Selamünaleyküm
Allah hem Sevginur kardeşimden,hem aorskaya kardeşimden hem de hepinizden razı olsun.
Yazdıklarıma en güzel şekilde hoşgörülü olarak baktığınızdan dolayı teşekkürü borç bilirim.
Yanlış anlaşılmasın diye cevp verme ihtiyacı hissettim.
Doğrudur; Kur'anı okumak için abdest almak,gusletmek farz değildir. Sadece ayık kafayla okuduğumuzu daha iyi anlamak babında yazmıştım. Abdestsiz de Kur'an okunabilir.
Benim kastettiğim ise, hani sabah işe veya okula giderken elimizi yüzümüzü yıkarız ya...
İşimize,derslerimize konsantre olabilmek için...
Mesele konsantrasyon meselesi. Yoksa illa ki,abdest almadan Kur'an okunmaz diye bir kaide yok.
Çok değerli üstadım aorskaya'nın "Öncelikle cenab-ı Allah'ın bu tür hareketlere ne ihtiyacı vardır; ne de bizden bunları istemez." yazıma tenkidini de haklı buluyorum.
Çok değerli Hasan Akçay üstadımın Nisa 101-103 ayetlerini savaş ortamına bağladığı yazılarına cevap yazamamıştım bir türlü.
Ben oradaki ortamı savaşa bağlamıyorum. Hatırlarsanız Allah'ın elçisi (O'na selam olsun) dinimizi anlatırken çok şiddetli tepkilerle karşılaşmıştı.
Gizlice bir evde toplanırlar ve inzal olan ayetleri ashabına öğretirlerdi. Bu genellikle gece karanlığında olurdu. Bir kısım sahabi yeni gelen ayetleri öğrenirken, bir kısmı da dışarıda gözcülük ederdi. Sırayla nöbetleşe gözcülük yaparlardı. Hem söz konusu ayetlerde elçinin secde ettiği belirtilmez. Orada hazır bulunanların secde ettiği anlatılır.
Bir de bu açıdan bakarsak daha aydınlatıcı olur kanaatindeyim.
Selam,saygı ve dualarımla.
Konu Miralay tarafından (15. November 2012 Saat 07:00 AM ) değiştirilmiştir.
|