarak, kadının kocasına karşı itaatsizliğine, kocanın da karısına eziyet etmesine ve onu terk etmesine denir.140 Nüşuz, kadının kocasına itaat etmesi gereken hususlarda ona itaat etmeyip isyan etmesidir.141 Kadının nüşuzu: kocasına buğz etmesi, onun taatindan çıkması , gözünü gönlünü başkasına dikmesidir.142 Kadının nüşûzu, kocaya itaat etmesi üzerine vacip olan durumlarda ona itaat etmemesi ve ondan nefret etmesidir. Kocasına itaat etmeyen âsi kadına, kendisinde sertlik ve dikbaşlık (serkeşlik) bulunduğu için nâşiz/nâşize denilmiştir.143 “Nüşuz” kavramının ne anlama geldiği konusunda dil bilimciler fakihler ve müfessirler daha çok Nisa 34 ayeti için yorum yapmışlardır. Bu yorumlar birbirine yakın olmakla birlikte günümüzde farklı yorum getirenlerde vardır. Biz önemli olan yorumları burada ifade etmeye çalışacağız. Râzî (ö.606/1209), nüşuz kelimesinin “havf” la birlikte kullanılmasına dikkat çekerek, insanın ileride kötü bir şey olacağından endişe edeceğini, bunun da aile içindeki ilişkilerin her zaman ki gibi olmadığının bir göstergesi olduğunu vurgular.144 Şâfıî (ö. 204/819) ise: “Nüşûz, bazan söz ile bazan da fiil ile olur. Mesela söz ile olması daha önce kendisini çağırdığında “efendim, buyur” diyen ve kendisine seslendiğinde sözünü dinleyen bir tavırda iken, sonradan değişmesidir. Fiil ile olan ise, daha önce yanına girdiğinde ayağa kalkıp emrine koşarken ve kendisini istediğinde güler yüzle yatağına gelirken, sonra birdenbire değişivermesidir. İşte bunlar, o kadının nüşûzunun ve isyan ettiğinin emareleridir. Bu durumda onun geçimsizliği anlaşılır. Bu gibi şeylerin ortaya çıkışı geçimsizlik (serkeşlik) endişesi doğurur.”145 der Nüşuz eşlerden her birinin diğerinden nefret etmesidir.146 Âlûsî (ö. 1270/1854), ayetin nüşuz ile ilgili cümlesini şöyle tefsir eder: “Yani sizinle karşılıklı uyum sağlamayacaklarından ve size başkaldırmalarından korktuğunuz kadınlar demektir. Nüşûz, neşz veya neşez kelimesinden gelmedir. Bu kelimenin anlamı yüksekçe yer ve yükselmek demektir. İşte nüşuz hallerinde o kadınlara nasihat ediniz. Onlara “Allah'tan sakınınız ve bu davranışınızdan
vazgeçin” deyiniz. Ayetin zahiri ifadesinden anlaşılan, nüşûzun vukuu değil de nüşûzdan endişelenme üzerine alınması gereken tedbirlerdir. Nüşûz vâki olsaydı, zaten “nüşûz eden kadınlar” ifadesi kullanılırdı. Zaten burada kastedilen de bu değildir.”147 Kadının nüşuzu kocasına isyan etmesi, ona karşı kendisini üstün görmesidir.148 Nüşuz, karı-koca uyumuna aykırı bazı durumlardır. Bu da ya kadının kötü huyluluğundan, ya kadının başkasıyla evlenmek istemesinden, ya da kocanın mizacının sertliğinden meydana gelir.149 Ömer Nasuhi Bilmen de nüşûz için “serkeşlik” anlamı vermekte ve bu kelimeyi ıstılahta “kadının kocasına karşı kafa tutması, isyankârâne bir harekette bulunması, zevcinin nezdinde bulunmayı terk eylemesi gibi şeylerdir” diyerek tanımlamaktadır.150 Muhammed Esed’e göre nüşuz , kötü niyettir. Günümüzde ise ruhsal baskı olarak tanımlanan durumu da içine alan , kadını kocasına veya kocanın karısına karşı her türlü bilinçli kötü davranışını ifade eder. Bu terim koca ile ilgili ayrıca kocanın karısına fiziksel anlamda kötü muamelesini gösterir. Kadının kötü niyeti evlilik sorumluluğunu sürekli ve bilinçli olarak ihmal etmesine delalet eder. 151 Bütün bu yorumlara ilaveten şu davranışlar da nüşuz olarak zikredilmiştir: Kocasına isyan etmesi,152 kocası eve girmek istediğinde, içeri koymaması ve ona kapıyı kapatması, kocası bir ihtiyacı için çağırdığında gitmeyip kendi işleriyle meşgul olması, koku sürünmemesi ve kocasına yaptığı muameleyi değiştirmesi,153 izinsiz olarak evini terk etmesi, mazeretsiz olarak cinsel ilişkiyi reddetmesi,154 Nüşuz kavramıyla alakalı bu yorumları incelediğimizde bu tahliller nüşuz kelimesinin sözlük anlamındaki “yükselme” “dikleşme” gibi manaları esas alınarak yapılmış, onunkocasına kafa tutması ve karşı gelmesi “nûşûz” olarak nitelendirilmiştir. Bu kavram belirli bir psikolojik durumu kelime ve davranışlara yansıtan somut bir ifadedir.155 Güya kadın, kendisini kocasından yüksek/üstün görerek, evlilik akdinin kocası için üzerine yüklemiş olduğu itaatini kaldırmakla kendini yüceltmiş olmaktadır.156 Hüseyin Atay ise nüşuz’u “huysuzluk” olarak tercüme etmiştir.157 Kanaatimizce nüşuz kavramını doğru anlayıp gerekli çözümü üretebilmemiz için ayetin nüzul sebebini bilmemiz ve ayetin siyak-sibak ında geçen “kavvam”, “ kanitat” ve “itaat” kavramlarıyla olan ilintiyi iyi tahlil etmemiz gerekir..

Kur’an’da Nüşuz Kavramı

N-ş-z kelimesi Kur’an’da dört yerde kullanılmıştır. Bunlardan ikisi lügavi anlamıyla kullanılırken diğer ikisi aile hukukuyla alakalı birer terim olarak kullanılmıştır.
Lügavi anlamlarıyla kullanıldığı yerler: “Ey iman edenler mescitlerde ( yer açmak için) size kalkın denildiğinde kalkın…)158 Bu ayette nüşuz kelimesi kalkmak manasında kullanılmıştır. “ Şimdi sen kemiklere bak, onları ( birbirine ekleyip) nasıl kaldırıyor(diriltiyor) sonra onu nasıl et ile kaplıyoruz”.159 Bu ayette ise; “nüşuz” kelimesi eklemek, kaldırmak manasında kullanılmıştır. Terim olarak kullanıldığı yerler: “ Erkekler kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamaktadırlar. İyi kadınlar itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün. Eğer itaat ederlerse aleyhlerinde bir yol aramayın. Şüphesiz Allah çok yücedir. Çok büyüktür.”160 “ Eğer bir kadın, kocasının uzaklaşmasından ( yatağını terk etmesinden, nafakasında ihlal göstermesinden) yahut ( herhangi bir suretle kendisinden) yüz çevirmesinden endişe ederse, sulh ile aralarını düzeltmekte ikisine de vebal yoktur. Sulh daha hayırlıdır. Zaten nefislerde kıskançlık vardır. Eğer iyi geçinir (kadınlara cefadan) sakınırsanız şüphesiz ki Allah, yapacağınız her şeyden tamamen haberdardır.”161

Kaynakça
Eşref YAZAR
İSLAM AİLE HUKUKUNDA
EŞLER ARASINDAKİ GEÇİMSİZLİK VE ÇÖZÜMÜ

132 Cin, Halil, s. 182-vd.
133 İbn Manzur, V,417.
134 İbn Manzur, V, 417.
135 İbn Manzur, V, 418.
136 İsfehani, Ragıb, el-Müfredat fi Ğaribi’l- Kur’ an, Beyrut-2005, s.495.
137 İbn Manzur, V,418.
138 Firuzabadi, Necmüddin Muhammed b. Yakup, Kamusu’l Muhit , Beyrut -1987, I,725.
28
139 İbn Manzur, V,418.
140 İbn Manzur, V,418.
141 Cessas, Ebubekir Ahmet b. Ali er-Razi, Ahkamu’l Kur’an, Beyrut-1993, II, 187.
142 İsfehani, s.495.
143 İbn Teymiyye, Amed b. Teymiyye Takiyyüddin, Mecmuu’l-Feteva, nşr: Abdurrahman b.
Muhammed en-Necdi, Riyad-1977, XIV, 211.
144 Râzî, Fahruddin, Muhammed b. Ömer, Mefatihu’l- Ğayb, Mısır-1993, VIII, 19-20.
29
145 Nevevi, Ebu Zekeriya Muhyiddin b. Şeref, Kitabu’l-Mecmu’ Şerhu’l-Mühezzebi li Şirazi,
Kahire-1995, XVIII,145.
146 Kurtubi, Ebu Abdillah Muhammet b. Ahmed el-Ensari, el-Cami’ li Ahkami’l –Kur’an, thk:
Ahmed Abdulalim el-Berdui, Kahire- 1994, V ,171.
147Âlûsî, Ebu’l-Fazl Şihabuddin Mahmud, Rûhu’l-Meâni fî Tefsiri’l-Kur’ani’l-Azîm ve’s-Sebi’l-
Mesânî, Beyrut- ts., V, 25.
148Tabersi, Ebu Ali el- Fadl b. el Hasan, Mecmeu’l- Beyan fi Tefsiri’l- Kur’an , Beyrut-1994, III,
76
149 Tahir b. Aşur, Muhammed, et-Tahrir ve’t-Tenvir, Tunus-1997, III, 41-42.
150 Bilmen, Ömer Nasuhi, Kur’an’ı-Kerim’in Türkçe Meal’i-Alisi ve Tefsiri, Ankara-1991, II,
585.30
151 Esed, Muhammed, Kur’an Mesajı, Meal – Tefsir, trc; Cahit Koytak Ahmet Ertürk, İstanbul-
1999, s. 143, Dipnot,44.
152 İbn Kesir, Ebu’l-Fida el-Hafız, ed-Dımeşki, Tefsiru’l- Kur’ani’l-Azim, thk: Hüseyin b.
İbrahim zehran, Beyrut-1988, I, 743.
153 Şirbini, III, 251.
154 Aşkar, Muhammed Süleyman Abdullah, Ahkamu’l-Kur’an, Kuveyt-1988, s. 105.
155 Kutub, Seyid, Fi zilali’l-Kur’an, İstanbul-1971, trc:Bekir Karlıağa, M. Emin Saraç, İ. Hakkı
Şengüler, III, 213.
156 Yazır, Elmalılı Muhammed Hamdi, Hak Dini Kur’an Dili, Ankara- ts., II, 517.
157 Atay, Hüseyin, Kur’an’ın Türkçe Çevirisi, İstanbul-1998.31
158 Mücadele 58/11
159 Bakara 2/59
160 Nisa 4/34.
161 Nisa 4/128.__
Taner isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Taner Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
dost1 (23. August 2011), Miralay (26. August 2011), yeşil (12. November 2011)
Alt 23. August 2011, 12:15 AM   #2
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.015
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Taner Kardeşim!

Allah razı olsun. "NÜŞUZ" kavramı ile ilgili detayları bizlerle paylaştınız.

النشوز[nüşûz] sözcüğü, ن ش ز[neşz] kökünün türevlerindendir. Sözcüğün kök anlamı, “yeryüzünün yüksek bir yeri” demektir. Bir vâdinin içinde bulunan kimseye nisbetle yukarı bölümlerine, النشز[neşz] denir. نشوز[nüşûz] ise mastar anlamı olarak, “aşağıdan yukarıya doğru yükselmek, bulunduğu konumdan bir üst konuma çıkmak, dikleşmek” demektir.[34]
Bu sözcük Kur’ân'da Bakara/259, Nisâ/34, 128 ve Mücâdele/11'de olmak üzere 4 kez yer alır.
Nisâ/34'de kadının nüşûzu, “dikleşmesi, kendisini bulunduğu konumdan daha bir üst konumda görmesi, onun bedenen zayıf ve cinsel yönden savunmasız olmasına rağmen, kendisini güçlü ve cinsel taciz ve tecavüzden koruyabilir sayması, bu konuda kendisini erkek seviyesine çıkarması”dır.
Nisâ/128'deki erkeğin nüşûzu ise, “kendini kadından üstün görmesi”dir.
Bakara/259'daki nüşûz, “etin alttan yukarı doğru tırmanması”dır.
Mücâdele/11'deki nüşûz ise, “alt konumda olanların kendilerini üst seviyeye çıkarmaları, aşağılıktan kurtulup üstün olmaları”dır.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
kamer (23. August 2011), Miralay (26. August 2011), Taner (23. August 2011), yeşil (12. November 2011)
Alt 12. November 2011, 10:24 AM   #3
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Nüşuz hakkında Sayın Hasan Akçay da bakın ne demiş:


''Merhaba.

Nüşuz”u kısaca “iffetsizlik, sadakatsizlik veya flört ettiği şüphesi güçlenen kadın” şeklinde anlamakta mümkündür.

Evet mümkündür… de yanlıştır. Doğrusu: Nüşuzu kısaca "iffetsizlik, sadakatsizlik veya flört ettiği şüphesi güçlenen insan" şeklinde anlamak ta mümkündür. Zira NÜŞUZ suçunu erkekler de işleyebilir (Bkz 4:128).

Tamam, nüşuz anlayışınızı 4:34 kadınların nüşuzundan söz ettiği için onlarla sınırlamış olabilirsiniz ama eksiktir; size yakışan: anlayışınızı düzeltmeniz ve tanımınızı tam yapmanızdır, ki şu gerçeği dile getirebilesiniz:

Nüşuz eğer dayak gerektiren bir suçsa o suçu erkekler de işler, erkeklere de dayak atılması gerekir.

Öte yandan şunu da hemen belirtelim ki Kur’an-ı Kerim’de bu ayette ya da başka herhangi bir ayette “nüşuze olan kadınları öldürün!” diye bir şey asla söz konusu değildir.

Kim diyor "nüşuze olan kadınları öldürün!"

Kanaatimizce bu zamana kadar yapılan uygulamalar ve hâlâ bu dövme anlamının tercih ediliyor olması Kuran’a ve Sahih Sünnet’e bütüncül olarak bakılmamasından ve bir takım disiplinler konusundaki bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır.

Tamam, o zaman yine size yakışan sizin bütüncül olarak bakmanız ve DARABE fiilini uzaklaştırmak anlamında kullanan bir ayet getirmenizdir. Örneğin 43:5?

Özel olarak üstünde durulması gereken başka noktalar da var ama 4:34 anlayışınıza genel olarak katılıyorum.

Sevgi ile,
Hasan Akçay''

Saygılarımla.
Galip Yetkin.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
hiiic (14. November 2011), yeşil (12. November 2011)
Alt 27. March 2012, 04:20 PM   #4
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 811
Tesekkür: 0
155 Mesajina 223 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Merhaba.

Sayin Galip Yetkin'e iletimi buraya alintiladigi icin tesekkür ederim. Yalniz, Nisâ 34'ten benim ne anladigim bu iletimde kismen ortaya konuyor. Tamamini aciklamaya calisayim.

Inananlar! Allah icin taniklik ederek adaleti destekleyin -كونوا قوامين بالقسط شهداء لله (Nisâ 135).

Bundan benim anladigim, adaletin kavvâmi onu desteklemek ama yönetip yönlendirmemektir. Yoksa yönetilip yönlendirilen adalet adalet olmaktan cikar; onu yönlendirenin emir kulu olur.

O halde kadinlarin "kavvâm"i onlari desteklemek ama yönetip yölendirmeye kalkmamaktir.

Allah bazi kimselere bazilarina verdiginden daha cok verir. Iste o sayede erkekler mallarindan harcayip kadinlara destek olurlar (Nisâ 34).

Bundan anladigim, Allah bazan kadinlara erkeklere verdiginden daha cok verir. O zaman da kadinlar mallarindan harcayip erkeklere destek olurlar. "Ille erkekler kadinlari destekler!" diye bir kural yok cünkü "Allah ille erkeklere daha cok verir!" diye bir kural yok.

Kisacasi, ailede baba anneye destek olur; anne babaya. Ama hic birisi, yönetip yönlendirmek ya da koruyup kollamak bahanesiyle, ötekine tahakküm edemez.

Iyi kadinlar söz dinlerler ve Allah'in korudugu ile gizliyi korurlar (Nİsâ 34).

Bundan anladigim, kadinlar tipki erkekler gibi Allah'in sözünü dinlerler. Aile baglaminda koruduklari ise iffettir cünkü Allah'in korudugu ve korunmasini istedigi odur.

Inananlar! Toplantilarda "Yer acin!" denince yer acin; Allah size genislik versin! "Ayaga kalkin!" denince ayaga kalkin; Allah bilenleri ve siz inanirlari üstün derecelere yüceltsin (Mücâdele 11).

Ayaga kalkin: انشزوا

Bundan anladigim,
mevcut meallere göre dik baslilik anlamina gelen NÜSÛZ
lafzen ayaga kalkmak,
mecazen ise ayaklanmak,
örnegin aile kurumuna bas kaldirarak iffete aykiri davranmaktir.

Eger inanan bir kadin esinin iffete aykiri davrandigini ve kendisinden yüz cevirdigini görüyorsa bu ikisinin aralarini düzeltmesi gerekir. Yoksa insan hep SIKBOGAZ eder (Nisâ 128).

Bundan anladigim, erkekler de iffete aykiri davranirlar. Eger o sucun cezasi Nisâ 34'e göre kadinlarin dövülmesi ise Nisâ 128'e göre de erkeklerin dövülmesidir.

Siz haddi asan bir topluluk oldunuz diye uyariyi sizden uzak tutalim mi -افنضرب? (Zuruf 5)

Bundan anladigim, uyarinin darabesi onu uzak tutmak olduguna göre kadinlarin "darabe"si de onlari uzak tutmak, uzaga yollamaktir; öyle mevcut meallerde öne sürüldügü gibi dövmek degil.

Sonuc:

Inananlar! Iffete aykiri davranan kadinlari uyarin, odalarinda tutun, bulunduklari yerden uzaga yollayin. Sözünüze gelirlerse onlari artik incitmeyin (Nisâ 34).

Bundan anladigim, iffete aykiri davrananlara Islamin verdigi ceza bosanmayi da icine alan yaptirimlar olabilir. Kendilerini savunmak icin dik duran kadinlarin dik baslilik ediyorlar diye dövülmesi zulümdür, Islama aykiridir.

Sevgi ile,
Hasan Akcay

Konu Hasan Akçay tarafından (27. March 2012 Saat 04:27 PM ) değiştirilmiştir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Hasan Akçay Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
pramid (28. March 2012), yeşil (27. March 2012)
Alt 27. March 2012, 11:49 PM   #5
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.015
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum ! Değerli Hasan Akçay Kardeşim!

Allah Razı olsun. Çalışmalarınızın sonuçlarını bizlerle paylaşıma açıyorsunuz.
Yazınızda Nisa 34 de "destek" olarak meallendirilen "kavvam" sözcüğü, fa'al vezninde mübalağa ifade eden bir kelime olup, "bir şey üzerinde özenle durmak, onu iyice gözetmek, bütün gayreti ile onu korumak, ona nezaret etmek" anlamındadır.

Bu Âyette, erkek, hanımı üzerine değil, toplumun erkekleri, toplumun kadınları [ana, bacı, kız, eş, gelin, hala, teyze, komşu kadını vs.] üzerine "kavvam" tayin edilmiştir. Bu da, kadınların yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli tüm ihtiyaçların erkekler tarafından karşılanması gerektiğini ifade eder. Hanımın geçimi kocasının; kızın geçimi babasının, babası yoksa erkek kardeşlerinin üzerinedir.
Durumun böyle olması gerektiğine gerekçe olarak da, Allah'ın, bazı şeyleri bazısına fazla kılması gösterilmiştir.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 28. March 2012, 07:13 AM   #6
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 764
Tesekkür: 191
507 Mesajina 1.128 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

Alıntı:
(Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün.
bu sözleri gözden geçiriniz.

Alıntı:
toplumun erkekleri, toplumun kadınları [ana, bacı, kız, eş, gelin, hala, teyze, komşu kadını vs.] üzerine "kavvam" tayin edilmiştir.
kanımca en güzel anlam budur. Allah her insana gücü ölçüsünde sorumluluk yükler.

Konu pramid tarafından (28. March 2012 Saat 07:19 AM ) değiştirilmiştir.
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 28. March 2012, 12:39 PM   #7
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Benim düşünce ve anlayışıma göre buradaki konu kadınların ırzları, namusları veya hafiifmeşreplilikleri olmayıp, iffetleri yani itidali aşan masrafları, müsriflilikleri ve bu yönde alınması gereken tedbirlerdir. Çünkü ''İffet'' ekonomik bir terim olup ihtiyaçtan fazlasının infakıdır.

Anlaşılıyor ki kadınlar devamlı bakımlı, gösterişli, süslü olmayı ve lüksü seviyorlar ve bu nedenle de aşırı kişisel itidali aşan harcamalar yapmaya meyilliler, benciller, bu yönde yaratılışları itibariyla aşırı bir yönelişleri var. Bu aşırı yöneliş ''nüşuz'' kavramıyla ifade edilmiş.

Irz, namus, hafifmeşrep bakış açısı kadınları potansiyel baştan çıkaranlar, aldatmaya meyilli durumuna düşürür ve onları doğuştan suçlu ilan ederiz. Ama beğenilme bu nedenle de süslenme her devirde kadının tutkusudur. Çekiçi olma kadının kadınlığıdır. İthal kalemlerine baktığımızda kozmotik ithalatı inanılmaz miktardadır.

Sagılarımla.
Galip Yetkin.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
kavramı, nüşüz


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:04 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam