Konu: Nur Suresi
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26. August 2017, 03:56 PM   #48
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.017
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun aleyküm,

Alıntı:
Hasan Akçay Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Cevap yok
cunku tesettür iddiası
kocaman bi yalan.
Kur'an'da tesettür diye bir emir sözkonusu olmayınca "tesettür iddiası" da dayanaksız kalır. Sizin bu tesettür sözcüğüne yüklediğiniz bir anlam varsa bilinmeden birşey söylenemez.

Alıntı:
Hasan Akçay Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ornegin
24:31'deki mustesna kisiler
mahremdir deniyor.
YALAN.
İnsanların değil Allah'ın ne dediği önemli. Allah'ın da bu ayette " şunlar ,şunlar mahremdir." diye bir sözü yok.

Alıntı:
Hasan Akçay Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Orda geçen ziynetler
avret yerleridir deniyor.
YALAN.
Ziynet sözcüğünün ne olduğuna Kur'an'dan bakalım mı?

Ziynet; Kur’an dilinde, güzelleştirmeye, güzel ve çekici göstermeye, hoşlanacak hâle getirmeye yarayan süs demektir. Nitekim dinimizde de bir takım süs eşyalarına “ziynet eşyası” denilmektedir.Ziynet Kur’an’da hem olumlu hem de olumsuz olarak bu anlamda kullanılmıştır.

En’âm; 43:” …ve zeyyene lehümüşşeytanu ma kânu ya'melun;”


Enfal; 48:” Ve iz zeyyene lehümüş şeytanü a'malehüm…”

Bu ayetler; Şeytanın, inkârcılara, kendi kötü amellerini güzel-hoş gösterdiğini bildirmektedir.

Kasas; 79:” Feharece alâ kamihi fiy zinetih…”
Karun’un, kavminin karşısına ziyneti ile çıktığını bildiren bu ayet, “Ziynet”in olumsuz anlamda kullanılışına birer örnektir.

Alemlerin Rabb’i olan Yüce Allah:

Hucurat; 7:”… lakinnAllahe habbebe ileykümül iymane ve zeyyenehu fiy kulubiküm…”

İmanı müminlere sevdirerek kalplerini süslediğini;.

Fussılet; 12:”… ve zeyyennes Semaed dünya bi mesabiyha ve hıfza…”
.
Mülk; 5:” Ve lekad zeyyennes semaeddünya bimesabiyha…”

Bu iki ayette gökyüzünün kandillerle süslendiğini;.

Ta Ha; 59:” Kale mev'ıdüküm yevmüzziyneti…”

Musa peygamberin ,Firavun’un büyücüleriyle buluşma gününün “ziynet günü” olmasını istediğini bildiriyor.

Yukarıdaki dört ayetde de “ziynet” olumlu anlamda kullanılmıştır.

Kehf; 46:”El malu vel benune ziynetül hayatid dünya…”
“Mal ve oğullar dünya hayatının süsüdür.”

Bu ayet de, hem ziynet sözcüğünün kapsamını belirtmekte ve hem de Arapların ziynet sözcüğüne nasıl bir anlam yüklediğini en iyi şekilde anlatmaktadır.

Nur;31ci ayette, kadınlardan; -kendiliğinden açığa çıkanların dışında- ayette sayılan kişiler dışında zinetlerini açığa vurmamaları,belli etmemeleri,ortaya çıkarmamaları emredilerek, ayaklarını yere vurmak suretiyle belli etmemeleri istenen “ZİYNETLER”, bilezik, kolye, küpe, halhal, hızma, pazubent ve gerdanlık gibi takılar değildir.

Bİsterseniz bu ayetteki “ziynetin” bu çeşit takılar olduğunu varsayalım.
Allah’ın; “Ziynetlerini -kendiliğinden açığa çıkanların dışında- açığa vurmamaları,belli etmemeleri,ortaya çıkarmamaları “ifadesinden, esasında kadınların takı takmalarını uygun gördüğü bildirilmiş olmuyor mu?

Alemlerin Rabb’ı olan Yüce Allah, hem takı takılmasını sakıncasız görecek, hem de takıların saklanmasını isteyecek.
Takı, göstermek için takılır. Görünmemesi gereken takının herhangi bir anlamı olabilir mi?

“Ziynet” sözcüğünden, takı türü eşyaların anlaşılması, ayetin bütünselliği açısından da mümkün müdür?
Kadınların taktıkları süs eşyaları, cinsel tahrik unsuru olmaktan çok gururlanmak, büyüklenmek, hava atmak amacı ile takılan eşyalar değil midir?

Bu tür gururlanmanın, büyüklenmenin, hava atmanın, böbürlenmenin, önüne geçilmek istenseydi, ziynetlerin herkesten saklanması emrinin verilmesi gerekmez miydi?

Ayette kadınların ziynetlerini diğer kadınların yanında açabilecekleri ifade edilmiyor mu?

Rabbimiz Olan Yüce Allah;
A’râf; 31: “Ya Beniy Ademe huzu ziyneteküm ınde külli mescidin ve külu veşrebu ve la tüsrifu inneHu la yuhıbbul müsrifiyn;”

A’râf; 32“Kul men harrame ziynetellahilletiy ahrece li ıbadiHi vettayyibati miner rızk kul hiye lilleziyne amenu fiyl hayatid dünya halisaten yevmel kıyameti, kezâlike nufassılul ayati li kavmin ya'lemun;”

“Ey Âdemoğulları! Tüm mescitlerde süslü, güzel giysilerinizi kuşanın. Yiyin, için fakat israf etmeyin. Allah israf edenleri sevmez.”
“ De ki: Allah’ın kulları için çıkardığı süsü, güzel ve tatlı rızıkları kim haram etmiş? ...”
diyerek, takı türünden olan ziynetlerini, kadın-erkek herkesin mescit gibi en kalabalık yerlerde teşhir etmelerini istememiş midir?,
Burada altın ya da gümüş gibi bir istisna getirmiş midir?, Kısıtlamış mıdır?

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Alalh'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla