Tekil Mesaj gösterimi
Alt 31. December 2010, 03:03 PM   #19
Anonymous
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 176
Tesekkür: 627
164 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
Anonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud of
Standart

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ahzab 36. Allah ve Resulü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
Kuranın bütününe hakim olmayan ve ayet cımbızlayarak tek ayetler üzerine kafa yoran bir insan itaat edecek Resulun yaşamadığı bir ortam ve zamanda leş kargalarını takip eder ve burnu da pislikten kurtulmaz.


O halde en güzeli Kuran'dan bakalım peygamberimizin "hüküm" hakkı nereye kadarmış. Yani bu verilen ahzab suresinde anlatılmak isteneni o zaman daha iyi anlarız.


Yanlarında, içinde Allah’ın hükmü bulunan Tevrat varken nasıl oluyor da seni hakem yapıyorlar?


(Ey Muhammed!) Sana da o Kitab’ı (Kur’an’ı) hak, önündeki kitapları doğrulayıcı, onları gözetici olarak indirdik. Artık, Allah’ın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp da onların arzularına uyma.

Aralarında, Allah’ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur’an’ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın. Eğer yüz çevirirlerse, bil ki şüphesiz Allah, bazı günahları sebebiyle onları bir musibete çarptırmak istiyor. İnsanlardan birçoğu muhakkak ki yoldan çıkmışlardır.

De ki: “Ey göklerin ve yerin yaratıcısı olan, gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah’ım! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında sen hükmedersin.”



Demek ki peygamberimiz Kuran ile hükmetmiş kafasına göre değil. Peki neden Kuran ile hükmetmek lazımmış?

Şüphesiz Tevrat’ı biz indirdik. İçinde bir hidayet, bir nur vardır. (Allah’a) teslim olmuş nebiler, onunla yahudilere hüküm verirlerdi. Kendilerini Rabb’e adamış kimseler ile âlimler de öylece hükmederlerdi. Çünkü bunlar Allah’ın kitabını korumakla görevlendirilmişlerdi. Onlar Tevrat’ın hak olduğuna da şahit idiler. Şu hâlde, siz de insanlardan korkmayın, benden korkun ve âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridir.

Onda (Tevrat’ta) üzerlerine şunu da yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş kısas edilir. Yaralar da kısasa tabidir. Kim de bu hakkını bağışlar, sadakasına sayarsa o, kendisi için keffaret olur. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler, zalimlerin ta kendileridir.

İncil ehli Allah’ın onda indirdiği ile hükmetsin. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler, fasıkların ta kendileridir.



Kalbi mühürlenmeyenler için bu ayetler her şeyi yeterince açıklamaktadır. Resulun din adına hüküm yetkisi olmadığı için resulün şahsına uymak diye bir şey de yoktur.

Evet. Herkes resule uymak zorundadır. Çünkü Resul de Allahın hükümlerini uygulamıştır kendi hükümlerini değil. Dolayısıyla Resulden bize gelen hüküm içeren sözlerden hangisi doğru hangisi leş kargalarına ait uydurmalar diye Kurana bakarak kolaylıkla ayırtedebilirsiniz. Allah Kuranı hak ile batılı ayıran bir ölçü olarak indirmiştir. Batılın takipçisi ve savunucusu olmayınız.

Ayrıca sözkonusu ayette Resul yani elçi deniyor. Yani bir hükümdar (adı üstünde hüküm veren demektir) bir de elçi vardır. Elçinin kendi hükümleri yoktur, olamaz. Hüküm yalnızca Allah'ındır. İslam dini Allah+peygamber limited şirketi gibi değildir, bunu düşünmek bile itikadı bozar.

Selamlar.

Konu Anonymous tarafından (31. December 2010 Saat 03:30 PM ) değiştirilmiştir.
Anonymous isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Anonymous Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
Derin Düşünce (15. March 2011), dost1 (4. January 2011), Miralay (31. December 2010), yeşil (7. November 2011)