![]() |
![]() |
#15 | ||||||
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.093
Tesekkür: 3.632
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 ![]() |
![]()
Selamun Aleyküm! Değerli Merdem Kardeşim!
Zinedov kardeşimizden yaptığınız alıntıdaki hicr 29 dun mealindeki "Onu amaçlanan düzgünlüğe ulaştırıp RUHumdan üflediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın" ayetindeki "sacidin" sözcüğüne dikkat çekmek için yazdığım yazıda secdenin yere kapanmak olmadığını "bağlılık" olduğunu belirttim. Yanlış anlaşılmaya neden olmamak için "secde" sözcüğünü biraz daha ayrıntılı belirtelim. Teslim olma, boyun eğme anlamında kullandığımız “secde” sözcüğünün ilk ortaya çıkışı, “devenin sahibini üstüne çıkarması için boynunu kösmesi, (eğmesi)” ve “meyve yüklü hurma dallarının, sahibinin rahat uzanıp toplamasına elverişli olarak eğilmesi” anlamındadır. Daha sonra da sözcük; “ülke krallarının bastırdıkları para üstündeki kabartma resimlere tebaanın baş eğerek bağlılık göstermesi” anlamında kullanılmıştır. (Lisan ül Arab; c:4, s:497) Demek oluyor ki “secde”; “kişinin bilinçli olarak bir başkasına -kendisinden daha güçlü olduğunu kabul ederek- teslim olması, boyun eğmesi, onun otoritesi dışına çıkmaması” demektir. Kur’an’da defalarca nakledilmiş olan, “meleklerin Âdem’e secde etmeleri” de işte bu anlama gelmektedir. Yani melekler (tabiat güçleri), Âdem (bilgili kimse) karşısında, o kendilerinden daha güçlü olduğu için ona boyun eğmişler ve teslim olmuşlardır. Görüldüğü gibi, “secde” sözcüğünde “yere kapanmak” anlamı yoktur. “Yere kapanmak” eylemi “harur” sözcüğü ile ifade edilir. Kur'an'da bazı ayetlerde “harru sücceden” diye geçer ki bunun anlamı; “secde ederek (teslim olarak) yere kapandılar” demektir. 17.107 - Gul âminû bihî ev lâ tu'minû, innellezîne ûtul ılme min gablihî izâ yutlâ aleyhim yehırrûne lil ezgâni succedâ. 17.108 - Ve yegûlûne subhâne rabbinâ in kâne vağdu rabbinâ lemef'ûlâ. 109 - Ve yehırrûne lil ezgâni yebkûne ve yezîduhum huşûâ. İsra; 107–109: De ki: Siz ona (Kur’an’a) ister inanın, ister inanmayın; şu daha önce kendilerine ilim verilenler; o (Kur’an) onlara okunduğunda onlar, secde ederek (teslimiyet göstererek) çeneleri üstü kapanırlar. Ve: “Rabbimiz tenzih ederiz. Rabbimizin vaadi mutlaka gerçekleşecektir.” derler. Ve onlar, ağlayarak çeneleri üstü kapanırlar. Ve bu (Kur’an) onların huşuunu (alçak gönüllüğünü) artırır. Şimdi sorularınıza -Ahzab 72 yi de gözardı etmeden- geçelim. Ahzab 72:"Şüphesiz Biz, emaneti [bütünlüğü, kusursuzluğu, mükemmelliği] göklerin, yerin ve dağların üzerine yaydık, yaygınlaştırdık da, onlar, onu taşımaya yanaşmadılar, bütünlüğün, kusursuzluğun, mükemmelliğin alıp götürülmesinden korktular. Ve onu insan taşıdı [onu aldı götürdü, ona ihanet etti]. Şüphesiz insan, çok yanlış davranan; kendi zararlarına iş yapan ve çok cahildir." Alıntı:
Alıntı:
İsra;44: "Tüm gökler/ uzay, yeryüzü ve bunların içinde bulunanlar, Allah'ı noksan sıfatlardan arındırırlar. O'nun övgüsü ile birlikte noksan sıfatlardan arındırmayan hiçbir şey yoktur. Fakat siz, onların Allah'ı noksan sıfatlardan arındırmalarını iyi kavramıyorsunuz. Şüphesiz ki O, yumuşak davranandır, çok bağışlayandır." Doğal ortamında çatlayıncaya kadar yiyip de çatlayan balık var mıdır? Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Kime karşı olan secdeleri? Alıntı:
Eğer hayvanlar insanlara zarar verecek şekilde proğramlanmış olsalardı yeryüzünde bir tane bile insan kalmazdı. İnsanlık; Allah'a olan secdesi/bağlılığı tek otorite tanımasından doğacak ahlakla her yaratılandan alınacak dersi alanlar olacaktır. Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay |
||||||
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
kuranda, ruh |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|