hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > GELENEK DİNİ > Mezhepler ve Tarikatlar

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 6. January 2011, 10:35 PM   #41
Anonymous
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 176
Tesekkür: 627
164 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
Anonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud of
Standart

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Yapmayın değerli kardeşim hiç bir ehli sünnet alimi tevatür olmayan hadislerin dışındaki bir hadise inanmamanın küfür olduğunu belirtmez.
Bununla ilgili bir tek kaynak dahi olmadığını iddia ederim.Ben o kadar fıkıh ve akaid kitapları okudum.Hiç birinde tevatür hadis ve Kuran ayetlerinin inkarı dışındaki lerin inkarının küfür olduğunu okumadım.Bunu diyen varsada ehli sünnet akaidine göre söylememiştir.
Sevgili kardeşim bana göre tevatür hadis diye bir şey yoktur. Kaç bin kişinin dinlediği şahit olduğu veda hutbesi hakkında bile sözbirliği yokken tevatürden nasıl söz edilebilir? Ben de hak ve batılı ayırabilmek için Kuran ölçüsüne başvuruyorum.

Örneğin Kuran'a bakıyorum; yalnızca Allahın hüküm verebileceğini ve verdiği hükümleri kitabında eksiksiz açıkladığını, geri kalan konularda bizleri kendi vicdanımıza bıraktığı, peygamberin dine ve hükme ortak olmadığını yazıyor. Buna rağmen Kuran'a dayanmayan dini hüküm içeren bir hadis tevatür diye onu nasıl kabul edebilirim?

Allah gaybı kimsenin bilemeyeceğini söylüyor yalnızca Kuran'da kendi verdiği kadarını peygamberin bilebileceğini söylüyor. Yani peygamber zaten elçidir ve tebliğcidir. Allahın ona vahyettiği ve bize ulaştırması gereken gayb haberlerin hepsi tebliğ görevi gereği Kuran'da mevcuttur. O halde ben tevatür hadis diye geçmiş, gelecek, görünmeyen alem, görünmeyen varlıklar, cennet, cehennem ile ilgili detayları Kuran'a dayanmadan veren hadislere nasıl inanırım?

Ben hadisler dışında Kuran'a dayanan yani Kuranı açıkladığını düşündüğünüz hadisleri tevatür olmasa da zaten kabul ediyoruM. Kuran'a dayandıktan sonra kimin söylediği veya uydurulmuş olması da önemli değil. Peygamberimiz söylemiş olsun veya olmasın farketmez. Yeri gelir konfiçyüsün bir lafından feyz alır, bir şeyler öğrenebiliriz.

Dolayısıyla hadisleri falan reddetmiyoruz, bahsettiğim konulardaki bazı hadisleri "peygamberimizin söylemiş olduğuna" inanmıyoruz. Taptığım Allah'ın elçisi yaşıyor olsa ya da ondan kalan değişmemiş ikinci bir kitap bulunsa ona itaat etmemek benim ne haddime? Peygambere inanmıyor olsaydım ona vahyedilen Kuran'a inanmazdım.

Ehli sünnet konusunda sizin kadar iyimser değilim.
4 mezhep imamının ayrı ayrı yazdıkları söylenen kitaplarda hadis ile çelişen ayet olursa hadisin esas alınması gerektiğini, hadis ile çelişen mezhep hükmü olursa mezhep hükmünün esas alınması gerektiğini okumuştum. Eğer doğru ise bu resmen Kuran ayetlerini hiçe saymak ve Rablik taslamak değil de nedir?

Ayrıca alimler böyle düşünenleri kafir ilan etmez diyorsunuz ama sizin ne dediğinize kimse pek bakmıyor. Ben uygulanışa bakarım. Çünkü bizzat yaşıyoruz. Örneğin foruma kim gelse görüşlerimizi görse bizi sapık ilan ediyor. Bazıları da kıt akıllı ilan ediyor Dışarıda görüşlerimizi tartıştığımız insanlar da böyle düşünüyorlar. Sizin dediğiniz gibi olsa ne güzel olur. İşte o zaman ayrılıklar rahmet olurdu. Mezhepler nedeniyle kaç kişi kaç kişiyi öldürmüş bir oturun hesaplayın bence. Hiç bir konuda fanatiklik iyi bir şey değildir. Fanatizm sağlıklı düşünmeyi engeller.

Bizler hidayetin kendisinde olduğunu düşünmeden bireysel olarak doğruyu arayan, yalnızca birbiri ile yardımlaşan ama kendi görüşünü diğerlerine dayatmayan insanlarız. Herhangi bir görüşe "hidayetteyim" diye saplanmayan insan, doğru bildiğini düşündüğü bir konuda bile "acaba" diyerek zıt görüştekilerin delillerini değerlendiren bir insan yanlış yolda ise bile samimi duaları ile Allah doğru yola iletir diye düşünüyorum.

Burada sizi hedef alarak konuştuğumu sanmayın. Yalnızca sizi vesilenizle içimi döktüm.

Allah hepimizi doğru yoluna iletsin.

Konu Anonymous tarafından (6. January 2011 Saat 10:43 PM ) değiştirilmiştir.
Anonymous isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Anonymous Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Miralay (7. January 2011), yeşil (7. November 2011)
Alt 6. January 2011, 11:42 PM   #42
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Anonymous Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili kardeşim bana göre tevatür hadis diye bir şey yoktur. Kaç bin kişinin dinlediği şahit olduğu veda hutbesi hakkında bile sözbirliği yokken tevatürden nasıl söz edilebilir? Ben de hak ve batılı ayırabilmek için Kuran ölçüsüne başvuruyorum.

Dostum senin okuduğun Kuranda tevatür olarak geldi.Sen Kuranın orjinalinimi okuduğunu sanıyorsun.Yanlış anlamayın lütfen sözüm size ve sizin gibi düşünen kardeşlerime değil.Bilinçli olarak bu fitneyi çıkaranlaradır.Sizde benim gibi doğru yolun arayışı içindesiniz.İşte bu fitnenin amacı budur.Önce sahih hadisler inkar edilecek sonra tevatür hadisler.Sonradan denecek Kuranda tevatür yoluyla geldi ondada şüpheye düş.ASırlardır Türk milletinin iman gücü karşısında bir türlü başarı sağlayamayan emperyalist güçler.Türk toplumunun imanına zarar verebilmek için dine fitne katmak amaçlı çalışmalara başladı.Bu önce arap ülkelerinde başladı lavrensle.İbni Teymiye kaynak gösterilip onun ismi kullanılarak.Tasavvuf düşmanlığı yapılmaya başlandı.Arap halkı tasavvufu ve mezheb anlayışını terk edip selef diye tabir edilen akıma kapılarak önce Türk halkına halifeliğe birliğe baş kaldırdı.Sonra Muhammed bin Abdulvehhab ismiyle Artık hadislerde terk edilmeye başlandı.
Sonuç ortada 1948 e kadar gıkını çıkaramayan israil.Zayıflamış imanı fırsat bulup önce devlet kurdu sonrada etrafına saldırmaya başladı.Türk milleti üstündede uygulanmak istenen şey aynıdır.
Kuranın ismi kullanılarak.Bu gün Arapların içinde bulunduğu duruma düşürülmeye çalışılıyor.
Tekrar belirtiyorum sözüm size değil.Bilinçli olarak bu fitneyi çıkaranlaradır.


Örneğin Kuran'a bakıyorum; yalnızca Allahın hüküm verebileceğini ve verdiği hükümleri kitabında eksiksiz açıkladığını, geri kalan konularda bizleri kendi vicdanımıza bıraktığı, peygamberin dine ve hükme ortak olmadığını yazıyor. Buna rağmen Kuran'a dayanmayan dini hüküm içeren bir hadis tevatür diye onu nasıl kabul edebilirim?
Güzel kardeşim bak kendin belirtmişşin bize bıraktığı işte zaten hadis orda devreye girer.Ha bize kalmış ha ALLAH RAsulune s.a.v Rasulullaha s.a.v kalmasından neden rahatsız oluyoruz ki anlayamıyorum.Neden biz yorumlayalım.Bırakalım ALLAH RAsulu a.s yorumlasın.
Allah gaybı kimsenin bilemeyeceğini söylüyor yalnızca Kuran'da kendi verdiği kadarını peygamberin bilebileceğini söylüyor. Yani peygamber zaten elçidir ve tebliğcidir. Allahın ona vahyettiği ve bize ulaştırması gereken gayb haberlerin hepsi tebliğ görevi gereği Kuran'da mevcuttur. O halde ben tevatür hadis diye geçmiş, gelecek, görünmeyen alem, görünmeyen varlıklar, cennet, cehennem ile ilgili detayları Kuran'a dayanmadan veren hadislere nasıl inanırım?
Dostum ALLAHU TEALA RAsulullaha a.s gaybdan gelecekten haberler vermiştir.Hadis kitablarında mevcuttur.Kerbela olayı abbasilerin çıkışı.İstanbulun fethi daha bir çokları hadis rivayetleriyle nakledilmiştir.
Ben hadisler dışında Kuran'a dayanan yani Kuranı açıkladığını düşündüğünüz hadisleri tevatür olmasa da zaten kabul ediyoruz. Kuran'a dayandıktan sonra kimin söylediği veya uydurulmuş olması da önemli değil. Peygamberimiz söylemiş olsun veya olmasın farketmez.
Dostum hadis rivayetlerin % 90 ı zaten Kurana ters düşmezki.Bu da bana göre belkide aslında onlardada tearüz etmiyordur.Bu oran sana göre daha yüksekde olabilir.Fakat bir misal vereyim.Recm hadisleri Kurana tersmiş gibi sanılır.Zira Nur süresinin yanlış hatırlamıyorsam 2-5 ayetlerinde had cezası belirtilir bu sebebden dolayı ters düştüğü sanılır.Halbuki O ayetlerin arapçalarında zaniye ifadesi vardır.Yani zina edenler.
Nisa süresi 15 ayeti kerimesindede fahişetün ifadesi vardır.O ayettede Ölüm onları bulana kadar evlerinizden çıkarmayın yada haklarında bir hüküm verilene kadar ibareleri vardır.
Şimdi fahişetün lafzı Arap belağatına göre çok kötü çok çirkin iş manasında algılanır.Fahişetün ayrıca zina dışında fitneciler için belirtilen bir ibaredir.Onlarda ceza olarak öldürülmelidir.Bunuda belirten Kurandır.Yani bekar birinin zinasıyla evli birinin zinası arasındaki farklar anlatılır.Zaten hadislerdede bekar gençlere nur süresindeki gibi had cezası vardır.Recm ise ölüm onları buluncaya kadar ibareli ayeti kerime üzere evlileredir.Dolayısıyla bir çok hadis ilk bakışta Kurana ters düşüyormuş gibi algılanır.İlk meal okuduğum dönemlerde bende benzer çelişkilerle karşılaştım.Lakin ARapça eğiimi almaya başladığımda ve Kuranı daha fazla ve sürekli inceleme başlayınca ilk başta gördüğüm çelişkiler azalmaya başladı.

Dolayısıyla hadisleri falan reddetmiyoruz, bahsettiğim konulardaki bazı hadisleri "peygamberimizin söylemiş olduğuna" inanmıyoruz. Taptığım Allah'ın elçisi yaşıyor olsa ya da ondan kalan değişmemiş ikinci bir kitap bulunsa ona itaat etmemek benim ne haddime? Peygambere inanmıyor olsaydım ona vahyedilen Kuran'a inanmazdım.
Dostum ALLAH Rasulune a.s isnad edilip fitne amaçlı rivayetler olabilir.Ben bunu red etmiyorum.Bunun tesbitide daha önceleride yazdıklarımda belirttiğim gibi şahsın kalbiyle alakalıdır.Fakat benim ALLAH RAsulunun a.s söylediğine inanmadığım bir rivayete sen inannıyorsan.Benim sana şiddetle karşı çıkmam yada belki hakart etmem.Hatta iftiralarda bulunmam doğru değildir.
Zira Kalben sen onun Rasulullah a.s tarafından söylendiğine kanaat etmişşin.Ben sana Rasulullah s.a.v a itiat ediyorsun diye hakaret etmem ne vahim bir olay olur.Sorunda burdan kaynaklanıyor.


Ehli sünnet konusunda sizin kadar iyimser değilim.
4 mezhep imamının ayrı ayrı yazdıkları söylenen kitaplarda hadis ile çelişen ayet olursa hadisin esas alınması gerektiğini, hadis ile çelişen mezhep hükmü olursa mezhep hükmünün esas alınması gerektiğini okumuştum. Eğer doğru ise bu resmen Kuran ayetlerini hiçe saymak ve Rablik taslamak değil de nedir?
Dostum bu ibareler 4 mezheb imamlarının sözleri değildir.
Bu müctehid olmayan avam için ölçü olsun diye bazı fakihler tarafından belirtilmiştirki.Böyle söylenmesinin sebebi tek bir ayetin okunupda başka ayetlerle tearuzu veyahut müteşabih olup olmadıkları yada nüzul sebeblerini anlamadan yada tercümeleri okundu ise meallerin yanlış tercümeleri vs. gibi eksik anlaşılmalar olabileceği varsayılaraktan belirtilmiştir.
Yoksa ALimlerin zaten mezheb bağımlılığı bile şartı yoktur.4 mezheb görüşlerine göre fetva verebilirler.


Ayrıca alimler böyle düşünenleri kafir ilan etmez diyorsunuz ama sizin ne dediğinize kimse pek bakmıyor.Dostum bunu daha öncedende belirtmiştim cahil sofi şeytanın maskarası olur.Bu cehalet taassup kendini bilmezlik her cemaatin içinde oluyor.Ama tümünü öyle görmek doğru değildir.Bak inanınki bende sizin hepinizi aynı algılasam burada günlerce uğraş vermem.Zaten hiç kimseyle müzakere edemeyeceğim.Ne ben bir şey kazanamam nede karşımdaki deyip.Bırakıp ilimle yada dünyevi işlerimle uğraşırım.Halbuki bana hakaret edenlerle olaylar cedelleşmeye gideceğini görüp.Onlara cevap yazmayı bıraktım ve müzakere edebileceğim kardeşlerimle yazışmaya devam ediyorum Ben uygulanışa bakarım. Çünkü bizzat yaşıyoruz. Örneğin foruma kim gelse görüşlerimizi görse bizi sapık ilan ediyor. Bazıları da kıt akıllı ilan ediyor Dışarıda görüşlerimizi tartıştığımız insanlar da böyle düşünüyorlar. Sizin dediğiniz gibi olsa ne güzel olur. İşte o zaman ayrılıklar rahmet olurdu. Mezhepler nedeniyle kaç kişi kaç kişiyi öldürmüş bir oturun hesaplayın bence. Hiç bir konuda fanatiklik iyi bir şey değildir. Fanatizm sağlıklı düşünmeyi engeller.
Aynen dostum fanatizm hamr gibidir ))
Bizler hidayetin kendisinde olduğunu düşünmeden bireysel olarak doğruyu arayan, yalnızca birbiri ile yardımlaşan ama kendi görüşünü diğerlerine dayatmayan insanlarız. Herhangi bir görüşe "hidayetteyim" diye saplanmayan insan, doğru bildiğini düşündüğü bir konuda bile "acaba" diyerek zıt görüştekilerin delillerini değerlendiren bir insan yanlış yolda ise bile samimi duaları ile Allah doğru yola iletir diye düşünüyorum.

Burada sizi hedef alarak konuştuğumu sanmayın. Yalnızca sizi vesilenizle içimi döktüm.

