O zaman ramazanın kavuruculuğunu neden vurguladın orada (Avustralya'da) kış oluyor çünkü?
Evet, ramazanin kavuruculugunu vurguladim; orucun degil. Çünkü oruç dünyanin her yerinde ayni anda tutulur. 21 hazirandan sonraki dolunay. O anda Arabistan sicaktan
kavrulur ama Avustralya soguktan
donar.
Oruç vakti sicaktir diye bir kural yok.
Kavurucu olan, her iki yarikürenin farkli zamanlardaki ramazan aylaridir. Arabistan'da 21 Hazirandan sonraki ay, Avustralya'da ise 21 Araliktan sonraki ay. Ikisi de kendi yariküresine ait kavurucu yaz mevsiminin içinde.
Örnegin
Kuzey yarikürede 23 Haziran 2013.
Güney yarikürede 16 Ocak 2014.
Arapçada "ramazân"in kavurucu anlamina gelmesi önemli. Çünkü "SeHRu Ramazân"in yaz mevsimine ait oldugunu gösteriyor. Asiri sicak mevsime ait oldugu için
kavurucu ay demisler ona.
Öteki aylarin çogu da ait olduklari mevsimlere göre isimler almislar.
Bkz
1.
https://en.wikipedia.org/wiki/Islamic_calendar#Months
2.
http://www.belgeler.com/blg/146f/cah...sdlamic-period
Kur'ân'da geçen "SeHR"lerin ve örnegin Bakara 185'te geçen "SeHRu ramazân"in vakten sabit olduguna dair bir sürü kanit var. Ama yaziyi kisa tutmak için yalnizca ikisini anmakla yetineyim.
1.Kureys sûresi.
O sûrede belirtildigine göre kureys halki, ilk baharda (sayf*) ve kisin (sitâ) uzun ticarî yolculuklara çıkarlardi. Haram aylarda ise Mekke'nin geleneksel panayirlari kurulurdu (HICEC, 28:27). O panayirlarin ilk baharda ve kisin kurulması mümkün degil çünkü kureyssiz Mekke halki olmaz ve halksiz panayir olmaz.
Eshurul hurum yani haram aylar vakten sabittir, her yil 11 gün erken filan gelip bir su mevsimin içinde bir bu mevsimin içinde yer almazlar; yoksa Mekke panayiri ilk baharda ve kisin da kurulurdu, demek gerekir ki mümkün degil.
2.Avlanma yasagi
Haram aylarda kan dökmek, örnegin av hayvani öldürmek yasaktir. Bakin, o yasak ta vakten sabit. Çünkü av hayvanlari yilin belli, sabit bir mevsiminde ürerler; yilin bi su mevsiminde bi bu mevsiminde degil.
Inananlar, ya eyyuh ellezîne émenû!
Size helal kilindiginda avlanin, ve izâ haleltum fastâdû (5:2).
Size haram kilindiginda av hayvani öldürmeyin, lâ taktulûs sayde ve entum hûrûm (5:95)
Kisacasi Kur'ân'da geçen "ŞeHR"ler, uyduruk kamerî yila ait "şehr"lerin aksine, vakten sabittirler; zincirleme 11 gün erken gelip te bi ilk baharda, bi yazin, bi son baharda, bi kisin ortaya çikmazlar.
__________________________
*Sayf (الصيف) bugünün Arapçasinda "yaz mevsimi"dir ama kadîm Arapçada ilkbahar idi. Kelimenin anlami zamanla degismis görünüyor. Bir bakima Azerî dilindeki düsmek gibi. Hani saka yollu anlatilir:
Uçak inise geçmek üzereyken Azerî hostes su duyuruyu yapmis: "Möhderem seyyahlarimiz! Tayyaremiz düsüyor (iniyor); gusahlarinizi dahinin."
Dr Ayman'in açiklamasi:
Her ne kadar bugünün Arapçasinda "sayf" "yaz mevsimi" ise de kadîm Arapçada "ilk bahar" idi. Kadîm Arapça sözlüklerine göre (bkz Lisan el-Arab) Kur'ân öncesi Araplar dört mevsim taniyorlardi:
Sayf: ilk bahar
Kayz: yaz
Harif: son bahar
Sitâ: kiş