28. June 2014, 05:26 PM
|
#8
|
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.076
Tesekkür: 3.618
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
|
Selamun Aleyküm, Değerli beyazasi Kardeşim,
Alıntı:
beyazasi Nickli Üyeden Alıntı
O, Güneş'i bir aydınlık, Ay'ı bir ışık yapan ve senelerin sayısını ve hesabını bilesiniz diye, Ay'a menziller ayarlayandır. Allah bunu ancak gerçek ile yaratmıştır. O, bilecek olan bir kavim için Âyetleri detaylandırır. (Yunus, 5)
Ayette “senelerin sayısını ve hesabını bilesiniz diye”, diyor ve ekliyor, “Ay’a menziller ayarladık”. Seneyi meydana getiren, senenin oluşmasına neden olan şey bilimsel olarak da sabittir ki dünyanın güneş etrafında bir kez dolanmasıdır. İşte bu senelerin yani dünyanın güneş etrafında kaç kez döndüğünün hesabını Ay’a bakarak yapacağız.
Takvimler saymak içindir. Tarih verebilmek, dün, bugün, yarın diyebilmek geçmişi anlatabilmek, geleceği planlayabilmek kısaca sosyal hayatı düzene koyabilmek içindir. Takvim olsa ya da olmasa, o takvim ya da bu takvim olsa, “bir sene” dünyanın güneş etrafında bir tur atmasıyla oluşur. Hicri takvim Ay’ın dünya çevresinde dolanımını esas alan bir takvimdir. Ay dünya çevresinde 29,5 günde dolanır; bu bir ayı oluşturur. Ay’ın dünya etrafında dolanmasının senenin oluşumu ile hiçbir ilişkisi yoktur. Tüm takvimler gibi hicri takvim de sadece sayım yapmak için kullanılan bir yöntemdir. Bu açıklamalardan sonra şimdi bir soru soralım:
“…Senelerin sayısını ve hesabını bilesiniz diye…” diyen Allah, “sene” kelimesini kullanırken bir senenin dünyanın güneş etrafında bir kez dolanmasıyla oluştuğunu bilmiş midir, bilememiş midir?
|
Sorunuzun cevabı sizce nedir?
__________________
Halil Ay
|
|
|