hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Kur’an

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 6. December 2012, 12:40 PM   #1
mustafabey
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
mustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud ofmustafabey has much to be proud of
Standart

Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Levhi mahfuzda olan her şeyin, insanlarla ilgisi olmayan kısmı ne diye kuranda insanlara anlatılsın? Elbette levhi mahfuzda her şey yer almaktadır ve bu herşeyden biz insanları ilgilendiren kısmı olan herşey de kuranda yer almaktadır.

Sana göre, kuran eksik olmaktadır öyleyse değilmi? Levhi-mahfuzu her şeyi içeren ama kuranı eksik olarak anlayınca, tevrat ve incile gerek oluyor değilmi?

Ama, kuranda biz insanları ilgilendiren her konu ne eksik, ne fazla olarak yer almaz. yeterince yer alır... "Yeterince" kavramı üzerinde iyi düşünürsen, kuranın eksik olmadığını anlarsın! (yada hala anlamazsın!)

ENAM - 38.ayet:

Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. Biz Kitap’ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler.

Bak, bu ayette sadece fîl kitâbi demiş rabbimiz. Yani, kurandan bahsetmiş ve hiç bir şeyi eksik bırakmadık demiş değilmi?

Yani, "fî kitâbin mubîn(mubînin)." dememiş. Yani, senin gibi sadece levhi mahfuzu eksiksiz kabul edenler olabileceği için ayrıca, "mubin" dememiş ve sadece "kitabi" diyerek, kuranın ne olduğunu bir kere daha anlatmış...
O halde, başka ayetler yazılmasına gerek bırakmadan; kuranı artık eksiksiz kabul edip, tevrata, incile muhtaç bırakmazsınız değilmi?

Çünkü, insanları kulluk etsinler diye yaratan rabbimizin, son kitabında ne unutacağını, ne de başka şaibeli kaynaklara muhtaç bırakmayacağını artık anlayabiliriz. (değilmi?)
Aorskaya Kardeşim yukarıda yazdığın konuyu önceki yazımda izah ettim. Kuranda her şey bahsediliyor, Kuran bizi yönlendiriyor, çoğu yerde bir konuya atıf var, bu atıfların olması o konunun açıklandığı anlaşıldığı manasına gelmez. Bu konu başlıklarının içeriğini araştıracak, öğrenecek olan bizleriz. Bize düşünmüyor musunuz, akletmiyor musunuz diye bir görevi Kuran yüklemişken, sen ne diyorsun: sadece kuranda bulunan kelimeleri tekrar edelim, dışına çıkmayalım, böyle ilim mi olur? Yazıklarınla ilmetmeyi öğrenmeyi sınırlamaya çalışıyorsun! Sen kendi beynini sınırlayabilirsin, başkalarına Müslüman böyle yapar diye sınırlamalar koymaya çalışıp durma! Kendine göre bir iman tarifi, yaşantı tarifi oluşturarak sınırlamalar getirip, alan daraltarak, kuranın emrettiği öğrenmenin ve araştırmanın önünü kesmeye yönelik yazılar yazıyorsun. Hem kaynağımız Kurandır diyorsun, hemde Kuranın yönlendirdiğini yok öyle değil, Tevrat ve İncil şaibelidir gibi Kurana dayanmayan iddialar öne sürüyorsun . Daha önceki yazıda nasıl açıklama yapmışım; her şey indirilen ve yaratılan ayetler içindedir. Dini anlamak için olaya geniş açıdan bakmak gerekir, zaten Kuranda ona yönlendiriyor.
Alıntı:
“Ben, kuran kaynaklı olarak aklımın kabul ettiği şeyleri kabul ederim.” Demişsin. Güzel bir noktaya temas etmişsin. İman edecek olan bizim aklımızdır, aklımız neye iman edecek, neleri kabul edecek, anlayacak, öğrenecek, nede ilerleyecek ve bilecektir?

İki türlü ayet vardır

1. Allahın yarattığı ayetler
2. Allahın indirdiği ayetler; bunlar resullere indirilen kelamlardır. Bu kelamlar insanlara bir yol olsun, şeriat olsun, rehber olsun, ışık olsun, iyiyi kötüden ayırsınlar diye insanlara sunulmuştur. Bu kelamları maide 44 de belirtildiği gibi kendilerini Rabbe adayanlar ve alimler tarafından, hükümleri uygulamakla ve korumakla görevlendirilmişlerdir. İşte bu kişiler indirilen kelamlar kaybolmasın nesilden nesile aktarılsın diye bizim bildiğimiz kağıttan kitaplara yazmışlardır.
Resullere indirilen kelamlar bize hangi kitaplarla ulaşmıştır; Tevrat, Zebur, İncil ve Kuran. İndirilen kitaplarda aynı şey birebir mi anlatılmış?, hayır herbiri farklıdır ve birbirini tasdik etmişlerdir. (önceki açıklamalarda var maide 41-48)
Allahın insanoğlu için seçtiği DİN tekdir, oda İslamdır, İNSAN olmaktır. Dinin temel amacı insanı ortaya çıkarmaktır. Yani İNSAN dini bir kavramdır. İnsanlığı ortaya çıkarmak için, doğru yola girmek için hem indirilen ayetleri (Tevrat, Zebur, İncil, Kuran) hemde yaratılan ayetleri okumamız, anlamamız, idrak etmemiz gereklidir. Yaratılan ayetleri okumak için faaliyete bulunmamız, doğayı, evreni, bedeni, kimyayı, fiziği, atomu incelemeyiz. Bunlar bir kişinin yapacağı şeyler değil topluca iştirak edilecek olanlardır.
Aorskaya kardeşim görüşeceği üzere, insanlığı ortaya çıkarmak yani dini yaşamak için çok mücadele etmemiz gerekiyor, biz yolun başındayız, daha yeni Kurandan habermiz oldu, diğerlerine sıra gelmedi, onlardaki bilgiyi almadan ilerleme olur mu? Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu. Elimizdeki az bilgiyi savunmak için doğruları görmezden gelmemiz lazım toplum olarak, yoksa evrensel değerlere ulaşamayız, kendimizdeki eğrilikleri düzeltmeden doğruya yönelemeyiz.
Açıklamışım yeterince, ne diyoruz: Kuran bir rehber, ögüt, ibret, iyiyi kötüden ayıran kitapdır, müjdedir, nurdur. O zaman içindeki nurdan, öğütten, ibretten alacağımızı alalım bizi rehber nerelere yönlendiriyorsa araştıralım, bakalım! Tevratta, İncilde nur mu var diyor, ortaya çıkaralım!
Sen açıklamalarınla ne demek istiyorsun, Kuranda her şey var, bitti!, eee yaşamda neden bir ilerleme yok, Kuranın gönderdiği adresleri senin metodunla reddedersek, toplumdaki genel anlayış da senin gibi düşünüyor, gördüğün gibi hiçbir alanda bir gelişme yok. Dinin istediği İNSAN meziyetleri ortaya çıkmıyor.

Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
BUNUN DIŞINDAKİ RECM GİBİ KATI ARAYIŞLAR VEYA ZİNAYI HOŞ GÖREN YAKLAŞIMLAR İSLAMDAN ONAY ALMAZ. İNSANLIĞIN YARATILIŞINDAN BERİ TEK OLAN DİNDE YUKARIDAKİ DURUMLAR ÇELİŞKİ OLUR. BU NEDENLE, YUKARIDAKİ CEZALARI İÇEREN TEVRAT VE CEZASIZ BIRAKAN İNCİL ORİJİNAL OLMAZ. BUNLAR İNSANLARCA DEĞİŞİKLİĞE UĞRATILMIŞ NÜSHALAR OLABİLİR VE BUNLARA KURAN GİBİ İMAN EDİLEMEZ.

4- Kuran tamamlandıktan sonra yaşayan herkesin ise artık evrensel ve her şeyi kapsayan kurana tabi olmaları, diğer kitapların bozulup, bozulmadığı ile dahi ilgilenmeden kuranı anlayıp, kurana göre yaşamaları gerekir.

5- Kuran inmeden önce, kendilerine inen kitabın orijinaline göre yaşayanlar Müslüman olurlarken, Kuran indikten sonra, diğer kitaba inananlar bu nedenle ehli kitap diye adlandırılırlar ve Müslüman sayılmazlar.

KURANLA BİRLİKTE, ARTIK HERKESİN İMAN ETMESİ GEREKEN TEK KAYNAK KALMAKTADIR. EVRENSEL VE İNSANLAR İÇİN GEREKLİ OLAN HER ŞEYİN YETERİNCE YER ALDIĞI KURAN… BUNA BU ŞEKİLDE İMAN EDEREK YAŞAYANLAR MÜSLÜMAN OLURLARKEN, AKSİNE YAŞAMAYA ÇALIŞANLAR İSE ŞİRKE DÜŞMÜŞ OLURLAR. BU NEDENLE, KONU BU BAKIMDAN ÇOK ÖNEMLİDİR, HATAYA TAHAMMÜLÜ YOKTUR.
Bir yerde Kurana iman edelim diyorsun, başka yerde Kuranda var olan, kuranın bizi yönlendirdiklerini reddediyorsun, önemsizleştirmeye çabalıyorsun. Sen Kuranın dediğinin tersini iddia ediyorsun. Kendi kafana göre zina nasıl cezalandırılmış, farklılık var o zaman Tevrat ve İncil bozulmuş olabilir, kendi ürettiğin bir orijinalliğe göre orijinal değildir diyerek bir belirsizlik yaratmaya çalışıyorsun. Maide 44 e bakarsan nasıl önceki resullere indirilen kelamların nasıl korunduğu açıklanıyor.

Nisa 136
Ey iman edenler! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitab'a, ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse sapıklığın en koyusuna düşmüş olur.


Aorskaya Kardeşim burada anlatılan İman edenlere daha önce indirilen kitaplara iman edin denmesi sözde bir iman mıdır? Sen bir söz mü aldın Allahtan. Diğer peygamberlere indirilen kitaplara iman edilmez, onlar orijinal değildir, bozulmuş olabilirler diye kendine göre hüküm vererek Kuranda istenilenlerin dışına çıkıyorsun. Kuranda orjinalliklerini yitirdikleri, önemsiz olduklarından bahsediliyor da biz mi anlamadık, sen nerede gördün araştırdın da buna iman ettin. Kuranı okuyup bir daha iman etmek gerekir.
mustafabey isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 6. December 2012, 03:05 PM   #2
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Mustafabey kardeşim,
Levhi mahfuzda olan her şeyin, insanlarla ilgisi olmayan kısmı ne diye kuranda insanlara anlatılsın? Elbette levhi mahfuzda her şey yer almaktadır ve bu herşeyden biz insanları ilgilendiren kısmı olan herşey de kuranda yer almaktadır.

Sana göre, kuran eksik olmaktadır öyleyse değilmi? Levhi-mahfuzu her şeyi içeren ama kuranı eksik olarak anlayınca, tevrat ve incile gerek oluyor değilmi?

Ama, kuranda biz insanları ilgilendiren her konu ne eksik, ne fazla olarak yer almaz. yeterince yer alır... "Yeterince" kavramı üzerinde iyi düşünürsen, kuranın eksik olmadığını anlarsın! (yada hala anlamazsın!)

ENAM - 38.ayet:

Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. Biz Kitap’ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler.

Bak, bu ayette sadece fîl kitâbi demiş rabbimiz. Yani, kurandan bahsetmiş ve hiç bir şeyi eksik bırakmadık demiş değilmi?

Yani, "fî kitâbin mubîn(mubînin)." dememiş. Yani, senin gibi sadece levhi mahfuzu eksiksiz kabul edenler olabileceği için ayrıca, "mubin" dememiş ve sadece "kitabi" diyerek, kuranın ne olduğunu bir kere daha anlatmış...
O halde, başka ayetler yazılmasına gerek bırakmadan; kuranı artık eksiksiz kabul edip, tevrata, incile muhtaç bırakmazsınız değilmi?

Çünkü, insanları kulluk etsinler diye yaratan rabbimizin, son kitabında ne unutacağını, ne de başka şaibeli kaynaklara muhtaç bırakmayacağını artık anlayabiliriz. (değilmi?)

Alıntı:
mustafabey Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Aorskaya Kardeşim yukarıda yazdığın konuyu önceki yazımda izah ettim. Kuranda her şey bahsediliyor, Kuran bizi yönlendiriyor, çoğu yerde bir konuya atıf var, bu atıfların olması o konunun açıklandığı anlaşıldığı manasına gelmez.
Yukarıdaki alıntıladığım yazıda gördüğün ayetlerde; Rabbim kuranda her şeyi örneklerle açıklandı diyecek, ama sen bu konunun açıklandığı anlamına gelmez diyerek, tevrat ve incil açıklamalarına ihtiyaç duyacaksın ve bizleri de rabbimizin sözü yerine senin sözüne davet edeceksin öylemi?

Alıntı:
mustafabey Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu konu başlıklarının içeriğini araştıracak, öğrenecek olan bizleriz. Bize düşünmüyor musunuz, akletmiyor musunuz diye bir görevi Kuran yüklemişken, sen ne diyorsun: sadece kuranda bulunan kelimeleri tekrar edelim, dışına çıkmayalım, böyle ilim mi olur?

Yazıklarınla ilmetmeyi öğrenmeyi sınırlamaya çalışıyorsun! Sen kendi beynini sınırlayabilirsin, başkalarına Müslüman böyle yapar diye sınırlamalar koymaya çalışıp durma! Kendine göre bir iman tarifi, yaşantı tarifi oluşturarak sınırlamalar getirip, alan daraltarak, kuranın emrettiği öğrenmenin ve araştırmanın önünü kesmeye yönelik yazılar yazıyorsun.

Hem kaynağımız Kurandır diyorsun, hemde Kuranın yönlendirdiğini yok öyle değil, Tevrat ve İncil şaibelidir gibi Kurana dayanmayan iddialar öne sürüyorsun . Daha önceki yazıda nasıl açıklama yapmışım; her şey indirilen ve yaratılan ayetler içindedir. Dini anlamak için olaya geniş açıdan bakmak gerekir, zaten Kuranda ona yönlendiriyor.
Sana tevrat, incil yada başka kaynaklara bakma diyen olmadığı halde, bunları yazman, üzerinde düşünülecek bir vakıadır.

Daha önce yazıdklarımı bir kere daha tekrarlayayım:

İstediğin her kaynağa bak, incele... Doğru olduğunu düşündüğün ve kurana ters olmayan bütün görüşlerden, kim yada nerden olduğuna bakmaksızın, hatta imansızlarda dahi olsa al, akıl et, faydalan... Bunu neden görmezden geliyorsun?

Ayrıca, evet şu anda insanların elinde olan tevrat ve inciller ekleme, eksiltme ve değiştirmelerle doludur. yani bunlara şirk bulaşmıştır. Sana sormuştum tekrar sorayım;

Bunların orijinalinin kurana ters olması mümkün olmamalıdır değilmi? Ama, incillerdeki birden fazla farklı nüshalar, teslis hükümleri, tevrattaki recm cezalarındaki saçmalıklar, insanın yaratılışı ve şeytana uymasının anlatıldığı pasajlarda aynı bahçede dolaşan Allah imajına rağmen, sen hala tevrat, incil değişmemiştir diye kabul etmek istiyorsan, öyle devam et ama, kalkıp bunlar olmadan kurana göre yaşanırsa din eksik olur deme!

Çünkü, kuran bunlardakini de kapsayacak şekilde inmiştir ve sana yukarıda ayetle bu ispatlanmıştır.

Daha önce, tam olanın kuran değil, levhi mahfuz olduğunu, bu nedenle kuranın incil ve tevratla tamamlandığını söylemen üzerine, sadece kuranın tek başına tamam olduğunu gösteren ayeti yazınca bu defa da, yukarıdaki gibi, rabbimizin sözüne rağmen, öyle denmekle kuranda konular açıklanmış olmuyor diyerek, ille de kuranla yetinmeme, kuran dışında arayışlara girmeye çalışıp, bir de bunun doğruı olduğuna bizleri inandırmaya çalışıyorsun.

Şimdi, yazışmanın gidişinden,

1- kuranın tek başına her konuyu tüm detayları ile kapsadığından başka kaynağa ihtiyaç bırakmadan dinin tek kaynağı olduğunun anlatılmasına,

2- farklı incil nüshalarına ve bozuk tevrat içeriğine anlatılmasına,

3- Evrensel olma özelliği gereği, bir hükmün her zaman, her yerde ve tüm insanlar için aynı olması gerektiği, bir ülkedeki örnek uygulama ile anlatılmasına
(daha fazla saymama gerek yok yetmelidir)


rağmen, hala polemiklerle, tevrat ve incilin kuranla birlikte dikkate alınması, aksi halde kurana ters düşülmüş olacağı iddiasına devamla, ne söylense ve delil getirilse dahi, bu düşüncenden vazgeçmeyeceğin, illede israiliyatı ve mesihhiyatı islama eklemeye çalışacağın görülüyor.

Ama, iman edenler için, son olarak rabbimizin kafalara çakarcasına söylediği sözlerinden birine ilişkin aşağıdaki ayetin daha fazla uzamayacak şekilde konuyu bitireceğine inanıyorum.

Kendilerine okunan Kitabı sana indirmemiz, onlara yetmedi mi? Şüphesiz inanan bir toplum için bunda bir rahmet ve öğüt vardır.
(ANKEBUT -51)

a- Kendilerine okunan Kitabı sana indirmemiz, onlara yetmedi mi?

Kuran şimdi size yetmiyormu? Kuran yetmediği içinmi içeriği şirke bulaşmış tevrat ve incili müslümanlara kabul ettirmeye çalışıyorsunuz?

b- Şüphesiz inanan bir toplum için bunda bir rahmet ve öğüt vardır.

halbuki yetmeliymiş! Çünkü, gerçekten iman edenler için ondaki öğüt yeterliymiş, başka şeye ihtiyaç bırakmadan ondaki var olan rahmetten nasibimizi almaya çalışmak gerekirmiş değilmi?

Bu ayete rağmen hala, tevrat ve incil diye devam edecekseniz, size başka şey söylememe gerek kalmayacaktır. Çünkü, rabbim başka açıklamaya anlatmaya gerek bırakmadan iman edenlere bunu deklare etmiştir.

selamlar,
aorskaya

Konu aorskaya tarafından (6. December 2012 Saat 03:11 PM ) değiştirilmiştir.
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
kurandaki, ıncil

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:02 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam