hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > GELENEK DİNİ > Mezhepler ve Tarikatlar

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 30. December 2010, 03:02 PM   #1
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Miralay Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ve aleykümselam ebu Maruf kardeşim.
Fazla mesai benzetmen pek olmamış gibi geldi bana.

Yukarda bahsedilen konuların pek çoğu hükümler ihtiva eder. Hepimiz biliriz ki, dinde hüküm koyma yetkisi sadece Cenab-ı Allah'a aittir.
Ahzab 36. Allah ve Resulü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 31. December 2010, 03:03 PM   #2
Anonymous
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 176
Tesekkür: 627
164 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
Anonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud of
Standart

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ahzab 36. Allah ve Resulü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
Kuranın bütününe hakim olmayan ve ayet cımbızlayarak tek ayetler üzerine kafa yoran bir insan itaat edecek Resulun yaşamadığı bir ortam ve zamanda leş kargalarını takip eder ve burnu da pislikten kurtulmaz.


O halde en güzeli Kuran'dan bakalım peygamberimizin "hüküm" hakkı nereye kadarmış. Yani bu verilen ahzab suresinde anlatılmak isteneni o zaman daha iyi anlarız.


Yanlarında, içinde Allah’ın hükmü bulunan Tevrat varken nasıl oluyor da seni hakem yapıyorlar?


(Ey Muhammed!) Sana da o Kitab’ı (Kur’an’ı) hak, önündeki kitapları doğrulayıcı, onları gözetici olarak indirdik. Artık, Allah’ın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp da onların arzularına uyma.

Aralarında, Allah’ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur’an’ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın. Eğer yüz çevirirlerse, bil ki şüphesiz Allah, bazı günahları sebebiyle onları bir musibete çarptırmak istiyor. İnsanlardan birçoğu muhakkak ki yoldan çıkmışlardır.

De ki: “Ey göklerin ve yerin yaratıcısı olan, gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah’ım! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında sen hükmedersin.”



Demek ki peygamberimiz Kuran ile hükmetmiş kafasına göre değil. Peki neden Kuran ile hükmetmek lazımmış?

Şüphesiz Tevrat’ı biz indirdik. İçinde bir hidayet, bir nur vardır. (Allah’a) teslim olmuş nebiler, onunla yahudilere hüküm verirlerdi. Kendilerini Rabb’e adamış kimseler ile âlimler de öylece hükmederlerdi. Çünkü bunlar Allah’ın kitabını korumakla görevlendirilmişlerdi. Onlar Tevrat’ın hak olduğuna da şahit idiler. Şu hâlde, siz de insanlardan korkmayın, benden korkun ve âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridir.

Onda (Tevrat’ta) üzerlerine şunu da yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş kısas edilir. Yaralar da kısasa tabidir. Kim de bu hakkını bağışlar, sadakasına sayarsa o, kendisi için keffaret olur. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler, zalimlerin ta kendileridir.

İncil ehli Allah’ın onda indirdiği ile hükmetsin. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler, fasıkların ta kendileridir.



Kalbi mühürlenmeyenler için bu ayetler her şeyi yeterince açıklamaktadır. Resulun din adına hüküm yetkisi olmadığı için resulün şahsına uymak diye bir şey de yoktur.

Evet. Herkes resule uymak zorundadır. Çünkü Resul de Allahın hükümlerini uygulamıştır kendi hükümlerini değil. Dolayısıyla Resulden bize gelen hüküm içeren sözlerden hangisi doğru hangisi leş kargalarına ait uydurmalar diye Kurana bakarak kolaylıkla ayırtedebilirsiniz. Allah Kuranı hak ile batılı ayıran bir ölçü olarak indirmiştir. Batılın takipçisi ve savunucusu olmayınız.

Ayrıca sözkonusu ayette Resul yani elçi deniyor. Yani bir hükümdar (adı üstünde hüküm veren demektir) bir de elçi vardır. Elçinin kendi hükümleri yoktur, olamaz. Hüküm yalnızca Allah'ındır. İslam dini Allah+peygamber limited şirketi gibi değildir, bunu düşünmek bile itikadı bozar.

Selamlar.

Konu Anonymous tarafından (31. December 2010 Saat 03:30 PM ) değiştirilmiştir.
Anonymous isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Anonymous Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
Derin Düşünce (15. March 2011), dost1 (4. January 2011), Miralay (31. December 2010), yeşil (7. November 2011)
Alt 1. January 2011, 05:12 AM   #3
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Anonymous Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kuranın bütününe hakim olmayan ve ayet cımbızlayarak tek ayetler üzerine kafa yoran bir insan itaat edecek Resulun yaşamadığı bir ortam ve zamanda leş kargalarını takip eder ve burnu da pislikten kurtulmaz.


O halde en güzeli Kuran'dan bakalım peygamberimizin "hüküm" hakkı nereye kadarmış. Yani bu verilen ahzab suresinde anlatılmak isteneni o zaman daha iyi anlarız.
ALLAHU TEALA boş sözmü söyler ALLAHın Kitabınamı hakaret ediyorsun.
ALLAHU TEALA ilerde amel edilmeyecek ayetlermi vahy etti.
Kendi kıt anlayışınızla haşa ALLAH ın Kelamına eksiklik atf ediyorsun.

Konu ebu Maruf tarafından (1. January 2011 Saat 05:15 AM ) değiştirilmiştir.
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 1. January 2011, 06:45 PM   #4
Anonymous
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 176
Tesekkür: 627
164 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
Anonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud of
Standart

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ALLAHU TEALA boş sözmü söyler ALLAHın Kitabınamı hakaret ediyorsun.
ALLAHU TEALA ilerde amel edilmeyecek ayetlermi vahy etti.
Kendi kıt anlayışınızla haşa ALLAH ın Kelamına eksiklik atf ediyorsun.

Ya laflarımı anlamayacak kadar idrak yollarınız tıkanmış ya da bilerek anlamayıp benim söylemediğim sözleri iddia ederek ve bu şekilde bana saldırarak konuyu savunabileceğiniz bir noktaya çekmeye çalışıyorsunuz. Bu konuda sizin savunabileceğiniz bir durum yok zira ben de resul gibi kitaba yani Allahın emirlerine uyma taraftarıyım. Dolayısıyla resule de uyarım. Sizin takip ettiklerinizin din adına leş kargalarının uydurduğu uydurma hadislerden türettikleri emirlere uyarak din kisvesi altında onları Rab edinmekten Allaha sığınırım. Allahın dininin ortağı yoktur. Peygambermiş melekmiş keramet sahibi zatmış vb. müşriklerin tüm ortak koşma çeşitlerinden Allaha sığınırım. Benim peygamberim yüce bir görevi yerine getirmeyi kabul etmiş üstün ahlak sahibi bir insandır. Süpermen olmadığı gibi dine hüküm getirici de değildir. Allahın indirdiği ile hükmedicidir. bir önceki mesajımda vermiş olduğum ayetler gayet açık ve net. Ağzımızda dua diye bir şeyler geveleyip kafamızı sallayarak Hinduist yöntemlerle transa girip kafamızı bulup gelip burada saçmalamıyoruz, kitap okuyup söylüyoruz.

Konu Anonymous tarafından (1. January 2011 Saat 06:51 PM ) değiştirilmiştir.
Anonymous isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Anonymous Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
dost1 (4. January 2011), Miralay (1. January 2011), yeşil (7. November 2011)
Alt 4. January 2011, 06:41 PM   #5
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Anonymous Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kuranın bütününe hakim olmayan ve ayet cımbızlayarak tek ayetler üzerine kafa yoran bir insan itaat edecek Resulun yaşamadığı bir ortam ve zamanda leş kargalarını takip eder ve burnu da pislikten kurtulmaz.
Dostum bu ifadelerin hiçde müzakereci bir uslüp değil



Selamlar.
Bu sebeble o şekilde yazmak durumunda kaldım.
Desenki yanlış düşünüyorsun şundan dolayı anlarım.
Lakin hakaret vari uslüp olunca bende hatanızı anlayasınız diye o şekilde yazdım.
Bundanda sonuç olarak rahatsız oldunuz.
Bende insanların sözlerinizden rahatsız olabileceğini bu vesile ile anlatmaya çalıştım.
Benimde hakkım varsa helal olsun.
Hüküm ile ilgili meselede HAKİM olan ancak ALLAH dır.
Lakin ALLAHIN kitabıyla hükmediniz.Diye Ayeti kerimeler vardır.
Yani ALLAHU TEALA hüküm yetkisini değilki Peygamber s.a.v e sıradan insanlara bile vermiştir.
Yani KURANDAN anladıkları üzere hüküm yetkisi vermiş.
Bu Yüce KİTABIDA ALLAH RASULUNden a.s daha iyi anlayacak olan mahluk olmadığına göre Onun s.a.v hükümleri bizi bağlayıcıdır.
Yoksa burda hükmedici manasında sizin belirttiğiniz gibi ltd şirketi değildir.
Sen bile benim yazıma cevap verirken KURAN a göre hükmediyorsun en azından öyle olduğuna inanıyorsun.
Bu durumda ALLAH Rasulu s.a.v Kuran anlayışı dışında bir hükümde bulunurmu.
Lakin Kuranda açıkça bahsi geçmeyen yada tearüz gibi anladığımız meselede ALLAH Rasulunun s.av hükmü bağlayıcı olmazsa ne senin nede benim hükmümüz bağlayıcı olur.
Hüküm lafzının tasarrufen ve kanun koyucu olarak iyi anlamak gerek.Kanun koyucu sair olan ALLAHU TEALA dır.
Lakin insan hükmetme tasarrufuna sahiptir.
Kanun koyucu değildir.



selametle
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
ebu Maruf Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Anonymous (4. January 2011), Miralay (5. January 2011)
Alt 4. January 2011, 08:23 PM   #6
Anonymous
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 176
Tesekkür: 627
164 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
Anonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud of
Standart

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu sebeble o şekilde yazmak durumunda kaldım.
Desenki yanlış düşünüyorsun şundan dolayı anlarım.
Lakin hakaret vari uslüp olunca bende hatanızı anlayasınız diye o şekilde yazdım.
Bundanda sonuç olarak rahatsız oldunuz.
Bende insanların sözlerinizden rahatsız olabileceğini bu vesile ile anlatmaya çalıştım.
Benimde hakkım varsa helal olsun.
Hüküm ile ilgili meselede HAKİM olan ancak ALLAH dır.
Lakin ALLAHIN kitabıyla hükmediniz.Diye Ayeti kerimeler vardır.
Yani ALLAHU TEALA hüküm yetkisini değilki Peygamber s.a.v e sıradan insanlara bile vermiştir.
Yani KURANDAN anladıkları üzere hüküm yetkisi vermiş.
Bu Yüce KİTABIDA ALLAH RASULUNden a.s daha iyi anlayacak olan mahluk olmadığına göre Onun s.a.v hükümleri bizi bağlayıcıdır.
Yoksa burda hükmedici manasında sizin belirttiğiniz gibi ltd şirketi değildir.
Sen bile benim yazıma cevap verirken KURAN a göre hükmediyorsun en azından öyle olduğuna inanıyorsun.
Bu durumda ALLAH Rasulu s.a.v Kuran anlayışı dışında bir hükümde bulunurmu.
Lakin Kuranda açıkça bahsi geçmeyen yada tearüz gibi anladığımız meselede ALLAH Rasulunun s.av hükmü bağlayıcı olmazsa ne senin nede benim hükmümüz bağlayıcı olur.
Hüküm lafzının tasarrufen ve kanun koyucu olarak iyi anlamak gerek.Kanun koyucu sair olan ALLAHU TEALA dır.
Lakin insan hükmetme tasarrufuna sahiptir.
Kanun koyucu değildir.



selametle
Selam sevgili kardeşim;

Aslında büyük ölçüde aynı düşünüyoruz. Fakat aramızdaki ufak anlayış farkı sizin Kuran'daki bir hükmü gözden kaçırmanızdan kaynaklanıyor diye düşünüyorum

Sizin sandığınız gibi Allah şunu dememiştir.

"A konusu şöyle, B konusu böyle, C konusu öyle yapılacak. Benim diyeceklerim bu kadar, Geri kalan tüm konuları Resul belirleyecek"

böyle bir şey yok. Gözden kaçırdığınızı veya başka şekilde yorumladığınızı düşündüğüm 4 ayet şu şekilde:

1)
Sen de aralarında, Allah'ın indirdiğiyle hükmet. Onların keyiflerine uyma. Dikkat et de Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından seni uzaklaştırıp fitneye düşürmesinler. Eğer yüz çevirirlerse bil ki, Allah onları bazı günahları yüzünden belaya çarptırmak istiyor. Zaten insanların birçokları doğru yoldan iyice sapmış bulunuyorlar. Yoksa cahiliye devrinin hükmünü mü arıyorlar? Gerçeği görebilen bir toplum için, Allah'tan daha güzel hüküm veren kim vardır? (Maide 49-50)


2)
SİZ EY imana ermiş olanlar! [Kesin hukukî kurallar şeklinde] açıklandığı takdirde sizi sıkıntıya sokabilecek olan konular hakkında soru sormayın; zira, Kur'an vahyedilirken onlar hakkında soru sorsaydınız, size [hukukî kurallar şeklinde] açıklanabilirlerdi. Allah, bu konuda [sizi her türlü yükümlülükten] azad etmiştir: Zira Allah, çok bağışlayıcıdır, halîmdir. (Enam 101)

Benim bu ayetten anladığım, Kurana uyan bir insanın Kuran'da hiç bir şekilde ipucu ile bile yer almayan bir konudaki hükmü vicdanen kendi kendine verebileceği ve uygulayabileceğidir. Eğer yanlış hüküm verirse bile Allah affedicidir. Fakat kendi vicdanı ile verdiği bu hükmü başkalarına din diye dayatırsa RABLİK taslamış olur.

Peki Allahın serbest bıraktığı bir konuyu peygamber yasaklayabilir mi?

3)
Ey Peygamber! Allah'ın sana helal kıldığı şeyi, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek neden haramlaştırıyorsun? Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. (Tahrim 1)

4)
..... Ve [insanların kalplerindeki] şeytanî dürtüler, sahiplerine, sizi [neyin günah olduğu ve neyin olmadığı konusunda] tartışmaya çekmelerini fısıldarlar; ve eğer onlara uyarsan bil ki sen, Allah'tan başka varlıklara veya güçlere ilahlık yakıştıranlar [gibi] olursun. (Enam 121)



Benim Kuranın bütününe bakınca vardığım sonuç şudur:

Bence Allah şunu demiş:
"Ey insanlar benim hükümlerim şunlar şunlar, benim dosdoğru yolum şu. Bunun haricindeki konularda sizi serbest bıraktım. Samimi olup da yanlışa düşen olursa ben bağışlayıcılığın kaynağıyım. Zaten tek tip topluluk isteseydim onu da yapmaya gücüm yeterdi. ve ey rasul, sen de benim Kuran'da belirttiğim hükümleri toplumuna açıkla, ve onlara benim hükümlerim ile hükmet."


Allah hepimizi doğru olana iletsin.

Konu Anonymous tarafından (4. January 2011 Saat 08:27 PM ) değiştirilmiştir.
Anonymous isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Anonymous Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Miralay (5. January 2011), yeşil (7. November 2011)
Alt 4. January 2011, 11:03 PM   #7
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Anonymous Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selam sevgili kardeşim;
Aleykemüs-Selam ve Rahmetullahi ve Berekatuhu
Aslında büyük ölçüde aynı düşünüyoruz. Fakat aramızdaki ufak anlayış farkı sizin Kuran'daki bir hükmü gözden kaçırmanızdan kaynaklanıyor diye düşünüyorum

Sizin sandığınız gibi Allah şunu dememiştir.

"A konusu şöyle, B konusu böyle, C konusu öyle yapılacak. Benim diyeceklerim bu kadar, Geri kalan tüm konuları Resul belirleyecek"

böyle bir şey yok. Gözden kaçırdığınızı veya başka şekilde yorumladığınızı düşündüğüm 4 ayet şu şekilde:

1)
Sen de aralarında, Allah'ın indirdiğiyle hükmet. Onların keyiflerine uyma. Dikkat et de Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından seni uzaklaştırıp fitneye düşürmesinler. Eğer yüz çevirirlerse bil ki, Allah onları bazı günahları yüzünden belaya çarptırmak istiyor. Zaten insanların birçokları doğru yoldan iyice sapmış bulunuyorlar. Yoksa cahiliye devrinin hükmünü mü arıyorlar? Gerçeği görebilen bir toplum için, Allah'tan daha güzel hüküm veren kim vardır? (Maide 49-50)


2)
SİZ EY imana ermiş olanlar! [Kesin hukukî kurallar şeklinde] açıklandığı takdirde sizi sıkıntıya sokabilecek olan konular hakkında soru sormayın; zira, Kur'an vahyedilirken onlar hakkında soru sorsaydınız, size [hukukî kurallar şeklinde] açıklanabilirlerdi. Allah, bu konuda [sizi her türlü yükümlülükten] azad etmiştir: Zira Allah, çok bağışlayıcıdır, halîmdir. (Enam 101)

Benim bu ayetten anladığım, Kurana uyan bir insanın Kuran'da hiç bir şekilde ipucu ile bile yer almayan bir konudaki hükmü vicdanen kendi kendine verebileceği ve uygulayabileceğidir. Eğer yanlış hüküm verirse bile Allah affedicidir. Fakat kendi vicdanı ile verdiği bu hükmü başkalarına din diye dayatırsa RABLİK taslamış olur.

Peki Allahın serbest bıraktığı bir konuyu peygamber yasaklayabilir mi?

3)
Ey Peygamber! Allah'ın sana helal kıldığı şeyi, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek neden haramlaştırıyorsun? Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. (Tahrim 1)

4)
..... Ve [insanların kalplerindeki] şeytanî dürtüler, sahiplerine, sizi [neyin günah olduğu ve neyin olmadığı konusunda] tartışmaya çekmelerini fısıldarlar; ve eğer onlara uyarsan bil ki sen, Allah'tan başka varlıklara veya güçlere ilahlık yakıştıranlar [gibi] olursun. (Enam 121)



Benim Kuranın bütününe bakınca vardığım sonuç şudur:

Bence Allah şunu demiş:
"Ey insanlar benim hükümlerim şunlar şunlar, benim dosdoğru yolum şu. Bunun haricindeki konularda sizi serbest bıraktım. Samimi olup da yanlışa düşen olursa ben bağışlayıcılığın kaynağıyım. Zaten tek tip topluluk isteseydim onu da yapmaya gücüm yeterdi. ve ey rasul, sen de benim Kuran'da belirttiğim hükümleri toplumuna açıkla, ve onlara benim hükümlerim ile hükmet."

Dostum benimde anladığım şudur Rabbim HAK Teala Kuranda genel hükümler belirlemiştir.Misalen Hamr gibi.Şimdi hamr sıfatına hangi içecekler girer bunu ALLAH Rasulu a.s açıklamıştır.
Allahın serbest bıraktığı konularda hangisinin daha faziletli olduğunu ALLAH Rasulu a.s açıklamıştır.
Namazda ayakta durulacağını ALLAHU TEALA bildirmiş edeben el bağlanmasını ALLAH RAsulu belirtmiştir.
Yani Kurandaki hükümleri anayasa gibi görürsek Sünneti nebeviyide anayasa maddelerinin fırkaları gibi anlayabiliriz.


Allah hepimizi doğru olana iletsin.
Amin
selam ve dua ile
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 6. January 2011, 04:04 AM   #8
Anonymous
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 176
Tesekkür: 627
164 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
Anonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud of
Standart

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Dostum benimde anladığım şudur Rabbim HAK Teala Kuranda genel hükümler belirlemiştir.Misalen Hamr gibi.Şimdi hamr sıfatına hangi içecekler girer bunu ALLAH Rasulu a.s açıklamıştır.
Allahın serbest bıraktığı konularda hangisinin daha faziletli olduğunu ALLAH Rasulu a.s açıklamıştır.
Sevgili kardeşim Hamr akıl örtücü demektir. Buna içki de girer uyuşturucu da girer zikir adı altında yapılan saçmalıklar da girer. Aklımızı örten yani sağlıklı düşünmemizi engelleyebilecek her şeyden uzak durmalıyız. Ayrıca bunun azı çoğu olmaz. Uzan durmamız gerekiyor derken TAMAMEN uzak durmamız gerekiyor demektir çünkü yasak olduğu açıkça yazıyor muhkemdir.
Eğer sizin dediğiniz gibi olsa üç alim bir araya gelir "bu konuda hadis yok" der esrarı serbest bırakır, meditasyonu serbest bırakır hatta kimisi zikir ayinlerini teşvik eder öbürü de metalcilerin kafa sallayıp kendinden geçmesine caiz der bir başkası da dönerek kafa bulmayı Allah yolu diye yutturur vb. Bu işin sonu olmaz. Bana göre söz konusu ayet açık ve nettir.

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Namazda ayakta durulacağını ALLAHU TEALA bildirmiş edeben el bağlanmasını ALLAH RAsulu belirtmiştir.
Yani Kurandaki hükümleri anayasa gibi görürsek Sünneti nebeviyide anayasa maddelerinin fırkaları gibi anlayabiliriz.
Allah Allah peki peygamber nereden öğrenmiş el bağlanması gerektiğini? kendi mi karar veriyor bu işlere? Allahın bir emri varsa vardır. Yoksa yoktur. Bazen Allah yapılması gerekeni, zaten yapıldığı için söylememiş, meşru kılmıştır. Örneğin hacdaki kurban.

Yahudiler de öyle namaz kılıyorlar hatta ellerini bağlıyorlar. Onlar da peygamberimizden mi öğrenmişler? Belki de biz onlardan öğrenmişizdir, olamaz mı?

Bir bakın bakalım nasıl kılıyor yahudiler:

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.




Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sen başka türlü hüküm verirsin diğeri bir başka.
YAda başörtüsü meselesindeki gibi.
Bakın nisa süresi 31 ayette sanırım humurihi kelimesi geçer oda mastar olarak hamr kökenlidir.
MAnasıda baş örtüsüdür.
HAlbuki Yaşar Nuri özTürkün baş örtüsüyle alakalı fetvasını okudum.
Humurimi hamr kökenli olup manası şarapdır diyor.YAni baş örten manasını kaldırıp şaraptır diyor bu sebeble burada baş örtüsü manasına alınamaz deyip başın açık olmasına hükmediyor.
Halbuki ALLAH Rasulunden gelen rivayetlerde başörtüsü sabittir.
Sevgili kardeşim sorun Miralay kardeşimin dediği gibi oradaki kelimenin başörtüsü mü örtü mü olduğu sorunu değildir. Bu göz boyamadır. Asıl sorun orada başın örtülmesi emrinin olmayışıdır. Yani bir cümlede başörtüsü geçmesi ile başın örtülmesinin emredilmesi arasında dağlar kadar fark vardır.

Size bir örnek vereyim:
Örneğin Allah orada erkeklere emretseydi, yani şu anki Arap erkeklere emretseydi, tabi ki ayetin muhatabı olan Arapların başlarına taktığı örtüyü kullanarak emredecekti. (o arapların başlarına taktıkları halkalı örtünün ismini bilmiyorum şimdilik adına XX diyelim. birisi söylerse mesajımı düzenlerim) Orada Allah deseydi "Ey erkekler. XX'lerinizi yakanızdan fışkıran göğüs kıllarınızı örtecek şekilde koyun" deseydi burada emir göğüs kıllarının gizlenmesi midir yoksa özellikle XX kullanılması mıdır? Eğer böyle bir ayet olsaydı tüm dünyadaki müslüman erkekleri Arapların başına taktığı Araplara özgü o halkalı başlıktan takmak mı zorundaydı? Emir diyor ki göğsünüzün kılını örtün diyor siz de diyorsunuz ki hayır Allah orada XX takmamızı emrediyor. Anlayış farkı buradan kaynaklanıyor bence. Bana göre başın örtülmesi emri yoktur. Başörtüsü bana göre kültüreldir "dini" değil. Bu kültürel ve tarihi gerçekleri de bilmek için rüyaya yatmak yetmez biraz araştırmak lazımdır bilim lazımdır. Ben bayan olsaydım ve Türkiyede yaşasaydım normal başım açık gezerdim. Abdest uzuvlarım gözükürdü ve abdest uzvuma kollarım da dahildir başım da dahildir. Ama Arabistana gitseydim orada yaşayacağım zaman oranın kültürel yapısına uygun giyinirdim yani kapanırdım. Orada o şekilde kültürü olan bir yerde kısa kollu gezseydim bu teşhircilik gibi olurdu. Tabi isteyen o şekilde anlar ve kullanır bu insanın kendi isteği ve anlayışı ile ilgili bir şeydir ben saygı duyarım. Bu tartışma konusunda aşırıya kaçıp başörtüsü düşmanı olanları da kınıyorum. Kendi seçtikleri giyimlerinden dolayı başörtülü insanları üniversitelere almamak da insanların zorla başını kapatmak kadar büyük bir zulümdür. Çünkü Allahın bu konuda bir emri veya yasağı mevcut değil. Bu alakasız bir şeyden bahseden ayete dayanarak başörtüsü kullanan veya kullanmayan insanın dinini namusunu yarım göstermek zulümdür.

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Dostum senin taşıdığın aklı yaşar nuride taşıyor bende taşıyorum.Bende düşünüyorum araştırıyorum sende yaşar nuride buna rağmen ortaya belki 3 farklı belkide 1.5 milyar ayrı görüş çıkıyor.Bu durumda 4 mezheb arasında çelişki adı altında kötülenen mezheb bilincinin yerine 1.5 milyar mezheb ortaya çıkıyor.TAbiki ben demiyorum.Bir mezhebin bütün fetvaları doğrudur.Lakin Kuran ve ALLAH Rasulune s.a.v isnad edilmiş rivayetler çizgisinde ele alınan görüşlerin yukarıda saydığım sebeblerden dolayı daha sağlıklı daha birleştirici olacağını düşünüyorum.
Sevgili kardeşim bazı insanlar "ayrılık rahmettir" sözünü kendi Kurana aykırı fikirlerindeki meşruluklarını ilan etmek için sahiplenmelerine rağmen tüm ayrılıkları 4'e indirgeyip geri kalanları kafir, sapık vb. ilan etmişken ben ortada bir samimiyet göremiyorum. Ben x kişiye neden uyayım ki? Onun hidayette olduğunu nereden bilebilirim? Kendi yanlışımı yapma hakkı bana verilmişken benim kadar kusurlu bir kulun yanlışına neden uyayım özellikle rehber edindiğim Kurana uymuyorsa. Bu forumdaki insanlar bizler bir topluluk falan da değiliz, bu forumda bir çok kişi bir çok farklı konuda onlarca belki yüzlerce görüş ayrılıklarına sahiptir. Ama tüm görüş ayrılıklarına rağmen tüm farklı görüşler Kuran'a dayalıdır. Yani burada kimse Kuran haricinde bir kaynağa göre görüş bildirmez. Mesela bir alimin rüyasında şeytandan aldığı vahye dayalı veya uydurma hadislere dayalı görüşlere yer yoktur. Bana göre peygamberin Kuran'a dayanmayan ek hükmü olamaz yani dine ortak değildir. Peygamberin "ne ile" hükmettiği Kuran'da açıkça yazıyor maide ve enam surelerinde. Ayrıca ben icma konusunu da farklı yorumluyorum. Alimler hüküm ile ilgili bir konuda görüş birliğinde ise o konudaki gerekçeleri Kuran'a dayanmalıdır. Yoksa dünyadaki tüm alimler bir araya gelse aynı şeyi düşünse yine de Kuran'a dayanmayan bir konudan hüküm çıkartamazlar çünkü hüküm yalnızca Allahındır. Ayrıca bizler "mealcilerin 50 tanesinden 45 tanesi böyle çevirmiş, demek ki doğru çeviri budur" gibi saçma bir yöntemle de ilim yapmayız. Aslolan çelişkisizlik prensibidir. Bizlerin takip ettiği bir meal falan da yoktur. Bir ayetle ilgili her meale bakarız. Arapça bilenlerimize sorarız araştırırız. Yani "Yaşar nuri böyle çevirmiş. Hmmm demek ki böyleymiş" diyip aklımızı kimseye kiraya vermeyiz. Diğerlerinden farklı çeviren biri varsa gerekçelerine bakarız, tefsirleri karıştırırız. Yani sizin okuduğunuz araştırdığınız kadar biz de araştırırız yalnızca "insanların koyduğu zincirlerimiz" olmadığı için koşulsuz (körü körüne) bağlı olduğumuz bir alim bir çevirmen bir mürşid vb olmadığı için. biraz daha özgürüz ve gözümüz biraz daha açık hepsi bundan ibaret.

Bir çok ehli sünnet takipçisi bir çok konuda aynı görüşte gibi gözüküyor. "Evet katılıyoruz hüküm Allahındır" falan diyor. Fakat Kurana dayanmayan bir çok hadise sırf "çoğunluğun görüşü" nedeniyle inanıyor ve uyguluyorlar. Hatta Kuran'da olmayan onlarca yüzlerce hüküm/haram/helal/ibadet vb. çıkarıyorlar Hatta bunları İslamın şartlarından görüyor, uymayanları kafirlikle sapıklıkla itham ediyorlar. Örneğin çocukların pipisinin ucunu Allah adına kestirmek gibi.

Konu Anonymous tarafından (6. January 2011 Saat 04:17 AM ) değiştirilmiştir.
Anonymous isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Anonymous Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Miralay (6. January 2011), yeşil (7. November 2011)
Alt 6. January 2011, 07:14 AM   #9
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Anonymous Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili kardeşim Hamr akıl örtücü demektir. Buna içki de girer uyuşturucu da girer zikir adı altında yapılan saçmalıklar da girer. Aklımızı örten yani sağlıklı düşünmemizi engelleyebilecek her şeyden uzak durmalıyız. Ayrıca bunun azı çoğu olmaz. Uzan durmamız gerekiyor derken TAMAMEN uzak durmamız gerekiyor demektir çünkü yasak olduğu açıkça yazıyor muhkemdir.
Eğer sizin dediğiniz gibi olsa üç alim bir araya gelir "bu konuda hadis yok" der esrarı serbest bırakır, meditasyonu serbest bırakır hatta kimisi zikir ayinlerini teşvik eder öbürü de metalcilerin kafa sallayıp kendinden geçmesine caiz der bir başkası da dönerek kafa bulmayı Allah yolu diye yutturur vb. Bu işin sonu olmaz. Bana göre söz konusu ayet açık ve nettir.
Dostum peki size göre hamr olanlarmı daha kesin delildir yoksa ALLAH Rasulune göremi?
Benimde bahsettiğim budur.ALLAH Rasulunun s.a.v yorumlama hakkı yok ise hiç birimizin yorumlama hakkı yoktur.



Allah Allah peki peygamber nereden öğrenmiş el bağlanması gerektiğini? kendi mi karar veriyor bu işlere? Allahın bir emri varsa vardır. Yoksa yoktur. Bazen Allah yapılması gerekeni, zaten yapıldığı için söylememiş, meşru kılmıştır. Örneğin hacdaki kurban.
Dostum sen yukarıda hamr kelimesinin açılımını nasıl yapıyor isen ALLAH Rasulude s.a.v kıyamın açılımını yapmıştır
Yahudiler de öyle namaz kılıyorlar hatta ellerini bağlıyorlar. Onlar da peygamberimizden mi öğrenmişler? Belki de biz onlardan öğrenmişizdir, olamaz mı?
Dostum ALLAH Rasulu s.a.v ister yahudilerden alsın ister kendi yorumu olsun.O söylemişse doğru söylemiştir
Bir bakın bakalım nasıl kılıyor yahudiler:

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.






Sevgili kardeşim sorun Miralay kardeşimin dediği gibi oradaki kelimenin başörtüsü mü örtü mü olduğu sorunu değildir. Bu göz boyamadır. Asıl sorun orada başın örtülmesi emrinin olmayışıdır. Yani bir cümlede başörtüsü geçmesi ile başın örtülmesinin emredilmesi arasında dağlar kadar fark vardır.

Size bir örnek vereyim:
Örneğin Allah orada erkeklere emretseydi, yani şu anki Arap erkeklere emretseydi, tabi ki ayetin muhatabı olan Arapların başlarına taktığı örtüyü kullanarak emredecekti. (o arapların başlarına taktıkları halkalı örtünün ismini bilmiyorum şimdilik adına XX diyelim. birisi söylerse mesajımı düzenlerim) Orada Allah deseydi "Ey erkekler. XX'lerinizi yakanızdan fışkıran göğüs kıllarınızı örtecek şekilde koyun" deseydi burada emir göğüs kıllarının gizlenmesi midir yoksa özellikle XX kullanılması mıdır? Eğer böyle bir ayet olsaydı tüm dünyadaki müslüman erkekleri Arapların başına taktığı Araplara özgü o halkalı başlıktan takmak mı zorundaydı? Emir diyor ki göğsünüzün kılını örtün diyor siz de diyorsunuz ki hayır Allah orada XX takmamızı emrediyor. Anlayış farkı buradan kaynaklanıyor bence. Bana göre başın örtülmesi emri yoktur. Başörtüsü bana göre kültüreldir "dini" değil. Bu kültürel ve tarihi gerçekleri de bilmek için rüyaya yatmak yetmez biraz araştırmak lazımdır bilim lazımdır. Ben bayan olsaydım ve Türkiyede yaşasaydım normal başım açık gezerdim. Abdest uzuvlarım gözükürdü ve abdest uzvuma kollarım da dahildir başım da dahildir. Ama Arabistana gitseydim orada yaşayacağım zaman oranın kültürel yapısına uygun giyinirdim yani kapanırdım. Orada o şekilde kültürü olan bir yerde kısa kollu gezseydim bu teşhircilik gibi olurdu. Tabi isteyen o şekilde anlar ve kullanır bu insanın kendi isteği ve anlayışı ile ilgili bir şeydir ben saygı duyarım. Bu tartışma konusunda aşırıya kaçıp başörtüsü düşmanı olanları da kınıyorum. Kendi seçtikleri giyimlerinden dolayı başörtülü insanları üniversitelere almamak da insanların zorla başını kapatmak kadar büyük bir zulümdür. Çünkü Allahın bu konuda bir emri veya yasağı mevcut değil. Bu alakasız bir şeyden bahseden ayete dayanarak başörtüsü kullanan veya kullanmayan insanın dinini namusunu yarım göstermek zulümdür.

Dostum işte bunların hepsi sizin yorumunuzdur.ALLAH Rasulunun s.a.v yorumu ise benim yada senin yorumdan daha önemlidir bağlayıcıdır.