Allah hepimizi doğru yoluna iletsin.
Amin
Sevgili kardeşim.İyi niyetle Rabbini arayan bütün Kullarına HAK TEALA hz.leri yanlış yolda ise doğruya iletecek doğru yolda ise takvaya ulaşması için yoılunu açacaktır.
Önemli olan bütün samimiyetimizle RABBİMize en güzel şekilde Kulluk etmeye çalışalım.İşte o zaman Rabbim hatalarımızı öğretir,hidayet nasip eder.O zaman hiç birimize korkuda olmaz.Tabiki o niyette sebat ettikçe

selametle
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
ebu Maruf Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (7. January 2011)
Alt 7. January 2011, 07:16 AM   #43
Anonymous
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 176
Tesekkür: 627
164 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
Anonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud of
Standart

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Dostum senin okuduğun Kuranda tevatür olarak geldi.Sen Kuranın orjinalinimi okuduğunu sanıyorsun.
Kuran ile hadisleri aynı kefeye koymak imkansız. ilk hadis kitabı ne zaman yazıldı diye araştırmak yeterli. Kulaktan kulağa oynamak ile basılı belge farklıdır.

Ayrıca Kuran konusunda da farklı düşünüyorum. Dayanak aldığım bazı nedenlerden dolayı Kuran'ın peygamberimiz zamanında da "kitap" şeklinde var olduğuna inanıyorum.


Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Güzel kardeşim bak kendin belirtmişşin bize bıraktığı işte zaten hadis orda devreye girer.Ha bize kalmış ha ALLAH RAsulune s.a.v Rasulullaha s.a.v kalmasından neden rahatsız oluyoruz ki anlayamıyorum.Neden biz yorumlayalım.Bırakalım ALLAH RAsulu a.s yorumlasın.
Neden rahatsız olayım kardeşim. Kuran ayetlerini yorumlayan hadislerden Kuran'ın başka kısımları ile çelişmediği sürece faydalanırım da. Hangi tür hadisleri reddettiğimi daha önceki mesajlarımda söylemiştim. Reddetme sebebim resule saygısızlıktan değil, uyduranların resule saygısızlık ettiğini düşünmemdendir.



Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Dostum ALLAHU TEALA RAsulullaha a.s gaybdan gelecekten haberler vermiştir.Hadis kitablarında mevcuttur.Kerbela olayı abbasilerin çıkışı.İstanbulun fethi daha bir çokları hadis rivayetleriyle nakledilmiştir.
Ben inanmıyorum ne yazık ki. Tutan varsa da olabilir, onlara da hadis uydurucuların tutan tahminleri gözüyle bakarım.

Ben zaman vermeden GENEL tabirlerle binlerce kehanet yapsam aradan bir kaç asır geçince en az %15'i illaki tutar. %15'i tutunca (ki binlerce kehanetin %15'i büyük bir rakamdır) taraftarlarım olan inananlarım peydahlanır ve beni "büyük yüce insanüstü kahin" ilan ederler. Tutmayan kısımların da henüz zamanının gelmediğini iddia ederler. Bu işler basittir.



Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Recm hadisleri Kurana tersmiş gibi sanılır.
Evet kardeşim, bence Recm hadisleri Kuran'a Terstir. Recm İslam dışı bir uygulamadır. Ben sizin recm yorumunuza katılmıyorum. Sözkonusu ayetleri de "bence" yanlış yorumlamışsınız. Recm konusunda çok fazla araştırma yaptım ve vardığım ilginç sonuç bir takım insanların ZAMANINDA recm'i islama sokmak için OLAĞANÜSTÜ ve SAÇMALIKLARA VARAN çabalar gösterildiğidir. Bu çabayı görmek bile Recm'in batıl olduğunu anlamaya AKLİ olarak yeterlidir benim gözümde. Ama benim için daha kesin olan ALLAH TARAFINDAN HÜKÜMLERİ AÇIKLANMIŞ Kuran'da böyle bir şey olmamasıdır. "Peygamberimiz recm uygulamış mıdır?" derseniz olabilir diye düşünüyorum. Zina'nın cezası Allah tarafından belirleninceye kadar (ki vahyin sonlarına yakındır) uygulanmasına izin vermiş olabilir diye düşünüyorum. Eğer yanlış bilmiyorsam zaten bir tanesinin sebebi de Maide suresinde açıklanıyor. Tabi bu anlatılan olaylar gerçekleşmiş olabilir veya olmayabilir bilemem, en doğrusunu Allah bilir. Ama Allahın recm EMRİ olmadığına tamamen eminim.



Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Dostum bunu daha öncedende belirtmiştim cahil sofi şeytanın maskarası olur.Bu cehalet taassup kendini bilmezlik her cemaatin içinde oluyor.Ama tümünü öyle görmek doğru değildir.Bak inanınki bende sizin hepinizi aynı algılasam burada günlerce uğraş vermem.Zaten hiç kimseyle müzakere edemeyeceğim.Ne ben bir şey kazanamam nede karşımdaki deyip.Bırakıp ilimle yada dünyevi işlerimle uğraşırım.Halbuki bana hakaret edenlerle olaylar cedelleşmeye gideceğini görüp.Onlara cevap yazmayı bıraktım ve müzakere edebileceğim kardeşlerimle yazışmaya devam ediyorum
İstisnalar genele örnek teşkil etmezler. Keşke herkes sizin anlattığınız kadar anlayışlı olsaydı. Sizin üslubunuzun farklı olduğunu görebiliyorum. Rabbimiz güzel davrananın karşılığını mutlaka verir. Allah hepimizi doğru yoluna iletsin kardeşim.

Konu Anonymous tarafından (7. January 2011 Saat 07:25 AM ) değiştirilmiştir.
Anonymous isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Anonymous Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Miralay (7. January 2011), yeşil (7. November 2011)
Alt 7. January 2011, 02:16 PM   #44
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Anonymous Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kuran ile hadisleri aynı kefeye koymak imkansız. ilk hadis kitabı ne zaman yazıldı diye araştırmak yeterli. Kulaktan kulağa oynamak ile basılı belge farklıdır.

Ayrıca Kuran konusunda da farklı düşünüyorum. Dayanak aldığım bazı nedenlerden dolayı Kuran'ın peygamberimiz zamanında da "kitap" şeklinde var olduğuna inanıyorum.
Dostum bu dayanak aldığın kaynaklarda hadis rivayetleridirde.Önemli değil zaten inanmada demiyorum zira bende öyle inanıyorum.Lakin benim bahsettiğim ise farklı bir şey şu anki okunan Kuranlar asım kıraatı üzerine harekelenmiştir.
Bu hareke ise yazılı olarak değil kulakdan kulağa ulaşmıştır aynı tevatür hadisler misali.Benim bahsettiğim bu idi.Yani Orjinal yazı altına alınmış Kuran harekesizdir.



Neden rahatsız olayım kardeşim. Kuran ayetlerini yorumlayan hadislerden Kuran'ın başka kısımları ile çelişmediği sürece faydalanırım da. Hangi tür hadisleri reddettiğimi daha önceki mesajlarımda söylemiştim. Reddetme sebebim resule saygısızlıktan değil, uyduranların resule saygısızlık ettiğini düşünmemdendir.
ALLAH RAzı olsun böyle düşündüğünü tahmin ediyorumda.Tevatürün manasını ve tevatür hadisler noktasında inceleme yapmanı tavsiye ederim.



Ben inanmıyorum ne yazık ki. Tutan varsa da olabilir, onlara da hadis uydurucuların tutan tahminleri gözüyle bakarım.

Ben zaman vermeden GENEL tabirlerle binlerce kehanet yapsam aradan bir kaç asır geçince en az %15'i illaki tutar. %15'i tutunca (ki binlerce kehanetin %15'i büyük bir rakamdır) taraftarlarım olan inananlarım peydahlanır ve beni "büyük yüce insanüstü kahin" ilan ederler. Tutmayan kısımların da henüz zamanının gelmediğini iddia ederler. Bu işler basittir.
ALLAH Rasulunun s.a.v kehanetlik amacıyla yapdığını düşünmüyorsunuzdur diye tahmin ederek.
Bir soru sorayım müsaadenizle yarın güneşin doğudan doğacağını sanırım tahmin ediyorsunuzdur.
Fakat küçük yaşta bir çocuk bunu bilmeyebilir.Zira öğretilmemiş olabilir.
Yarın sizin güneşin doğudan doğacağını küçük bir çocuğa bildirmenizden daha doğal ne olabilir.Öğrensin maksatıyla.
Yada hava tahmincileri yarın ne olacağına dair tahminlerde bulunuyorlar.Bunu bize bildirmelerinde ne sakınca var.Bu bir ilimdir.ALLAH kimini meteoroloji uzmanı yapar o ilim vesilesi ile ona gelecekten haber verir.Kiminede Cebrail a.s aracılığıyla.
Neticede ikiside ilim değilmidir.Sana , banada Kuran aracılığıyla Ahiretten yani gelecekten haber veriyor RABBİM HAK Teala.Bunlarıda siz burda insanlarla paylaşıyorsunuz.Bende Avrupada iken gayri müslimlerle çok paylaştım.Yada çocuklarımla yada gençlerle paylaşıyorum.Onların bunları bilmiyor olması Rabbimizin bize öğrettiği gerçeğini değiştirmezki.

Evet kardeşim, bence Recm hadisleri Kuran'a Terstir. Recm İslam dışı bir uygulamadır. Ben sizin recm yorumunuza katılmıyorum. Sözkonusu ayetleri de "bence" yanlış yorumlamışsınız. Recm konusunda çok fazla araştırma yaptım ve vardığım ilginç sonuç bir takım insanların ZAMANINDA recm'i islama sokmak için OLAĞANÜSTÜ ve SAÇMALIKLARA VARAN çabalar gösterildiğidir. Bu çabayı görmek bile Recm'in batıl olduğunu anlamaya AKLİ olarak yeterlidir benim gözümde. Ama benim için daha kesin olan ALLAH TARAFINDAN HÜKÜMLERİ AÇIKLANMIŞ Kuran'da böyle bir şey olmamasıdır. "Peygamberimiz recm uygulamış mıdır?" derseniz olabilir diye düşünüyorum. Zina'nın cezası Allah tarafından belirleninceye kadar (ki vahyin sonlarına yakındır) uygulanmasına izin vermiş olabilir diye düşünüyorum. Eğer yanlış bilmiyorsam zaten bir tanesinin sebebi de Maide suresinde açıklanıyor. Tabi bu anlatılan olaylar gerçekleşmiş olabilir veya olmayabilir bilemem, en doğrusunu Allah bilir. Ama Allahın recm EMRİ olmadığına tamamen eminim.
Buda sizin Kuran yorumunuzdur dostum.Bende olduğuna eminim

İstisnalar genele örnek teşkil etmezler. Keşke herkes sizin anlattığınız kadar anlayışlı olsaydı. Sizin üslubunuzun farklı olduğunu görebiliyorum. Rabbimiz güzel davrananın karşılığını mutlaka verir. Allah hepimizi doğru yoluna iletsin kardeşim.
AMİN
Rabbim hepimizi bağışlasın sıratı mustekıme ulaştırsın


saygılarımla

Konu ebu Maruf tarafından (7. January 2011 Saat 02:20 PM ) değiştirilmiştir.
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
ebu Maruf Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (7. January 2011)
Alt 7. January 2011, 08:04 PM   #45
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.093
Tesekkür: 3.632
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Kardeşim!


Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
...
Yaşar Nuri Öztürkün hamr la ilgili fetvası: Diyorki bir insan sarhoş edici bir içeceği veya maddeyi sarhoş olana kadar içebilir bu helaldir.
...
Bakın nisa süresi 31 ayette sanırım humurihi kelimesi geçer oda mastar olarak hamr kökenlidir.
MAnasıda baş örtüsüdür.
HAlbuki Yaşar Nuri özTürkün baş örtüsüyle alakalı fetvasını okudum.
Humurimi hamr kökenli olup manası şarapdır diyor.YAni baş örten manasını kaldırıp şaraptır diyor bu sebeble burada baş örtüsü manasına alınamaz deyip başın açık olmasına hükmediyor.
yazınıza

Alıntı:
dost1 Nickli Üyeden Alıntı

Yazıktır, günahtır. Siz ya okumuyorsunuz ya okuduklarınızı anlamıyorsunuz ya da nefsinize uygun çarpıtarak iftira ediyorsunuz.

Bu yazdıklarınızı Yaşar Nuri Öztürk hangi kitabında ya da makalesinde yazmış.

Bu yazdıklarınızı belirten kitabın adını ve sayfasını söyleyiniz lütfen.
cevabını vermiştik.

Alıntı:
dost1 Nickli Üyeden Alıntı

Yazıktır, günahtır. Siz ya okumuyorsunuz ya okuduklarınızı anlamıyorsunuz ya da nefsinize uygun çarpıtarak iftira ediyorsunuz.

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Dostum ben ne iftirasında bulunuyorum ki anlayamadım
İnsanların yazmadıklarını, söylemediklerini yazmış ve söylemiş gibi göstererek iftirada bulunuyorsunuz..

Alıntı:
dost1 Nickli Üyeden Alıntı

Bu yazdıklarınızı Yaşar Nuri Öztürk hangi kitabında ya da makalesinde yazmış..
Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bunu vatan gazetesi röportajında yapmış.
Linkini ve kısa metnini veriyorum
Kısa metni :
YAŞAR NURI OZTURK’E TESETTUR / ORTUNME ILE ILGILI
SIKCA SORULAN SORULAR

1.Bayanlar namaz kilmak icin abdest alirlarken baslarini ortmeli mi? Bir bayanin namaz kilarken en makbul sekildeki ortunmesi nasildir?

Basin ortulmesi hicbir durumda zorunlu degildir. En makbul ortunme derecesi el, ayak ve bas disindaki bolgelerin ortulmesidir. Isteyen basini da ortebilir, bu bir tercih isidir.

Bu da linki
http://forum.vatan.tc/yasar-nuri-ozt...-t25610.0.html
Bakın hanif olduğunu belirten bir kişininde yani Yaşar Nuri Öztürkün savunucusu olan bir kişininde verdiği nakil.
http://www.hanifdostlar.net/forum_posts.asp?TID=945
"Vatan Gazetesi röportajında yapmış." dediğiniz ve başlığını verdiğiniz yazıyı olduğu gibi asıyorum. Vermiş olduğunuz iki bağlantıdaki yazı da aşağıya astığım yazının aynısıdır.

YAŞAR NURI OZTURK’E TESETTUR / ORTUNME ILE ILGILI
SIKCA SORULAN SORULAR


1.Bayanlar namaz kilmak icin abdest alirlarken baslarini ortmeli mi? Bir bayanin namaz kilarken en makbul sekildeki ortunmesi nasildir?

Basin ortulmesi hicbir durumda zorunlu degildir. En makbul ortunme derecesi el, ayak ve bas disindaki bolgelerin ortulmesidir. Isteyen basini da ortebilir, bu bir tercih isidir.

2.Tesetturun tarih boyunca, ozellikle kadinlarin sosyal statusunun saglanmasinda gerekli oldugunu gormekteyiz. (kole-hur ayrimi) Bu yuz yilda bu ayrim kalktigi icin saclarin ortunmesinin onemi kalmis midir?

Yaklasiminiz saclarin ortunmesi acisindan dogrudur. Abdest uzuvlari tesetture tabi degildir. Bas da bir abdest uzvudur.

3.Hiristiyanlik ve YAHUDILIKTE kadin ve erkeklerin giyimi hakkinda kurallar var midir? Tesettur gibi.

Vardir. Ornegin bas ortusu Incil'de, Pavlus tarafindan bugunku sekliyle istenmektedir.

4.Basortusunun dindeki yeri bir tarafa, takmak isteyenlerin engellenmesi din acisindan dogru mudur?

Basini ortmek isteyenlerin engellenmesi insan haklari acisindan dogru degildir.

5.Basortusu konusunun 14 yuzyil boyunca sizin gorusunuzden farkli anlasilmasinin nedenleri nelerdir?

Bu konuyu 14 yuzyil boyunca benim gibi anlayanlar da vardir. Ancak eski zamanlarin boyle bir meselesi olmadigi icin Kur’an’in bu konudaki gorusu irdelenmemistir. Herkes orfî hayatini yasamaya devam etmistir. Ortadogu’da bircok ulkede sadece kadinlar degil erkeklerde baslarini kapatmaktadirlar. Anadolu’da yakin zamanlara kadar basi acik gezen erkeklere bile iyi gozle bakilmazdi. Bunlar bizim icin olcu degildir. Bizim icin onemli olan Kur’an’in ne dedigidir.

6. Basortusunun zorunlu olmadigini vurgulayan âlimlerden birisiniz. Diger âlimler gercegi kavrayamayacak kadar yetersiz mi?

Konunun gercegi kavrayip kavrayamamakla bir ilgisi yoktur. Isin esasi, gelenegi tedirgin etmeme hesabindan kaynaklanmaktadir.

7.Basortusu konusundaki yorumunuza Hz. Peygamber doneminden dayanak bulabiliyor musunuz? Bu konuyu sizin gibi yorumlayan Islam âlimleri var midir?

Elbette benim gibi yorumlayan Islam âlimleri vardir. Hz.Peygamber doneminde cariye ve kole kadinlar bas acik dolasiyor ve namazlarini o sekilde kiliyorlardi. O halde basi ortmek veya acmak din degil, orftur. Kur'an'in istedigi goguslerin ortulmesidir.

8.Kur’an’dan ve sizin kitaplarinizdan anladigim kadariyla ortunme emri GOûUS’E yapilmis. Muhammed Esed’in mealinde de Immar, musrik kadinlarin sus olarak kullandigi sal. Benim basim kapali, sinavlara girmedim. Ailem basimi acmama karismiyor ancak saptigimi soyluyorlar. Ne yapabilirim?

Basinizi ortmeniz veya acmaniz sizin tercihinize kalmistir. Kur’an’in sizden istedigi abdest uzuvlarinin disindaki vucut bolgelerini kapatmaktir. Bas kapanma bolgesi disindadir. Bunun aksini soyleyenler kendi tercihlerini dinlestirmis olurlar.

9. "Basinizi ortmeniz veya acmaniz sizin tercihinize kalmistir. Kur’an’in sizden istedigi abdest uzuvlarinin disindaki vucut bolgelerini kapatmaktir. Bas kapanma bolgesi disindadir. Bunun aksini soyleyenler kendi tercihlerini dinlestirmis olurlar." diyorsunuz. "Bas, kapanma bolgesi disindadir." Sizin mealinizde Nur Suresi 31 ise soyle: "ortulerini/basortulerini gogus yirtmaclarinin uzerine vursunlar." Siz de Kur'an mealinizde basortusu diyorsunuz; eger bas kapanma bolgesi disinda ise basortusune ne gerek var?

Emrin gereklilik ifade etmesi icin acik ve kesin olmasi gerekir. Teknik ifadeyle ayetteki emrin muteallaki (iliskin oldugu nokta) gogustur. Yine teknik ifadeyle vucup gogse iliskindir. Basin ortulmesi vucuba baglanmamis, tercihe birakilmistir. Esasen Kur’an, abdest’i, vucudun acik havaya maruz kalan bolgelerine uygulatmaktadir. Yani basin ortulmesi emir degildir. Ayette basortusu kelimesinin gecmesi hicbir sekilde basortusu ile ilgili bir emrin gerekcesi olamaz. Buna tefsir ve fikih kurallari da izin vermez. Kaldi ki kelimedeki basortu anlami aslî anlam degil orfî anlamdir. Kisacasi emrin vucup (gereklilik) ifade etmesi manaya delaletin kesinligi sartina baglidir. Anilan ayette basin ortulmesine iliskin degil kesin delalet, zannî delalet bile yoktur.

10. Siz basortusu takmamanin gunah olmadigini soyluyorsunuz. Hollanda'dan yaziyorum ve buradaki bir cami hocasi, kadinlarin gorunen her bir sac kili icin 70-80 yil cehennem azabi gorecegini soyluyor. Dusunceniz nedir?

O hoca din adina yalan soyledigi icin cehenneme kendi gidecektir.

11.Siz ortunme emri Islam'da var ama basortusu takmak farz degildir diyorsunuz. Aciklar misiniz?

Islam'in ortunme emri basi icermemektedir.

12. bir mealde Ahzap-59.ayet : "Ey Peygamber! eslerine, kizlarina ve muminlerin kadinlarina soyle, dis giysilerini uzerlerine alsinlar. bu, onlarin taninmalari ve incitilmemeleri icin cok daha uygun bir yoldur. Allah gafû»r'dur, rahîm'dir. " seklinde tercume edilmis.
Burada kavrami cagdan caga ve cografyadan cografyaya degisebilsin diye Kur'an "dis giysi" tanimini kullanmis. Bu tanim sadece "basortusu" nu isaret eder seklinde yorumlamiyorum. Dusunceniz nedir?

O ayetin basortusuyle zaten bir ilgisi yoktur. Ayet, evlerinde neredeyse tamamen ciplak dolasan Arap toplumuna disari cikarken derli-toplu giyinmesini emrediyor.

13. Islam tarihinde basortusunu, sizin gibi ortulmesi zorunlu kisimlardan gormeyen ilim adamlari var midir? Bunlarin gunumuzde yasayanlari ve eski bilginler kimlerdir?

Elbette vardir: Sait b. Cubeyr, el-Cassâs, Fazlurrahman, Huseyin Atay, Hatemî...

14. Erkek ve kadinin ortunme olculeri nelerdir? Bir erkek, karisinin Islam’a aykiri olan ortunme sekline mudahale edebilir mi?

Kadinlarin abdest organlari disindaki yerlerini, erkeklerin ise edep yerlerini ortmeleri Kur’an’in emridir. Erkegin kadina ortunme konusunda onerileri ve tesvikleri olabilir. Ancak baski uygulayamaz.

15.Siyah ortulerle sadece gozleri gorunenler acaba ortunme ile ilgili Kur’an ayetlerini bilmiyorlar mi? Bayanlarin ortmesi gereken yerler belli iken neden kendilerine iskence ediyorlar?

Bu sorunun cevabini ben de cok merak etmekteyim.

16. Islam'da cariyelerin durumu nedir? Onlarla evlenmeden cinsel ILIŞKIYE girmek neden caizdir? Kur'an'da hur kadinlarla cariyelerin ayrilabilmesi icin getirilen ortunme hukmune ne diyorsunuz?

Kur'an'da "cariye" diye bir kelime yoktur." Cariyeler" icin duzenlenmis ayri bir ortunme hukmu de yoktur. Ancak antlasmalarla iliski kurmak Kur'an'da gecmektedir. Buna muta denir. Cok siki sartlari vardir.

17. Ortunen kadinlara sadece, "Ortunmeyen cehenneme gider." deniliyor. Yani sadece ortunmeleri, seriatin kitabini yazan erkeklere gore, kadinin sorumluluklari acisindan yeterli. Esas diger kurallar var. Kaldi ki, sizin mealinizde gogus yirtmaclarinin kapatilmasi diye yaziyor. Her lafinizin ustune atlayan muhalifleriniz niye bu lafinizin uzerine atlayip gunlerce tartismadilar? Herhalde tartismayarak konuyu kaynatmaya calisiyorlar. Tv'de gorusu alinan turbanli, yetkili bir bayana Nur Suresi'ndeki gogus yirtmaci kelimesini sordum. Kem kum etti. En son gogus kafesi dedi. Sonra da gogus kafesi diye bir sey yok dedi. Bence bu isin uzerine biraz daha gidin. Bunlar konuyu tartistirmayarak unutturmaya calisiyorlar.

Ortunmeyle ilgili soylediklerinizin tumune katiliyorum. Elimizden geleni yapacagiz.

18. esas olan gogsun ortulmesidir, diyorsunuz. O zaman bas ortusunu niye basimiza bagliyoruz, onun yerine sali boynumuza dolasak Allah'in sozlerine uygun bir ortunme OLUR MU? Ayrica bu bas ortusu gelenekten ibarettir diyorsunuz. Gelenekse, Hz. Hatice'den veya Hz.Fâtima'dan kalma bir gelenek midir yoksa farz olmadigina gore sunnet midir?

Orf anlaminda sunnettir. Kimden kaldigi onemli degildir. Gogsunuzu istediginiz seyle kapatabilirsiniz. Şal sarti yoktur.

19. Nur Suresi'nin 31. ayetini (Ortulerini/basortulerini gogus yirtmaclarinin uzerine vursunlar) seklinde www.kuran.gen.tr adresinde meal olarak vermissiniz. Bu sitede ise asagidaki soruya verdiginiz cevap celiski yaratmiyor mu?
Soru: Musluman kadinlari kastederek “Basin ortulmesi zorunlu degildir.” diyorsunuz. Boyle ise 1400 kusur yildir Musluman kadinlarin baslarini ortmeleri ve Islam ulemasinin bas ortusu gereklidir demelerinin hikmeti nedir?
Cevap: Yil fazlaligi bir seyin gercegini degistirmez. 1400 yildir kitleler tercihlerini oyle kullanmislardir, buna saygi duyulur. Ancak zaman uzunlugu dinde hukum gerekcesi degildir. 2800 yillik gelenekler de vardir. Bunlari da din mi sayacagiz?

O ayetten teknik olarak cikan mana, baslarin ortulmesi degil acilmasidir. Bas ortusu kelimesinin kullanilmasi, dikkatleri basin ortulmesinden gogsun ortulmesine cekmek icindir. Ne yazik ki geleneksel tutum, aliskanliklarini dinlestirmek icin bunun tersini yapmistir. Nur 31. ayeti butunuyle okumak ve abdestte yikanan uzuvlarin acik tutulan bolgeler oldugunu unutmamak gerekir.

20. Abdest uzuvlarinin ortulmeyecegi hangi ayetlerde belirtilmistir?

Ortulen yerleri belirten ayetler, nerelerin acik kalacagini da gostermistir.

21. Kadinlarin ortunmesi gereken yerlerini kitaplarinizda ve sohbetlerinizde acikliyorsunuz. Ancak ortunmus gorunmekle beraber, son derece dar ve vucut olculerini âdeta verircesine bir ortunme ne derece iffete ve kadini korumaya yoneliktir?

Biz din adina kiyas yaparak olcu koyamayiz. Elbisenin sekli, rengi, deseni, inceligi, kalinligi serbest birakilmistir. Bu sozunu ettiginiz toplum orflerinin dikkate alinmasini, bu anlamda bir titizligi gerektirir ancak din adina haram-helal hukmu olmaz.

22. Musluman kadinlari kastederek “basin ortulmesi zorunlu degildir.” diyorsunuz. Boyle ise 1400 kusur yildir musluman kadinlarin baslarini ortmeleri ve Islam ulemasinin bas ortusu gereklidir demelerinin hikmeti nedir?

Yil fazlaligi bir seyin gercegini degistirmez. 1400 yildir kitleler tercihlerini oyle kullanmislardir, buna saygi duyulur. Ancak zaman uzunlugu dinde hukum gerekcesi degildir. 2800 yillik geleneklerde vardir. Bunlari da din mi sayacagiz?

23.Ayetlere gore Kur’an, kendisinde en ufak bir suphe olmayan apacik bir kitap. Ancak bircok emir farkli kisiler tarafindan farkli algilaniyor. Ornegin bas ortusu size gore dinin emri degilken baska birine gore farz. Aciklar misiniz?

Bahsettiginiz tartismalar Kur’an’dan cikmiyor. Kendi mezhep anlayislarini Kur’an diye kutsallastiran gelenekci taassuptan cikiyor. Kur’an bir konuyu yoruma acik birakmissa bu bir tutarsizlik ve celisme degil Kur’an’in akla biraktigi bir serbestlik alanidir.

24.sacin abdest uzvu oldugunu soyluyor, dolayisiyla ortulmesinin sart olmadigini belirtiyorsunuz. Buna delil olarak Nur-31'i gosterenlere de karsi cikiyorsunuz. Bizler kime uyacagimizi sasirdik. Bu konuda rahatlatici bir-iki delil yazarsaniz mutesekkir oluruz.

Delil, Nur Suresi 31 ve abdestin bizzat kendisidir. Ayeti sonuna kadar dikkatlice okuyun. Ortulmesi istenen gogustur. Şasiracak bir durum yok. Şasirmak isteyen her zaman sasirir.


Bağlantısını verdiğiniz Yaşar Nuri'nin yazdıklarını gördünüz mü?

"Yaşar Nuri Öztürk'ün baş örtüsüyle alakalı fetvasını okudum.
Humurimi hamr kökenli olup manası şarapdır diyor.YAni baş örten manasını kaldırıp şaraptır diyor. ..." bu yazdıklarınız bu yazının neresindedir?


Alıntı:
dost1 Nickli Üyeden Alıntı
Bu yazdıklarınızı belirten kitabın adını ve sayfasını söyleyiniz lütfen.

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

İslam Nasıl Yozlaştırıldı ( Vahyin Dininden Sapmalar, Hurafeler, Bid'atlar) İsimli kitapta
Yaşar Nuri Öztürk
Şuda metnidir.
Kur'an'ın örtünme emri, abdest organlarını, o arada başı içermemektedir. Başın örtülmesi bir sosyal durum göstergesidir, bir din buyruğu değil. Eskiden toplumun hürler sınıfına mensup olanlar "serbest" sözcüğüyle tanıtılırdı. Serbest, Farsça'daki Ser (baş) kelimesiyle best (bağlanmış) kelimesinin birleşmesidir ki "başı bağlı" demektir. Başı açık olanlar köleler, işçiler ve cariyelerdi; başı bağlı olanlar ise hür ve seçkin tabaka idi. Fıkhın, kadınları hürler ve cariyeler diye ikiye ayırmasının dayandığı mantık da budur; Kur'an'ın herhangi bir ayeti değil...
Verdiğiniz bu paragraf Yaşar Nuri Öztürk'ün İSLAM NASIL YOZLAŞTIRILDI kitabının 332-381 sayfalarında bulunan "Kadın ve kadın hakları bölümünün " 357. sayfası ile 358. sayfanın ilk iki satırlarında yazılıdır.

"Yaşar Nuri Öztürk'ün baş örtüsüyle alakalı fetvasını okudum.
Humurimi hamr kökenli olup manası şarapdır diyor.Yani baş örten manasını kaldırıp şaraptır diyor. ...." bu yazdıklarınız alıntı yaptığınız paragrafın neresindedir?
.

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kaldıki bunu yapan bir tek o değildir bazı kişilerinde benzer görüşleri vardır.Mesele bunun yapılıyor olmasıdır.Bunun sebebide nübuvvet sahibi Rasulullah s.a.v Efendimizin elinden hüküm verme yetkisinin alınıp.Başka insanlara bu tasarrufun veriliyor olmasıdır.
Bu sitede "Allah'ın kulu" olma onuruna erişebilmiş insanların "DİNDE HÜKÜM VERME YETKİSİ SADECE ALLAHINDIR, ALLAH BU YETKİYİ RESULUNE BİLE VERMEZ" türünden yazılarına rastlayabilirsiniz ancak bu dediğinize asla rastlayamazsınız.

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Yaşar Nuri Öztürkün hamr la ilgili fetvası: Diyorki bir insan sarhoş edici bir içeceği veya maddeyi sarhoş olana kadar içebilir bu helaldir.
Bu verdiğiniz bilginin de kaynağını sormuştum. Vermemişsiniz.

Yaşar Nuri Öztürk'ün İSLAM NASIL YOZLAŞTIRILDI kitabının 97-115 sayfalarında bulunan "Alkol" bölümünde 102. sayfasında sizin söylediğinizin tam tersi vardır.
Yazar kitabının bu bölümünde:
Şarap dışındaki alkollü içkilerin sarhoş etmeyecek kadar içilebileceğini söyleyen fıkıhçıları eleştiriyor ve "tüm alkollü içkilerin ne kadarı içilirse içilsin haram" olduğunu söylüyor. (sayfa 102)



Yaşar Nuri Öztürkün hamr la ilgili fetvası diyerek yazdıklarınız için size:

"Yazıktır, günahtır. Siz ya okumuyorsunuz ya okuduklarınızı anlamıyorsunuz ya da nefsinize uygun çarpıtarak iftira ediyorsunuz.

Bu yazdıklarınızı Yaşar Nuri Öztürk hangi kitabında ya da makalesinde yazmış.

Bu yazdıklarınızı belirten kitabın adını ve sayfasını söyleyiniz lütfen."

demiştim.

Tevbe edenlerden ve af dileyenlerden olalım inşaAllah.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 8 Kisi:
Anonymous (7. January 2011), hiiic (7. January 2011), kamer (7. January 2011), merdem (9. November 2012), Miralay (10. January 2011), snobyx (8. January 2011), Taner (17. January 2011), yeşil (7. November 2011)
Alt 8. January 2011, 06:07 AM   #46
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Güzel kardeşim bizim bahsettiğimiz olay Kuranın yorumunun ALLAH Rasulunden s.a.v alınıp başkalarına verilmesi meselesidir.Bu sebebden dolayıda bu tür sorunların çıkıp.En sonunda başörtüsünün farz olmadığına hükümler verildiğine işaretti.
Sen kelime kelime yazı istiyorsun.Adam kalkmış baş örtüsü serbesttir demiyormu?
Benim verdiğim lafzen nakildir.Tam metin olarak şurasında virgul yok var işi gücü bırakıp yaşar Nurinin yazılarınımı ezberleyeceğim.
Netice olarak Dediğim fetvayı vermişmi.Önemli olan kısmı bu değilmi.
Bunun hamr humurihi olarak gelişini Kuranyolunda.com adlı bir sitede okumuştum oda kaldırılmış.Yani adamın verdiği fetvayı bırakıyorsun kalkıyorsun kelimelere takılıyorsun.Geçen seferde yaptın Veli yakınmış dostmuş diye.
İnsanlar evliya deyince ALLAH ın dostu olarak kabul ediyorlar.Kelime olarak bu saksağan manasına gelse ne gelmese ne.
Ordaki mesele evliyanın himmeti.Sen himmetin olup olmayacağı meselesi hakkında yorum yapmaktansa velinin manası üzerinde bildiğini sandıklarını belirtiyorsun.Konu veli kimdir nedir olsaydı anlarım.
Burdaki meselede.ALLAH RAsulunun s.a.v Kuranı yorumlama hakkının elinden alınınca bunun yerini başkaları doldurmaya kalkar meselesidir.Orda örnek vermişim mesela Yaşar Nuri şuraya bağlayaraktan Başörtüsünü serbest bıraktırıyor diye.Sen nereye bağladığı meselesinin kaynağına takılıyorsun.Neticede bu adam bu fetvayı vermişmi.
O halde bu adamın verdiği fetvayı doğru kabul ediyorsan onu savun.Benim naklettiğim hamr ve humurihi olarak veya başka sebebden verdiği fetvayı savunuyorsan zaten kaynakda istemezsin buna iftirada demezsin.Demekki fetvayı savunmuyorsun.Bu durumda neden rahatsız oluyorsun.Hem adamın verdiği fetvayı kabul etme.Hemde ben gerçekleri yazdım diye bana iftiracı de.
ALLAH ın izniyle iftira meselesinde çok hassasiyet göstermeye çalışırım.Ben burda o kadar kaynak istedim bir ALLAHın Kulu bana kaynak getirmedi.Hiç birinede iftiracı demedim.Sebebide akılların da kalan o olabilir.Yada benim gözümden kaçırdığım bir meseledir.Yada hiç okumadığım bir kaynakdır diye hassasiyet gösteriyorum.Hiç kimseye iftiracıdır iftirasını atmamaya özen gösterirken.O adama neden iftira atayım ki.Sen herşeyi önceden bildiğini sanıp hemen iftira ediyorsun.Süpermenlik yapıyorsun.Peygamberlerin,evliyanın önceden bilme yetkisi yok Sİzin ise her şeyi bilme yetkiniz varmı?
Benden ilk defa kaynak istenmeden önce iftiracı oldum.Kaynak verdim.Adamın fetvası yazılı.Buna rağmen tekrar iftiracı oluyorum.
Neymiş hamr ve humurihi üstünden gelipte fetva vermedi diye.
Sen zaten ben kaynak vermeden beni iftiracı ilan etmiştin ki.
O senin kalbinde o şekilde yer etmiş bana iftiracı damgasını vurmak.Ben metin getirsem orda şu virgulü yoktu diyerek o damgayı yine vuracaksın.
Öyle ise ben sana bir şeyler kanıtlamaya ihtiyac duymuyorum.Bu saatten sonra sizinle müzakere yapabileceğimizi sanmıyorum.Ben size cevap hakkı doğmamasına özen göstereceğim sizinde özen göstermenizi rica ediyorum

selametle
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 8. January 2011, 07:50 AM   #47
snobyx
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 62
Tesekkür: 201
49 Mesajina 158 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
snobyx is on a distinguished road
Standart

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Güzel kardeşim bizim bahsettiğimiz olay Kuranın yorumunun ALLAH Rasulunden s.a.v alınıp başkalarına verilmesi meselesidir.Bu sebebden dolayıda bu tür sorunların çıkıp.En sonunda başörtüsünün farz olmadığına hükümler verildiğine işaretti.
Sen kelime kelime yazı istiyorsun.Adam kalkmış baş örtüsü serbesttir demiyormu?
Benim verdiğim lafzen nakildir.Tam metin olarak şurasında virgul yok var işi gücü bırakıp yaşar Nurinin yazılarınımı ezberleyeceğim.
Netice olarak Dediğim fetvayı vermişmi.Önemli olan kısmı bu değilmi.
Bunun hamr humurihi olarak gelişini Kuranyolunda.com adlı bir sitede okumuştum oda kaldırılmış.Yani adamın verdiği fetvayı bırakıyorsun kalkıyorsun kelimelere takılıyorsun.Geçen seferde yaptın Veli yakınmış dostmuş diye.
İnsanlar evliya deyince ALLAH ın dostu olarak kabul ediyorlar.Kelime olarak bu saksağan manasına gelse ne gelmese ne.
Ordaki mesele evliyanın himmeti.Sen himmetin olup olmayacağı meselesi hakkında yorum yapmaktansa velinin manası üzerinde bildiğini sandıklarını belirtiyorsun.Konu veli kimdir nedir olsaydı anlarım.
Burdaki meselede.ALLAH RAsulunun s.a.v Kuranı yorumlama hakkının elinden alınınca bunun yerini başkaları doldurmaya kalkar meselesidir.Orda örnek vermişim mesela Yaşar Nuri şuraya bağlayaraktan Başörtüsünü serbest bıraktırıyor diye.Sen nereye bağladığı meselesinin kaynağına takılıyorsun.Neticede bu adam bu fetvayı vermişmi.
O halde bu adamın verdiği fetvayı doğru kabul ediyorsan onu savun.Benim naklettiğim hamr ve humurihi olarak veya başka sebebden verdiği fetvayı savunuyorsan zaten kaynakda istemezsin buna iftirada demezsin.Demekki fetvayı savunmuyorsun.Bu durumda neden rahatsız oluyorsun.Hem adamın verdiği fetvayı kabul etme.Hemde ben gerçekleri yazdım diye bana iftiracı de.
ALLAH ın izniyle iftira meselesinde çok hassasiyet göstermeye çalışırım.Ben burda o kadar kaynak istedim bir ALLAHın Kulu bana kaynak getirmedi.Hiç birinede iftiracı demedim.Sebebide akılların da kalan o olabilir.Yada benim gözümden kaçırdığım bir meseledir.Yada hiç okumadığım bir kaynakdır diye hassasiyet gösteriyorum.Hiç kimseye iftiracıdır iftirasını atmamaya özen gösterirken.O adama neden iftira atayım ki.Sen herşeyi önceden bildiğini sanıp hemen iftira ediyorsun.Süpermenlik yapıyorsun.Peygamberlerin,evliyanın önceden bilme yetkisi yok Sİzin ise her şeyi bilme yetkiniz varmı?
Benden ilk defa kaynak istenmeden önce iftiracı oldum.Kaynak verdim.Adamın fetvası yazılı.Buna rağmen tekrar iftiracı oluyorum.
Neymiş hamr ve humurihi üstünden gelipte fetva vermedi diye.
Sen zaten ben kaynak vermeden beni iftiracı ilan etmiştin ki.
O senin kalbinde o şekilde yer etmiş bana iftiracı damgasını vurmak.Ben metin getirsem orda şu virgulü yoktu diyerek o damgayı yine vuracaksın.
Öyle ise ben sana bir şeyler kanıtlamaya ihtiyac duymuyorum.Bu saatten sonra sizinle müzakere yapabileceğimizi sanmıyorum.Ben size cevap hakkı doğmamasına özen göstereceğim sizinde özen göstermenizi rica ediyorum

selametle
İsnad ettiğiniz iftiralar delilleriyle önünüze konulunca konuyu saptırıp kapatmaya çalışıyorsunuz.Halbuki bu konuda itham ettiğim kişinin görüşlerini tam dinlememiş ve yanlış anlayıp okuduğum başka fikirleri o kişinin fikirleri zannedip hata yapmışım deseniz büyük bir erdem sergilemiş olurdunuz.

Fakat kişilere önyargı ile bakanlar onların ne dediğine bile bakmak zahmetini gösteremezler.Ettiğiniz iftiralar yukarda,ahiret ise çok yakındır.Bakalım Rabbin huzurunda herşeyi ortaya döken kitab geldiğinde cevap hakkı doğmaması için yaptıklarınızı saptırabilecekmisiniz?
__________________
Yusuf 76:Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.
snobyx isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
snobyx Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
Anonymous (8. January 2011), Miralay (10. January 2011), Taner (17. January 2011), yeşil (7. November 2011)
Alt 8. January 2011, 09:26 AM   #48
Anonymous
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 176
Tesekkür: 627
164 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
Anonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud of
Standart

Arkadaşlar aşağıdaki iddialarınız için kanıt istemişler diye anladım ben. İftira meselesi oradan çıktı sanıyorum.

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı
...
Yaşar Nuri Öztürkün hamr la ilgili fetvası: Diyorki bir insan sarhoş edici bir içeceği veya maddeyi sarhoş olana kadar içebilir bu helaldir.
...
Bakın nisa süresi 31 ayette sanırım humurihi kelimesi geçer oda mastar olarak hamr kökenlidir.
MAnasıda baş örtüsüdür.
HAlbuki Yaşar Nuri özTürkün baş örtüsüyle alakalı fetvasını okudum.
Humurimi hamr kökenli olup manası şarapdır diyor.YAni baş örten manasını kaldırıp şaraptır diyor bu sebeble burada baş örtüsü manasına alınamaz deyip başın açık olmasına hükmediyor.
Anonymous isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 9. January 2011, 02:36 PM   #49
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Anonymous Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Arkadaşlar aşağıdaki iddialarınız için kanıt istemişler diye anladım ben. İftira meselesi oradan çıktı sanıyorum.
Arkadaşım Adam İçki
helaldir diyecekde kıvranıyor.Diyemiyor Bu seferde yutturabilmek için İmam AZAM ı kullanıyor.
Hem içki için hemde içki içen Atatürkü kutsamak için İmamın ismini Kullanıyor.
İmam AZAM demiş Şarap haricindeki içkiler sarhoşluk yapmadıkça helalmiş.
Fitneye bak.Arapça bilmiyorsun ya yutturmaya çalışıyor.
İmamın dediği içkiler değil içecekler içindir.
Yani bir sirke zaman geçtikçe sarhoşluk verir.
Birde ekliyor yok efendim ben illete bakarım aynı fikirde değilim.
Sonrada illete baktıya alkolle yapılmış yemeği şapur şapur yerim helal derim.
Madem illete baktın nasıl oluyorda içki ile yapılan yemeğe helal dersin.Ondan sonrada fakat içen olursada kızmam.
Nasıl insanları kandırıyor.
Bu kadarmı iki yüzlülük olur.
İmam Azamı kullanarak Mustafa Kemali Müctehid imamı gibi insanlara yutturmaya kalkıyor.
Neymiş ikiside aynı yoldaymış.
Ben bu adamı 1980 li yıllardan bilirim.
İlk çıktığındaki fikirlerinide o zamanda bir kaç kere içkiyi helal etmek için dillendirdide baktı imaj elden gidiyor döndü.
Uzun süre dini siyasete bulaştıranlara laf etti durdu.
Kalktı siyasi partiye girdi.Sonra baktı takan yok parti kurdu.
Sekreteriyle ilişkisi oldu.Böyle fasıkların getirdiği haberlerin iyice araştırılması gerektiğini sözlerine inanılmayacağını ALLAHU TEALA Ayeti Kerimesinde buyurmuyormu.
Sİz daha neyi savunuyorsunuz.
Mustafa Kemal müctehid ise.
Tabiki kendisinide peygamber gibi sanıp.
ALLAH Rasulunun hadislerini bırakıp kendi ictihad edecektir.
Önceleri bunu yapıyordu sonra yavaş yavaş hadislerdende kaynaklar vermeye başladı neden millet bilinçli yemiyorki.
O bile değişmek zorunda kaldıda siz halen onun çıkardığı fitnelere kapılmışsınız.
Sen hadis kaynağı vermeye kalksan hadis kitaplarından senediyle birlikte uydurma der.
Kendi verdiği kaynaklar hadis kitabı bile değil senedi bile yok.Onunki sahih hadis.
Bana bu kişiyi savunmaya kalkmayın.
İmam Muhammedin İmam Yusufun İmam Azamın yolundan ayrıldığını.
Bu güne kadar imam Azama Ait hiç bir kaynağın gelmediğini iddia eder.Bu iddiayı yapıpda sonrada İmam Azama göre şarap haricinde içkilerin hepsi sarhoşluğa kadar serbesttir diyorsa sizde bunun kaynağı olarak.hani İmam Azamdan bu güne kadar kaynak gelmedi diye sormuyorsanız.
Şeylere Körü Körüne bağlandığını iddia ettiğiniz zavallıların haline düşüyorsunuz.
Bu adamın hocası bizzat arkadaşıma bu şahsın Kafir olduğunu belirtmiş.
O yüzden kalkıpda iftira ediyorsun hikayesi yapmayın Onun ALLAH Rasulune a.s İmam Azam a iftiralarınımı savunacaksınız.Yoksa ALLAHın ayetlerine olan iftiralarınımı.
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 9. January 2011, 02:58 PM   #50
Anonymous
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 176
Tesekkür: 627
164 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
Anonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud of
Standart

Sevgili kardeşim sizden kaynak isteyene kaynak sunmak yerine halen iddialarda bulunuyorsunuz.

Biz söz konusu şahsı sizin okuduğunuz kadar okumamış olacağız ki bu söylediklerinizden bazılarını duymadık. Biz de zaten tanımak, öğrenmek için kaynak istiyoruz. Delil/kaynak istemek onu savunmak değildir ki?

Birisi gelip size "falanca kişi hırsızmış" dediğinde siz de iftira olup olmadığını anlamak için bu iddası için delil sormaz mısınız? Siz ona ısrarla delil sorduğunuzda karşınızdaki kişi "ne o? yoksa bir hırsızı mı savunuyorsun, yoksa sen de hırsız mısın" dese bu akıl yürütmeye daha doğrusu yürütememeye gülmez misiniz?

Konu Anonymous tarafından (9. January 2011 Saat 03:00 PM ) değiştirilmiştir.
Anonymous isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Anonymous Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Miralay (10. January 2011), yeşil (7. November 2011)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
beylere, gündelik, hanım, hayat, mezhepçi, tavsiyeleri


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:49 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam