![]() |
|
![]() |
#1 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Selamünaleyküm
Allah hem Sevginur kardeşimden,hem aorskaya kardeşimden hem de hepinizden razı olsun. Yazdıklarıma en güzel şekilde hoşgörülü olarak baktığınızdan dolayı teşekkürü borç bilirim. Yanlış anlaşılmasın diye cevp verme ihtiyacı hissettim. Doğrudur; Kur'anı okumak için abdest almak,gusletmek farz değildir. Sadece ayık kafayla okuduğumuzu daha iyi anlamak babında yazmıştım. Abdestsiz de Kur'an okunabilir. Benim kastettiğim ise, hani sabah işe veya okula giderken elimizi yüzümüzü yıkarız ya... İşimize,derslerimize konsantre olabilmek için... Mesele konsantrasyon meselesi. Yoksa illa ki,abdest almadan Kur'an okunmaz diye bir kaide yok. Çok değerli üstadım aorskaya'nın "Öncelikle cenab-ı Allah'ın bu tür hareketlere ne ihtiyacı vardır; ne de bizden bunları istemez." yazıma tenkidini de haklı buluyorum. Çok değerli Hasan Akçay üstadımın Nisa 101-103 ayetlerini savaş ortamına bağladığı yazılarına cevap yazamamıştım bir türlü. Ben oradaki ortamı savaşa bağlamıyorum. Hatırlarsanız Allah'ın elçisi (O'na selam olsun) dinimizi anlatırken çok şiddetli tepkilerle karşılaşmıştı. Gizlice bir evde toplanırlar ve inzal olan ayetleri ashabına öğretirlerdi. Bu genellikle gece karanlığında olurdu. Bir kısım sahabi yeni gelen ayetleri öğrenirken, bir kısmı da dışarıda gözcülük ederdi. Sırayla nöbetleşe gözcülük yaparlardı. Hem söz konusu ayetlerde elçinin secde ettiği belirtilmez. Orada hazır bulunanların secde ettiği anlatılır. Bir de bu açıdan bakarsak daha aydınlatıcı olur kanaatindeyim. Selam,saygı ve dualarımla. Konu Miralay tarafından (15. November 2012 Saat 07:00 AM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 300
Tesekkür: 477
198 Mesajina 387 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Rica ederim sevgili miralay kardeşim..
amin ecmain cümlemizden, sizden razı olsun Bende eksik bilgilerimi sizden gelen güzel enerji ile ögreniyorum,severek fikirlerimi paylaşıyorum.. Bazen detayçı olabiliyorum bu mesajınıza bir uyarma, yada düzeltme olarak algılamayın...Sadece gayet safihane düşüncemin ölçüsünü tartıyorum yanlış, dogru,gereksiz biliyorsunuz kainat bizi eğitiyor hatalarımda olabilir..Teşekür ederim güzel paylaşımlar için baki selam ve muhabbetle kalın
__________________
De ki: “Ey kâfirler! Ben sizin taptıklarınıza tapmam/ Ben sizin yaptığınız ibâdeti yapmam. Siz de benim taptığıma tapıcı değilsiniz/ Siz de benim yaptığım ibâdeti yapmazsınız. Ve ben asla sizin taptıklarınıza tapacak değilim/ Ben asla sizin yapmış olduğunuz ibâdeti yapıcı değilim. Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz/ Siz de benim yapmakta olduğum ibâdeti yapıcı değilsiniz. Sizin dininiz sadece sizin için, benim dinim de sadece benim içindir.” Kâfirûn Sûresi |
![]() |
![]() |
sevginur Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (15. November 2012) |
![]() |
#3 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Sonuçta hatalıda olsa, sözler bazı kimselerden çok farklı yansımakta, duyguları okşamaktadır. İşte sizin yazılarınızı ben müslünanın gerçek mütevaziliğine en iyi örnekler olarak görüyorum. Benzetmek gerekirse; yanlış çıkan yazılarınızı, yemekte tükettiğimiz acı bibere benzetebilirim. Ağzımız yansa da gıda olarak gerek duyarız. Acıda olsa, ağzımız yansa da bunun tadını alırız. Bunu istemeyi gerekli kılan, müslüman terbiyesiyle, alçakgönüllüğüyle sonlandırabilmenizdir. Tabi, biberden hoşlanmayıp, hiç bir şekilde tüketmeyen kimselerde olabilir... Özetle, sizin gibi kimselerin yanlışları konusunda izlediği yöntemler, üsluplar bile anlayana kazandırmaktadır. Not: nisa 101-103 de sayın H. Akçay'ın görüşleri tarafındayım, sizinde tekrar sakin bir ortamda yeniden değerlendirmenizi rica ederim. selam ve saygılarımla... aorskaya |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
abdest, abdesti, ayrılır, bozar, gereklidir, için, kaça, nedir, neler |
|
|