Sevgili kardeşim bazı insanlar "ayrılık rahmettir" sözünü kendi Kurana aykırı fikirlerindeki meşruluklarını ilan etmek için sahiplenmelerine rağmen tüm ayrılıkları 4'e indirgeyip geri kalanları kafir, sapık vb. ilan etmişken ben ortada bir samimiyet göremiyorum. Ben x kişiye neden uyayım ki? Onun hidayette olduğunu nereden bilebilirim? Kendi yanlışımı yapma hakkı bana verilmişken benim kadar kusurlu bir kulun yanlışına neden uyayım özellikle rehber edindiğim Kurana uymuyorsa. Bu forumdaki insanlar bizler bir topluluk falan da değiliz, bu forumda bir çok kişi bir çok farklı konuda onlarca belki yüzlerce görüş ayrılıklarına sahiptir. Ama tüm görüş ayrılıklarına rağmen tüm farklı görüşler Kuran'a dayalıdır. Yani burada kimse Kuran haricinde bir kaynağa göre görüş bildirmez. Mesela bir alimin rüyasında şeytandan aldığı vahye dayalı veya uydurma hadislere dayalı görüşlere yer yoktur. Bana göre peygamberin Kuran'a dayanmayan ek hükmü olamaz yani dine ortak değildir. Peygamberin "ne ile" hükmettiği Kuran'da açıkça yazıyor maide ve enam surelerinde. Ayrıca ben icma konusunu da farklı yorumluyorum. Alimler hüküm ile ilgili bir konuda görüş birliğinde ise o konudaki gerekçeleri Kuran'a dayanmalıdır. Yoksa dünyadaki tüm alimler bir araya gelse aynı şeyi düşünse yine de Kuran'a dayanmayan bir konudan hüküm çıkartamazlar çünkü hüküm yalnızca Allahındır. Ayrıca bizler "mealcilerin 50 tanesinden 45 tanesi böyle çevirmiş, demek ki doğru çeviri budur" gibi saçma bir yöntemle de ilim yapmayız. Aslolan çelişkisizlik prensibidir. Bizlerin takip ettiği bir meal falan da yoktur. Bir ayetle ilgili her meale bakarız. Arapça bilenlerimize sorarız araştırırız. Yani "Yaşar nuri böyle çevirmiş. Hmmm demek ki böyleymiş" diyip aklımızı kimseye kiraya vermeyiz. Diğerlerinden farklı çeviren biri varsa gerekçelerine bakarız, tefsirleri karıştırırız. Yani sizin okuduğunuz araştırdığınız kadar biz de araştırırız yalnızca "insanların koyduğu zincirlerimiz" olmadığı için koşulsuz (körü körüne) bağlı olduğumuz bir alim bir çevirmen bir mürşid vb olmadığı için. biraz daha özgürüz ve gözümüz biraz daha açık hepsi bundan ibaret.
Dostum ben siz öyle yapıyorsunuz demedim.Fakat bundan etkilenenler var.Nasılki okumadan araştırmadan düşünmeden cahil sofinin lafıyla hareket edenler olduğu gibi.Okumadan araştırmadan insanların Kuran yorumlarını kabul edenlerde var.
Bir çok ehli sünnet takipçisi bir çok konuda aynı görüşte gibi gözüküyor. "Evet katılıyoruz hüküm Allahındır" falan diyor. Fakat Kurana dayanmayan bir çok hadise sırf "çoğunluğun görüşü" nedeniyle inanıyor ve uyguluyorlar. Hatta Kuran'da olmayan onlarca yüzlerce hüküm/haram/helal/ibadet vb. çıkarıyorlar
Dostum yapmayın yüzlerce dediğiniz örneğin misali sizin hamr ile verdiğiniz uyuşturucu,şarap rakı v.s gibidir.Bunu sizde yaptınız.Bu uslu fıkıhdaki usul sebebiyle Ayeti kerimelerdeki illetin tesbiti ve o illetin kapsadığı şeylerle ilgili içtihadlardır.Uslu fıkıh okumanızı tavsiye ederim.
İctihadın neye göre yapıldığına dair.
Kaldıki hiç bir imamın fetvası tekel değilidr.Aynen sizin sözünüzün yada benim sözümün tekel olmadığı gibi.
Hatta bunları İslamın şartlarından görüyor, uymayanları kafirlikle sapıklıkla itham ediyorlar. Örneğin çocukların pipisinin ucunu Allah adına kestirmek gibi.
Yapmayın değerli kardeşim hiç bir ehli sünnet alimi tevatür olmayan hadislerin dışındaki bir hadise inanmamanın küfür olduğunu belirtmez.
Bununla ilgili bir tek kaynak dahi olmadığını iddia ederim.Ben o kadar fıkıh ve akaid kitapları okudum.Hiç birinde tevatür hadis ve Kuran ayetlerinin inkarı dışındaki lerin inkarının küfür olduğunu okumadım.Bunu diyen varsada ehli sünnet akaidine göre söylememiştir.Mütevatir hadislerin dahi reddinin küfür olmayacağını belirten alimler olmuştur.Bir misal veriyim.İmam Ebu Hanife buyurur Miracı inkar eden kafir olmaz ama isra yı inkar eden kafir olur.
selametle
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
ebu Maruf Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Anonymous (6. January 2011), Miralay (6. January 2011)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
beylere, gündelik, hanım, hayat, mezhepçi, tavsiyeleri


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:20 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam