Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23. July 2014, 07:02 PM   #6
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.076
Tesekkür: 3.618
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun aleyküm, Değerli Galip Yetkin Kardeşim,


Alıntı:
galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayın dost1.

Fakat bir husus daha var. Nuh-17. ayeti açıklanırken kullanılan bir ifade : ".....işi kur'a çekerek hallettikleri..." ifadesi. Biz "...kalemlerini atarken...." diye geçen ifadeyi, "ok atma" diye geçene benzeterek, "kura çekme" diye belirtildiğini zannediyoruz.

Bize göre bu ifade "bilgilerin ortaya atılması/konması"; yani belirtildiği gibi bir "tartışma"nın ifadesidir ve kur'a ile ilgili değildir; çünkü Zekeriya bir peygamber.
"Kur'a çekme" ifadesi orada acaba fuzuli mi?
Yanılıyor muyuz?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Sorunuza kaynak olan âyet Âli İmran Suresinin 44. âyetidir:

"Zâlike min enbail ğaybi nuhıyhi ileyk ve ma künte ledeyhim iz yülkune aklamehüm eyyühüm yekfülü Meryem ve ma künte ledeyhim iz yahtesımun."

"İşte bu, algılama imkânının olmadığı, geçmişin önemli haberlerinden sana vahyettiklerimizdir. Ve Meryem'e hangisi kefil olacağına kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. Onlar tartışırlarken de sen yanlarında değildin."

Bu âyetle ilgili tefsir kitaplarında çok farklı rivayetler vardır.
Bu âyetteki "kalemlerini atarlarken" ifadesi üzerindeki tefekkürümde:

1- Kalem Suresinde kanıt gösterilen:
"Nuuun velKalemi ve ma yesturun"

"Nûn Kalem’i ve onların satır satır yazıp söylediklerini/efsaneleştirdiklerini kanıt gösteriyorum ki;"

"Kalem" burada "marife/bilinen" olarak gelmiş.Bunun herkesçe biliniyor olması gerekir. Arap dilinin anlatım sanatlarından "mecaz-ı mürsel/ parçası söylenip bütünü kastedilerek yapılan edebi sanat" çokça kullanılan bir sanattır.

Bu âyette de bu sanat kullanılarak “Kalem” ile Alak suresine ve ilk vahiylere dikkat çekilmektedir.

2- Musa Aleyhisselamın asası:
Asa ile ilgili âyetlerde geçen "feelka asahu/asasını bırakma" ifadeleri ile ilgili araştırmalarda lügatlarda ulaştığımız bilgiler:

Asa” sözcüğü aslında, “İçtima (toplanma) ve i’tilaf (uyuşma)” demektir. Asa sözcüğü, el ve parmaklar üzerinde toplandığı için “Ud’a (telli çalgılardan Ud) isim olmuştur. Esmai, Bazı Basralılardan şöyle nakleder:

Bastona “asa” ismi verilmesinin nedeni, el ve parmakların üzerinde toplanmasıdır. Bu sözcük Arapların toplumu hayır ya da şer bir şey üzerine topladıkları zaman dedikleri “asavtü’l kavme, esuhüm (toplumu bir araya getirdim, onları bir araya getirin)” deyişlerinden gelmektedir.”

“Asanın bırakılması” ifadesi, mecaz olarak, “yolculuğun bitmesi yolcunun gideceği yere varıp direklerini dikip, çadırını kurması; yerleşmesi” demektir. (Lisan; “asa” mad. Tac. “Asa” mad)

Bu açıklamalardan da "asa" sözcüğünün “BİRİKİM/ sıkı tutulan” olduğu anlaşılır ki, Musa'nın asasından kasıt da “Musa’nın birikimi” olur. Bu
birikimler de “Musa’ya yapılan vahiyleri" ve "Musa’nın deneysel bilgi birikimlerdir".

Sonuç olarak ulaştıklarım:
"Kalemlerini atarlarken" ifadesini vahiy olarak değerlendirebilmek çoğul bir ifade olduğundan teknik olarak mümkün değildir.


Sorunuza dönecek olursak:
Belirttiğiniz gibi: Kalemlerini atarlarken ifadelerinden "bunun kura ile ilgisinin olmaması;" bir "tartışma"nın ifadesi olabilir. Buna gerekçe olarak Zekeriya'nın peygamber olmasını gösteriyorsunuz ki düşünülebilir.

Bizi kura çekme düşüncesine sevkeden târihî bilgilerde “kalem atmak”, ifadesinin bir kur’a çekme şekli olduğu bilgisidir. Bu bilgiye göre kur’aya katılacaklar toplanıp kalemlerini /çöplerini suya atarlar, suyun akıntısına kapılmayan çöpün sahibi kur’ayı kazanmış sayılırdı.


Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla