Selamun aleyküm kardeşim,
Türkçe'de zamirler; ismin yerini tutan sözcüklerdir. Bu isimlere özel isimler de dahildir. Önceleri özel isim yerine kullanılan zamirler -cümlenin başında olmasa da - büyük harfle yazılıp, gelen ekler kesme işareti ile ayrılırdı. Türk Dil Kurumu bu kuralı değiştirmiştir. Günümüzdeki kural; özel isim yerine kullanılan zamirlerin -cümle başında olmadıkça- küçük harflerle yazılarak, varsa gelen eklerin kesme işareti ile ayrılmayacağı şeklindedir. Günümüz çevirilerinde kimi çevirmenler eski kuralı, kimi çevirmenler yeni kuralı, -özellikle belli olsun diye- uygulamaktadırlar. Bu konudaki düşüncem; zamir neyi gösteriyorsa direk olarak gösterdiği ismin yazılmasıdır. Özellikle İşte Kur'an'ın son baskılarında çevirmenin buna özen göstermeye çalışıldığı görülmektedir.
Arapça'da zamirler; ismin yerini tutan ma'rife/belirli olan isimlerdir.Zamirler de ma'rife isimlerin içerisinde değerlendirilirler ve "alem" olarak belirtilen özel isimler için de kullanılırlar. Genel olarak da "munfasıl/ayrı" ve "muttasıl/bitişik zamirler" diye iki kısımda değerlenirilirler.
Sizin: "Eğer Kuran'da buradaki tanıma uymayan bir "Allah" ve "O" isimleri kullanımı biliyorsan beni de bilgilendirmeni rica ederim." diye sorduğunuz Arapça'da munfasıl/ayrı iş zamiri / "oluşturulacak olay, iş ve konu"ya dikkat çeken zamir" olarak belirtilir. "Huvallahu ahadun/O, Allah birdir" örneğindeki bu tür bir zamirdir. Dikkat edilmesi gereken; normal zamir kendisinden sonrakini değil, önceki ismi açıklarken, iş zamirinin kendisinden sonraki kısma dikkat çektiğidir.Munfasıl/ayrı iş zamiri her zaman mübteda (Cümlenin başlangıcı,fâilin bulunduğu kısım.) olur.
Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
|