![]() |
|
|
#12 | |
|
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18 ![]() ![]() |
Alıntı:
Ben sevgili Akçay ağabeyimizin tarikatlı halini senaryo ettim. Sonra, bir ara yalnız kalma fırsatı buldum. Orada karşılaştıkları, yaşadıkları gözümün önüne geldi ve gerçekten karnımı acıtacak kadar gülmekten kendimi alamadım. Belki, sevgili ağabeyimizin (İndiana Jones karakterine bürünerek serüven yaşama isteği için yanlış coğrafyayı seçmesi nedeniyle) tarikattaki düştüğü konumunu gördükçe "oh olsun" deme isteğimden gülme krizine girmiştim. Belki de bir kez daha tarikat gerçeğini yeniden hatırlamaktan sinirlerim bozulduğundan gülebiliyordum. Bunlardan sonra en son kalan ise kahkanın yerini acı bir tebessümün alması ve sevgili Akçay'ı oradan nasıl kurtarabileceğimizi düşünmek olmuştu! Ama, "Stockholm sendromu" denen bir tehlikeyi Akçay abimiz bilmiyor olabilirmiydi acaba! Ya orada bu sendroma yakalanmış olursa ne yapardık değilmi? Selamlar, aorskaya Not: Sevgili akçay'ın affına ve anlayışına sığınarak anlatma gereği duydum. Bugüne dek hiç bir gurup içerisinde bulunmayan ben, nedense; zorlasam da tarikatla kendisini bir türlü bağdaştıramıyorum... Konu aorskaya tarafından (15. January 2013 Saat 09:28 AM ) değiştirilmiştir. |
|
|
|
|
| aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | merdem (15. January 2013) |
| Bookmarks |
| Etiketler |
| bir, gittim, merkezine, tarikatin |
|
|