5. March 2015, 06:35 PM | #51 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Ben bu ayette kismi olarak galip yetkine katiliyorum o bu ayeti isci is veren olarak gormus ben ise;
Ben ise bir isi yaparken bekleyin bunun bir suresi var. Bu sure gectigi halde siz bu isi hala yapamiyorsaniz ve devam ediyorsaniz siz yanlissiniz direk olarak bu isi yapabilecek birine devredin olarak yorumluyorum ki bu yorumu baska bir yerde okudum ancak hatirlamiyorum. Dayanaginiz ne diye sorarsaniz ben arapca bilmedigim icin benim dayanagim yok. Ama sunu belirtebilirim Allah kadin erkek arasinda ayrim yapmaz. Ustunluk yada bekleme yada herhangi baska bir konuda kadin ve erkek bahsediliyorsa oradaki mana farklidir diye dusunuyorum. Sahsen kelimelerin anlamlari degistirilerek Kur an uzerinde degistirmeler yapildigina inaniyorum. Nisa suresi ne demek yada Talak bu sekilde sure indirilmis olacagina benim kafam basmiyor. Eger indirildiyse Erkek suresi nerde evlilik suresi nerde.... ? Erkek yada evlilik daha mi az onemli bosanma ve kadindan ? |
6. March 2015, 01:08 AM | #52 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 820
Tesekkür: 0
160 Mesajina 228 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Alıntı:
Kusura bakmayin, uçuk kaçik bi iddia bu. Gerçek şu: Allah ne diyorsa onu demek istiyor. "Allah şunu söylemek istemis ama söyleyememis, onun yerine ben söyleyivereyim" diyerek Allahlasmanin lüzumu yok. Konumuz Talâk sûresi. Allah orda "izâ tallaktumun nisâe, kadinlari bosadiginizda" diyor, o halde "izâ tallaktumun nisâe, kadinlari bosadiginizda" demek istiyor; "Baska bi is yaptiginizda" demek istemiyor. Örnegin "şu kitabi 5 günde okumaya çalistiginizda" demek istemiyor. "Bu sure gectigi halde siz bu kitabi hala okuyamadiysaniz ve devam ediyorsaniz siz yanlissiniz direk olarak bu isi yapabilecek birine devredin!" demek istemiyor. Yok böyle bi sey kardesim. Oynamayin Allah'in kitabiyla böyle, keyfinize göre kuranlar yazmayin. Allah ne diyorsa onu demek istiyor. "İza tallaktum, bosadiginizda diyor, "İza tallaktum, bosadiginizda" demek istiyor. |
|
6. March 2015, 10:01 AM | #53 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 820
Tesekkür: 0
160 Mesajina 228 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Hiç âdet görmemis olanlarin bekleme süresi 3 kamerî aydir -selâsetu eşhur (Talâk 4)
Bosanan kadınlar üç âdet dönemi beklerler -selâsete kurû (Bakara 228) Ayetlerden anlasiliyor ki bekleme süresi olarak kamerî ay baskadir, âdet dönemi baska. Çünkü kamerî ay hep 29.5 gün oldugu yani degismedigi halde âdet dönemi 21 gün ile 35 gün arasinda degisir. Say ki 35 gündür. O zaman 3 âdet dönemi 105 gün eder. 3 kamerî ay ise 3 * 29.5 = 88.5 gün. Sürelerin böyle baska baska olmasi o süreleri bekleyerek geçirecek olan kadinlarin farkli konumlarda olmasindan kaynaklaniyor. Talâk 4'teki "hiç âdet görmemis olanlar"in Bakara 228'deki "bosanan kadinlar" dan farki ne? |
6. March 2015, 09:04 PM | #54 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
.....
Konu kuman tarafından (7. March 2015 Saat 07:03 AM ) değiştirilmiştir. |
6. March 2015, 09:10 PM | #55 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
.....
Konu kuman tarafından (7. March 2015 Saat 07:02 AM ) değiştirilmiştir. |
9. March 2015, 06:40 AM | #56 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 |
Unutulduğu için ve yeni arkadaşlar için ve konu birliğini sağlamak için (biliyorum ki link verdiğim zaman okumak için link sayfasına gidilmiyor) bir yerlerde yazdığımı konu çok mühim olduğundan burada tekrarlamam gerekiyor.
Bakın ne yazmışım: "Sayın Hasan Akçay'ın evelce yapmış olduğu Ahzab Suresi çeviri-yorumundan bir bölüm aktarayım. 11. bölümde 49. ayetin çeviri yorumunu yapmış -ki başlığı: "kendisiyle cinsel ilişkide bulunmadığınız eşiniz"- Akçay'ın çevirisi şöyle: "İnananlar! Evlendiğiniz kadınları cinsel ilişkide bulunmadan boşarsanız, sayacağınız bir bekleme süresi yoktur. Geçimliklerini verip güzelce bırakın" Diyanet ise 33/49. ayeti şu şekilde çevirmiş: "Ey iman edenler! Mümin kadınları nikâhlayıp, sonra onlara dokunmadan (cinsel ilişkide bulunmadan) kendilerini boşadığınızda, onlar üzerinde sizin sayacağınız bir iddet hakkınız yoktur. Bu durumda onlara mut'a verin ve kendilerini güzel bir şekilde bırakın". Hasan Akçay'a devam edelim: "Konu: Bir adamın cinsel ilişkide bulunmadan eşinden ayrılması. Yani nikah var; cinsel ilişki yok. Dolayısı ile ayet açıkça gösteriyor ki "NİKÂH BAŞKA, CİNSEL İLİŞKİ BAŞKADIR". Bundan iki sonuç çıkar: l- MÜMİNLER CİNSEL İLİŞKİNİN DIŞINDA BİR AMAÇLA DA EVLENEBİLİRLER. Örneğin: a- çaresiz birini eş alıp korumak için, b-eşin akrabalarından siyaseten yararlanmak için, c-ahir ömürde bir can yoldaşı edinmek için ç-..........vs. için İslam buna izin veriyor. ............ 2-............. ************************ Başka bir siteden bir arkadaşın görüşü de şöyle: Nikâh: "Nikâh denilen şey, hayr ya da ihsan içerikli amel olmak kaydıyla bir şeyin sorumluluğunu kısmen ya da tamamen üzerimize alma ya da birinin üzerine vermedir. Bu nikâhın genel tanımıdır. İki tür nikâh vardır: a)ZEVCELENME İÇERİKLİ NİKÂH-33/37: "Hani sen, Allah'ın üzerine in'amda bulunduğu ve senin de kendisine in'amda bulunduğun kimseye: "Eşini nikâhında tut ve Allah'tan korun" diyordun. Allah'ın açığa çıkaracağı şeyi düşüncende gizliyordun ve insanlardan endişeliydin Allah, kendisinden endişe etmene daha lâyıktır! Zeyt ondan boşanınca, onu seninle biz evlendirdik ki; evlatlıklarının eşlerinde, onlarla ilişkiyi bitirdiklerinde, iman edenler için bir zorluk-engel olmasın.... Allah'ın hükmü yerine gelmiştir". Zevcelenme içerikli(33/37) nikâhta sorumluluğu üzerine alınan eşya, nesne ya da canlının (kadın-erkek dahil) giderlerini, ihtiyaçlarını karşılamak zorunludur. Örnek: Şu anda iş yerine 4 kalifiye bayan elemen gerekli ve aldın. Bahçenin bakımı için bir bahçevana ihtiyaç var; onu da aldın. Ayrıca evinde yatılı bir bayan yardımcıya ihtiyacın var, onu da aldın. Bütün bunların sorumluluğu (maaş, sigorta,yemek vs...) senin üzerindedir. Peygamber de 33/37'de Zeyd'in eşi ile zevcelenme şeklinde nikâhlanır; amaç bu kadınla "cinsel ilişki" kurmak değildir. Normal bir insan olarak, veya din başkanı peygamber olarak veyahut da devlet başkanı olarak ilişkili bazı işlerinde kullanmak içindir. b)HİCEC (HACC) İÇERİKLİ NİKÂH-28/27: "(Şuayb Musa'ya) dedi ki "Ben, sekiz (sene) hacc bana çalışman karşılığında şu iki kızımdan birini sana nikâhlamayı diliyorum... Eğer on (seneye) hacca tamamlarsan, senin derûnunun getirisidir. Sana zorluk vermek istemem... İnşallah beni salihlerden bulacaksın." Eğer bir kadınla ya da kızla "cinsel amaçlı" nikâhlanmak istiyorsan bunun adı 28/27'de geçen "hicec içerikli" nikâhtır. Bu da "TEK EŞLİLİĞİN" göstergesidir. Açıklamalar da gösteriyor ki ayetlerde geçen nikah kelime veya fiili yalnızca kişinin karı veya koca olması için yapılan nikâh akdi değil, aynı zamanda karı-koca ilişkisi olmaksızın kişilerin kişisel işlerinin görülmesi veya gördürülmesi için yapılan bir hukuki sözleşmedir ki bu günkü karşılığı iş aktidir. Devam edeceğim. Saygılarımla. Galip Yetkin Konu galipyetkin tarafından (4. September 2015 Saat 08:47 AM ) değiştirilmiştir. |
9. March 2015, 07:51 PM | #57 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Hasan akcay,
Soze soyle baslamissin. Sözü edilenler, benim anladigim, kendilerini bosadiginiz an itibariyle* hiç âdet görmemis olanlar. Bunlar kendileriyle evlendiginiz anda da* hiç âdet görmemisti. Ama bu* onlarin* bir âdet sorunlari oldugunu gösterir, arti evlenme yaşindan önce degil evlenme yaşina girdikten sonra* evlendiklerini gösterir. Simdi Ilk once demissin benim anladigim. Saygim var senin anladigin. Ayeti yorumlamissin cunku bu senin anladigin Hic adet gormeyenler adet sorunu yasayanlardir demekle ayete ekleme yaptiginin bile farkinda degilsin. Sonra Allah ne dediyse o demissin ayri manalar aramayin... Evet mana arama ... Senin buldugun manalar bize yeter... Dilbigisinden bence hic bahsetme... Bir sozlukte bir kelimenin yaz mi oldugu ilkbahar mi oldugu konusunda bile tartisabilen kisilerin bir ayet yorumlamaya calusmasida oldukca ilginc. |
11. March 2015, 08:56 AM | #58 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 |
Yukarıda Nisa-3 ayetini açıklarken islam ekonomik sistemindeki unsurlardan biri olan ve "Beyt Sistemi" içerisinde serbest iş tutanlara, devlete vereceğiniz vergi/zekat karşılığı yerine, yetimlere gerek evlerinizde gerek işyerlerinizde iş vererek bunlara bir "mehir/maharetlerine göre iş" vermeleri istendiğini yazmıştık.
Aynı şekilde böyle bir görev de dini ve kurulmakta olan devleti temsil eden Peygamber'e de verilmiştir. Bilhassa 59.Haşr Suresi:6-7-8-9. ayetleri devleti meydana getirecek toplumun nasıl hareket etmesi gerektiğini anlatır ve 9.Tevbe suresi l03. ayetinde devlet başkanı olarak Peygamber'e şöyle denir:"Onların mallarından bir sadaka al ki, böylece onları temizleyesin, onunla kendilerini arındırasın.........." Evvelki yazılarımızda islam ekonomik sisteminde merkeziyetçilik ve onun etrafında belli kurallara uyan serbest çalışanlar olduğunu belirtmiştik. Merkezdekilere yani devlete çalışanlara geçimlikleri verilir ve geçimlikten fazla olarak ürettikleri de devlete bırakırlırdı. Bu bırakılana, devlete verilene "sadaka" dendiğini yazmıştık. Bazı kişiler 9/103'de "bunların mallarından sadaka/zekat al" diye çeviri yapıyorlar. Yalnıştır. Zekat ile sadakada amaç aynı olabilir ama nitelik olarak aynı imiş gibi gösterilemez. Zekât kendi nam ve hesabına çalışan serbest çalışanlardan alınır. Sadaka ise devlet nam ve hesabına çalışanlardan çalışmalarının karşılığı hak edişlerinden kesilen ihtiyaçtan fazlasıdır. Bu "yetim" diye geçen işsiz-güçsüz kişilerden ve çıplak gelen muhacirlerden "sadaka" nasıl alınır? Benim anlayışıma göre nasıl özel iş sahibi olanlar bu işsiz kısımdan bazılarına iş yaratarak veya işini genişleterek yanında çalıştırıyor ve zekat/vergi vermeleri sağlanıyorsa, din ve devlet başkanı Peygamber'e verilen emir de "bunları kurulmakta olan devlette çalıştır ve istihkaklarından arta kalanı da "sadaka" olarak al ve onları mal mülk sahibi yap" dır. Mesela Peygambere "karı" olarak yamanmak istenen kadınlar da Peygamber'e veya evine yardımcı olsalar da, bu kadınlar, Peygamber din ve devlet başkanı olduğundan devletin ihtiyacı için çalışmışlardır ve tümü de yetim kadınlardır. İslamda başlangıçtaki iş hayatını irdeledikten sonra "işveren" ile "işçi" arasındaki "nikah"ta muhtemel uyuşmazlıklara/çekişmelere uygulanacak hükümler de Bakara, Nisa, Ahzab Surelerine serpiştirildiği gibi Talak Suresi de bu uyuşmazlıklara uygulanacak hükümlerdendir. Ben ayette geçen ifadeleri şöyle anlıyorum: "nikâh" ifadesini: İş, iş edinme, görevlendirme "nisa" ifadesini:1-Dişi. 2-fiziki güç, yani bedeni çalışma, efor gerektiren iş ve işi birine veya bir yere bağlı olarak yapan edilgen, talimat alan konumda olan, işçi (çalıştıran değil, çalıştırılan, edilgen) "ünsa" ifadesini: 1-Dişi/edilgen unsurun/bir işi yapmak için emir alanın, bir işin yapılması karşılığı azimle üstün gelip işi bitirme ve karşılığında elde ettiği menfaat/ücret, maaş. "fahşa" ifadesini ekonomik bir ifade olarak, ihtiyacı aşırı şekilde ve devamlı aşacak şekilde harcama. "mehir" ifadesini: maharet, beceri, yetenek. Meselâ ben Talak 1. ayetinin şoyle başladığını zannediyorum:".....Kadınları boşamaya niyetlendiğinizde(=çalışanların işlerine son vermeye niyetlendiğinizde); iddetlerini(=fesih sürelerini) dikkate alarak "ay hallerinden temizlendikten sonra(=ellerindeki işi bitirdikten sonra) onları boşayın(=işlerine son verin) ve iddeti"........." Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (18. September 2016 Saat 06:39 AM ) değiştirilmiştir. |
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | kuman (11. March 2015) |
11. March 2015, 06:47 PM | #59 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Kur an ayetleri hayatimizda olmali ve bu tum ayetleri kapsamali. Eger bir ayet herkesi kapsamiyorsa ve herkese mesaj vermiyorsa o ayetin manalandirilmasinda bir yanlislik var derim.
Hic evlenmemis evlenmeyi dusunmeyen biri bu ayetten ne anlar? Onu baglamaz. Bosanmamis biri bu ayeti ne yapacak? Ayet galip yetkinin bahsettigi konularda olabilir ancak sadece is hayatini degil gunluk yaptigimiz her isi kapsar gibi geliyor. Evet bu ayet kadinlara kural koyuyor derseniz erkek nerde? Allah insanlari erkek ve kadin diye ayirmiyor. |
17. March 2015, 12:10 AM | #60 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 820
Tesekkür: 0
160 Mesajina 228 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Alıntı:
âdet açisindan sorunsuz biri 9'unda evlendirildi... Bu hanim 13'ünde ilk âdetini görecektir. Kocasi ne zaman bosayacak onu? Ilk âdetten sonra. Açik ve net degil mi? Bosandigi an itibariyle "vellâi lem YAHIDN-ÂDET görmeyenler"den degildir o hanim çünkü âdet gördü. Allah'in Talâk 4'teki "âdet görmeyenler"le ilgili hükmü onu baglamaz. Allah'in gerçegi bu kadar açik ve net iken ben ona nasil ekleme yapmis olabilirim? Konu Hasan Akçay tarafından (17. March 2015 Saat 06:13 PM ) değiştirilmiştir. |
|
Bookmarks |
Etiketler |
suresi, talâk |
|
|