Bazı tefsirciler, rüştünü ve mallarını elde ederek ayrılmış bu yetimlerden nikahlanacak olanlarının -bana bir babalık daha yap- diye kendisini yetiştirene yetki vermesi gerektiğini söylüyor. Bu deyiş erkek yetimleri akla getiriyor? Onlar da mı babalık yapılmasını istiyor?
Biz ayetlerde böyle bir şeylere rastlamadık; çünkü yok. Kişisel yakıştırma.
Kadınları erkek hakimiyeti altına sokma, erkeklerin hükmü altına alma çabası.
Okuyun ayeti, kız veya erkek ayrımı yapılmadan yetimlerin nikahlanması kesin emir.
Her neyse!...
Diyelim ki bir kısım yetime mallarını verdiniz ve evlendirdiniz.
Hayatı kurtuldu mu?
Diyelim ki bir afet sonucu eşini, ailesini, malını mülkünü kaybedip, cascavlak kalırsa, ne olacak?
İşlemler sil baştan mı başlayacak?
Halbuki okutulup veya işe gönderilip meslek sahibi yapılan öyle mi?
Evlenmek kişisel bir tercihtir. Allah kimseyi buna zorlamaz.
Demek ki gösterilen çare palyatif, yalapşap, yani kalıcı değil. O zaman da, nikahlanmak Allah'ın isteği olamaz.
Bakın;
nisa ifadesini iş,
nikâhı da iş ile buluşturmak, iş ile birbirine bağlamak, bir işe sahip yapmak
diye mânâlandırırsanız, hemen, kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan ayetin çözümüne ulaşırsınız ve ne yetimin malı, ne yetki verme, ne evlendirme, ne erkek yetim, ne kız yetim, ne de yetimlerin kadınları kalır. Zaten hiçbiri ayette yazılı değil, uydurma.
Yetimlerin kadınları diye tercüme edilen de yetimlerin işleri mânâsındadır. Surenin hiç bir yerinde de yetimlerin kadınlarından bahsedilmez, böyle bir ifade dahi yoktur; yetimlerin işlerinden, iş durumlarından bahsedilir.
İsterseniz mealler üzerine yerleştirerek bir denemede bulunun.
Yazdıklarım benim düşüncelerim. Daha evvel de bu konuda benzer bir şekilde yazmış idim.
Saygılarımla.
Galip Yetkin.
Konu galipyetkin tarafından (28. March 2021 Saat 06:41 AM ) değiştirilmiştir.
|