29. September 2008, 08:37 AM | #1 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 220
Tesekkür: 35
42 Mesajina 53 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Hz. Kuran'a uyan resulullah efendimizede uymuş olur...
HZ. KURAN'A UYAN RESULULLAH EFENDİMİZEDE UYMUŞ OLUR.
…De ki " Ben sizi ancak vahiy ile uyarıyorum.” Enbiya Suresi/45 …Böylece biz seni, kendilerinden önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete sana vahyettiklerimizi okuman için gönderdik. Rad Suresi/30 …Bu KUR’AN, bana, sizi ve ulaştığı kimseleri uyarmam için vahyolundu. Enam Suresi/19 Onlara ayetlerimiz açık açık okununca, bizimle karşılaşmayı ummayanlar "Bize bundan başka bir KUR’AN getir veya bunu değiştir.”Dediler. De ki "Onu kendiliğimden değiştirmem benim için söz konusu olamaz. Ben sadece vahy olunana uyuyorum.” Yunus Suresi/15 Ayetlerde görüldüğü gibi, HZ. RESULULLAH efendimize açıkladığı ve uyduğu vahiy HZ. KUR’AN'DIR. İnanmayanların reddettiği, değiştirilmesini istedikleri de HZ. KUR’AN’DIR. HZ. RESULULLAH efendimizin vazifesi kendisine vahiy olarak gelen HZ. KUR’AN’I okumaktır. HZ. RESULULLAH efendimize uymak; HZ. KUR’AN’A uymak, HZ. KUR’AN’IN sistemine göre inanmak, hareket etmek ve yaşamaktır. HZ. RESULULLAH efendimiz HZ. KUR’AN’DA da en çok “RESUL” kelimesiyle tanıtılır. RESUL Türkçe’de “ELÇİ” kelimesinin karşılığıdır ki YÜCE ALLAH bu kelimeyle, HZ. RESULULLAH efendimizin vazifesi olan YÜCE ALLAH'TAN aldığı mesajı insanlara iletmeyi vurgular. Ayetlerden gördüğümüz gibi bu mesaj HZ. KUR'AN’DIR. Başka hiçbir kaynağa, hiçbir kitaba gönderme yoktur. YÜCE ALLAH, HZ. KUR’AN dışında başka uyulması gereken vahiyler, kaynaklar olsaydı, onları da belirtir, onlara da uymamızı isterdi. Oysa bugünkü manzaraya baktığımızda yüzlerce cilt HADİS ve FIKIH kitabının DİNin kaynağı sayılarak HZ. KUR’AN'A eş koşulduğunu görüyoruz. Böylece HZ. KUR'AN’IN DİN konusundaki otoritesi ve kaynaklığı %100 iken, HZ. KUR’AN birçok kaynağın arasındaki bir kaynağa indirgeniyor. Öyle ki HZ. KUR’AN’IN oluşturulan bu yeni yapıda hacim olarak payı %1’in bile çok altındadır. Gördüğümüz tüm bu ayetler, HZ. KUR’AN'IN değerini düşüren, HZ. RESULULLAH efendimize YALAN SÖZLER (HADİSLER) atfeden, HZ. RESULULLAH efendimize iftira eden bu mantığa karşı çıkar. HZ. KUR’AN KARANLIKLARDAN AYDINLIĞA ÇIKARIR …Dosdoğru bir yol üzerindesin. …AZİZ ve RAHİM'İN indirdiği üzerindesin. Yasin Suresi/4–5 …Bu bir kitaptır ki, RABBİNİN izniyle insanları karanlıklardan NURA (aydınlığa), O övgüye layık, AZİZ olanın yoluna çıkarman için sana indirdik. İbrahim Suresi/1 Bu kitap (KUR’AN) insanları karanlıktan aydınlığa çıkarır. YÜCE ALLAH'IN indirdiği (KUR’AN) üzerinde olan dosdoğru yol üzerinde olur. HZ. KUR’AN'A uyanlar bu ayetler gibi birçok ayetten güç ve destek alırlar. Peki, Fetvayı Hindiyelere uyanlar, TİRMİZİ, MUVATTA, BUHARİ, MÜSLİM gibi kitaplara uyanlar ve bunları HZ. KUR’AN gibi dinin kaynağı gösterenler, böylece HZ. KUR'AN’IN dindeki tekelini bozma girişiminde bulunanlar nereden güç ve destek alıyorlar? HZ. KUR’AN, HZ. RESULULLAH efendimizin döneminde yazıldı, ezberlendi. İçinde hiçbir çelişki ve mantığa aykırılık yoktur. Diğer hiçbir kaynak, HZ. RESULULLAH efendimiz hayattayken yazılmadı. YAHUDİLERDE VE HRİSTİYANLARDA DA AYNI TİP DEJENERASYONLAR VAR …İçinde ALLAH'IN hükmünün bulunduğu Tevrat yanlarında iken, nasıl oluyor da senin hakemliğine başvuruyorlar. Maide Suresi/43 …İNCİL bağlıları ALLAH'IN onda indirdiğiyle hükmetsinler. ALLAH'IN indirdiğiyle hükmetmeyenler sapkınların ta kendileridir. Maide Suresi/47 YÜCE ALLAH evvelki DİN sahiplerine de RESUL’leri aracılığıyla kitaplar, sayfalar indirmiş ve kitaplarına uymalarını söylemiştir. Yahudiler KUR’AN gibi detaylı ve her şeyi açıklayan TEVRAT’ı aldılar. Ancak ALLAH’ın sözleriyle yetinmediler. Bakara Suresi 67. ile 71. ayetler arasında gördüğümüz Yahudilerin teferruat sever yaklaşımları Hz. MUSA'nın vefatından sonra da devam etti. Bu tavırları sonucu Mişna (Söz, Hadis) ve Gamara (Pratik, Sünnet) denilen dini kaynaklar ürettiler. HADİS ve SÜNNET adı altında kutsala fatura edilen uydurma dolu izahlarla dini teferruata boğma, bir tek bizim dinimize özgü değildir. HZ. KUR’AN, Hristiyanların Hz. İSA’yı ve din adamlarını RABler edindiğini söyler ve dine ilave olarak uydurdukları ruhbanlığa sonra kendilerinin de tam olarak uyamadığını anlatır. HZ. KUR’AN'DA tüm bu kıssalar bize öğüt almamız için açıklanmıştır. Oysa kendini dinde otorite ilan eden bazıları "Bu Hristiyan ve Musevilere olmuş, bize olmaz” diyerek sanıda bulunmaktadırlar. Acaba HZ. KUR’AN'DAN bir delilleri var mı? Tabi ki yok. Zaten delil yerine sanı ile konuşmaya meraklı bu otoritelerin(!) delile ihtiyacı yoktur. Çünkü kendileri ve evvelki otoriteleri zaten delildir. Bu tipler kelle saymaya çok meraklıdır. Bunların çoğu "Bu kadar insan böyle diyor siz onlardan daha mı akıllısınız?” izahıyla geleneklere, kelle sayım sonucuna güvenirler. Hıristiyanların çoğu “Hz. İSA ALLAH’IN oğlu” derken, bunun bir mecaz olduğunu, YÜCE ALLAH’IN oğlu olamayacağını, Hz. İSA'NIN sadece YÜCE ALLAH'IN sevgili bir kulu ve RESUL'Ü olduğunu söyleyen Hıristiyanlar da vardır. Peki, bu azınlık Hıristiyanlar mı, yoksa Hz. İSA’nın ALLAH’IN oğlu olduğunu iddia eden, Katolik ve Ortodoks din adamlarını RABler edinmiş bu çoğunluk mu haklıdır? Üstelik Hz. İSA’nın ALLAH’IN oğlu olduğunu iddia edenlerin sayısı geleneksel İSLAM'ı savunanlardan çok daha fazladır. Hıristiyan çoğunluk: "Bakın ne kadar çok kişi Hz. İSA’yı ALLAH’ın oğlu kabul ediyor. Bizim Saintlerimiz, evliyalarımız çok fedakâr, çok büyük adamlarmış. Onlar böyle diyor yanılıyor da, sizler üç beş adam bizim Saintlerimizden, mürşidlerimizden, papazlarımızdan daha mı iyi biliyorsunuz?” demektedirler. Geleneksel İSLAM'I savunanların izah tarzıyla bunların tıpatıp aynı olması hiç de şaşırtıcı değildir. Çoğunluğa uymanın saptırmaya yol açacağını belirten HZ. KUR’AN ayetleri ve Hristiyan çoğunluğun çizdiği bu manzara umarım kelle sayıcıları ve delil yerine evliyaya(!) güvenenler için yeterlidir. (Hz. ÖMER'in, HADİSleri "ümmetimin Mişna'sıdır” diyerek yakmış ve yaktırmıştır… …Andolsun ki size beyyine (açıklayıcı, açık delil) ayetler, sizden önce gelip geçenlerden örnekler ve korunup, sakınanlar için de bir öğüt indirdik. Nur Suresi/34 ...Ta ki ölen beyyine (açık delil) üzerine ölsün, yaşayan da beyyine (açık delil) üzerine yaşasın. Enfal/42 HZ. KUR'AN göre insan beyyine (açık delil) üzere olmalıdır. Yani gelenek diye, böyle gördük, biz de böyle yapıyoruz diye uygulamalar, kelle sayımı ile gerçeği bulmalar HZ. KUR’AN'IN İSLAM ile bağdaşmaz. HZ. KUR’AN'A göre, HZ. KUR'AN’IN kendisi beyyinedir (açık delildir). Demek ki HZ. KUR’AN'I dinin kaynağı yapanlar açık delile uymuş olurlar. …Bunları KUR’AN'DA türlü türlü şekillerde (sarf) açıkladık ki öğüt alıp hatırlasınlar. Fakat bu sadece kaçışlarını artırıyor. İsra Suresi/41 …Andolsun bu KUR’AN'DA her örnekten insanlar için türlü türlü açıklamalarda (sarrafna) bulunduk. İnsanların çoğu ise tanımamakta ayak diretmektedirler. İsra Suresi/89 …Bak iyice kavramaları için ayetleri nasıl türlü şekillerde açıklıyoruz (nusarriful). Enam Suresi/65 …Bilgiyle uzun uzadıya, etraflıca açıkladığımız (fassalna), inanan bir toplum için doğruya iletici ve RAHMET olan bir kitabı onlara getirdik. Araf Suresi/52 …Bu bir kitaptır ki, Hâkim ve Her şeyden Haberdar olan, ayetlerini hüküm ifade edici (muhkem) kılmış ve sonra detaylandırıp (fussilet) açıklamıştır. Hud Suresi/1 HZ. KUR’AN'IN AÇIKLAMADIKLARI DİN DIŞI ALANDIR Yukarıdaki ayetlerden HZ. KUR’AN’IN detaylı, etraflıca, türlü türlü şekillerde gerekli açıklamaları yaptığını HZ. KUR’AN’IN kendisinin söylediğini görüyoruz. Ayetlerde HZ. KUR’AN’IN etraflıca, türlü türlü şekillerde, detaylı bir biçimde açıklamalar yaptığını vurgulayan kelimelerin Arapça'sını parantez içinde verdik. “HZ. KUR’AN başka kitaplara gönderme yapar, HZ. KUR’AN ana kitaptır, detayları başka kitaplardan öğreniriz.” demek tüm bu ayetlere karşı çıkmak, bu ayetleri yok saymak demektir. Aynı şekilde “KUR’AN’I biz anlayamayız” tipi izahlar da HZ. KUR’AN ile çelişir. HZ. KUR’AN’IN izahlarına göre iman edenler HZ. KUR’AN’I anlar. HZ. KUR’AN’I anlamamak iman etmeyenlerin bir özelliğidir. HZ. KUR’AN’I incelediğimizde gerekli tüm teferruatların HZ. KUR’AN’DA yer aldığını görürüz. Örneğin HZ. KUR’AN, zorda kalıp başka yiyecek bir şey bulamayanların aşırıya gitmemek kaydıyla haram olan leş, kan, domuz eti ve ALLAH'TAN başkası adına kesilen hayvanları yiyebileceğini söyler. Derleme; (UYDURULAN-DİN KUR'AN'DAKİ DİN. İstanbul yayınevi.)
__________________
Gerçekler Bizi Özgür Kılar... Konu EVVAB_İNSAN tarafından (21. October 2008 Saat 09:03 PM ) değiştirilmiştir. |
EVVAB_İNSAN Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | yeşil (9. November 2011) |
1. October 2008, 05:25 PM | #2 |
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 54
Tesekkür: 0
6 Mesajina 12 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Hz. Kuran'a uyan resulullah efendimizede uymuş olur...
konu güzel kardeş açıklamalar güzel ama başlık biraz hurafe işi olmuş. bizim tek bir efendimiz var oda alemlerin rabbi olan ALLAH tır. selam ile
__________________
(Medenî 113) Yemin olsun, içinizden size onurlu bir resul gelmiştir. Sizi rahatsız eden şey onu da üzer. Çok düşkündür size. Müminlere ise daha şefkatli, daha merhametlidir. |
kuranyeter Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | yeşil (9. November 2011) |
1. October 2008, 08:09 PM | #3 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 220
Tesekkür: 35
42 Mesajina 53 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Selam...
Saygıdeğer Kuranyeter kardeşim فَنَادَتْهُ الْمَلٰئِكَةُ وَهُوَ قَائِمٌ يُصَلّٖى فِى الْمِحْرَابِ اَنَّ اللّٰهَ يُبَشِّرُكَ بِيَحْيٰـى مُصَدِّقًا بِكَلِمَةٍ مِنَ اللّٰهِ وَسَيِّدًا وَحَصُورًا وَنَبِیًّا مِنَ الصَّالِحٖينَ Fe nadethul melaiketu ve huve kaimuy yusalli fil mihrabi ennellahe yubeşşiruke bi yahya musaddikam bi kelimetim minellahi ve seyyidev ve hasurav ve nebiyyem mines salihîn. …Zekeriya mabedde namaz kılarken melekler ona, “Allah sana, kendisinden gelen bir kelimeyi (İsa’yı) doğrulayıcı, efendi, nefsine hâkim ve salihlerden bir peygamber olarak Yahya’yı müjdeler” diye seslendiler. Al-i İmran Suresi/39 ...Ey iman edenler! Allah’ın ve Peygamberinin önüne geçmeyin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Hücürat Suresi/49 Selametle kal...
__________________
Gerçekler Bizi Özgür Kılar... Konu EVVAB_İNSAN tarafından (24. October 2008 Saat 10:18 AM ) değiştirilmiştir. |
EVVAB_İNSAN Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | yeşil (9. November 2011) |
5. December 2009, 03:53 PM | #4 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 297
Tesekkür: 328
166 Mesajina 472 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Selamlar
Peygamberimize , peygamber efendimiz deme konusu kafama takılan bir konuydu ! Forumu gezerken bu yazdığınız ayet'i görünce,içim daha rahat etti Bilmeden yanlışlara düşmekde istemem. Bu ayet'i gördükten sonra peygamberlere 'efendimiz' denilebileceğini düşünüyorum . Selamlar,teşekkürler... |
aşık74 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi: | EVVAB_İNSAN (2. September 2010), yeşil (9. November 2011) |
5. December 2009, 07:11 PM | #5 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 217
Tesekkür: 90
69 Mesajina 159 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Bu gibi konularda kelimelerin sözlük anlamlarından çok kişilerin gönlünde kelimeye yükledikleri manaların önemli olduğunu düşünüyorum. Özellikle efendim kelimesi kişiselleştirmelere çok yatkın bir kelime.
|
Toslunba Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | yeşil (9. November 2011) |
6. December 2009, 12:23 AM | #6 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 220
Tesekkür: 35
42 Mesajina 53 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Aleykümselam saygıdeğer aşık74 dost; katılımınızla, konuyu biraz daha açmamıza vesile oluyorsunuz kalbi duygularımla teşekkür ederim...
Evet: Elbette ki sünnetullah gereği tek ve yegane Efendimiz=sahibimiz alemlerin Rabbi olan yüce Allah' (c.c)tır. yüce Allah Hz=Saygın Kur'an-ı Kerimde Hz. Yahya (a.s) için Seyyid=Efendi nitelemesini unvan sıfatı olarak kullanmıştır. işte buna binan bizlerinde Hz. Rasülülah efendimize yönelik bu unvan sıfatının kullanılmasında şahsım olarak bir sakınca görmüyorum, tabi ki bu bir tercih meselesidir! Konuyu daha anlaşılır kılması açısından, bir anımı anlatmadan geçemeyeceğim! Bendeniz Kur'an-ı Kerim için "hz=hazret=saygın" nitelemesini, ünvan sıfatı olarak kulanıyordum halada kullanırım! bazı kardeşlerimiz Kur'an'ın önüne "hz" getirmemi eleştiriyorlardı! şimdilerde "Hanif" gurupta olan kardeşlerimiz "Hz=Saygın" niteleme sıfatını kullanır oldular! bu olgular birer süreçtir! birer tekamül meselasidir! "sabırla koruk helva oluyormuş" sabır edersek Rabbımız her şeyin en doğrusunu bizlere göstercektir inşALLAH! "sabır" geçmesi gereken bir süredir! "hüsür" ise sabredemeyenlerin akibetidir! hüsrana uğrayanladan olmamak için sabırlı olmalıyız, sabreder'iken sevgiye, saygıya ve barışa yönelik işler yapmalıyız! yüce Rabbim bizleri, hayrı söylemeyi, hayra yönlendirmeyi ve hayra özendirmeyi şi'ar edinen kullarından buyursun inşALLAH... Selametle kalınız dua ile...
__________________
Gerçekler Bizi Özgür Kılar... Konu EVVAB_İNSAN tarafından (6. December 2009 Saat 12:31 AM ) değiştirilmiştir. |
6. December 2009, 11:06 AM | #7 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 297
Tesekkür: 328
166 Mesajina 472 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Güzel dua'larınız için teşekkür ederim
Aslında ben hadis lere çok fazla itibar etmiyorum. Ama buda demek değilki hepsini inkar edicez ! Ya 'doğru hadisleri ne yapacağız' düsturu ile hareket ederek,kurana ve mantığıma yatanları göz ardı etmiyorum Mesela daha önce bu konu ile bir kaç hadis bulmuştum.Bu hadisler dikkatimi çekti.Sizlerede aktarayım inşaallah. 5355 - Mutrıf İbnu Abdillah, babası radıyallahu anh'tan naklediyor: "Benî Âmir heyetiyle Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanına gitmiştik. "Sen bizim efendimizsin!" diye hitap ettik. "Efendi, Allah'tır!" buyurdular. Biz: "Fazilette en ileride olanımız, mertlikte en başta gelenimizsin!" dedik. Bize: "Söylediğinizin hepsi bu veya buna yakın bir söz olsun. Şeytan sizi (mübalağalı medihlerde) koşturmasın!" buyurdular." Ebu Dâvud, Edeb 10, (4806). 5356 - Hz. İbnu Abbâs radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Hz. Ömer radıyallahu anh'ın şöyle söylediğini işittim: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı dinledim diyordu ki: "Hakkımda, hıristiyanların Meryem oğlu Ìsa'ya yaptıkları aşırı övgülerde bulunmayın. Şurası muhakkak ki ben bir kulum. Benim için "Allah'ın kulu ve elçisi deyin." Buhârî, Enbiya 44, (Teysîr, bu hadisi Müslim'in de rivayet ettiğine işaret eder. Ancak rivayet Müslim'de mevcut değildir.) Uzun lafın kısası, bu söz ler mantığa ters düşmeyen sözler,o yüzden konuya dikkat çekmek istedim. Selam ve dua ile... |
aşık74 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi: | EVVAB_İNSAN (2. September 2010), yeşil (9. November 2011) |
Bookmarks |
Etiketler |
efendimizede, kurana, olur, resulullah, uyan, uymuş |
|
|