![]() |
![]() |
#11 | ||||||||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]()
Allah'ın selamı üzerinize olsun,
Sevgili kardeşlerim, yazımda aksi belirtilmedikçe konu anlatımlarım kurana göre olması gerekenler şeklinde benim kişisel görüşlerimdir. Demokrasi yada başka insan sistemlerine ilişkin olumlu olumsuz görüşlerim ise bunlara değinilerek belirtilmeye çalışılmıştır. Alıntı:
1- İslamda da; aynen insan yapımı medeni hukuklarda olduğu gibi, tarafların kendisini borç, yani edim altına sokabilmesi için “olgunluk” şartı vardır. Eylemlerinin doğuracağı sonuçları kestiremeyen, kaldıramayacak durumda olanların irade beyanları olsa bile bunlar sakat olur, geçersiz olur. İşte bu nedenledir ki, çocuklar olgunluğa (sadece cinsel olgunluk değil) ulaşmadıklarından onların gönüllü katılımlarından bahsedilemez. Yani, çocuklar gönüllü olarak bir ilişkiye girseler dahi, onların olgun olmamaları yüzünden gönüllü olduğu kabul edilemez. Bu nedenle de medeni hakları kullanım ehliyetine sahip olmayan çocuklara ceza verilemez. Bu çocuklarla ilişkiye giren ve olgun durumda bulunan kimselere tek taraflı olarak ceza verilir. KISACA GÖNÜLLÜLÜK, OLGUN KİMSELER İÇİN GEÇERLİDİR. ÇOCUKLAR İÇİN DEĞİL… 2- Dünyanın en küçük anne ve babası denilen çocuklara islama göre ceza veilmesinin sözkonusu bile edilemeyeceği bir tarafa, bunların bu duruma düşmelerine sebep olanların kovuşturulmaları gerekir. Bu konudaki ihmal, teşvik yada suçları olup olmadığına bakılır ve ona göre sorumlulukları araştırılır. 3- Senin şeriatına göre yaşasalardı ikisininde 100 er sopa yemesi gerekiyordu. Demişsin. Öncelikle, öfkeniz aklınızı örtmesin, benim şeriatım değil, kuran şeriatı söz konusudur. kuran şeriatına göre de bunlar olgun kimseler olmadıklarından ceza almaları söz konusu bile değildir. Alıntı:
“Çocukta gönüllü ilişkiye girdiği” gerekçesiyle ondan faydalanan azgına ceza verilmeyişi nasıl kabul edilebilir? Bu sizin savunduğunuz hukukun acizliğini göstermezmi? Bu adamın suçunu iyice incelersen, olgun olan birininde rızasıyla girdiği ilişki değildir. Bu adamın ilişkisi zina değildir. Bu adam sübyancılık yapmıştır. İslam hükümlerinde; "bu adamın yaptığı yıkımlar, psikolojik travmalarda dikkate alınarak, zina cezası (100 sopa) yanında ek cezalar belirlenirdi." Siz cinsel ilişkiye zina demeyi bırakın artık. Çünkü zina; kendilerini edim altına sokacak olgunluktaki tarafların gönüllü girdiği cinsel ilişkidir. Taraflardan birinin olgun olsa bile gönülsüz ilişkisi ile, olgun olmayan çocukların, olgun olmayan akıl özürlülerin gönüllü ilişkisi de zina değildir. Tecavüz ve yanında diğer suçlar vardır. Gördüğünüz gibi, İslamda; zina edenle sübyancı aynı kefeye konmuyor. Ama, insan yapımı hukukta kefeye bile konmayabiliyor değilmi? Şimdi, siz kefeye bile konmadığını atlayacakmısınız, yoksa kefeye koyup iyice tartacakmısınız? Eee, kefeye koyacaksanız, savunduğunuz hukukun kararını ne yapacaksınız? Çok fazla şey demenize gerek yoktur, “sadece güdük kaldığını” bilin yeter. Alıntı:
Hem bunu savunup, hemen arkasından da; “ALlahın bizlere emrettiği şey, ulu orta zinanın cezasıs kalmaması, cezanın ise caydırıcı etkisinin olması... Bunun dışında detayları toplum belirleyecektir. “diyerek, toplumun ceza vermemesini kabul edilebilir, bu yöndeki hükümleri Allah’ın hükümleri üstünde tutabilirsiniz öylemi? Hep eleştirdiğiniz, rivayetler/atalar dini yaşayanlardan ne farkınız kalıyor o zaman? Onlarda, rivayet hükümlerini kuran hükümlerine baskın kılıp, o hükümlere ayetleri neshettirirken, siz de toplumların hükümlerine neshettirdiğinizi görebiliyormusunuz? Nikahsız birlikteliklere ses çıkarılmazken, imam nikahlı (sadece imam nikahı yanlıştır, o ayrı konu ama) birlikteliklere neden ceza verilmektedir? İmam nikahlı birliktelik ötekine göre daha iyi değilmidir? Hiç değilse ilişki iki kişi arasında ve bazı katlanmaları gerektirirken, diğerinin hiçbir sonucu olmamasına rağmen, tersine ceza belirlenmesi nasıl bir mantık, nasıl bir hukuk anlayışıdır, anlayan lütfen açıklasın… Ayrıca; 1- çok uzağa gitmeden, bizim toplumumuzda, zina için ceza belirlemesi varmıdır? 2- Yoksa, kimseyi rahatsız etmedikçe zina serbestmidir? Ülkemizde zinanın cezası olmadığına göre, rabbimizin yukarıda kendinizin belirttiği ceza verilmesi emrinin yerine getirilmemesini bir Müslüman olarak nasıl kabul edebiliyorsunuz? 3- Rabbimizin emri, çağdışı olduğundan toplum kabulünümü onaylıyorsunuz? Alıntı:
2- Sopa ile vurmak, çağın ve insanın vicdanınında yok öylemi? Siz, çağın ve insanların kendi hükümlerinin baskın olmasını kabul ediyorsanız, kurana ters düştüğünüzü görebiliyormusunuz? Kurana ters düşen, kuran hükümleri yerine, insan hükümlerini geçerli kılan, onları üstün gören biri Müslüman olabilirmi? Zina eden kadınla zina eden erkekten her birine yüz değnek vurun. Eğer ALLAH’a ve o son güne inanıyorsanız, ALLAH’ın hükmünü yerine getirirken onlara karşı yumuşamayın. İnananlardan bir takım da onlara yapılan azabı gözleriyle görsün [nur suresi 2. ayet] Kuranın vicdanı, Rabbimizin emri yukarıdadır. Emirde; zinaya hem 100 sopa, hem de bunun toplumun gözü önünde ve acımadan yerine getirilmesi istenilmektedir. Siz hala, bu emirleri zamanımızda çağdışı, yani ilkel buluyor veya vicdanınıza yediremiyorsanız, kurana göre durumunuzu yeniden gözden geçirmenizi öneriyorum. Alıntı:
Önce bu algınızı değiştirin. Demokrasi ve laikliğin islamla ilgilerinin anlatıldığı yazılarımın bitişindeki sorularıma bakarsanız, şeriatın nasıl olması gerektiğini görürsünüz. Ne kuranı devre dışı bırakan rivayetlerin şeriatını, ne de kuranı semboller kitabı haline getirenlerin görüşlerinin şeriatının şeriat olmadığını anlayınız artık. Ayrıca; Müslümanlar daha islamın tek kaynağının kuran olduğunda anlaşamazken, tek kaynak kuran diyenlerde, kurandaki kıssaların gerçekliği yada hikaye olduğu konusunda anlaşamazken, zaten şeriat gelmez ve bu şartlarda gelende şeriat olmaz. Bu nedenle, kimsenin korkmasına gerek yoktur. Ama, asıl kuran şeriatından korkulmasına da hiç gerek yoktur. Bundan ancak, ya kuranı bilmeyen ve şeriatın sadece acımasız cezalandırma hükümleri olduğunu sanan cahiller korkar, yahut da kuran hükümlerine göre yaşamak istemeyenler korkar. 2- Kuranda kullanılan sayıların (neden 100) bile ne manaya geldiğini bilmediğinizi iddia ediyorum. Demişsiniz. Şimdi ben dinden konuşmayı bırakıp, bu sözünüz yüzünden sizinle kişisel polemikleremi gireyim. Bunu yapmanın kimseye kazandıracağı olmayacağından cevaplamaya gerek duymuyorum. Alıntı:
Sevgili kardeşim, ben hangi belgelerden bahsetmişimde, bunu söylüyorsunuz… Ben yazımda sadece kurandan bahsettim, sadece kuranı kaynak aldım. Başka belge melge, söz yada rivayet falan kullanmadım. Bu nedenle, yukardaki sözleriniz yerinde değildir. İslam= kurandır. Benim için başka kaynak, belge, kişi, kurum yoktur… Alıntı:
Alıntı:
Burada yazdıklarınız kısmen doğru olmaktadır.Burada yazılanları da kısaca toparlamak gerekirse; 1- Zina olması halinde, zinanın nerede yada kimlerce olup olmamasına bakılmaksızın, adil bir şekilde 100 sopa cezası belirtilen şekilde uygulanır. 2- Bu zina edenlerden bazılarının durumu, zinanın sonuçlarından başka, diğer insanları yada toplumu ilgilendiren başka olumsuz sonuçlarda doğuruyorsa, bu durumlarda zinadan bağımsız olarak ele alınır ve ayrıca cezalandırılır. 3- Dolayısıyla, insanlar işledikleri suçlar yüzünden, sonuçları başkasını da ilgilendiren zararlara neden olmuşlarsa onun tazmini için gereken bedeli öderler. İşte islamın adaleti böyle üstündür. Saygılarımla… aorskaya Konu aorskaya tarafından (24. August 2012 Saat 09:58 AM ) değiştirilmiştir. |
||||||||
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
ama, bağdaşmaz, demokrasi, islam, islamla, iyi, kurandan, olmazsa, rejimdir, sadece |
|
|