Yaşar Nuri Öztürk'ün çevirisini alıntıladım 
çünkü onun çevirisindeki şu ifadeler ASLI GiBiDiR 
yani Arapça metinde ne deniyorsa o: 
 
Ne bu mümin kadınlar o kâfirlere helaldir ne de o kâfirler bunlara helaldir. 
 
Arapça: lâ hunne hıllun lehum ve lâ hum yehıllûne lehunn 
Diyanet: müslüman hanımlar kâfirlere helâl değillerdir. Kâfirler de müslüman hanımlara helâl olmazlar. 
 
Karşılaştırınca görüyorsunuz: 
Diyanet "müslüman kadınlar" deyip genelleme hatasına düştüğü halde 
Y N Öztürk genelleme yapmamış, "Bu mümin kadınlar" demiş.  
 
Konu  
elbet "o göçmen mümineler"dir 
ve onların kafir aileleridir.
		 
		
		
		
		
		
		
		
	 |