Tekil Mesaj gösterimi
Alt 4. December 2012, 12:18 PM   #36
mustafabey
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
mustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud of
Standart

Aleyküm Selam;

Aorskaya Kardeşim, bizim elimizde okuduğumuz Kuran ayetlerini incelersek; Tevrat veya İncilin bozulması, hükmünün kalkması gibi çok önemli bir meseleye hiçbir atıf yoktur. Hatta tevrat veya incilde nur olduğundan bahseder. Daha önceki yazılarda bu konuyu işledik, eğer bir bozulma varsa bu bozulma, sapma, tevrat veya incilin hükümlerini uygulamayan, kelimeleri eğerek kendi menfaatlerine göre yorumlayan hristiyan veya yahudilerdedir. Bizimde bu konuda onlardan aşağı kalır bir yanımız yoktur. Peygamberimiz döneminde böyle bir sorun, incil veya tevratın bozulduğuna ilişkin bir algı yokmuş(Süleyman Ateşin yazısında var), bunlar sonradan ortaya konmuştur.

Eğer Kuranı ön plana alıyorsak bir bozulma yok, eğer atalar (geçmiş) öğretisini kabul edersek bozulma var. Hangisini kabul etmek daha mantıklı. Ben kurandaki verilerin doğru olduğunu düşünüyorum. Atalar öğretisi o kadar baskın olmuş ki kuranda yazanları göremiyoruz, üstünü örtüyor. Doğruya yönelmek için eğriye eğri demeliyiz, burda eğrilik tevrat veya incile bozuldu demektir ve ondan uzak durmaktır. Kuranda bir bozulmadan bahsetmediğine göre, hatta nur var dediğine göre özü korunmuştur. Bu özüde dini kavramış olanlar anlar, DİN tekdir. Tevrat veya incil haktır, Allahın indirdiği ayetlerdendir. Biz tevrat ile incili incelemediğimiz için, anlatım tarzı, uslubu bizim anlayışımıza ters gelebilir. Ama mutlaka içinde ders alacağımız, ibretlik öğretiler vardır, Dini ortaya çıkarmak, anlamak için insani değerler vardır, incelemeden anlayamayız. Müslüman araştırır, bilgilenmekten korkmaz, bilgilendikçe iman artar. Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?

Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
1- birbirinden farklı dört incili ve kutsal üçlemeyi kurana nasıl ters düşmediğini açıklayarak,
2- en basitinden evli kadına uygulanacak zina cezası olan recmin nasıl olupda kurana ters olmadığını açıklayarak, bizlere incil ve tevrata neden iman edilmesi gerektiğini anlatabilirmisiniz?
Aorskaya kardeşim, üçleme ile ilgili Kuranda yazanlar açıktır, bizim buradan elde ettiğimiz bie bilgi vardır. Ne diyor ayetlerde;

Nisa 171;
Ey kitab ehli! Dîniniz hakkında haddi aşmayın! Allah'a karşı haktan (doğrudan, gerçekten) başka bir şey söylemeyin. Mesih İsa, Meryem'in oğludur ve sadece Allah'ın resûlü ve O'nun kelimesidir. (Ruh'ûl Kudüs) Onu Meryem'e ilka etti ve o, kendisinden (Ruh'ûl Kudüs'den) bir ruhtur. Öyleyse Allah'a ve O'nun resûllerine îmân edin! Ve "Üçtür." demeyin (baba Allah, oğul Allah ve Ruh'ûl Kudüs diye üç Allah vardır demeyin), vazgeçin, sizin için hayırlıdır. Allah sadece tek ilâhtır. O'nu, “çocuk sahibi olmaktan” tenzih edin. Göklerde ve yeryüzünde olanlar (herşey) O'nundur. Ve vekil olarak Allah yeter.
Nisa 172;
Mesih Allah'a kul olmaktan çekinmez; Allah'a yaklaştırılmış melekler de çekinmezler. Kim O'na kul olmaktan çekinir de büyüklenirse (bilsin ki) O, onların tümünü kendi huzuruna toplayacaktır.

Maide 72
Andolsun ki; “Muhakkak ki Allah, O, Meryem oğlu Mesih'tir.” diyenler kâfir olmuşlardır. Oysa Mesih (Hz. İsa, onlara) şöyle demişti; “Ey İsrailoğulları! Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kul olun. Muhakkak ki, kim Allah'a şirk (eş, ortak) koşarsa, o taktirde Allah ona cenneti haram etmiştir ve onun varacağı yer ateştir. Ve zalimler için bir yardımcı yoktur.”
Maide 73
Andolsun ki, "Allah üçün, üçüncüsüdür." diyenler kâfir olmuşlardır. Ve tek bir ilâhdan başka bir ilâh yoktur. Ve eğer bu söyledikleri sözlerden vazgeçmezlerse, onlardan (bu sözlerinde ısrar edip) kâfir olanlara, mutlaka “elîm azap” dokunacaktır.
Maide 74;
Meryem oğlu Mesih sadece bir Resûldür. Ondan önce de resûller (elçiler) gelip geçmiştir.Ve onun annesi sıddîktır (çok doğru ve iffetlidir). İkisi de yemek yerlerdi. Bak, onlara âyetleri nasıl açıklayıp beyan ediyoruz. Sonra da bak, nasıl (Allâh'tan) döndürülüyorlar.

Yeterince ve açık bilgi var, şimdi bu üçlemeyi kim icat etmiş, haddi aşanlar yani hristiyan din adamları yunan kültürünün katkısıyla böyle bir karar almışlar, buda bizim için ikinci bir bilgi, hatta incilde böyle bir üçleme yok, bunları toplarsan yanlış hükme, yargıya kimin vardığı net bir şekilde ortaya çıkar. hristiyanlardan bazılarının böyle bir şirke düşmeleri, incilin bozulduğunu değil, bu inanca sahip olanların saptığını, yanlışa yöneldiklerini anlarız. Onların icadıdır, bu incili kirletmez, kendi zihinlerini kirletirler. Ayrıca bu çarpıtma işini Süleyman Ateş de yazısında açıklamış, din adamlarının yanlış yorum yaptığını fıkıh ve uygulamalarla kitabın dışına çıktıklarından bahsetmiş.

İkinci soruna gelecek olursak, buda cevaplanır, şöyle bir durum var aramızda incil veya tevrattan anlayanlar yok, bende uzman değilim, sende uzman değilsin, kabataslak bakalım. Kuranda yeralan ayetlerden anlamaya çalışalım.

Maide Suresi;
46. Kendinden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı olarak peygamberlerin izleri üzerine, Meryem oğlu İsa'yı arkalarından gönderdik. Ve ona, içinde doğruya rehberlik ve nûr bulunmak, önündeki Tevrat'ı tasdik etmek, sakınanlara bir hidayet ve öğüt olmak üzere İncil'i verdik.

47. İncil'e inananlar, Allah'ın onda indirdiği (hükümler) ile hükmetsinler. Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar fâsıklardır.

48. Sana da, daha önceki kitabı doğrulamak ve onu korumak üzere hak olarak Kitab'ı (Kur'an'ı) gönderdik. Artık aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet; sana gelen gerçeği bırakıp da onların arzularına uyma. (Ey ümmetler!) Her birinize bir şerîat ve bir yol verdik. Allah dileseydi sizleri bir tek ümmet yapardı; fakat size verdiğinde (yol ve şerîatlerde) sizi denemek için (böyle yaptı). Öyleyse iyi işlerde birbirinizle yarışın. Hepinizin dönüşü Allah'adır. Artık size, üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeyleri(n gerçek tarafını) O haber verecektir.

Maide 48. Ayete bakarsak, “Her birinize bir şerîat ve bir yol verdik. Allah dileseydi sizleri bir tek ümmet yapardı; fakat size verdiğinde (yol ve şerîatlerde) sizi denemek için (böyle yaptı). Öyleyse iyi işlerde birbirinizle yarışın.” Demekle dinde farklılık olmadığı ama şeriatte, uygulamada farklılık olduğu bahsediliyor. Farklı ümmetler var, farklı şeriat ve yollar var, iyi işlerde bir yarış var. Uygulamada Kuranda aynı, tevrat da aynı yazacak diye bir şey yok, bu bir bilgidir bunu anlayalım önce. Aorskaya kardeşim sen bu uygulamadaki, şeriattaki farklılıkları çelişki olarak görüyor ve kurana ters gibi anlıyorsun. Ama Kurana göre bu normal doğal bir durum, niye? Musa şeriatı farklı, İsa şeriatı farklı, Muhammed şeriatı farklı, yollar farklı ama DİN tek, hepsi Allaha gidiyor. Ve burdada ümmetler arasında bir yarış var, biz bu yarışta geri kalıyoruz.
Bu konu her üç kitapda ayrıdır, şeriatler farklıdır, tevratta recm var, kuranda “Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun”, incilde ne varmış,

Yu.8: 34 Din bilginleri ve Ferisiler, zina ederken yakalanmış bir kadın getirdiler. Kadını orta yere çıkararak İsa'ya, "Öğretmen, bu kadın tam zina ederken yakalandı" dediler.

Yu.8: 5 "Musa, Yasa'da bize böyle kadınların taşlanmasını buyurdu, sen ne dersin?"

Yu.8: 6 Bunları İsa'yı denemek amacıyla söylüyorlardı; O'nu suçlayabilmek için bir neden arıyorlardı. İsa eğilmiş, parmağıyla toprağa yazı yazıyordu.

Yu.8: 7 Durmadan aynı soruyu sormaları üzerine doğruldu ve, "İçinizde kim günahsızsa, ilk taşı o atsın!" dedi.

Yu.8: 8 Sonra yine eğildi, toprağa yazmaya başladı.

Yu.8: 9 Bunu işittikleri zaman, başta yaşlılar olmak üzere, birer birer dışarı çıkıp İsa'yı yalnız bıraktılar. Kadın ise orta yerde duruyordu.

Yu.8: 10 İsa doğrulup ona, "Kadın, nerede onlar? Hiçbiri seni yargılamadı mı?" diye sordu.

Yu.8: 11 Kadın, "Hiçbiri, Efendim" dedi. İsa, "Ben de seni yargılamıyorum" dedi. "Git, artık bundan sonra günah işleme.

Aorskaya kardeşim, bunlar çelişki değil; şeriatler, ümmetler farklı olduğu için uygulamalar farklıdır. Bu durumu görmek ve anlamak gerekir, biz yorum yaparak kitaplarda aynı hükümler yok diye reddedemeyiz. Kitaplarda yeralan bu kurallar katı kurallardır, toplumu düzene sokmak için, neyin doğru neyin yanlış olduğunun kavranması bilinmesi için yapılan uygulamalardır. Dinin olduğu yerde toplumsal düzen şarttır. Bu düzeni sağlamak için farklı uygulamalar kitaplarda yer almıştır, anlamak gerekir.


Aorskaya kardeşim Tevrat veya incilde bulduğun sana göre çelişkileri benim çözmem için bana sunma, Tevrat veya incilin bozulduğunu düşünüyorsan Kurandan delil getirerek konuyu geliştir. Kuran bizi neye yönlendiriyor, o konular üzerinde duralım, biz Tevrat veya İncil uzmanı değiliz. Konuyu genel olarak kavrayalım. Ayrıca sadece soru değil açıklamalı katkı yaparsan konuların daha net anlaşılması sağlanır. Amacımız doğruya yönlenmek, görmek, anlamak olsun.
mustafabey isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla