![]() |
|
![]() |
#1 |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.076
Tesekkür: 3.618
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 ![]() |
![]()
Selamun aleyküm kardeşim,
Türkçe'de zamirler; ismin yerini tutan sözcüklerdir. Bu isimlere özel isimler de dahildir. Önceleri özel isim yerine kullanılan zamirler -cümlenin başında olmasa da - büyük harfle yazılıp, gelen ekler kesme işareti ile ayrılırdı. Türk Dil Kurumu bu kuralı değiştirmiştir. Günümüzdeki kural; özel isim yerine kullanılan zamirlerin -cümle başında olmadıkça- küçük harflerle yazılarak, varsa gelen eklerin kesme işareti ile ayrılmayacağı şeklindedir. Günümüz çevirilerinde kimi çevirmenler eski kuralı, kimi çevirmenler yeni kuralı, -özellikle belli olsun diye- uygulamaktadırlar. Bu konudaki düşüncem; zamir neyi gösteriyorsa direk olarak gösterdiği ismin yazılmasıdır. Özellikle İşte Kur'an'ın son baskılarında çevirmenin buna özen göstermeye çalışıldığı görülmektedir. Arapça'da zamirler; ismin yerini tutan ma'rife/belirli olan isimlerdir.Zamirler de ma'rife isimlerin içerisinde değerlendirilirler ve "alem" olarak belirtilen özel isimler için de kullanılırlar. Genel olarak da "munfasıl/ayrı" ve "muttasıl/bitişik zamirler" diye iki kısımda değerlenirilirler. Sizin: "Eğer Kuran'da buradaki tanıma uymayan bir "Allah" ve "O" isimleri kullanımı biliyorsan beni de bilgilendirmeni rica ederim." diye sorduğunuz Arapça'da munfasıl/ayrı iş zamiri / "oluşturulacak olay, iş ve konu"ya dikkat çeken zamir" olarak belirtilir. "Huvallahu ahadun/O, Allah birdir" örneğindeki bu tür bir zamirdir. Dikkat edilmesi gereken; normal zamir kendisinden sonrakini değil, önceki ismi açıklarken, iş zamirinin kendisinden sonraki kısma dikkat çektiğidir.Munfasıl/ayrı iş zamiri her zaman mübteda (Cümlenin başlangıcı,fâilin bulunduğu kısım.) olur. Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
57 Mesajina 70 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Şura 52:
1. ve kezâlike : ve işte böylece 2. evhaynâ : vahyettik 3. ileyke : sana 4. rûhan : ruh 5. min : den 6. emri-nâ : bizim emrimiz "İşte böylece emrimizden ruhu sana vahyettik." Tercümeyi bu şekilde yapmakta Arapça dilbilim açısından bir engel var mı? |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
57 Mesajina 70 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Ankebut 49:
1. bel : hayır 2. huve : o 3. âyâtun : âyetler 4. beyyinâtun : beyan olunan 5. fî : içinde 6. sudûri : göğüsler, sîneler 7. ellezîne : o kimseler 8. ûtû : verilenler 9. el ilme : ilim "Hayır, ilim verilenlerin göğsünde beyan olunan (= gizliyken ortaya çıkarılan) ayetlerdir o." Tercümeyi bu şekilde yapmakta Arapça dilbilim açısından bir engel var mı? |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 | |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.076
Tesekkür: 3.618
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 ![]() |
![]()
Selamun aleyküm,
Alıntı:
Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
57 Mesajina 70 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() “Gözler O’nu idrak etmez. Ve O gözleri idrak eder.” Enam 103 2. el ebsâru : görme hassaları (gözler) 3. ve huve : ve O 4. yudriku : idrak eder 5. el ebsâra : görme hassaları (gözler) 6. ve huve : ve O 7. el lâtîfu : lâtif, güzel, hoş, lütfeden 8. el habîru : haberdar olan Tercümelerin yarısı "idrak etmez", yarısı da "görmez" şeklinde yapılmış. Kelimenin Arapça aslı hangisidir? |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
57 Mesajina 70 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() “Gözünüzü açın/dikkat edin/iyice bilin/şüphesiz ki Allah Muhît'tir, her şeyi çepeçevre kuşatır.” Fussilet 54 1. e lâ : (öyle) değil mi2. inne-hum : muhakkak, gerçekten onlar 3. fî : de, içinde 4. miryetin : şüphe 5. min : den 6. likâi rabbi-him : Rab'lerine mülâki olmak, ulaşmak 7. e lâ : (öyle) değil mi 8. inne-hu : muhakkak, gerçekten o 9. bi kulli şey'in : herşeyi 10. muhîtun : kuşatandır Hanifler.com dahil 4 tercümede verilen "gözünüzü açın" ifadesi... Türkçe mecaz bir karşılık olarak mı verili yoksa, Arapça aslında temel veya mecaz olarak var mı? |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 | |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.076
Tesekkür: 3.618
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 ![]() |
![]()
Selamun aleyküm,
Alıntı:
"İdrak" sözcüğü;ulaşma, hedefe varma, bir şeyi tam olarak kavrama vb anlamlarda bir sözcüktür. Gözler idrak edemez anlamındadır. "La tüdriküHul ebsaru " Gözler ONU idrak edemez/Gözler ONA erişemez,/Gözler ONA ulaşamaz, Gözler ONU kavrayamaz vb şekillerde tercüme edilir. Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay |
|
![]() |
![]() |
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | ozkanates (23. February 2015) |
![]() |
#9 | |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.076
Tesekkür: 3.618
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 ![]() |
![]()
Selamun aleyküm,
Alıntı:
Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
lokman, soru |
|
|